Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 MART 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
Yaşlılar hattası
• İstanbul Haber Servisi -
İkinci baharını >aşayan
gençlerimiz. Kadıköy
Belediyesi'nin Yaşlılar
Haftası nedeniyle
düzenledıği şemekte
buluştular. Çeşitli
huzurevlerinden ve
Kadıköy'de oturan 75 yaş
üstü yaşlılardan oluşan bir
grup, anımsanmanın verdiği
mutluluğu vaşadılar. Yaşlılar
da hem yemeklerini yediler
hem de şiırlerle. şarkilarla
gönüllerince eğlendüer.
Yemeğe katılan Kadıköy
Belediye Başkanı Selami
Öztürk. Kadıköy'ün en
yaşlılarından Ahmet
Cemalettin Bayraktar'ı (97)
e\inde ziyaret etti.
'Kürtlep Arası
Diyalog Gipişlmi'
• İstanbul Haber Servisi -
Bır süre önce bır grup Kürt
aydını tarafından
oluşturulan"Künler Arasi
Diyalog Girişimi. Kürt
gruplar aras\ndaki sorunlann
şiddeti dışlayan barışçıl
yöntemlerle çözülmesıni
içeren bir metin hazırlayarak
imzaya açtı. Aralannda A.
Melik Fırat. Mahmut Alınak.
Mehmet Ali Eren. Altan Tan.
Mehmet Metiner. Mehmet
Emın Se\er gıbi farklı
çevrelerden Kürt
aydmlannın bulunduğu
Kürtler Arası Diyalog
Girişimi üyeleri.
imzaladıkları metni
açıklamak üzere dün Tank
Zafer Tunaya Kültür
Merkezi'nde basın toplantısı
düzenlediler.
Öğretmen
okulları
• İstanbul Haber Senisi -
İstanbul Milli Eğıtim
Müdürlügü ve Marmara
Üni\ersitesi Atatürk Eğıtim
Fakültesi Dekanlığı'nca.
Türkıye'de öğretmen
yetıştirmek amacıyla ilk kez
16Mart 1848'dek'urulan
'•Darülmuallimin"in 150.
kuruluş yıldönümünde. bu
okulun kuruldugu bugünkü
Çapa Anadolu Öğretmen
Lısesı'nde pazartesi günü bir
tören düzenlenecek. Milli
Eğitinı Bakanlığı'nın
yıldönümü kapsamında yurt
çapında düzenleyeceği
kutlamalar kapsamındaki
törene Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel. Milli
Egitim Bakanı Hikmet
Uuğbay. YÖK. Başkanı
Kemal Gürüz ile bazı eski
Milli Eğitım bakanlan
katılacak.
Adana'da tren
kazası: 1 ölü
• ADANA (AA) - Dün saat
05.30 sıralarında. Adana'dan
Ulukışla yönüne giden
makinıst Mustafa Polat
> önetimindeki 63559 sefer
sayılı maden yüklü tren,
Kıralanı köyü istasyonunda.
Llukışladan Adanayönüne
gelen Ahmet Canpolafın
kuliandığı 64008 sefer sayılı
yük treniyleçarpıştı.
Kazada. makinist Mustafa
Polat yaşamını yitirdi.
açıklama
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Hâkinı \ e Sa\ cı
Aday lan Eğitim Merkezi
Başkanı Haydar Malkoç.
gazetemizde hakkında çıkan
bir haber üzerine yaptığı
açıklamada. "'Ben
demokratık. laik
cumhuriyette ilk nefesimi
aldım. son nefesimi de bu
üstün değerleri vaşayarak
vereceğim" dedı. Malkoç.
gazetemizde 25 Ocak 1998
günü "Adalet
Bakanlığf ndan türbana
onay" başlığı ile yayımlanan
haber nedeniyle yaptığı
açıklamada, eğitim
merkezinde herhangi bir
siyasi kadronun yandaşı
olarak görev yapmadığını
belirterek "Kurumda
yeniden görevlendinlışimi
herhangi bir politik
> akınla^ma ile izaha
ialkışmak ve gölgelemeye
yeltenmek gerçeği
saptırmaktır" görüşünü
savundu.
ANAP, Çiller'in ABD'deki mallanyla ilgili olarak yeni kuşku ve belgeleri gündeme getirdi
Yüce Drvan içîn ittifakANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - ANAP rmllenekillerinin
DYP Genel Başkanı Tansu Çil-
ler'e Yüce Dıvan yolunu açmak
için hazırladığı soruşturma öner-
gesı, bugün TBMM BaşkanltğTrıa
verilecek. ANAP bu önergeyle
olası bir erken seçım hükümeti
için DYP ile pazarhk \apan
CHP'yi köşeye sıkıştırmayı plan-
lıyor. Çiller'le ilgili ayn bır soruş-
turma önergesi \ erme gereği duy-
mayan CHP'nın genel sekreteri
Adnan Keskin. "ANAP'ın önerge-
sine olumlu o> veririz'* dedi. Iktı-
dar ortağı DSP'nin grup başkan-
velali Ali Ihksoy da, "Büyükihti-
malleolumlu oyveririz* açıklama-
sını yaptı. ANAP aynca. Çillerçif-
tinin ABD'deki şirketi ve malvar-
lığı\la ilgili yeni kuşku ve belge-
leri de gündeme getirdi.
REFAHYOL döneminde orta-
ğı RP sayesinde Yüce Divan'a git-
mekten kurtulan Çiller'in malvar-
hğıyla ilgili olarak yeniden Mec-
lis denetim yollan gündeme getı-
rildi. ANAP milletvekilleruun Çil-
ler'in malvarlığıyla ilgili olarak
hazırladıkları soruşturma önerge-
sinin imzalan tamamlandı. CHP"
li Fîkri Sağlar'ın soruşturma öner-
gesini imzaya açmayan CHP.
ANAP'ın önergesine olumlu oy
\erecek. ANAP'hlar bu önergey-
le seçim pazarlıklarında DYP-
CHP yakınlaşmasının önünü kes-
mevi hedeflerken. CHP kurmavla-
n *ANAP ile D\T arasındaki kav-
gayabulaşmakistemiyoruz. .Arala-
nnda o\uuyorlar. Ama önergeye
destek veririz* dediler. Adnan
Keskin, "Daha gnıpta konuşma-
dık. Ama oy veririz* dedi.
Önergeye destek
DSP'lı Uıksoy. "Bizistikrarlıbir
partiyiz. tavnmızda bir değişiklik
olmaz. İddialaruı araştırüması ge-
rektiğine karar versek destek olu-
ruz" dedi. Her zaman hukuk ve si-
yaseti bırbirınden ayırdıklarını
vurgulayan Ilıksoy. "Büyük ihti-
malleolumlu oyveririz. AncaUön-
ce iddia ve sa\ unma\ ı dinkr. son-
ra karanmmveririz" dıye konuş-
tu. Anayasa gereği. soruşturma
önergelerinin en geç bir ay içinde
görüşülüp karara bağlanması ge-
rekiyor. Soruşturtna açılmasına
karar verilmesi durumunda. Mec-
lıs'tekı siyasi partilerin güçleri
oranında komisyona verecekleri
üye sayısınm üç katı olarak göste-
recekleri adayiar arasından her
parti için ayn ayrı ad çekme yön-
temiyle kurulacak 15 kişilik ko-
mısyon soruşturmayı yürütecek.
Komisyonun raporu görüşül-
dükten sonra, gerek görüldüğü
takdirde Çiller'in Yüce Divan'a
gönderilmesine karar verilebile-
cek. Yüce Divan'a sevk karannın
alınması için. üye tamsayısının
salt çoğunluğunun oyu gerekıyor.
CHP komisyonda da belirleyi-
ci olacak. Soruşturma komisyonu
kurulması durumunda FP ve DYP
ile ıktidarpartileri ANAP. DSP ve
DTP 7'şer oyla birbirini dengele-
yecek. Sonucu ise CHP'li bir üye-
nin oyu belirleyecek.
ANAP'm soruşturma önergesi
vereceğinin açıklanmasının ardın-
dan gelen yeni bilgi. belge ve ih-
barlarla yeniden yazılmak zorun-
da kalınan önergede öncelikle Çil-
ler ailesinin Bolu'da 3 yeni villa
yaptınp içini döşettigi, ABD'deki
otellerine de ek bina adı altında bir
yenisini eklediği, bunun da yakla-
şık olarak 2.5 milyon dolara denk
düştüğü belirtilerek bu harcama-
lann kaynağının belli olmadığı id-
diasına yer verildi.
Yargı RP'lilerin izinde
Ceylan, DGM
Savcısı'na
ifade verdi
ANKARA / SI\AS (Cumhuriyet) -
Halkı din farkı gözeterek bölücülüğe
kışkırttığı gerekçesiyle hakkında
soruşturma yürütülen. kapatılan
RP'nin eski Ankara Milletvekili
Hasan Hüsevin Ceylan. Ankara DGM
Savcılığı'na ifade verdi. Sıvas
Cumhuriyet Başsavcıhğı da Rize eski
MilleUekili Şevki Yılmaz hakkında.
burada yaptığı konuşmadan dolayı
gıyabi tutuklama karan çıkardı.
Ceylan soruşturmav ı yürüten Ankara
DGM Savcısı Talat Şalk'ın istemi
üzerine dün evinden Terörle
Mücadele Şubesi ekiplerince alınarak
saat 12.00 sıralannda Ankara
DGM'ye götürüldü. Ceylan. önce
Ayasofya'yı konu alan kitabı
nedeniyle hazırlanan fezleke
dolayısıyla soruşturmayı yürüten
Savcı Nuh Mete Yüksel'e ifade verdi.
Ceylan, daha sonra 1993 yılında
yapılan yerel seçımlerden önce 14
Mart 1993'te Kınkkale'de yaptığı
konuşmaya ilişkin soruşturmayı
yürüten Savcı Şalk'ın karşısına
çıkanldı. 1 saat süren ifade işleminin
ardından DGM'den aynlan Ceylan,
gazeteeiJerin •sorakrı üzerine;' -
"Adalete ve hukukun üstünlüğüne
güveniyonım'* dedi. Sıvas
Cumhuriyet Başsavcıhğı. Rize eski
Milletvekili Sevki Yılmaz hakkında.
ilde yaptığı konuşmadan dolayı
gıyabi tutuklama karan çıkarttı.
Savcılık iki ayn dosyayı dava
açılması için Ağır Ceza ve Asliye
Ceza mahkemelerine gönderdi.
Iddianamede. Yılmaz'ın
"Cumhuriyetü Büyük Millet Meclisi
hiikümetini. bakanlan, de\leti. askeri
ve emniyet muhafaza kuvvetlerini
alenen tahkir ve tezyif ettiğj"
gerekçesiyle TCK'nin 159 1-2
maddeleri uyannca. 1 yıldan 6 yıla
kadar hapisle cezalandınlması
istendi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART isci Partisi
Perinçek'ten
solda güç
birliği çağrısı
İstanbul Haber Servisi - Işçi Partisi
(İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek.
erken seçim tartışmalannın tabloyu
değiştirmeyeceğini, bunun ara rejimi
gündeme getirebilecek bir "g^flet"
olduğunu söyledi. CHP. DSP ve iP'nin
"Cumhuriyet de\rimleri" üzerinde
uzlaşarak seçimlerde ittifak yapması
gerektiğinı belirten Perinçek. "Sağ
partilerk koalisyon kurmayı,
ilkelerinin içine sığdıran CHP ve DSP,
İP ile biriikte solda güç birliği
oluşturarak Altı Ok temelinde bir
hükümet kurmalıdır" dedi.
İP Genel Başkanı Perinçek.
partisinin 11 Başkanlığı'nda
yaptığı basın toplantısında, erken
seçimin Cumhuriyet de\Tİmi
düşmanı Tansu ÇiUer ve yasaklı
Necmettin Erbakan cephesinin
politikası olduğunu öne sürdü. Erken
seçimin bugünkü tabloyu
değiştirmeyeceğini belirten tşçi Partisi
Genel Başkanı Perinçek şöyle devam
etti:
u
İşlemekte olan rejim, cumhuriyet
devrimi üzerinde uzlaşma üzerine
kurulmanııştır. Bugünkü rejim, 50
yıldır uygulanan 'Küçük Amerika'
projesinin ürünüdUr. Cumhtjriyet
devrimini yıkmak isteyen giiçler, esas
vuruşu orduya yöneltiyorlar. Çiller,
Fethullah Gülen, Erbakan, Muhsin
Yazıcıoğlu ittifakı, 28 Şubat
karariannın uygulanmasında tsrar
eden orduya karşı, bir cephe
oluşturmak çabasına girmişkrdir.
Üstelik bu politika "demokrasi'
ambalajıyla yapılmaktadır."
Ara rejim tartışmalannın gündemden
çıkanlması ve "Çiller-Erbakan-
Fethullah Hoca ittifakı"nın
tertiplerinin geçersiz kılınması için
solda güç birliğinin şart olduğunu dile
getiren Perinçek. CHP ve DSP'ye
"Solda güç birliği'' çağnsında
bulundu.
YÖK, kılık kıyafet genelgesinin ödünsüz uygulanması için rektörleri uyaracak
Türban karan uygulanacakANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Yük-
sek Öğretim Kurulu (YÖK.) Genel Kuru-
lu. bugünkü Rektörler Komitesi öncesin-
de yaptığı toplantıda. kılık kıyafet yönet-
melıği. Anayasa Mahkemesi ve Danıştay
karariannın uygulanması için tüm rektör-
lerin uyanlmasını kararlaştırdı. Komiteye.
Milli Güvenlik Kumlu'ndan 3 uzman da
katılacak. YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal
Gürüz. "Türban konusunda ayncabir ka-
rara gerek yok. Anayasa Mahkemesi ka-
rariarı ortada" dedi.
YÖK Genel Kurulu dün toplandı. Top-
lantıda tüm üyelere türban konusunda
mevcut yönetmelik. yasa ve me\ zuatlann
toplandığı bir rapor dağıtıldı. Rektörlere
de dağtılacak raporda. kılık kıyafet yö-
netmeliğinin ödünsüz olarak tüm üniver-
sitelerde uygulanması istendi. Raporun
sonuç ve değerlendirme bölümünde. tür-
banla ilgili kılık kıyafet yönetmeliği, Ana-
yasa Mahkemesi. Danıştay. Öğrenci Di-
siplin Yönetmeliği ve Milli Eğitim Ba-
kanlığı genelgesi anımsatılarak gereğinin
yapılması talep edildi.
YÖK Genel Kurulu. Çanakkale Onse-
kiz Mart Üniversitesi Biga lktisadi ve Ida-
ri Bilımler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ha-
run Erdoğan hakkında "Atarürk posteri-
niindirdiği" iddiasıyla açılan soruşrurma-
nın da genişletilmesine karar verildi.
Prof. Dr. Gürüz. gazetecilerin sorulan
üzerine yaptığı açıklamada. "Herkes Ana-
yasa Mahkemesi karariannı beğensin ya
da beğenmesin uygulamak /oruııdadır"
dedi. "Kılık kıyafetle ilgili konu, ana bact-
mızin başörtüsüyle ilgili değildir" diyen
Gürüz. kimsenin diğerinden daha fazla
maddi ya da manev i değerlere sahip oldu-
ğunu iddia edemeyeceğini söyledi.
Rektörler Komitesi'ne MGK'den 3 as-
keri yetkilinin de katılacağını belirten Gü-
rüz, yükseköğretimle ilgili konularda bil-
gi venleceğini söyledi. Türkiye Bilimler
Akademisi de (TÜBA) dini dogmalara
bağlı olmayan. akılcı ve eleştirel yakla-
şimlı eğitime karşı başkaldınların laik
devleti tehdit eden boyutlara ulaştığı uya-
nsında bulundu.
TÜBA'dan yapılan yazılı açıklama şöy-
le: "Evrensduygarlığıyakalamakta,dine
ve dogmalara bağımlı olmayan, akılcı ve
eleştirel yaklaşımı özümsetecek bir eğiti-
min önemi. özellikle bilgi çağmın eşiğinde-
ki bir dünya bağlamında kuşku götür-
meyecek kadar açıktır. Böyle bir egitim
biçünini toplumumuza uygun görmeyen
güç odaklan bulunduğunu üzüntüv le göz-
lemlemekteyiz. Bu odaklar. son zamanlar-
da giy im seçimi gibi özel alanlarda meşru
olan özgüriük istemlerini, kamu alanında
düzeni değiştirmeyi amaçlama görüntüsü
\«ren biçimde davatmacı olarak kullan-
maktadır."
JffiIRMIKI AYDIN ENGİN
Şu iki yalın dize Özdemir
Asaf tan dilimize armağandır:
Bütün renkler aynı hızla kir-
leniyordu I Birinciliği beyaza
verdiler.
Gelin şu şiir(cik)in içeriğini
Türkiye'ye taşıyalım.
Bütün kurumlar hızla kirleni-
yor bu ülkede. Bu malum. He-
pimiz için sıradan bir yaşam
gerçeği.
Kirlenmeden nasibini alma-
mış bir kurum görsek (ah, bir
görsek!) çocuklar gibi sevine-
ceğiz. Kirlenmemiş kurum ara-
yanlanmız eli boş dönüyor. Tar-
tışılacak yanı kalmadı bunun.
Bu da malum.
Ama belki sonjyu Özdemir
Asaf'ın dizelerinden çıkanp tar-
tışabiliriz:
- Birinci kim?
Parlamento mu, polis mi,
ekonomi yönetimi mi, medya
mı, özel tim mi. koruculuk sis-
temi mi, trafik düzeni mi, yargı
mı, adli infaz düzeni mi, vergi
sistemi mi? (Biliyorum unuttuk-
Bir Tabuyu Tartışmak...
larım var; biliyorsunuz elimin
titredikleri var. Artık onları da
listeye siz ekleyiverin e mi...)
Evet! Birinci kim?
• • •
Birinciyi kendim seçecek fi-
lan değilim.
Bu zaten netameli bir yazı.
Üstelik, tutup kendimce bir "bi-
rinci" seçsem, adım gibi biliyo-
rum, okuyucudan faks ya da
telefon "fırçalan" gelecek. "Ni-
ye birinci şunu seçtin de, öte-
kini seçmedin" diye soracaklar
ve her birinin "birincisi" ötekin-
den farklı olacak.
Yani birinciyi seçme işini şöy-
le bir kenara koyalım. Özdemir
Asaf'tan ödünç aldığımız dize-
leri, "Türkiye'de bütün kurum-
lar hızla kirleniyordu, birinciliği
verdiler" diye değiştirip
çıkalım işin içinden. Noktanok-
talardan oluşmuş boşluğu ken-
diniz doldurun.
• • •
En kirlenmişi seçmek bir ya-
na, Türkiye'de kirlenmeden na-
sibini almamış bir kurum bu-
lunması mümkün mü? Hangi
kurum kendini bir ada gibi sak-
layıp, toplumsal bir çılgınlık bo-
yutuna ulaşmakta olan çürü-
meden, kirlenmeden kendini
sakınabilir?
Örneğin yargı!..
Yargı. oldum bittim bu türtar-
tışmaların dışında tutulan bir-
kaç kurumdan biri. Halt eden
ya da edilen haltı örtmekle ken-
dini yükümlü sayan politikacı-
nın ağzındaki şu yıvışık cümle-
yi kaç kez duyduk:
- Mesele adalete intikal et-
miştir ve bağımsız yargının işi-
ne kanşamayız!
Öyle mi gerçekten?
Yargı gerçekten bağımsız
mı? Örneğin DGM'lerin asker
üyelerinin sicil amirleri, komu-
tanlan iken o yargıçlann bağım-
sızlığı, en azından doktrin dü-
zeyinde tartışmalı değil midir?
Bugüne dek kaç yargıcın
"Üstümde baskılar var, yukan-
daki güçler davayı etkilemek
istiyorlar" diye yakındığtna ta-
nık olduk? Dahası davanın is-
tendiği gibi yürümediği anlaşıl-
dığında, bir duruşmadan öteki-
ne, mahkeme başkanlarının
hatta kurullannın değişiverdiği-
nin pek çok ömeği yok mu?
Alın, hemen herkesin vicda-
nını kanatan Manisa'daki iş-
kenceci polisler davasını. İlk
duruşmayı yürüten yargıçlar
kurulundan bugüne kadar ge-
çen 2 yıl 2 ay boyunca kaç yar-
gıç değişti anımsıyor musu-
nuz? Ve önceki gün çıkan ka-
rardan sonra bu değişiklikleri
"rutin görev değişiklikleri" ola-
rak kavramamızı bizden kim is-
teyebilir?
istanbul DGM'de, uyuşturu-
cu kaçakçılarını bir milyon do-
lariık rüşvetlerle serbest bıra-
kan yargıçlann hemen hepsi
birçogumuz için "eski tanıdık".
Ömeğin uyuşturucu kaçakçıla-
nnı serbest bırakması için bir
başka askeri yargıç, arkadaşı-
na gönderdiği kartvizitine "Yar-
dımcı ol. Altında kalmazlar" di-
ye yazacak kadar rüşvete bu-
laşmış Yargıç Albay Faik Se-
cer Başaran ile bu satıriann
yazarının. anısı hâlâ çok taze
"sanık-yargıç" ilişkisi vardı. Ga-
zeteci Aydın Engin, şimdi o
soruşturmanın bağımsız yargı
tarafından yürütüldüğüne mi
inanacak?
•••
Özdemir Asaf'ın şiirini şöyle
değiştirsem, yazıyı da şöyle
noktalasam çok mu yanlış ola-
cak:
"Bütün kurumlar hızla kirle-
niyordu. Yanşa, yargı aygıtı da
katıldı. Şu anda, en azından
sonuncu değil."
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
İşkencenin BelgesL/
Semra Taşar bir anne...
Manisalı gençlere işkence yaptıklan savıyla yar-
gılanan 10 polisin aklanmasından sonra konuşu-
yor:
"Madem ki işkence yoktu, o zaman bizim yaşa-
dığımız acılar neydi?"
Türkiye'de işkencenin adı yıllardır kötü muame-
le...
12 Mart 1971 sonrası Ziverbey'de işkenceden
geçenler kimlerdi?
ilhan Selçuk, llhami Soysal. Tümamiral Celil
Gürkan Kurmay Albay Talat Turhan, Doğan Av-
cıoğlu, Numan Esin, genç subaylar vb...
Dün sabah gazetelerde, Manisalı gençlerin işken-
ce değil, "kötü muamele gördüklerini" yargıçların
söylediklerinden yapılan alıntılardan bir kez daha
okuduk, Türkiye'nin "işkence insanlık suçudur" kav-
ramını hiç de önemsemediğine tanık olduk...
ilhan Selçuk'un 14. baskısını yapan 'Ziverbey
Köşkü' kitabını bir kez daha okudum, işkenceci
başlannı lanetle andım...
İlhan Ağabey şöyle diyordu:
"Su gerilimli ve gelgitli dönemde 1 "ınd Ordu Ko-
mutanı Orgeneral Faik Türün, Istanbul'da Ziver-
bey'i tam bir işkence merkezi gibi çalıştırdı. Bu ki-
tapta anlattığım olay, yukarıda belirlenen zaman
parçası içinde yaşandı.
79 Ekim 1972'de gözaltına alındım.
Bi/>ay işkence köşkünde yaşadım.
Faik Türün, kuşkusuz işkencecibaşıdır; elleri
ayaklan zincirli, gözleri bağlı nice kişiye işkence
yaptırmıştır; ama, oyun içinde başka oyunlann bu-
lunduğu da bilinmektedir. Benim ve arkadaşlanmın
gözaltına alınış nedenleri arasında Cumhurbaşka-
nı Cevdet Sunay'/n kişisel duygulannın da rolü
azımsanamaz. Bu gibi olaylarda kişilerin rolleri, bir
ölçüde ağırlık taşıyabilir; yükselme hırsiarı, koltuk
tutkulan, ideolojik yapılan, hasta ruhları ve kin duy-
gularıyla insanlar birer oyuncudurlar.
Ne var ki kişileri de aşan temel nedenleri daha ge-
ride aramak, gerçekliğe ulaşmak için geçeriidir.
Tam bir ay konuk edildiğim Ziverbey Köşkü 'nde,
ben; tutukevine yollayacakları gün, sorgumu yürü-
ten görevlinin söylediğisözler, yaşanan olayın anah-
tarını bize verebilir:
Sorgumu yapan görevli:
'- Seni ş'nndi gönderiyoruz' demişti 'Ama. bil ki
seni izleyeceğiz. Biz sizleri tanıdık, anladık; Ata-
türk'ükendinizegöreyorumlayıpbirşeyleryapma-
ya çalışmışsınız. Biliyoruz ki, sende bulunanlann an-
cak yüzde 5'ini alabildik. Bundan böyle gözümüz
üzerinde olacak. Bu teşkilatta 22 general ve albay
bulunmaktadır: Teşkilat-ı Mahsusa gibidir. Bak gö-
rürsün, bu teşkilat neler yapacak?'
12 Mart'tan 12 Eylül 'e sürüklenen Türkiye 'de ger-
çeklerin kapısı bu sözlerde saklı anahtarla açılabi-
lir."
• • •
Şimdi, işkence mi yoksa kötü muamete mi soru-
suna yanıt vermek için bir belge sunuyorum:
"Bir veya daha fazla kişinin, bilgi almak, itirafa zor-
lamakya da herhangi bir başka nedenle kasıtlı, sis-
temli veya kasıtstzca, nedensiz bir biçimde bir baş-
ka kjşinin fiziksel veya mental acı duymasına yol aç-
ması şeklinde, işkence tanımı ile uyumlu olarak de-
ğerlendirilebileceği oybirliğiyle mütalaa olunur..."
Bu raporda Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Baş-
kanı Prof. Dr. Özdemir Kolusayın'ın imzası bulun-
maktadır. Tarih: 9 Şubat 1996 (3544/950821-
4002)...
Elazığ'da, polisin işkence sonucu 22 yaşmdaki Si-
nan Demirbaş'ı öldürdüğünün kanıtıdır...
Adli Tıp Kurumu'nun Sinan Demirbaş'ın cesedi
üzerinde yaptığı, tıbbi ve bilimsel sonuçlardır. Ra-
por, Dünya Tıp Birliği'nin bilimsel açıklama ve sap-
tamaları göz önünde bulundurularak verilmiştir...
Sinan Demirbaş, 7Temmuz 1995'ten20Temmuz
1995'e dek Elazığ Emniyet Müdürlügü Terörle Mü-
cadele Şubesi'nde gözaltında kalmış, işkence so-
nucu yaşamını yitirmiştir...
Sinan Demirbaş davasının sanıkları polistir. Bu
nedenle sanıklann, savcının iddianamesine göre
Türk Ceza Yasası'nın 450/3 ve 463/ son maddesin-
ce cezalandırılması gerekmektedir...
Dava Elazığ'da sürüyor, işkenceci polisler tutuk-
suzyargılanıyor...
Şimdi soruyoruz:
"Sinan Demirbaş işkence sonucu mu ölmüştür,
yoksa kötü muamele sonucu mu?"
• • •
Türkiye bugün 12 Mart'ın, 12 Eylül'ün izlerini ta-
şıyor, Türk-lslam sentezinin ürünleri işkence odala-
nnda kendini gösteriyor...
Manisa'dan Elazığ'a dek uzanan 'işkence zinci-
ri'nin halkalan yargısız infazlarla, faili meçhul cina-
yetlerle uzayıp gidiyor...
Sinan Demirbaş. işkence sonucu öldürüldü...
Sinan, yoksul bir ailenin çocuğuydu ve üniversi-
teöğrencisiydi...
Baba Hüseyin Demirbaş ve anne Kumru De-
mirbaş çaresiz, avukatları ise ilgisizlikten yakını-
yor...
Milletvekilleri, demokratık kitle örgütleri, gazete-
ler ve televizyonlar 'Yeşil'in memleketi Elazığ'daki
"işkencede ölüm" olayıyla niçin ilgilenmiyor?
E. Posta: Hikmet.Cetinkayafa raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Memuıiar direniyor
Tasannm 3 maddesi
daha kabul edildi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - CHP \e
RP'nin engelleme çabala-
nna karşın hükümet. DYP
ve BBP'nin de desteğiyle
memurlann karşı çıktıkla-
n "kamu görevlileri scndi-
kalan yasa tasansr'nın 3
maddesi daha TBMM Ge-
nel Kurulu'nda kabul edil-
di.
Tasarının kabul edilen
maddelerine göre, çok sı-
nırlı işkolunda kurulacak
olan sendıkalar. kamu ça-
lışanları adına yalnızca
toplugörüşme yapacak.
toplusözleşme ve grev
hakkı ise bulunmayacak.
TBMM Genel' Kuru-
lu'nun dünkü birleşimin-
de, sendika yasa tasansı
üzerindeki görüşmelere
devam edildi. CHP Koca-
eli Milletvekili BekirYur-
dagül. yol yakınken \ e da-
ha fazla gerginliğe neden
olmadan tasarının geri çe-
kilerek memurlann ıstem-
leri doğrultusunda yeni bir
düzenleme yapılmasmı is-
tedi.
CHP Kocaeli Milletve-
kili Yurdagül, Milli Savun-
ma Bakanlığı'ntn "askeri
işyerlerindeki sivil perso-
nelin de askeripersonel ni-
teliğinde olduğu" yönün-
deki görüşüne dayanarak
askeri işyerlerindeki sivil
personeli sendika kapsamı
dışında tutan Çalışma Ba-
kanı Nami Çağan'ın "sı-
nıfta kaldığını" söyledi.