25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yaşın Yonctmenı Orhan Erinç • Genel Yavın Koordınatonı HikmelÇe- tinka\a # Ya/nşlcıı Mııdunı İbrahinı ^ ıldı/ • Sorumlu \ludur Fikret İlku 0 Habeı Merkezı \luduru Hakan Kara 9 Gorsel Yonetmen Fikret Eser DK Haberler îjinasi Danışoğlu 9 Ntıhbarat Ongiz \ ıldırım 9 Ekonomı Mehmet Saraç 9 Kulnır Handan Jjenköken 9 Spor \bdülkadir ^ ücelman 9 M.ıkılclcr Sami Karaören 9 Duzeltme \bduBah \ a/ıcı 9 Fotoğrai Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 N urt Haberlen Mehmet Faraç Yavın KuruUt tlhan Selçuk (Ba^kanı. Orhan Erinç. Okta\ Kurtböke. llikrmt (,'etinka\a. Şükran Soner. Ergun Balcı. İbrahim \ ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balba*. Hakan Kara. \nkaraTem\ilcisi Muslafa Balhav AtjtürkBuhanNo. l25.Kat4.Bakan]ıklar-AnkaraTel 4195020Chat). Faks. 4195027 • l?mır TeniMİciM Serdar Kızık. H Zı\a Blv 1352S 2 5 Tel 441122(1. Fak* 44191 P 9 W n a Temsılcısi. Çetin V iğenoğlu, InonuCd 119S No 1 Kat 1. Tel 363 12 II. Faks 363 12 15 Mües>ese Mudurii Lstün \kmen # Koordınator \hraet Korulsan • Muha^be Bûlent ^ ener#ldare Hüse>in Gürer • Uletme ÖnderÇelikVBılgı- Ijlcm Nail İnal 9 Bılgısavar Sıstem MürÜMH Çiler*Satı» Fazilrf Kuza M E D I A C: • 1 onelım Kurulu Başkanı - Oenel Mudur Gâlbin Erduran 0 Koordınaior Reha Işıtman # Genel Mudur Yardınıcî.sı Se\daÇoban Te! 514 ı r 53 - k!> 5138463 \ aMmla>an ve Basan: > enı (jun Haber Aıan.sı. Ba>ın \e ^ avınulık A Ş TurkiKaŞı Cad 3* 41 Cağalojlu 34334 Ul PK. 246 Utanbul Tel (U 212n II 05 115 ı2C ha" ı Fak~ 1(1 212ı 51 • 13MART 1W8 İmsak:4.-T Güneş:6 13 Öğle 12.21 Ikındı. 15.37 Akşam. 18.15 Yatsı. 19.35 Istanbul'da kar yağışı • İstanbul Haber Servisi - tstanbul'da öncekı gün akşam saatlerinde başlayan ve gece boyunca devam eden kar yağışından sonra ha\a sıcaklığının düşmesı sonucu Fatih Sultan Mehmet ve Boğaziçi Köprüsü ile trafîğin yoğun olduğu bölgelerde buzlanma ihtimaline karşı tuzlama çalışması vapıldı. Yetkililer. kar şagışımn kara, hava-ve denız ulaşımında herhangi bir aksamayayol açmadığm! bildirdi Sanatçılara sosyal güvenlik • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Müzik ve sahne sanatçılanna. emeklilik için yeni borçlanma hakkı verilmesini zorlaştıran Yargıtav karan. sanatçılann açtığı davanın ardından yine Yargıtay'ca iptal edildı. Yargıtav 21. Hukuk Dairesı Başkanlığı. daha önce verdıği karan iptal ederek sanatçıların borçlanma hakkının ışveren ve onun mirasçılanna bağlı olarak düzenlenmesi ile hizmet akti koşullannın çıkanlmasını kararlaştırdı. Hülya Avşar'ın davası • İstanbul Haber Servisi - Ses ve sinema sanatçısı Hülya A\ şar'ın 2 milyar 17 milyon 200 bin liralık naylon fatura düzenleyerek vergi kaçırdığı gerekçesiyle iiç yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına devam edildi. İstanbul 3. AğırCeza Mahkemesi'nde ifadesi alındığı sırada gülen Avşar'ı mahkeme başkanı "Burası mahkeme. gülemezsiniz" diye uyannca sanatçı ağlamaya başladı. Avşar, ifadesınde \ergi işleriyle muhasebecısinın ılgilendiğini belirtti. Ali Sururi topraga verildi • BODRL'M (AA) - Böbrek yetmezliğı nedeniyle önceki gün Izmir'de hayatını kaybeden Türk Tiyatrosu'nun usta sanatçılarından Alı Sururi'nin (85) cenazesi. dün Bodrum Torba'da Adliye Camii"nde kılınan ikindi namazının ardından Torba Mezarlığı'nda toprağa verildi. Surun'nin cenaze törenıne eşı Ale\ Surun, ailesi \e yakınlannm yanı sıra Bodrum Kaymakamı Uğur Boran. Belediye Başkanı Tuğrul Acar ile sevenlerikatıldı. 2028 yılında bir göktaşı • \\ASHINGTON (AA) - Gökbilımcıler. 2028 \ihnda bir göktaşının Dünya'nın çok yakınından geçeceğini bildirdiler. Uluslararası Astronomi Birliği (UAB) tarafından yapılan açıklamada, daha önce hiç görülmemiş bu göktaşının. Dünya'nın 42 bin kilometre yakınından geçeceği. karşılaşma zamanının ise 26 Ekim 2028. Türkive saati ile 20.30"da olacağı belirtildi. Osmantı arşivleri • ANKARA (AA) - Osmanlı İmparatorluğu'nun 600 yıllık tarihıne ışık tutan. Sadrazam Mustafa Reşıd Paşa'mn 1846'da kurduğu Hazine-i Evrak Müdürlüğü'nden günümüze ulaşan, bugüne kadar kaderine terk edilmış durumdaki 150 milyon adet belge koruma altına alınacak. Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü. bu amaçla "Bilgisayar Otomasyon Projesi" hazırladı. Projeyle. tasnif edilen arşiv belgelerinin görüntüleri. günün gelişen teknolojisi kullanılarak bilgisayara aktanlacak. Emniyet Organize Suçlar Dairesi, sanıkları zengin ve güçlü avukatlarm savunmasmdan yakmıyor w Uyuşturucu kaçakçıhğında delîl zor' EVtN GÖKTAŞ ANKARA-Özellıkle uyusturucukaçak- çılığı konusunda De\ let Gmenlık Mahke- meleri'ndekı (DGM) rüş\et suçlamaları. yargıya gü\r enı zedelerken. Emnı\et Genel Müdürlüğü Kaçakçılık \e Organize Suç- larla Mücadele Daıre Başkan Yardımcısı Ismail Çalışkan da. >argı sürecındeki şa- ibelere tepkı gösterdı. Çalışkan. uyuşturu- cu sanıklannın "güçlü vezengin aMikatlar" bularak cezaevinden kurtulduklarını sö\- ledı. Ismai! Çalışkan. "Mahkemelerde görü- len u\uşturucu da\alannı incelediğiniz za- man. her sanığı en az 3 avukann sa\undu- ğunu görü\orsunuz. Üstelik bu a\ukatlar hem çok zengin hem de çok iyi sa\ unma \ a- pıyoıiar. Sonunda baknorsunuz. kısa bir süre sonra adamlar tahli\e olmuş ve kaçak- çılık \apma\a de\am edi\oriar~ diye ko- nuştu. Uyuşturucu kaçakçılıgı ile mücadelede de- • Başkan Yardımcısı Ismail Çalışkan, uyuşturucu kaçakçılıgı ve organize suçlarla mücadelede, çok büyük problemlerle karşı karşıya bulunduklannı, en büyük sorunun da "kaçakçılann kullandığı cep telefonlannı dinleyememek" olduğunu belirtti. lıllendirmenin çok zor olduğunu ka\deden >apılanmalıdır.~ Başkan Yardımcısı Ismail Çalışkan. uvıış- turucu kaçakçılıgı ve organize suçlarla mü- cadelede, çok büyük problemlerle karşı kar- şıya bulunduklarını. en büyük sorunun da "kaçakçılann kullandığı cep telefonlannı dinleyememek'" olduğunu belirtti. Bu konu- da teknik olanaksızlıklar içinde bulunduk- Çalışkan. şunlan söyledi: "L-\ uştTjrucu kaçakçılan. bu işi babadan oğula tıpkı bir meslek gibiyapr>orlar. Üst dü- ze\dekiler. bu işe eüni sürmü\orlar. Bu işin cezası ölüm. fakat delillendirme zor olduğu için kimse böyle bir cezaja çarptınlmı\or. Çünkü kimse u>uşturucu kaçakçılığı >ap- tığını itiraf etmhor. Gözahına alındığmda iti- raflarda bulunan sanık. mahkemede her şe- \i inkâr edi\or. Polis mahkemeve yeterince delil sunanıiNor. sadece ifadeleıie yetinmek zorunda kalı\or. Bu da nıahkûmhet için>e- terli olmu\or. Sonuçta serbest kalı>orlar. Hâ- kim \esa\cı. mahkûmhet için delil ister. ^'e- teıii delil olmayınca. hukuk kurahna göre ser- best bırakmak zorunda kalıyorlar. Bu neden- le u\ uşturucu ile mücadele konusu yeniden lannı kaydeden Çalışkan. kaçakçılann sık sık telefon numarası değiştirdiklerinı. bu- nun da operasyonlan olumsuz yönde etki- lediğıni anlattı. Çalışkan. şunlan sö\ledr Cep telefonu sonınu "Cep telefonlannın dinlenmesi konusun- da teknik imkânlardan \asalar çerçe\esin- deyararlanamıj oruz. PTT'\ egidip dinlemek istediğimiz numarayı bildiriyoruz. PTT de cep telefonu dinlemek için yeteıii teknik im- kâna sahip değil. Avrıca bu konuda hâkim karan da gereldyor. Hâkim karan olsa bi- le, cep telefonunu rahathkla dinleme olana- ğımız yok PTT yeterli teknik imkânlan sağ- lamadıkça sonuç alamıyoruz. Sabit telefon- lan kola> lıkla dinlejebiliyoruz, ama cep te- lefonlarını dinlemek kola\ olmuyor. Avrupa ülkeleri bu konuda her türlü olanağa sahip- ler. Uyuşturucu ile mücadelede işbirliği > ap- bğınuz ülkeler.teknikimkânsızlıklanmızı bö- medikleri için bize şüphe ile bakryorlar." Çalışkan. uluslararası uyuşturucu kaçak- çıhğının Türkiye için fazla tehlikeli bir bo- yutu olmadığını söyledi. Kaçakçılığın ge- nelde TIR'larla yapıldığmı anlatan Çalışkan. yılda bir mih on ci\ anndaki TIR'dan ancak yansını denetleyebildiklerini söyledi. Uyuşturucu kaçakçılığından elde edilen gelırın. bü\ük ölçüde teröre aktığını anla- tan Çalışkan. Türkiye'de u> uşturucu kulla- nımının abartıldığı gıbi çok yüksek olma- dığını ileri sürdü. McCartney modası Ünlü modacılar bu vılın sonbahar-kış kreas\onlannı Paris'te sergileme\i sürdürüşorlar. Eski Beatles ü\elerinden Paul McCartney'in kızı desinatör Stella McCartne>, PanYteki defılesinde. 1998-1999 Sonbahar-Kış Koleksiyonu ile adından sö/ ettirdi. Defile sonunda manken Helena Christensen (sağda) ile biıiikte izle\icilerin önüne çıkan Stella uzun uzun alkışlandı. (Fotoğraflar: REUTER) Uludağ'ı kıırtarma çabası BURSA (Cumhuriyet) - Bursa Barosu'nun önder- liğinde TMMOB'ye bağlı bazı odalarla kişi ve ku- rumlar. 11 Ocak 1998 tarih- li Resmi Gazete'de 19 tu- rızm merkezı arasında yer alan Bursa Uludağ Kış Sporları Turizm Merkezi karannın ıptali için Danış- tay'a başvurdular. Bursa Barosu'na bağlı çok sayıda aviikat tarafın- dan hazırlanan dilekçede, Uludağ Mılli ParkTnın yüz- de 52"sinin turizm merke- zi ilan edilmesiyle. onan- lamayacak doğa tahribatıy- la karşı karşıya kalınacağı öne sürüldü ve yürütmenin durdurulması da istendi. Dilekçede, BakanlarKu- rulu kararıyla Uludağ'ın özellikleri, ekolojik denge- sı. ve çevreye etkileriyle kamu yarannın gözetilme- digi savunuldu. Karann. ÇevTe Yasası ve ÇED Yönetmeliği'ne de aykm olduğunu belirtildi. Çocuk kendisiyle barışık olmalı Ailelerin eğitilmesi gerek ASITMAN ABACIOĞLLl İZMİR-Alkol. siga- ra ve diğerbağımlılık ya- pıcı maddeleri kullanan gençlerin aileleri, böyle bir problemle karşılaş- tıklannda ne N apacakla- nnı bilmiyorlar. Uzmanlar, bağımlı olan çocuklannda ne tür davranış değişikliği ola- bileceğı konusunda ai- lelerin önceden bilgilen- meleri gerektiğini söy- lüyorlar. Ege Üniversitesi Beyin Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Şaki- re Pöğiin. gençler ara- sında giderek yaygınla- şan uyuşturucu kullanı- rrana ilişkin. aılelere uya- nlarda bulundu. Prof. Dr. Pöğün. ba- ğımlılığın. "psikok)jik>-e fizikser şeklinde aynl- maması gerektiğini vur- gulayarak "Bazı tür mad- delerin yoksunluk belir- rileri çokdaha şiddetli oi- makta,bazı maddelerde ise ölüme sebep olabile- cek doza ulaşılması daha kolay. Ama neticede bun- lann hepsibe\indebirta- kım değişiklikler >apı- yorlar. Beyne etkisi >ok- tur gibi bir izlenim edin- memek lazım" dedı. e-posta : tan (a prizma.net. tr Park alanı için tapuda 'İmar değişikliği yapılamaz' kaydı var 4 Camili Taksim^ açmazda SÖYLESİ ATTİLA İLHAN OKTAY EKİNCİ istanbul Büyükşehır Beledışesı'nce "Infragesellsenaftrürl m>eltplanung" \e "MBH \apı Sağhğı Merkezi Ltd. Şti." adlarındakı Alman \ e Türk fır- malanndan oluşan bir ortaklığa yap- tınlan "Taksim Kentsellasanm Pro- jesi". mımarlık ve şehircilik konula- nndaki tartışmalı önerılerın yanı sıra bir dızi ">asal sorunlan" da içinde banndım or. Taksim'de üç a\rı yere değişik bü- yüklüklerde "cami alternatifleri" de önererek meydan üzerindekı "şeriat- çı beklentilere" çözunı üreten proje- nin özellıkle Taksim Gezisi"yle ilgili eski tapu kayıtlanndaki "yeşü alan ko- şulu" \üzünden gerçekleşme şansı bulunmu>or. Projeyı yapan firmala- nn "> abancı mimarlanna" ait Türki- ye"demesleki hizmet ve | sorumluluk üstlenecek- lerine daır gerekli "yasal izinlerin"TMMOB"den ve Bayındırlık Bakanlı- ğı'ndan alınmamış ol- ması da aynı projenin beledi) r ede ve Koruma Kurulu'nda mcelenıp onaylanması önünde en- gel oluşturuvor. Çünkü TMMOBve'lmarYasa- sı'na göre proje sorum- lusu olan mimar \ e mü- hendislenn ulusal mes- lek odasına kaydı ve Tür- kıye'de geçici çalışma ızınlen bulunmadan. uy- gulamaya dönük ona> ve ruhsatlann \enlmesı de mümkün değıl... tstanbul Büyükşehir Belediyesı'nın "Tak- sim'e Cami" hedefıne hizmet etmek üzere 11.6.19% tarih ve 7816 sayılı bir "Koruma Ku- rulu Karan"'na dayana- rak 1997 > ılı Mart ayın- da gerçekleştirdiğı Tak- sim Kentsel Tasanm Pro- jesi'ni yaptırma ıhalesi. yine beledi>enm "da- vet" ettiğı mımarların büyük çoğunluğu tara- fından "güdümlü ihale" olduğu gerekçesiyle "boykot'*edilmışti. Beledıve Başkan- lıği'nın proje ücretiyleilgılı teklif \er- melerıni ı^tedigı mımarlardan a>nca bırde "proje açıklamaön raporu"ta- lep etme»ı. bu raporlarda ancak "ca- mi>v de yer bulma\ ı kabul eden" bü- rolara ışin ihale edıleceğı ka\gısını varartı. Minıarlar Odası da böyle bir proje elde etme şöntemının "özgür \c bilimsel tasanm ortamını \ok etti- ği" gerekçesı\ le kabul edilemez oldu- ğunu ılan edınce. ıhale\e katıhm ger- çekleşmedı. Bu boykot nedenı> le 13 çağnlı mı- mardan sonuçta ancak "üç büronun" teklif \ erdigı 11 Mart 1997 tanhınde- ki ihalede, proje yapım ışı INFRA (Alman) ve MBH (Türk) ortaklığın- ca yüklenildi. Proje ihalesınde "4 ay" gibi kısa bir süre konulmasına \ e ıha- leye davet edilen mimarlann hemen Koruma Kurulu'nda durum Çoğunluğun olumlu yaklaşması olası değil Taksim ve çevresi T994'te belirlenen "Beicoğlu Kentsel StT Alanı" içinde kaldığından. cami önerilenni de içeren yeni dü- zenleme projesinin öncelikle tstanbul I Numaralı Koruma Ku- rulu'nca onayı gerekiyor. Kurulun bu projeye "yeşilışık" yakan 11A19%tarih ve 7816 sayılı kararında şu görüş benimsenmişti: "Önerilen alanda (Taksim Gezisi Parkı) prensipolarak cami yapılabileceğine.ge- nel bir meydan düzenlemesi kentsel tasanm projesinin getiril- mesine_." Bu kararda imzası bulunan, dönemin Kurul Başka- nı Prof. Dr. Semavi Eyice şımdi artık Boğaziçi'ne bakan 3 Nu- maralı Kurul'da. Dığer ımza sahiplennden Arkeoloji Müzesi Müdürü Alpay Pasinli ise geçen yıl Bursa Koruma Kurulu'na atanmışken şimdı yeniden İstanbul 1 Numaralı Koruma Kuru- lu'na geri döndü. Pasınli'ye "yers^mak" için I. Kumrdan alı- nan üyenın de REFAHYOL döneminde de aynı görevden uzak- lastınlan Prof. Dr. Ze\*nep Ahunba> olduğu öğrenildi. î996'dakı. "Cami^jprensipte e\et" karanna karşı çıkarak im- za atmayan Prof. Dr. Özer Erenman ile Doç. Dr. ZeİkiyeYenen ise I. Kurul'daki üyeliklerini sürdürüyorlar. Diğer iki üye olan mimar Kemal Akçay ile mimar Tanju Verda Akan'ın da Tak- sim1 in "Cumhuriyet dönemini simgele>en çağdaş ve laik kim- Bğine" du\arlı olduklan bilini\or... Bu nedenle Alpay Pasinli, Kurul'a gerı dönmüş ola bile. te- melinde "siyasi hedeffler" yatan bir "cami da\armasına" göre biçimlenmiş kentsel tasanm projesi için Prof. Özerman baş- kanlığındaki Koruma Kurulu çoğunluğunun bu kez de olum- lu yaklaşması pek olası görünmüyor... tümünün bu süreye de itiraz etmiş ol- malanna rağmen. ihaleyi kazanan or- taklığa yaklaşık "1 \il" çalışma süre- si tanındı. Böylece "özdbirajTTcahk" içinde Taksim'i yeniden planlamaya başlayan INFRA-MBH ortaklığı. bü- yük bir "gizlilik" içinde sürdürülen "camili Taksim" proıesini geçen gün- lerde İstanbul Büyükşehir Belediye- sı'ne teslim ettı. Tapuda 'park' koşulu Taksim Gezısfnı de yeniden dü- zenleven ve buradakı ıkı ayrı yere ca- mi öneren proje işte böv lesi bir tartış- malı ıhaleyle yapılmış olsa bile. bu ala- nın tapu kayıtlanndaki "yeşilalan ko- şulu". projedeki önerilere gerçekleş- me şansı tanımıyor. Beledıyenin, ortada henüz onavlı \e şasal bir proje olmadan. "Biz bu- rayı planlıyoruz" dıye- rek geçen yıl "tahliye iş- lemi" başlattığı Taksim Gezisf ndeki işyerlerin- ce açılan davalarda. Be- yoğlu Tapu Müdürlü- ğü'nün mülkıyete ılış- kin açıkladığı belgeler bir dizı "tapu şerhleri- ni" de ıçeriyor. Bu şerhlere göre. Taksim Gezisi'nın mül- kıyetı 1941 yılında İs- tanbul Beledıyesi'ne devredilirken. kütüğün "be>anlar" bölümüne belediyece "sanlama- yacağuıa" \ e park ışle- \ i dışında "başka şekil- lerde kullanılama>aca- ğma" dair hükümler ko- nulmuş durumda. Ayn- ca yine aynı şerhler ara- sında "tmarplanı deği- şikliği yapılarak başka bir maksada tahsisedil- diği takdirde tapu ka> - dı yeniden Hazine'ye geçer" şeklinde açık hü- küm de bulunuyor. lNFRA-MBH'nin ca- mili projesi de temelde bir "imarplanı değişik- liği" olduğundan. bu hükme göre beledıye- nin böylesi bir planı onaylaması "tapu ko- şullanyla" çelişiyor... İktidarlar, Anti/Kemalîst! j smet Paşa, Gâzi'ye ve Inkılâbı'na, nerede, kım, I ne maksatla 'muhalefete' kalkışırsa kalkışsın, hep aynı 'hastalığa düçâr olduğunu' söylemiştir. Diyor ki: "...bizim siyasi bünyemize, eskiden beri şu hastalık ânz olmuştur: muhalefette veya ikti- darda bulunanlar -kendisi şahsen geniş yürek- li ve serbest fikirli olsa da-; din cereyanların- dan istifade etmek imkânı bulunursa, teşkilâ- tiyla, maiyetiyle, siyasi bir menfeat olarak, mu- vakkaten' diye, 'şimdilik' diye ondan istifade et- meye kalkar. Kültürü müsâit bulunmayanlann bile, bu sakat meylini yenmek mümkün olmu- yor..." (Ismet Inönü, 'Hatıralar', cilt II. s. 204. Bil- gi yayınevi, 1992) Paşa, muğlak konuşmayı 'dıplomatça ifade'zan- neden nesildendir; söylemek istediği basıt: Türki- ye'de her siyâsetçi, kendisi dindar olmasa da, 'şimdilik' kaydıyla irticâdan yararlanmıştır. Hele muhalefetler, kesinlikle böyle: Ittihat ve Terak- ki'ye karşı, Hürriyet ve itilâf, Halk Fırkası'na kar- şı Terakkiperver Fırka, Cumhuriyet Halk Parti- si'ne karşı Demokrat Parti vs... bu, gerçekçi 'tes- bit"\n yaşanmış kanıtı değıl de, ne? Genç Cumhu- riyet'in başını ağntan, Nakşibendiler veSaid-i Nur- si idi: inkılâba karşı her 'muhalefet' onları 'taban' edinmeye kalkmış; neticede, onlara 'â/ef' olmuş- tur: son yarım yüzyıla dikkatle bakarsanız, açık ve seçik olarak, kimin kimi 'kullandığını' daha iyi gö- rürsünüz. Tesb/f'i yapmış olan Ismet Paşa, Hasan Âli Yücel'ı, Reşat Şemsettin Sirer'le değıştirdiği an, aynı kötü çareye başvurmuş olmadı mı? Geldığı- miz yer belli: gizli açık tekkeleri, kaynağı ve mahi- yeti belirsiz Media'sı. mediatique şeyhleri, ulema- sı ve sokaktaki 'hazır kuvveti' ile, Türkiye'de irti- ca, Meşrutiyet'te olduğu gibi, salkım saçak orta- dadır... Neresinden bakılsa. bugün... Anadolu inkılâbı ve ihtilâli için, -Gâzi'nin tâ- biriyle, 'ıslah edilecek şey, iktisat ve maarif'ûv, daha izmir iktisat Kongresi'nde, 'hâkimiyet-i mil- liye' kadar, 'hâkimiyet-i ıktısâdıye'ye de ehemmi- yet atfettiğini, konuşmamış mıydık? Ona göre, bunlardan birisi olmadı mı, öbürü de olamazdı; o yüzden, 'erken'Cumhuriyethükümetleri, hemhalk- çı hem devletçiydiler; Başvekil ismet Paşa, 'kamu öncülüğünde planlı sanayileşme projeksiyonu 'nun nasıl oluştuğunu, şöyle anlatmıştır: "...plan meselesini, 1932'de Rusya'ya yaptı- ğım seyahatin başlıca hedeflerinden biri ola- rak düşünmüşümdür. (...) Nitekim Sovyet Rus- ya'dan planı, ihtiyacımıza göre ciddi birtedbir olarak düşünmek kanaati ve karan ile dön- düm. Rusya'da kararlaştırdığımız üzere, tecrü- beli bir Sovyet uzmanı olan prof. Orlof başkan- lığında bir heyet Türkiye'ye geldi, üç dört ay gi- bi kısa bir zamanda bize, olumlu, uygulanma- sı mümkün bir plan verdi..." "...Sovyet uzman heyeti, daha mühim olarak bize demir ve çelik endüstrisine girmek lüzu- munu telkin etmiş, bu yola götürmüştür; görüş- memiz esnasında bana, memlekette demir ve çelik endüstrisi kurmak lüzumunu anlattığı za- man, memleketin bu endüstriyi kuracak halde bulunduğunu, kesin olarak temin etmiştir..." (Aynı eser, s. 278) Cumhuriyet'in 'kalkınma hamlesi' doğru baş- lamıştı; oysa, -gizli sömürge- Devlet-i Aliyye'den müdevver 'iş muhiti' liberallik istiyordu; o devirde, muhalefet demek, nasıl laiklikten ta'viz manasına geliyorsa; aynı şekilde, halkçı/devletçi tutumdan da, ta'viz manasını içeriyordu: Terakkiperver Fır- ka, 'liberal'dlr, 'Serbest Fırka' -adı üstünde- '//- öera/'dir; savaş sonrası, demokrasiye geçiş süre- cinde kurulan ilk 'muhalefet' partisi Millî Kalkın- ma Partisi, 'liberal'dir; sonradan 'resml muhale- fef/'temsil edecek Demokrat Parti de, gerçekte, CHP'nin sivil/liberal kanadından başka bir şey de- ğildir. Tuhafama gerçek: aynı Ismet Paşa, 1950 ve 1954 mağlubıyetlerinden sonra, yavaş yavaş, liberallığin 'nimetlerini' keşfetmeye başlar, o gün bugün, Mer- kez Sağ/ Merkez Sol yönetimler, Türk ekonomi- sini inkılâbın rayından çıkarmak için, ne cambaz- lıklar yapmışlardır, hep biliyoruz. Neresinden ba- kılsa bugün, Türkiye en bayağı, en görgüsüz, -de- yim yerindeyse- en 'lümpen' liberal ekonomiyi ya- şamaktadır. Aksini, kim iddia ederse etsin... Ardı ardına, kimsenin inkâr edemeyeceöi, iki 'tesbit': Türkiye'de bugün, 'Kemalist'Inkı- lâb ve ihtilâl'in karşı olduğu, hızlı döneminde ısrarla savaştığı, iki eğilim -üstelik 'kemalist' eti- ketler altında- iktidardadır. Türkiye'yi, kamu ön- cülüğünde gerçekleştinlen yedi büyük sanayi komp- leksi aşamasından. 'özelleştirme' ve küreselleş- me' rezaletine getiren de. bu iktidarlardır Imam/ha- tip liseleri ve Anadolu liseleri ikiliğiyle. Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nu delen, ülke aydınlarını lâik/ anti-lâik diye ikiye bölen de, bu iktidarlardır. Bilmem ama, aksini kim iddia ederse etsin. ba- na 'Türkiye'de, siyasi yönetime aksi/inkılâpçı (tasrih ediyorum, anti/kemalist) kadrolar hâkim- dir' demek, hiç de gerçeğe aykın görünmüyor: aralarındasürüp giden çekişme, inkılâbın tamam- lanmasıyla ilgili değil, son zamanlarda iyice orta- ya döküldüğü gibi, çıkar ya da bireysel güç hesap- larıyla ilgili, 'al gülüm, vergülüm' pazarlıkları! http:// www. prLzma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle