10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 MART 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Yaşlılar hattası • İstanbul Haber Servisi - İkinci baharını >aşayan gençlerimiz. Kadıköy Belediyesi'nin Yaşlılar Haftası nedeniyle düzenledıği şemekte buluştular. Çeşitli huzurevlerinden ve Kadıköy'de oturan 75 yaş üstü yaşlılardan oluşan bir grup, anımsanmanın verdiği mutluluğu vaşadılar. Yaşlılar da hem yemeklerini yediler hem de şiırlerle. şarkilarla gönüllerince eğlendüer. Yemeğe katılan Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk. Kadıköy'ün en yaşlılarından Ahmet Cemalettin Bayraktar'ı (97) e\inde ziyaret etti. 'Kürtlep Arası Diyalog Gipişlmi' • İstanbul Haber Servisi - Bır süre önce bır grup Kürt aydını tarafından oluşturulan"Künler Arasi Diyalog Girişimi. Kürt gruplar aras\ndaki sorunlann şiddeti dışlayan barışçıl yöntemlerle çözülmesıni içeren bir metin hazırlayarak imzaya açtı. Aralannda A. Melik Fırat. Mahmut Alınak. Mehmet Ali Eren. Altan Tan. Mehmet Metiner. Mehmet Emın Se\er gıbi farklı çevrelerden Kürt aydmlannın bulunduğu Kürtler Arası Diyalog Girişimi üyeleri. imzaladıkları metni açıklamak üzere dün Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde basın toplantısı düzenlediler. Öğretmen okulları • İstanbul Haber Senisi - İstanbul Milli Eğıtim Müdürlügü ve Marmara Üni\ersitesi Atatürk Eğıtim Fakültesi Dekanlığı'nca. Türkıye'de öğretmen yetıştirmek amacıyla ilk kez 16Mart 1848'dek'urulan '•Darülmuallimin"in 150. kuruluş yıldönümünde. bu okulun kuruldugu bugünkü Çapa Anadolu Öğretmen Lısesı'nde pazartesi günü bir tören düzenlenecek. Milli Eğitinı Bakanlığı'nın yıldönümü kapsamında yurt çapında düzenleyeceği kutlamalar kapsamındaki törene Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Milli Egitim Bakanı Hikmet Uuğbay. YÖK. Başkanı Kemal Gürüz ile bazı eski Milli Eğitım bakanlan katılacak. Adana'da tren kazası: 1 ölü • ADANA (AA) - Dün saat 05.30 sıralarında. Adana'dan Ulukışla yönüne giden makinıst Mustafa Polat > önetimindeki 63559 sefer sayılı maden yüklü tren, Kıralanı köyü istasyonunda. Llukışladan Adanayönüne gelen Ahmet Canpolafın kuliandığı 64008 sefer sayılı yük treniyleçarpıştı. Kazada. makinist Mustafa Polat yaşamını yitirdi. açıklama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hâkinı \ e Sa\ cı Aday lan Eğitim Merkezi Başkanı Haydar Malkoç. gazetemizde hakkında çıkan bir haber üzerine yaptığı açıklamada. "'Ben demokratık. laik cumhuriyette ilk nefesimi aldım. son nefesimi de bu üstün değerleri vaşayarak vereceğim" dedı. Malkoç. gazetemizde 25 Ocak 1998 günü "Adalet Bakanlığf ndan türbana onay" başlığı ile yayımlanan haber nedeniyle yaptığı açıklamada, eğitim merkezinde herhangi bir siyasi kadronun yandaşı olarak görev yapmadığını belirterek "Kurumda yeniden görevlendinlışimi herhangi bir politik > akınla^ma ile izaha ialkışmak ve gölgelemeye yeltenmek gerçeği saptırmaktır" görüşünü savundu. ANAP, Çiller'in ABD'deki mallanyla ilgili olarak yeni kuşku ve belgeleri gündeme getirdi Yüce Drvan içîn ittifakANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - ANAP rmllenekillerinin DYP Genel Başkanı Tansu Çil- ler'e Yüce Dıvan yolunu açmak için hazırladığı soruşturma öner- gesı, bugün TBMM BaşkanltğTrıa verilecek. ANAP bu önergeyle olası bir erken seçım hükümeti için DYP ile pazarhk \apan CHP'yi köşeye sıkıştırmayı plan- lıyor. Çiller'le ilgili ayn bır soruş- turma önergesi \ erme gereği duy- mayan CHP'nın genel sekreteri Adnan Keskin. "ANAP'ın önerge- sine olumlu o> veririz'* dedi. Iktı- dar ortağı DSP'nin grup başkan- velali Ali Ihksoy da, "Büyükihti- malleolumlu oyveririz* açıklama- sını yaptı. ANAP aynca. Çillerçif- tinin ABD'deki şirketi ve malvar- lığı\la ilgili yeni kuşku ve belge- leri de gündeme getirdi. REFAHYOL döneminde orta- ğı RP sayesinde Yüce Divan'a git- mekten kurtulan Çiller'in malvar- hğıyla ilgili olarak yeniden Mec- lis denetim yollan gündeme getı- rildi. ANAP milletvekilleruun Çil- ler'in malvarlığıyla ilgili olarak hazırladıkları soruşturma önerge- sinin imzalan tamamlandı. CHP" li Fîkri Sağlar'ın soruşturma öner- gesini imzaya açmayan CHP. ANAP'ın önergesine olumlu oy \erecek. ANAP'hlar bu önergey- le seçim pazarlıklarında DYP- CHP yakınlaşmasının önünü kes- mevi hedeflerken. CHP kurmavla- n *ANAP ile D\T arasındaki kav- gayabulaşmakistemiyoruz. .Arala- nnda o\uuyorlar. Ama önergeye destek veririz* dediler. Adnan Keskin, "Daha gnıpta konuşma- dık. Ama oy veririz* dedi. Önergeye destek DSP'lı Uıksoy. "Bizistikrarlıbir partiyiz. tavnmızda bir değişiklik olmaz. İddialaruı araştırüması ge- rektiğine karar versek destek olu- ruz" dedi. Her zaman hukuk ve si- yaseti bırbirınden ayırdıklarını vurgulayan Ilıksoy. "Büyük ihti- malleolumlu oyveririz. AncaUön- ce iddia ve sa\ unma\ ı dinkr. son- ra karanmmveririz" dıye konuş- tu. Anayasa gereği. soruşturma önergelerinin en geç bir ay içinde görüşülüp karara bağlanması ge- rekiyor. Soruşturtna açılmasına karar verilmesi durumunda. Mec- lıs'tekı siyasi partilerin güçleri oranında komisyona verecekleri üye sayısınm üç katı olarak göste- recekleri adayiar arasından her parti için ayn ayrı ad çekme yön- temiyle kurulacak 15 kişilik ko- mısyon soruşturmayı yürütecek. Komisyonun raporu görüşül- dükten sonra, gerek görüldüğü takdirde Çiller'in Yüce Divan'a gönderilmesine karar verilebile- cek. Yüce Divan'a sevk karannın alınması için. üye tamsayısının salt çoğunluğunun oyu gerekıyor. CHP komisyonda da belirleyi- ci olacak. Soruşturma komisyonu kurulması durumunda FP ve DYP ile ıktidarpartileri ANAP. DSP ve DTP 7'şer oyla birbirini dengele- yecek. Sonucu ise CHP'li bir üye- nin oyu belirleyecek. ANAP'm soruşturma önergesi vereceğinin açıklanmasının ardın- dan gelen yeni bilgi. belge ve ih- barlarla yeniden yazılmak zorun- da kalınan önergede öncelikle Çil- ler ailesinin Bolu'da 3 yeni villa yaptınp içini döşettigi, ABD'deki otellerine de ek bina adı altında bir yenisini eklediği, bunun da yakla- şık olarak 2.5 milyon dolara denk düştüğü belirtilerek bu harcama- lann kaynağının belli olmadığı id- diasına yer verildi. Yargı RP'lilerin izinde Ceylan, DGM Savcısı'na ifade verdi ANKARA / SI\AS (Cumhuriyet) - Halkı din farkı gözeterek bölücülüğe kışkırttığı gerekçesiyle hakkında soruşturma yürütülen. kapatılan RP'nin eski Ankara Milletvekili Hasan Hüsevin Ceylan. Ankara DGM Savcılığı'na ifade verdi. Sıvas Cumhuriyet Başsavcıhğı da Rize eski MilleUekili Şevki Yılmaz hakkında. burada yaptığı konuşmadan dolayı gıyabi tutuklama karan çıkardı. Ceylan soruşturmav ı yürüten Ankara DGM Savcısı Talat Şalk'ın istemi üzerine dün evinden Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince alınarak saat 12.00 sıralannda Ankara DGM'ye götürüldü. Ceylan. önce Ayasofya'yı konu alan kitabı nedeniyle hazırlanan fezleke dolayısıyla soruşturmayı yürüten Savcı Nuh Mete Yüksel'e ifade verdi. Ceylan, daha sonra 1993 yılında yapılan yerel seçımlerden önce 14 Mart 1993'te Kınkkale'de yaptığı konuşmaya ilişkin soruşturmayı yürüten Savcı Şalk'ın karşısına çıkanldı. 1 saat süren ifade işleminin ardından DGM'den aynlan Ceylan, gazeteeiJerin •sorakrı üzerine;' - "Adalete ve hukukun üstünlüğüne güveniyonım'* dedi. Sıvas Cumhuriyet Başsavcıhğı. Rize eski Milletvekili Sevki Yılmaz hakkında. ilde yaptığı konuşmadan dolayı gıyabi tutuklama karan çıkarttı. Savcılık iki ayn dosyayı dava açılması için Ağır Ceza ve Asliye Ceza mahkemelerine gönderdi. Iddianamede. Yılmaz'ın "Cumhuriyetü Büyük Millet Meclisi hiikümetini. bakanlan, de\leti. askeri ve emniyet muhafaza kuvvetlerini alenen tahkir ve tezyif ettiğj" gerekçesiyle TCK'nin 159 1-2 maddeleri uyannca. 1 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandınlması istendi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART isci Partisi Perinçek'ten solda güç birliği çağrısı İstanbul Haber Servisi - Işçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek. erken seçim tartışmalannın tabloyu değiştirmeyeceğini, bunun ara rejimi gündeme getirebilecek bir "g^flet" olduğunu söyledi. CHP. DSP ve iP'nin "Cumhuriyet de\rimleri" üzerinde uzlaşarak seçimlerde ittifak yapması gerektiğinı belirten Perinçek. "Sağ partilerk koalisyon kurmayı, ilkelerinin içine sığdıran CHP ve DSP, İP ile biriikte solda güç birliği oluşturarak Altı Ok temelinde bir hükümet kurmalıdır" dedi. İP Genel Başkanı Perinçek. partisinin 11 Başkanlığı'nda yaptığı basın toplantısında, erken seçimin Cumhuriyet de\Tİmi düşmanı Tansu ÇiUer ve yasaklı Necmettin Erbakan cephesinin politikası olduğunu öne sürdü. Erken seçimin bugünkü tabloyu değiştirmeyeceğini belirten tşçi Partisi Genel Başkanı Perinçek şöyle devam etti: u İşlemekte olan rejim, cumhuriyet devrimi üzerinde uzlaşma üzerine kurulmanııştır. Bugünkü rejim, 50 yıldır uygulanan 'Küçük Amerika' projesinin ürünüdUr. Cumhtjriyet devrimini yıkmak isteyen giiçler, esas vuruşu orduya yöneltiyorlar. Çiller, Fethullah Gülen, Erbakan, Muhsin Yazıcıoğlu ittifakı, 28 Şubat karariannın uygulanmasında tsrar eden orduya karşı, bir cephe oluşturmak çabasına girmişkrdir. Üstelik bu politika "demokrasi' ambalajıyla yapılmaktadır." Ara rejim tartışmalannın gündemden çıkanlması ve "Çiller-Erbakan- Fethullah Hoca ittifakı"nın tertiplerinin geçersiz kılınması için solda güç birliğinin şart olduğunu dile getiren Perinçek. CHP ve DSP'ye "Solda güç birliği'' çağnsında bulundu. YÖK, kılık kıyafet genelgesinin ödünsüz uygulanması için rektörleri uyaracak Türban karan uygulanacakANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Yük- sek Öğretim Kurulu (YÖK.) Genel Kuru- lu. bugünkü Rektörler Komitesi öncesin- de yaptığı toplantıda. kılık kıyafet yönet- melıği. Anayasa Mahkemesi ve Danıştay karariannın uygulanması için tüm rektör- lerin uyanlmasını kararlaştırdı. Komiteye. Milli Güvenlik Kumlu'ndan 3 uzman da katılacak. YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz. "Türban konusunda ayncabir ka- rara gerek yok. Anayasa Mahkemesi ka- rariarı ortada" dedi. YÖK Genel Kurulu dün toplandı. Top- lantıda tüm üyelere türban konusunda mevcut yönetmelik. yasa ve me\ zuatlann toplandığı bir rapor dağıtıldı. Rektörlere de dağtılacak raporda. kılık kıyafet yö- netmeliğinin ödünsüz olarak tüm üniver- sitelerde uygulanması istendi. Raporun sonuç ve değerlendirme bölümünde. tür- banla ilgili kılık kıyafet yönetmeliği, Ana- yasa Mahkemesi. Danıştay. Öğrenci Di- siplin Yönetmeliği ve Milli Eğitim Ba- kanlığı genelgesi anımsatılarak gereğinin yapılması talep edildi. YÖK Genel Kurulu. Çanakkale Onse- kiz Mart Üniversitesi Biga lktisadi ve Ida- ri Bilımler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ha- run Erdoğan hakkında "Atarürk posteri- niindirdiği" iddiasıyla açılan soruşrurma- nın da genişletilmesine karar verildi. Prof. Dr. Gürüz. gazetecilerin sorulan üzerine yaptığı açıklamada. "Herkes Ana- yasa Mahkemesi karariannı beğensin ya da beğenmesin uygulamak /oruııdadır" dedi. "Kılık kıyafetle ilgili konu, ana bact- mızin başörtüsüyle ilgili değildir" diyen Gürüz. kimsenin diğerinden daha fazla maddi ya da manev i değerlere sahip oldu- ğunu iddia edemeyeceğini söyledi. Rektörler Komitesi'ne MGK'den 3 as- keri yetkilinin de katılacağını belirten Gü- rüz, yükseköğretimle ilgili konularda bil- gi venleceğini söyledi. Türkiye Bilimler Akademisi de (TÜBA) dini dogmalara bağlı olmayan. akılcı ve eleştirel yakla- şimlı eğitime karşı başkaldınların laik devleti tehdit eden boyutlara ulaştığı uya- nsında bulundu. TÜBA'dan yapılan yazılı açıklama şöy- le: "Evrensduygarlığıyakalamakta,dine ve dogmalara bağımlı olmayan, akılcı ve eleştirel yaklaşımı özümsetecek bir eğiti- min önemi. özellikle bilgi çağmın eşiğinde- ki bir dünya bağlamında kuşku götür- meyecek kadar açıktır. Böyle bir egitim biçünini toplumumuza uygun görmeyen güç odaklan bulunduğunu üzüntüv le göz- lemlemekteyiz. Bu odaklar. son zamanlar- da giy im seçimi gibi özel alanlarda meşru olan özgüriük istemlerini, kamu alanında düzeni değiştirmeyi amaçlama görüntüsü \«ren biçimde davatmacı olarak kullan- maktadır." JffiIRMIKI AYDIN ENGİN Şu iki yalın dize Özdemir Asaf tan dilimize armağandır: Bütün renkler aynı hızla kir- leniyordu I Birinciliği beyaza verdiler. Gelin şu şiir(cik)in içeriğini Türkiye'ye taşıyalım. Bütün kurumlar hızla kirleni- yor bu ülkede. Bu malum. He- pimiz için sıradan bir yaşam gerçeği. Kirlenmeden nasibini alma- mış bir kurum görsek (ah, bir görsek!) çocuklar gibi sevine- ceğiz. Kirlenmemiş kurum ara- yanlanmız eli boş dönüyor. Tar- tışılacak yanı kalmadı bunun. Bu da malum. Ama belki sonjyu Özdemir Asaf'ın dizelerinden çıkanp tar- tışabiliriz: - Birinci kim? Parlamento mu, polis mi, ekonomi yönetimi mi, medya mı, özel tim mi. koruculuk sis- temi mi, trafik düzeni mi, yargı mı, adli infaz düzeni mi, vergi sistemi mi? (Biliyorum unuttuk- Bir Tabuyu Tartışmak... larım var; biliyorsunuz elimin titredikleri var. Artık onları da listeye siz ekleyiverin e mi...) Evet! Birinci kim? • • • Birinciyi kendim seçecek fi- lan değilim. Bu zaten netameli bir yazı. Üstelik, tutup kendimce bir "bi- rinci" seçsem, adım gibi biliyo- rum, okuyucudan faks ya da telefon "fırçalan" gelecek. "Ni- ye birinci şunu seçtin de, öte- kini seçmedin" diye soracaklar ve her birinin "birincisi" ötekin- den farklı olacak. Yani birinciyi seçme işini şöy- le bir kenara koyalım. Özdemir Asaf'tan ödünç aldığımız dize- leri, "Türkiye'de bütün kurum- lar hızla kirleniyordu, birinciliği verdiler" diye değiştirip çıkalım işin içinden. Noktanok- talardan oluşmuş boşluğu ken- diniz doldurun. • • • En kirlenmişi seçmek bir ya- na, Türkiye'de kirlenmeden na- sibini almamış bir kurum bu- lunması mümkün mü? Hangi kurum kendini bir ada gibi sak- layıp, toplumsal bir çılgınlık bo- yutuna ulaşmakta olan çürü- meden, kirlenmeden kendini sakınabilir? Örneğin yargı!.. Yargı. oldum bittim bu türtar- tışmaların dışında tutulan bir- kaç kurumdan biri. Halt eden ya da edilen haltı örtmekle ken- dini yükümlü sayan politikacı- nın ağzındaki şu yıvışık cümle- yi kaç kez duyduk: - Mesele adalete intikal et- miştir ve bağımsız yargının işi- ne kanşamayız! Öyle mi gerçekten? Yargı gerçekten bağımsız mı? Örneğin DGM'lerin asker üyelerinin sicil amirleri, komu- tanlan iken o yargıçlann bağım- sızlığı, en azından doktrin dü- zeyinde tartışmalı değil midir? Bugüne dek kaç yargıcın "Üstümde baskılar var, yukan- daki güçler davayı etkilemek istiyorlar" diye yakındığtna ta- nık olduk? Dahası davanın is- tendiği gibi yürümediği anlaşıl- dığında, bir duruşmadan öteki- ne, mahkeme başkanlarının hatta kurullannın değişiverdiği- nin pek çok ömeği yok mu? Alın, hemen herkesin vicda- nını kanatan Manisa'daki iş- kenceci polisler davasını. İlk duruşmayı yürüten yargıçlar kurulundan bugüne kadar ge- çen 2 yıl 2 ay boyunca kaç yar- gıç değişti anımsıyor musu- nuz? Ve önceki gün çıkan ka- rardan sonra bu değişiklikleri "rutin görev değişiklikleri" ola- rak kavramamızı bizden kim is- teyebilir? istanbul DGM'de, uyuşturu- cu kaçakçılarını bir milyon do- lariık rüşvetlerle serbest bıra- kan yargıçlann hemen hepsi birçogumuz için "eski tanıdık". Ömeğin uyuşturucu kaçakçıla- nnı serbest bırakması için bir başka askeri yargıç, arkadaşı- na gönderdiği kartvizitine "Yar- dımcı ol. Altında kalmazlar" di- ye yazacak kadar rüşvete bu- laşmış Yargıç Albay Faik Se- cer Başaran ile bu satıriann yazarının. anısı hâlâ çok taze "sanık-yargıç" ilişkisi vardı. Ga- zeteci Aydın Engin, şimdi o soruşturmanın bağımsız yargı tarafından yürütüldüğüne mi inanacak? ••• Özdemir Asaf'ın şiirini şöyle değiştirsem, yazıyı da şöyle noktalasam çok mu yanlış ola- cak: "Bütün kurumlar hızla kirle- niyordu. Yanşa, yargı aygıtı da katıldı. Şu anda, en azından sonuncu değil." POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA İşkencenin BelgesL/ Semra Taşar bir anne... Manisalı gençlere işkence yaptıklan savıyla yar- gılanan 10 polisin aklanmasından sonra konuşu- yor: "Madem ki işkence yoktu, o zaman bizim yaşa- dığımız acılar neydi?" Türkiye'de işkencenin adı yıllardır kötü muame- le... 12 Mart 1971 sonrası Ziverbey'de işkenceden geçenler kimlerdi? ilhan Selçuk, llhami Soysal. Tümamiral Celil Gürkan Kurmay Albay Talat Turhan, Doğan Av- cıoğlu, Numan Esin, genç subaylar vb... Dün sabah gazetelerde, Manisalı gençlerin işken- ce değil, "kötü muamele gördüklerini" yargıçların söylediklerinden yapılan alıntılardan bir kez daha okuduk, Türkiye'nin "işkence insanlık suçudur" kav- ramını hiç de önemsemediğine tanık olduk... ilhan Selçuk'un 14. baskısını yapan 'Ziverbey Köşkü' kitabını bir kez daha okudum, işkenceci başlannı lanetle andım... İlhan Ağabey şöyle diyordu: "Su gerilimli ve gelgitli dönemde 1 "ınd Ordu Ko- mutanı Orgeneral Faik Türün, Istanbul'da Ziver- bey'i tam bir işkence merkezi gibi çalıştırdı. Bu ki- tapta anlattığım olay, yukarıda belirlenen zaman parçası içinde yaşandı. 79 Ekim 1972'de gözaltına alındım. Bi/>ay işkence köşkünde yaşadım. Faik Türün, kuşkusuz işkencecibaşıdır; elleri ayaklan zincirli, gözleri bağlı nice kişiye işkence yaptırmıştır; ama, oyun içinde başka oyunlann bu- lunduğu da bilinmektedir. Benim ve arkadaşlanmın gözaltına alınış nedenleri arasında Cumhurbaşka- nı Cevdet Sunay'/n kişisel duygulannın da rolü azımsanamaz. Bu gibi olaylarda kişilerin rolleri, bir ölçüde ağırlık taşıyabilir; yükselme hırsiarı, koltuk tutkulan, ideolojik yapılan, hasta ruhları ve kin duy- gularıyla insanlar birer oyuncudurlar. Ne var ki kişileri de aşan temel nedenleri daha ge- ride aramak, gerçekliğe ulaşmak için geçeriidir. Tam bir ay konuk edildiğim Ziverbey Köşkü 'nde, ben; tutukevine yollayacakları gün, sorgumu yürü- ten görevlinin söylediğisözler, yaşanan olayın anah- tarını bize verebilir: Sorgumu yapan görevli: '- Seni ş'nndi gönderiyoruz' demişti 'Ama. bil ki seni izleyeceğiz. Biz sizleri tanıdık, anladık; Ata- türk'ükendinizegöreyorumlayıpbirşeyleryapma- ya çalışmışsınız. Biliyoruz ki, sende bulunanlann an- cak yüzde 5'ini alabildik. Bundan böyle gözümüz üzerinde olacak. Bu teşkilatta 22 general ve albay bulunmaktadır: Teşkilat-ı Mahsusa gibidir. Bak gö- rürsün, bu teşkilat neler yapacak?' 12 Mart'tan 12 Eylül 'e sürüklenen Türkiye 'de ger- çeklerin kapısı bu sözlerde saklı anahtarla açılabi- lir." • • • Şimdi, işkence mi yoksa kötü muamete mi soru- suna yanıt vermek için bir belge sunuyorum: "Bir veya daha fazla kişinin, bilgi almak, itirafa zor- lamakya da herhangi bir başka nedenle kasıtlı, sis- temli veya kasıtstzca, nedensiz bir biçimde bir baş- ka kjşinin fiziksel veya mental acı duymasına yol aç- ması şeklinde, işkence tanımı ile uyumlu olarak de- ğerlendirilebileceği oybirliğiyle mütalaa olunur..." Bu raporda Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Baş- kanı Prof. Dr. Özdemir Kolusayın'ın imzası bulun- maktadır. Tarih: 9 Şubat 1996 (3544/950821- 4002)... Elazığ'da, polisin işkence sonucu 22 yaşmdaki Si- nan Demirbaş'ı öldürdüğünün kanıtıdır... Adli Tıp Kurumu'nun Sinan Demirbaş'ın cesedi üzerinde yaptığı, tıbbi ve bilimsel sonuçlardır. Ra- por, Dünya Tıp Birliği'nin bilimsel açıklama ve sap- tamaları göz önünde bulundurularak verilmiştir... Sinan Demirbaş, 7Temmuz 1995'ten20Temmuz 1995'e dek Elazığ Emniyet Müdürlügü Terörle Mü- cadele Şubesi'nde gözaltında kalmış, işkence so- nucu yaşamını yitirmiştir... Sinan Demirbaş davasının sanıkları polistir. Bu nedenle sanıklann, savcının iddianamesine göre Türk Ceza Yasası'nın 450/3 ve 463/ son maddesin- ce cezalandırılması gerekmektedir... Dava Elazığ'da sürüyor, işkenceci polisler tutuk- suzyargılanıyor... Şimdi soruyoruz: "Sinan Demirbaş işkence sonucu mu ölmüştür, yoksa kötü muamele sonucu mu?" • • • Türkiye bugün 12 Mart'ın, 12 Eylül'ün izlerini ta- şıyor, Türk-lslam sentezinin ürünleri işkence odala- nnda kendini gösteriyor... Manisa'dan Elazığ'a dek uzanan 'işkence zinci- ri'nin halkalan yargısız infazlarla, faili meçhul cina- yetlerle uzayıp gidiyor... Sinan Demirbaş. işkence sonucu öldürüldü... Sinan, yoksul bir ailenin çocuğuydu ve üniversi- teöğrencisiydi... Baba Hüseyin Demirbaş ve anne Kumru De- mirbaş çaresiz, avukatları ise ilgisizlikten yakını- yor... Milletvekilleri, demokratık kitle örgütleri, gazete- ler ve televizyonlar 'Yeşil'in memleketi Elazığ'daki "işkencede ölüm" olayıyla niçin ilgilenmiyor? E. Posta: Hikmet.Cetinkayafa raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Memuıiar direniyor Tasannm 3 maddesi daha kabul edildi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP \e RP'nin engelleme çabala- nna karşın hükümet. DYP ve BBP'nin de desteğiyle memurlann karşı çıktıkla- n "kamu görevlileri scndi- kalan yasa tasansr'nın 3 maddesi daha TBMM Ge- nel Kurulu'nda kabul edil- di. Tasarının kabul edilen maddelerine göre, çok sı- nırlı işkolunda kurulacak olan sendıkalar. kamu ça- lışanları adına yalnızca toplugörüşme yapacak. toplusözleşme ve grev hakkı ise bulunmayacak. TBMM Genel' Kuru- lu'nun dünkü birleşimin- de, sendika yasa tasansı üzerindeki görüşmelere devam edildi. CHP Koca- eli Milletvekili BekirYur- dagül. yol yakınken \ e da- ha fazla gerginliğe neden olmadan tasarının geri çe- kilerek memurlann ıstem- leri doğrultusunda yeni bir düzenleme yapılmasmı is- tedi. CHP Kocaeli Milletve- kili Yurdagül, Milli Savun- ma Bakanlığı'ntn "askeri işyerlerindeki sivil perso- nelin de askeripersonel ni- teliğinde olduğu" yönün- deki görüşüne dayanarak askeri işyerlerindeki sivil personeli sendika kapsamı dışında tutan Çalışma Ba- kanı Nami Çağan'ın "sı- nıfta kaldığını" söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle