22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12NİSAN1998PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 11 Hemen hemen her tarafta kurulan yeni sitelerde en ucuz daireler 6-7 milyar lira Dar gelirliye Sızakkır' da pahalıKooperatif ve müteahhitlerin el attı- ğı semtlerde, dar gelirli bannamıyor. Burada lüks daireleri satın alamayan dar gelirli, ancak binalann zemin ya da gi- riş katlannı kiralayabiliyor. Bu duruma örnek gösterilebilecek bölgelerden biri olan Beylikdüzü'nün imara açilması şehir merkezlerine uzak "lüks kentier" kurmayı amaç edinen ko- operatiflerin ilgisini bu yöreye çekti. Inşaatlann bitmesiyle birlikte 500 bi- ne yakın insanın yaşayacağı Beylikdü- zü'nde olduğu gibi hemen hemen her tarafta kurulan yeni sitelerde yapılan en ucuz daireler 6-7 milyar lira. Uzmanlar, buradan ev alanlann şehrin kalabahk ve gürültüsünden kaçmak isteyen, şehir merkezınde de evi olan aileler oldukla- nnı belirtiyor. Istanbul "Anadolu yakasının Beylik- düzü" şeklinde anılan Yakacık'ta da imardan sonra büyük bir fiyat artışı söz konusu. Geçen yıl l .5 milyarliraya alınabilen daireler. bugün Yakacık'ta 5 milyar li- ra civannda. Imar izninin çıkmasının hemen ardından tarla fiyatına alınan ar- salarda inşa edilmeye başlayan yapılar, kısa sürede lüks konutlara dönüşüyor. Kooperatiflerin ve müteahhit firmalan- nın el attığı bu semtlerde dar gelirlinin ev satın alma şansı kalmıyor. Kurtköy'de havaalanının temelinin atılmasıyla birlikte. toplu konutlann fi- yatlannın birden fırladığına dikkat çe- ken Ulusal Emlakçılar Derneği Başka- nı Reha Medin. "Sadece temelin anl- ması bile semti gözde yaptı. Talep artın- ca fiyatlar da fırladı*' dedi. Medin. bu- ralarda lüks konutlar inşa edildiğine dikkat çekerek "lstanbuTahersaatba- şı 50'nin üzerinde kişi geliyor. Bu du- nımda akılcı ve ihfivaca >önelik politi- kalar üretflmediği sürece bu açık kapan- maz, büyür" diye öngörüsünü dile ge- tirdi. E\ alınamaması ve dolayısıyla tale- bin yoğun olması sonucunda kira fiyat- lannın da hızla arttığını ifade eden Me- din. "Keseye uygun en ucuz daireler şe- hir merkezine en uzak noktalarda. An- cak, bu noktalara da lüks tamamen hâ- kim olunca. buralann da ca/ipliği kal- mayacak" dedi. Konut maliyeti artıyor Inşaat malzemelerinde görülen yo- ğun fiyat artışı konut maliyetini her ge- çen gün arttınrken son yapılan hesap- lamalar metrekare maliyetinin 40 mil- yon altına düşmediğini gösteriyor. Konut maliyetini özellikle kullanılan malzeme ve arsa etkilerken kooperatif aidatının miktan, üyelerin ödeme gücü ve konutun teslim tarihine göre değişi- yor. Bu şartlarda insanlann kooperatifçi- lik yapmak dışında çareleri olmadığını, başka yolla konut edinmenin imkânsız olduğunu ifade eden Türkiye Kent Ko- operatifleri Merkez Birliği (TÜRK- KENT) Genel Başkanı OğuzSoydan"a göre yapı kooperatifleri kâr amacı güt- müyorlar. Büyük şehirlerde 100-200 konut üre- ten kooperatif kalmadığını belirten Soy- dan. dar gelirlinin müteahhitten ev sa- hibi olmasının mümkün olmadığını be- lirterek şunlan söyledi: "Müteahhitin kat karşıhğı yaptığı ko- nutlar. hem mal sahibi hem müteahhit kazanacağı için alıcı açısından maliyet- li olur. Dolavısıvla konutun fhatı alıcrva ujgun olmu>or. Bu durumda dar gelir- linin müteahhitten ev alması mümkün olmuyor." Tarla durumundaki arazileri, ancak büyük kooperatif organizasyonlannın alabildiğini belirten Soydan, "Işin için- de belediye yoksa, birlikler bile almaya çekiniyor. İmar izni çıktıktan sonra ise arsa spekülatöriin eline geçiyor. Bu du- rumda pahalıya alınıyor. Spekülatöre para kaptırmadan arsayı alabilmeyi is- terdik. Ama mümkün olmuyor1 " dedi. Kooperatifler denettenemiyor Sanayı ve Ticaret Bakanlığı'nda ko- operatiflerin denetimi alamnda çalışan 100 civannda görev li var. Amaca uygun olmasa da kooperatifçiliğin geliştiği Türkiye "de. denetim boşluğu yanı sıra, kooperatiflerin yapısının değişmesi ve kimilerinin kâr etmekten de öte. koope- ratifı "köşeyi dönmek" amacıyla kur- maya başlamalan. "kooperatifzede" kit- lesinin büyümesine neden oluyor. E\ almak amacıyla parasını yatırdı- ğı kooperatif tarafından dolandınlan çok sayıda kişi. ev almak bir yana kira- yı bile ödeyemeyecek duruma düşüyor. Denetim boşluğu ve kooperatif kur- manın bu kadar kolay olması nedeniy- le ev sahibi olmak istevenleri dolandır- Konut maliyet j^^^^EIS yı " ar ğ ^ H ^ ^ H 1988 W ^ S 1989 HİJIlll ıı ıı ıı H-Iİ1 î^* .,,». '«ııi ÎBsJPJ!iS. : «S8BE •• •• l l • ^"lialllBI 1991 1992 1993 - 1994 ^P^««lfcfc> 1996 i!^:- L r .ZÎICZS 1997 sureklı artıyor 10Om2 konut mativetilbmTU- 15.600 25.740 42.471 66.250 109.980 200.200 334.350 735.570 1.324.026 2.581.850 Artış (%) - 65 65 56 66 82 67 120 80 95 Kentleşme gecekondu doğurduSon yıllarda nüfus artış hı- zının önüne geçılememesı ve kırsal kesimden büyük yerle- şim merkezlerine artarak de- vam eden göç. Türkıye'de çarpık kentleşmeyi berabe- nnde getırdi. Gelişmış ülkelerde sana- yiye geçişte yaşanan kentleş- menin tersine Türkiye'de "gelişigüzel ve zorunlu göç" sonucunda oluşan kentleşme planlı olmuyor. Gecekondu alanlan, kentsel sistemle en- getre olmak için sosyal hiz- metleri sağlamak yerine kur- duklan belediyelerle önce- likle tapu sağlayarak meşru- laşmayı gerçekleştirmeye çalışıyor. Devlet bu sürece seyırci kaldığı için popülıst ya da polısıye bir tavır takın- mak zorunda kalıyor. l980"li yıllarda gecekon- du sahiplerine dağıtılan ve planlı bir şehirleşmeyı amaç- layan Tapu Tahsis Belgele- ri" gecekondu ticaretıni ge- liştiren bir araç olmaktan öteye gidemedi. Bitmeyen inşaatiar Düzensız kentleşmenin biraz daha "çarpık olmasın- da" etkili olan bir diğer ne- den de bitirilemeyen inşaat- iar. De\ letin konut politika- sını oturtamaması. "bitme- yen inşaatlann" artmasına yol açıyor. Yapılan araştırmalar; ma- liyetlerinin hızla yükselmesı. kooperatıfçilık sorunlan, fa- iz düzeylerinin hızla yüksel- mesi. ekonomik büyüme oranının düşmesı ve hükü- met politikalarındaki deği- şikliklerin konut yapımlann- da gecikmeye neden olduğu- nu ortaya koydu. Konut yapımcılannın üre- tirken fınansman sorunuyla. alıcılann ıse kredi. bırikim ve gelir yetersizliği ile karşı karşıya kaldıkları saptanır- ken, yatmmcılann. faiz getı- risinin yüksek olduğu dö- nemlerde. birikimlerini ko- nut yerine. kirada oturup ge- tınnin yüksek olduğu (vade- li mevduat, repo. menkul kıymetler...) alanlara kaydır- dıklan belirtiliyor. Konutlann bitmemesinin bir diğer nedeni Kooperatif- ler Yasası"nın. kooperatifle- ri üyelenne karşı koruyan önlemler almış olması. TURİZM VE İNŞAATFİRMALARININ GÖZDESİ manın kolay olduğu kooperatifçiler ta- rafından bile ifade edilirken. dev let, de- netlemediği gibi kooperatifın yapısına bakmadan kredi verebiliyor. Dolandırmanın bu sistemde çok ko- lay olduğunu belirten TÜRKKENT Başkanı Soydan, "Devletin bir kontro- lü yok ki. İste\en işten anlamadığı hal- de. kooperatif kurup gazetelere üye top- lamak için ilan verebilir. Bu iş bu kadar basit Dolandırmak çok kola>" dedi. Arsayı alma vaadiyle para toplayan kooperatifler. arsayı almayabiliyor. ko- nutu da yapmıyor. Kooperatif yöneti- minın değişmesi sonucunda. koopera- tifzedelerin hukuki yoldan hak arayabil- meleri de söz konusu olmuyor. Uzmanlar bu tür olaylan, Sanayi ve Ticaret Bakanlığf nın birkaç müfettişle engelleyemeyeceğini belirtirken, ancak birdisiplin mekanizmasının yerleştinl- mesiyle mümkün olacağını ifade edi- \or. Kooperatif seçerken birüğe üye olan kooperatifin tercih edilmesini öneren uzmanlar. örgütlü kooperatiflerin bir üstleri tarafmdan denetlenebildiklerini belirtiyor. Her kooperatifin bağlıysa eğer, üst birlik tarafmdan kontrol edil- diğinı söyleyen uzmanlara göre "Buişin tek çözümü örgütlü kooperatif." Sistemin kooperatifzede yarattığını ifade eden Soy- dan. "Bunun birinci nede- ni enflasyon. ikincisi siyasi iktidaıiarın gayri ciddi po- litikalan" diye konuştu. Ulusal Emlakçılar Der- neği Başkanı Medin de ko- operatif aracığıyla e\ al- mak isteyenlere. üst birlik- lere üye kooperatifleri tav- siye ediyor. Bitmeyen \xqnlarucuzasatıhyor Türkiye'de yapı kooperatiflerine ilişkin anlaşmazlıklar üzenne yüz- lerce dava sürüyor. 1980 yılında Mi- las'ta bir tatil köyü için bir araya ge- len 180 üyenin sayılan 10'a ulaşan davaları. Türkiye'deki "kooperatif hayalTnin geldiği bir başka noktayı ortaya koyuyor. Artık "paraödemek- ten bıktıklan" kooperatifleri için ümitlerini kaybeden üyelerin yanm kalmış yapılan. mşaat ya da turizm şırketlerinin "iştahını ka- "Bozbük Çamlıkent Turizm KooperanTr'nin mahkemelere yansıyan görüntüsü. Türkiye'de ko- operatif yapılannın "sö- mürü" aracı yapılmasmın ilkaşama- sı iken bitmeyen kooperatiflerin üye- lerde yarattığı "öfke" üzerinden, ya- nm kalmış yapılann ucuza alınabil- mesi de ıkinci aşamayı oluşturuyor. Söz konusu yapı kooperatifinin ta- nıtım broşüründe 1989 yılında villa- lann teslim edileceği sözü veriliyor. tnşaatlann birmemesi üzerine 1989 yılına gelindiğinde kooperatif. "tu- rizm teşviklerinden de >ararianmak*" amacıyla anonim şirkete dönüştürü- lüyor. Aynı zamanda müteahhit olan yönetim kurulu başkanının. yönetim- den düşürülmesinin ardından yeni yönetımde hisselerin satışı konusun- da aynşma görülüyor. Şirket hisselerinin satılmasına mu- halefet ettıkleri için 29 hıssedarın -kooperatif yasalanna göre" ortak- hklannın iptal edildiği iddia edilirken diğer yandan bunun bir "anonim şir- kefte mahkeme karan olmaksızın gerçekleşemeyeceği savunuluyor. 1994'te yönetim kurulu üyesi iken ara ödemekten ve beklemekten bıkan üyelerin, yanm kalan yapılannın ucuza alınması kooperatif sömürüsünün bir boyutu. "ihraç edilen" Münevver Özgür Ka- baklı. hisselere bugüne kadar 80 ıla 100 bin mark ödediklerini belirtiyor. Hissedarlann. yönetim kurulu başka- nına, hisselerin "100 miKon 600 bin Bra"dan. Tursoy AŞ'ye satılmak üze- re vekâlet \ermesi dikkat çekiyor. Tursoy AŞ hisseleri 900 milyon lira- dan satın aldığmı. "herkesin de bu alışverişten memnun olduğunu" sa- \unuyor. Muhalif hissedarlar. böyle- ce 248 milyar olarak değer biçilen ta- til köyünü tek tek hisse alımıyla 80 milyara mal etmesı üzerinde duruyor. Anlaşmazlığın hukuksal boyutu ise muhalif hissedarlarca "yalmz his- se satışı yapmayanlann'* çağnldığı öne sürülen genel kurulun ardından başlıyor. Açılan 10'a yakın davanın. bu genel kurulda denetçilerin istifa etmeleri noktasmda düğümlendiğı görülüyor. Genel kurulun ertelenme- siyle Tursoy'un "güdümüyle", "ata- ma usulüyle" yeni yönetimin belir- lendiği ifade ediliyor. Öte yandan 18 yıldır inşaat halindeki tatil kö- yünde 170'i çatıya getin- len vilianın bulunduğu alan, daha uzun yıllar sü- recek bu mahkemelerin sonuçlarını beklerken malzemelenn çalınması da bir başka sorun olarak hissedarlann karşısına çıkıyor. Kooperatifler hep böyle ofca Yukandaki örneğin tersine, insan- lan ev sahibi yapan, hatta harcama- lar sonrasında fazla parayı iade eden kooperatifler de\ar. Istanbul Güngören'de faaliyet gös- teren TÜRKKENT'e bağlı Ufuk Ya- pı Kooperatifi üye parasını faizde de- ğerlendirerek. bütün harcamalar bi- tince artan parayı üyelerine iade etti. Ev ahrken kapana fasûmaytnlt Kolay mı almteriyle kazanılan biri- kimı. dibi görünmeyen kuyuya atar gi- bi birilerine kaptırmak? Kooperatifin dolandıncı yönetimi yüzünden ev sa- hibi olmak bir yana kirayı da ödeyeme- yecek halegelmek... Yıllarca, kazanmak için uğrunda ça- lışılan birkaç kuruşun bir anda yok ol- ması kolay olmasa gerek. E\ alıyorum heyecanının birileri tarafmdan hüsrana dönüştürülmesi de değil elbette. Bu nedenle uzmanlar, ev alacaklan. dikkatli olmalan konusunda uyanyor. Daha sonra beklenmedik sürprizlerle karşılaşmamak için uyanlara kulak ve- rin. • Her şeyden önce üye olacağuuz ko- operatifin yöneticilerini tanımı\orsa- nız, güvendiğiniz çevrelerden daha ön- ce benzer organizasyonlar yapıp yap- madıklannu yaptılarsa bunlann sonu- cunun ne olduğunu araşnnn. 0 Kooperatifin bölgesel bir üst bir- liğe üye olup olmadığına bakın. Çün- kü, bu sistemde gelişmiş bir denetim mekanizması var. • Kooperatif arsasının kooperatif adına tapulu > a da tahsis belgeli olup ol- madığına bakmanız sizin için iyi olur. Arsa kooperatif üzerine ka> ıriı değilse üye olmamamz sizin için daha hayırh olur. • Arsanın ımar durumunu ıncele- yin. lman yoksa üye olmakta acele et- meyin. • Bir kooperatife üye olduktan son- ra, işlerin nasıl \ ürütiildüğünü takip et- mek için yılda bir >apılan genel kıırul toplantılanna düzenü olarak katılın. • Kooperatif aidatlannı elden ver- mek yenne banka hesabına yatınn. De- kontlan saklayın. Aidatlannızı zama- nmda ödeyin. • Yönetimde bulunan kişilerin. ya- kın çevTelerine ucuz devir gibi yollarla çıkar sağlayabileceklerini düşünerek uyanık olmanızda fa>da var. • Alınacak emlakın tapukaydını ke- sinlikle kontrol etmelisiniz. Önceden kontrol etme ya da ertirme şansınız yoksa \erdiğiniz kapora karşılığında mutlaka makbuz almanız gerekli. ~ Alım satımın herhangi bir sebepten dolayı gerçekleşmemesi halinde kapa- ronun iade edileceğini hatta caydıncı olması açısından kaparo kadar tazmi- nat ödeneceğıni maddelere ekletmeniz yararlı olur. Çünkü alınacak emlak, muhatap olu- nan kişiye ait olmayabilir, hacizli ya da ipoteklı olabilır. • Eğer alacağınız emlak, inşaat ha- linde ise müteahhidin maddi durumu- nu araştırmalısınız. Müteahhitten kat karşılığı bir emlak satın alınıvorsa mü- taahhidle mukaveleyaparak bitirmeta- rihi kullanılacak malzemeleri tek tek alarak gerekli miktarda tazminatyazıl- malı. Aynı şekilde alınacak emlak arsa sahibine aitse benzer bir mukavele ya- pılarak iferide arsa sahibi ile müteahhit arasında bir anlaşmazlıktan zarar gör- memek için gerekli tazminatlar yer al- mak 0 Alınacak emlakın yaşı büyükse binanın kazan dairesinden hidroforuna kadar kontrol edilmesinde yarar var. • Binadaki kat maliklerinin uyumu da önemfidir. Bunun için yönetki i> i bir rehber sayıür. • Alım satım sonrası ortaya çıkan en önemli sorun, sonradan gelen faturalar- la karşınıza çıkan birikmiş elektrik. su. aidat gibi borçlar. Bu nedenle satış son- rası gelebilecek bu borçlardan eskı ma- likin sorumlu olduğunu belirten imza- lı bir yazı alınmasında fayda var. • Tapu işlemi sırasında alacağınız emlakın değerini yeniden değerlendir- me oranlanna göre hesaplayarak be- van etmelisiniz. Çünkü beyanınız eksik ise ödenen alım satım harçlan cezah olarak size geri dönecektir. • Gaynmenkul alışverişinde uzman bir emlak pazarlamacısına danışmanız- da büyük fayda var. Lüks konut üretilivor Kooperatifler kadar mü- teahhitler de konut alanın- daetkinbirrole sahip. An- cak. müteahhitlerdedarve sabıt gelirlinin konut ihti- yacınayönelikprojelerge- liştirmiyor. Müteahhitler Bırlıği Başkanı KadirSever, Tür- kiye'nin konut açığmı ka- patmak yerine gayri men- kul cenneti haline getirildi- ğini belirterek müteahhit- lerin ikinci, üçüncü ev alın- ması konusunda rol oyna- dıklannı belirtti. Müteahhide konut yap- tıran arsa sahiplerinin, ya- pılan ev ierın lüks olmasını istediğinı ve olabildiğince genışev ler yaptırdığını be- lirten Kadir Sever. "Arsa sahibi kendi arsasına yapı- lacak olan konutun ı\ i, lüks olmasını istiyor. Kendi ce- binden bir şev çıkmadığı için en lüksünü istiyor. Do- layısıyla bu evler de dar ve sabit gelirliye \ önelik değil. Rant sağJayan evler" dedi. Sever şöyle konuştu: "Konut, birikimin ranta dönüşmesi için araç olarak kullanılıyor. Bu bizim de eleştirdiğimiz ve çare bu- lunmasını istediğimiz bir konu. Emlak Bankası da, TOKl de destek veriyor. Milli gelir 4 bin 500 dolar civannda. Vatandaşın sa- hip olabileceği konut son derece mütevazı \e 70-80 metrekare>i geçmeyen e\. Kooperatifler arsavı beda- va denebilecek vollardan elde ettiklerinde de daha çok para kazanmak için lüks üretiyor. O>sa vatan- daşın ihtivacı belli." İİTTİ YORUM OZTİN AKGUÇ Sanal Başarı Son günlerde 55'inci hükümet tarafından, ba- zı kamu kurumlarının da desteği ve yardımı ile ka- muoyuna ekonomide başarı iletileri verilmeye ça- lışılıyor. Ekonomide büyüme hızı artıyor, enflas- yon hızı yavaşlıyor, dış ödemeler dengesi en azın- dan önceki yıllara göre daha kötü sinyaller ver- miyor. Geçen yılın 3'üncü üç aylık döneminde yüzde 5.6'ya değin düşen büyüme hızı, birden tüm yıl için yüzde 8.0'e fırlıyor, enflasyon hızı üç haneli rakamlardan iki haneliye geriliyor, cari işlemler açığı önceki yıla göre belirgin bir değişme gös- termiyor. Rakamların ortaya koyduğu gibi, fiyat artış hı- zının Ocak 1998 ayı sonunda ulaştığı düzeyden birkaç puan gerilemesi, kamu kesimi zamlarının ertelenmesinden, dünya petrol fiyatlarındaki dü- şüşten kaynaklanıyor. 55'inci hükümet kuruldu- ğunda yıllık fiyat artış hızı toptan eşya fıyatların- da yüzde 75.0, tüketici fiyatlarında yüzde 78.0 dolayında idi. Mart 1998 sonu itibarıyla yıllık fiyat artış hızı, 55'inci hükümetin kurulma tarihine göre toptan eşyafiyatlarında 15, tüketici fiyatlarında da 20 pu- an daha yüksektir. Yıl sonu, hükümet, fiyat artış hızını kurulduğu tarihteki düzeylere çekebilirse başarı olacaktır. 1998 yılı için yüzde 80.0'in altın- da bir ortalama fiyat artışı sağlamak bile zor gö- züküyor. Dış ödemeler tablosunu değerlendirmeye ça- lıştığımız önceki yazımızda belirttiğimiz gibi ge- çici verilere göre 1997 yılının cari işlemler açığı 2.750 milyon USD, bir önceki yılın açığı 2.437 mil- yon USD'ye göre belirgin bir artış göstermiyorsa da 2.522 milyon USD olarak gösterilen net hata ve noksan tutarı dikkate alındığında cari işlemler açığı 5.3 milyar USD'ye ulaşıyor. Bugün de 1997 yılının şu göz alıcı yüzde 8.0'lik büyüme hızına kısaca değinelim. Bir ekonomide büyüme hızlıysa, bu hız yatırımlara da yansır. Da- ha doğrusu yatırımlardan kaynaklanan bir büyü- me hızı sağlıklı ve kendini besleyicidir. Bir eko- nominın büyüme hızını belirleyen iki önemli de- ğişken, yatırım hacmi ve yatırımların dağılımıdır. Büyümeyi belirleyen, en azından bir orta vade- de, yatırımlardaki değişkenlik, yatırımlardaki ar- tıştır. 1997 yılında sermaye malları dışalımındaki artış yüzde 6.8 olarak dışalım artış hızının ara malları ve tüketim malları artış hızının gerisinde- dir. Ayrıca yatırımlar içinde inşaat önemli yer tut- maktadır. Yeni inşaat, yatırımların en önemli öğe- lerinden biridir. 1997 yılında inşaat sektörüne ilişkin istatistik- lere, yapı izin ve yapı kullanma izin belgelerine ba- kıldığında, bir önceki yıla göre belirgin bir değiş- me görülmemektedir. Açıklanan resmi verilere göre 1997 yılında ve- rilen inşaat ruhsatları, bir önceki yıla göre sayı ala- rak yüzde 1.4 oranında azalırken, yüzölçümü ola- rak ancak yüzde 4.1 oranında artmıştır. Sınai ve ticari yapılarda gerileyiş daha belirgindir. Sınai yapılar sayı olarak yüzde 35.3 oranında azalırken, yüzölçümü olarak azalış da yüzde 3.9 oranında olmuştur. Sınai yapılara ilişkin veriler, yatırımlar hakkında önemli bir göstergedir. Öte yandan yapı kullan- ma izin belgelerine bakıldığında, bir önceki yıla göre yapı izin belgeleri sayı olarak binde 7 ora- nında artış gösterirken, yüzölçümü olarak artış binde 8.0 gibi önemsiz boyutta kalmıştır. Yatırım- lar cephesinden bakıldığında 1997 yılında yüzde 8.0 gibi göze çarpıcı bir büyüme hızını destekle- yici bir gelişme yoktur. Ne yazık ki bazı bürokratların katkısı, ekonomi- ye ilişkin sayısal bilgi üreten bazı kurumların yön- lendirilmesiyle kâğıt üzerinde ekonomide geliş- meleri olumlu gösterme çabaları, 1950 yılından bu yana genel bir eksikliğimiz, bir hastalığımız. Bu tür yararsız bir çabaya 55'inci hükümet de kapıl- mış gözüküyor. Bir ülke yatırımlarını arttırmadan, insan kayna- ğınaeğitim sağlamadan, beceri kazandırmadan, iş olanakları yaratamadan, ara ve sermaye mal- ları üretmeden kalkınamaz. Işsizliğin arttığı, üret- ken yatırımların duraladığı, dış ticaret açığının bü- yüdüğü bir ekonomi gerçek anlamda hızla büyü- yemez. Ancak kâğıt üstünde büyümüş gibi gözükür. Sanal değil, gerçek büyümeyi sağlamak başarı- dır. Izlenen politikalar, politikacıların ve onların oluşturduğu kadroların kapasitesi Türkiye'yi hız- lı bir büyüme sürecine sokabilecek nitelikte ve çapta gözükmüyor. Oyle anlaşılıyor ki Türkiye kısır döngüleri kıra- mazsa, daha uzun bir süre sanal büyüme ile ye- tinecek. T O B B ' n i n k a l k ı n m a d a ö n c e l i k l i y ö r e l e r a r a ş t ı r m a s ı Diyarbakır'da genç işsiz yığun BANLI SALMAN A.NKARA - lstikrarsız ekono- mik gelişimiyle dikkat çeken Di- yarbakır. siyasi kaygılarla temel- len atılan. ancak zamanında biti- rilemeyen yatınmlann tamamlan- masını bekliyor. Gençlerin sayısı giderek artan Diyarbakır'da, çalışabilirnüflısun yalnızca yüzde 55'i iş olanağına sahipken, çalışanlann da yakla- şık yansını ücretsiz aile işçileri oluşturuyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) kalkınmada öncelikli iller kapsamında ince- lemeye aldığı Diyarbakır'da; ça- lışabilir yaştaki nüfus, toplam nü- fusun yüzde 49.71 "ini oluşturu- yor. Yakın gelecekte yoğun iş ta- lebiyle karşı karşıya kalacak olan Diyarbakır'da istihdamı düşük iş- lermelenn ağırlığına dikkat çeki- liyor. Diyarbakır'da 1995 yılı iti- banyla kişi başına 1696 dolar ge- lir düşüyor. TOBB'nin raporunda, Diyar- • Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin kalkınmada öncelikli iller kapsamında incelediği Diyarbakır'da GAP dışında yatınmlann 'çok cılız' kaldığı vurgulanırken, çalışabilir nüfusun sadece yüzde 55'inin iş bulabildiği vurgulandı. bakır'da güçlü bir yatınm söz ko- nusu olmadığı gibi, 1993 yılında yüzde 87.8 olan yatınm gerçek- leşme oranının 1994 yılında yüz- de 16.6'ya gerilediği kaydedildi. Diyarbakır'ın, GAP dışında de- ğerlendirildiğinde yatınmlar açı- sından "çok cıüz" kaldığı vurgu- lanan raporda. ilde atıl }a da ya- nm kalmış 126 yatınmın yer al- dığı listeye yer verildi. Rapora göre, Diyarbakır kırsal alandaki hanelerin yüzde 44.7'si tamamen topraksız, toplam hane- ler içinde 50 dönümden az topra- ğa sahip olanlann oranı yüzde 26. 51-100 dönüm kategorisindekile- rin oranı yüzde 7.3, 101-500 dö- nüm toprağa sahip büyük çiftçi- lerin oranı yüzde 16.7. 500 dönü- mün üzerinde toprağa sahıplerin oranı ise yüzde 5.3 düzeyinde. Raporda. Diyarbakır'da 1988'de yüzde 2 gelişmenin 1989'da yüzde 1.1 gerilemeye, 1993 te yüzde 5.2 olan gelişme- nin de 1994'te yüzde 11 oranında düşüş yaşadığına dikkat çekile- rek, "Anılan iniş-çıkışlar, kentin ekonomik yapısında sektörel çe- şitlenmeyi ve kurumsallaşmayı önle>ici. istikran bozucu geh'şme- lerdîr" denildi. Raporda, Diyarbakır'ın karşı karşıya bulunduğu tehditler şöy- le sıralandı: "Bölgeye dönüközel fon olanakları yaratılamıyor. Kre- di maliyeti kısa vadede düşmeye- cek. Bürokrasiyi önleme olanağı yok. Ekonomik poiitika isfikrar- stdığı sürecek. Orgüt eğitim ola- nakları artmavacak. V önetici kıt- lığı giderilemejecek. GAP bölge- sinde fiziki yapı tahribatı görüle- cek. l laştırma projeleri finans- man sıkıntısı nedeniyle gerçekleş- meyecek. Sermaye rant alanlanna yönelecek. Sınır ticareti politik ilis- kiler nedeniyle zorlaşacak. Sana- yi ve ticaret yapısı bütünleşemeve- cek." "Dokuma ve giyim, madenci- lik, gıda, bitkisel ve ha>Tansal ürünler, turizm" Diyarbakır'ın rekabet üstünlüğü sağlayabilece- ği öncelikli 5 sektör olarak sap- tandı. Raporda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu pazanna yönelik olarak un, makarna-irmik. bisküvi, seb- ze-mevye işleme, ambalaj, kim- yasal gübre, tanmsal ilaç, sabun- deterjan, elektrik panolan, akü, tanmsal makine ve gereç sanayi- leri: Türkiye pazanna dönük ola- rak dokuma. mermer işleme. ba- kırmadeni yataklannın işletilme- si; dünya pazanna yönelik olarak da bisküvi. iplik ve hazır giyim sanayileri önerildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle