10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13MART1998CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 John Grisham uyarlamalarmın en başanlısı sayılacak nitelikteki son Coppola filmi: 'Yağmurcu' Çağdaş bir İnıkıık şövalyesf masalıSon yıllarda Hollyuood'un. romanlartna gösterdiğı rağbetle epeyce ihya ettiği, ünlü best-sel- ler yazan John Grisham"ın ese- rinden yönetmen Francis Ford Coppola elıyle sinemaya uyar- lanmış 'The Rainmaker-Yağ- murcu', okuldan yeni mezun ol- muş, ağzı süt kokan, to> ama sa- pına kadar idealist, gencecik bir avukatın. Memphis - Tennesseeh Rudy Baylor'un (Matt Damon) öyküsünü aktanyor. Bir an önce kendini kabul ettinp hizmet ve- receği hukuk firmasına. adeta gökten 'yağmur gibi para yağdı- rarak' hep kazandıracağı ıddı- asında ve amacındakı. çalışma azmı ve şevkıyle dopdolu bu genç avukat, önce karanlık ilış- kilere sahıp deneyımlı, namlı bir başka kurt avukatın (Mickey Ro- urke) yanında işe gıriyor. Büyük bir davanın içinde Artık okulda hukuka ılışkin bütün öğrendiklenni. her türlü haksızlığın. yolsuzlugun. adalet- sizliğin. rüşv etın, şantajın hüküm sürdüğü. kitabına uyduranın hu- kuku guguka çevirdiği. günü- müzdeki gerçek dünyada hayata geçirmeye hazır \e nazırdır. ide- alist. genç hukuk şövalyesi. As- lında teorinin pratige pek uyma- dığını sezecek. gitgide kanun profesyonelleriyle cebelleşerek, yasal entrikaların sarmahna do- lanacak, günümüzdeki (ABD'de- ki) genel ahlaki çöküntünün ina- nılmaz boyutlannı fark edecek ve kendisini bir anda büyük bir da- vanın içinde bulacaktır genç Rudy... Bu dava, 'Great Benefit' deni- len sıgorta şirketinın hastane-ba- kım gıderlerini ödemekten ka- çınması nedeniyle kan kanserin- den ölmek üzere olan genç oğlu- SUNGU ÇAPAN Yağmurcu The Rainmaker / Yönetmen, senaryo: Francis Ford Coppola, John Grisham'ın romanından / Kamera: John Toll / Müzik: Elmer Bernstein / Oyuncular: Matt Damon, Jon Voight, Danny DeVito, Claire Danes, Mary Kay Place, Mickey Rourke, Danny Glover, Virginia Madsen, Teresa Wright, Roy Scheider, DeanStockwell/1998 ABD (UIP) nu sonunda yitiren. Memphıslı vaşlıbirannenin(Mar> Kay Pla- ce) \e kafayı yemış. gazı bir ba- banın davasidır. Yaşından bek- lenmeyecek bir sorumluluğu üst- lenen. saf. çıçeğı burnunda avu- kat Rudy. \annı voğunu ortaya koyarak, 40 >ıllık, mahkeme cambazı. diplomalı avukatlara taş çıkartan. alaylı. yerden bitme da\a vekılınin de v ardımlarıyla sigorta şirketını alt edeeektır enınde sonunda. Evyamcı. eski yargıcın (Dean Stoekwell) kalp- ten ölü\ ermesıyle göre\ e atanan yenı. dürust bir vargıeın (Danny Glover) baktığı. Davut'la Gol- yat'ın savaşımını andıran bu i- nişli çıkışlı mahkeme sürecini eksen alan 'Yağmurcu', burnun- dan kıl aldırmaz. kıbırli sigorta avukatlannm hıç ummadıklan yenılgileriyle eşekten düşmüşe benzedikleri. seyirciyi mest eden ve beklenen bir mutlu sona bağ- lanıyor. Insani duygular yayıyor Yoksul kesımin sırtından sis- temli olarak para kazanan. ama söz \erdiğı gibi. Polıçeleri öde- mektense iç etmeyi alışkanlık ha- line getiren devasa bir sigorta şir- keti) le ilk davasını üstlenmış, ta- ze, acemi bir avukatın kapıştığı 'Yağmurcu'. iki saati aşkın bir süre boyunca azalmayan bir ıl- giyle izleniyor, genelde son dö- nemde Hollyvvood'un yine üretı- mini arttırdığı. iddialı ama sıkı- cı. iç bayıcı mahkeme filmlerinın tersine. Yönetmen Coppola'nın da behrmğı gibi fihnin ana te- niası, "bütün senetlerin aslında yoksul kesimlerin sırtından sağ- İandığı." John Grisham'ın ro- manlarından şimdiye dek be>az perdeye aktanlan 'Şirkef, 'Peli- kan Dosyası', 'Müşteri" \ b. gıbı filmlerden pek hazzetmesek de bu kez bir Francis Ford Coppola filmidir dive gıdıp seyrettığımız 'Yağmurcu'dan memnun kaldık sonuçta. çıkışta acayip bir mart yagmuruna yakalandıysak da. Filmde. deneyimli Leo Drum- mond (Jon Voight) gibi eski ku- lağı kesiklerden, kurt birhukuk- çunun başını çektiği. hinoğluhin. pışkın. uv anık geçinen bir av ukat ekıbı tarafından sav unulan, •Gre- at Benefit' adlı son derece güçlu bir sıgorta şirketine karşı büyük bir hukuk mücadelesine gınsen genç Rudy'nin savaşına bir ro- mantik bovut katmayı da unut- mamış Coppola usta: kocasından beyzbol sopasıyla şiddetli dayak- lar viven. güzel bir genç kadını (Claire Danes) da tov ama karar- h kahramanımızın sev diğı kadın olarak öyküye katarak. Kaçınıl- maz bıçımde, Rudy ile Kelly ara- sındakı romantik aşk hikâyesi- nin de bıraz yama gibi eklendiği \e koca dayağı>la katmerleşen aıle içi şiddete de kapı açıldığı film. av ukatlık mesleği> le sigor- tacıhk ışı arasında gide gele, şır- ketleşmış büyük kuruluşlann ge- nelde yoksul kesim üstündeki baskı ve sömürülerini ışleven bir toplumsal öyküyü karşımıza ge- tıriyor. Avukatlık mesleğınden çok. ihtiyaç duyulduğunda ışleri hep yokuşa süren sigorta sektörüne eleştiri oklarını savuran bu ma- salsi filmın, zengın oyuncu kad- rosu \e oyunculuğu da görmez- den gelınir gıbı degıl. Son Berlın festıvalındeAmerıkansıneması- nı başanyla temsil eden 'Yağ- murcu'da. temiz yüzlü. dürüst. samimi ıfadelı. Oscaradayı yeni aktör Matt Damo.ı'la koca dav a- gından mustarip. güzel Claire Danes hoş bir çıft oluştunırken. kısa rollerde boy gösteren Mıc- key Rourke. Virginia Madsen, Roy Scheider, Dean Stockvvefl gi- bi eski ağır toplar da epeyce göz dolduruyorlar. Ama filmde asıl malı götüren. genç a\ ukatımızın en büyük yar- dımcısı. çekirdekten yetişme. alaylı. hukuk diplomasiz ama cin gıbı dava vekıli Deck Shifflet ro- lündekı harika bücür Danny De- Vitooluyor. Baştan sonasıcakve ınsani duygularyayarak izlenen, Francis Ford Coppola yapımı. usta ışı bu mahkeme filminden. Amerika'da pişer. bize de düşer beklentisiyle. "dansı inşallah bi- zim adalet sisternimize!" diyerek çıktık. Uçkurugevşekbaşkan nasılkurtanlır?Konusu bakımından. son aylarda dünya gün- deminde baş sıra> a otu- ran güncel bir olaydan esınienen ve bir seks skandalı nedeniyle çok sıkmtılı günler geçiren ABD Başkanı'nın başı- nı dertten kurtarabıl- mek için Irak'a savaş açma gırışımine daya- nan malum Uçkurgate olayıyla nerdeyse bıre- bir örtüşen "Wag the Dog-Başkanın Adam- lan" filmi bugün göste- rime giriyor. Başarılı kameramanlığmın ardından 1980"lerın sonunda yönetmenliğe geçerek "Yağmur Adam"la çıkış yapan. 1990"lı yıllarda "Bugs>", "Güna>dın Vi- etnam", "AddamsAüesi", "Avalon'*. "O> uncak- lar". "Get Shorty-Tut Şu Bücürü~. "Sİeepers" ve en son "Siyah Gi>en Adamlar'" gıbı türden türe atlayan filmlerinı seyrettığımız. günümüz- de Hollywood"un en ıyı koku alan. elı çabuk. uyanık senarıst. yapımcı ve yönetmenlerınden birı olan Barry Le\inson'ın ımzasını tasıvor "Başkanın Adamlan" Levinson'ın Dustin Hoffman'la Robert De Niro gibi. Amerikan sinemasının birkaç mıKon dolar okka çeken ıkı ağır topunu bir araya getır- digı "Başkanın Adamlan". "Köpek mi ku>TU- ğunu sallar. kuynık mu köpegi?" ya da "\umuı - ta mı tavuktan çıkar, tavuk mu >umurtadan?" benzerı. "Sanat mı ha\ atı taklit eder. ha>at mı sa- nad" sorusunu akla getırecek. keyıfle tüketılen. senaryosu aylar öncesinden (!) yazıhp hınzırca kotanlmış, son derece esprilı \e eğlencelı bir polıtık komedı. Larry Beinhart'ın "American Hero" adlı kıtabından ve güncel olaylardan yo- laçıkan Hillan Henkin'le Da\idMamet'ın yaz- dıgı senaryodan çekilen "Başkanın Adamlan". politıka. "sho« business-gösteri sektörü" \e med>a dünyasıyla fena halde dalgasinı geçı\or Seçımlere az bir sure kala. Beyaz Sara\ dakı oval ofiste. başkanın veniden seçılmesını tehlı- Başkanın Adamlan Levinson / Senaryo: Hillary Henkin, David Mamet / Kamera: Robert Richardson / Müzik: Mark Knopfler / Oyuncular: Dustin Hoffman, Robert De Niro, Anne Heche, Woody Harrelson, Denis Leary, VVillie Nelson, Kirsten Dunst, VVilliam H. Macy, Craig T. Nelson, Andrea Martin /1998 ABD (Umut Sanat) -t> •* keye sokacak ve başka- nı. seçmenin gözünde "uygunsuz" kılacak cınsten bir seks skan- dalının patlak verme- sinden hemen sonra, kolları sıvayıp ABD'nin 1 numaralı adamını kurtarmaya çalışan. başkanın yakın çevresiyle danışmanla- rının çabaları üstüne gelişiyor "VVag the Dog" ve pınl pırıl renk- li Hollywood âlemıyle. inişli çıkışlı politıka dünyası arasında para- lellıklcr kurarak seyırcıyı avucuna ahverıyor baştan sona. K.üçük bir kızı oval ofisinde tacız etmekle her- kesın dılıne düşen. ancak bütün film boyunca su- ratını hıç göremedığımız ABD başkanının. baş kahramanı olduğu seks skandalını örtbas edip medyanın gündeminden çıkarak kamuoyunun dıkkatını başka bir konuya odaklama misyonu- nu üstlenmış danışman Conrad Brean (Robert De Niroı \akıt kaybetmeksizın de\reye gırer. Başkanın VYashıngton"dakı bir çeşit ruh dokto- ru \ e cankurtaranı olan. başkanın adını lekele- \ecck her cınsten her türlü sorunu çözme usta- sı. basın \e halkla ilışkıler uzmanı Conrad Bre- an. ayrıca medyayı yönlendirme konusunda da çok\etenekhdir. Medyanın ilgısini derhal başkandan uzaklaş- tınp başka bir hıkâyeye yöneltmenin gereklili- ğıııın farkındakı Brean. ünlü Hollywood ya- pımcısı Stanley Motts'un (Oscar adayı Dustin Hoftman. kariyerınin en oturaklı. lezzetli. tadı tuzıı \erinde oyunlarından birinı çıkarıyor) ka- pısını çalar. Derken kafa kafaya veren danış- manla, \apımcı ve başkan yardımcısı hatun (Anne Heche) üçlüsü. ABD'nin Arnavutluk'a savaş ılan edeceği, Hollyvvood filmlerinden farksiz senaryolar üretip tüm dünyayı meşgul edecek bırtakım düzmece olaylar-savaşlar tez- gâhlamak üzere CNN'i bıle kıskandıracak bir knzekibi kuracaktır... Bundan sonrasında, uçkuru gevşek ABD başkanının nasıl kurtanldıgını görüp seyreyliyo- ruz filmde: gırgır. matrak. eg- lenceli sahnelerle. zengin diya- loglar eşliginde. Ne de olsa "gösteri devam ermelidir!" Son dönemde HolK'vvood ya- pımlanna malzeme olan ABD Başkanfna ılişkin sık sık üreti- len başkanlı filmler kervanına dahıl edecegımız "Wag the Dog-Başkanın Adamlan", Da- \ id Mamet'ın keskin kaleminin ürünü, saglam senaryosundan gücünü alan. ıvi oynanmış. kı- % amını tutturmuş. coşkun- taş- kın sahnelerle bezelı, etkileyı- ci. esaslı bir taşlama niteliğin- deki, keyifli bir eğlencelık. Ki- misineabartılıgelebılecekama kımi gerçeklere de dokundu- ran. akıcı, işlek. sıkı bir "hiciv" sonuçta. MüzikleT de "gitann sultanı" Mark Knopfler'den. Günümüzde yalan haber üretme \ e > ayma konusunda da ibret verici bir komedi nıtehgi taşıyan "Başkanın Adamlan". haftanın övgüye ve seyre değer filmlerinden biri kuşkusuz. Costner, ikinciyönetmenlik denemesinden sınıfta çakmış bu kez Bak postacı geKyor selam veriyor... Günümüzden 15 yıl sonrası. 21. yüzyılın ABDsi. bü>ük bir (nük- leer) savaş sonucunda darmada- ğın olmuş, harabeye dönüşmüş. her türlü iletişim kopmuş. karga- şaya. karmaşaya garkolmuş. kıya- met sonrası bir ülke görünümün- de. Yıl 2013 'se de, birbirinden tec- rit edılmiş, döküntü kent ve kasa- balarda. küçük topluluklar halin- de. 19. yüzyılın yoksul koşullann- da yaşıyor, hayatta kalma mücade- lesindeki insanlar. Süregelen yö- netim boşluğunda. gücü eline ge- çirmış. zorba. gaddar. sapık bir ge- neral müsveddesinin (VVill Patton) emnnde- ki bir çapulcular ordu- sunun teröründen yıl- mış halde. ezgin ve bezcin bir şekilde halk. Gelecektekı feodal çağda geçen filmde. bıraz yiyecek ıçecek karşıligında Shakes- peare oyunlanndan bölük pörçük sahneler sergileyerek oradan oraya. katıny- la dolanan. üstü başı dökülen, ınançsız, amaçsız. gönülsüz bir gezgin kovboy (Kevin Costner). St. Rose denen bir yere gıtmeye ugraşırken generalin ordusunda. askere alınıyor zorla. Ama fırsatı- nı bulup ordudan tüv üyor v e fırtı- na gibi yağmurdan kaçarken rast- geldigi bir posta arabası kalıntı- sındaki. ölmüş kalmiş çürümüş bir postacının kimliğine ve gıvsileri- ne bürünüvor. Sahtekâr gezgin postacımız. da- gıttığı mekruplarla gıderek umu- dun simgesıne dönüşüyor. Kork- muş. vılgın ınsanlardaki dayanış- ma duygusunu ateşlev ip genç pos- tacılardan oluşan bir dıreniş hare- ketini başlatarak. eski fotokopı makinesi satıcısı. kötü ressam. megaloman ve despot generalin ordusuna karşı gıtgıde büyüyerek >ayılan bir mücadeleyı sürdürü- > or postacı-kov bo> -gezgin kahra- manımız. Bu arada tabii. general tarafından öldürülecek kocasına çocuk vermek ısteven bir kadının Haberci The POStman / Yönetmen. Kevin Costner / Senaryo: Eric Roth, Brian Helgeland / Kamera: Stephen Windon / Müzik: James Nevvton Hovvard / Oyuncular: Kevin Costner, VVill Patton, Olivia WiUiams, Larenz Tate, James Russo, Tom Petty / 1997 ABD (WB) (Olivia \\illiams) arzusunu da kı- ramaz sperm vericisi postacı-ha- berci... Eski tarz John Ford vvesternle- rinden alışılmışbilimkurgu üstün yapımlanna gidip gelen. oldukça uzun tutulmuş, üç saatlik iç bayı- cı bu "The Postman- Haberci", Kevin Costner"dakı "Kurtlarla Dans"tan bildik o epık tutkusunun yine harekete geçişının ürünü nı- teliğınde ve 20 yıl kadar öncesın- de. GeorgeMüler-MelGibson ikı- lısini üne kav uşturan. karamsar bi- limkurgusal serüven fılmı "Mad Max"i büyük ölçüde çağnştıran. yavan ve bayat bir seyirlık. 1980'lerin sonu. 1990"lann ba- şında Hollyvvood'un en gözde er- keği sayılan. Amenkan seyırcısi- nin 1987de "Dokunulmazlar"la bağrına bastığı. "Çıkış Yok", "Düşler Tarlası" ve yönetmenli- ğini de >aptıgı. Oscar'lara boğul- muş "Kurtlarla Dans" gibi film- lenyle zırveye yerleşen. hem yal- nız. romantik, hem de sert erkek olabilen. 1955 doğumlu Kevin Costner"ın "Su Dün- yası" fijaskosuyla tescil edilen düşüşü sürüvor. David Brin'ın bilimkurgu romanın- dan epeyce sulandın- larak sinemava uvar- lanmış bu upuzun fan- tezide. Üstat "Kurtlarla Dans"ın rutmuş. ba^a- n fotmülünü yine ay- nen uygulama> a kalk- mış "The Postman-Haberci"de a- ma bu kez tutmamış. Gitgide bildik. aşın duygusal klışelere teslim olarak > a\ anlaşan, akıl yası düşen. tek boyutlu kah- ramanlann fink attığı. çizgı roman yaklaşımıyia gerçekleştirilmış bu gışe filmi. milliyetçiliğin gemi azı> a aldığı. beylik bir finale bağ- lanan, fasa fıso. masalımsı bir bi- lımkurgu-vvestern bulamacından öteye bir anlam ve önem taşımıyor kısacası. Vıtra Sepamik Sanat Atölyesi sergisi İstanbul'da • Kültür Servisi - Eczacıbaşı Vitra Seramik Sanat Atölyesi sergısı Istanbul'da tekrarlanıyor ilki Ankara Anadolu Medenıyetleri Müzesı'nde gerçekleştırılen sergıde. Erdınç Bakla. !lgı Adalan, M. Tüzüm Kızılcan. Zerrin Demirsu. Nurdan Arslan. Revhan Gürses. Şehnaz Sa>ar. Mına Kantel. Burcu Güngör. Zernn Ersov. Yüksel Güner. Tına Fısher ve Eren Kocaman'ın çalışmalan sergilenmişti. Istanbul'daki sergi daha dar bir katılımla tekrarlanacak. Dr. N'ejat Eczacıbaşı'nın önderliğinde 1957"de kurulan ve Türk çağdaş seramik sanatına yön veren Füreya Koral. Alev Ebuzzıya. Burhan Toprak. Atıla Galatalı gibi çok sayıda sanatçının çaiışmalar vaptığı Vitra Seramik Sanat Atölyesf nde pek çok genç seramıkçının vanı sıra usta sanatçılar da konuk edılivor. 'Kuşatma Altında Aşk' Montevideo'da yarjşacak ^ B • Kültür Servisi- Yönetmenlığını Ersin Pertan'ın üstlendiği "Kuşatma Altında Aşk" 4-19 Nısan tarıhlerı arasında Uruguay'ın başkenti Montevideo'da gerçekleştinlecek olan 16. Uruguay Uluslararası Film Festıvali'nin yanşmalı bölümüne kabul edıldı Güney Amerika'nın en önemli sinema şenlıklennden biri sayılan bu festival kapsamında düzenlenen "Avrupa Fılmlen Yanşması"na katılan filmlerden bazılan şö>le; Thola Feketa'nın "Bolshe Yita". Francesco Rosi"nin "La Tregua". Leanardo Pieraccıone'nın "II Ciclone". Bıllie August'ün L Jeru Salem". Thor Berthelson'un "Yıdas Privadas". Claude Chabrol'un "L'Enfer". Mathieu Kassovitz'ın 'La Haine". Mira Nair'in 'Kama Sutra". Hardi Volmer'ın 'All M> Lenıns'. Mıke Leigh'in "Carner Girls". Sally Potter'ın 'Tango Lesson'. Vladımır Kourın'in "Musulmano". Lars von Tner'ın "Rıget". Geçen yıl bu varışmada en ıyı film ödülü Lars Von Trıer'ın 'Dalgalan Aşmak' ısımlı fılmine verilmıştı. Cpunctı albümünü tanıtıyor • Kültür Semsi - Hardcore üçlüsu Crunch ilk albümünü tanıtmak amacıvla cumartesi günü saat 16.00'da Doors Talimhane'de özel bir konser verecek. Politik tavrı. sert ve keskin müzıgi ile son dönem hardcore topluluklan arasında ayncalıklı bir yere sahip olan Crunch. sahnedeki dinamik ve güçlü performansıyla tanınıyor. Hardcore. günümüzde. politik bir tavnn, bir karşı duruşun. direnişin müzigi. VVashington'dan Tokyo'ya dünvanın pek çok yöresinde bınlerce gencın statükoya kızgınlıklannı dile getirme aracı olan bu müzik ülkemizde de varlıgını duvurmaya başladı. Crunch, Hüsker, Du. MinorThreat gibi nitelıklı hardcore topluluklanndan etkiler taşımakla beraber yaşadıklan toprakların kültürel mirasından da > ararlanıyor. günümüz Türkıyesı'ndeki siyasal. toplumsal ekonomik ve kültürel çelişkıleri berraklıgıyla müzıklerinde yansıtıyor. Konser. alternatif müzıgi ve bu müzigi doğuran derin yeraltı kültürünü yaymayı amaçlayan Kod Müzik tarafından düzenlenıyor. ADT, Maria Callas ile İstanbul'da • Kültür Servisi - Ankara Dev let Tıyatrosu. başanlı oyunlan arasında jer alan Marıa Callas Ustalar Sınıfı isimli oyunu 21 Nisan -26 Nisan tarihleri arasında Taksim Sahnesf nde sahneleyecek. Ankara Dev let Tıyatrosu'nun 97-98 tıyatro sezonu ilk oyunlan arasında yer alan oyunu Terence McNally'den Hale Kuntay dılimıze çevirdi. Devlet sanatçısı Cuneyt Gökçer'ın vönettıgı ovunda Devlet sanatçısı Ayten Gökçer rol alıyor. Ovunda accompanısti Ibrahım Yazıcı. bırinci sopranoyu Begüm Mengü. ikıncı sopranoyu Sayra Seyhan. coneru Altay Ergezen canlandırıvor Aktör Llyod Bridges öldü • Kültür Senisi-Anıenkalı ovuncu Ll>od Bridges, 85 yaşında yaşamını yitırdi. Cousins (1989). Airplanel 1980). \Veekend Warriors( 1986), The Rainmaker (1956) ve W'ıchıta (1955) gibi filmlerde rol alan sanatçının ölümü hakkında hıçbir açıklama yapılmadı. 1942 yılında The Daring Young Man isimli filmle sinema dünyasına giren Bridges son olarak 1991 sılmda Hot Shots isimli filmde rol almıştı. 1937 yılında Broadvvav'de sahne hayatına atılan Bndges. 7 televızyon dızısınde rol almıştı. Bopusan'da caz konseri • Kültür Servisi - Borusan Kültür ve Sanat Merkezı'nde 18 Mart'ta saat 19.00"da Martin Schrack Trio cazseverlerle buluşacak. Martin Schrack (pıyano). Herbert Wachter (dav ul). Thomas Krisch'ten (kontrbas) oluşan grup. George GershvMn'in çok tanman. cazcılann repertuvarlannda yer alan ve çoğunlukla müzıkaller ıçın vapmış olduğu bestelerinı seslendirecek. (292 06 55) * Haberci, en sıkıcı film • Kültür Senisi- Bu vılın en sıkıcı filmleri ' belirlendı. buna göre Kevin Costner'ın yönettiği ve başrolünü o>nadıgı Haberci yılın en sıkıcı filmi seçıldi. Başrollerini Tım Allen ve Kırstıe Allen'ın oynadığı For Rıcher or Poorer isimli film en kötü komedı filmi seçilirken. Rovvan Atkinsonun başrolünü oynadığı Bean isimli film ise en kötü filmler arasında yer aldı. Akademi İstanbul sinema salontı • Kültür Servisi - Yeni bınasında faalivetlerini genişleten Akademi istanbul eğıtım dışında da etkinliklerini sürdürüyor. Akademi İstanbul Sıneması "DYO Salonu" 117 kışılık kapasiteye sahip. Sınemada Türk ve dünva sinemalanndan seçkin örnekler sunulacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle