11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 MART 1998 PAZAR 8 PAZAR YAZILARI Sydney'e taş yağmadı li MELBOURNE Hava karardığında. ışıklarla donatılmış ünlü Oxford Caddesi'nin her iki tarafı da tıklım tıklım dolmuştu. 700 bin izleyici arasında çocuklanyla gelen aileler sıklıkla göze çarpmakta. Hazırlıklan av lar öncesınden başlayan geçit törenıne katılanlann sayısı bu yıl rekor düzeyde. Kortejin ön sıralannda ünifonnalanyla yer alan Sydnev Hır grup polis "SLderi koUamak için buradayız''* yazılı pankartı taşıyor. Ardından Uniting Church'ü temsilen gelen rahipler dinsel tören giysileriyle geçiyorlar. Çeşit'i ülke ve eyaletlerden gelen gruplar da kendi firmalanyla müzık \ e dans eşliğinde etrafı selamlıyor. Irkçılığıyla ünlü eskı Muharipler Birliği Başkanı Bruce Ruston'ın ipince mayo giydirilmiş maketi izleyenlere zarif gülücükler dagıtıyor. Ve ardından, yedi bin eşcinsel süslenmiş araçların üzerinde, yaya olarak rengârenk giysileri içersinde veya dekolte mayolarıyla sırasıyla geçiyorlar. Bazılanmn ellerinde Büyük tskender, Napohon gibi ünlü eşcinsellerin resimleri. Ünlü opera binası ve köprüsüyle tanıdığımız Sydney dünyanın en güzel kentlerinden birisi olarak kabul edilir. Sydney'i ünlü kılan bir başka özelliği de giderek dünyanın en büyük eşcinseller festıvali olarak kabul edilen Mardi Gras'ya evsahipliği yapması. Mardi Gras eski Roma" dan gelen dinsel bir törenin adı. Paskalya öncesınde bir süre et yemeyen atolikler. bugünleri doğanın yeniden doğuşu olarak kabul ederlermiş. Münih. Bavyera. New Orleans ve Rio'da düzenlenen görkemli karnavalların geçmişinin bu kutlamalara kadar uzandığı da söylenir. Sydney'de Mardi Gras' nın ilk kez düzenledıgi 1978 yılında. çok az sayıdaki katıhmcıyla pois arasında önce sözlü olarak başlayan atışma. BÜLENT tBRİŞİM çatışmaya döner. Çok sayıda eşcinsel tutuklanır. Adlan ve adreslen ertesi gün gazetelerde açıklanır. Haftalık Outrage adlı dergisinin editörü Marcus O'Donnell bu olaylan. otuz yıllık mücadelelerinin bir dönüm noktası olarak görüyor ve renkli gösterilerinin temelinde politik mücadele olduğunu söylüyor. Festnalin ardından basında. açıkça yapılan olumsuz yorumlara rastlamak artık olası değil. Senatoda kilit parti konumunda olan Demokratlar'ın Başkan Yardımcısı. geçidı naklen veren televizyon kanalının merkezinde bir süre içın çekinmeden yorumcu olarak görev üstlenebiliyor. Törende yeni e\ li bir lezbiyen çıftin anne ve babalan çocuklarından utanmadıklannı söyleyebiliyorlar. Tepkiler ise çoğunlukla. ne yaparlarsa yapsmlar. ama kendilerini teşhir ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ edip çocuklanmız ^™"~™"~™~ için özendirici olmasınlar düzev inde. Avustralya gibi ülkelerde. cinsel tercih konusunda edilen imalı sözler bile suç. tşe alınmalarda bu konuda aynmcılık yapan işverenler hakkında yasal işlem yürütülebiliyor. E\lenme. evlat edinmehaklan da yasal olarak tanınmak üzereyken bu tıaklar aynı zamanda resmi çok kültürlülük politikasının bir parçası olarak da onaylanmakta. Evet geçen cumartesi günü 20. Mardi Gras geçidinin sonrasında binlerce eşcinsel sabahlara kadar sürecek eğlencelen için kentin meydanını doldurdu. Çocuğunun elinden tutan çoğu izleyici de. önceden oluşmuş cinsel tercih ve kimliklerini de yanlanna alarak olagan yaşamlannı sürdürmek için evlerinın yolunu tuttu. Bir kilisede din göre\ lisi olan Fred NUe'ın festival günü yagmur yağması için dua ettiği söylentileri de yayılmıştı. Oysa geçen cumartesi gecesi Sydney "e ne yagmur ne de taş yağdı. Yollar da aşınmadı. Savaş görmüş suaygırı Küçiik Leopold, dev suaygırı Knautschke ile oynuyor. Ama sevimli suaygın canlı değil. O bir heykel. Almanya'nın Berlin kentindeki Berlin Hayvanat Bahçesi'ndeki hevkel özellikle çocukların çok ügisini çekiyor. 1943 yılında hayvanat bahçesinde doğan ve tam 30 kez baba olan Knautschke 1988 yıknda ölünce heykeli yapılmış. İkinci Öünya Savaşı'nda Berlin Hayvanat Bahçesi'nde sağ kalmayı başaran 91 hayvandan biri olan Knautschke, hayvanat bahçesinin en sevilen hayvanlanndan birivdi. 8 martta erkek bilgelikleri MOSKOVA Damak tadına düşkün Fransızlar Afiyet şekerolsun! Bu deyiş sıklıkla kullanılır yurdumuzda. Yediği yemeğin, içtiği içkinin lezzetini vurgulayanlara verilen bir yanıttır bu. Aşçıbaşı, birbinnden lezzetli yiyecekler içeren mönüsünün "basansının" mutluluğunu yaşarken müşteri de güzel yemekler yemenin tadını çıkanr. Bütün bunlar bir yana, yemeklere. tatlılara. şekerlere egemen olan varlıklı Fransızlar adeta bayram etti geçen günlerde. Zaten, yeme içme etkinliklerinin belirli bir durgunluktan sonra yeniden canlanması da bunu gösteriyor. Doğru konuşalım: Yuvarlak kelimelerle söz konusu problemi gündeme getirmek olanaksız. Hele hele her yıl mart ayının ilk günlerinde. Neden mart ayındaki ilk günlerde de. başka zaman değil? Sakın sormayın karşınıza çıkacak ilk kişiyeî Çünkü, bilmez o. Fransız yemek çevrelerini her yıl aynı . mevsimde allak bullak eden Michelin Yemek Kılavuzu' nun yayımlanması gündemdfc. Hani. , • _ derlerya, zenginin parası züğürdün çenesini yorar. biz de bu PARIS MtŞEL PERLMAN değerlendirmeyi tersine çevirerek lüks lokantalarda zenginin parasıdır yorulan diyeceğiz. Geçen günlerde piyasaya çvkan Michelin Yemek Kılavuzu'nun çeşitli lüks lokantaları bekledikleri sonuca ulaştı. Örneğin U 3 yıldızlılar" 41 yaşındakı Alain Ducasse, 33 yaşındaki ikiz kardeşler Jacques \e Laurent Pourcel ve de 38 yaşındaki Frank CernjttL Ama aralanndan en baraşılı olanı. herhalde 48 yaşındaki Pterre Gagnaire. 19% yılında Saint- Etienne'deki lokantasını kapatmak zorunda kalan bu ünlü aşçıbaşı yeniden yeni bir kuruluşla "baştaküer" grubuna dönmüş bulunuyor. Evet, yemek olgusuna tSüyük önem verdiğv herkesçe bilirien Fransızlar şekerieme konusunda da çok duyarlı. Geçenlerde yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre. 1990 yılında. adam başı ortalama 2 kilo 600 gram şeker yiyen Fransızlar. daha da ilerleyerek 3 kilo 360 grama ulaştı. Ulaşmasına ulaştı da 15-35 yaş grubuna girenler, adeta saglıklanna meydan okurcasına şekeri durmadan midesine indiriveriyor. Credoc kurumuna soruldugunda. abartılı şeker tüketiminin. zor bir yaşamı tathlaştırdıgı yanıtı veriliyor. Credoc'un müdürü Robert Rochefort, ayrtca şimdilerde 6O'lı ve 70"li yıllann hasreti içinde yaşandığına dikkat çekerek bu döneme parmak basıyor ve kimyasal şekenn hâlâ rağbet gördüğünü vurguluyor. Gerçekten de. şeker sanayii yöneticileri var olan duruma sevinirken yeni faaliyet alanlan aramayı sürdürüyor. Araştırmalar. Fransızlann şekerieme sanayii alanında dünya onuncusu olduğunu gösteriyor. Hatta şekcrlemelerTiekadar çok şeker ve renk içeriyorsa başansı da o denli güçlü oluyor. Bugün 8 mart. Sevgili erkek okurlar, kadınlara karşı her zamankinden daha kibar ve özenli olmak zorundasınız bugün. Ama sayılı saatler çabuk geçer. sıkın dişinizi. Yann yine eski ve normal yaşamınıza dönersiniz. Bu zor gününüzde bir kitap hediye etmek istiyorum sizlere. Adı: Dünya Halklan nınAtasözlerinde ve Deyiml erinde Kadın Teması. Yazan tabiı ki bir erkek: Eduard Geyvandov. Kitap ne >azık ki Rusça. Ama olsun. Kitaptan bazı böiümlerle idare edin şimdilik. Belki 8 mart stresini atmanıza yardımcı olur. Kitapta pek çok halkın birbiriyle çelişen ilginç yargılanna yer veriliyor. Ömeğin. bir Rus atasözü şöyle dİNor:"'Kadın aklı her türlü düşünceden daha üstündür." Ye " — ™"^™~™ bir başka bölümde bir Rus atasözü daha:""Erkek kimi severse onu döver." Estonya ve Ermenistan'dan dayakla ilgili iki ilginç yaklaşım daha:"Dayak yeme\en kadın. kocasının kendisini sevip sevmediğini bilemez." "Kocası tarafından dö\*ülmeyen kadın zamamndan önce dul kaldığını düşünebilir." Hatta centilmenlikleriyle ünlü Ingilizlerden bir atasözü: "Kadın ve ceviz sen vurdukça güzelleşirf Almanlardan inciler: "Bir kadın olur olmaz bir yerde şapkasını unutabilir; bir erkekse olur olmaz bir yerde aklını bırakabilir." "Kadınlara sık sık hakaret eden onlara aşın derecede düşkün demektir." Fars bilgeliğinden örnekler:"Kann yoksa hüznün de yok demektir." "Evlenmek bir felakettir. ama Allah kimsevi bövle bir felaketten mahrum etmesinr Ruslardan özgün bir destek:"Kaz susuz, erkek kansız yaşayamaz." Bir Hint atasözü: "Kurak tepeye ekin ekmek buğdayı kaybetmektir: bir kadınla yalnızca güzelliği nedeniyk evlenmek ise erkeğin kendini kaybetmesidir.'" Araplardanüç inci: "kadınlar şeytanın arkadaşlarıdır." "Utanması olmayan kadın, tuzsuz yemeğe benzer." "Yüanın zehiri, kadının kıskançlığından daha Kitapta yer alan Kürt atasözlerinden ikisi: "Erkeğin düşnıanı, dili \e kadınıdır." "Çirkin kadın göze acı verir, güzel kadın ise yüreğe." Ve bir Ingilız esprisi: "'Güzel HAKAN 1 ^ ^ , o l a n a i k j AKSAV g ö z yetmez." Kafkaslardan iki öğüt. "Her ~~~~~~~ m konuda mutlaka kanna danış, ama onun dediğinin tersini yap." (Çeçen) "Eğer sen kanna eksiklerini gösteremezsen, o seninkileri fark edebilir." (Abhaz) Kafkasya'dan bir ses daha: "*Kadın isterse bir eşekten bile koca çıkarabilir." (Uezgin) Ihanetle ilgili Sırplardan ilginç bir yorum^Bir erkeğin bir şapka dolusu sineğe sahip olması. tek bir kadına sahip olmasından daha kolaydır." Ruslardan bir katkı: "Genç bir kadın yaşlı kocasını pekâlâ se\ebilir; özellikle de yaşlı koca kıskanç olmazsa." Aşina olduğumuz bir cümleyi tspanyollardan farklı bir yorumla görüyoruz: "Bana eşini soyle. sana kim olduğunu söyleyeyim." Ve yine bir Rus atasözü: "Tannm. bizi yangından, seklen ve kötü eviilikten Bir göçmen öldü, ölümden bir şeyler umarak...Hasan Davi'nın ölümünü. son yıllarda yaşamakta oldugu Huzur Evi'nden gelen bir telefonla bıldırdiler. Kimsesi olmad\gından hangi dinsel tören gerektigini soran yetkili. Hasan Dayı'nın Türk \e Müslüman olduğunu öğrenince çok şaşırdı. Yaşadıgı Huzur Evi'nde. 95'e varan ilerlemiş yaşına karşın bir neşe ve kahkaha fırtması olan Hasan Dayı. kendisine Kanadalıların taktığı " H a m " adını benimsediği ve lngilizceyi i\i egıtim görmüş bjr Kanadalı gibi ve şivesiz konuştugu için onun Türk göçmeni olduğunu öğrenenler çok şaşırdılar. Kuzey Amerika'ya ilk kez 191"?'de ayak basan Hasan Dayı. her bölümü bir serüven dizisi olan yaşamında. aktörlükten, mezbaha ışçıligine. altın arayıcılığından, gorillik denen insan muhafızlıgına kadar yığınla işe girip çıkmıştı. 17 yaşlannda. ilk kez Ne\v York'a gelen Hasan Dayı, daha sonra kapağı Los Angeles dolaylanna atmış ve sinema dünyasının ilk kuruluş yıllannda, figüranlığa. el emekçiliğine ve aktörlüge uzanan degişik işler yapmıştı. Kendisi gibi serüven tutkunu Amerikalı arkadaşlarıyla Kanada'daki "Altına Hücum" döneminin çekiciligıne kapılarak önce Toronto'ya gelen Hasan Dayı. daha sonra Kanada'mn Alaska sınınna yakın Dawson kentine yöneldi. "Da^son City Here 1 Come" türküsünün dillerden düşmediği o yıllarda. kutuplarla kapı komşusu olan Davvson, herkes için bir zenginlik simgesiydi. Donmuş toprağa kazma sallayarak. ya da ırmak boylannda kumlan arıtarak altın aramaya girişenlere katılan Hasan Dayı, 1.5 yıl kaldıgı Da\vson'da topraktan zengin olunacak kadar altın çıkaramadı. Elindeki altınların çogunu. kadın tutkusu yüzünden gelip geçen sevgililerine. hayat kadınlanna ve ıçki evlerine kaptıran Hasan Dayı. Toronto'ya döndügünde. kent mezbahasında. gerçekten çok iyi para ödenen taşıma işçiligine girdi ve bu işten emekli oldu. Usküp doğumluydu Hasan Dayı. Yıllardır birlikte aramamıza karşın onun tstanbul'da Kadıköy'de \ e Büyükdere'de bıraktığı yakınlarını bir türlü bulamamıştık. Tatlı bir Rumeli şivesinin sezildiği an Türkçesiyle bir kitap kurdu olduğunu hemen belli ederdi. Osmanlu ABD ve eski Yunan edebiyatının en seçkin okurlanndan birivdi. Şair Eşreften. Kul Himmet'ten. Amerikalı felsefeci Thoreau'dan. Sartre'dan ve Robespierre'den özdeyişler okudugunda. çe\ resini kuşatan Türkler "Yahu bu adam ne dhor?" şaşkınlığıyla bocalardı. Turgut Ozal lngilizcesi bilmek. sanki evrensel bir tansıkmış gibi davranan yüzeysel Türklere veryansın ederdi hep. TORONTO ENGİN AŞKIN Olduğundan başka görünmeye bavılan \e daima yükseklerden atan toplumuna. agır eleştiriler savururdu. Amerika'nm. Türkiye'de umursanmayan öbür yüzünü. güzelliklerle. yüce bireylerle dopdolu o gizemli . evreni uzmanca bilenlerden birivdi. Laık düşünce biriminin yılmaz savaşçısı Thomas Jefîerson'a tutkunlukla bağlıydı. Bağnazlığın. yobazlığın ve hoşgörü yoksunluğun kıskacındaki Türk göçmenleri. Hasan Dayı'nın ödün vermezlığini çok iyi bildikleri için ondan uzak durmaya çalışırlardı. iki kez gitmişti Türkiye'ye. Aylarca kaldıgı Türkiye'de, orta ve dogu Anadolu'ya yakın bölümlerdekı yoksulluk ve sefalet onu çok sarsmıştı. Darbeciler döneminin karanlık günlerinden getirdigi acı anıları anlatırken gözleri nemlenirdi. Huzur E\i'ndeki minik dairesinde. duvarda duran resmi, onun sanşın. mavi gözlü ve yakışıklı bir adam olduğunu belirliyordu. Uzun boyuyla, şık giyimiyle. pamuk saçlanyla dikkatleri hemen üstünde toplardı. "Evlilik zor sorumluluk" deyip. ebedi bekârlığı seçen Hasan Dayı. son yıllara kadar çapkınlıgı elden bırakmadı. Italyan kuîübündeki cuma danslannda, tango % e Latin türünde. benzeri az ustalığıyla herkesin sevgisini kazanmıştt. 1960'larda. şimdikinin aksine bir çöl ıssızlıgının sürdügü Toronto'da Silver Rail adlı özel sanatçılar kulübünde buluşurduk. Yakından tanıdığı ünlü şarkıcı Ronny Hav\kins onu görür görmez, hemen Hasan Dayı'ya sanlır. ikisi. karşılıklı bir küfiir ve sevgi yağmuru içinde, tüm çevreyi kıvanca bogardı. Siher Rail kulübünde. Hasan Dayı. şarkıcı Ronny Hasvkins'den hep aynı şarkılan isterdi. Biraz Little Richard. biraz Nat King Cole. biraz Buddy Holly ve biraz da Rolling Stones isterdi Hasan Dayı. 1960'larda Kanada">a göçmen olarak geldikten sonra Kanada'nın sevgilisi olan Amerikalı şarkıcı Hawkins, şimdi Başkan BUI Clinton'ın Arkansas'tan hemşerisiydi ve Bill Clinton'ın başkanlıgını onurlayan törende, konuk olarak Beyaz Saray'a çağrılmıştı. 1984 ortalannda. iyi gelirli olan Hasan Dayı çok iyi bakımı olan Huzur Evi'ne taşındı. Çok mutlu olduğu Huzur Evi'nde. sosyal programların. danslı ve briçli partilerin, aranan adamıydı her zaman. Odasına girdiğimde. tüm yaşlı komşulan ve bakım görev lıleri ve yaşadığımız çevrenin yerel millet\ekili olan papaz kökenli Dan Heap, yatağının başında toplanmıştı. Duvarları çevreleven yüzlerce kitabın arasında sıkışmış yatağında. üzgün ve soluk yüzüyle öylece uzanmıştı. Aynasının kenanndaki solgun fotograflara ve üst bölümdeki Atatürk tablosuna bakar gibiydi sanki. Başucundaki büyük mavi vazoda. beyaz karanfillerle ıç içe büyük bir çiçek demeti konulmuştu. Gece lambasının yatu başında, açık bir şiir kitabına gözüm ilişiverdi. Kitabın 122. sayfasında Cahit Sıtkı Tarancı'nın ünlü bir şiirınin bazı dizelerini. kurşun kalemle çemberlemiş ve belki de, bu dizeleri okurken son nefesini vermişti: "Öldük ölümden bir şeyler umarak / Bir büyük boşlukta bozuldu büyü / Nasıl hatırlamazsın o ftirküyü / Alıştığımız bir şe>di yaşamak." NURİ ALTUN Av. HALİL SEZ.4Î BÜLBÜL Bir trafik kazasında sizleri kaybetmenin derin hüznü içindeyiz. §u köhne dünyanın karanlığında en has bir mücevher gibi parladınız. ışığınızla aydınlanacağız. Istanbul'dan dostlannız Av. Cemal Yücel. Av. Fatma Yücel, Av. Songül Çalık. Av. Oktay Onal, Av. Öıner Kariı, Av. Metin Filorinalı, Av. Ayşeııur Demirkale : MALAZGİRT KADASTRO t MAHKEMESt'NDEN t Sayr. 1983 36Esas ', Davacı Hazine ve Kamil. Süleyman ve Selahattin iSaAaşçı tarafından davalılar Kerem ve thsan Güven ;aleyhine açılan Malazgirt ilçesı Aslankaya köyü 297 • no'lu parsele ilişkin tespite itiraz ve tescil davasında ad- 'resleri tespit edilemeyen davacılar Kamil ve Süleyman Sa\aşçı'ya 16.04.1998 günü saat 09.00"da yapılacak •duruşmaya bizzat gelmeleri veya kendilerini bir vekil ; ile temsiî ettirmeleri. mazeretsiz olarak duruşmaya gel- • medikleri takdirde yokluğunda duruşma yapılarak ka- • rar verileceği hususu adlan geçen da\acılara davetiye tebligi yenne geçerlı olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 18.12.1997 Basın:7740 Nüfus cüzdanımı kaybettim. hükümsüzdür. RAMAZASGİL RM Radyoculuk Yayın Reklam Hizmetleri AŞ 5 adet (l-=5) gider makbuzu ka> bolmuştur. Hükümsüzdür. İSTANBUL TİCARET ODASI DIŞ TİCARET ENSTİTCSÜ TİCARİ (tNGİLİZCE) YAZIŞMA \ T HABERLEŞME TEKNtKLERİ PROGRAMI (ll.DÖNEM) Istanbul Ticaret Odası Dış Tıcaret Enstıtüsü. Oda üyesi ı^letmelerın uluslararası ya- zılı ve sözlü haberleşme etkinlıâıni arrtırmak amacı ile özellikle Dış Ticaret sorumlu- su elemanlan ıçın "TİCARİ (fNGlLtZCE) YAZIŞMA \'E HABERLEŞME TEK- NİKLERİ PROGRAMl'M" (11. DÖNEM) başlatmaktadır. Programın ana hedcfı; katılımcılann ticarı tngılızce sözlü v e jazışma becenlerinı uluslararası UNgulama stan- dartlanna ulaştırmaktır. Program 60 saat olarak planlanmış olup. "Orta Düzeyde ln- gihzce Büenler" kabul edilecektir. 60 saat süreli program: aşağıdaki konulan kapsayacaktır: "lş Başvuruları ve Başvuru Formu Hazırlama. Tanıtım Yazımlan. Uluslararası Ti- caret. Bankacılık. Ithalat- Ihracat, Pazarlama. Fınansal Yönetım. Sigorta \e Reklam- cılık Kavramlan ve Kullanım Alanlan \le tlgilı Vakalar. Sıparış Işlemlen Kavramlan. Pazarlama ve Piyasa Gelıştırme lşlemlen Kavramları. tş Yazışmalannm Planlanması ve Uluslararası tş Mektuplan Yazım Tekniklen. tşletme tçı Yazışma. Rapor Düzenle- me." '"Tıcari (lngilizce) Yazışma ve Haberleşme Teknikleri Programı'nt" tamamlayan- lara "İTO Dış Ticaret Enstitüsü Uygulama Sertıfikası" (Katılım Belgesı) verılecektır. Programa katılanlar "Katılma Payı" ödeyeceklerdır. İTO Dış Ticaret Enstitüsü Prog- ramlan üyesı olduğu: "Uluslararası Ticaret Eğitimleri Organizasyonları Birlığı (IAT- TO)" standartlan çerçe\esinde düzenlenmektedır. PROGRAM KAYIT VE UYGULAMA BlLGlLERl: 1. Kayıt tşlemleri: 9-13 Man 1998 2. Program Başlangıcı: 16 Mart 1998 (Pazartesı) 3. Program Bıtışı: 5 Mayıs 1998 (Salı) 4. Program Günlen: Pazartesi - Salı - Çarşamba 5. Proeram Saatlen: 18.30 - 21.30 BAŞVURU ADRESİ: Istanbul Ticaret Odası Dış Ticaret Enstitüsü İTO Kadıköy Hızmet Birimi Taşköprü Sokak. Söğütlüçeşme 81320, Kadıköy - Istanbul Tel: 0 216-414 82 67-414 82 68 Faks:0 216-414 82 69 Email: itodte<« escortnet. com Basın: 8885 Zeytinburnu'nda satılık daire ve dükkân Tel: 546 06 09 KÎTAH\'A 2. İCRA DAİREStNDEN MENKULLN AÇIK AKTTIRMA İLANI DosyaNo: 1997-222 Tal; Bir borçtan dolayı hacızli ve aşağıda cins. miktar ve kıymetlerı yazılı mallar satışaçıkanlmıştır. Bırincıartttrma 17.3.1998 günü saat 14.30-14.40'da llı- ca Sırören mevkıınde yapılacak ve o günü kıymetlerin O o75'ine istekli bulunmadığı takdırde 18.3.1998 günü ay- nı yer ve saatte 2. arttırma japılarak satılacağı. şu kadar ki arttırma bedelinin malm tahmin edilen kıymetinin yüz- de kırkını bulmasına \e satış isteyenın alacağına rüçhanı olan alacakhnın toplamından fazla olmasm\n ve bundan başka paraya çe\ ırme \ e paj ların paylaştııma masrafları- nı geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedeli üzerin- den ° o.... oranında KVD'nin alıcıya aıt olacağı ve satış şart- namesinın icra dosyasında görülebileceği, masrafı verıl- dıği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderi- lebileceği. fazla bilgi almak isteyenlerin yukanda yazılı dos) a numarasıyla dairemize başvurmalan ilan olunur. Muhammen knmeti Cinsi (Mshiyeti \e lira Adedi önemli nitelikleri 41.2(10 000.000- 5000 ton Lınyıl kömür beherı 8 000 / 000 - TL Basın: 7487 Cumhuriyet kitap kuiübü Taksim Sergi Salonu MART AY! ETKİNÜKLERİ SOYLEŞİ VE DİNLETİ 8 Mart PazarSaaf-77.00 -19.00 FERDA EREREN ve ÜC DENİZ TOPLULUĞU Istıklal Cad. (Aksanat karşısı) Taksim Tel:252 38 81/82 ORHANELİ KADASTRO MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN EsasNo: 1988 521 KararNo: 1989 210 Da\acı Ha\\a Çakmak'ın davalı Mehmet Ali An ve arkadaşları aleyhıne açmış olduğu tapulama tespitine itiraz \e tescil da\asının yapılan yargılaması sonunda: Neticetenmahkememizin görevsizhğine.dosyanıngöre\li \e \etkıli BüyükorhanKa- dastro Mahkemesi'ne devrine karar verılmiş. verilen karar davacı Havva Çakmak bulunup tebligat yapılamadığından: Bursa ıli Büyükorhan ilçesi Bayındır köyü nüfusuna kayıth Sadık kızı Havva Çakmak'ın tüm aramalara rağmen bulunup teblisat \a- pılamadığından 1701 sayılı tebligat yasasının 28.29 \ e müteakıp maddeleri gereği tebligat yerine geçerli olmak üzere ışfru ılan yayımlandıktan sonra 15 gün içinde temyiz edılmedıği takdirde kesınleseceğı ilan olunur. Basın: 7709
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle