Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 MART 1998 PAZAR
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edırne
Kocaelı
Çanakkale
Izmır
Manısa
Aydın
Denızlı
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
11
15
12
14
17
15
17
15
Sınop PB 13
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskışehir
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
PB
PB
PB
K
13
13
12
10
12
12
1
Zonguldak PB 12 Antatya PB 17 Kars
Adana
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sıırt
Hakkârı
Van
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
18
17
17
21
16
16
8
4
~~\ Y ^rdun kuzeydoğu Ke-
sımlerı parçah çok bu-
utlu, Orta ve Doğu Ka-
radenız. Iç Anadolu'nun
kuzeydoğusu ıle Doğu
| Anadolu'nun kuzeyıya-
gışlı otekı yerler az bu-
luttu geçecek Yağışlar
yağmur Doğu Anado-
u'r'jr Kuzeydoğusu ıle
3 "^-shane Bayburt
çeaele'inde kar şek-
hnde olacak Hava
sıcaklıgı azalacak.
AVRUPA
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
ÇB
ÇB
ÇB
Y
Y
Y
Y
Y
2
-2
1
14
12
13
15
15
Münıh Y 14 Zurıh
Beriin
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Betgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
Y
PB
Y
PB
PB
PB
PB
12
12
21
17
17
18
18
17
Y 16
Bfackbolm
•Bertn
<!—3 Kahıre»
O
»Moskova
V Taşkent
•T^an
ASYA
Moskova
Aşkabat
Akmola
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahıre
K
PB
PB
ÇB
PB
K
ÇB
PB
2
17
-2
6
7
4
12
19
Şam PB 17
i'çalı buMlu ! Sıs.' % B J .ı u •, Çok buMlu ı Yağmjrlu Karlı Sulu kar > Gok gurultuK
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
nı önlemeye çalışıyor.
Zira, Başbakanımız Yılmaz, koalisyon ortağı li-
derlerıyle yaptığı son toplantıdan sonra açıkladığı
"mutabakat belgesinde" tehdit kokan bir koşul
öne sürmüş, vergi yasası TBMM'den geçmezse
enflasyonun düşmeyeceğini ilan eyleyerek...
Bu durumda, hükümetinin asla sorumlu olama-
yacağını duyurmuştu.
O gün bugündür, vergi yasası eşittir hükümet
bunalımı dengesi üzerine siyasal oyunlar kurulu-
yor.
Enflasyona dayanan mantık, bir gazetecinin "ha-
yal hanesinden uydurduğu" bir sonuç değil. Baş-
bakanımızın sık sık yinelediği siyasal bir karar.
Bizde önemli bir konunun medyamızda yer edip
tartışılması bir iki, bilemediniz en çok üç gün sü-
rüyor. Garip bir habercilik anlayışı medyamızda
yer etmeye başladığından beri, çoğu konu bir gö-
rünüyor ekranlarda, sütunlarda.. birden yitip gidi-
yor.
Örneğin, memur eylemleri. llk iki gün polisle ça-
tışmalar sergilendiği için TV'lerden eksik olmuyor.
Ama, üçüncü gün memur ile polisin "pazariık usu-
lüyle" eylemleri sınırtamalanndan sonra "olay" yok
olup gıdiyor.
Medyada bol bol kavga var. Sorunun içeriğinde-
ki nedenler ve gelişmelerle ilgili bir araştırma, bir
soruşturma hak getire...
Eski Türk fılmlerini de geçti ekranlar. Her gece
mutlaka şu veya bu konulu ama tabutlu bir senar-
yo ayrıntılarıyla gösterime giriyor. Eski filmlerde
müşteri çekıyor diye bir cami, bir mezariık sahne-
si yer alırdi ya, şimdi TV'lerde duygu sömüren sah-
nelere hemen her gün yer veriliyor.
Mezarlıklı, tabutlu sahnelerden de gün gelir vaz-
geçileceğı umuduyla tabırt, camı, acıyla haykıran
insanlarla beraber yaşayıp gidiyoruz.
Rehber diyor ki
Sözün başında demiştik ki; Ali Kırca, Maliye Ba-
kanı Temizel'i sorguluyor, bir dizi uzman da soru yö-
neltmek içın sıra bekliyor.
Temizel yeni vergi yasasını öyie anlatıyor ki, ağ-
zından bal damlıyor. Neredeyse yükümlü olmayan-
lar bile koşa koşa vergi dairelerinin kapısını çalacak-
lar.
Maliye Bakanı'nın bu kadar sevimli görüntü ver-
mesinde, vergi tahsilatını bu kadar yumuşak bir üs-
lupla anlatmasında belki de bir başka, ama "çok
önemli" neden olabilir.
Anımsayacaksınız; Bakan, tasarı hazırtık aşama-
sındayken oldukça ilgınç bir yöntem kullandı. "Şa-
yet" diye başladı söze. Vergilerde gereken düzen-
lemeler yapılmaz, sosyal dengeler giderek daha da
bozulursa, "Darbe ge//rha.'" deyiverdi.
Sevinelım: Hiç değılse Bakan artık vergi yasası
çıkmazsa darbe olur demiyor. Ne ki Başbakanı, o-
nun adına, enflasyon düşmezse sorumlu olarak TB-
MM'yı ilan ediyor.
Temizel'in geniş açıklamalar yaptığı gecenin sa-
bahı bir gazetemizde Gelirler Genel Müdürlüğü'nün
hazıriadığı "bir rehber"dek\ kimi satıriar insana çok
ilginç geliyor.
Rehbere göre, örneğin 10 miiyar değerindeki bir
konutunuzu Allah rızası için insanlık adına "bedel-
sız olarak bir arkadaşınızın kullanımına" bırakama-
yacaksınız. Zira Maliye, o konutun kira bedelini 500
milyon olarak hesaplayacak ve.. buyrunuz vergi da-
iresine!
Çarpıcı iki gelişmeyi elbette Temizel biliyor olma-
lı.
(1)- Çıkaracağı yasa, ne yazarsa yazsın, vergi dö-
nüp dolaşacak bir ilmık olup kiracının boynuna do-
lanacak. Daha şimdiden sade vatandaş bu kazığı yi-
yor. Ev sahipleri vergileri kira bedeline ek olarak ki-
racıya yüklemeye başladılar bile.
(2)- Bize gelen duyumlara göre, az buçuk vergi sa-
hiplenni korkutan "mevduattan vergi" haberi, yakın-
da bankalardan büyük ölçekte paralann çekilerek
dövize, oradan dayastıkaltınayatınlmasınayol aça-
cak.
Türkiye, döviz mevduatında dünyada birinci ülke.
Ingiliz bankalan şimdilerden, "Gelin, bizde vergi
yok" diye döviz mevduat sahiplerine sesleniyor.
Vergiden kaçış için yeni yollar aranıyor.
Tütünde başfiyat şoku
• Baştarafı 1. Sayfada
zenlenen basın toplantısın-
da Aşık. uzun uzun hükü-
metin enflasyon hedeflerin-
den söz etti.
Kotanın kaldırılmasıyla
birlikte tütün üretiminin bu
yıl büyük oranda arttığını dı-
le getiren Aşık. tüccarın 80
bin ton tütün alacagını. geri
kalan 220 bin tonun alımınt
da TEKEL'ın yapacağını
bıldirdı. Tekel'in ıhtiyacının
100 bin ton üzerinde mal
alacağtnı belırten Aşık. 3 yıl
ıçinde üretimi yeniden 200
bin tona ındırmek için çalış-
ma başlattıklarını duyurdu.
Aşık. konuşmasında uzun
süredır sır olarak sakladığı
fiyatı ise şöyle açıkladı:
"1989'da tütünc 4.6 dolar
verilmiş. 1990ya 5.1991'de
6.1992'de5,1993'te3.05 do-
lar verilmiş. Bunun nedeni
farla üretim. 1994'te 3.20.
1995%
te 3.9.19%'da 4 dolar
fryat verildi. Biz de son dört
ydın en yüksekfiyatın»>-eri-
yoruz. Marmara, Karadeniz
ve Ege'nin fiyatlan aynı ola-
cak. Daha kalitesiz ürün üre-
ten DoğuveGüne>dogu'nun
Tnatı da Marmara. Ege ile
Karadeniz'den 100 bin lira
düşük olacak. Doğu ve Gü-
neydoğutütününe800 bin li-
ra verivoruz. Alıcüar bizim
tütüne tabanfiyatko>artar-
sa ihracata da biz asgari ih-
racat fıvatı kovanz. Restle-
şirsek biz tütünii depolaya-
cak gücesahibiz. Şu anda iç>
len sigaranın \ansı Türk ya-
nsı ABD tütiinünden. ABD
tütününe \abancı tütiinden
yapılan sigaralara vergi ko-
yanz gerekirse" dedi.
Bu arada Bucalı bir üreti-
ci. Önder Duyar, bakana
serttepki gösterdi. Hüküme-
tin kredi faizlerini yüzde
43'tenyüzde 75'eçıkardığı-
nı, 2 aydır fiyat açıklamaya-
rak üreticiyı zor duruma
soktuğunu belirten Duyar,
"Şimdide beklediğimiz fiya-
tın altında fiyat açıkhvorsu-
nuz. Siz o kadar ekin diyor-
sunuz da biz fazla mı ektik?
Az ekelim çok para kazana-
lun" dedi.
Bakan Aşık devlette de-
vamlılık olduğunu belırte-
rek. "Fazla ekimden do\a>ı
üretkinin eline geçen yüdan
yüzde 127 fazla para geçe-
cek. Evet biz yüzde 80 zam
yapükamafazlaüretim var"
diyerek soruyu yanıtladı.
Üretıcilerse tütün fiyatı-
na sert tepki gösterdi. Mani-
sa Ziraat Odası Yönetım
Kurulu Başkanı Nun Sor-
man, "Fiyat çok düşük. Hü-
kümet IMF'nin doğrultu-
sunda hareketetti.Çiftçi peş-
keşçektirildi. Bu hükümctin
yalan. talan \eyağma icraat-
lan sürmektedir. Tütün ko-
nusu da yabancı tekellerin
eline kalmışOr" dedi.
Hükümetin Balkaıılar atağıM Baştarafı 1. Sayfada
kaydederek bu konuda Bul-
garistan'm gırişimiyle. Bal-
kan ülkeleri tarafından ortak
bir bildiri yayımlanması gö-
rüşünü sonuna kadar destek-
lediklerini söyledı. Bu or-
tak bıldirinın. bir süre önce
temelı atılan Balkan Birlı-
ğı'nin de en somut çahşma-
sı olacağını belirten Yılmaz,
tüm Balkan ülkelerını. bu
bildıriye destek vermeye ça-
ğırdı.
Dışışlerı Bakanı Ismail
Cem. Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demırel'ın yazıh
mesajmı Yugoslavya Cum-
hurbaşkanı Slobadan Milo-
seviç'e iletmek üzere dün
akşam saatlerınde özel bır
askeri uçakla Belgrad'a gıt-
ti. Cem. özel temsilcisi sıfa-
tıyla Demirel'in. "Türki-
ye'nin ^'ugosla^^a'nın top-
rak bütünlüğünün korun-
masına özen gosterdiği. an-
cak ay nı zamanda \rna\ ut
azınuğın haklannın korun-
ması gerektiği \olundaki"
yazılı mesajını bugün Belg-
rad'da Milose\ıç"e verecek.
Cem. Birleşmiş Milletler
Genel Sekreteri Kofi An-
nan'ın, Belgrad'da Koso\a
olaylan ile ilgili yapacağı
görüşmelerı desteklediğını
de açıkladı. Cem. bugün Mi-
loseviç tarafından kabul
edilmesının ardından, Yu-
goslavya Dışışleri Bakanı
ZivadinJo\ano\iç ın onuru-
na verdiği öğle yemeğineka-
tılacak. Cem'in Belgrad zi-
yareti Yugoslav^a'nın K.oso-
va'ya ılişkin amaçlarının
netleştınlmesi açısından da
önem taşıyor. Cem. dün
Belgrad"a hareketinden ön-
Başbakan Mesut Yılmaz, koso\a"daki gelişmeler üzerine Bulgaristan'a gitti. (AA)
ce Esenboga Ha\aalanı"nda
yaptığı açıklamada. Türkı-
ye'nın Kosova"dakan dökül-
mesını önlenmeye çalıştığı-
nı söyledi. Türkıye'nın ko-
nuyla ılgılı görüşlerinin Ar-
navutluk. Makedonya, Yu-
goslavya ve Başbakan Yıl-
maz'ın ziyaret ettıği Bulga-
nstan'a iletildiginı kaydeden
Cem. "Umanm bu. banş
için iyi gjrişim olur" dedi.
Belgrad'a gitmeden Kay-
seri'de basın toplantısı dü-
zenleyen Cem. ülkenin ya-
nıbaşında bir savaş çıkması-
nın. Türkiye için "fokalade
tehlikeli" olacağına dikkatı
çekti. Cem, Türkiye'nin Ko-
sova'da yaşanan olaylar ko-
nusunda son derece hassas
olduğunu belirterek
w
Koso-
va'daki olay lar büy ürse. bir-
kaç Balkan ülkesine de sıçra-
vabilir. Yunanistana. Türki-
ye'ye uzanabilecek bir tehli-
ke ortaya çıkabilir" dedi.
Türkıye'nın. Balkanlar'da
ınsanlann yeniden ölmesini.
ınsanlann yeniden Bosna fe-
laketini yaşamasını ısteme-
dığını kaydeden Cem şunla-
n söyledi:
"Elbette. Yugoslavya'nın
kendi egemenlik haklanna,
kendi toprak bütünlüğüne,
sımrlanna sahip çıkma hak-
lanna saygıhyız ve herkesin
sa\«ı duymasını istiyoruz.
Ancak. bu çerçeve içinde in-
sanlann baskı altında tutul-
masma. insanlara eziyet edil-
mesinc ve sonuçta birkaç
gündürolu^an hadiselerleöl-
dürülmesinc Türkiye olarak
ilgisiz kalamayı/. Bizim dü-
şüncemizi bütün çevrelerle
görüşmemiz. görevimizi yap-
mamız. Balkanlar'ı. 'Nügos-
lavva'vuBosna'vı. kosova'vı
böyle bir felaketten geri dön-
dürmemiz laam."
Türkıye'nin Ortadoğu'da.
Balkanlar'da. Kafkaslar'da
\e Kuzey Afrika'da büyük
bir önceliğe sahip olduğunu
anlatan Cem, şöyle de\am
etti: "Bu toplumlarla tarihi
pa>laştik. Bunlar bizim tari-
himizi paylaştığımız insan-
lardır. Bu bilinçle ben Belg-
rad'a gitmekteyim. Aynca.
Türkiye önümü^deki Bal-
kan zirvesinin c\ sahibidir.
Haziran ayında Balkan ülke-
lerinin dışışleri bakanlan,
benim misafirim olacak. Ey-
lül ayında da bu ülkelerin
de>letbaşkanlan, başbakan-
lan. bizim başbakanımmn
misafıri olacak.Şu anda Bal-
kan zirvesinin dönemsel so-
rumluluğunu taşımaktayız.
Balkanlar'da banşı. istikra-
n ilgilendiren bu hadise. bizi
bu nedenle biraz daha fazla
ilgUendiriyor."
Slobodan Mılose\ıç'e bir
öneri götürüp götürmeyece-
ğine ilişkin soruyu da yanıt-
layan Cem. "Elbette gider-
ken bazıönerikrimiz olacak.
Düşüncelerimiz olacak. Fa-
kat bunlar genelde açıklana-
cak türden öneriler olmaya-
cak. Kendika\güarunızı,dü-
şüncelerimizi hepsini anlata-
cağız" diye konuştu.
Başbakan Yardımcısi Bö-
lent Ecevit. Türkiye'nin Bal-
kanlar'a kay ıtsız kalmasının
düşünülemeyeceğını belırt-
tı. Koso\a'da Sırplar ile Ar-
navut azınlık arasında çatış-
malann tırmanması ıle bir-
likte Dışişleri Bakanı
Cem'le uzun bir değerlen-
dırme toplantısı yaptıklarını
belirten Ece\ ıt. şu görüşleri
dıle aetırdı: "Arnavutlann
dik başlı insanlarolduğu ger-
çeğini unutmuyoruz. Ama
eski Yugosla\\a'daki hakla-
nnın tümünü kaybettikleri-
ninayirdındayız. Sorunun te-
meli de budur."
CHP Genel Başkanı De-
niz Baykal da. Kosova'da
yaşananlann cografya değil,
'kimlik ve inanç" savaşı ol-
duğunu söyledi. Bosna'da
yaşanan trajedıden ders alın-
madığma dikkat çeken Bay-
kal. şunlan söyledi:
u
Kosova'nın patlayacağı
belliydi. Kosova'da bilinçli
olarak yaratılan bu kriz. bir
etnikve dinsel baskıyı hedef-
li>t)r. Kosova'dacografya de-
ğil, bir kimlik ve inanç sava-
şı var. Bu konuda Türkiye'ye
büyük sonımluluk düşüyor.
Hükümet ta\nnı netleştir-
melidir."
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, KosovaUaki olaylan değğrlendirdi
6
Yeni bir Bosna yaşanmaınah'
GÜLATM4CA
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel. uluslararası toplu-
mun Kosova'da yaşanan
olaylara gereken özeni gös-
termemesi halinde. olayların
bölgesel ve uluslararası barı-
şı tehdit edecek boyutlara ge-
lebileceğını söyledi Demi-
rel, Yugoslavya Federal
Cumhuriyeti liderlerıne.
Bosna Hersek savaşı sırasm-
da yapılan yanhşlan tekrarla-
mamalan çağrısında buluna-
rak AGİT ilkelenni uygula-
maya davet etti.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel. Istanbul'da dön gün
süren ve dün sona eren *Bal-
kanlar'ın Geleceği'" toplantı-
sının kapanış konuşmasında.
Kosova'da yaşanan olaylara
değindi. Bölgede son günler-
de yaşanan şiddet olaylarının ulusla-
rarası toplumun özel dikkat ve özen
göstermesini gerektiren boyutlara u-
laştığını söyleyen Cumhurbaşkanı
Demirel, "CMaylann bölgesel ve ulus-
iararası banş ve istikran tehdit ede-
cek bir nitelik kazanması mutlaka
önlenmelidir" dedi.
Istanbul'da düzenlenen -Balkanlar'ın Geleceği*' konulu toplantının kapanışında ko-
nuşan Demirel. "Olay lann bölgesel ve uluslararası banş ve istikran tehdit edecek bir
nitelik kazanması mutlaka önlenmelidir" dedi. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
8. yıldönümü
Gazeteei Çetin
Emeç anıldı
tstanbul Haber Servisi -
Hürnyet Gazetesı Genel
Yayın Yönetmenı Çetin
Emeç. öldürülüşünün 8.
yılında Zincirlikuyu'dakı
mezan başında ve
öldürüldüğü yerde törenlerle
anıldı. Emeç"in dün
Zincirlikuyu'daki mezan
başında düzenlenen anma
törenine ailesi, yakmlan ve
meslektaşlan katıldı. İP
Ümranıye llçe Örgütü de
"Çetin Emeç Parkı*nın adının
değiştirilmesini protesto etti.
Kapatılan RP'li Ümran'ye
Belediye Başkanı Mehmet
Bingöl'ün göreve başladığı
1995 ythnda parkın adını
değiştirdiğini belirten İP ilçe
başkanı Aydın Şimşek,
Cmraniye'de yeni bir park
yapmak yerine Çetin Emeç
Parkı'nın Dr. Sadık Ahmet
Parkı olarak degiştirıldiğini
söyledi. Şimşek. bu olayın
peşini kesınlikle
bırakmayacaklannı belirttı.
Kosova meselesıne gereken özen-
le yaklaşılmadıgı takdirde. bütün
Balkanlar'ın bundan zarar göreceği-
nı kaydeden Cumhurbaşkanı Demi-
rel. "Bu nedenle Yugoslavya Federal
Cumhuriyeti lideıierini itidal içinde
davranmayave AGİTilkelenniuvgu-
lamaya davet ediyorum" dedi.
Yugoslavya Federal Cumhunyett
Devlet Başkanı Slobodan Milose-
viç'e Dışışlen Bakanı İsmail Cem
aracılığıvla gönderdığı mektubun
ıçerığıhaxkındaaçıklamayapmayan
Demırel.Miloseviç'ı yeni bir Bosna
savaşının yaşanmaması konusunda
uyardığını söyledi
Cumhurbaşkanı Demirel. Koso-
va'dakı durumun çok hassas bir me-
sele olduğunu belirterek 1992 \ ılının
başında da Miloseviç'e aynı şeyleri
söyledığinı belirni Yabancı bİT şaze-
tecinın Türkiye'nin güney doğusun-
da yaşanan olay larla Kosova'dakı
olaylar arasında karşılaştırma yapa-
rak yöneltiği soruya Demirel şöyle
yanıt \erdi: "Türkive'deazınlıktanı-
mı, 1933ydındaki anlaşmalarla Müs-
lüman olmayanlar için kullanılmış-
tır. Onlar azınlık haklanna sahiptir.
Hepsi Türkiye Cumhuriyeti'nin bir
parçasıdır. Kökleri ne olursa olsun,
bu insanlar Türkiye'nin kendilerine
sağladığı haklardan yararlanıriar.
Türkiye terorizmle mücedeleetmek-
tedir. İ Ikenin bir parçasını kopanp
üzerine bir devlet kurun. Dünyada
hiçbir devletin buna izin vereceğini
sanmıyorum. Türkiye. topraklannı
av nlıkçı teroristlere karşı sav unmak-
tadır. Türkiye bir anayasa dev letidir.
Kosova'da olup bitenîerse bizim gü-
neydoğunıuzda olup bitenlerden
farklıolaylardır."
Demirel. diğer bir gazetecinin
Türkıye'de bınlerce Arnav ut yaşadı-
ğı içın Kosova meselesmm yerel bir
boyut kazanıp kazanmadığı yolun-
dakı sorusunaysa "Onlar Türki-
ye'nin birer üyesi. Türkiye'ye Kaf-
kasya'dan gelip yerieşen insanlar da
var. Tüm Türkiv'e, Kosova'da olupbi-
tene karşı çıkmaktadır. Türkiye. Os-
manlı İmparatorluğu'nun
uzun bir süre egemenliğinde
bulunan Kosma'yı yeniden
fethedecek değildir Ancak
orada yaşayan insanlarla ay-
nı tarihi ve kültürii pavlaşıvo-
ruz. Kosova'dayaşananlarin-
sanlık sorunudur" yanıtını
verdi.
Merkezi Almanya'nınbaş-
kenti Berün'de bulunan As-
pen Enstitüsü tarafından dü-
zenlenen "Balkanlar'ın Gele-
ceği Toplantısı"na başta Bal-
kanlar olmak üzere değişik
ülkelerden akademisyenler,
bilim adamlan. sivil toplum
örgütü liderlen. ışadamlan ve
gazeteciler katıldı. Toplantı-
nın onur konukları arasında
eski Belçika Başbakanı ve
halen Uluslararası Balkanlar
Komisyonu Başkanlığı'nı
yürüten Leo Tindemans da
Tindemans. Cumhuriyet'evardı.
verdiği özel demeçte. komisyon ta-
rafından hazırlanan 1996-97 rapo-
runda Kosova'nın patlamaya hazır
olduğunu daha önce belırttıklennı
söyledi. Kosova'da, bölgenın gelece-
ğini belirlemek üzere bir referandum
yapılması için taslak oluşturduklan-
nı belirten Tindemans. bölgede son
olarak meydana gelen şiddet olayla-
nnın kendisindehayal kınklığı yarat-
tığını bildirdi Leo Tindemans. "Bir-
leşmiş Milletler Özel Komisyonu ile
Avnıpa Biriiği, Kosova meselesini gö-
riişmek üzere bir araya gelecek.
Imanm. Bosna savaşından bazı
dersler alınmıştir ve bir ke/ daha ay-
nı hatalar tekrarianmaz" diye ko-
nuştu
Kosova Demokratik Bırlıği Parti-
si'nindışişlerinden sorumlu görevli-
sı EditaTahiritsehalkın yüzde 99'u-
nun Arnavutlardan oluştuğu Kosova
bölgesinde. azınlıkta olan Sırplann
asken destekle sayılannı arttırmaya
çahştıklannı söyledi.
Başbakanın Hitler benzetmesi Almanya'yı kızdırdı
KinkeVden Ydmaz'asertyanti
• Baştarafı I. Sayfada
Bakan Gürdal, Türk gazetecilerin sorulannı yanıt-
larken "Bi/ cümlelerin icindeki kelimekrden ma-
naçıkarmataraftandeğiliz" dedi. Gürdal şöyle ko-
nuştu: " Biz dünya vatandaşıyız, Av rupahyız. Bu ba-
kınıdan bir Av rupalının 1 ürk'ü Av rupa'nm dışına
bırakması gibi bir düşünce olamaz. Avrupa Biriiği
için düşüncemizse bir süredir fev kalade SKaktı. Bi-
ze bu konuda ümit verenler düşünsünler. Çok açık
bir sözsöyieyecegun. Biz Avrupa'mn suuriannıbek-
lemekteyiz. Sınuiannı bekleyen insanlar bir gün
sofraya otururlarr Başbakan Mesut Yılmaz. îngi-
liz Financial Times gazetesine verdiği demeçte,
Almanya Başbakanı HelmutKohl'ün. Türkiye'nin
Avrupa Birliği'ne girme umudunu engellediğini
bildirmişti. Yılmaz, Almanhükümetini eleştirirken
bu ülkenin Doğu Avrupa ülkelerini her fırsatta ön-
celikli hale getirmesinin altında, Hitkr'in 1930'lar-
da ortaya koyduğu yaşam alanı politikasınm iz-
lerinin bulundugunu kaydettniştî.
G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
"Türk kadınma eğitimde eşitlik hakkı verilişinin yıl-
dönümünde çeşitli etkinlikler yapılacak..."
Yanlış birtanım.
Cumhuriyet devrimlerinin önemli bir halkasını ka-
dınlara yönelik haklar oluşturuyor. Bu haklann yasa-
laşmasındatabii kı Atatürk'ün, çevresindeki kadro-
nun önemli payı oldu. Ancak, toplum bir hakkı kul-
lanabilecek yapıda değilse onun hiçbir önemi ol-
maz. Belki de zamanla unutulur gider.
Konu kadının toplumdaki yeri olunca pek çok
alanda olumsuzluk var ama, kadınlarımızın elde et-
tıği haklan hıç kullanmadığını-kullanamadığını söy-
lemek de haksızlık olur.
Once yazının başlığının altını çizelim. Özellikle Pe-
rihan Ergun'un, "Cumhuriyet Aydınlanmasında
Öncu Kadınlanmız" adlı çalışmasını okuduktan son-
ra, belleğime iyice yeıieşti ki, Türk kadınına haklar
ventmedi. kadtnlar haklannı aldı.
Kadınlanmızın ilk kez oy kullandığı ve 18 kişinin
TBMM'ye girdiği tarih, 8 Şubat 1935. Bu kapıyı açan
yasanın kabul edildiği tarih ise, 5 Aralık 1934.
Kadınlar TBMM'nin açılışından 15 yıl sonra içeri
girebilmış.
Bu süre içinde kadınlar, "Meclis'ten yasa çıksa da
biz de oy hakkımızı kullansak, milletvekili olsak" di-
ye mi bekledi?
Hayır.
Bu yolun açılmasında örgütlenme ve yayın yoluy-
la gösterilen çabanın kilometre taşlannı anımsata-
lım:
- 28 Mayıs 1913'te Osmanlt Kadınının Haklannı
Savunma Derneği kuruldu.
- 7 Kasım 1913'te Istanbul'da, "beyaz konferans-
lar" adı attında. kadının toplumdaki rolünün geniş-
letilmesine ilişkin çalışmalar başlatıldı.
-12 Eylül 1914'te kadınlar üniversiteye girme hak-
kını elde etti.
- Kurtuluş Savaşı'nın kazanılması, TBMM'nin açıl-
ması ile birlikte kadınların hak arama çabası arttı. 15
Haziran 1923'te Kadınlar Halk Partisi kuruldu.
- Anayasada henüz kadınların seçme-seçilme
hakkına ilişkin düzenleme olmaması nedeniyle par-
tinin işlevi daha çok kadınlan örgütlemeye yönelik
otdu. 1924 Anayasası'nın ilgili bölümünde, "Herer-
kek seçme seçilme hakkına sahiptir" deniyordu.
- 7 Şubat 1924'te Türk Kadınlar Biriiği kuruldu.
- Türk Ocaklan kadınlara seçme-seçilme hakkı
için kampanyalar başlattı. llk konuşmayı 1926'da,
Bahriye Üçok'un da doğum yeri olan Trabzon'da
Süreyya Hulisi yaptı.
-1927 yılında Türk Kadınlar Birliği'nin tüzüğüne,
"kadınm siyasi haklannı elde efmesı için çalışılma-
st" maddesi eklendi.
- 20 Mart 1930'da BelediyelerYasası'ndaki deği-
şiklikte kadınlar yerel yönetim seçimlerinde oy kul-
landılar.
- Ankara Türk Ocağı, 1934'ü kadınlann milletve-
kili seçilmesi için çalışma yılı ilan etti. Seri konferans-
lar düzenlendi.
-1935... TBMM sıralannda ilk kadınlar...
Ortü kadtnın nesidir?
Siyasal kazanımlar bakımından genel görünüm
böyle. 1935'te TBMM'nin yüzde 4.6'sını oluşturan
kadınlar ne yazık bir daha o oranı elde edemediler.
Bunda elbette "erkek egemen" yapının etkisi var a-
ma, faturayı başkalanna kesmenin de çözüm olma-
dığını vurgulayalım.
Bugün, genel başkandan bakana kadar siyase-
tin her yelpazesinde kadınlar var. Aslında bilim dün-
yasında da kadınların yeri küçümsenemeyecek
oranda. Istatistikler Türkiye'nin yerinin Avrupa ile
karşılaştınlabilecek düzeyde olduğunu gösteriyor.
Üniversitelerimizdeki kadın akademisyen oranı yüz-
de 34. Ama yönetımde yoklar...
Sadece tarih raflarında gezinmeyelim. Kadınlann
15 Şubat 1997'de Ankara'da gerçekleştırdiği, "Şe-
riata hayır" mitinginin yakın tarihe damga vuran
önemli bir adım olduğunu da vurgulayayım.
Sekız Mart Dünya Kadınlar Günü'nü selamlarken,
Erbakan'm yayın organı Kanal-7'deki bir reklamı
anımsatalım. Kapalı giyimin ticaretini yapan bir fir-
ma reklamında şu sloganı kullanıyor:
- Kadının kişiliği örtüsüdür!
Hayır... Örtü, kadının kişiliği değildir... Kişiliğinin
örtüsüdür.
Işte, türbancı kadınlaria çağdaş kadınlar arasın-
dakı temel ayrım da budur.
Çanakkale Barosu'ndan panel
'Sömürgeci lıııkuk anlayışı
uygulaıınıak isteniyor'
KEREM ILGAZ
ÇANAKKALE - Istan-
bul Barosu Başkanı Yücel
Sayman, idari yargı karar-
lannın uygulanmamasının
bireysel oîmaktan çıkarak
çeteleştiğini söyledi. Say-
man. özellikle özelleştirme
iptal kararianna uymayan-
lannTCK'nin 146. madde-
since idam cezası ile yargı-
lanması gerektiğini ifade
etti.
Çanakkale Barosu'nun
düzenlediğı 'Uygulanma-
yan idariyargı kararlanmn
yol açöğı sonuçlar' konulu
panel. Marmara Bölgesi
barolannın katılımıyla ger-
çekleşti. Panele 11 baro
başkanı ile 100'ün üzerin-
de avukat katıldı. Panele
konuşmacı olarak Istanbul
Cniversıtesı Siyasal Bilgı-
ler Fakültesi Dekanı Prof.
Dr. Ülkü Azrak. Istanbul
Barosu Başkanı Yücel
Sayman \e K.amu İşletme-
len Geliştırme Merkezi
Vakfı Genel Sekreterı Ilter
Ertuğrul katıldı.
Azrak. uygulanmayan
yargı kararlan içın. ıdare
yerine bürokrata dava açıl-
ması gerektiğini belirterek
"Danıştay'ınverdiği karar-
lan uygulamay an bürokra-
ta dava açıklığında, bürok-
ratlar mahkemelerin verdi-
ği kararlan uygulamak zo-
nında kalır" dedi. Azrak.
Atatürk döneminde uygu-
lanmayan mahkeme karan
bulunmadığını belirtti.
Sayman, Türkiye'de yargı
kararlanmn uygulanma-
masının sorunlara yol açtı-
ğını kaydetti. Sayman şöy-
le konuştu: "Devlet yaban-
cı şirketlere kaı-şı gösterdi-
ği kolay lıklan, Türkşirket-
lere göstermiyor. Yabancı
şirketler de kendilerine ta-
nınan geniş imkânlan en iyi
şekilde kullanıyorlar. Eğer
bir Türkşirketi yabancı şir-
ket aleyhine karar alsa, o
karar uygulanamaz."
Ertuğrul da yaptığı ko-
nuşmada. mahkemelenn
özelleştırmeler hakkında
verdiği iptal kararlanm
devletin dikkate almadığı-
nı belirtti. Ertuğrul. Al-
manya ve tngıltere'nin
özelleştirmeden zarar etti-
ğıni kaydetti.