Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12NİSAN1998PAZAR
12 KULTUR
Leyla İpekçi, çocukluk izlerinin biriktirdiği şiddeti ve sevilmenin serüvenini anlatıyor:
Mayamızdald 'defo' ıımıtıılmaz
ipekçL, Maya'nın yapayalnız, şiddet dolu çocukluğunu anJatıyor.
GÜLERÇETtN
"Siz hiç anne ve babasını sevme-
yen bir çocuk gördünüz mü?'* diye
sorarak başhyor ilk romanına Leyla
İpekçi. Sonra da yapayalnız. şıddet
dolu bir çocuklugu anlatıyor. Ne ka-
dar çok acı çekerse o kadar güçle-
nen, bütün engellere karşın kendısi-
ne ait bir yaşam kurma mücadelesi
\eren Maya'nın çocukluğunu.
Bugüne kadar çeşitlı gazetelerde.
aylık ve haftalık dergilerde gazetecı
olarak çalışan Leyla İpekçi bu ilk
romanıy la Tekofaks Kâğıt Sanayi ve
Tıcaret AŞ ile Milliyet Sanat Dergı-
sı"nin birlikte düzenlediklen 'İlkKJ-
tap İlk Baskı" yanşmasında bırinci
oldu. tpekçı'yle çocukluk anılanru
irdelediği romanı ve ilk romanıyla
kazandığı ödül üzerine söyleştik:
- İlk kitap ilk baskı yanşmasına
kaülmaya nasıl kararverdiniz? Ödü-
lü kazanacağınızı hissetmiş miydi-
niz?
tlk kitabımla bir yanşmaya katı-
lıp ödül kazanmak benim içın tam
anlamıyla bir düştü. Bu yanşmada
beni en çok çeken şey adı oldu. 'İlk
Kitap İlk BaskT tanımlamasını duy-
duğum anda heyecanlandım. Karnı-
ma bir sancı girdi. Bu benım için bir
ışaretti. Son ana kadar bir panik için-
de bekJedim. Çok eğitici bir süreçti
bu. Yanşmayı kazanma anım kadar
heyecan vericıydi. Ödül almasaydım
da çok şey kalacaktı bana.
- Mava'da bir birikimin ardından
• 'Maya' adlı ilk romanıyla 'îlk
Kitap tlk Baskı' yanşmasında
birinci olan Leyla ipekçi, sevilmenin
serüvenini anlattığı kitabı için,
"Geçmişteki aile ilişkilerimizin
bugünümüz ve geleceğimiz üzerinde
çok etkili olduğunu düşünüyorum.
Geçmişte eğer bir defo varsa o hep
orada kalıyor" diyor.
paÜa>an bir şiddetvar. Şiddetkav ra-
mını çocukluk anılanyla bağdaşür-
ma nedeniniz ne>di?
Bütün çocuklann yapısında ılkel
bir şiddet \ardır. Ancak bu gelişme
sürecmde \ a törpülenir ya da yarar-
lı alanlara kanalize olur. Maya da ise
örnek bir anne baba modeli olmadı-
ğı ıçın şiddeti hep ılkel kalıyor. Ya-
ralı bır çocuklugu \ar \e marazı bir
yapıya bürünmek yerine sürekli ken-
disıni afFetmeyı denıyor. Çocuklu-
ğundan gelen izler nedenıyle sürek-
li tökezledığinden de şiddet bır yer-
depatlıvorartık.
- Maya pek çoğumuzun hayal bilc
edemeyeceği acılar vaşıyor. Buna
karşın voğun bir hüzün hâkim değil
romanda.
Bir okurum bana bugüne kadar
hep sevenlerin romanını okuduğunu
ancak Maya'da sevilmenin öyküsü-
nü bulduğunu söylemişti. Maya ger-
çekten bir se\ ılme telaşı ıçinde. Se-
vilmenin serüvenini anlatıyor ro-
man. Bu telaş da onun kendısmi hüz-
ne kaptırmasını engelliyor.
- Maya'nın sevgiyi bulamamasına
karşın hep avakta kalmayi başarma
gücü bu ara>iştan mı kaynaklanıyor.?
Bu çok önemli bir etken elbette.
Öte yandan 'ne kadar çok acı çeker-
sen o kadar güçlenirsin" felsefesi de
var.
Bizi biz yapan güçler var
- Kahramanuuza Maya adını ve-
rirken insaniığın mayasını irddeme
çabanız da söz konusu muydu?
Bu çok ıddalı bır yaklaşım olacak
ama hepımızin başlangıcında bizi
biz yapan güçler var. Anne ve baba-
lanmızın üzerimizdeki etkileri çok
büyük. Büyüme sürecimizde bunla-
n unutuyoruz. Büyüdükten sonra da
geleceğı düşünüyoruz hep ve geçmi-
şe hiç dönmüyoruz. Geçmişteki ai-
le ilişkilerimizin bugünümüz ve ge-
leceğimiz üzerinde çok etkili oldu-
ğunu düşünüyorum. Geçmişte eğer
bir defo varsa o hep orada kalıyor.
- Maya'nın çocukluğuyla örtüşe-
cek çocukluklar geçirmemelerine
karşın okurlaruı Maya adına üzül-
meleri yerineonunla özdeşleşmeleri-
ni nasıl sağladınız?
Romanın dılı çok önemliydi bu
noktada. Yazann okurla anlatıcı ara-
sına girmemesi için birinci tekil şah-
sın ağzından yazmam gerekiyordu.
Maya'yla o kadar uzun süre birlikte
yaşadım ki yazma sürecimde düşü-
nerek ince ınce bir dil oluşturma-
dım. Maya kendi kendisini anlattı.
-13 yıldırgazeteci oiarakçalışma-
nız yazma sürecinizde nasıl etkili ol-
du?
Gazeteci olmasaydım başka bir
meslekte çalışmak istemezdim. Bu
meslek içinde çok çeşitli dallarda
çalıştım, çok çeşitli ve zengin dil-
lerden yararlandım. Bu nedenle ya-
zın serüvenimi çok olumlu yönde
etkiledi. Kendimi ifade yöntemini
ararken en büyük yardımcım. mes-
leğimin kendi içindeki gelgitlerle
bana sağladığı olanaklardı.
- Roman yazmaya devam edecek
misiniz?
Maya oldukça kısa bir yapıt ol-
masına karşın roman olarak değer-
lendirildi. Gerçi şimdi ben de bakn-
ğımda öykü olmadığını görüyorum.
Elimde Maya'dan daha uzun, tam
bir roman niteliği taşıyan bir kitap
var. Onun üzerinde biraz daha çalış-
tıktan sonra yazmaya devam edece-
ğim elbette. Ama bu ödül kazandım
diye olmayacak. Yazmayı sürdüre-
cektim zaten.
i$te kapltallzmln serüvenl'
Titanik, Çin'de
gösterime girdi
Kültür Servisi - Hollywood 'da bugüne dek çe-
kilen en pahalı film olan ve 11 Oscar ödülü alan
'Tltanik' Çin'de gösterime girdi. Geçen perşem-
be günü Çin'de 18 büyük tiyatroda gösterime gi-
ren fîlmi çok sayıda kışi izledi. Film nisan ayı
başında Şanghay'da gösterime girmiştı.
Yaklaşık 9 dolardan satışa sunulan film bilet-
leri hemen tükendi. Ancak filmı ızleyenlenn
hepsı aynı tepkiyı göstermedı. Çın Haber Mer-
kezi'nden yapılan açıklamaya göre filmi ızle-
yenler çok farklı tepkiler gösterdiler; fılmi be-
ğenen insanlann çoğu büyük aşk öyküsü, hare-
ketli sahneler ve müzıkten etkılendiklerini açık-
ladılar. Fılmı ızledığinde düşkınklığına uğra-
yanlar ıse öykünün eskımiş olduğundan. konu-
nun ıyı bır şekılde yansıtılamadığından \e fîl-
min ınsanlan düşünmeye itmediğınden şikâyet
ettiler.
Çin Gençlik Gazetesi. insanlann film hakkın-
daki düşüncelerini öğrenmek için Pekin'de bir
anket düzenledı. Bir genç verdiği yanıtta.
"Önemliolan yapımın pahalı olması değildi.Ben
daha çok duygulan ve değerleri göz önünc al-
dım" derken ağlayarak dışan çıkan bir genç kız
ıse "Gemideolsavdım ben de onlarla birlikteöle-
büirdim'dedı. "
Çin Komünist Partısi Başkanı JiangZemin ise
filmi kapitalist dünyanm bır örneği olarak de-
ğerlendirdi. 200 mılyon dolara malolan filmin
bılet satışmdan elde edilen gelırtüm dünyada 1.2
mılyar dolan buldu. Jıang. Titanik için 'İşte ka-
pitalizmin serüveni1
diyerek bitırdi. Geçen ay
Pekinde düzenlenen Çin L'lusal Halk Kongre-
sı'nde Jıang. "Titanik'i izledjniz mi?" sorusuy-
la Hong- Kong delegeleri ıle arasındaki buzlan
eritmişti. Pekin'de gençlerin büyük ılgı göster-
diği Titanik'ın tanıtımı için iki mılyon yuan har-
candı. Yapılan açıklamaya göre filmin yalnızca
Pekin'de 1.2 ile 1.8 milyon dolar arasında hası-
lat yapması bekleniyor. Filmin daha fazla ilgı
görmesı ve gençlenn kendılerini filme yakın
hissetmesi için Pekin Gençlik Gazetesi. 1912
yılında Titanik battığında üçüncü sınıfta yolcu-
luk eden altı Çinli öğrencinın de boğularak öl-
düğünü öne sürdü. Çin Film Bürosu Başkanı
Yang Buting ıse "Çin'de de vakında bilgisayar
ve özel efekrJerle Titanik gibifilmlerin\apılabi-
leceğjni" belirtti. Çınlı izleyicilerin çoğu. propa-
ganda filmlerinin sinemalarda gösterilmeme-
sinden şikâyetçi \e film stüdyolan büyük para-
lar kaybediyor. Buting. Amerika'dan gelen sa-
nat teknolojisinin izleyicileri yenıden sinemalara
döndüreceğini söylüyor.
Ünlüyazar Maya Angelou 70. yaşına yeni bir kitapla giriyor
Bir kadutuı kaleminden insaniığın öyküsü
• Şair, oyun yazan, film
yapımcısı, eski şarkıcı ve
dansçı Maya Angelou,
"Yıldızlar Bile Yalnız
Görünüyor" adlı yeni
kitabında bu ay kutladığı yeni
yaşıyla ilgili düşüncelerini de
dile getiriyor. Kitaplan,
yayımlandığı birçok ülkede
best-seller olan Angelou'ya
göre, kitaplan insanın, •,«•••" •>••
çektiği tüm acılara karşın
yine de insanlığını
koruyabileceği gerçeğini
anlatıyor.
Kültür Servisi - Şair. oyun yazan,
film yapımcısı, eski şarkıcı ve gece klu-
bü dansçısı Maya Angetou. 70 yaşına
"Yıldızlar Bile Valnız Görünüyor" adlı
yeni bır kitapla ginyor. Edebıyat orta-
mında beş ciltlik otobiyografısiyle ta-
nınan Angelou. dünyaca tanınan bir şa-
ir olmadan önce çeşitli işler yapmış ve
anılannıbukıtaptatoplamıştı.Unlüya-
zar James Bakhvin. Angelou'nun oto-
bıyografisınin 1969 yılında yayımlanan
ilk cıldı "Kafesteki Kuş Neden Şarkı
Söyler"le ilgılı olarak. "Ölümün solu-
ğunu taşıyan bir hayatın öyküsü... Bu
kitabın başansını anlatabileceksözcük-
leri bulamıyorum. Ama çocukluğum-
dan beri hiçbir kitaptan bu kadar etki-
lenmediğimi söjleyebilirim'' demışti.
Türkçe'de Imge Kıtabevı'nin yayın-
ları arasında "Kadın Kalbi" adlı kitabı
bulunan Maya Angelou'nun 70 yıllık
geçmişi. her sayfasında yeni macerala-
ra, olaylara açılan bir romanı andınyor:
.Angelou. 1928 yılında St. Louis, Mis-
soun de dünyaya gelmiş. Annesi ve ba-
bası boşanınca. üç yaşındayken büyü-
kannesıyle Arkansas'ta yaşamaya baş-
lamış. Daha sonra Kaliforniya'ya, an-
nesinın yanına dönen küçük Maya, se-
kiz yaşındayken annesinin sevgilisinin
teca\ üzüne uğramış. Adam hapse gir-
meden. bır cinayete kurban gitmiş. An-
gelou. travmasından uzun süre kurtula-
madığı bu olayn, Amenka'dakı Büyük
Bunalım sırasında yoksulluk ıçinde ge-
çen günlerini ve o yıllarda siyahlann
"Hayatta kalmak. insanın yaşamı boyunca biriktirdiği güçle ilgilidir.'
yasadığı yogun sıkıntılan otobiyografı-
sinin ilk cildinde gerçekçi bır anlatım-
la aktarmıştı.
16 yaşmday ken ilk çocuğunu dünya-
ya getiren Maya Angelou. gece klüple-
rinde dansçılık. aşçılık ve bir süre de fa-
hişelik yapmadan önce San Francis-
co'nun ilk siyah kadın tramvay biletçi-
sı olmuştu. Aynı yıllarda. MarthaGra-
ham'den dans derslen alıyordu. Gersh-
win'in. düny a turnesine çıkan ünlü mü-
zikali "Porgy veBess"te şarkı sö> leyen.
Alex Haky'nin ülkemizde de gösterilen
"Kökler" kıtabının tele\ ızyon uyarla-
masında rol alan ve Afrika kökenli
Amerikahlarla ilgili 10 bölümlük bir
televizyon dizisi yazan Maya Angelou,
aynı zamanda bir Hollyvvood filmine
imza atan ilk siyah kadın olmuştu: 1972
tarihli "Georgia, Georgia'' adlı filmin
senaryosu ,\ngelou'ya aitti.
New York'a taşmdıktan sonra Har-
lem Yazarlar Bırliği'ne katılan ve
196O'lı yıllarda insan haklan eyiemle-
rine katılan Maya Angelou, kitaplann-
da siyah Amerikalılann geçmişten gü-
nümüze uzanan öykülerini dile getirdi.
Angelou. acı yaşam deneyimleriyle il-
gili olan kitaplannın birer 'katharsis'
(annma) ürünü olduğu yorumuna katıl-
mıyor: "Katharsis, annmak. temizkn-
mek. dtşavurumla o acılardan kurtul-
mak anlamına gelir. Ama ben yaşadık-
lanmı anlattıkça hafiflemi\orum. Hâlâ
aynı acıyı duyuyorum" diyor.
Maya Angelou'nun çektiği acılann,
kendisini bir yazar olarak 'ekştirüemez'
bir konuma yerleştirdiğini düşünenler
de \ar. Ancak çoğunluk, onun anlattığı
öykülerin Angelou'nun ötesinde bir in-
sanlık deneyimi' aktardıği kanısında.
Çeşitli dünya dillerine aktanlan kitap-
lan. yayımlandığı birçok ülkede best-
seller oluyor. Angelou'ya göre. yazdı-
ğı kitaplar msantn, çektiği tüm acılara
karşın yıne de insanıyetmi koruyabile-
ceği gerçeğini anlatıyor: "Hayatta kal-
mak, insanın yaşamı boyunca biriktiği
güçleOgidLr-Gözeaküklan,girdiği risk-
ler.."
Siyahlar ve insaniığın durumu
Bugün yaşamını Kuzey Carolina'da
sürdüren Maya Angelou. üniversıtede
profesör olarak Amerikan kültürü ders-
leri venyor. Angelou. "Ben bu ülkede
siyahlann yaşadıklannı anlatıyorum.
çünkü bunu bili>orum, bunu anlıyo-
rum. Ama aynı zamanda insaniığın du-
rumunu da aktardığımı sanıyomm..
bizkr aptahz, ciddiyiz, saçmayız. akıllı-
yız, seveceniz, ikiyüzlüyüz: işte böyleyiz
bizler. Ama yine de. mudzevi bir biçim-
de yükseliyoruz, büyüyoruz" diyor.
Maya Angelou. Londra'da nisan so-
nunda yayımlanacak yeni kitabı "Yıl-
dızlar Bile Yalnız Görünüyor"da 4 Ni-
san'da kutladığı 70. yaşına daır düşün-
celennı de dile getmyor: "Gençliğimin
harekctii günlerinde yaşlanmakla ilgili
düşüncelerini sorulduğunda, 28 yaşımı
bile geçemeyeceğime dair o yogun inan-
cımı saklamaya çalışarak kay gıyla yanıt
verirdim. Oğlunı ergenliğe girmeden
öleceğim düşüncesiyle yanağımdan yaş-
lar akardı. Oleceğirni sandıgım yaşımı
geçtigimi farkettiğimde 36'ma gelmiş-
tim ve erken ölmekle ilgili düşünceleri-
mi gözden geçirmek zorunda kahnış-
üm. Oğlumun bü\ üdüğünu. yetişkinol-
duğunu görecektim. Bu düşüncey le ha-
yat güzelleşti. Eski tamdıklar dostianm
oldu. yeni tamdıklar bana daha ilginç
görünmeye başladı. Hayal kınklıklany-
la dolu eski aşklann anılan terketti be-
ni, yeni aşklar doğdu. \aşlanayım bari
diye düşünmeye başladun.-"
Paolo ve Vittorio Taviani kardeşler yeni filmlerinin çekimine Sicilya'da başladılar
Uyurken gülen bir adaııuıı trajik öyküsü
Bundan sonra belki de tek başlanna film yapacaklar.
Kültür Servisi - Italyan sinema-
sının önde gelen yönetmenlerinden
Paolo ve Vittorio Taviani kardeşler
yeni filmleri 'Tu Ridi'nin çekimle-
rine geçen hafta yeniden başladılar.
Sicilya'daki Madonie Dağlan'nda
çekilen film. konusunu Pirandel-
lo'nun 'Novelle per un anno' adlı
yapıtından alıyor.
Venedik Film Festivali'ne yetiş-
tirileceği söylenen "Tu Ridi'. Peter
Del Montenın 'D Lavavetri'. Etto-
re Scola'mn 'Tavx)le Apparecchi-
ate\ Giuseppe Tornatore'nin 'La
Leggenda del pianista sull'oceano'
ve Gianni Ameüo'nun 'Cosi Ride-
v«no' adlı çahşmalanyla önemli bır
çıkış yapmakta olan Italyan sine-
masındaki yerini almaya hazırlanı-
yor.
Cç bölümden oluşan ve geçen
ekım ayında üzennde çalışılmaya
başlanan filmin çekimlerine ilkba-
hara dek ara verilmişti. Geçen haf-
ta yeniden çekimlerine başlanan
• Sicilya'daki Madonie Dağlan'nda çekilen film,
konusunu Pirandello'nun 'Novella per un anno' adlı
yapıtından alıyor. Venedik Film Festivali'ne yetiştirileceği
söylenen 'Tu Ridi' için Vittorio Taviani, "Uyurken gülen
bir adamın öyküsünü, bilinçdışı bir gülüşün içinde
bannabilecek olası bir trajediyi anlatıyor" diyor.
üçüncü bölümün başrolleri Turi
Ferro ve Lello Arena'ya verildi.
Ta\ ianı kardeşler. 'Un uomo da
bruciare-Yakılacak Adam'dan "I
sovversivi-BozgııncuIar'a dek ya-
pıtlannda tarihi gerçeklik ve İtal-
yan politikasına ilişkın metaforlar
kullanıp ütopyalarlapolitik gerçek-
liği karşılaştırmayı denemişler-
di.1984 yılında çektikleri 'Ka-
os'tan sonra neden Pirandello'yu
seçtikleri sorusuna verdikleri ya-
nıt, Taviani kardeşlerin bakış açısı-
nı yansıtıyor. Pirandello'nun sun-
duğu materyal. yolunu şaşırmış bir
toplumda bireyın üstlendiği çeşitli
rolleri. insanın ve gerçekliğin fark-
lı yüzlerini ortaya koyuyor.
1929 doğumlu Vittorio ve 1931
doğumlu Paolo Taviani. bugüne
dek tüm filmlerini birlikte çekmiş-
ler. Monteverde'de oruran Paolo.
her sabah uzun bir yürüyüşten son-
ra Vittorio'nun Trastevere'deki
stüdyosuna gidiyor ve orada birlik-
te senaryo çalışmalannı sürdürü-
yorlar. Bir avukatın oğullan olan
bu iki kardeş, kendilerini ifade et-
menin en iyi yolunu sinemada bul-
duklannı belirtiyorlar.
Hiç tek başlarına film yapmayı
düşünüp düşünmedikleri soruldu-
ğunda "Belki bundan sonraki yaşa-
numızda" diyor Vıttono. Ikisi de
paylaştıklan ortak sanatsal zevkler
ve estetik anlayışının altını çiziyor.
Edebiyat, heyİcel ve müzik, tüm di-
siplinlerin bir sentezi niteliğindeki
sinemaya yaklaştırmış Taviani kar-
deşleri. Vittorio Dosto>r
evski'yi. Pa-
olo Tolstoy'u seviyor. tkisi de geç-
mişte Italo Calvino'nun vaktiyle
'Ağaca Tüneyen Baron' adıyla di-
limıze çevrilmiş 'II Barone Ram-
pante' adlı yapıtmı sinemaya uyar-
îamayı düşünmüşler. Sevdikleri
ressam, Picasso. Müzik, ikisi için
de sanatın en yalın bıçimi. Vittorio
piyano, Paolo keman çalıyor.
Taviani kardeşlerin yeni filmi-
nin müziklerini de Nkrola Piovani
hazırlıyor. "TuRidi,soruişaretiya-
ratan bir isim" diyor Vittorio.
"Uyurken gülen bir adamın öykü-
sünü, bilinçdışı bir gülüşün içinde
bannabilecek olası bir trajediyi an-
latryor."
David Helfgott Avustupya'da
konser verecek
• Kültür Servisi - İlginç
yaşamöyküsüyle 'Shine"
adlı filme konu olan
piyanist David Helfgott
haziran ayında
Avusturya'da iki konser
verecek. Sahnedeki tuhaf
hareketleriyle tepki
toplayan piyanıstin 27
Haziran'da Viyana'da. 29
Haziran'da da Innsbruck'ta
müzikseverlere canlı konserle seslenmesi
bekleniyor. Shine"da konu alınan zihinsel sorunlan
süren sanatçı konserde Liszt, Rachmaninoff,
Chopin'in yapıtlannı yorumlayacak.
Larry Flynt yine mahkemelik
• Kültür Servisi - Basın özgürlüğü mücadelesi
'Skandalın Ismi Larry Flynt' adlı filme konu olan
yayıncı Larry Flynt'in başı yine hukukla dertte.
1977 yılında Ohio'da porno yayınlan nedeniyle
halkın ahlak değerlerine zarar verdiği gerekçesiyle
yargılanan Flynt son günlerde aynı mahkeme bugün
olsaydı jüri beni haklı bulurdu türünde açıklamalar
yapıyordu. Larry Flynt ve kardeşi Jimmy bu kez 14
yaşında bir çocuğa porno video kaseti satmak
suçundan yargılanacaklar.
Nihavend Mucize Almanya'da
• BERLİN (AA) - Yönetmenliğını Atıf Yılmaz'ın
yaptığı 'Nihavend Mucize' filmi. Almanya'nın 11
kentinde vizyona girdi. Filmin önceki gün Berlin'de
yapılan galasında. yönermen Atıf Yılmaz ile filmin
başrol oyuncusu Türkân Şoray "a büyük ilgi gösterildi.
Namık Kemal'in torununun
anılan
• Kültür Servisi - Namık
Kemal'in torunu Selma
Ekrem'in anılan 'Peçeye
Isyan' başlığı altında
yayımlandı. 1923 yılında 21
yaşında genç bir kızken
ABD'ye gitmek zorunda
kalan Ekrem, 1986 yılındaki
ölümüne dek orada yaşadı.
Zaman dilimi olarak 1902-
1923 tarihleri arasını
kapsayan 'Peçeye Isyan' Ekrem'in çocuk ve genç
kız gözüyle, çökmekte olan Osmanlı
Imparatorluğu'na ilişkin gözlemlerini. tanıklıklannı
konu alıyor. Kitap 1930 yılında ABD'de art arda
dört baskı yapmış ve büyük ilgi toplamıştı.
Dönemin bütün siyasal. sosyal çalkantılannın tanığı,
gözlemcisi bir kız çocuğunun bütün baskılara karşın
peçe takmaması, işgal lstanbulu'nda lngilizlerle
değil, bir kız çocuğuna peçe taktırmaya uğraşan
yobazlar, zaptiyeler. zor günlerde evde duyulmaya
başlayan Mustafa Kemal adı ve her şeye karşın
güzel lstanbul nostaljisi de kitabın önemli
bölümlerini oluşruruyor
Karikatüp Vakfı İnternette
• Kültür Servisi - Karikatür Vakfı tnternetteki Web
sayfasında yer alan Uluslararası Ankara Karikatür
Festivalleri etkınlikleri, karikatür üzerine yazılan
yazılar ve karikatür sergileriyle karikatür severlerle
buluşuyor. Vakfın tnternetteki sayfalannda 4.
Uluslararası Ankara Karikatür Festivali, Karikatür
Vakfı'nın etkinlikleri, 'sanatta kankatür konulu
yazılar ve karikatürler, 'Hey Turkey" adlı karikatür
sergisi ve Karikatür Vakfı tarafından 'Yılın
Karikatürcüsü' seçilen Semih Poroy'un Portreler
adlı albümünden seçmeler yer alıyor. Karikatür
Vakfı sayfalanna http:/ www.nd-
kankaturvakfi.org.tr adresinden ulaşılabilir.
Banderas ye Gpiffittı'den
Marquez filmleri
• Kültür Servisi - Antonio Banderas \e eşi Melanie
Griffith. Nobel ödüllü yazar Gabriel Garcıa Marquez'in
yapıtlanndan altı film çekmeye hazırlanıyor. Ispanyol
yapım şirketi 'Tutor Amenca Producciones'le kontrat
imzalayan çift. 1999'dan itibaren söz konusu proje için
her yıl iki film çe\ırecek.
Nevbahar Aksoy ve Demet
Yersel'in sergisi
• Kültür Servisi - Antik
Sanat Galerisi 16 Nisan'dan
itibaren eğitimleri, sanat
görüşleri ve anlatımlanyla
farklı iki ressam olan
Nevbahar Aksoy ve Demet
Yersel'i buluşturacak. 1952
yılında dünyaya gelen
Aksoy 'Üstün Yetenekli
Çocuklar' bursundan
yararlanarak 1972'de Paris
Devlet Güzel Sanatlar
Yüksek Okulu'nu bitirdi.
1975'te lstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar
Okulu'nu bitirdi, 1978'de de Paris Sorbonne
Üniversitesi'nde plastik sanatlar doktora tezi verdi.
Sanatçı son derece belirgin çizgiler ve olabildiğince
yalın çizgilerle lstanbul sokaklannı. çarşı pazarlannı
ve güvercınlerini anlatıyor. 1951 yılında dünyaya
gelen Yersel ise 1972'de Devlet Güzel Sanatlar
Akademisi Bedri Rahmi Eyuboğlu Atölyesi'nden
mezun oldu. Yersel daha sıcak renklerle birbiriyle
bütünlenen çizgilerle kadınlan ve onlann iç
dünyalannı aktanyor. Sanatçının yapıtlannda
çizgilerden çok renkler ve lekeler ön planda. İki
sanatçının yapıtlan 9 Mayıs'a dek ızlenebilecek.
îsmail İHian'ın yaprtlan Falez
Sanat Galerisi'nde
• Kültür Servisi - tsmail Ilhan'ın yapıtlan 6
Mayıs'a dek Falez Sanat Galerisi'nde sergileniyor.
Sergıde, Piri Reis haritalannın kendi tarihselinden
yola çıkılarak, doğanın ve toplumun tarihselliğine..
bulunduğu zamanlardan günümüze gelgitler
yapılıyor. Hanta ve portalanlarda bulunan simgeler,
amaç dışında onlan. bireysel bir şifreleme sistemi
düzenleyerek günümüze taşıyor. llhan. haritayı
oluşturan topoğrafik simgeler ve resimsel
motiflerden yola çıkıyor.
Azizname'ye Bulgaristan'dan
büyük ilgi
• SOFY'A (AA)- Ankara Devlet Tiyatrosu'nun
Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da 'Tiyatro'da Mızah
Günleri" çerçevesinde sahneledıği Aziz Nesin'in
'Azizname" adlı oyunu büyük ılgiyle karşılandı.
Yönetmenliğini Yücel Erten'in yaptığı oyunun
sahnelenişi sırasında simultane çevirisi de yapıldı.