12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 MART 1998 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Bir Kez Daha Demokrasi ve Sosyal Demokrasi Prof. Dr. CAHİT TALAS B iliyoruz ki tüm kurum- lan. yani partileri. par- lamentolan, seçme, se- çilme, örgütlenme, sen- dika kurma. toplu pa- zarlık. toplusözleşme ve gre\ yapma. eğitim, sosyal güven- lik ve adil bir gelirbölüşümü gibi hak- lan \ e özgür üniversitesi. basın ve öte- ki tüm siyasal ekonomik ve toplum- sal insan haklan ile donatılmış ve iş- lerlığe ulaşmış bir demokrasi düşü- nülebüecek bütün öteki düzenlerden daha iyidir. İnsanlık; monarşilerden, diktatör- lüklerden. eskirniş dıncel kurallan dev- let işlerinden egemen kılmaya yönel- miş din sömürücülüğünden ve oligar- şilerden geçerek önce klasik siyasal de- mokrasiye ulaşmış ve daha sonra sos- yal demokrasi ile yeni bir aşamaya gelmiştir. Kuşkusuz sağhklı yürütül- mesi güç ve çok özen isteyen demok- rasi, insan doğası ile en çok bağdaşan bir yönetim biçimidir. Bundan ötürii eğitim düzeyleri gelişmiş toplumlar- da, halklar, demokratik siyasal rejim- len genellikle öne çıkarmışlar ve de- mokrasiyi bir yaşambiçimi olarak be- nimsemişlerdir. Siyasal düzeni demokrasi olmakla birlikte, liberal kapitalist düzenlerde devlet nadiren toplumun tüm kesim- lerinin çıkarlannı dengeleyici, adil, ekonomik ve toplumsal politikalar iz- ler. Bu durumu Türkıye. geçmişinde yoğun bir biçimde yaşamıştır. Ome- ğin ne yüce Atatürk'ün ısrarla öner- diği \e istediği sağlıklı bir toprak re- _ formunu gerçekleştirebilmiş ne de ya- kın tarihi içinde ve günümüzde toplu- mun varlıksız kalabalık kesimlerini koyu bir yoksulluğa götüren ve ülke- nin günümüzdeki çürümüşlüğünün başta gelen nedeni olanenflasyonla et- kin savaşımpolitikalan oluşturup uy- gulayabilmiştir. Toplumsal banşın ve ahlakın çöküşünün başta gelen nede- ni olan enflasyon üzerinde cıddi ola- rak durmamıştır. Doğal olarak bu sağ- lıksız gelişmeler demokrasi bakımın- dan da önde gelen bir tehlike oluştur- muştur. Bu durumda ne yapmak ge- rekir? Düşüncelertarihi, siyasal düze- ni demokrasi olan fakat yoğun top- lumsal ve ekonomik sıkıntılar yaşayan ülkelere sosyal demokratik düzeni önermektedir. Şeriat yanlısı politika- cılar. bu düzenin temel ilkelenni çar- pıtarak yanlışlarla yoğurarak ve yoz- laştırarak seçimlerde yoğun bir biçim- de kullanmışlardır. Halkın eğitimsiz- liğinden de yararlanarak sosyal de- mokrat iki partinin. yani CHP'nin ve DSP'nin bir bölüm oyunu. düşçü es- ki sosyalistleri de taklit ederek kendı yanlanna çekmeyı becermişlerdir. Sosyal demokratik düzen: Sosyal demokrasi, Türkiye'ye yabancı bir dü- zen değildir. Türkiye'deki kökeni Yü- ce Mustafa Kemal'in 4 Ocak 1923'te *Ben öylebirfirka (parti) kurmayı dü- şünüyorum ki bu firka milletin bütün sınıflannın refah ve saadetini sağla- maya yonelik bir programa sahip ol- sun" düşüncesini açıklama ile günışı- ğına çıkar ve gelişerek çağdaşlaşarak sürer. Bilindiği gibi klasik siyasal demok- rasi, ekonomik gücü ellerinde rutan- lann ve bu yoldan siyasal güç kaza- nanlann egemenliklerine karşı veri- len savaşımlann. katlanılan özverile- rin sonunda doğmuş ve gelişmiştir. Sosyal demokrasi ise daha çok işçi sı- nıfının ve düşünceleri ile onlann sa- vaşımlannı destekleyen aydınlann ger- çekleştirdiği bir toplumsal olaydır. Si- yasal klasik demokrasi, sosyal demok- rasinin ilk aşaması, önemli bir kana- dı ve bir bakıma onun altyapısı ol- muştur. Şu halde hemen şunu sapta- mak ve söylemek mümkündür: Siya- sal demokrasi olmazsa sosyal demok- rasi de olmaz ya da birçok yanlan ile eksik kalır. Siyasal haklar ve özgürlükler tüm boyutlanyla var olduğu zaman sosyal demokrasıye bu niteliği veren koşul- lar ve kurumlar gerçekleşebilir. Ör- neğin gelir bölüşümü daha adil olma yoluna girer. Sendika, toplu pazarlık ve grev haklan ve özgürlükler, daha ıyi işler ve etkinlik kazanır. Çalışma hakkana. insancıl çalışma koşullanna, sosyal güvenliği yaymaya, derinleştir- meye ve yönetime katmaya ulaşılır. Bu yoldan ekonomik gücü bütün top- Vuma yaymakla ve siyasal demokrasi- yı sağlam temellere oturtmakla sosyal demokrasinin de sağlam güvenceleri oluşur. Şöyle de diyebüiriz: tnsarun, özellikle ekonomik bakımdan güçsüz olan insanın, ekonomik bağımsızlığı- nı ve güvenliğini sağlamada, onun ger- çek özgürlüğünü sağlamak güçtür. Başka bir deyişle yoksulluk ve ekono- mik bağımlılık, özgürlüğün başlıca engelidir. Şu halde. bu kısa açıklama- lardan sonra diyebiliriz ki siyasal ve sosyal demokrasi birbirini tamamla- yan iki temel olgudur. Birinin gerçek ve doğru anlamına ulaşması için öte- kinin varlığı gereklidır. Böylece, tarih- sel gelişimi içinde sosyal demokrasi iki olgunun, yani siyasal haklar ve öz- gürlükler ile ekonomik ve sosyal hak- lann ve özgürlüklerin bir bileşimi ola- rak önümüze gelmektedir. Aslında sosyal demokrasi. değişen ve ülkelerin ekonomik, toplumsal, si- yasal ve kültürel yapılanna göre içe- nk kazanan dinamik bir olgudur. Bu- nu bilerek üzerinde bır genel anlayı- şa vanlabilecek bir tanım vermeyi de- neyerek diyebiliriz ki klasik çoğulcu siyasal demokrasiyi temel koşul kabul eden sosyal demokrasi. 1) Servetin küçük bir azınlık elinde yığışmasına engel olmayı ve ekonomik gücü hal- ka yaymayı; 2) İnsan haklannı bütün boyutlan ile egemen kılmayı: 3) Kal- kınmayı bir plan doğrultusunda ve devletçi bir anlayış içinde ele almayı; 4) Tam istihdamı gerçekleştirmeyi ve 5) Ücretlere sosyal bir nitelık kazan- dırmayı amaçlayan ve reformcu olu- şumlan öngören bir düzendir. Genel olarak Batı dünyasının sosyal demok- rasi partileri bu ana ilke ve amaçlan benimsemişlerdir. Bütün sosyal demokrat partilerin özündeişçiler veonlann örgütü sendi- kalar vardır. Çünkü, liberal kapitalist düzenlerin katı uygulamalanndan en çok zarar görenler işçilerdir. Kapita- list düzen, mülkiyet hakkını genellik- le insan haklanndan üstün tutmuştur. Bu nedenlerle sosyal demokrasiler, önce işçi sınıfmın protestolannın baş- lartığı harekete dayanarak ve ondan kaynaklanarak dogup gelişmişlerdir, İSk. ydlardan başlayarak işçi sendikalan sos.val demokrasi partileri ile ya orga- nik ya da organik olmayan yaİan bağ- lar kurmuşlardır. İşçiler ve sendika- lar, her zaman sosyal demokrasi par- tilerinin maddi ve manevi başlıca da- yanağı olmuşlardır. Organik bağlılık durumlan zaman içinde gevşemiş ol- sa bile, destek ve birlikte olmak. da- ha adil bir toplum ve yeni bir dünya yaratmak için dayanışma içinde kal- mak süregelmiştvr. Denilebilir ki işçi sınıfinın ve sendikacılık hareketlerinin desteği olmaksızın sosyal demokrat hareket de ya olmaz ya da cılız kalır. Son bir saptama: Geçmişin sosyal demokrasısi ile günümüzün sosyal de- mokrasisi farklıdır. Bugünkü sosyal demokrasi, geçmişteki köktenciliğini arkalardabırakmıştır. Yukandadeğin- diğimiz üzere klasik özgürlükçü de- mokrasiyi siyasal rejim olarak benim- semiştir. Toplumlann siyasal, ekono- mik ve toplumsal yapılannı değiştir- mede reformcu olmayı öngörmüştür. Sınıf uzlaşmacılığını yeğlemiştir. îlke olarak mülkiyet hakkını benimsemiş- tir. Ekonomik gücü, halka yayarak ve halkla paylaşarak daha sağlıklı bir top- lumsal ve siyasal yapı oluşturmayı, tekelleri önlemeyi e&as almıştır. Bu açıklamalardan sonra hemen şunu söy- lemeliyiz. Sosyal demokrasi bilimsel sosyalizm ile kapitalizm arasuıda yer alanbir ortayoldeğildir. Olkelerde iş- çi sınıfinın önemli bir çoğunluğu ye- ni bir yol seçmiştir. Bu seçim ile de- mokrasiden ve özgürlüklerden vazge- çemeyeceğini, siyasal tekelcilikten ya- na olmadığını ve insan haklan için sa- vaşım vereceğini de ortaya koymuş- tur. Sonuç: Sosyal demokrasinin en bü- yük desteği. kuşkusuz halklann sağ- duyusudur. Bu da genel eğitim düze- yine çokyakmdan bağlıdır. Bu neden- le sekiz yıllık temel eğitim. hakça bir düzenin oluşması bakımından da ya- şamsal bir önem taşımaktadır. Şeyh Edebali'den Osman Gazi'ye RECEPBİLGtNER B ilecik kentinin kıyısında, bir tepe uzennde türbesi vardır. AhîSeyhiol- duğu. Babahlarbaşkaldınsından son- ra. hem ıstilacı Moğollann, hem de Selçuklu sultanlannın baskısından kaçıp sınırbölgesıne. Bilecik'e sığın- dığı söylenir. Edebali, Anadolu'yu aydınlatan, Or- ta Asya'dan ve Moğol askerlerinin önünden kaçan bir Türkmen Kocası'dır. Hacı Bektaş Veli, Ahi Ev- ren, Karaca Ahmet Hacı Ba> ram Veli gibi. Bunlar hem Moğollara, hem de Selçuklunun haksız yöne- timine karşı çıkmışlardır. Başlanna da türlü bela- lar gelmıştır bu yüzden. Me\1âna'nın. ıstilacı Moğollarla iyigeçındigı, bu- nu da Konyalılan Mogol yöneticilerin gazabından kurtarmakiçinyaptığı söylenir. Anadolu'yu aydın- latan Türkmen kocalannm. yani Anadolu Abdaüa- n'nvn, öncülük ettikleri halkla birlikte, gelir dağı- lımının adaletsizliklerine karşı koyduklan bir ger- çek. Şeyh Edebali, Osman GazTnin gördüğü rüya- yı yorumlayan (tabir eden), ona, senden bir devlet • çıkacak, yayılacak. büyüyecek dıyen biridir. Son- radan Osmanlı devletinin kurucusu Osman Ga- zi'nin kayınpeden olur. Ona verdığı öğütlerın öze- ti şöyledir. u Oğul.insaıüar vardır şafakzamarado- ğar, akşam ezanında ölürT Yani hayat ve saltanat o kadar kısadır, demek istiyor. "Avun oğulavun.güçlüsün.kuvvetiisin. Ama bun- lan nasıl. nerede kullanacağını bilmezsen, sabah rüzgânnda savrulur gjdersin?" Bu öğüt. sadece, damadı Genç Osman'a değil, günümüze deginuzanan zaman diliminde, bütün ge- lıp geçmiş iktidar sahiplerinedir. Ama. çoğununbir kulağından girip, ötekı kulağından çıkmıştır. "Ama, öfken ve neftin birkşirse. akhnı >«ner." Yedı yüz yıl önce Osman Gazi'ye verilen bu öğüt kaç de% letliyi etkilemiştır. Uzaklara gitmeye gerek yok, yakm tarihimizin, hatta günümüzün nice ıkti- dara gelip gidenlerinden hangisi uymuştur bu doğ- ruya? Devam ediyor Şeyh Edebali: "Daima. sabırtu sebaüı \e iradene sahip olasın." "Bütün fethedilmemiş gizemkr, ancak senin be- ceri ve erdemlerinle gün ışıgına çıkacakür." Tanhımız boyunca başa geçenlere, benzen öğüt- ler verilmıştir ama, bunlara uyacaklan yerde, ço- ğunlukla, öğüt verenleri susturmuşlardır. Aynı dönemde. ölümsuz ozan Yunus Emre de, şu iki dizeyle özetlemıştir öğüdü: Nice tahta çıkanlar yere düştü Nke benim diyene sinek üstü Edebali şöyle surdürüyor öğüdünü: "Cçkişiyeacı: Bilgisizler arasındaki bilgine Hauriı iken itibannı \itirene Zenginken fakir düşene l nutnıa kiyükseklerde yeredenler-asağıdakiler kadar güvende değildir. Haklı olduğunda savaşnndan korkma." Yükseğe çıkmak, yavaş yavaş oluyor, düşmek ıse bırdenbire! Şeyh Edebali'nın çağdaşı Hacı Bektaş Veli de, "tlimden gkiilme>enyolunsonukaranhkür* demiş. Şimdıki devletliler bılımdendeğıl, siyasetten çıkıyor- lar o koltuğa. Napolyon ıyı gözlemlemış: "tnsanlar harfler gibidir, değerleri bulunduklan yere göre degişir." Kimilerinin altındankoltuk gıdınce, değerleri sıfır- lanmıyor mu? PENCERE Arap Fıkraları Arabın Nasrettin Hocası Eş'eb ölüm döşeğinde yatıyor- muş; son soluğunu ha verdi ha verecek... Kızına öğüt veriyor: - Sevgili kızım, ben öteki dünyaya gidiyorum, ardımdan na- sıl ağlayacaksın?.. Sakın "Ah babacığım.. kıldığın namazlara ağlıyomm, tuttuğun onıçlara ağ/ıyorum, sen ne diriı bütün adamdın" diye olmadık şeyler söyleme!.. Çünkü bunlan du- yanlar sana inanmazlar, Eş'eb'in kızı yalancıymış derler... • O sırada Medine'de bir kocakan varmış, dillere destanmış, nazanyla ünlüymüş, baktığı at çatlar, eşek ölür, insan ifiâh ol- mazmış... Eş'eb'i ölüm döşeğinde ziyarete gelmişkadın, yamaanaotur- muş. Eş'eb yüzünü gözünü mintanının geniş yeniyle örtüp de- miş ki: - Sakın bana nazar degdirme!.. Kocakan öfkelenmiş: - Eş'eb, demiş, şu anda son nefesini vermek üzeresin, se- nin nerene nazar değecek?.. .. . Eş'eb: - Biliyorum, diye yanıtlamış, yine de rahatça öldüğümü gö- rüp, kıskanmayasın!.. • Eş'eb komşusuylatavlaoynuyormuş; karşısındaki 'hepyek' atmazsa, onu yenecekmiş... Komşu zan sallarken heyecanlanıp yellenmiş, ama hep yek atmış... Eş'eb demiş ki: - Yeilenmenı de bir sayarsak, hep yekin iki bir olur, böylece oyunu ben kazandım. • Eş'eb'in yaşadığı 8'inci yüzyılın Medinesi'nde aşk nasıl?.. Eş'eb hep şu şarkıyı söylermiş: "Güç zamanlarda ortaya çıkan olaylardan Bir şey öğrendim Aşk eskiden kalpteydi Şimdi ise midede." • El-Haccac bir bedeviye yedi yüz kırbaç vurulmasını buyur- muş, herif öyle mütedeyyin imiş ki her kırbaç yediğinde bağı- nyormuş: - Teşekkür sana Allahım!.. Oradan geçen Eş'eb sormuş: - El- Haccac seni neden kırbaçlatıyor, işlediğin suçu biliyor musun?.. - Hayııt. Eş'eb: - Allah'a bu kadar teşekkür ettiğin için!.. Çünkü Kuran şöy- le diyor: "Eğerşükran duyarsanız, size daha fazlası verilecek- tir." • Eş'eb çevresindekilere anlatmış: Bir rüya gördüm, yansı doğru çıktı, yarısı çıkmadı. 1 - Ne gördün?.. - Ceplerim altınla doluydu, ama altın o kadar ağırdı ki da- yanamayıp altımı kiriettim; uyanınca baktım ki altın yok, altı- mı kirletmişim. • Oğlu gözlerini gebe bir kadına dikince, Eş'eb uyarmış: - Oğlum senin bu bakışlann bir kadını gebe bırakabilir; oy- sa bu kadın zaten gebe!.. mm 3KHalı İÇİNİZDEN GELENİ YAŞAYIN vrupa nın ve £s ürkıye nın iek (Dı <SJ%alısı^l1/terkezı 70 yörenın bınlerce çeşd eljıaıısıy.la karşılaşacaksınız da *Rugstore 'da tüm el dokuma halı ve kilimler gerçek değerinde üstelik bütçenize uygun ödeme koşullarıyla, *Rugstore da satılan tüm el dokuma halılan sertifikah, *Rugstore dan aldığınız sertifikah ve rozetli el dokuma halüannı isterseniz bir yıl içinde değiştirebilirsiniz, * Rugstore'da isterseniz tüm el dokuma hahlarınızın periyodik bakımımda yaptırabilirsiniz, *Rugstore aynca eski el dokuma halılannızı gerçek değerine alarak zevkinize uygun yenileriyle değiştiriyor, *Rugstore 'dan aldığınız el dokuma halılan Q ^ Q 3 3 5 güvencesiyle sigortah, *Rugstore 'dan aldığınız el dokuma halüannı evinize teslim ettirebilir veya eviniz için uygun olup olmadığını deneyebilirsiniz, *Rugstore da tüm el dokuma halılar ömür boyu bakım garantili. HALI ŞAMPUANLARINI ÖNERİYORUZ. C AF DAVETİMİZ ATATÜRK HAVAAIANI PARK ALAN1MIZ MEVCUTTVR. C H tmıza A EDİYOR C.tesi/Pazar Saat: 10.00 - 1300 Rugstore 3K Halı'nın tescilli markasıdır. FioaiJeşilova mevkii E-5 üstü 34640 Florja ISTANBITL Tel-. 0212-541 22 22 (Pbx| Faks: 0212-540 77 ÇNv*T E-Mail: [email protected] // www 3khali. com ^ » ^ « M V ^ ' • * * tfVATT REGE1NCY: SAMSIN BAYtl. BURS\B\Vİİ: A>TEPBA\tl: KAYSERİ BAYtl: TRABZON BAYl '&'P"*&U(r' ^ « ^ ' f i ü l f Taşlosb Cad. 80090 KazımpaşaCad. No.43 Çehrge Cad. No 11 Prof. Muammfr Mtfov BU. Cnmhuriyet Mah. l'ıunSok.No.lK ' ' s .fr? •'-.'.: A- :,k l Jv Tabun-ISTV.\BL1 Tel: (0362i 43118 72 Tel: (0224) 224 22 33 Presti) lşMerkeriNo.45 Tennuri Geçıdi No: 20T) Tel: (0462) 322 3' 33 ' ? 1 ~ " - — • » • - - Fax:(0224)2209689 Tel: (03421220 7031 Tel: (0352)2318897 Fax: (0462)3215ın1 (0342)2207032 Fai: (0352)2317027 Tabım-ÎSTVmi Tel: (0362i 43118 72 Tel: (0212) 232 97 90 Fax: 10362) 43121 71 2340680 V2J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle