12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 MART 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER KA-DER Başkanı Şirin Tekeli, derneğin kuruluş yıldönümünde kampanya düzenleyeceklerini söyledi "Kaduılar siyasete katahnah9 ÖZLEM YÜZAK Türk kadını, seçme ve seçilme hakkını birçok ülkedeki hemcinslerinden önce kazanmasına karşın günümüzde siyasi platformda yeterince temsil edilemiyor. "Türk kadını ve siyaset" kapsamı içinde son birkaç yılın değerlendirmesini yapan Kadın Ada> ları Destekleme ve Eğitme Derneği (KA-DER) Başkanı Şirin Tekeli, son genel seçimlerde sadece 13 kadın milletvekili seçüebildiğini. kadın milletvekillerinin, Meclis ıçindekı oranlannın yüzde 2.4'ten ibaret olduğunu söyledi. Tekeli. bu oranın Avrupa"nın en düşiik oranı olmasının yanında. 1997"de Ingıltere ve Fransa gibi. kadinlann siyasetteki yerinin tskandina\ ülkelerine göre oldukça gen olduğu ülkelerde sağlanan yüzde lOO'lük ilerlemeler karşısında büsbütün gülünçleştiğini vurguladi. KA-DER Başkanı sözlerini şöyle sürdürdü: "Sözünii efttğim bütün bu ülkelerdeki yerel yönetimlerde kadınlann oldukça iyi bir yer edinmelerine karşıük. Türkhe'de bu düzeydeki tenısil oranı daha da içler acısı: Yüzde 1 "in attında. Öte yandan son birkaç yıl içinde, kadın polhikacılar. Başbakanlık. Dışişleri, İçişleri, Ekonomi Bakanlığı gibi önemli göre\ lere gelebildilerse de başarılı olduklan, kadın politikacdar için iyi bir model oluşturdukları söylenemez. Türkiye'deki demokrasinin bu sorununa ciddi şekilde egilmek, köklü çözümler aramak zorundayız." Tekeli "Kadının siyaset içinde daha fazia yer alması için neler yapılabilir" sorusunu ise şöyle yanıtladı "Her şeyden önce, kadınlann siyasette yer alraalan gerektiğini hiç bıkmadan \-urguiamak gerekhor. Yurttaşları bilinçlendirmek, kadınlan shasi partiJere ü\c olmaya çağırmak. bugünkü halhte kirlenmiş. dolavısıvla kadınlara itici gelen siyaset ortamının ancak çok sayıda ilketi kadın siyasete girerse düzelebileceğine kadınlan \e berkesi inandırmak gerekli." KA-DER 1998 Martf nda. derneğin kuruluş yıldönümünde, işin özüne parmak basan "Kadınlar siyasi partiJere üye olun" isimli bir kampanya başlatıyor. TV radyo, afiş. dergi, ilan gibi yollardan kadınlara ulaşarak onlan siyasete sahip çıkmaya çağırmayı amaçlayan kampanyanın sloganı da "Mutfak tamam. Sıra siyasette". Kampanyanın ülke çapında gerçekleştinleceğıni kaydeden Tekeli, "Şubeleşmeji gerçekleştirmek gündemde. Eğirim çauşmaianmız sürüyor. Bu yıl seçimler olacaksa yeni kampanyaiar gündeme gelecek" diverek sözlerini tamamladı. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, dayakyiyen kadınlann deneyimlerini anlatan kitap çıkartıyor 'Hîç kimseşiddeti haklı gösteremez y İPEKYEZDANİ "Asıl fıziksel şiddet mahke- meye müracaat ettikten son- ra başladı. önümü kesme, si- lah gösterme, işyerimi bas- ma. Geceyans gdhw. Hiç gh- meyeceğini düşünüvorum. korkuyorum. L'ykumu bölü- yor. En doğal hakkım olan uykumu elimden aJı\or..." Bu sözler, eşınden yedığı dayak sonucu Mor Çatı Ka- dın Sığınağı Vakfi'na sığın- mak zorunda kalmış bir ka- dınaait. Insanlık2000"liyıl- lara yaklaşırken. kadınlar ar- tık eskisinden daha örgütlü. iş hayatında, sosyal ve siya- sal yaşamda eskisinden daha etkın olsa da kadına yönelik şiddet tüm hızıyla hayatın bütün alanlarında sürüyor. Bu yılki "8 Mart Dünya Kadınlar Günü"ndc , Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, eşlerinden dayak yiyen ve sı- ğınmae\ınde kalan kadınla- nn deneyimlerini kendı ağız- lanndan anlattıklan "Gele- cegim Elimde" adlı kitabı çı- kanyor. Şiddete maruz kalan ka- dınlann başvurabileceği iki bağımsız merkezden bin olan Mor Çatı Kadın Sığınağı Vak- fı. 1990'dan bu yana kadına yönelik şiddete karşı müca- dele verıyor. Mor Çatı gö- nüllülennden Altan Şahinog- lu, sığınmaevının çalışmala- n ve kadına yönelik şıddetle ilgili sorularımızı yanıtladı: - Kadınlar neden şiddete maruz kalıyor? Kadmlann yüzyıllardır şid- dete maruz kalmasının en te- melinde yatan şey ıktıdar so- runu. Kadınlar ınsanlığın var oluşundan ben erkeklertara- fından birçok alanda şidde- te maruz kalmışlar. Bu sade- ce fiziksel şiddet değıl tabii. Ekonomik. cinsel, sözel şid- det, kamusal alandan dışla- narak şiddete maruz kalıyor- lar, çalışma hakları ellenn- den alınarak şiddete maruz kalıyorlar. Burada da en te- mel sorun, bir cınsın dığer bir cins üzennde hükümran olması sorunu. Yemek tuzlu olduğundan dolayı dayak yı- yen kadın, dayak yememek ıçın yemeğin tuzuna dikkat ediyor. ama o zaman da ça- maşırlan yıkamadığı ıçın şid- dete maruz kalıyor. Bunlar süreklı bir neden gıbı göste- rilıyor, ama aslında bahane. Dayağı "Haketmekyadaet- memek" gibi bir düşünce söz konusu olamaz. Haklı dayak yoktur. Kimsenin kimseye karşı haklı ya da haksız şid- det uygulamaya hakkı yoktur. -Kadınlarşiddet yaşadık- lan halde neden hâlâ evtiliği sürdürmor? Bunun da birçok nedenı var. Kadın o evi bıraktığı za- man başına neler geleceğını bilmiyor. Bir kere çocuklu- ğundan itibaren bağımlı bir kişilik olarak yetiştiriliyor. Anneye, baba>a, eve bağım- lı. Bir erkek çocuk dışan çı- kıp rahatça dışandaki dünya içinde yer alabilırken bir kız çocuk için bu mümkün değil. Kendini korumayı öğrenerek büyümüyor. Bir de hep e\ len- me hayaliyle büyütülür. Oku- sa da çalışsa da sonuçta bir gün gelip e\ lenmek zorunda- dır kız çocuğu. Gün gelip ev - lendiğinde de bütün o bağtm- Iılık koca\a dönüvor. Eko- nomik olarak, psıkolojık ola- rak, cinsel olarak. her açıdan bağımlı olduğu o e\ i bırakıp gittiğinde de ne vapacağını bilmiyor. Aılesıne gitse aıle- si istemıyor. çünkü toplum- da iyi gözle bakılmıyor. An- cak gün gelip tak dedığinde. dıyelım kı e\ inı bıraktı, da- yak yediğı için polise gitti. po- lısler >apmalan gereken iş- lemleri yapmıyorlar. Zabıt tutmuyor, Adlı Tıp'a sevk et- mıyor. Sanki orada bir banş- Mor Çatı göniillülerinden AJtan Şahinoğlu kadının ekonomik özgüriüğü olsa da baskının azalmadığını söylüyor. Dünya Kadınlar Günü New York greviyle başladı 8 Marf'ın kökeni 19. yüzyı! kadın işçilerinin mücadelesine ve sosyal demokrat harekete dayanıyor. Sanayi devTİminin getirdiği ağır çalışma koşullan altmda ezilen New Yorklu bin kadar dokuma işçisi kadın, çalışma sürelerinin kısaltılması ve üeretlerinin arttınlması amacıyla 8 Mart gûnü greve gitti. Polis greve engel oldu. Çıkan çatışmalarda çok sayida kadın öldü. 129 işçi yanarak yaşammı yitirdi. Bu olaydan yaklaşık yanm asır sonra Alman Sosyal Demokrat Partisi'nin önde gelen isimlerinden ClaraZetkin, II. Enternasyonal'in 1910'da Kopenhag'da yapılan toplantısında bu işçi kadınlann anısına, 8 Mart'm "Emekçi Kadınlar Gönü" olarak kutlanraasını önerdi. Yıllar sonra kadın sorunlannın yalnız işçi sınıfi kadınına yönelik olmadığı düşüncesiyle 8 Mart " Dünya Emekçi Kadınlar Günü". bütün kadınlara mal edildi. Birleşmiş Milletler 1975 yıhnda 8 Mart'ı "Dünya Kadınlar Günü" olarak duyurdu. tıncı rol üstleniyor. Ya da evi- ne gitmesini söylü\or H Ko- candır.sever dedö\erde" di- yor. Çocuklarını bırakmak istemıyor. Zaten ekonomik gücü yok. müthış bir kuşatıl- mışlık var. - Egin'mli kadınlar neden şiddete göz yummor? Erkekler. egitimlı de olsa. toplumun \erdıği erkeklık kimliğiyle büyüyor ve dedi- ğinı yaptırabılmek ıçın. ka- dının kendısıne ıtaat etmesı- nı sağlayabılmek ıçın gücü- nü kullanabileceğinm farkın- da. Burada da ünn ersıte me- zunu olması hiç fark etmi- vor. Bir kadının çalışıyor ol- ması mutlaka ekonomik ba- ğımsızlığı olduğu anlamına gelmıyor. Çünkü genellikle erkek kadının maaşma el ko- yuyor ya da kullanıyor. Ay- nca ekonomik özgüriüğü de olsa. toplumsal baskılarger- çekten çok fazla. Hep ev len- mek baskısıyla büyütüldü- ğümüz için, o e\ liliği sonsu- za dek yürütmek sanki bızim 'de BUGÜN TOPLU GOSTERILER ELLES görevimiz. Hep^Birgünde- ğişecek kocasL bir gün anla- yacak onun kıynıetini" diye bir umut var. - Kadına > önelik şiddet sa- decebizimgibigeieneksel top- lumlara mı özgü? Avrupa ve ABD'de de çok fazla. Ancak orada şiddet ya- şayan kadının başvurabile- ceğı çok yer var. Kadının baş- v urabıleceği yerler olduğunu bilmesi çok önemli. Bize baş- vuran kadınlara verdiğımiz de sadece kalacaklan bıryer de- ğıl, psıkolojik ve hukuksal destek venyoruz. Iş danış- manlığı yapıyoruz. Zaten bu- rada kendilerinm yalnız ol- madıklannı görüyorlar. - Şiddetin önüne geçilme- si için neler yapılmalı? Mevcut erkek egemen ya- salann değiştınlmesı gerek. Ancak bu yaJnızca yasayla olacak bir iş değil. Eğıtim çok önemli. llkokul kıtapla- nndan başlanıyor çocuklara cinsiyetaynmcılığı verilme- ye. Kadınlann baş%ıırabilece- ğı yerler olmalı, her mahal- leye bir sığınak yapılmalı. Kadınlann şiddete uğradı- ğında karşı karşıya geldiği polis. savcı, doktor gibi pro- fesyonel kişılenn de egıtılme- si gerekıyor. Tabıı bunlann ol- ması için en büyük görev yi- ne kadınlara düşüyor. Bunlar ıçın mücadele etmemız gere- kiyor. HAFT BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Suçlu Devlettip! Imam ortaokuluna gıden kızın başını kapattırıyorsu- nuz. imam lisesınegıdincedekapattınyorsunuz. HerAI- lah'ın günü beynınt yıkıyorsunuz: - Başını örtmekdınin gereğidir. Açarsan günahkârolur- sun! "Sosyal devlet" ilkelerini ayaklar artına alıp onu "fa- rikat yurtlan"na mahkûm ediyorsunuz. Dinsel yaşam biçimini onun için "tek çözüm" haline getiriyorsunuz. Ona imam okulunda "din hukuku"nu öğretiyorsunuz. Bir "din devleti"ri\n gereklerine göre yetiştinyorsunuz. Arkasından -laik ve demokratık bir devlette- polis, em- niyet müdürü, savcı, yargıç, kaymakam. vali olabılme- si için tüm kapılan açıyorsunuz. Ama o amaçla yükseköğretim kurumlannın önüne geldiğinde, sesınizı yükseltıyorsunuz: - Başını aç da gel! Hakkınız var mı? Beyazıt Meydanı'nda. devletin otontesıne karşı gös- teri yaparken, Istıklal Marşı'nın okunmasını engellıyor. Türk bayrağının taşınmasını engellıyor. Kızıyorsunuz. Hakkınız var mı? Doktor oluyor, erkek hastalara bakmıyor. Polis olu- yor, şeriatçı gösterileri ıçınden alkışlıyor. Savcı oluyor. yasadışı Kuran kurslarına göz yumuyor. Kaymakam olu- yor, kadın eli sıkmıyor. Vali oluyor, ilinın Iran'a benzeme- si için elinden gelenı yapıyor... öğretmen oluyor. sınıfa tesettürlü giriyor. imam oku- lunda ne öğrendi ıse öğrencısıne de onu öğretiyor. Köpürüyorsunuz... Hakkınız var mı? • • • söylemiş: We ekersen onu bı-Atalanmız ne güzel çersın!" Kabak tohumu ekip pamuk devşirmek istemek. sa- dece aptallann işidir. Benım sınıflanmda da var. Suçlu.pçocuklardeğıl. Suç- lu Menderes, Demirel, Evren, Özal... Suçlu devletin kendisi! Suçlu, 20 yılda imam okulu mezunlarının sayısını 14 katına çıkaran "orta sağ" ıktıdarlardır. Suçlu o mezun- lara, "laik" devletin tüm konumlarına ulaşabılme yolu- nu açan, Evren ve benzerlerıdır. Suçlu.. Devi kendi elleriyle büyüttükten sonra, yasa- ya karşı gelene gösteremedıği otoriteyı. kendı Rek- tör'üne gösteren Başbakan'dır. - Durup dururken yasayı, yargı kararlannı fa'.an uygu- lamaya niçin kalkıyorsun? Ben onlarla başedemıyo- rum, sen de sesini çıkarma! Suçlu.... Devletin kurallarını ve otorıtesıni yeniden ge- çerii kılmaya çalışan bir Millı Eğıtim Bakanı'nı genletmek için, elinden gelenı yapan Hükümet'tır. Suçlu devletin kendisıdır! • • • : Ne yapmalı? ! Madem ki ımam okullarında "türban"ı gelenek hali-, ne getırdiniz. Madem kı bundan gerı donecek kadar yu- reğıniz yok. Geriye tek bir çözum kalıyor; Evren ve Özal öncesine dönüş yapmak: - Imam lisesini bıtırenler, unıversıtelerin sadece ılahi- yat fakültelerine kabul edilırler. Devlette sadece "din görevlisi" olarak gorev yapabılırler. Isteyen ımam oku- luna gidebılır: ama bu durumu onceden bılerek ve ka- bul ederek!.. Abbas Güçlü geçenlerde köşesınde yazdı. Clinton, başkanlığa ikincı kez seçıldığınde. eğıtımde- ki temel ilkelerinden birısıni şoyle açıklamış: , "Her eyaletin farklı bir eğıtim anlayışının olması ka- bul edilemez. Amenka Bırleşik Devletleri'nde tek bir, eğıtim anlayışı olmak zorundadır. Öyle olacaktır!" Bu, Anadolu Devrımı'nın •'Öğretimin Birliği" (Tevhid- i Tedrisat) ilkesınin, 74 yıl sonrakı bir dogrulanmasıdır Hem de dünyanın en gelışmış ve en demokratik ülke- lennden bırının koşullarında! • • • "öğretimin Biıiiğı"nı yıktık... Yanm yüzyılda. adım adım... Ve "laik ve demokratık" devletin kendısı yıkılma nok- tasına yaklaştı. Adım adım... Şu soruyu soranlar haksız mı: - Tesettürü dün ımam okullannda kabul etmıştınız. Bu- gün üniversıtelerde kabul ediyorsunuz. Kamu görevli- lerinde zaten yan yanya gerçekleştı, yann tam gerçek- leşecek... Pekı sorun bıtecek mı? Yoksa giyımde "ınançlannın gereklennı" yenne getı- renler, Melih Aşık'ın tahmın ettığını mi söyleyecekler: - Inançlanmız dünyevı meselelen din kurallanna gö- re düzenlemeyı öngörüyor. Laıklıği kaldınp yerine Islam toplumu ilkelerini koymak ıçın sırada ne varsa onu ya- pacağız! Hıristiyanlık güçsüzken ne demıştı: "Sezar'ın hakkı Sezar'a, Tann'nın hakkı Tanrı'ya!" Pekı Roma bölünüp zayıfladığında ve Kılıse güçlenıp dal budak sardığında ne dedı: "Ruh bedene ustündür: öyleyse ruhun iktıdan da be- denın ıktidarına hukmeder!" Ve koskoca(l) kralların. ımparatorlann "afaroz" edıl- diklerı.. karda kışta yürüyerek Papa'nın şatosuna gıttık- leri.. taçlarını, tahtlannı koruyabılmek ıçın ayaklarına ka- panıp "af" diledıklen dönem boyleceaçtldı... Dınler özünde değışmezler. Ama dınlerı kendı çıkar- ları için kullananlar da. kullanma bıçımlerı de hep değı- şirler... Ve tarihten ders almayanlar, onlann karşısında hep ağır bir bedel oderler. T1BT2 8 Mart 1998 15 Mart 1998 22 Mart 1998 29 Mart 1998 Yurttaş Kane / Citizen Kane Yabancı / Srranger Üçüncü Adam / Third Man Gizli Rapor / Confidential Report ^Kadınlar mücadeleye'fstanbul Haber Servisi - New Yorklu ka- dın dokuma işçilennin "Eşitişeeşit ücret" sloganıyla başlattığı grevin 129 işçinin ölü- müyle sonuçlandığı ve ytllar sonra Birleş- miş Milletler tarafından "Dünya Kadınlar Günü" olarak ilan edilen 8 Mart günü, tüm dünyada \e ülkemızde çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Araştırmalar, Türk kadınının, Cumhuriyet dönemındeki kazanımlanna ve sayısız yasal düzenlemeye karşın gerek iş ve e\ yaşamında, gerekse sosyal ve sı- yasal yaşamda hâlâ "erkek egemen'" kül- türün baskısı altında olduğunu ortaya ko- >oıyor. Kadın Dayanışma Vakfı'nın "Orta ve Üst Sosyo-Ekonomik Düze>deki Ailelerde Kadına Yönelik Şiddet" konulu araştırma- sına göre, Türkiye'de lise ve üniversite me- zunu kadınlann üçte ikisi. gecekondu böl- gesinde oturan kadınlann da yüzde 60' ı kocasından dayak yiyor. Araştırmaya göre evli erkeklerin yüzde 25 'i eşlerine hizmetçi gibi davranaraİc emir veriyor. Erkeklerin yüzde 76'sı geçim stkın- tısı çekse bile eşinin ücretli bir işte çalış- masına ızin vermiyor. Kadınlann yüzde 41'i kocası tarafından küçük görülüyor. yüzde 26'sının zekâsı da kocası tarafından küçümseniyor. Kocalann yüzde 62'si kadın onun düşüncesine katılmazsa kızıyor, yüz- de 42'si ev işleri zamanında yapılmadığın- da sinirleniyor. yüzde 74'ü bağınp kızıyor, yüzde 35'i de başkalannın yanında kadını küçük düşürüp hakaret ediyor. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı'nın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde çıkaraca- ğı "Geleceginı Elimde"adlı kıtapta da 1990- 1996 > ılları arasında MorÇatı>a baş\ur- muş \e sığınmaevınde kalmış kadınlann de- neyımlerı>le bırlıkte ıstatıstıkı bılgılerde yer alıyor. Mor Çatı Kadın Sığınağı Yak- fı'nın araştırnıasına göre. 1990-1996 \ıl- lan arasında sığınmae\ıne baş\uran şid- dete maruz kalmış kadınlann yüzde 54'ünün sosyal gü\encesı vok. Bu kadınlann \üz- de 71 "ı e\ kadını \e yüzde 75'ıne şiddet. kocası tarafından u>gulanmış. Şiddete ma- ruz kalan kadınlann \üzde42"sının aılesin- dekı erkek üyeler kocanın şiddetinı des- teklerken, aılelenn >üzde 20"sı kadına ıl- gisız kalıyor. kadına destek olanlarsa yal- nızca >üzde 7 oranında Araştırmada sığinmaevinebaşvuran ka- dınlann yüzde 95'ının çocuğu olduğu \e eşlerden yüzde 60'ının çocuğa karşı da şid- det uyguladıgı beliıtilivor. Araştırmavagö: re kadınlar şiddete en çok 19-29. sonra da 29-39 yaşlan arasında maruz kalıyorlar. Kadınlar Ne istiyorlar? # Cinsel tacız\e kadına > önelik şidde- tin son bulması. # Hertürlü dıl. din. cins. ırk avrımcılı* ğının ortadan kalkması. 0 Kadını aşağılavan >asaların u>gula- madan kaldırılması. # Kadın haklan lehıne yeniden düzen- lenen yasaların vaşama geçirilmesıni sağ- layacak mekanizmalann oluşturulmaM. 0 Kadınlann çalışma koşullarının yeni- den düzenlenmesı. eşıt işe eşit ücret \eril- mesi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle