16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 NİSAN 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türkiye'nin tepesinde kavga var' • DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Fazilet Panisi lideri Ismail Alptekin. Türkiye'nin tepesinde suni gündemlerle kavga çıkanldığını. insanlann açlıkla mücadele ederken başörtü ve sakalla uğraşıldığını söyledi. FP Grup Başkanvekili Recai Kutan da. Refah Partisi konumuna düşmek gibi endişelerinin bulunmadığını. eski RP'li kadrolarla çahşmaktan çekinmeyeceklerini belirtti. Çevre Radyo'dan tepki • İstanbul Haber Servisi - Çevre Radyo. Ba>Tampaşa Cezaevi'ndeki açıkgörüşü takip etmek için görev lendirilen muhabirleri Çiğdem Güner'in. polisin bir komplosuyla gözaltına alındığını ve çıkanldıgı IDGM tarafından tutuklanarak cezaevine konuldugunu bildirdi. Yapılan yazilı açıklamada, Güner'in gözaltına alınmasının hiçbir gerekçesinin bulunmadığı belirtilerek "Mahkeme karannı protesto ediyoruz. Bu komplo muhalif basını susturmaya yöneliktir" denildi. Helikoptere ateş açıldı • ŞIRNAK(AA)- Operasyon bölgesine. güvenlik güçlerini götüren Skorsky tipi helikoptere, Şırnak'ın Besta mevkiinde teröristler tarafından ateş açıldı. llk bilgiye göre, helikopterde bulunan Salih Uğur adlı geçici köy korucusu şehit oldu. Pilot. yara alan helikopteri Şırnak 23. Jandarma Sınır Tümen IComutanlığrna indirmeyi başardı. Helikopterdeki öteki güvenlik görevlilerinin durumlannın ne olduğu Tconusu henüz açıklık lca'zarimadı. Olaganüstü Hal Bölge Valiliği yetkilileri, taciz olayını doğruladılar. ancak ölü ve yaralı konusunda kendilenne herhangi bir bilgi ulaşmadıgını ifade ettiler. İrtica önlemleri • ZONGlLDAK (Cumhuriyet) - Zonguldak Valisi Sami Seçkin. dini siyasete alet edenlerin önünün mutlaka kesilmesi gerektiğini. bu konuda gerekli tüm önlemlerin alınması için çalışmalan başlattiklannı söyledi. Seçkin, kamu personelinin kılık-kıvafet yönetmeliğine uymak zorunda olduğuna dikkat çekerek, "Giyim kuşam, davranış biçimidir. Cumhuriyetin temel ilkelerini hiçe sayan giyim tarzı, yönetmelikleri çiğnemektir. Tek kelime ile devlete başkaldındır. Bir anarşi biçimidir ve "Kanun tanırruyorum" demektir" dedi. Seçkin anayasal bir kurum olan MGK'nin Cumhuriyetin, demokrasinin ve demokratik rejimin kesintisiz devam etmesinden yana olduğunu belirtti. Düğünde cinayet H Haber Merkezi - Nevşehir ve Gaziantep'te. dügünde havaya açılan ateş. yine ölüm getirdi. Nevşehir Kozakh Gerce köyünde düğüne gelen gece bekçisi Hanifi Toprak (46), oglunun ısrannı kıramayarak beylik tabancasıyla ateş etmesine izin verdi. Köyün diger gençleriyle sevinç içinde havaya ateş eden ve merminin bittiğini sanan M. T."nin (16). babasına geri uzattıgı tabanca ateş aldı. Gögsünden ağır yaralanan baba Hanifi Toprak hastaneye götürülürken yolda öldü. Lise 2. sınıf öğrencisi oğlu ise tutuklandı. Gaziantep Oğuzeli'nde de düğünde havaya ateş eden Kemal Karalar(21). Melek Kayakuş'un (43) ölümüne, G.Y.'nin(ll)de yaralanmasına neden oldu. Kaftancıoğlu katledilişinin 18. yıldönümünde anıldı 4¥T •*.!• • • r • 1 1 J 1 örgütünün LJımt ıınızı iaşızm soldurdu üstienmesine karşın olayın Yazar ve TRT program yapımcısı Ümit arkasında karanlık güçler Kaftancıoğlu, Mecidiyeköy'deki evinin bulunduğunu belirten Okayöniinde silahlı saldınya uğrayarak katledilişinin 18. yıldönümünde dün Zincirlikuyu'daki mezan başında anıldı. Ailesinin ve yakınlannın katüdığı anmada konuşan Kaftancıoğlu 'nun yeğeni gazeteci Okay Kaftancıoğlu, amcasını öldürenlerin kontrgeriUa olduğunu savundu. Yazar ve TRT program yapımcısı Ümit Kaftancıoğlu cinayetini İslami Cihad ğ y Kaftancıoğlu "Ümit Kaftancıoğlu Türkiye'nin istikrarsızlaştırılması amacıyla öldürülen pek çok aydınımızdan biridir. Bugün görüyoruz ki amcamın katili. diğerlerinde olduğu gibi Susurluk'rur. Amcamın gerçek katiUerinin bulunamamasıyla Susurluk'un bir türlü aydınlatılamaması bize göre aynı anlamı taşımaktadır" dedi. Amcasının dünva çocuklarına olan düşkünlüğünü dile getiren Kaftancıoğlu, Ümit Kaftancıoğlu'nun adını taşryan bir vakıf çatısı altında çocuklar yaranna çalışmalar yapmak istedlklerini söyledi. Kaftancıoğlu'nun akrabası Murat Bilgili ise Türkiye'de solculann bir türlü faşizmin zehirli oklanndan kurtulamadığuu belirterek "Ümit'imizin güllerini hep faşizm soldurdu. Ama biz yine de yolumuzdan dönmedik. dönmeyeceğiz. Bağımsız, laik. demokratik bir hukuk devletine olan özlemimiz asla bitmeyecek"" diye konuştu. Fazilet Partili Melih Gökçek yönetimindeki Ankara Belediyesi'nin 4. yılı... Zamlar enflasyonu aşbBAHAR TANRISEYTR ANKARA - Ankara Büyükşe- hir Belediye Başkanı Melih Gök- çek"in 4 yıllık döneminde yargı kararlanna karşın pek çok yasadı- şı u\ gulamaya gidilirken: usulsüz ihaleler. köktendinci vakıflar, yurtlar \e Kuran kurslarına bele- diyenin aktardığı kaynaklara iliş- kin çok sayıda soruşturma başla- tıldı. Başbakanlık Teftiş Kuru- lu'nun eşgüdümünde Içişleri ve Sanayi bakanlıklannın yürüttügü Kanal 7 televizyonuna usulsüz kaynak aktanmı iddiaları ilgili so- ruşturmalar da tamamlandı. Gökçek"in göreve geldigi Mart 1994 esas alındığında. yıllık enf- • Gökçek'in göreve geldiği Mart 1994 esas alındığında, yıllık enflasyon artışı tüketici fiyat endeksinde 1995'te yüzde 119.6, 1996'dayüzde 79.3, 1997'de yüzde 77.3, 1998'de ise yüzde 97.2 olurken; Ankaralıların temel giderlerinde enflasyonun üzerinde artışlar yapıldı. lasyon artışı tüketici fiyat endek- sinde 1995'te yüzde 119.6, 1996'dayüzde 79.3.1997'deyüz- de 77.3. 1998'de ise yüzde 97.2 olurken; Ankaralıların temel gi- derlerinde enflasyonun üzerinde artışlar yapıldı. Konutlardametre- küp başına su fiy atı 4 yıl içinde 33 kat artarak 99 bin liraya ulaştı. Su fiyatına konutlarda yüzde 320; iş- yerlerinde de yüzde 2 bin 196 ora- nında zam yapıldı. Halk ekmeğin fiyatı 3 bin liradan yüzde 733 ar- tışla 25 bin liraya çıkarken; do- ğalgaz yüzde 1775 oranında zam görerek yaklaşık 18 kat arrtı. Oto- büs ücretlerinde ögrenci biletleri- ne yüzde 1400, tam biletlere de yüzde 1500 oranında zam yapıl- dı. Kömür fiyatlan da yüzde 900 artarak, 40 milyon liraya ulaştı. Kuran kursu, cami, mescit ve ücretsiz ögrenci banndıran yurt- lardan su ücreti alınmazken. Be- lediye Meclisi 'nde su ve atıksu ta- rifelerinin toptan eşya fiyatlann- daki aylık artışa göre belirlenme- si kararlaştınldı. Doğalgaz fiyaskosu Dogalgaz abonelik ücreti adı altında alınan 300 dolarlık bedel, hiçbir şekilde geri ödenmedi. Ki- rada oturan yurttaşlar, sayacı ye- ni taşınacaklan eve götüremedik- leri için yeniden abonelik ücreti Nurettin Yedigöl tanıtıldı Kaybedilen yakınlan için Galatasaray Lisesi'nin önünde 152. kezbuluşan Cumartesi Anneleri, 12 Nisan 1981 günü gözaltında kaybedilen Nurettin Yedigöl'ü andı. Cumartesi Anneleri adına yapılan açıklamada, son günierde kayıplar listesine yeni yeni isimlerin girmeye başladığı belirtilerek "Gözaltında kayıplar sürdükçe hepimiz bir kayıbız ve gözaltında kay ıplardan hepimiz sorumluyuz. Bizler tüm kayıp insanlan ve Nurettin Yedigöl'ü hiç unutmadık ve unutmayaeagız" denildi.'(ALPER TURGUT) CHP lideri Deniz Baykal, Başbakan Yılmaz'la perşembe günü görüşecek 'Hiçbir önşartunız yok' Aracımın 34 R 0709 No"lu plakasını yolda düşürmek suretiyle kaybettim. Hükümsüzdür. VOLKASIŞIK BÜLENT ECEVİT ANTALYA - Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal. 16 Nisan Per- şembe günü Başbakan Mesut Yılmaz ile yapacaklan görüşme- de hiçbir önşartının olmayacagı- nı belirtirken. seçim sisteminde yapılacak degişiklik konusunda önerilerinin bulunduğunu açık- ladı. Seçim tarihi konusunda da bir şey söylemekten çekinen Baykal. "Saym Başbakan çar- şamba günü gelecek ve perşembe günü de görüşeceğiz. Görüşme öncesi bir şey söylemek. önşart sürmek bize yakışmaz" dedi. Kurban Bayramı tatili için se- çim bölgesi Antalya'da bulunan CHP Genel Başkanı De- niz Baykal. eşi Olcay Baykal ile birlikte sabah sporlannı Konyaaltı Cad- desi'nden 10-12kilomet- re mesafedeki Lara böl- gesine yürüyerek gerçek- leştirdi. Tatil süresince kendisine yöneltilen "si- yasi konulardaki" soru- lara, "Bayramda kimse- nin tadını bozmayalım" diyerek yanıt vermeyen Baykal. il örgütünde ka- tıldıgı bayramlaşma ve Serik ile Manavgat ilçe- lerindekı açılış ve temel atmalarda da siyasete gir- memeye özen gösterdi. Konyaaltı Caddesi üzerindeki e\inde soru- lanmızı yanıtlayan Bay- kal, perşembe günkü gö- rüşme öncesi konuşma- nın kendisine yakışmaya- cağını belirtti. Baykal, seçim tarihi. seçim sistemi veya DYP liderinin malvarlıgı gibi ko- nularda görüşme öncesi konuş- mama karan aldıgını söyledi. Bu konularda konuşmayacagı- nı söyleyen Baykal. Antalya il bi- nasındaki bayramlaşma sırasında seçim sistemi konusundaki öne- risini dile getirmiş. ancak bu ko- nuda ısrarcı olmadıklannı da be- lirtmişti. Baykal'a göre. degişti- rilecek bir seçim sistemi önü- müzdeki ilk seçimde degil, on- dan sonraki seçimde uygulanma- lı. Çünkü her iktidar, seçim sis- teminı degiştiriyor ve ona göre seçime gidiyor. Bu konudan rahatsız oldukla- rını belirten Baykal, genel mer- kez atamalı milletvekili adaylı- gının tamamen kaldınlmasını öneriyor. Aday adaylannın genel merkez ve delegeler tarafından degil, bir ölçüde seçmen tarafın- dan belirlenmesini isteyen Bay- kal, bunun nasıl olacagını da şöy- le açıkladı: "Örneğin Antalya'dan 10 mil- letvekili secüecekse, her parti 20 aday adayını seçmen pusulasına yazar. Seçmen de o> vereceği par- tiye işaretini ko\ar. daha sonra o partinin adaylarından 10 tanesi- ni işaretler. Böylece hem partiye oy verir hem de oy \-erdigi parti- sinin mület\ekili aday adaylannı belirler." Baykal. "Böyle bir seçim siste- miyle Türkiye'de siyasetle toplum arasındaki. parlamentoyla halk arasındaki kopukluk, köprülen- dirilebilir, bütünleştirilebilir. Bu doğrultuda siyasi partileıie te- maslar arıyoruz. Bunu masaya koymak istiyoruz. Başka partile- rin de önemli saydıkları şeyler olabilir. Her seçimde seçim kanu- nunun değiştirilmesine karşıyız." "Bunu önemli sa>ıyoruz" di- yen BaykaPın Başbakan Mesut Yılmaz'a. görüşmeleri sırasında bu öneride bulunması bekleni- yor. Baykal' ın ayrıca burada yaptı- ğı konuşmada, "Türkiye'nin sa- dece 1998 >ılını degil. 1999 yılını da daha sonraki yılları da düşü- nerek en doğru karan almamız gerekir. Bu konuda karan alacak olan TBMM'dir. Hükümetin kendi arasında > aptıgı muzakere- nin çok yüzeysel olduğunu sanı- yorum. Daha ciddi müzakerele- rin yapılması gerekli" demesi dikkat çekti. Baykal'ın bu sözle- ri. Başbakan ile yapılacak görüş- mede seçim tarihi konusunda ıs- rarcı olmayacagı şeklinde yo- rumlandı. C H P ' l i K e l e ş ' t e n ö z e 11 e ş t i r m e u y a r ı s ı 'Tekel ile ilgili karar geri alınsın' ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Sekreter Yardımcısı Birgen Keteş, hükümetin özelleştir- meyle ilgili politikalannı yeniden gözden geçirmesi gerektiğini söyle- di. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun Tekel'in özelleştirilme- siyle ilgili olarak hazırladıgı rapo- run tamamlandığıru anımsatan Ke- leş. Devlet Bakanı Eyüp Aşık'ın ra- porun sonuçlannı kamuoyundan gizlemeye halckı olmadığını kaydet- ti. Keleş. "Özelleştinnenin bir hedef olarak alınmasını. ne pahasına olur- sa olsun özelleştirme anla>işuıı. hak- sız Luanç ve rant sağlama yolu ha- line getirilmesini kuuyonız" dedi. Keleş partisinin genel merkezin- de dün düzenlediği basın toplantı- smda, hükümetin özelleştirme poli- tikalannı eleştirdi. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nca ha- zırlanan raporun ciddi bir çalışma- nın ürünü olduğunu \ urgulayan Ker leş, raporda devir koşullannın ince- lendiğini ve BAT şirketinin duru- munun gözlerönüne serildigini vur- guladı. Keleş raporun kamuoyuna açıklanması gerektiğini söyledi. Aşık'ın ancak Başbakan Mesut Yıl- maz'ın talimatı ya da hükümetin düşmesi durumunda bu kararın ge- ri alınabileceği yönündeki açıkla- masını anımsatan Keleş, şunlan söyledi: " Böyk? bir konuda değilhüküme- ti düşürmedurumunda olan bir par- tinin,tüm muhalefet partilerinin gö- rüşü alınmalıdır. Başbakanın görü- şünü ya da hükümetin düşürülme- sini beklemenin mannğı yoktur. Sa- ym Aşık söz konusu raporun bulgu- laruu açıklamak niyetinde degildir. Bir bakanın toplumdan bunu gizle- meye hakkı yoktwf Keleş, Aşık'ın Tekel'in özelleşti- rilmesine karşı olanlan "vatan ha- ini" olarak gördügünü belirterek "Bu \atan hainliği ise, birilerine bu- nu peşkeş çekmek vatanseverlik mi- dir, soruyonun" dedi. ödemeye zorlandı. Dogalgaz ko- nusunda açılan da\alann büyük bir çogunlugu EGO ale>hine so- nuçlandı. Daire sayısı belli olmayan site. işhanı gibi yerlerde dairelere ayrı saat takılmamasına karşın her aboneden 300 dolar alınması mahkeme karanyla durduruldu. Tüketim dönemindeki degil, tah- sil dönemindeki dolar kuru üze- rinden faturalann belırlendiği yi- ne mahkeme kararlanyla ortaya çıktı. AvTupa'da kullanılmayan kart- lı sayaç sistemine geçen RP'li be- lediyenin sayaç siparişi verdiği Alfagas Elektronik Ölçü Aletleri Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti.'nin, ka- patılan RP'ye yakınlıgıyla bilinen Muradiye Vakfı'yla baglantılı olduğu ileri sürül- dü. EGO ve ASKİ tarafın- dan alınan baglanmış ve baglanacak toplam 323 sa- yaç için Alfagas'a yaklaşık 10 trilyon lira ödenecegi be- lirtildi. Özelleştirme ihalelerinde otobüs hatları 1.7 ile 3.5 milyar lira arasında degişen bedellerle yok pahasına ve- rildi. Hafif raylı sistem An- karay'da çok sayıda arıza meydana gelirken: hem An- karay. hem de metroda iste- nilen yolcu savısına ulaşıla- madı. Usulsüzlük soruşturmalan Içişleri Bakanlıgı'nca. Gökçek hakkında usulsüz atama. haremlik-selamlık uygulamalan ile dinci vakıf. yurt \e okullara belediye- den yardım yapılması iddi- alannın da aralannda bulun- dugu çok say ıda soruşturma başlatıldı. Gökçek dosyala- nnın ana başlıkları şövle: • Akit gazetesi, Milli Gençük Vakfı çalışmalarını usulsüz destekleme ıddiası. • Altınpark havuzunda haremlik-selamlık uygula- malan (Parktaki heykeller müstehcen bulunarak sö- küldü). • Muradiye Vakfı'nın şirketi olan Tayfur Proje Ltd.Şti.'ye yapılan usulsüz ihaleler (Dini vakıflara kö- mür ve arsa ayncalıgı). • lş akitlerinin usulsüz feshedilmesi. • Dogalgaz fiyatlannın fahiş tutulması (Cumhuri- yet Başsavcıhğı'nca kamu davası açıldı). • ASKİ Genel Müdürlü- ğü'nde Alfagas firmasına verilen montaj ihalesinde usulsüzlük iddiası. • Makam odasına alınan eşyalarda ihale usulsüzlügü. • Kamu harcama bedel- lerinin ödenmemesi. • Yasal dayanagı olma- yan yetki de\Tİ. • Otomobilciler ve Şo- förler Odası'na baskı yapıl- dıgı. • llçe beledıyelenne ya- pılan yardımlar. • Emin Çölaşan'ı tehdit. Başkentte islami görünüm Anadolu'yu simgeleyen "HıtitGüneşi" yenne İslami görünümlü amblem getiren Gökçek. Ankara'nın giriş noktalanna mınare motifli 5 giriş kapısı projesinin ya- nında "İslami banliyöler" projesini başlattı. Ankara BüyükşehirBelediyesi Em- lak Dairesi Başkanlıgı'nca hazırlanan ve gizli tutulan Ocak 1996 tarihli haritayla, belediyenin. Yuvaköy'de 513 parseli. Susuzköy'de 107 parseli kamulaştırdığı ortaya çıktı. Belediyenin Batıkent'ten daha büyük bir alan olan 1250 hektarlık bu bölgede yaklaşık 70 bin ko- nutluk İslami kent projesi için çalışmalara başladığı saptandı. • • W • • POLİTtKA GU1NLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Mavi Randevu... Bir sessizlik olacak gözlerin... Cesare Pavese "Ölüm gelecek ve senin göz- lerine bakacak" derken yaşamın bir hiç olduğu- nu mu anlatmak istiyordu?.. Havada bir yağmur sıkıntısı vardı; beyazın or- ta yerine gömülmüş mavilik birden kaybolup git- ti... Sanki dişlerin kilitlenmiş gibiydi... Susuyordun!... Sabahtan akşama dek uykusuzdun. sağır ve eski bir pişmanlık içindeydin... işte o zaman ben şöyle diyordum: "Hangi gün ey sevgili umut, bizler de öğrene- ceğizsenin,yaşamolduğunu, hiçlikolduğunu..." Fışkıran denizi ahdıran türkünü dinlemek isti- yordum... Çünkü denizde yitip gitmişti su kenarında. su kenarında sen ölümsüzlüğün sesiydin... Belki Henanders'ın, belki de Dylan Tho- mas'ın sabah ışıklarını arıyor. yaşamın gökkuşa- ğı üstünde uyurken bir de aşk kalabalığı içine da- lıyordum... Biraz Oktay Rifat. biraz da Orhan Veli üstü- ne konuşmuş, menekşelertoplamıştık bahçeier- den... Sevdalıydım, deliydim, yapraklı yolları geçerek geliyordum sana... Bir avuç kuru üzüm. biraz tuz, biraz güneşti her sevdalı kadının beklediği; ben bunu biliyordum... Sen Sarıyer'deydin ya da istinye'de... Ne bileyim belki de deniz kıyısında, iki kız ar- kadaşınla sabah kahvaltısı yapıyordun; tam ter- si Paris Metrosu'nda beni bekliyordun... Sen on altısında, ben yirmisindeydim; yağmur altında sırılsıklam ıslanmış, fıstıkçı fırınına sığın- mıştık... 1930'un ilkyazında Moskova Garrnda üşüyen gözlerinle baka bakarken sana şöyle seslenrniş- tim: "öyle sevdalar vardır, biter biter başlar..." Mavi bir elbiseyle gelmiştin. gökyüzü maviydi; getirdiğin rüzgârda ev kokuyordun; kolun kolu- ma değiyordu, omzun omzuma; gözlerimiz bu- luşuyordu, ürperiyordum... • • • Inatçı aşk, titreyen sevda... Acı çekiyorsan ağ- latacaksın bizi... Leon Paul Fargue'nın kurşun kokusunu duyacaksın dizelerinde... Loş kuşak altında ırmakgibi... Korku, titreyen aşk çeşidi... Islık çalan giz, üşü- yen çiçekler, karanlık bir orman... lyilikçi el, ısıtan el... Ağlarken eriyoruz az buçuk mutlulukla... Bir sessizlik olacak gözlerin... Paul Valery'den bir başka türkü dinleyeceksin, Francis Jammes'ten laleler sarmış eski bahçe- leri dolaşacaksın... Eski yaz günlerinin serın rüzgârlarını anımsıyor musun? Sarı yapraklar sarmış bak avluyu... Sen varsın zamanlar boyunca Clara, bir evdfe, yapayalnız, sessiz oturan... ". s,***'"£! Gözlerinde bir giz yanıyor, el değmemiş... ;?: Farkında mısın? Antonio Machado'yu tanıyor musun? Sahi, sevda yumağında sevişen mor menekşe yaprağını bir yerlerden anımsıyor mu- sun? Bir tutku büyür nisan sabahlarında... Bir sesle irkilir bahar: "Şarkılarsöylemek istiyorum; ışıklıyollarda oy- naşan sevda yıldızlanna..." Yanıtsa çok uzaklardan gelir... Belki de bu kez konuşan Robert Desnos'tur... "Hayır, aşk ölmedi bu yürekte ve gözlerde..." Bir sessizlik olacak gözlerin... Sanınm sana Edip Cansever'in delice sevda- ları yakışır... Her zaman saklamadığın. acısızlığın son dura- ğında, elinde bir demet papatyayla beklemeli- sin!... Yerleştirmelisin bu sevdayı her yerine, yüzün- de ter olan su damlacıklarının kaynağına... Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde! Angeliki Pavlopoulou'nun kan tutmuş çocuk- lanna bakıyorum, Cemal Süreya'nın aşkın görk- lü yaşamıyla avunuyorum... Havada bir yağmur sıkıntısı var... Susuyor, hiç konuşmuyorsun!.. Senin bir havan var. beni saran o... Ah inatçı aşk, titreyen sevda... Mavi bir elbiseyle gelmiştin, gökyüzü maviydi... Eleni Fourtouni'nin tapınaklarına giriyordun, Radovan Pavlovskity dinliyordun... Bir kargıydı sanki gün ortasında yıldızlar gör- düm; sanayaklaştım, ıslaktı parmaklarım sözler- den, karanlıktan... Şafak parmaklarımızda söktü; beyaz bir çiçek görmüyordu çekirgeler... Kekik kokuları getiriyordu göğün çanları! Birlikte ağlıyorduk!.. E. Posta: Hikmet.Cetinkayafrt raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 C A G D A S Y A Y I N L A R I r W\ VSEVnANIN ADRESİ BELUDECİL (AĞININ TANIĞI ÜC YAZAR 2 BASI KUBİLAY OLAYI VE TARİKAT KAMPLARI 4 BASI 55C OCC - . SANCILIYILLAR KUJATIIAIIJ SOKAKLAR 4. BASI 35C OOC T . KUZU POSTUNDA KURT 2. BASI 6CO K C TL ZAMBAK SANA DA BULASTI KAN 2. BASI 60! :•:•: T . DİN BARONUNUN KAZLARI 2. BASI «B '»3 TL ÂSIK KADINLAR SOKAĞI 2 BASI SERİAT PAZARI eoc DOC *_ SEVDANIN ADRESİ BELLİ DEĞİL . ' ceo ooc TL I Çağ Pazarlama A.Ş. TürKocağı Cadöesı No:39/41 [ (34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel: (0212) 514 01 96 [
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle