Katalog

11 NİSAN 1998 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 Cumhuriyeti kutlamak Türkıve Cumhuriyeti nın 75. kuruİuş yıldönumunü kutlama programlan şekıllenmey e başladı Demokratık kıtle örgütlermden tutun, kamu kurumlanna değın gelen tüm öneriler, büyük bır lyımyetle hazırlanmış ve cumhunyetimızın kuruluşunun coşkuyla kucaklanmasını amaçhyor kuşkusuz Ongorulen programlarda paneller, semınerler, göstenler, daha çok uzmanhk ısleyen konularda yarışmalar ağırlık kazamyor Yanı genel görunüm açmndan. belli kuruluşlar, msanlar hazırlık yapacak, toplum da bunları ızleyecek, dınleyecek, venlenı alacak, etbnlıklere kenanndan köşesınden katılacak Bır başka deyışle, halk etken değıl, edılgen konumda olacak. Oysa cumhurıyetımız, örgütlenen halkın canını, emeğmı, yüreğım, tüm varhğım ortaya koyarak kazandığı, mazlum uluslarm bağımsızhk mücadelelerımn anası sayılan bır kurtuluş savaşınm gürbih çocuğudur. Cumhunvetm kutlanması, aracı şırkeılenn kuruluşların kâr amacı gızlenmış. bılmem kaç "dolar"lık bütçelere dayalı gözahcı önerilerine hapsedümemeh. Mustafa Kemal Atatürk un onderhk etıığı cumhumet, "ulusal gücü etken, ulusal iradeyi egemen kılan ve bağımsız yaşamayt ilke edinen halk yönetimi"nın adıdır. Cumhurnetımızı. nısan vağmurlan kadar bereketh diığün hala\ ları gıbı elele, ımece ıle köv volu doşuvormuşcasma dayanışmayla kutlamak ıstnorsak eğer, her bıreyımızın üretken \ onünü ortay a çıkarmalıvız Son dönemde Anadolu da, Traky a 'da düzenlenen kıraz, karpuz, domates. kayısı festıvallen küçumsemr oldu Bu \ oresel sevınçlenn. ta Dıonvsos 'tan bu yana gelen bağbozumu şenlıklerım sımgeledığı. emeğm ve üretımm bayramlan olduğu unutuldu Cumhunvet. halkın kendı ellerı ıle dokuduğu msancı kılımın, özgurluğün kökbovası ıle bezedığı cıcımın şolemdır Tutuşturun avdmlanma ateşımzı oğretmenler. muhtarlar, gençler. öğrencıler. verel önderler Yurttaşlık kalesmden vapılan atış kurusıkı olmasın dıve, \azw gokvüzüne bılmcm çığlığmı "Yaşasın Cumhuriyet Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet!" Pasaport Hükümet, vergi rekorîmenlerine "yeşUpasaport" verme hazırlıgında. Geçen ay açıklanan vergi rekortmenleri listesini inceledık. 1997 için, yüda 1 mtlyar 800 milyon, 1 milyar 600 milyon, hatta 1 mılyar 200 milyon, 1 mılyar 174 milyon lira vergi ödeyen "rekortmenlerimiz" var. Kendileri ile ne kadar iftihar etsek azdır... Uzmanlara danışük. Aylık brüt maaşiarı 200'er milyon lira olan işçıya da memur kan- kocanın, bir yılda ödedikleri gelir vergısi l milvar 500 milyon lirayı buluyor. Bu gerçekten hareketle önerimiz şu. Milli gelirden yûzde 24 pay ahrken, tüm geltr vergisinin yüzde 51.4'nü ödeyen çahşanlara da "ktrmızı pasaport" venlmeli. ISIK KANSU Sermayeye özgürlük!Dum ada gelişen olay ları "özgürlükçü " bulan cıcı bevlenn Türkı\ e 'nın "uygulamaktan kaçınamayacağını" savunduklan OECD Çok Taraflı Yatırım Anlaşması 'nın (ÇTYA) ıçerığme ılışkın eleştırel \ orumlar artıvor Türk Harb-tş Sendıkası nın hazırladığı "ÇTYA C'zerine Kısa Bir Değerlendirme " adını taşnan rapor ıncelendığinde, bu anlaşma taslağımn insanlar ıçm değıl. "sermaye " ıçm sınırsız denebılecek özgürlükler tanıdığı açıkça ortaya çıkıvor Gehn bırlikte göz atalım anlaşma taslağımn kımı maddelenne - Yabancı yatırımcüar Ue yöneticileri ve uznanlan, ev sahibi ülkeye kısıtsız girecekler ve çalışma iıni alacaklar. Onlar için olağan göçmenlik koşullan ve emek piyasasının durumuna ilişkin gerekler uygulanmayacak. (Bu madde, yeni dünya düzeninin emeği ulusal, hatta yerel sınırlarda tutarken, sermayeyi dizginsiz bıraktığmın önemli bir kanıtu) - Yabancı \atırımlarla ilgilı ust duze\ vonetıcılerin. ev sahıbı ulke \ urttaşı olma koşullan vasaklanacak - Yabancı yatırımcı mal ve hizmetlerin belli bir düzeyini ya da yüzdesini ihraç etmeye, belli biryerli içerik düzeyine ulaşmaya, ihracat düzeylerini ithalatla ilişkilendirmeye, teknoloji transfer etmeye ya da merkezini ülke içinde kurmaya zorlanamayacak. Bu dayatmalar da yetmiyor. Ev sahibi ülke; tesis inşası, işletilmesi, eğitim, istihdam, araştırma ve geliştirme gibi koşullan, ancak yabancı yatmmcıya destek verirse gündeme getirebilecek. - Özelleştırmelerde hisse satışları ev sahıbı ülke vurttaşları ıle sınırlı tutulama\acak Altın hısseler va da çahşanlara satış yoluvla özelleştırme gıbı ozel düzenlemeler vasaklanacak - Kültür sübvansiyonlan, yalnızca yerli sanatçdara, yayınlara, prodüksiyon şirketlerine dağıtılamayacak. Araştırma ve geliştirme, eğitim, bölgesel kalkınma desteklerinde de yabancı ve yerli şirketler arasmda ayrım gözetilemeyecek. - Uzlaşmazlıklarda ulusal hukuk kurallan büyük ölçüde gözardı edılecek Anlaşmazlıklarda danışmalarda bulunulacak, sonrakı aşamada tavsıye alınmak üzere taraflar grubu devreve gırecek. son aşamada da bır mahkeme önünde tahkime gıdılecek - Anlaşmazlık çözme yöntemi yatırım yaptlmasından önce bile geçerli olacak. Örneğin, bir ülkeyeyerleşmesine izin verilmeyen bir şirket, söz konusu karara itiraz edebilecek, Uaddelen genışletmek olası İ(,er\ğı açmndan kapıtulasvonların bıçim değıştırmışı olan bu hukumlenn kabul edılmesını oneren. dağarcıklarında u emperyalizm, emek"gıbı sözcükler bulunmavan cıcı beylerımızın "özgürlüğe" ı ükledıklerı anlamı sevsmler Yüksel Endeğer KİM KİME DLM DUMA BEHİÇAK behicakfa turk.net yaztyor Bayramda 'Halikarnas gazetecisi'ydim! Bayram, tatıl ıçm güzel bır fır- sat yarattı. Benım nıyetım bu gun- len Parıs veya Londra'da değer- lendirmektı. Fakat Sayın Yılmaz ve eşinın Bodrum'da olacağını duyunca yurtdışına çıkmaktan vazgeçtim ve kendımı Bodrum'da buldum. Neredeyse her an bera- berdim Başbakan'la. Hatta bır ara onlar ıçın kurban etınden kavur- ma bıle yaptım Bayıldılar. Ben pek et sevmem. Yemedım Mesut Yılmaz modern ve laık kışılığinın yanı sıra gerçek bırdin- dar. Tam sekız tane kurban kes- tı. Bu kurbanların derılennı bızzat kendı ellenmle THK'ye verdım. (Aslında bır denyı kendıne ayırma- lıydı bana kalırsa. Orneğın ımza- layıp Fethullah Hoca'ya armağan edebilir ve bu da hoş olurdu. Ney- se). Bayramın binncı günu, Halikar- nas Dısco'ya gıdildi. Ibrahim Tat- Itses konserı vardı. Tatlıses, be- nım zaten öteden ben takdır et- tığım bırfenomen-sanatçı. Ame- rika'da Michael Jackson neyse, bızde Ibo odur. Bınsınm azmı te- nını bıle beyazlaştırırken, dığerı aynı azimle ruhunu beyazlaştırdı. Bu toplumun sosyal devrimcıle- rinden bındır Ibo! Konser çok guzel geçtı. Mesut Bey ve Berna Hanım. ibo'yu ız- lerken duygusal anlar geçırdı. "Bırtanem" şarkısında bırbırleri- ne sarılıp şarkıya eşlık ettıler Ben de onlara bakıp bakıp duygulan- dım. *"BUnTat"he gtfzel insanlar, ne romantık bır çift" dedım ıçımden. Zaten Ibo da "Sayın Başbakan çok çalışıyor Onu alkışlayın. Te- levızyonda her gun goruyorum, tatılde bıle çalışıyor" dedı Kopan alkışı duymalıydınız. Ben omrum- de boyle alkış duymadım fyı kı Pa- ns'e, Londra'yagrtmemışım Bod- rum'da Turkıye gerçeğını yakın- dan gordum ve lyıce anladım kı, Mesut Yılmaz çok yeteneklı bır polıtıkacıdır Şu an ıktıdarda dıye yazmıyorum bunları Bu, ıçımde- kı sevgının yansımasıdır. 0 sevgi olmasa, herkes denıze gırerken, ben Hasan'ın odevlenne yardım eder mıydım'? Hatta sevgım oy- le ağır bastı kı, Hasan'ı da yolla- dım, odevlenn büyük kısmını ken- dı başıma yaptım. Her zaman go- reve, hızmete hazınm Ulkem ıçın 1 Bodrum'u her zaman sevmı- şımdır Ama Sayın Yılmaz ve aı- lesıyle daha da guzeldı Hele Çil- ler aılesiyle görevım gereğı yap- tığım tatıllere gore muhteşemdı. Damağımda hâlâ lokma tatlısının tadı var 1 ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACl Kâmil Masaracı yıllık izininin bır bölümunü kullandığından çizgilerıne ara vermiştir. HARBİ SEMtH POROY Bülent Ersoy olayı Bayramı renklendıren bır pole- mık oldu. Sabah gazetesıyle Bü- lent Ersoy Adler arasında geçen sert tartışmalar. Hemen herkes bu konuda fıkrını belırttı. Şımdı sıra bende. Bulent Ersoy'un haklı oi- duğu yönler var. Netıcede herke- sın cınsıyetını değıştırme ve ıste- dığıyle evlenme özgürluğü olma- lıdır. Bülent Ersoy kadın olalı epey zaman geçtı. Şımdi kendınden epey küçük, 'çıtır' bır erkekle ev- lendı dıye cınsıyetını sorgulamak yanlış oiur. Bu tavır, değışıme kar- şı çıkmaktır. Oysa hayatn dınamık- lerı 'dönuşumle' beslenir. Sıyasal açıdan bana ve Sabah'ta yazan bırçok ınsana da 'dönek' dıye sal- dırmıyoıiar mı? Bununla bırlikte Sabah da haklıdır. Modern olmak, toplumsal kurallan hıçe saymak değıldir Aksıne uyanık ve uyum- lu olmak demektır. Sosyal anla- yışı, kıtlelerın geleneğını karşına alarak, ancak ve ancak 'boyalı kuş' olursun Başın ağnr Hele kı o toplumun saygın bır gazetesı, se- nı eleştırmışse saygı göstenp su- sacaksın. Ozur dıleyeceksın ve hatta boşanacaksın! 0 zaman her- kesın gozunde yucelırdın 1 Ben müzısyen değılım, Bulent Hanım'la ışım olmaz. Ama Sabah gazetesını bır gazetecı olarak çok beğenıyorum. Ne yalan söyleye- yım, Sabah'ta yazmak ısterım! BULUT BEBEK NVRAY ÇIFTÇÎ MIRMIRLAR IĞUR DLHIK Komümzmden korkma, geç kalmaktan kork! Beyler ve de bayanlar, konu ka- panmıştır! Komünızm denen şeyın ıdeolojı falan değıl, gerçek bır has- talık olduğu ortaya çıktı. Boşuna dememışiz yıllarca 'komünızm ıl- tef/'dıye! Isveçlı doktorlar, beynın YertDOnya DüzenlRkpalapı - Yahu duydun mu, Fazilet Partisi'nin amblemini erkek cinsel organına benzetmış- ter. - Eee, partiye kadın ısmıni yerirsen, imajı dengetemek için başka çaren kairnaz! • • • - Yahu duydun mu, Turgut Ozalin anıtmezannı kazığa benzetmışler. - Eee, tek bir kazığın vızyo- nu, ^tı okun toplamından da- ha fazladııi bır kısmının kesilıp çıkartıldığı 7o- botomy' amelıyatı geçıren kışıle- nn, 'komunısf/ıkten'vazgeçtıklen- nı ıddıa etmışler Lobotomy, bılın- dığı gıbı, bır organdakı lob'lann bir bölümünün ahnması anlamına ge- lıyor. Yanı komünızm bır hastalık. Bır beym hastalığı. Ve amelıyatla tedavısı de var. Devlet tum komü- nıstlerı ucretsız tedavı etmelıdır. Gerçı o komunıstler, sağlık hız- metlennın ucretsız olmasından ya- na ama olsun. Ucretsız deyıp ame- lıyat yapılır, sonra komunıstlık ge- çınce, parası neyse alınır. O kadar sevınçlıyım kı, anlatamam. Bu- gunlen görmek, 'eskı ve kendı ken- dıne lyıleşmış bırhasta olarak' be- nı çok mutlu ettı. Ey komunıstler! Erken teşhıs hayat kurtanr, doğru doktora! Ustelik kurtulan sadece sızın değıl, hepımızın hayatı olacak. Gerekırse beyınlennızı tamamen al- dırın, hep beraber rahatiayalım be yoldaşlar! y ÜPT7 TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAÎS 11 Nisan OKDU'DA K/LIÇ DİŞU KAPLAN YASIYORMU?! i92.4're Bueufj, soru z "KlUÇ OlfL/ KAPLAN"lN GOGÜLDUĞu H4BEf! -4S OKMAtJA &Oİ-ŞevtKl-££, SOZ UĞBAM/Şrt ERLES - UZUN DlŞI-£/£tfiJ£>EN GOSTSKMlfri 8/ML£GC£ Y/L OfJCE SOYUHUN TLJ£.£*/- M GÖRÜŞ ŞENER OZLER Turizm Merkezlerinde 'Siyaser CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın hükümet krizine neden olan irticayla mücadele tartışması- nın yoğunlaştığı (27 Mart) MGK toplantısı sonra- sında kendisi ile görüşen Başbakan Mesut Yıl- maz'a pazarlık konuları olarak önerdıklerı ıçınde "turizm alanlannın tahsisle değıl, açık arttırmayla belirtenmesr önerisini akşam haberlennde duyun- ca kulaklarıma inanamadım. O akşam aynı kana- lın (NTV) üç haber saatinde de bu bilgi yer aldı. Ertesi gün de gazeteleri inceledığımde gözlerime inanamadım. Bilgi doğruydu, her iki lider oturmuşlar, pazar- lık yapmışlar, erken seçıme gıdılmesı, Memur Sendikası YasaTasansı'nın gerı çekilmesı, bır de turizm alanlannın tahsısınde açık arttırma yönte- minin uygulanmasını kararlaştırmışlardı. CHP, bunların karşılığında hükümetın MGK'ye sundu- ğu irticayla mücadele paketinı ve öğretmenlerle gazılerın ağzına bir parmak bal çalan yasa öne- rileriyle bunun gibılerını destekleyecekti... Uzun ya da kısa, altına üstüne bakmaya hıç ge- rek yok. Bu ikı lıder ve uzantıları, bu kez açıkça ılan ede- rek en değerli SİT alanlarının satışı tezgâhında yi- ne demokrasicılik oynayacaklar... Işkencenın tüm- den yok edilmesi, her türlü gencıliğe karşı düşün- ce bzgürlüklerinın başlatılması, yargının bağım- sızlığı, Susuriuk çetesının cezalandınlması yine bek- lemeye alınacak. Açıkçası, "laik-demokratık Cumhuriyetın korun- ması" söyleminden ustaca faydalanacaklar. Er- ken seçımın rüzgârını böyle estırecekler. Hem de en zorlu toplumsal kriz sırasında, dar- be söylentılerı, ara rejım denemelerı arasında. Yanıldığımı hıç sanmıyorum. Yaz aylarımız, bu adamların bırbirinı yıyerek paylaşacakları son kalmış kent ve çevre değer- lerinin korunması ıçın çırpınarak geçecek Ve ku- zu kuzu gidip yine bu adamlara oy verecegız so- nunda. Bir parsel, Bakanlar Kurulu'nca turizm alanı olarak ilan edilince ne oluyor, hemen bakalım. O parsel, içinde yer aldığı bölge ya da kent için yapılmış olan imar planında belirtılen koşullar- dan, kısıtlamalardan tamamen kurtuluyor. Böyle- ce belediye başkanı, beledıye meclısi gıbı şeyler- le uğraşmıyorsunuz. Tunzm Bakanhğı burokrat- larının hazırladığı plan/projeyı beledıye aynen onaylamak durumunda kalıyor. Yanı parsel sınır- larının tamamında Merıh'e kadar yukselen ınşa- at yapmak mümkün oluyor O parsel, korunması gereken tarıhı ve doğal SİT alanı içinde olmuş olmamış hıç önemli değıl. Koruma Kurulları da o plan/projeyı kabul etmek zorunda kalıyorlar. Yetmedi. Bu parselı turizm alanı ılan eden hükümet, bu- nun yanı sıra parsel sahıbıne ya da yatmmcıya Tu- rizm Teşvik Kredisı verıyor. Asıl kaymak orada. Bu da yetmedi. Hele o parseJ. dıyelım bir antik kentte veya bir kıyı bölgesınde kamu arazisı. Kara paracı, çete- cı, hırsız uğursuz hıç fark etmez, bır yatmmcıya kolaylıkla hibe edercesıne tahsıs edılebılıyor. Ada- mın ortaya çıkardığı nesne de "millı servet" (!) oluyor. ANAP'ın bu alandakı sıcili bellidir. Askeri Konsey döneminde çıkarılan "Turizm Teşvik Yasası" 8O'lı yıllarda ANAP'ın elınde tam bir "yandaşlara pastadan pay dağıtma" aracına dönüşmuş, tüm kıyılarımız arsızca kapatılmış, Is- tanbul'un başına gökdelenler belası sarılmıştı. Ya CHP'ye ne oluyor? CHP lideri Baykal, hükümetin tahsis ettıği on- on beş turizm alanına sıvıl kuruluşların gösterdi- ği tepkinın etkılı olması sonunda Istanbul'dakı bazılarından yine Bakanlar Kurulu kararıyla vaz- geçılmesmdekı başarıyı kendı hanesıneyazmak- ta, "Bunlaraçık arttırmaya çıkanlsın" dıyerek ak- lı sıra çözüm önermektedır Bunu da o aralar po- lıtikasızlıktan olacak, çevrecı sıvil kuaıluşlarla bir- lıkte görünmek için bır ıkı destek demecı verme- sı ve CHP Beşiktaş örgütünün ses getıren eylem- len nedeniyle kendine hak gördüğü için yapmış olsa gerek. Bılmem kı nedır bu aymazlık. Aslında aymazlık mı, ustalık mı olduğuna karar veremediğim ıçın bır turlü ıçime sındıremıyorum ve daha çok kızıyorum galıba. Hangısı olursa ol- sun, gözden kaçırmaya, unutmaya, unutturulma- sına ızın vermeye, hiçbirimizin hakkı yok. ANAP tahsis ediyor; CHP ";ha/ey/e ver" diyor; ne farkı var? Tarih, doğa ve kültür pazarlandıktan sonra?.. BULMACA SEDAT YAŞAYA\ SOLDAN SAĞA:1/Datça Yarımadasrna venlen bır baş- ka ad 2/ Oylum- !u Görünüşe göre olacağı sa- nılan 3/ Japon müzığıne özgü, mızrapla çalınan 6 bır tür lavta... Bayındırhk 4/ ' Dağlalesi de de- g nılen ve mor renklı çıçeklen ° olan otsu bıtkı... N'azı partısının hücum kıtası- nı sımgeleyen harfler 5/ Sınırbo>u.. tncırağaç- lannda döllenmeyı sağ- 3 layan sınek 6/ öüney 4 Aınenka'dayaşayan, ol- 5 dukça uzun gagalı sıyah tukan 7/ Macanstan'da üretılen ünlü bır şarap. Yalnızıkıgenışyüzütes- 8 tereyle düzeltılmış tah- 9 ta 8/ Bır zaman bınmı.. Kar fırtınası. 9/ Çanakkale'nın bır ılçesı.. Güç. kuv vet. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ "Seken topu tutma" anlamında basketbo! terımı 2/ Huzur... tnce dantel. 3/ Söyleyış özellığı... "Gülten — ". Kadın şaınmız. 4/ Denız Ku\\etlen'nde bır rütbe. 5/ Bır nota, . Önemli tanhsel olgu. 6/ Bır nesneye zorunlu olarak bağlı olmayan ve onun ozünde bulunmayan nıte- lık... Bır cetvel türii. II Tropıkal bölgelerde yetışen ve nışastaca zengın yumru köklen yıyecek olarak kullanılan bıtkı . Bır Asya ülkesının başkentı. 8/ Bır şeyın özünü oluşturan ana öğe. . Hmdıstan'ın para bınmı. 9/ Karak- terolojı.