25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13MART1998CUMA 12 KULTUR YAZI ODASI SELİM tLERİ Yasmina Reza'nın 'Sanat' adlı oyunu birçok ülkede büyük ilgi görüyor Diinya, 'Sanat'a kayıtsız değîl Tiyatro İstanbul tarafindan sahnelenen "Sanat'ta Çüneyt Türel, Cihan Ünal ve Can Giirzap oynuyoriar. Kitaplar, Kitaplarım... Günü gününe okumaya yetişemediğimiz kitaplar. Karmakarışık kitaplığım. Bir evden bir eve taşınışta, kitaplar zaten karmakarışık olup çıkıyor. Uç dört yılını alıyor insanın, kitapları yeniden düzenlemek. Bu kez daha uzun sürdü: Beş yıldır bu evde oturuyorum, kitaplığımı birtüriü istediğim gibi düzenleyemedim. Şurada şiir kitapları. şunda öyküler, romanlar, tarih kitapları, denemeler. şubu derken her düzenleme çabası yarım kalıyor. Ondan sonra da çık işin içinden... Aradığım kitabı şu sıralar Ceyhun Atuf Kansu'nun şiirleri bulamıyorum. Bulamamışken, bir dolu başka kitap çıkıyor karşıma. Oktay Rifat'ın şiir kitapları, romanlan, o tek toplu oyunlar kitabı sağda üst köşede yan yana dururdu. Dağılmışlar. Biri gelmiş sanki, kitap odasına girmiş. Oktay Rifat'larımı karıştırmış. Ceyhun Atuf Kansu'yıı ararken, kuytu bir köşeden Perçemli Sokak çıkageldi. Yeditepe Yayınlan'ndaki ilk basım. Öğleden sonra onunla baş başa geçti. Derken ŞiirKonuşması'ru hatırladım, Adam Yayınlan'nın, Oktay Rifat imzalı düzyazıları derlediği kitap. Çünkü onda, Şiir Konuşması'nda Oktay Rifat, Perçemli Sokak Eleştirisi dolayısıyla Suat Kemal Yetkin'e bir yanıt verir. Daha doğrusu, yıllar önce Varlık dergisinde yayımlanmış bu yazı, Şiir Konuşması'na aktarıimıştır. Kitabı bin bir güçlükle buldum. Inanılmazgüzellikte yazılar. Kırklardan başlıyor, doksanlara iyice yaklaşıyor. 1947'de şöyle diyor Oktay Rifat: "Bir dilde tamamı tamamına aynı manaya gelen iki kelime bulmak pek zordur. Hane ve ev kelimeleri aynı manaya gelmez." Bir sırrı çözdüm. Arada bir okurlar, eski ve yeni sözcükleri yan yana kullanıyor oluşumdan söz açarlar. Acaba öyle mi? Öyle mi yapıyorum, diye düşünürüm. Hele romanda, yazdığınıza kapılıp gitmişken, her şey büsbütün bilinç denetiminden geçirilemiyor. Sözcükler kendi kendilerini seçtiriyorlar çoğu kez. Öyleyken, eski ve yeni sözcükleri yan yana kullanmam heıtıangi bir kişisel ilkeye dayanmıyor. İşte Oktay Rifat. benim için bu sırrı çözdü: "Hane ve ev kelimeleri aynı manaya gelmez." "Olanak" diyorum da "imkânsız aşk"tan asla vazgeçmiyorum, "olanaksızsevi" hiç demedim... Şiir Konuşması'nda, yine kırklı yıllarda, Oktay Rifat, Sartre'ı tanıtıyor; "Yepyeni Bir Sanat Çığırı" başlığını seçmiş varoluşçuluk'tan söz açarken. Varoluşçuluk için de: "Varcılık adını takabileceğimiz bu çığırın..." Varcılık... Sonra ne oldu bu sözcük, nasıl de• Geyhun AHrf<Ka«6i^fiun şiirleri için o koşuşturmada, bir de Dostoyevski'nin Yeraltından Nöiları'n buldum. "Maarif Vekâleti" 1955'te yayımlamış; Nihal Yaiaza Taluy'un çevirisi. Didik didik etmişim kitabı, her sayfada rengârenk satır altı çizgileri. Handiyse bütün bir Rus edebiyatı çevirilerini borçlu olduğumuz Nihal Yaiaza Taluy için hangi ansiklopedimizde bilgi var? Yeraltından Notlar nice zamanlar başucu kitabımdı: "Şimdi aziz okuyucularım dinlemek isteseniz de istemeseniz de size, niçin birhaşere bile olamadığımı anlatmak gönlümde geçiyor. Tamamıyla ciddi olarak söylüyorum ki böcek olmayı çoğu zaman arzuladım. Yazık ki buna bile layık olamadım." Evet, çılgına dönerdim, çıldınrdım, içimden geçen tıpatıp buydu. Bir de öteki! Dostoyevski'nin, döneminde anlaşılamamış başyapıtı Öteki! Onu yıllar arasında boğunçlarla okudum. Üç sayfadan sonrası sokaklara fırlayıp "öteki "m\ yaşama, haykırma duygusu uyandırdı. Ah, bir gün yapabilsem!.. Aklıma geldi ya, bu kez de Öteki'yi aramaya koyuldum. Bul bulabilirsen! Bir yerde, şu rafta. oraya koymamış mıydım, geçen gün görmüştüm, alttaki sırada olmasın... Sevgili kitaplarım, söz veriyorum, hepinizi dağınıklıktan kurtanp tertemiz düzenleyeceğim. "Bir basmadan alıp o gülü I Hangi ellerden? I Nazilli fabrikasından I Pamuğumuzdan, emeğimizden, / Dokuduğumuz halk gülü." Ceyhun Atuf Kansu, "Bağımsızlık Gülü" (Çağdaş Türk Edebiyatında 199 Şairden 199 Şiir, Eray CanberkMetin Celâl seçimleri, Oğlak Yayıncılık, '998). Kültür Servisi 'Sanat'. Sadece üç erkek oyuncu ve boş bir tablo gerektiren bir tiyatro oyunu. Büyük başarılar elde edecek bir oyun konusu için yeterli gibi görünmüyor. Ancak Yasmina Reza'nın modern sanatı irdelediği. modern ve moda ka\ramlan arasındaki ince çizgiyi masaya yatırdığı oyun. dünya prömiyerinin yapıldığı 1994'tenbu yana Fransa ve İngiltere'de en ünlü«erkek oyuncular tarafından sahnelenmesinin yanı sıra Arjantin'den lskandinavyaya. Israil'den Kuzey Afrika'ya kadar pek çok yerde büyük ilgi topladı. Gencay Güriin'ün dilimize çe\ irdiği yapıt ülkemizde de yine Gencay Gürün'ün yorumuyla Cihan İ'nal, Can Gürzap ve Cüneyt Türel tarafından sahneleniyor. Sanat. son olarak geçen günlerde Broadvvay sahnelerinde buluşnıaya başladı izleyiciylc. Dekor \e kostüm gibi öğeleri gereksiz kılan oyunda aktörlere doğal olarak büyük rol düşüyor. Bu nedenle oyun sahnelenmeden önce en büyük sorun. kimlerin rol alacağı oluyor. Broadvvay versiyonunun sahneçalışmalan başlamadan önce pek çok üçlü değerlendirilmiş. bu olasılıklann bir kısmı Türk basınına kadar ulaşmıştı. Listenin başında Robert De Niro. Al Pacino ve Harvey Keitel üçlüsü yer alıyordu. Bu üçlünün ardından Kevin Spacey.Stanley Tucci ve Tony Shalboub'un isimlerı anılmaya başlandı. Sanatçılar. kendi özel menajerleri olmasına karşm görüşmelerde işleri daha da zora koşarak araya ajanslarsoktular; yapımcılardan. oyunlara özel arabalarla götürülmeyi talepettiler. Anlaşmayı neredeyse imkdnsız kılan bir başka koşul da bilet fiyatlannın yüz dolar olma>mı istemeleriydi. *T yıldır Fransa ve ingiltere'de en ünlü erkek oyuncular tarafından sahnelenen 'Sanat'. Arjantin'den Iskandinavya'ya, Israil'den Kuzey Afrika'ya dek pek çok yerde büyük ilgi topladı. Londra'da 13 haftada bir kadronun değiştiği oyunda rol almak isteyen kadın oyuncular da var. 'Sanat' bu kez Broadvvay'de sahneleniyor. Broadway apayn bir önem taşıyordu. Londra'da iki yüz elli bin sterline mal olan oyunun maliyeti Broadvvay'de 1.5 milyon dolara çıktı. Oyun, çıkış noktasını. Yasmina Reza'nın başına gelen gerçek bir öyküden alıyor. Reza'nın bir arkadaşı iki yüz bin frank vererek aldığı bir Martin Barre tablosunu yazara gösteriyor. Reza'nın tabloyu gördükten sonra gösterdiği tek tepki uzun süre gülmek oluyor. Bunun üzerine tabloyu alan kişi de gulmeye başlıyor. Oyun da. işte tabloyu alan kişi gülmeseydi ve sanat yapıtı olarak gösterilen bir şeye iki yüz bin frank vermenin mantığını savunsaydı ne olurdu düşüncesinden hareket ediyor. Reza. bu olasihktan hareketle 199O'lı yılların en başanlı oyununa imza atmış oldu. Otuz sekiz yaşındaki Yasmina Reza. çokuluslu bir Yahudi. Fransa'ya göç etmiş olan babası aslında Rusya doğumlu bir işadamı. annesi de Macar asıllı bir keman sanatçısı. Tiyatro eğitimi alan yazar. birkaç çeviri yaptıktan ve iki oyun yazdıktan sonra iki aktörden. bir oyun yazması yönünde teklif alıyor. Arkadaşı Barre"nin tablosımu âlana dek de tek bir satır bile yazamıyor. 'Sanat'ilk olarak 1994 yıhnda Comedie des Champs Elysees"de Pferre Arditi, Fabrice Luchini ve Pierre Vaneck tarafından sahnelendi. Oyunu ilk izleyen kişiler arasında yer alan Sean Connerv'nin eşi Micheline. bu oyunun film versiyonunda kocası için de uygun bir rol olabileceğini düşünmüş. Yasmina Reza ise oyunun film haklannı Sean Connery'ye satarken film çekilmeden önce oyunun Londra ve Nevv York'ta sahneye konması önkoşulunugetirdi. sahnelenmesi için girişimde bulunmasını istedi. Pugh. ortak yapımcılar olarak Albert Finney ve Connery'nin de mali desteğini alarak çıktı yola. Oyunun çevirisi konusunda uzun tartışmaların ardından Yasmina Reza'nın da tercihi göz önüne ahnarak Christopher Hamptonda karar kılındı. Bugün Hampton'ın. çevirisiyle oyuna yepyeni bir boyut kattığı görüşü hâkim Batı dünyasında. Çevirmenin metnini zenginleştirdiğini kabul eden \e bundan bir rahatsızlık duymayan Reza da İngiltere'de Olivier ödülleri kapsamında en iyi komedi yazan ödülünü alırken ashnda kendisinin oyunu bir trajedi olarak yazdığı yönünde takılmıştı çevirmene. Christopher Hampton'ın ironi ve zekâ yüklü yaklaşımıyla Reza'nın metnini en üst sınırlara taşıdığı çevirinin yazılı hali oyunun prömiyerinden sonra bir gün içinde tükenerek üç hafta boyunca kitapçılarda bulunamadı. MattheH Marchus'ün yönettiği oyunda ilk olarak Albert Finney. Töm Courtenay ve Ken Scott rol aldı. İngiltere'de 15 Kasım 1996'da sahnelenmeye başlayan oyunu bugüne kadar 8âf5ira Streisand, Tom Cruise, Nicole Kidman, Dustın HofTman ve Jack Nicholson gibi pek çok ünlü izledi. 760 kişilik sandalyenin olduğu salon. her gece ayaktaki izleyicilerle birlikte 790 izleyici tarafından tamamen dolduruluyor 18 aydır. Haftada sekiz kez sahnelenen oyunun biletleri 20 sterlinden satılıyor. Yapımcı lar da sadece üç oyuncunun rol aldığı ve tek bir tablonun kullanıldığı oyundan haftada yüz bin sterlin kâr elde ediyorlar, A ' • Gerçek bir öyküden Yapımcı David Pugh, her sanatçıya ulaşmak için önce on bir ayrı kişiyle görüşmek zorunda kaldıgı bugünlerde yazar Yasmina Reza ve yönetmen Matthew VVarchus'la bir gün boyunca bir odaya kapanarak \Voody Allen yapıtlan başta olmak üzere bir yığın film izledi. Sonuctakararkıldıkları üçlü. Alan Alda. Victor Garber \e Alfred Molina oldu. Londra'daki oyunun yapımcılığını da üstlenen David Pugh için Film hakkı Conner> 'nin Oyunun film haklanmnsahibi olan Connery, bunun üzerine filmi cekebilmek için hemen eski dostu. yapımcı David Pugh'u aravarak 'Sanat'ın bu iki kentte 200 gerçek insan modelinden oluşan 'Bodyworlds' sergisi bu kez Japonya da Vücudumuzu daha iyi anlamak için... Kültür Servisi Almanya'nın Mannheim kentinde dördüncü ayını doldurduktan sonra şimdi de Japonya'nın yolunu tutan 'Bodynorlds' sergisi. ortaçagdan kalma korku şatolarını andınyor. Sergi, densi yüzülmüşcesetierden. hastalıklı gövde parçaları. az gelişmiş ceninler ve kopmuş bacaklara. bütün gövdeler ve tek başma organlar olmak üzere tam 200 gerçek insan modelinden oluşuyor. Alman hükümeti ve kiliseye ': bağlı gnıplar, insan bedenine : ait parçalann 'eğlence amaçlı" kullanımını dine saygısızlık ve günahkârlık olarak değerlendiriyorlar. Serginin yaratıcısı Prof. Guenther von Hagens ise bu çahşnıayı. ürkütücü konulara ilgi duyan hastahklı çev relerin dikkatini çeİ : >/ kerek şöhret olmak amacıyia gerçeklç^ leştirmediğini söylüyor. Hagens. serginin. ziyaretçilenn insan vücudunu daha iyi anlamalarını sağlamak gibi bilimsel bir eğilimi simgelediğini belirtiyor. Serginin bir diğer amacı da ziyaretçileri ölüm temasıyla yüzleştirip ölümün gizemli yanını köreltmek. Sergide yer alan ve gönüllü olarak bağışlanmış tüm örnekler. Hagens tarafından geliştinlmiş 'plastinasyon" adlı bir teknikle muhafaza ediliyorlar. Bu teknikle. vücut içersindeki yağ ve su dışan alınıp yerleri silikon kauçuk. lastik ya da plastik reçine gibi bir bileşimle dolduruluyor. Kurutulmuş cesetlerin etrafa kötü kokular vaynıası önlenmiş oluyor. Cesetler. çeşitli pozısyonlara gırebilecek sertliğe de sahipler. Daha önceleri Heidelberg Universitesi'nde anatomi profesörlüğü yapan Hagens. şimdi kendine ait Plastinasyon Enstitüsü'nde konuyla ilgili çahşnıalarını südürüyor. Plastinasyon tekniği. lngiliz sanatçı DamienHirst tarafından kullanılan fomıaldehit tekniğinin de aralannda yer aldığı diğer vöntemlerin tersine. cesetlerin sonsıız kalıcıhğını garanti ediyor. Hirst. formaldehit tekniğiyle camdan sarnıçlar içinde sakladığı gerçek hayvan gövdesi ve organlaruu bir araya getiren kompozisyonlanyla sanat dünyasmda büyük bir skandal yaratmış, ancak insan \ ücudunun benzeri bir durumda kullanılması bugüne dek tabu olarak kalmışh. komünist lider. mumyalanmış \ e mozolelerine yerleştirilmiş olarak kendilerinden sonraki kuşaklara sunuluyorlar. Ziyaretçiler. mumyalann çokyapa) vegerçekdışı göründüğünüdüşünüyor. Bu arada mozolelere dokunmak >asak. İki ünlü örneğin tam tersine Hagens'ın sergisinde yer alan ceset ve organlann kimlere ait olduğu bilinmiyor se ziyaretçiler bunlara dokunmak için teşvik ediliyorlar. Sergideki parçalar. insan vücudunun sinir sistemi. kas ve kemik yapılan, dolaşım sistemi ve ana ralımindeki birceninin gelişimi gibi çeşitli fonksiyonlannı gösteriyor. Vücudun işlevleri. gerçek yaşama aitmişçesine sergileniyor. Ziyaretçiler. çalışma masasında oturmuş telefoıî bekleyen bir adam figürünün yanı sıra bir sigara tiryakisinin kararmış akciğerleriyle de karşılaşıyorlar sergide. Ekim a\ındaaçılan ve son haftalannda günde 24 saat olmak üzere 1 Mart tarihine dek açık kalan sergi için başka kentlerden 600 bin kişi Mannheim'e gelmiş. Sergi. şimdi de Hiroşima halkıyla buluşmaya hazırlanıyor. Beş kast değiştirildi Oyunun rutine girmemesi için Londra'daki sahnelerde beş kez kast değiştirildi. Pugh. her prodüksiyona yepyeni bir oyuna hazırlanıyormuş gibi başlayarak yönetmenleri bile değiştirdi. Çok iyi ücretler ödediği her kastla 13 haftalık gibi kısa dönemli kontratlar imzaladı. Londra'da sahnelenen oyunlarda hiçbir siyah oyuncu rol almamasına karşın Broadvvav versiyonu için Samuel L. Jacksonla görüşülmüştü. Bugüne kadar sadece tek oyuncu farklı kastlarda iki ayn rol aldı. ilk olarak tabloyu alan Serge'ü canlandıran Roger Allam. daha sonra da tabloya en fazla karşı çıkan Marc rolünü üstlendi. Londra'daki altıncı kastın da Richard Griflîths.JamesFleetve David Bamberdan oluşması bekleniyor. Bir de oyunda rol almak isteyen kadın oyuncular var. Pugh. bu konuyla ilgili olarak Juliet Harriet ve Fionayla görüştüklerini belirtiyor. En azından perşembe günleri sahnelenecek oyunda üç kadınm rol alması önerilmesine karşın Reza bu öneriye sıcak bakmıyor. "Karakterler erkek olduklan için böyle tartışıyorlar*' diyor. Tiyatro eleştirmenlerinden övgüler. sanat eleştirmenlerinden de çoğunlukla yergiler toplayan. ancak sahnelendiği her ülkede izleyici lerden büyük ilgi gören "Sanat'ı dünyayla eşzamanlı olarak izleme şansına sahibiz. Sanat nedir? Sanata kayıtsız kalınabilir mi? Modern sanatı ticari metadan ayıran çizgi nedir sorularınm ön plana çıktığı bu çağdaş oyun Tiyatro Istanbuî tarafından sahneleniyor. Takvimde h Bırakan: Prof. Guenther von Hagens, plastinasyon tekniğiyle sergiyi >aratmış. Tony Blair kendini resimlerle anlatıyor Kültür Servisi lngiliz Başbakanı Tony Blair'in sanat yapıtlanna olan ilgisi her geçen gün artıyor. Başbakan Blair'in konutunun bulunduğu Dovvning Street'in aşağı bölümünde bulunan ofis odasınm v itrininde soyut lngiliz resimleri yer alırken yukan bölümdeki özel odada ise Tony Blair'in modern yapıtlardan daha çok ilgi gösterdiği klasik ve natürmort yapıtlar sergileniyor. Işçi Partisi hükümetinin güç kazanmasından sonra müze ve galerilerden ödünç alınan yapıtlann listesi açıklandı. Bu listede yer alan yapıtlann niteliğine göre yorum yapan sanat tarihçileri. Blair'in göründüğünden daha tutucu olduğunu ifade ediyorlar. Insanların görsel sanatlarlaolan ilişkisini inceleyen psikologlar. çiçeklerle ilgili imgelerin stresli günlerin ardından kişileri dinginleştirdiğini belirtirken Blair'in neden natürmortlara daha çok ilgi gösterdiğinin de yanıtını vermiş oluşorlar. Aynca Tony Blair'in modayı takip ederek. modern lngilizyaşamını gösterme isteği, Başbakanlık ve dev let dairelerindeki resimlerle de kanıtlanmış oluyor. Başbakanlık konutunda yer alan yapıtlar arasında; 1991 yılında Turner Ödülü'nü kazanan Bombay'lı sanatçı Anish Kapoor'un. sıradışılığıyla adından sıkça söz ettiren Damien Hirst'in ve geçen yıl Royal Akademi tarafından düzenlenen tartişmalı sergi 'Sensation'da yer alan Mark Francis'in yapıtlan da yer alıyor. Konutta sergilenen bu modern sanat yapıtlannm yanı sıra Tony Blair'in Dovvning Street'teki özel odasında daha değişik üslupta reiimler ver alıyor. Küratör Isabel Johnstone Başbakanlık konutunda sergilenen yapıtlann bu merkezlerde sergilenebilecek şekilde seçildiğini söylüyor. "Modern resimlerin konunın birinci bölümüne>erleştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunlar Blair'in odası için uygun değil. Eğer yapıtlar buraya asılırsa çok şaştracağım.'* Nevv York Üniv ersitesi sanat tarihçilerinden David PetersCorbett bu bölümde yer alan yapıtlann modern işlerin ilk örnekleri oîdugunu söylüyor: "Tüm sanatçılar ilk dönemlerinde daha radikal çalısıvorlar. Oysa sergilenecek olan yapıtlar daha geç dönemlere ait ve daha tutucu. A> nca yapıtlar teknik olarak olağanüstü. Fakat bu. niteliği önemsiz demek değil elbette." Sergilenecek yapıtlar arasında İskoç Ulusa! Galeri'den getirtilmiş resimler de yer alıyor. Bu yapıtlann içinde John EverettMillais'in resimleri de bulunuyor. Aynca Dovvning Street'teki Başbakanlık konutunda sergilenecek olan resimlerin Tony Blair. Gordon Brown ve küratör Penny Johnson tarafından seçilmiş olması. başbakanın karakteri ve beğenisi konusunda bilgi vermesi açısından da önemli olarak nitelendirilivor. K Ü L T Ü R » K Â Mİ L Ç İ Z İ K M A S A R A C I Olünün teşhiri İlk kez bir sergiyle gündeme geliyor olsa da ölü insan bedeninin insan topmluklanna ilk teşhir edilişi değil bu. Konuyla ilgili en tanınmış örnekler. Viadimir İ. Lenin ve Mao Zedung. İki
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle