11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 MART 1998 PAZAR HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edırne Kocaelı Çanakkale Izmır Manısa Aydın Denızlı PB PB PB PB PB PB PB PB 11 15 12 14 17 15 17 15 Sınop PB 13 Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskışehir Konya Sıvas Y Y Y PB PB PB K 13 13 12 10 12 12 1 Zonguldak PB 12 Antatya PB 17 Kars Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıırt Hakkârı Van PB PB PB PB PB PB PB PB 18 17 17 21 16 16 8 4 ~~\ Y ^rdun kuzeydoğu Ke- sımlerı parçah çok bu- utlu, Orta ve Doğu Ka- radenız. Iç Anadolu'nun kuzeydoğusu ıle Doğu | Anadolu'nun kuzeyıya- gışlı otekı yerler az bu- luttu geçecek Yağışlar yağmur Doğu Anado- u'r'jr Kuzeydoğusu ıle 3 "^-shane Bayburt çeaele'inde kar şek- hnde olacak Hava sıcaklıgı azalacak. AVRUPA Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn ÇB ÇB ÇB Y Y Y Y Y 2 -2 1 14 12 13 15 15 Münıh Y 14 Zurıh Beriin Budapeşte Madrıd Vıyana Betgrad Sofya Roma Atina Y Y PB Y PB PB PB PB 12 12 21 17 17 18 18 17 Y 16 Bfackbolm •Bertn <!—3 Kahıre» O »Moskova V Taşkent •T^an ASYA Moskova Aşkabat Akmola Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahıre K PB PB ÇB PB K ÇB PB 2 17 -2 6 7 4 12 19 Şam PB 17 i'çalı buMlu ! Sıs.' % B J .ı u •, Çok buMlu ı Yağmjrlu Karlı Sulu kar > Gok gurultuK G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada nı önlemeye çalışıyor. Zira, Başbakanımız Yılmaz, koalisyon ortağı li- derlerıyle yaptığı son toplantıdan sonra açıkladığı "mutabakat belgesinde" tehdit kokan bir koşul öne sürmüş, vergi yasası TBMM'den geçmezse enflasyonun düşmeyeceğini ilan eyleyerek... Bu durumda, hükümetinin asla sorumlu olama- yacağını duyurmuştu. O gün bugündür, vergi yasası eşittir hükümet bunalımı dengesi üzerine siyasal oyunlar kurulu- yor. Enflasyona dayanan mantık, bir gazetecinin "ha- yal hanesinden uydurduğu" bir sonuç değil. Baş- bakanımızın sık sık yinelediği siyasal bir karar. Bizde önemli bir konunun medyamızda yer edip tartışılması bir iki, bilemediniz en çok üç gün sü- rüyor. Garip bir habercilik anlayışı medyamızda yer etmeye başladığından beri, çoğu konu bir gö- rünüyor ekranlarda, sütunlarda.. birden yitip gidi- yor. Örneğin, memur eylemleri. llk iki gün polisle ça- tışmalar sergilendiği için TV'lerden eksik olmuyor. Ama, üçüncü gün memur ile polisin "pazariık usu- lüyle" eylemleri sınırtamalanndan sonra "olay" yok olup gıdiyor. Medyada bol bol kavga var. Sorunun içeriğinde- ki nedenler ve gelişmelerle ilgili bir araştırma, bir soruşturma hak getire... Eski Türk fılmlerini de geçti ekranlar. Her gece mutlaka şu veya bu konulu ama tabutlu bir senar- yo ayrıntılarıyla gösterime giriyor. Eski filmlerde müşteri çekıyor diye bir cami, bir mezariık sahne- si yer alırdi ya, şimdi TV'lerde duygu sömüren sah- nelere hemen her gün yer veriliyor. Mezarlıklı, tabutlu sahnelerden de gün gelir vaz- geçileceğı umuduyla tabırt, camı, acıyla haykıran insanlarla beraber yaşayıp gidiyoruz. Rehber diyor ki Sözün başında demiştik ki; Ali Kırca, Maliye Ba- kanı Temizel'i sorguluyor, bir dizi uzman da soru yö- neltmek içın sıra bekliyor. Temizel yeni vergi yasasını öyie anlatıyor ki, ağ- zından bal damlıyor. Neredeyse yükümlü olmayan- lar bile koşa koşa vergi dairelerinin kapısını çalacak- lar. Maliye Bakanı'nın bu kadar sevimli görüntü ver- mesinde, vergi tahsilatını bu kadar yumuşak bir üs- lupla anlatmasında belki de bir başka, ama "çok önemli" neden olabilir. Anımsayacaksınız; Bakan, tasarı hazırtık aşama- sındayken oldukça ilgınç bir yöntem kullandı. "Şa- yet" diye başladı söze. Vergilerde gereken düzen- lemeler yapılmaz, sosyal dengeler giderek daha da bozulursa, "Darbe ge//rha.'" deyiverdi. Sevinelım: Hiç değılse Bakan artık vergi yasası çıkmazsa darbe olur demiyor. Ne ki Başbakanı, o- nun adına, enflasyon düşmezse sorumlu olarak TB- MM'yı ilan ediyor. Temizel'in geniş açıklamalar yaptığı gecenin sa- bahı bir gazetemizde Gelirler Genel Müdürlüğü'nün hazıriadığı "bir rehber"dek\ kimi satıriar insana çok ilginç geliyor. Rehbere göre, örneğin 10 miiyar değerindeki bir konutunuzu Allah rızası için insanlık adına "bedel- sız olarak bir arkadaşınızın kullanımına" bırakama- yacaksınız. Zira Maliye, o konutun kira bedelini 500 milyon olarak hesaplayacak ve.. buyrunuz vergi da- iresine! Çarpıcı iki gelişmeyi elbette Temizel biliyor olma- lı. (1)- Çıkaracağı yasa, ne yazarsa yazsın, vergi dö- nüp dolaşacak bir ilmık olup kiracının boynuna do- lanacak. Daha şimdiden sade vatandaş bu kazığı yi- yor. Ev sahipleri vergileri kira bedeline ek olarak ki- racıya yüklemeye başladılar bile. (2)- Bize gelen duyumlara göre, az buçuk vergi sa- hiplenni korkutan "mevduattan vergi" haberi, yakın- da bankalardan büyük ölçekte paralann çekilerek dövize, oradan dayastıkaltınayatınlmasınayol aça- cak. Türkiye, döviz mevduatında dünyada birinci ülke. Ingiliz bankalan şimdilerden, "Gelin, bizde vergi yok" diye döviz mevduat sahiplerine sesleniyor. Vergiden kaçış için yeni yollar aranıyor. Tütünde başfiyat şoku • Baştarafı 1. Sayfada zenlenen basın toplantısın- da Aşık. uzun uzun hükü- metin enflasyon hedeflerin- den söz etti. Kotanın kaldırılmasıyla birlikte tütün üretiminin bu yıl büyük oranda arttığını dı- le getiren Aşık. tüccarın 80 bin ton tütün alacagını. geri kalan 220 bin tonun alımınt da TEKEL'ın yapacağını bıldirdı. Tekel'in ıhtiyacının 100 bin ton üzerinde mal alacağtnı belırten Aşık. 3 yıl ıçinde üretimi yeniden 200 bin tona ındırmek için çalış- ma başlattıklarını duyurdu. Aşık. konuşmasında uzun süredır sır olarak sakladığı fiyatı ise şöyle açıkladı: "1989'da tütünc 4.6 dolar verilmiş. 1990ya 5.1991'de 6.1992'de5,1993'te3.05 do- lar verilmiş. Bunun nedeni farla üretim. 1994'te 3.20. 1995% te 3.9.19%'da 4 dolar fryat verildi. Biz de son dört ydın en yüksekfiyatın»>-eri- yoruz. Marmara, Karadeniz ve Ege'nin fiyatlan aynı ola- cak. Daha kalitesiz ürün üre- ten DoğuveGüne>dogu'nun Tnatı da Marmara. Ege ile Karadeniz'den 100 bin lira düşük olacak. Doğu ve Gü- neydoğutütününe800 bin li- ra verivoruz. Alıcüar bizim tütüne tabanfiyatko>artar- sa ihracata da biz asgari ih- racat fıvatı kovanz. Restle- şirsek biz tütünii depolaya- cak gücesahibiz. Şu anda iç> len sigaranın \ansı Türk ya- nsı ABD tütiinünden. ABD tütününe \abancı tütiinden yapılan sigaralara vergi ko- yanz gerekirse" dedi. Bu arada Bucalı bir üreti- ci. Önder Duyar, bakana serttepki gösterdi. Hüküme- tin kredi faizlerini yüzde 43'tenyüzde 75'eçıkardığı- nı, 2 aydır fiyat açıklamaya- rak üreticiyı zor duruma soktuğunu belirten Duyar, "Şimdide beklediğimiz fiya- tın altında fiyat açıkhvorsu- nuz. Siz o kadar ekin diyor- sunuz da biz fazla mı ektik? Az ekelim çok para kazana- lun" dedi. Bakan Aşık devlette de- vamlılık olduğunu belırte- rek. "Fazla ekimden do\a>ı üretkinin eline geçen yüdan yüzde 127 fazla para geçe- cek. Evet biz yüzde 80 zam yapükamafazlaüretim var" diyerek soruyu yanıtladı. Üretıcilerse tütün fiyatı- na sert tepki gösterdi. Mani- sa Ziraat Odası Yönetım Kurulu Başkanı Nun Sor- man, "Fiyat çok düşük. Hü- kümet IMF'nin doğrultu- sunda hareketetti.Çiftçi peş- keşçektirildi. Bu hükümctin yalan. talan \eyağma icraat- lan sürmektedir. Tütün ko- nusu da yabancı tekellerin eline kalmışOr" dedi. Hükümetin Balkaıılar atağıM Baştarafı 1. Sayfada kaydederek bu konuda Bul- garistan'm gırişimiyle. Bal- kan ülkeleri tarafından ortak bir bildiri yayımlanması gö- rüşünü sonuna kadar destek- lediklerini söyledı. Bu or- tak bıldirinın. bir süre önce temelı atılan Balkan Birlı- ğı'nin de en somut çahşma- sı olacağını belirten Yılmaz, tüm Balkan ülkelerını. bu bildıriye destek vermeye ça- ğırdı. Dışışlerı Bakanı Ismail Cem. Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demırel'ın yazıh mesajmı Yugoslavya Cum- hurbaşkanı Slobadan Milo- seviç'e iletmek üzere dün akşam saatlerınde özel bır askeri uçakla Belgrad'a gıt- ti. Cem. özel temsilcisi sıfa- tıyla Demirel'in. "Türki- ye'nin ^'ugosla^^a'nın top- rak bütünlüğünün korun- masına özen gosterdiği. an- cak ay nı zamanda \rna\ ut azınuğın haklannın korun- ması gerektiği \olundaki" yazılı mesajını bugün Belg- rad'da Milose\ıç"e verecek. Cem. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi An- nan'ın, Belgrad'da Koso\a olaylan ile ilgili yapacağı görüşmelerı desteklediğını de açıkladı. Cem. bugün Mi- loseviç tarafından kabul edilmesının ardından, Yu- goslavya Dışışleri Bakanı ZivadinJo\ano\iç ın onuru- na verdiği öğle yemeğineka- tılacak. Cem'in Belgrad zi- yareti Yugoslav^a'nın K.oso- va'ya ılişkin amaçlarının netleştınlmesi açısından da önem taşıyor. Cem. dün Belgrad"a hareketinden ön- Başbakan Mesut Yılmaz, koso\a"daki gelişmeler üzerine Bulgaristan'a gitti. (AA) ce Esenboga Ha\aalanı"nda yaptığı açıklamada. Türkı- ye'nın Kosova"dakan dökül- mesını önlenmeye çalıştığı- nı söyledi. Türkıye'nın ko- nuyla ılgılı görüşlerinin Ar- navutluk. Makedonya, Yu- goslavya ve Başbakan Yıl- maz'ın ziyaret ettıği Bulga- nstan'a iletildiginı kaydeden Cem. "Umanm bu. banş için iyi gjrişim olur" dedi. Belgrad'a gitmeden Kay- seri'de basın toplantısı dü- zenleyen Cem. ülkenin ya- nıbaşında bir savaş çıkması- nın. Türkiye için "fokalade tehlikeli" olacağına dikkatı çekti. Cem, Türkiye'nin Ko- sova'da yaşanan olaylar ko- nusunda son derece hassas olduğunu belirterek w Koso- va'daki olay lar büy ürse. bir- kaç Balkan ülkesine de sıçra- vabilir. Yunanistana. Türki- ye'ye uzanabilecek bir tehli- ke ortaya çıkabilir" dedi. Türkıye'nın. Balkanlar'da ınsanlann yeniden ölmesini. ınsanlann yeniden Bosna fe- laketini yaşamasını ısteme- dığını kaydeden Cem şunla- n söyledi: "Elbette. Yugoslavya'nın kendi egemenlik haklanna, kendi toprak bütünlüğüne, sımrlanna sahip çıkma hak- lanna saygıhyız ve herkesin sa\«ı duymasını istiyoruz. Ancak. bu çerçeve içinde in- sanlann baskı altında tutul- masma. insanlara eziyet edil- mesinc ve sonuçta birkaç gündürolu^an hadiselerleöl- dürülmesinc Türkiye olarak ilgisiz kalamayı/. Bizim dü- şüncemizi bütün çevrelerle görüşmemiz. görevimizi yap- mamız. Balkanlar'ı. 'Nügos- lavva'vuBosna'vı. kosova'vı böyle bir felaketten geri dön- dürmemiz laam." Türkıye'nin Ortadoğu'da. Balkanlar'da. Kafkaslar'da \e Kuzey Afrika'da büyük bir önceliğe sahip olduğunu anlatan Cem, şöyle de\am etti: "Bu toplumlarla tarihi pa>laştik. Bunlar bizim tari- himizi paylaştığımız insan- lardır. Bu bilinçle ben Belg- rad'a gitmekteyim. Aynca. Türkiye önümü^deki Bal- kan zirvesinin c\ sahibidir. Haziran ayında Balkan ülke- lerinin dışışleri bakanlan, benim misafirim olacak. Ey- lül ayında da bu ülkelerin de>letbaşkanlan, başbakan- lan. bizim başbakanımmn misafıri olacak.Şu anda Bal- kan zirvesinin dönemsel so- rumluluğunu taşımaktayız. Balkanlar'da banşı. istikra- n ilgilendiren bu hadise. bizi bu nedenle biraz daha fazla ilgUendiriyor." Slobodan Mılose\ıç'e bir öneri götürüp götürmeyece- ğine ilişkin soruyu da yanıt- layan Cem. "Elbette gider- ken bazıönerikrimiz olacak. Düşüncelerimiz olacak. Fa- kat bunlar genelde açıklana- cak türden öneriler olmaya- cak. Kendika\güarunızı,dü- şüncelerimizi hepsini anlata- cağız" diye konuştu. Başbakan Yardımcısi Bö- lent Ecevit. Türkiye'nin Bal- kanlar'a kay ıtsız kalmasının düşünülemeyeceğını belırt- tı. Koso\a'da Sırplar ile Ar- navut azınlık arasında çatış- malann tırmanması ıle bir- likte Dışişleri Bakanı Cem'le uzun bir değerlen- dırme toplantısı yaptıklarını belirten Ece\ ıt. şu görüşleri dıle aetırdı: "Arnavutlann dik başlı insanlarolduğu ger- çeğini unutmuyoruz. Ama eski Yugosla\\a'daki hakla- nnın tümünü kaybettikleri- ninayirdındayız. Sorunun te- meli de budur." CHP Genel Başkanı De- niz Baykal da. Kosova'da yaşananlann cografya değil, 'kimlik ve inanç" savaşı ol- duğunu söyledi. Bosna'da yaşanan trajedıden ders alın- madığma dikkat çeken Bay- kal. şunlan söyledi: u Kosova'nın patlayacağı belliydi. Kosova'da bilinçli olarak yaratılan bu kriz. bir etnikve dinsel baskıyı hedef- li>t)r. Kosova'dacografya de- ğil, bir kimlik ve inanç sava- şı var. Bu konuda Türkiye'ye büyük sonımluluk düşüyor. Hükümet ta\nnı netleştir- melidir." Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, KosovaUaki olaylan değğrlendirdi 6 Yeni bir Bosna yaşanmaınah' GÜLATM4CA Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. uluslararası toplu- mun Kosova'da yaşanan olaylara gereken özeni gös- termemesi halinde. olayların bölgesel ve uluslararası barı- şı tehdit edecek boyutlara ge- lebileceğını söyledi Demi- rel, Yugoslavya Federal Cumhuriyeti liderlerıne. Bosna Hersek savaşı sırasm- da yapılan yanhşlan tekrarla- mamalan çağrısında buluna- rak AGİT ilkelenni uygula- maya davet etti. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Istanbul'da dön gün süren ve dün sona eren *Bal- kanlar'ın Geleceği'" toplantı- sının kapanış konuşmasında. Kosova'da yaşanan olaylara değindi. Bölgede son günler- de yaşanan şiddet olaylarının ulusla- rarası toplumun özel dikkat ve özen göstermesini gerektiren boyutlara u- laştığını söyleyen Cumhurbaşkanı Demirel, "CMaylann bölgesel ve ulus- iararası banş ve istikran tehdit ede- cek bir nitelik kazanması mutlaka önlenmelidir" dedi. Istanbul'da düzenlenen -Balkanlar'ın Geleceği*' konulu toplantının kapanışında ko- nuşan Demirel. "Olay lann bölgesel ve uluslararası banş ve istikran tehdit edecek bir nitelik kazanması mutlaka önlenmelidir" dedi. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) 8. yıldönümü Gazeteei Çetin Emeç anıldı tstanbul Haber Servisi - Hürnyet Gazetesı Genel Yayın Yönetmenı Çetin Emeç. öldürülüşünün 8. yılında Zincirlikuyu'dakı mezan başında ve öldürüldüğü yerde törenlerle anıldı. Emeç"in dün Zincirlikuyu'daki mezan başında düzenlenen anma törenine ailesi, yakmlan ve meslektaşlan katıldı. İP Ümranıye llçe Örgütü de "Çetin Emeç Parkı*nın adının değiştirilmesini protesto etti. Kapatılan RP'li Ümran'ye Belediye Başkanı Mehmet Bingöl'ün göreve başladığı 1995 ythnda parkın adını değiştirdiğini belirten İP ilçe başkanı Aydın Şimşek, Cmraniye'de yeni bir park yapmak yerine Çetin Emeç Parkı'nın Dr. Sadık Ahmet Parkı olarak degiştirıldiğini söyledi. Şimşek. bu olayın peşini kesınlikle bırakmayacaklannı belirttı. Kosova meselesıne gereken özen- le yaklaşılmadıgı takdirde. bütün Balkanlar'ın bundan zarar göreceği- nı kaydeden Cumhurbaşkanı Demi- rel. "Bu nedenle Yugoslavya Federal Cumhuriyeti lideıierini itidal içinde davranmayave AGİTilkelenniuvgu- lamaya davet ediyorum" dedi. Yugoslavya Federal Cumhunyett Devlet Başkanı Slobodan Milose- viç'e Dışışlen Bakanı İsmail Cem aracılığıvla gönderdığı mektubun ıçerığıhaxkındaaçıklamayapmayan Demırel.Miloseviç'ı yeni bir Bosna savaşının yaşanmaması konusunda uyardığını söyledi Cumhurbaşkanı Demirel. Koso- va'dakı durumun çok hassas bir me- sele olduğunu belirterek 1992 \ ılının başında da Miloseviç'e aynı şeyleri söyledığinı belirni Yabancı bİT şaze- tecinın Türkiye'nin güney doğusun- da yaşanan olay larla Kosova'dakı olaylar arasında karşılaştırma yapa- rak yöneltiği soruya Demirel şöyle yanıt \erdi: "Türkive'deazınlıktanı- mı, 1933ydındaki anlaşmalarla Müs- lüman olmayanlar için kullanılmış- tır. Onlar azınlık haklanna sahiptir. Hepsi Türkiye Cumhuriyeti'nin bir parçasıdır. Kökleri ne olursa olsun, bu insanlar Türkiye'nin kendilerine sağladığı haklardan yararlanıriar. Türkiye terorizmle mücedeleetmek- tedir. İ Ikenin bir parçasını kopanp üzerine bir devlet kurun. Dünyada hiçbir devletin buna izin vereceğini sanmıyorum. Türkiye. topraklannı av nlıkçı teroristlere karşı sav unmak- tadır. Türkiye bir anayasa dev letidir. Kosova'da olup bitenîerse bizim gü- neydoğunıuzda olup bitenlerden farklıolaylardır." Demirel. diğer bir gazetecinin Türkıye'de bınlerce Arnav ut yaşadı- ğı içın Kosova meselesmm yerel bir boyut kazanıp kazanmadığı yolun- dakı sorusunaysa "Onlar Türki- ye'nin birer üyesi. Türkiye'ye Kaf- kasya'dan gelip yerieşen insanlar da var. Tüm Türkiv'e, Kosova'da olupbi- tene karşı çıkmaktadır. Türkiye. Os- manlı İmparatorluğu'nun uzun bir süre egemenliğinde bulunan Kosma'yı yeniden fethedecek değildir Ancak orada yaşayan insanlarla ay- nı tarihi ve kültürii pavlaşıvo- ruz. Kosova'dayaşananlarin- sanlık sorunudur" yanıtını verdi. Merkezi Almanya'nınbaş- kenti Berün'de bulunan As- pen Enstitüsü tarafından dü- zenlenen "Balkanlar'ın Gele- ceği Toplantısı"na başta Bal- kanlar olmak üzere değişik ülkelerden akademisyenler, bilim adamlan. sivil toplum örgütü liderlen. ışadamlan ve gazeteciler katıldı. Toplantı- nın onur konukları arasında eski Belçika Başbakanı ve halen Uluslararası Balkanlar Komisyonu Başkanlığı'nı yürüten Leo Tindemans da Tindemans. Cumhuriyet'evardı. verdiği özel demeçte. komisyon ta- rafından hazırlanan 1996-97 rapo- runda Kosova'nın patlamaya hazır olduğunu daha önce belırttıklennı söyledi. Kosova'da, bölgenın gelece- ğini belirlemek üzere bir referandum yapılması için taslak oluşturduklan- nı belirten Tindemans. bölgede son olarak meydana gelen şiddet olayla- nnın kendisindehayal kınklığı yarat- tığını bildirdi Leo Tindemans. "Bir- leşmiş Milletler Özel Komisyonu ile Avnıpa Biriiği, Kosova meselesini gö- riişmek üzere bir araya gelecek. Imanm. Bosna savaşından bazı dersler alınmıştir ve bir ke/ daha ay- nı hatalar tekrarianmaz" diye ko- nuştu Kosova Demokratik Bırlıği Parti- si'nindışişlerinden sorumlu görevli- sı EditaTahiritsehalkın yüzde 99'u- nun Arnavutlardan oluştuğu Kosova bölgesinde. azınlıkta olan Sırplann asken destekle sayılannı arttırmaya çahştıklannı söyledi. Başbakanın Hitler benzetmesi Almanya'yı kızdırdı KinkeVden Ydmaz'asertyanti • Baştarafı I. Sayfada Bakan Gürdal, Türk gazetecilerin sorulannı yanıt- larken "Bi/ cümlelerin icindeki kelimekrden ma- naçıkarmataraftandeğiliz" dedi. Gürdal şöyle ko- nuştu: " Biz dünya vatandaşıyız, Av rupahyız. Bu ba- kınıdan bir Av rupalının 1 ürk'ü Av rupa'nm dışına bırakması gibi bir düşünce olamaz. Avrupa Biriiği için düşüncemizse bir süredir fev kalade SKaktı. Bi- ze bu konuda ümit verenler düşünsünler. Çok açık bir sözsöyieyecegun. Biz Avrupa'mn suuriannıbek- lemekteyiz. Sınuiannı bekleyen insanlar bir gün sofraya otururlarr Başbakan Mesut Yılmaz. îngi- liz Financial Times gazetesine verdiği demeçte, Almanya Başbakanı HelmutKohl'ün. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girme umudunu engellediğini bildirmişti. Yılmaz, Almanhükümetini eleştirirken bu ülkenin Doğu Avrupa ülkelerini her fırsatta ön- celikli hale getirmesinin altında, Hitkr'in 1930'lar- da ortaya koyduğu yaşam alanı politikasınm iz- lerinin bulundugunu kaydettniştî. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada "Türk kadınma eğitimde eşitlik hakkı verilişinin yıl- dönümünde çeşitli etkinlikler yapılacak..." Yanlış birtanım. Cumhuriyet devrimlerinin önemli bir halkasını ka- dınlara yönelik haklar oluşturuyor. Bu haklann yasa- laşmasındatabii kı Atatürk'ün, çevresindeki kadro- nun önemli payı oldu. Ancak, toplum bir hakkı kul- lanabilecek yapıda değilse onun hiçbir önemi ol- maz. Belki de zamanla unutulur gider. Konu kadının toplumdaki yeri olunca pek çok alanda olumsuzluk var ama, kadınlarımızın elde et- tıği haklan hıç kullanmadığını-kullanamadığını söy- lemek de haksızlık olur. Once yazının başlığının altını çizelim. Özellikle Pe- rihan Ergun'un, "Cumhuriyet Aydınlanmasında Öncu Kadınlanmız" adlı çalışmasını okuduktan son- ra, belleğime iyice yeıieşti ki, Türk kadınına haklar ventmedi. kadtnlar haklannı aldı. Kadınlanmızın ilk kez oy kullandığı ve 18 kişinin TBMM'ye girdiği tarih, 8 Şubat 1935. Bu kapıyı açan yasanın kabul edildiği tarih ise, 5 Aralık 1934. Kadınlar TBMM'nin açılışından 15 yıl sonra içeri girebilmış. Bu süre içinde kadınlar, "Meclis'ten yasa çıksa da biz de oy hakkımızı kullansak, milletvekili olsak" di- ye mi bekledi? Hayır. Bu yolun açılmasında örgütlenme ve yayın yoluy- la gösterilen çabanın kilometre taşlannı anımsata- lım: - 28 Mayıs 1913'te Osmanlt Kadınının Haklannı Savunma Derneği kuruldu. - 7 Kasım 1913'te Istanbul'da, "beyaz konferans- lar" adı attında. kadının toplumdaki rolünün geniş- letilmesine ilişkin çalışmalar başlatıldı. -12 Eylül 1914'te kadınlar üniversiteye girme hak- kını elde etti. - Kurtuluş Savaşı'nın kazanılması, TBMM'nin açıl- ması ile birlikte kadınların hak arama çabası arttı. 15 Haziran 1923'te Kadınlar Halk Partisi kuruldu. - Anayasada henüz kadınların seçme-seçilme hakkına ilişkin düzenleme olmaması nedeniyle par- tinin işlevi daha çok kadınlan örgütlemeye yönelik otdu. 1924 Anayasası'nın ilgili bölümünde, "Herer- kek seçme seçilme hakkına sahiptir" deniyordu. - 7 Şubat 1924'te Türk Kadınlar Biriiği kuruldu. - Türk Ocaklan kadınlara seçme-seçilme hakkı için kampanyalar başlattı. llk konuşmayı 1926'da, Bahriye Üçok'un da doğum yeri olan Trabzon'da Süreyya Hulisi yaptı. -1927 yılında Türk Kadınlar Birliği'nin tüzüğüne, "kadınm siyasi haklannı elde efmesı için çalışılma- st" maddesi eklendi. - 20 Mart 1930'da BelediyelerYasası'ndaki deği- şiklikte kadınlar yerel yönetim seçimlerinde oy kul- landılar. - Ankara Türk Ocağı, 1934'ü kadınlann milletve- kili seçilmesi için çalışma yılı ilan etti. Seri konferans- lar düzenlendi. -1935... TBMM sıralannda ilk kadınlar... Ortü kadtnın nesidir? Siyasal kazanımlar bakımından genel görünüm böyle. 1935'te TBMM'nin yüzde 4.6'sını oluşturan kadınlar ne yazık bir daha o oranı elde edemediler. Bunda elbette "erkek egemen" yapının etkisi var a- ma, faturayı başkalanna kesmenin de çözüm olma- dığını vurgulayalım. Bugün, genel başkandan bakana kadar siyase- tin her yelpazesinde kadınlar var. Aslında bilim dün- yasında da kadınların yeri küçümsenemeyecek oranda. Istatistikler Türkiye'nin yerinin Avrupa ile karşılaştınlabilecek düzeyde olduğunu gösteriyor. Üniversitelerimizdeki kadın akademisyen oranı yüz- de 34. Ama yönetımde yoklar... Sadece tarih raflarında gezinmeyelim. Kadınlann 15 Şubat 1997'de Ankara'da gerçekleştırdiği, "Şe- riata hayır" mitinginin yakın tarihe damga vuran önemli bir adım olduğunu da vurgulayayım. Sekız Mart Dünya Kadınlar Günü'nü selamlarken, Erbakan'm yayın organı Kanal-7'deki bir reklamı anımsatalım. Kapalı giyimin ticaretini yapan bir fir- ma reklamında şu sloganı kullanıyor: - Kadının kişiliği örtüsüdür! Hayır... Örtü, kadının kişiliği değildir... Kişiliğinin örtüsüdür. Işte, türbancı kadınlaria çağdaş kadınlar arasın- dakı temel ayrım da budur. Çanakkale Barosu'ndan panel 'Sömürgeci lıııkuk anlayışı uygulaıınıak isteniyor' KEREM ILGAZ ÇANAKKALE - Istan- bul Barosu Başkanı Yücel Sayman, idari yargı karar- lannın uygulanmamasının bireysel oîmaktan çıkarak çeteleştiğini söyledi. Say- man. özellikle özelleştirme iptal kararianna uymayan- lannTCK'nin 146. madde- since idam cezası ile yargı- lanması gerektiğini ifade etti. Çanakkale Barosu'nun düzenlediğı 'Uygulanma- yan idariyargı kararlanmn yol açöğı sonuçlar' konulu panel. Marmara Bölgesi barolannın katılımıyla ger- çekleşti. Panele 11 baro başkanı ile 100'ün üzerin- de avukat katıldı. Panele konuşmacı olarak Istanbul Cniversıtesı Siyasal Bilgı- ler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ülkü Azrak. Istanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman \e K.amu İşletme- len Geliştırme Merkezi Vakfı Genel Sekreterı Ilter Ertuğrul katıldı. Azrak. uygulanmayan yargı kararlan içın. ıdare yerine bürokrata dava açıl- ması gerektiğini belirterek "Danıştay'ınverdiği karar- lan uygulamay an bürokra- ta dava açıklığında, bürok- ratlar mahkemelerin verdi- ği kararlan uygulamak zo- nında kalır" dedi. Azrak. Atatürk döneminde uygu- lanmayan mahkeme karan bulunmadığını belirtti. Sayman, Türkiye'de yargı kararlanmn uygulanma- masının sorunlara yol açtı- ğını kaydetti. Sayman şöy- le konuştu: "Devlet yaban- cı şirketlere kaı-şı gösterdi- ği kolay lıklan, Türkşirket- lere göstermiyor. Yabancı şirketler de kendilerine ta- nınan geniş imkânlan en iyi şekilde kullanıyorlar. Eğer bir Türkşirketi yabancı şir- ket aleyhine karar alsa, o karar uygulanamaz." Ertuğrul da yaptığı ko- nuşmada. mahkemelenn özelleştırmeler hakkında verdiği iptal kararlanm devletin dikkate almadığı- nı belirtti. Ertuğrul. Al- manya ve tngıltere'nin özelleştirmeden zarar etti- ğıni kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle