Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 ŞUBAT 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Halk
meclistertnden
• İstanbul Haber Servisi -
Esenler Halk Meclisi
Gırişimcileri, Gazi Halk
Meclisi, İdil Kültür
Merkezi, TAYAD'lı aileler,
Haklar ve Özgürlükler
Platformu ve Anadolu
Özgür-Der dün birer yazılı
açıklama yaptılar.
Açıklamada, geçen
pazartesi günü Bağcılar
Halk Meclisi'nin
Susurluk'la ilgili
gerçekleştirdiği bir protesto
gösterisi sırasında polis
tarafından halkın üzerine
ateş açıldığı ve 10 kişinin
gözaltma almdığı iddia
edilerek saldın îonandı.
Kani YAnaz
davası
• BONN(AA)-
Almanya'run Celle kentinde
yargılanan, PKK'nin
"Avrupa sorumlusu" Kani
Yılmaz takma adlı Faysal
Dunlayıcı hakkında savcı
7.5 yıl hapis cezası istedi.
Kani Yılmaz'ın
avukatlannın mahkeme
heyetiyle yaptıklan
görüşmeden sonra, 200
tanığın mahkeme heyeti
tarafmdan yeniden
dinlenmesine gerek
olmadıgı açıklandı.
Mahkeme heyeti, aynca
Kani Yılmaz'ın terörist bir
örgütün başı olduğu
iddiasını da geri çekti.
Böylece Kani Yılmaz,
kundaklama ve zarar veîme
suçlanndan yargılanacak.
Avukathk Yasası
delindi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara 2. ldare
Mahkemesi, köktendinci
faaliyetleri gerekçesiyle
Yüksek Askeri Şûra (YAŞ)
karanyla ordudan atılan
askeri yargıç Hüseyin
Pala'nın avukathk
yapabileceğine karar verdi.
Avukathk Yasası'nın
ilgili fıkrasında,
avukathk mesleğiyle
bağdaşmayan tutum ve
davranışlan bulunanlann bu
mesleği yapamayacaklan
öngörülüyor.
Keteş'ten Aştk'a
suçlama
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-CHPGenel
Sekreter Yardımcısı Birgen
Keleş, Tekel'den sorumlu
Devlet Bakanı Eyûp Aşık'ı,
kendi yöresindekı Akçaabat
Yaprak Tütün lşletmesi'ni
Akçaabat Belediyesi'ne çok
düşük bedellerle
devretmekle suçladı. Keleş,
dün düzenlediği basın
toplantısında, Tekel'deki
özelleştirmenin gerçekleşme
şekli ve yol açtığı sonuçlann
çeşitli demokratik kitle
örgütlerinin tepkisine yol
açtiğını belirtti. Aşık'm
"Gerçek devlet adamı,
kamuoyu tepkısinden
korkarak geri adım atmaz"
sözlenni eleştiren Keleş,
"Sayın Bakan ya devlet
adamı tanımıyla diktatör
tanımını kanştırmaktadır ya
da coğulcu ve katılımcı
demokrasinin ne
olduğundan haberdar
değildır" diye konuştu.
Yargısnmfaz
iddiası
• İstanbul Haber Servisi -
Halkın Hukuk Bürosu
avukatlanndan Metin Narin,
28 Ocak'ta Adana'da
gerçekleştirilen ve 3 kişinin
ölümüyle sonuçlanan
operasyonun yargısız infaz
olduğunu öne sürerek
cenazelerin yasal süre
beklemeden gömülmesini
ise Adana Başsavcıhğı'mn
infazcılan koruma
telaşmdan kaynaklandığuu
iddia etti.
Bankamatik
bombalandı
• tstanbul Haber Senisi-
Bostancı Şenesenevler
Hocaoğlu Caddesi
üzerindeki PTT binası
yanında bulunan Yapı Kredi
Bankası'na ait otomatik
para çekme makınesine dün
gece kimliği henüz belirsiz
bir kişi tarafından bırakılan
parça tesirlı bombanın
patlaması sonucu maddi
hasar meydana geldi.
Yetkililer, taksiyle
bankamatik önüne gelen bir
kişinin paketi bıraktıktan
sonra olay yerinden
uzaklaştığını
belirlediklerini, saldırganın
yakalanması için
çahşmalann sürdüğûnü
belirttiler.
Memurin Muhakematı Yasası'nda yapılacak değişiklikle memurun yargı ayncalığı kaldınlıyor
Mectis bürokrata dokunacak
AYŞE SAYIN
ANKARA-Milletvekillerinin
dokunulmazlığını sınırlama ko-
nusunda kötü sınav veren
TBMM, bürokratlara dokunma-
ya hazvrlanıyor. TBMM Anaya-
sa Uyum Komisyonu, Memurin
Muhakematı Yasası'nda, me-
murlar hakkında kurumlanndan
izin alınmadan soruşturma baş-
latılmasını öngören yasa deği-
şikliği önerisini hızla tamamla-
yarak, genel kurul gündemine
indirmeyi planhyor. Ancak, bu
değişiklik, anayasanın 83. mad-
desi ile ilgili değişiklik teklifinin
TBMM'de kabulü durumunda
yaşama geçirilebilecek.
Anayasa Uyum Komisyonu
Başkanı da olan TBMM Baş-
• TBMM Anayasa Uyum Komisyonu'nda ele ahnacak Memurin Muhakematı
Yasası'nda yapılacak değişiklikle, anayasanm 83. maddesinin değişiklik
teklifınde yer alan suçlar memurlar için de uygulanacak. Buna göre, yolsuzluk,
zimmet, rüşvet, dolandınctlık suçlanndan dolayı memurlar hakkında, bağh
olduklan kurumlardan izin alınmaksızm soruşturma yapılabilecek.
kanvekili Hasan Korkmazcan,
Memurin Muhakemat Yasa-
sı'nda yapılacak değişiklikle,
bürokratlann yargılanmasının
kolaylaştvnlacağını söyledi.
Korkmazcan, mevcut yasanın
bir memuru yargılamayı bağlı
olduğukurumun inisıyatifıne bı-
raktıgına dikkat çekti.
83. madde
Korkmazcan, yapılacak deği-
şiklikle, anayasanın 83. madde-
sinde milletvekilleri için doku-
nulmazlık kapsamına çıkanlan
suçlann, memuflar için de uy-
gulanacağını bildirdi.
Korkmazcan'ın verdiği bilgi-
ye göre, yüz kızartıcı suçlardan
dolayı memurlarhakkında savcı-
lıklar tarafindan doğrudan so-
ruşturma başlatılacak.
Buna göre, zimmet, ihtilas, ir-
tikap, rüşvet, hırsızlık, dolandı-
ncılık, sahtecilik, inancı kötüye
kullanma, dolanlı iflas, kaçakçı-
hk, resmi ihale ve ahm satımla-
ra fesat kanştırma suçlamalann-
dan dolayı bağlı bulunduğu ku-
rumdan izin almaksızın soruş-
turma başlahlabilecek.
Korkmazcan'ın, Memurin
Muhakemat Yasası degişikliği-
nin hızla komisyondan geçirile-
ceğinı belirtmesine karşın, bu
değişiklik ancak anayasanın 83.
maddesinin genel kunılda değiş-
tirilmesinden sonra ele alınabile-
cek.
TBMM Genel Kurulu'nda ilk
tur oylaması 29 Kasım 1997'de
yapılan 83. madde ile ilgili deği-
şiklik önerisinin 2. turoylaması-
na ilişkin takvim ise henüz belir-
lenemedi. İlk tur oylamada, ana-
Dicle Anter
'AİHM'ye
gideceğiz'
KEREMILGAZ
Başbakanlık Teftiş Ku-
rulu Başkanı Kutlu Sa-
vaş'ın hazırladığı Susurluk
Raporu'nda Musa Anter'in
öldürülmesinden pişman-
lık duyulduğunun belirtil-
mesine yazann oğlu Dicle
Anter tepki gösteTdi. Bu-
güne kadar ilk kez devletin
bir yetkilisinin "devletin d-
nayetişkdiginikabuletriği-
ni" belirten Dicle Anter,
"Babam yıDarcademokra-
si için mücadeie verdi, an-
cak karşısındaki güçler bü-
yüktü" dedi.
Gazetemizin konuyla il-
gili sorulannı Isveç'ten ya-
nıtlayan yazar Musa An-
ter'in oğlu, HADEP Bod-
rum tlçe Başkanı Dicle An-
ter, babasının 194O'lı yıl-
lardan beri bir mücadeie
içine girdiğini ve tek silahı-
nın kalemi olduğunu söyle-
di. Musa Anter'in demok-
rasi mücadelesinin toplu-
mun her kesimi tarafından
bilindiğini belirten Dicle
Anter, "Babam yıllarca tu-
tuklu olarakyargüandı, an-
cak hiçbir davadan hüküm
grymedi. Suçlu olsaydı sa-
tnkab ohırdu" dedi.
Kürtçe eğitim, Kürtçe te-
levizyon ve radyonun ku-
rulmasının babasının en
büyük amaçlanndan biri
olduğunu söyleyen Anter,
bugün bu söylemlerin baş-
ka politikacılar tarafından
da dile getirildiğini vurgu-
ladı.
"Bugüne kadar babam
Türkiye'dedenklemin yan-
lış kurulduğunu söyledi"
diye konuşan Dicle Anter,
Musa Anter'in karşısında-
kilerin çok güçlü olması
nedeniyle yaşaımnı yitirdi-
ğini söyledi.
Musa Anter'in ölümün-
den dönemin Başbakanı
Sükyman Demirel, lçişleri
Bakanı tsmet Sezgin ve
Ünal Erkan'ın da sorumlu
olduğunu ifade eden Anter,
cinayetle ilgili Diyarba-
kır'da açılan soruşturma-
dan bir sonuç alınamama-
sının üzüntü verici olduğu-
nu ifade etti.
Raporda yer alan açıkla-
malardan sonra yine suç
duyurusunda bulunacakla-
nnı tekrarlayan Dicle An-
ter, iç hukuk yollan tüken-
meden Avrupa însan Hak-
lan Mahkemesi'ne başvur-
mayacaklanm da sözlerine
ekledi.
ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART
yasa değişikliği için gerekli olan
desteğe ulaşılamaması nedeniy-
le RP dışındaki siyasi partiler
kapsamı daha da daraltan bir me-
tin üzerinde uzlaşmışlardı. Bu
çerçevede, mevcut teklifte yer
alan "ağır cezayı gerektiren cü-
rümlerde suçüstü" ifadesi me-
tinden çıkanlarak, u
ölüm cezası-
nı gerektiren cürümlerde suçüs-
tü hali" ifadesi metne konulmuş-
tu.
Yurtdı>;i milkrvekilliği
Yurtdışındaki vatandaşlann
bulunduklan yerlerde oy kulla-
nabilmelerine olanak tanıyacak
seçim yasası değişikliği hakkın-
da da bilgi veren Korkmazcan,
Dışişleri Bakanhğı'nın ilgili ül-
kelerle temas halinde olduğunu
bildirdi. Aralannda Al-
manya'nın da bulunduğu
bazı ütkelerin, Türk kon-
solosluklan ve büyükelçi-
liklerinde oy kullanma ve
propaganda döneminde
yapılacak çahşmalar konu-
sunda "güvenliği sağjama"
güvencesi vermediklenne
dikkat çeken Korkmazcan,
Dışişleri Bakanhğı'nın il-
gili ülkelerle temasa geçti-
ğini aktardı.
Dışişleri Bakanlığı'ndan
bu konuda yanıt bekledik-
lerini kaydeden Korkmaz-
can, eğer olumlu yanıt ah-
namazsa, "mektupla oy
kuDanma" sistemini yasa-
ya koyacaklannı bildirdi.
Mektupla oy kullanmanın
da "ç«Â güvenH'' olmadı-
ğını belirten Korkmazcan,
Dışişleri Bakanhğı'nın
önerisi doğrultusunda ha-
reket edeceklerini aktardı.
Korkmazcan, anayasada
açıkça belirtilmemesine
karşın "yurt dışı mDletveki-
B" kontenjanının da yasa-
ya konulacağmı bildirdi.
Anayasanın bazı düzen-
lemeleri yasaya bıraktığı-
na dikkat çeken Korkmaz-
can, "Örneğin nüfusunun
yansı ülke dışuıda >aşa> an
Hırvatistan'ın 120 kişilik
pariamentosunun 12'si
yurtdışı milktvekili kon-
tenjanından secümiş. Biz-
de oran o kadar olmasa bi-
le 3 ya da 5 tane yurtdışı
milktvekili kontenjanı ko-
yabtüriz" diye konuştu.
Yargıtay'a göre, silahlara sahip olanlann hapisle cezalandınlması gerekiyor
Pompalı tüfek gerilla ^ANKARA (AA) - Yargıtay, son
zamanlarda artan pompalı
tüfekle saldın olaylanrun
önlenebilmesi yolunda önemli
bir karar aldı. Yüksek Mahkeme,
dipçik kısmı çıkanlarak el
kabzası takılan tüfeklerin 'gerilla
sDahı' niteliğı taşıdığına karar
vererek, söz konusu silahlara
sahip olanlann hapis cezasına
çarptınlması gerektiğini bildirdi
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, dipçiği
çıkanlarak el kabzası takılan
pompalı tüfek taşıdığı
gerekçesiyle 6136 sayılı Ateşli
Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer
Aletler Hakkında Kanun'a
aykrnlık suçundan Beykoz
Asliye Ceza Mahkemesi'nce
hapis cezasına çarptınlan ve
tüfeğine el konulan sanıgın
temyiz başvurusunu
sonuçlandırdı. Dipçik kısmı
çıkanlarak yenne el kabzası
takılan pompalı tüfeğin
incelemesini yapan tstanbul
Fatih Kriminal Polis
Laboratuvan tarafından
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, dipçik kısmı çıkanlarak el
kabzası takılan pompalı tüfeklerin gerilla silahı
niteliği taşıdığına karar verdi.
düzenlenen raporu dikkate alan
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, sanığa
Beykoz Asliye Ceza
Mahkemesi'nce verilen cezayı
yerinde buldu. Daire,
oybirliğiyle aldığı kararla,
pompalı tüfeklerin durumuna da
açıklık getirdi.
Gerekçdi kayar
Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin
gerekçeli karannda, şu hususlara
dikkat çekildi.
"Saruğa ait suca konu pompah
tüfeğin dipçik kısmının çıkarüıp
yerine el kabzasuun
konulmasıvla oluşan değişinı
sonucu a\ tüfeği fonksiyonunu
aştp gerilla silahı şekline
dönüştüğüne dair tstanbul Fatih
Kriminal Polis Laboratuvan' nca
tanzim edflen ekspertiz raporu
içerigine, pompah tüfeklerde el
kabzasuun aksesuvar olarak
kobryca temin edîfip monte
edilebileceğine ilişkin biürkişi
be>'anuıa göre pompah tüfekler
her koşukta 6136 sayıh yasa
kapsamına gireceğinden ve bu
sUÂhlan bulundurup taşuna
eytemleri bu nedenle suç
(Auşturacağmdan, mahkemenin
mahkûmiyet hükmü bu yönûyle
de doğru bulunmuş olmakla,
yapılan duruşmaya, toplanıp
yerinde gösterilen delillere,
mahkemenin tahkikat
netkeierine uygun olarak teceUi
eden kanaat ve takdirine, tetkik
olunan dosya münderecaöna
göre sanık vekilinin yerinde
görülmeyen temviz itirazlannuı
reddhie hükmün onanmasına
oybiriiğrv le karar verfldL"
6136 sayıh Ateşli Silahlar ve
Bıçaklar ile Diğer Aletler
Hakkında Kanun'un 13.
maddesı, kanuna aykın olarak
ateşli silahlara sahip olan ya da
taşıyanlann bir yıldan üç yıla
kadar hapis cezasına
çarptrnlmasını öngörüyor.
Dinci terör örgüfleri
Yargıtay'ın, dipçiği çıkanlarak
yerine el kabzası takılan pompalı
tüfeklerin 'geriüa silahı' niteliği
taşıdığına ilişkin karannı
değerlendiren hukukçular,
bundan sonra bu tür pompalı
tüfek taşıyanlann hapis cezasıyla
karşı karşıya kalabileceklerine
dikkati çektiler. Tehlikeli
boyutlara varan silahlanma
sorununun çikanlacak iki
maddelik bir yasayla
çözümlenebileceğıni kaydeden
hukukçular, pompah tüfeğe
sahip olan kişilere belirli bir süre
içinde başvurmalan koşuluyla
bulundurma vesikası
verilebileceğini belirttiler.
Hukukçular, pompalı tüfeklerin
özellikle aşın dinci terör
örgütlerince kullanıldığına işaret
ettiler.
IRMIKI AYDIN ENGtN
Almanya'daki siyasi göç-
menlik yıllanmın başlannda bir
gece yanst evin zili çaldı. Açtım.
Kapıda bir üniformalı polis. 12
Mart dönemini ve 1975 -1980
arası MC'ter dönemini epey yo-
ğun yaşamış, o yü2den de po-
lis korkusu iliklerine işlemiş bi-
ri için korkmamak olanaksız.
Genç polis memuru, geç vakit
zili çaldığı için özür diledi; dışa-
ndaki Golf arabanın bana ait
olup olmadığını sordu. "Htk,
mık... Evet... Yani galiba...
Şey... Neden sormuştunuz?"
diye kekeledim. Güldü:
- Fartan açıkunutmuşsunuz.
Sabaha kadar akünüz boşalır.
dedi. Üstünüze bir şeyler alın
da kapatın farian emi. fyigece-
ler efendim... Batı Avrupa'nın
henüz acemisiydim. Kalakal-
dım. Rahatlamış ama şaşkın...
Şimdiiiiii, şu soaıya yanrt ve-
rin bakalım: 1998 Türkiyesi'n-
de bir gece yansı kapınız çalın-
sa ve karşınızda üniformalı ya
da üniformasız, elleri telsizli
birkaç adam belirse ve "Mer-
keze kadar geleceksiniz" de-
Çatlak Testiyi Kırmadan
se, gülümseyip "Tabii. Bir şa-
niye lütfen. Ustümü değiştire-
yim, geliyonım" mu dersiniz,
yoksa ensenizden topuğunu-
za kadar soğuk soğuk ürperip,
"Acaba arka balkondan atlayıp
tüysem, ne olduğunu yarın
gündüz vakti öğrenip öy/e git-
sem merkeze" diye mi düşü-
nürsünüz?
Kamyon, Mercedes'e çarpıp
akıl almaz bir pislik yığınını or-
taya saçtığından beri yukanda-
ki soaınun yanıtı çetelere bu-
laşmamış her Türk yurttaşı için
hemen hemen belli.
• • •
Polisin sabıka dosyası zaten
epey kabank. Saymaya gerek
var mı? Metin Göktepe cina-
yetinde, Gazi Mahallesi'ndeki
toplu cankınmında katiller, ka-
tilleri yakalamaklagörevli olan-
lann arasından çıkmadt mı? 16
Mart katliamı, 1 Mayıs 77 can-
kınmlannda, hatta bir it dalaşı
da olsa ünlü Topal cinayetinde
polis memurlannın katkılannı
unutmak, akıldan çıkarmak
mümkün mü?
Şimdi bir "şimdiiiiii" daha.
Gazetelerde iki sütundan öte
haber değeri biçilmedi. Ola ki
gözünüzden kaçmıştır. Polis
örgütünün entepesinde, Emni-
yet Genel Müdüriüğü maka-
mında değişikliğe gidiliyor. O-
HAL valiliğınden Emniyet Ge-
nel Müdürtüğü'ne getirilen Ne-
cati Bilican yolcu.
Olabilir. En azından bence
hiç bir sakıncası yok.
Ama yerine şu anda Ordu
Valisi olan Kemal Yazıcıoğlu
geliyor. Son anda bir değişiklik
olmazsa polis örgütünün en te-
pesine, 12 Eylül sırası ve son-
rasında Ankara DAL grubunda
ününe ün katmış ünlü Komî-
ser Kemal oturacak.
("Anneeeee!.." demeyen
varsa parmak kaldırsın)
Kemal Yazıcıoğlu'nu anım-
sadınız herhalde. Anımsamak-
ta zorlananlannıza biz yardım
edelim: Kemal Yazıcıoğu ünü-
nü DAL grubunun başındayken
yaptı. DAL "Derin Araştırma
Laboratuvan "nın kısaltması.
Bu laboratuvar, 12 Eylül günle-
rinde an gibi çalıştı. Rlistin as-
kılanndan, ithal malı elektrik
manyetolanndan, coplardan,
tazyikli sulardan, elektrotlardan
oluşan aygıtlanyla çok "iş"
yaptı. "Ameliyatlardaki" hüne-
ri yüzünden Komiser Kemal
"Doktor" diye anılır oldu. Ame-
liyatlardaki çığlıklar hâlâ, DAL
grubunun dehlizlerinde yankı-
lanıyor..
•••
Ama bu "muhteşem" mes-
lek kariyeri bundan ibaret değil.
Adı üstüne dolanan söylen-
tileri sıralamaya gerek yok. Ör-
neğin son evliliğini yaptığı dü-
ğünde çekilen fotoğrafta, maf-
ya babalan arasında saygın bir
adla anılan Oflu Osman'ın, Ya-
zıcıoğlu'nun hemen arkasında
mutluluktan sınttığına filan da
işaret etmeyelim. Hatta Yazıcı-
oğlu, Sakarya.Emniyet Müdü-
rü iken Hadi Özcan çetesi ile
ilişkileri üstüneAdapazan yöre-
sinde bugün bile anlatılan "sı-
kıfıkılık" öyküleriyle de vakit yi-
tirmeyelim.
•••
Bugün sadece, Alpaslan
Türkeş'in cenaze töreni sıra-
sında açılan saygı defterine,
saygıyla eğilip "Saoa, ne öğ-
rendiysem senden öğrendim"
diye yazan ünlü polis şefınin
Kemal Yazıcıoğlu olduğunu
anımsatmakla yetinelim.
İstanbul Emniyet Müdürü
iken dönemin ana muhalefet ii-
deri Yılmaz'a bilgi sızdırmanın
ödülü olarak polis örgütünün
başına getirilecek olan ve ne
öğrendiyse Türkeş'ten öğren-
miş bir Emniyet Genel Müdürü
ile yaşamaya şimdiden alışsak
mı, yoksa zaten çatlamış testi
büsbütün kınlmadan bir kez
daha birilerini, ömeğin koalis-
yonun tüm kanatlannı ve des-
tekçilerini uyarsak mı?
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETİNKAYA
Ersever'den Avcı'ya...
CHP İstanbul Miüetvekili Algan Hacaloğlu so-
ruyor:
"Hasan Ocak olayı şu anda Meclis Araştırma
Komisyonu'nun yedinci sırasında. Parmak izi
emniyette belli olan bir kişi, kimler tarafından
kimsesizler mezartığına gömüldû? Kim nasılyap-
tırdı? Rıdvan Karakoç nasıl kaybedildi? O dö-
nemde İstanbul emniyetinin kendi içinde tek ba-
şına bağımsız bir istihbarat örgütü vardı. Ve bir-
çok kişi bu olaylar yaşanırken maalesef her şeyi
biliyordu..."
Istanbul'da faili meçhul cinayetler işlenirken
Hanefi Avcı neredeydi? Avcı, o dönemde Istih-
barattan Sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yar-
dımcısı'ydı. Ya Hüseyin Kocadağ'ın görevi ney-
di? O da Terörle Mücadeleden Sorumlu İstanbul
Emniyet Müdür Yardımcısı!..
Öncekı akşam ShovvTV'deki 32. Gün'de Meh-
met Ali Birand'ın sorulannı yanrtlayan eski İstih-
barat Daire Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı da Al-
gan Hacaloğlu'nun açıklamalanna benzer şeyler
söyledi...
Dedi ki:
"Olaylar (yani faili meçhul cinayetler) 1989'da
başladı, 1993-1996 arasında ivme kazandı. Ben
Diyarbakır'da görevliyken yaşanan olaylardan
kuşku duyuyordum..."
1991 seçimleri öncesi iktidarda ANAP vardı.
Seçimlerden sonra DYP-SHP koalisyonu ger-
çekleşti. Başbakan Süleyman Demirel, Başba-
kan Yardımcısı ise Erdal Inönü'ydü...
Turgut Özal ne zaman öldü?
17Nısan 1993'te...
Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı olunca Er-
dal Inönü çekildi. DYP lideıiiğine Tansu Çiller
seçildi. SHP Genel Başkanlığı'na da Murat Ka-
rayalçın getirildi...
Tansu Çiller Başbakan, Murat Karayalçın Baş-
bakan Yardımcısı'ydı ve DYP-SHP ortaklığı 'a/
gülüm vergülüm' sürüyordu...
Bu arada (1992-1993) Musa Anter, Diyarba-
kır'da, Uğur Mumcu, Ankara'da öldürülmüş; Sı-
vas'ta 37 insanımız şeriatçılar tarafından diri diri
yakılmıştı...
Gazeteciler, Güneydoğu'daki faili meçhul ci-
nayetlerin üzerine gidiyor, Batman'dan Şırnak'a
dek pek çok olayı araştınyor, Sedat Bucak aşi-
retinin Urfa yöresindekı eylemlerini gündemege-
tiriyordu...
DYP-CHP hükümetinde Algan Hacaloğlu, In-
san Haklanndan Sorumlu Devlet Bakanı olarak
bir Güneydoğu gezisinde güvenlik güçleri tara-
fından yuhalanıyor, (Belki de yuhalayanlar Yeşil
kod adlı Mahmut Yıldırım ve adamlanydı) ayn-
ca dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Necdet
Menzir tarafından ağır biçimde suçlanıyordu. Da-
ha açıkçası bir polis müdürü, deyim yerindeyse
bakana 'posta koyuyor', ardından da istifa edi-
yordu...
•••
Hanefi Avcı, Birand'ın bir sorusuna şu yanıtı
verdi:
"Birilerinin PKK ile bağlantısı varsa, birileri de
onlan ortadan kaldıracaksa, devletin güvenlik bî-
rimlerinin bilgisi dışında eylemi gerçekieştire-
rnezier..."
Vedat Aydın, 5 Temmuz 1991 'de evinden alın-
dı, 7 Temmuz 1991 'de Ergani- Elazığ il sınınnda,
köprünün amnda ölü bulundu...
Hanefi Avcı o tarihte Diyarbakır'da görevli de-
ğil miydi?
O dönemde Olağanüstü Hal Bölge Valisi kim-
di? Daha sonra İstanbul Valisi olan DYP Genel
Başkan Yardımcısı Hayri Kozakçıoğlu! Terörle
Mücadeleden Sorumlu Diyarbakır Emniyet Mü-
dür Yardımcısı kimdi? Susurfuk'taki kazada Ab-
dullah Çatlı'yla, Gonca Us'la bihikte ölen Hüse-
yin Kocadağ...
Acaba Hüseyin Kocadağ, Diyarbakır'da görev-
liyken kimin evinde kiracı olarak oturmuştu bir sü-
re?
Yanıt:
"Behçet Cantürk'ün..."
Kocadağ Diyarbakır'dayken DemirCtel'deNi-
zamettin Cantürk'le (Behçet'in kardeşi) birlikte
olmuyorlar mıydı?..
Hanefi Avcı'yı dinlerken pek çokfaili meçhul ci-
nayeti anımsadım...
Acaba Hanefi Avcı, öldürülen emekli Binbaşı
Cem Ersever'le aynı ekipten miydi?
Ben bunu nereden çıkanyorum?
Yeşil kod adlı Mahmut Yıldınm'la ilgili açıklama-
lanndan...
Çünkü, Cem Ersever de tıpkı Hanefi Avcı gibi
konuşuyor, Yeşil'i şöyle anlatıyordu:
"Yeşil, pek çok eyleme katılmıştır. Ama tek ba-
şına değildi. O, hep 'lider' gibi görünmek ister-
di..."
• • •
Şimdi bazı sorulara yanıt arayalım:
Hanefi Avcı, Istanbul'a atandığında Mete kod
adlı (Ibrahim Babat) itirafçıyı da yanında getirdi
mi? Yine Hanefi Avcı, Cem Ersever'le birlikteTürk
IntikamTugayı'nın yaygınlaşması için Ibrahim Ba-
bat'la ne gibi ilışkiler ıçine girdi? Hanefi Avcı'nın
Yüzbaşı Ismail Öztoprak'ın neden öldürüldüğü
konusunda bir bilgisi var mı? Türk Intikam Tuga-
yı, Yüzbaşı Öztoprak'ın öldürülmesinden sonra
mı ikiye bolündü?
Ben, Hanefi Avcı'nın açıklamalannı, Algan Ha-
caloğlu'nun sorulannı çok önemsiyorum...
Hanefi Avcı, önce Diyarbakır'da İstihbarat Şu-
be Müdürü olarak görev yapıyor, ardından aynı
görevi Istanbul'da sürdürüyor...
Bize ulaşan bilgilerden Hanefi Avcı ile Cem Er-
sever'in çok iyi arkadaş olduklan anlaşılıyor...
kirafçıları iki ad çok iyi kullanıyor...
Jandarmanın itirafçılarını Cem Ersever, emni-
yetin itirafçılarını Hanefi Avcı ayarlıyor...
Bir başka olay...
Behçet Cantürk ile avukat Medet Serhat, Is-
tanbul'da aynı apartmanda oturuyor. Cantürk ka-
çırılarak Serhat ise evinin önünde, otomobil için-
de öldürülüyor...
Cem Ersever, Mustafa Dentz ve Mahsune
Dguebe'yi Yeşil kod adlı Mahmut Yıldınm'ın öl-
dürdüğünü 1993'ten beri herkes biliyor...
Hanefi Avcı dedi ki:
"Yeşil yurtdışında..."
Nasıl kaçtı, kim kaçırdı?
Bu sorunun yanıtı, Susurluk bilmecesini çö-
zer...
E. Posta: HikmetCetinkaya @ raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98