Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12NİSAN1998PAZAR CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 11
Hemen hemen her tarafta kurulan yeni sitelerde en ucuz daireler 6-7 milyar lira
Dar gelirliye Sızakkır' da pahalıKooperatif ve müteahhitlerin el attı-
ğı semtlerde, dar gelirli bannamıyor.
Burada lüks daireleri satın alamayan dar
gelirli, ancak binalann zemin ya da gi-
riş katlannı kiralayabiliyor.
Bu duruma örnek gösterilebilecek
bölgelerden biri olan Beylikdüzü'nün
imara açilması şehir merkezlerine uzak
"lüks kentier" kurmayı amaç edinen ko-
operatiflerin ilgisini bu yöreye çekti.
Inşaatlann bitmesiyle birlikte 500 bi-
ne yakın insanın yaşayacağı Beylikdü-
zü'nde olduğu gibi hemen hemen her
tarafta kurulan yeni sitelerde yapılan en
ucuz daireler 6-7 milyar lira. Uzmanlar,
buradan ev alanlann şehrin kalabahk
ve gürültüsünden kaçmak isteyen, şehir
merkezınde de evi olan aileler oldukla-
nnı belirtiyor.
Istanbul "Anadolu yakasının Beylik-
düzü" şeklinde anılan Yakacık'ta da
imardan sonra büyük bir fiyat artışı söz
konusu.
Geçen yıl l .5 milyarliraya alınabilen
daireler. bugün Yakacık'ta 5 milyar li-
ra civannda. Imar izninin çıkmasının
hemen ardından tarla fiyatına alınan ar-
salarda inşa edilmeye başlayan yapılar,
kısa sürede lüks konutlara dönüşüyor.
Kooperatiflerin ve müteahhit firmalan-
nın el attığı bu semtlerde dar gelirlinin
ev satın alma şansı kalmıyor.
Kurtköy'de havaalanının temelinin
atılmasıyla birlikte. toplu konutlann fi-
yatlannın birden fırladığına dikkat çe-
ken Ulusal Emlakçılar Derneği Başka-
nı Reha Medin. "Sadece temelin anl-
ması bile semti gözde yaptı. Talep artın-
ca fiyatlar da fırladı*' dedi. Medin. bu-
ralarda lüks konutlar inşa edildiğine
dikkat çekerek "lstanbuTahersaatba-
şı 50'nin üzerinde kişi geliyor. Bu du-
nımda akılcı ve ihfivaca >önelik politi-
kalar üretflmediği sürece bu açık kapan-
maz, büyür" diye öngörüsünü dile ge-
tirdi.
E\ alınamaması ve dolayısıyla tale-
bin yoğun olması sonucunda kira fiyat-
lannın da hızla arttığını ifade eden Me-
din. "Keseye uygun en ucuz daireler şe-
hir merkezine en uzak noktalarda. An-
cak, bu noktalara da lüks tamamen hâ-
kim olunca. buralann da ca/ipliği kal-
mayacak" dedi.
Konut maliyeti artıyor
Inşaat malzemelerinde görülen yo-
ğun fiyat artışı konut maliyetini her ge-
çen gün arttınrken son yapılan hesap-
lamalar metrekare maliyetinin 40 mil-
yon altına düşmediğini gösteriyor.
Konut maliyetini özellikle kullanılan
malzeme ve arsa etkilerken kooperatif
aidatının miktan, üyelerin ödeme gücü
ve konutun teslim tarihine göre değişi-
yor.
Bu şartlarda insanlann kooperatifçi-
lik yapmak dışında çareleri olmadığını,
başka yolla konut edinmenin imkânsız
olduğunu ifade eden Türkiye Kent Ko-
operatifleri Merkez Birliği (TÜRK-
KENT) Genel Başkanı OğuzSoydan"a
göre yapı kooperatifleri kâr amacı güt-
müyorlar.
Büyük şehirlerde 100-200 konut üre-
ten kooperatif kalmadığını belirten Soy-
dan. dar gelirlinin müteahhitten ev sa-
hibi olmasının mümkün olmadığını be-
lirterek şunlan söyledi:
"Müteahhitin kat karşıhğı yaptığı ko-
nutlar. hem mal sahibi hem müteahhit
kazanacağı için alıcı açısından maliyet-
li olur. Dolavısıvla konutun fhatı alıcrva
ujgun olmu>or. Bu durumda dar gelir-
linin müteahhitten ev alması mümkün
olmuyor."
Tarla durumundaki arazileri, ancak
büyük kooperatif organizasyonlannın
alabildiğini belirten Soydan, "Işin için-
de belediye yoksa, birlikler bile almaya
çekiniyor. İmar izni çıktıktan sonra ise
arsa spekülatöriin eline geçiyor. Bu du-
rumda pahalıya alınıyor. Spekülatöre
para kaptırmadan arsayı alabilmeyi is-
terdik. Ama mümkün olmuyor1
" dedi.
Kooperatifler denettenemiyor
Sanayı ve Ticaret Bakanlığı'nda ko-
operatiflerin denetimi alamnda çalışan
100 civannda görev li var. Amaca uygun
olmasa da kooperatifçiliğin geliştiği
Türkiye "de. denetim boşluğu yanı sıra,
kooperatiflerin yapısının değişmesi ve
kimilerinin kâr etmekten de öte. koope-
ratifı "köşeyi dönmek" amacıyla kur-
maya başlamalan. "kooperatifzede" kit-
lesinin büyümesine neden oluyor.
E\ almak amacıyla parasını yatırdı-
ğı kooperatif tarafından dolandınlan
çok sayıda kişi. ev almak bir yana kira-
yı bile ödeyemeyecek duruma düşüyor.
Denetim boşluğu ve kooperatif kur-
manın bu kadar kolay olması nedeniy-
le ev sahibi olmak istevenleri dolandır-
Konut maliyet
j^^^^EIS
yı
"
ar
ğ ^ H ^ ^ H 1988
W ^ S 1989
HİJIlll ıı ıı ıı H-Iİ1
î^* .,,». '«ııi
ÎBsJPJ!iS.
:
«S8BE •• •• l l • ^"lialllBI
1991
1992
1993
- 1994
^P^««lfcfc> 1996
i!^:-
L
r .ZÎICZS 1997
sureklı artıyor
10Om2
konut
mativetilbmTU-
15.600
25.740
42.471
66.250
109.980
200.200
334.350
735.570
1.324.026
2.581.850
Artış (%)
-
65
65
56
66
82
67
120
80
95
Kentleşme
gecekondu
doğurduSon yıllarda nüfus artış hı-
zının önüne geçılememesı ve
kırsal kesimden büyük yerle-
şim merkezlerine artarak de-
vam eden göç. Türkıye'de
çarpık kentleşmeyi berabe-
nnde getırdi.
Gelişmış ülkelerde sana-
yiye geçişte yaşanan kentleş-
menin tersine Türkiye'de
"gelişigüzel ve zorunlu göç"
sonucunda oluşan kentleşme
planlı olmuyor. Gecekondu
alanlan, kentsel sistemle en-
getre olmak için sosyal hiz-
metleri sağlamak yerine kur-
duklan belediyelerle önce-
likle tapu sağlayarak meşru-
laşmayı gerçekleştirmeye
çalışıyor. Devlet bu sürece
seyırci kaldığı için popülıst
ya da polısıye bir tavır takın-
mak zorunda kalıyor.
l980"li yıllarda gecekon-
du sahiplerine dağıtılan ve
planlı bir şehirleşmeyı amaç-
layan Tapu Tahsis Belgele-
ri" gecekondu ticaretıni ge-
liştiren bir araç olmaktan
öteye gidemedi.
Bitmeyen inşaatiar
Düzensız kentleşmenin
biraz daha "çarpık olmasın-
da" etkili olan bir diğer ne-
den de bitirilemeyen inşaat-
iar. De\ letin konut politika-
sını oturtamaması. "bitme-
yen inşaatlann" artmasına
yol açıyor.
Yapılan araştırmalar; ma-
liyetlerinin hızla yükselmesı.
kooperatıfçilık sorunlan, fa-
iz düzeylerinin hızla yüksel-
mesi. ekonomik büyüme
oranının düşmesı ve hükü-
met politikalarındaki deği-
şikliklerin konut yapımlann-
da gecikmeye neden olduğu-
nu ortaya koydu.
Konut yapımcılannın üre-
tirken fınansman sorunuyla.
alıcılann ıse kredi. bırikim
ve gelir yetersizliği ile karşı
karşıya kaldıkları saptanır-
ken, yatmmcılann. faiz getı-
risinin yüksek olduğu dö-
nemlerde. birikimlerini ko-
nut yerine. kirada oturup ge-
tınnin yüksek olduğu (vade-
li mevduat, repo. menkul
kıymetler...) alanlara kaydır-
dıklan belirtiliyor.
Konutlann bitmemesinin
bir diğer nedeni Kooperatif-
ler Yasası"nın. kooperatifle-
ri üyelenne karşı koruyan
önlemler almış olması.
TURİZM VE İNŞAATFİRMALARININ GÖZDESİ
manın kolay olduğu kooperatifçiler ta-
rafından bile ifade edilirken. dev let, de-
netlemediği gibi kooperatifın yapısına
bakmadan kredi verebiliyor.
Dolandırmanın bu sistemde çok ko-
lay olduğunu belirten TÜRKKENT
Başkanı Soydan, "Devletin bir kontro-
lü yok ki. İste\en işten anlamadığı hal-
de. kooperatif kurup gazetelere üye top-
lamak için ilan verebilir. Bu iş bu kadar
basit Dolandırmak çok kola>" dedi.
Arsayı alma vaadiyle para toplayan
kooperatifler. arsayı almayabiliyor. ko-
nutu da yapmıyor. Kooperatif yöneti-
minın değişmesi sonucunda. koopera-
tifzedelerin hukuki yoldan hak arayabil-
meleri de söz konusu olmuyor.
Uzmanlar bu tür olaylan, Sanayi ve
Ticaret Bakanlığf nın birkaç müfettişle
engelleyemeyeceğini belirtirken, ancak
birdisiplin mekanizmasının yerleştinl-
mesiyle mümkün olacağını ifade edi-
\or.
Kooperatif seçerken birüğe üye olan
kooperatifin tercih edilmesini öneren
uzmanlar. örgütlü kooperatiflerin bir
üstleri tarafmdan denetlenebildiklerini
belirtiyor. Her kooperatifin bağlıysa
eğer, üst birlik tarafmdan kontrol edil-
diğinı söyleyen uzmanlara göre "Buişin
tek çözümü örgütlü kooperatif."
Sistemin kooperatifzede
yarattığını ifade eden Soy-
dan. "Bunun birinci nede-
ni enflasyon. ikincisi siyasi
iktidaıiarın gayri ciddi po-
litikalan" diye konuştu.
Ulusal Emlakçılar Der-
neği Başkanı Medin de ko-
operatif aracığıyla e\ al-
mak isteyenlere. üst birlik-
lere üye kooperatifleri tav-
siye ediyor.
Bitmeyen \xqnlarucuzasatıhyor
Türkiye'de yapı kooperatiflerine
ilişkin anlaşmazlıklar üzenne yüz-
lerce dava sürüyor. 1980 yılında Mi-
las'ta bir tatil köyü için bir araya ge-
len 180 üyenin sayılan 10'a ulaşan
davaları. Türkiye'deki "kooperatif
hayalTnin geldiği bir başka noktayı
ortaya koyuyor. Artık "paraödemek-
ten bıktıklan" kooperatifleri için
ümitlerini kaybeden üyelerin yanm
kalmış yapılan. mşaat ya da turizm
şırketlerinin "iştahını ka-
"Bozbük Çamlıkent
Turizm KooperanTr'nin
mahkemelere yansıyan
görüntüsü. Türkiye'de ko-
operatif yapılannın "sö-
mürü" aracı yapılmasmın ilkaşama-
sı iken bitmeyen kooperatiflerin üye-
lerde yarattığı "öfke" üzerinden, ya-
nm kalmış yapılann ucuza alınabil-
mesi de ıkinci aşamayı oluşturuyor.
Söz konusu yapı kooperatifinin ta-
nıtım broşüründe 1989 yılında villa-
lann teslim edileceği sözü veriliyor.
tnşaatlann birmemesi üzerine 1989
yılına gelindiğinde kooperatif. "tu-
rizm teşviklerinden de >ararianmak*"
amacıyla anonim şirkete dönüştürü-
lüyor. Aynı zamanda müteahhit olan
yönetim kurulu başkanının. yönetim-
den düşürülmesinin ardından yeni
yönetımde hisselerin satışı konusun-
da aynşma görülüyor.
Şirket hisselerinin satılmasına mu-
halefet ettıkleri için 29 hıssedarın
-kooperatif yasalanna göre" ortak-
hklannın iptal edildiği iddia edilirken
diğer yandan bunun bir "anonim şir-
kefte mahkeme karan olmaksızın
gerçekleşemeyeceği savunuluyor.
1994'te yönetim kurulu üyesi iken
ara ödemekten ve beklemekten bıkan
üyelerin, yanm kalan yapılannın ucuza
alınması kooperatif sömürüsünün bir boyutu.
"ihraç edilen" Münevver Özgür Ka-
baklı. hisselere bugüne kadar 80 ıla
100 bin mark ödediklerini belirtiyor.
Hissedarlann. yönetim kurulu başka-
nına, hisselerin "100 miKon 600 bin
Bra"dan. Tursoy AŞ'ye satılmak üze-
re vekâlet \ermesi dikkat çekiyor.
Tursoy AŞ hisseleri 900 milyon lira-
dan satın aldığmı. "herkesin de bu
alışverişten memnun olduğunu" sa-
\unuyor. Muhalif hissedarlar. böyle-
ce 248 milyar olarak değer biçilen ta-
til köyünü tek tek hisse alımıyla 80
milyara mal etmesı üzerinde duruyor.
Anlaşmazlığın hukuksal boyutu
ise muhalif hissedarlarca "yalmz his-
se satışı yapmayanlann'* çağnldığı
öne sürülen genel kurulun ardından
başlıyor. Açılan 10'a yakın davanın.
bu genel kurulda denetçilerin istifa
etmeleri noktasmda düğümlendiğı
görülüyor. Genel kurulun ertelenme-
siyle Tursoy'un "güdümüyle", "ata-
ma usulüyle" yeni yönetimin belir-
lendiği ifade ediliyor.
Öte yandan 18 yıldır
inşaat halindeki tatil kö-
yünde 170'i çatıya getin-
len vilianın bulunduğu
alan, daha uzun yıllar sü-
recek bu mahkemelerin
sonuçlarını beklerken
malzemelenn çalınması da bir başka
sorun olarak hissedarlann karşısına
çıkıyor.
Kooperatifler hep böyle ofca
Yukandaki örneğin tersine, insan-
lan ev sahibi yapan, hatta harcama-
lar sonrasında fazla parayı iade eden
kooperatifler de\ar.
Istanbul Güngören'de faaliyet gös-
teren TÜRKKENT'e bağlı Ufuk Ya-
pı Kooperatifi üye parasını faizde de-
ğerlendirerek. bütün harcamalar bi-
tince artan parayı üyelerine iade etti.
Ev ahrken kapana fasûmaytnlt
Kolay mı almteriyle kazanılan biri-
kimı. dibi görünmeyen kuyuya atar gi-
bi birilerine kaptırmak? Kooperatifin
dolandıncı yönetimi yüzünden ev sa-
hibi olmak bir yana kirayı da ödeyeme-
yecek halegelmek...
Yıllarca, kazanmak için uğrunda ça-
lışılan birkaç kuruşun bir anda yok ol-
ması kolay olmasa gerek. E\ alıyorum
heyecanının birileri tarafmdan hüsrana
dönüştürülmesi de değil elbette.
Bu nedenle uzmanlar, ev alacaklan.
dikkatli olmalan konusunda uyanyor.
Daha sonra beklenmedik sürprizlerle
karşılaşmamak için uyanlara kulak ve-
rin.
• Her şeyden önce üye olacağuuz ko-
operatifin yöneticilerini tanımı\orsa-
nız, güvendiğiniz çevrelerden daha ön-
ce benzer organizasyonlar yapıp yap-
madıklannu yaptılarsa bunlann sonu-
cunun ne olduğunu araşnnn.
0 Kooperatifin bölgesel bir üst bir-
liğe üye olup olmadığına bakın. Çün-
kü, bu sistemde gelişmiş bir denetim
mekanizması var.
• Kooperatif arsasının kooperatif
adına tapulu > a da tahsis belgeli olup ol-
madığına bakmanız sizin için iyi olur.
Arsa kooperatif üzerine ka> ıriı değilse
üye olmamamz sizin için daha hayırh
olur.
• Arsanın ımar durumunu ıncele-
yin. lman yoksa üye olmakta acele et-
meyin.
• Bir kooperatife üye olduktan son-
ra, işlerin nasıl \ ürütiildüğünü takip et-
mek için yılda bir >apılan genel kıırul
toplantılanna düzenü olarak katılın.
• Kooperatif aidatlannı elden ver-
mek yenne banka hesabına yatınn. De-
kontlan saklayın. Aidatlannızı zama-
nmda ödeyin.
• Yönetimde bulunan kişilerin. ya-
kın çevTelerine ucuz devir gibi yollarla
çıkar sağlayabileceklerini düşünerek
uyanık olmanızda fa>da var.
• Alınacak emlakın tapukaydını ke-
sinlikle kontrol etmelisiniz. Önceden
kontrol etme ya da ertirme şansınız
yoksa \erdiğiniz kapora karşılığında
mutlaka makbuz almanız gerekli.
~ Alım satımın herhangi bir sebepten
dolayı gerçekleşmemesi halinde kapa-
ronun iade edileceğini hatta caydıncı
olması açısından kaparo kadar tazmi-
nat ödeneceğıni maddelere ekletmeniz
yararlı olur.
Çünkü alınacak emlak, muhatap olu-
nan kişiye ait olmayabilir, hacizli ya da
ipoteklı olabilır.
• Eğer alacağınız emlak, inşaat ha-
linde ise müteahhidin maddi durumu-
nu araştırmalısınız. Müteahhitten kat
karşılığı bir emlak satın alınıvorsa mü-
taahhidle mukaveleyaparak bitirmeta-
rihi kullanılacak malzemeleri tek tek
alarak gerekli miktarda tazminatyazıl-
malı. Aynı şekilde alınacak emlak arsa
sahibine aitse benzer bir mukavele ya-
pılarak iferide arsa sahibi ile müteahhit
arasında bir anlaşmazlıktan zarar gör-
memek için gerekli tazminatlar yer al-
mak
0 Alınacak emlakın yaşı büyükse
binanın kazan dairesinden hidroforuna
kadar kontrol edilmesinde yarar var.
• Binadaki kat maliklerinin uyumu
da önemfidir. Bunun için yönetki i> i bir
rehber sayıür.
• Alım satım sonrası ortaya çıkan en
önemli sorun, sonradan gelen faturalar-
la karşınıza çıkan birikmiş elektrik. su.
aidat gibi borçlar. Bu nedenle satış son-
rası gelebilecek bu borçlardan eskı ma-
likin sorumlu olduğunu belirten imza-
lı bir yazı alınmasında fayda var.
• Tapu işlemi sırasında alacağınız
emlakın değerini yeniden değerlendir-
me oranlanna göre hesaplayarak be-
van etmelisiniz. Çünkü beyanınız eksik
ise ödenen alım satım harçlan cezah
olarak size geri dönecektir.
• Gaynmenkul alışverişinde uzman
bir emlak pazarlamacısına danışmanız-
da büyük fayda var.
Lüks konut
üretilivor
Kooperatifler kadar mü-
teahhitler de konut alanın-
daetkinbirrole sahip. An-
cak. müteahhitlerdedarve
sabıt gelirlinin konut ihti-
yacınayönelikprojelerge-
liştirmiyor.
Müteahhitler Bırlıği
Başkanı KadirSever, Tür-
kiye'nin konut açığmı ka-
patmak yerine gayri men-
kul cenneti haline getirildi-
ğini belirterek müteahhit-
lerin ikinci, üçüncü ev alın-
ması konusunda rol oyna-
dıklannı belirtti.
Müteahhide konut yap-
tıran arsa sahiplerinin, ya-
pılan ev ierın lüks olmasını
istediğinı ve olabildiğince
genışev ler yaptırdığını be-
lirten Kadir Sever. "Arsa
sahibi kendi arsasına yapı-
lacak olan konutun ı\ i, lüks
olmasını istiyor. Kendi ce-
binden bir şev çıkmadığı
için en lüksünü istiyor. Do-
layısıyla bu evler de dar ve
sabit gelirliye \ önelik değil.
Rant sağJayan evler" dedi.
Sever şöyle konuştu:
"Konut, birikimin ranta
dönüşmesi için araç olarak
kullanılıyor. Bu bizim de
eleştirdiğimiz ve çare bu-
lunmasını istediğimiz bir
konu. Emlak Bankası da,
TOKl de destek veriyor.
Milli gelir 4 bin 500 dolar
civannda. Vatandaşın sa-
hip olabileceği konut son
derece mütevazı \e 70-80
metrekare>i geçmeyen e\.
Kooperatifler arsavı beda-
va denebilecek vollardan
elde ettiklerinde de daha
çok para kazanmak için
lüks üretiyor. O>sa vatan-
daşın ihtivacı belli."
İİTTİ
YORUM
OZTİN AKGUÇ
Sanal Başarı
Son günlerde 55'inci hükümet tarafından, ba-
zı kamu kurumlarının da desteği ve yardımı ile ka-
muoyuna ekonomide başarı iletileri verilmeye ça-
lışılıyor. Ekonomide büyüme hızı artıyor, enflas-
yon hızı yavaşlıyor, dış ödemeler dengesi en azın-
dan önceki yıllara göre daha kötü sinyaller ver-
miyor.
Geçen yılın 3'üncü üç aylık döneminde yüzde
5.6'ya değin düşen büyüme hızı, birden tüm yıl
için yüzde 8.0'e fırlıyor, enflasyon hızı üç haneli
rakamlardan iki haneliye geriliyor, cari işlemler
açığı önceki yıla göre belirgin bir değişme gös-
termiyor.
Rakamların ortaya koyduğu gibi, fiyat artış hı-
zının Ocak 1998 ayı sonunda ulaştığı düzeyden
birkaç puan gerilemesi, kamu kesimi zamlarının
ertelenmesinden, dünya petrol fiyatlarındaki dü-
şüşten kaynaklanıyor. 55'inci hükümet kuruldu-
ğunda yıllık fiyat artış hızı toptan eşya fıyatların-
da yüzde 75.0, tüketici fiyatlarında yüzde 78.0
dolayında idi.
Mart 1998 sonu itibarıyla yıllık fiyat artış hızı,
55'inci hükümetin kurulma tarihine göre toptan
eşyafiyatlarında 15, tüketici fiyatlarında da 20 pu-
an daha yüksektir. Yıl sonu, hükümet, fiyat artış
hızını kurulduğu tarihteki düzeylere çekebilirse
başarı olacaktır. 1998 yılı için yüzde 80.0'in altın-
da bir ortalama fiyat artışı sağlamak bile zor gö-
züküyor.
Dış ödemeler tablosunu değerlendirmeye ça-
lıştığımız önceki yazımızda belirttiğimiz gibi ge-
çici verilere göre 1997 yılının cari işlemler açığı
2.750 milyon USD, bir önceki yılın açığı 2.437 mil-
yon USD'ye göre belirgin bir artış göstermiyorsa
da 2.522 milyon USD olarak gösterilen net hata
ve noksan tutarı dikkate alındığında cari işlemler
açığı 5.3 milyar USD'ye ulaşıyor.
Bugün de 1997 yılının şu göz alıcı yüzde 8.0'lik
büyüme hızına kısaca değinelim. Bir ekonomide
büyüme hızlıysa, bu hız yatırımlara da yansır. Da-
ha doğrusu yatırımlardan kaynaklanan bir büyü-
me hızı sağlıklı ve kendini besleyicidir. Bir eko-
nominın büyüme hızını belirleyen iki önemli de-
ğişken, yatırım hacmi ve yatırımların dağılımıdır.
Büyümeyi belirleyen, en azından bir orta vade-
de, yatırımlardaki değişkenlik, yatırımlardaki ar-
tıştır. 1997 yılında sermaye malları dışalımındaki
artış yüzde 6.8 olarak dışalım artış hızının ara
malları ve tüketim malları artış hızının gerisinde-
dir.
Ayrıca yatırımlar içinde inşaat önemli yer tut-
maktadır. Yeni inşaat, yatırımların en önemli öğe-
lerinden biridir.
1997 yılında inşaat sektörüne ilişkin istatistik-
lere, yapı izin ve yapı kullanma izin belgelerine ba-
kıldığında, bir önceki yıla göre belirgin bir değiş-
me görülmemektedir.
Açıklanan resmi verilere göre 1997 yılında ve-
rilen inşaat ruhsatları, bir önceki yıla göre sayı ala-
rak yüzde 1.4 oranında azalırken, yüzölçümü ola-
rak ancak yüzde 4.1 oranında artmıştır. Sınai ve
ticari yapılarda gerileyiş daha belirgindir. Sınai
yapılar sayı olarak yüzde 35.3 oranında azalırken,
yüzölçümü olarak azalış da yüzde 3.9 oranında
olmuştur.
Sınai yapılara ilişkin veriler, yatırımlar hakkında
önemli bir göstergedir. Öte yandan yapı kullan-
ma izin belgelerine bakıldığında, bir önceki yıla
göre yapı izin belgeleri sayı olarak binde 7 ora-
nında artış gösterirken, yüzölçümü olarak artış
binde 8.0 gibi önemsiz boyutta kalmıştır. Yatırım-
lar cephesinden bakıldığında 1997 yılında yüzde
8.0 gibi göze çarpıcı bir büyüme hızını destekle-
yici bir gelişme yoktur.
Ne yazık ki bazı bürokratların katkısı, ekonomi-
ye ilişkin sayısal bilgi üreten bazı kurumların yön-
lendirilmesiyle kâğıt üzerinde ekonomide geliş-
meleri olumlu gösterme çabaları, 1950 yılından
bu yana genel bir eksikliğimiz, bir hastalığımız. Bu
tür yararsız bir çabaya 55'inci hükümet de kapıl-
mış gözüküyor.
Bir ülke yatırımlarını arttırmadan, insan kayna-
ğınaeğitim sağlamadan, beceri kazandırmadan,
iş olanakları yaratamadan, ara ve sermaye mal-
ları üretmeden kalkınamaz. Işsizliğin arttığı, üret-
ken yatırımların duraladığı, dış ticaret açığının bü-
yüdüğü bir ekonomi gerçek anlamda hızla büyü-
yemez.
Ancak kâğıt üstünde büyümüş gibi gözükür.
Sanal değil, gerçek büyümeyi sağlamak başarı-
dır. Izlenen politikalar, politikacıların ve onların
oluşturduğu kadroların kapasitesi Türkiye'yi hız-
lı bir büyüme sürecine sokabilecek nitelikte ve
çapta gözükmüyor.
Oyle anlaşılıyor ki Türkiye kısır döngüleri kıra-
mazsa, daha uzun bir süre sanal büyüme ile ye-
tinecek.
T O B B ' n i n k a l k ı n m a d a ö n c e l i k l i y ö r e l e r a r a ş t ı r m a s ı
Diyarbakır'da genç işsiz yığun
BANLI SALMAN
A.NKARA - lstikrarsız ekono-
mik gelişimiyle dikkat çeken Di-
yarbakır. siyasi kaygılarla temel-
len atılan. ancak zamanında biti-
rilemeyen yatınmlann tamamlan-
masını bekliyor.
Gençlerin sayısı giderek artan
Diyarbakır'da, çalışabilirnüflısun
yalnızca yüzde 55'i iş olanağına
sahipken, çalışanlann da yakla-
şık yansını ücretsiz aile işçileri
oluşturuyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği'nin (TOBB) kalkınmada
öncelikli iller kapsamında ince-
lemeye aldığı Diyarbakır'da; ça-
lışabilir yaştaki nüfus, toplam nü-
fusun yüzde 49.71 "ini oluşturu-
yor. Yakın gelecekte yoğun iş ta-
lebiyle karşı karşıya kalacak olan
Diyarbakır'da istihdamı düşük iş-
lermelenn ağırlığına dikkat çeki-
liyor. Diyarbakır'da 1995 yılı iti-
banyla kişi başına 1696 dolar ge-
lir düşüyor.
TOBB'nin raporunda, Diyar-
• Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin kalkınmada
öncelikli iller kapsamında incelediği Diyarbakır'da
GAP dışında yatınmlann 'çok cılız' kaldığı
vurgulanırken, çalışabilir nüfusun sadece yüzde 55'inin
iş bulabildiği vurgulandı.
bakır'da güçlü bir yatınm söz ko-
nusu olmadığı gibi, 1993 yılında
yüzde 87.8 olan yatınm gerçek-
leşme oranının 1994 yılında yüz-
de 16.6'ya gerilediği kaydedildi.
Diyarbakır'ın, GAP dışında de-
ğerlendirildiğinde yatınmlar açı-
sından "çok cıüz" kaldığı vurgu-
lanan raporda. ilde atıl }a da ya-
nm kalmış 126 yatınmın yer al-
dığı listeye yer verildi.
Rapora göre, Diyarbakır kırsal
alandaki hanelerin yüzde 44.7'si
tamamen topraksız, toplam hane-
ler içinde 50 dönümden az topra-
ğa sahip olanlann oranı yüzde 26.
51-100 dönüm kategorisindekile-
rin oranı yüzde 7.3, 101-500 dö-
nüm toprağa sahip büyük çiftçi-
lerin oranı yüzde 16.7. 500 dönü-
mün üzerinde toprağa sahıplerin
oranı ise yüzde 5.3 düzeyinde.
Raporda. Diyarbakır'da
1988'de yüzde 2 gelişmenin
1989'da yüzde 1.1 gerilemeye,
1993 te yüzde 5.2 olan gelişme-
nin de 1994'te yüzde 11 oranında
düşüş yaşadığına dikkat çekile-
rek, "Anılan iniş-çıkışlar, kentin
ekonomik yapısında sektörel çe-
şitlenmeyi ve kurumsallaşmayı
önle>ici. istikran bozucu geh'şme-
lerdîr" denildi.
Raporda, Diyarbakır'ın karşı
karşıya bulunduğu tehditler şöy-
le sıralandı: "Bölgeye dönüközel
fon olanakları yaratılamıyor. Kre-
di maliyeti kısa vadede düşmeye-
cek. Bürokrasiyi önleme olanağı
yok. Ekonomik poiitika isfikrar-
stdığı sürecek. Orgüt eğitim ola-
nakları artmavacak. V önetici kıt-
lığı giderilemejecek. GAP bölge-
sinde fiziki yapı tahribatı görüle-
cek. l laştırma projeleri finans-
man sıkıntısı nedeniyle gerçekleş-
meyecek. Sermaye rant alanlanna
yönelecek. Sınır ticareti politik ilis-
kiler nedeniyle zorlaşacak. Sana-
yi ve ticaret yapısı bütünleşemeve-
cek."
"Dokuma ve giyim, madenci-
lik, gıda, bitkisel ve ha>Tansal
ürünler, turizm" Diyarbakır'ın
rekabet üstünlüğü sağlayabilece-
ği öncelikli 5 sektör olarak sap-
tandı.
Raporda, Doğu ve Güneydoğu
Anadolu pazanna yönelik olarak
un, makarna-irmik. bisküvi, seb-
ze-mevye işleme, ambalaj, kim-
yasal gübre, tanmsal ilaç, sabun-
deterjan, elektrik panolan, akü,
tanmsal makine ve gereç sanayi-
leri: Türkiye pazanna dönük ola-
rak dokuma. mermer işleme. ba-
kırmadeni yataklannın işletilme-
si; dünya pazanna yönelik olarak
da bisküvi. iplik ve hazır giyim
sanayileri önerildi.