25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 ŞUBAT 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Halk meclistertnden • İstanbul Haber Servisi - Esenler Halk Meclisi Gırişimcileri, Gazi Halk Meclisi, İdil Kültür Merkezi, TAYAD'lı aileler, Haklar ve Özgürlükler Platformu ve Anadolu Özgür-Der dün birer yazılı açıklama yaptılar. Açıklamada, geçen pazartesi günü Bağcılar Halk Meclisi'nin Susurluk'la ilgili gerçekleştirdiği bir protesto gösterisi sırasında polis tarafından halkın üzerine ateş açıldığı ve 10 kişinin gözaltma almdığı iddia edilerek saldın îonandı. Kani YAnaz davası • BONN(AA)- Almanya'run Celle kentinde yargılanan, PKK'nin "Avrupa sorumlusu" Kani Yılmaz takma adlı Faysal Dunlayıcı hakkında savcı 7.5 yıl hapis cezası istedi. Kani Yılmaz'ın avukatlannın mahkeme heyetiyle yaptıklan görüşmeden sonra, 200 tanığın mahkeme heyeti tarafmdan yeniden dinlenmesine gerek olmadıgı açıklandı. Mahkeme heyeti, aynca Kani Yılmaz'ın terörist bir örgütün başı olduğu iddiasını da geri çekti. Böylece Kani Yılmaz, kundaklama ve zarar veîme suçlanndan yargılanacak. Avukathk Yasası delindi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara 2. ldare Mahkemesi, köktendinci faaliyetleri gerekçesiyle Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) karanyla ordudan atılan askeri yargıç Hüseyin Pala'nın avukathk yapabileceğine karar verdi. Avukathk Yasası'nın ilgili fıkrasında, avukathk mesleğiyle bağdaşmayan tutum ve davranışlan bulunanlann bu mesleği yapamayacaklan öngörülüyor. Keteş'ten Aştk'a suçlama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHPGenel Sekreter Yardımcısı Birgen Keleş, Tekel'den sorumlu Devlet Bakanı Eyûp Aşık'ı, kendi yöresindekı Akçaabat Yaprak Tütün lşletmesi'ni Akçaabat Belediyesi'ne çok düşük bedellerle devretmekle suçladı. Keleş, dün düzenlediği basın toplantısında, Tekel'deki özelleştirmenin gerçekleşme şekli ve yol açtığı sonuçlann çeşitli demokratik kitle örgütlerinin tepkisine yol açtiğını belirtti. Aşık'm "Gerçek devlet adamı, kamuoyu tepkısinden korkarak geri adım atmaz" sözlenni eleştiren Keleş, "Sayın Bakan ya devlet adamı tanımıyla diktatör tanımını kanştırmaktadır ya da coğulcu ve katılımcı demokrasinin ne olduğundan haberdar değildır" diye konuştu. Yargısnmfaz iddiası • İstanbul Haber Servisi - Halkın Hukuk Bürosu avukatlanndan Metin Narin, 28 Ocak'ta Adana'da gerçekleştirilen ve 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan operasyonun yargısız infaz olduğunu öne sürerek cenazelerin yasal süre beklemeden gömülmesini ise Adana Başsavcıhğı'mn infazcılan koruma telaşmdan kaynaklandığuu iddia etti. Bankamatik bombalandı • tstanbul Haber Senisi- Bostancı Şenesenevler Hocaoğlu Caddesi üzerindeki PTT binası yanında bulunan Yapı Kredi Bankası'na ait otomatik para çekme makınesine dün gece kimliği henüz belirsiz bir kişi tarafından bırakılan parça tesirlı bombanın patlaması sonucu maddi hasar meydana geldi. Yetkililer, taksiyle bankamatik önüne gelen bir kişinin paketi bıraktıktan sonra olay yerinden uzaklaştığını belirlediklerini, saldırganın yakalanması için çahşmalann sürdüğûnü belirttiler. Memurin Muhakematı Yasası'nda yapılacak değişiklikle memurun yargı ayncalığı kaldınlıyor Mectis bürokrata dokunacak AYŞE SAYIN ANKARA-Milletvekillerinin dokunulmazlığını sınırlama ko- nusunda kötü sınav veren TBMM, bürokratlara dokunma- ya hazvrlanıyor. TBMM Anaya- sa Uyum Komisyonu, Memurin Muhakematı Yasası'nda, me- murlar hakkında kurumlanndan izin alınmadan soruşturma baş- latılmasını öngören yasa deği- şikliği önerisini hızla tamamla- yarak, genel kurul gündemine indirmeyi planhyor. Ancak, bu değişiklik, anayasanın 83. mad- desi ile ilgili değişiklik teklifinin TBMM'de kabulü durumunda yaşama geçirilebilecek. Anayasa Uyum Komisyonu Başkanı da olan TBMM Baş- • TBMM Anayasa Uyum Komisyonu'nda ele ahnacak Memurin Muhakematı Yasası'nda yapılacak değişiklikle, anayasanm 83. maddesinin değişiklik teklifınde yer alan suçlar memurlar için de uygulanacak. Buna göre, yolsuzluk, zimmet, rüşvet, dolandınctlık suçlanndan dolayı memurlar hakkında, bağh olduklan kurumlardan izin alınmaksızm soruşturma yapılabilecek. kanvekili Hasan Korkmazcan, Memurin Muhakemat Yasa- sı'nda yapılacak değişiklikle, bürokratlann yargılanmasının kolaylaştvnlacağını söyledi. Korkmazcan, mevcut yasanın bir memuru yargılamayı bağlı olduğukurumun inisıyatifıne bı- raktıgına dikkat çekti. 83. madde Korkmazcan, yapılacak deği- şiklikle, anayasanın 83. madde- sinde milletvekilleri için doku- nulmazlık kapsamına çıkanlan suçlann, memuflar için de uy- gulanacağını bildirdi. Korkmazcan'ın verdiği bilgi- ye göre, yüz kızartıcı suçlardan dolayı memurlarhakkında savcı- lıklar tarafindan doğrudan so- ruşturma başlatılacak. Buna göre, zimmet, ihtilas, ir- tikap, rüşvet, hırsızlık, dolandı- ncılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, kaçakçı- hk, resmi ihale ve ahm satımla- ra fesat kanştırma suçlamalann- dan dolayı bağlı bulunduğu ku- rumdan izin almaksızın soruş- turma başlahlabilecek. Korkmazcan'ın, Memurin Muhakemat Yasası degişikliği- nin hızla komisyondan geçirile- ceğinı belirtmesine karşın, bu değişiklik ancak anayasanın 83. maddesinin genel kunılda değiş- tirilmesinden sonra ele alınabile- cek. TBMM Genel Kurulu'nda ilk tur oylaması 29 Kasım 1997'de yapılan 83. madde ile ilgili deği- şiklik önerisinin 2. turoylaması- na ilişkin takvim ise henüz belir- lenemedi. İlk tur oylamada, ana- Dicle Anter 'AİHM'ye gideceğiz' KEREMILGAZ Başbakanlık Teftiş Ku- rulu Başkanı Kutlu Sa- vaş'ın hazırladığı Susurluk Raporu'nda Musa Anter'in öldürülmesinden pişman- lık duyulduğunun belirtil- mesine yazann oğlu Dicle Anter tepki gösteTdi. Bu- güne kadar ilk kez devletin bir yetkilisinin "devletin d- nayetişkdiginikabuletriği- ni" belirten Dicle Anter, "Babam yıDarcademokra- si için mücadeie verdi, an- cak karşısındaki güçler bü- yüktü" dedi. Gazetemizin konuyla il- gili sorulannı Isveç'ten ya- nıtlayan yazar Musa An- ter'in oğlu, HADEP Bod- rum tlçe Başkanı Dicle An- ter, babasının 194O'lı yıl- lardan beri bir mücadeie içine girdiğini ve tek silahı- nın kalemi olduğunu söyle- di. Musa Anter'in demok- rasi mücadelesinin toplu- mun her kesimi tarafından bilindiğini belirten Dicle Anter, "Babam yıllarca tu- tuklu olarakyargüandı, an- cak hiçbir davadan hüküm grymedi. Suçlu olsaydı sa- tnkab ohırdu" dedi. Kürtçe eğitim, Kürtçe te- levizyon ve radyonun ku- rulmasının babasının en büyük amaçlanndan biri olduğunu söyleyen Anter, bugün bu söylemlerin baş- ka politikacılar tarafından da dile getirildiğini vurgu- ladı. "Bugüne kadar babam Türkiye'dedenklemin yan- lış kurulduğunu söyledi" diye konuşan Dicle Anter, Musa Anter'in karşısında- kilerin çok güçlü olması nedeniyle yaşaımnı yitirdi- ğini söyledi. Musa Anter'in ölümün- den dönemin Başbakanı Sükyman Demirel, lçişleri Bakanı tsmet Sezgin ve Ünal Erkan'ın da sorumlu olduğunu ifade eden Anter, cinayetle ilgili Diyarba- kır'da açılan soruşturma- dan bir sonuç alınamama- sının üzüntü verici olduğu- nu ifade etti. Raporda yer alan açıkla- malardan sonra yine suç duyurusunda bulunacakla- nnı tekrarlayan Dicle An- ter, iç hukuk yollan tüken- meden Avrupa însan Hak- lan Mahkemesi'ne başvur- mayacaklanm da sözlerine ekledi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART yasa değişikliği için gerekli olan desteğe ulaşılamaması nedeniy- le RP dışındaki siyasi partiler kapsamı daha da daraltan bir me- tin üzerinde uzlaşmışlardı. Bu çerçevede, mevcut teklifte yer alan "ağır cezayı gerektiren cü- rümlerde suçüstü" ifadesi me- tinden çıkanlarak, u ölüm cezası- nı gerektiren cürümlerde suçüs- tü hali" ifadesi metne konulmuş- tu. Yurtdı>;i milkrvekilliği Yurtdışındaki vatandaşlann bulunduklan yerlerde oy kulla- nabilmelerine olanak tanıyacak seçim yasası değişikliği hakkın- da da bilgi veren Korkmazcan, Dışişleri Bakanhğı'nın ilgili ül- kelerle temas halinde olduğunu bildirdi. Aralannda Al- manya'nın da bulunduğu bazı ütkelerin, Türk kon- solosluklan ve büyükelçi- liklerinde oy kullanma ve propaganda döneminde yapılacak çahşmalar konu- sunda "güvenliği sağjama" güvencesi vermediklenne dikkat çeken Korkmazcan, Dışişleri Bakanhğı'nın il- gili ülkelerle temasa geçti- ğini aktardı. Dışişleri Bakanlığı'ndan bu konuda yanıt bekledik- lerini kaydeden Korkmaz- can, eğer olumlu yanıt ah- namazsa, "mektupla oy kuDanma" sistemini yasa- ya koyacaklannı bildirdi. Mektupla oy kullanmanın da "ç«Â güvenH'' olmadı- ğını belirten Korkmazcan, Dışişleri Bakanhğı'nın önerisi doğrultusunda ha- reket edeceklerini aktardı. Korkmazcan, anayasada açıkça belirtilmemesine karşın "yurt dışı mDletveki- B" kontenjanının da yasa- ya konulacağmı bildirdi. Anayasanın bazı düzen- lemeleri yasaya bıraktığı- na dikkat çeken Korkmaz- can, "Örneğin nüfusunun yansı ülke dışuıda >aşa> an Hırvatistan'ın 120 kişilik pariamentosunun 12'si yurtdışı milktvekili kon- tenjanından secümiş. Biz- de oran o kadar olmasa bi- le 3 ya da 5 tane yurtdışı milktvekili kontenjanı ko- yabtüriz" diye konuştu. Yargıtay'a göre, silahlara sahip olanlann hapisle cezalandınlması gerekiyor Pompalı tüfek gerilla ^ANKARA (AA) - Yargıtay, son zamanlarda artan pompalı tüfekle saldın olaylanrun önlenebilmesi yolunda önemli bir karar aldı. Yüksek Mahkeme, dipçik kısmı çıkanlarak el kabzası takılan tüfeklerin 'gerilla sDahı' niteliğı taşıdığına karar vererek, söz konusu silahlara sahip olanlann hapis cezasına çarptınlması gerektiğini bildirdi Yargıtay 8. Ceza Dairesi, dipçiği çıkanlarak el kabzası takılan pompalı tüfek taşıdığı gerekçesiyle 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'a aykrnlık suçundan Beykoz Asliye Ceza Mahkemesi'nce hapis cezasına çarptınlan ve tüfeğine el konulan sanıgın temyiz başvurusunu sonuçlandırdı. Dipçik kısmı çıkanlarak yenne el kabzası takılan pompalı tüfeğin incelemesini yapan tstanbul Fatih Kriminal Polis Laboratuvan tarafından Yargıtay 8. Ceza Dairesi, dipçik kısmı çıkanlarak el kabzası takılan pompalı tüfeklerin gerilla silahı niteliği taşıdığına karar verdi. düzenlenen raporu dikkate alan Yargıtay 8. Ceza Dairesi, sanığa Beykoz Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilen cezayı yerinde buldu. Daire, oybirliğiyle aldığı kararla, pompalı tüfeklerin durumuna da açıklık getirdi. Gerekçdi kayar Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin gerekçeli karannda, şu hususlara dikkat çekildi. "Saruğa ait suca konu pompah tüfeğin dipçik kısmının çıkarüıp yerine el kabzasuun konulmasıvla oluşan değişinı sonucu a\ tüfeği fonksiyonunu aştp gerilla silahı şekline dönüştüğüne dair tstanbul Fatih Kriminal Polis Laboratuvan' nca tanzim edflen ekspertiz raporu içerigine, pompah tüfeklerde el kabzasuun aksesuvar olarak kobryca temin edîfip monte edilebileceğine ilişkin biürkişi be>'anuıa göre pompah tüfekler her koşukta 6136 sayıh yasa kapsamına gireceğinden ve bu sUÂhlan bulundurup taşuna eytemleri bu nedenle suç (Auşturacağmdan, mahkemenin mahkûmiyet hükmü bu yönûyle de doğru bulunmuş olmakla, yapılan duruşmaya, toplanıp yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat netkeierine uygun olarak teceUi eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya münderecaöna göre sanık vekilinin yerinde görülmeyen temviz itirazlannuı reddhie hükmün onanmasına oybiriiğrv le karar verfldL" 6136 sayıh Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'un 13. maddesı, kanuna aykın olarak ateşli silahlara sahip olan ya da taşıyanlann bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına çarptrnlmasını öngörüyor. Dinci terör örgüfleri Yargıtay'ın, dipçiği çıkanlarak yerine el kabzası takılan pompalı tüfeklerin 'geriüa silahı' niteliği taşıdığına ilişkin karannı değerlendiren hukukçular, bundan sonra bu tür pompalı tüfek taşıyanlann hapis cezasıyla karşı karşıya kalabileceklerine dikkati çektiler. Tehlikeli boyutlara varan silahlanma sorununun çikanlacak iki maddelik bir yasayla çözümlenebileceğıni kaydeden hukukçular, pompah tüfeğe sahip olan kişilere belirli bir süre içinde başvurmalan koşuluyla bulundurma vesikası verilebileceğini belirttiler. Hukukçular, pompalı tüfeklerin özellikle aşın dinci terör örgütlerince kullanıldığına işaret ettiler. IRMIKI AYDIN ENGtN Almanya'daki siyasi göç- menlik yıllanmın başlannda bir gece yanst evin zili çaldı. Açtım. Kapıda bir üniformalı polis. 12 Mart dönemini ve 1975 -1980 arası MC'ter dönemini epey yo- ğun yaşamış, o yü2den de po- lis korkusu iliklerine işlemiş bi- ri için korkmamak olanaksız. Genç polis memuru, geç vakit zili çaldığı için özür diledi; dışa- ndaki Golf arabanın bana ait olup olmadığını sordu. "Htk, mık... Evet... Yani galiba... Şey... Neden sormuştunuz?" diye kekeledim. Güldü: - Fartan açıkunutmuşsunuz. Sabaha kadar akünüz boşalır. dedi. Üstünüze bir şeyler alın da kapatın farian emi. fyigece- ler efendim... Batı Avrupa'nın henüz acemisiydim. Kalakal- dım. Rahatlamış ama şaşkın... Şimdiiiiii, şu soaıya yanrt ve- rin bakalım: 1998 Türkiyesi'n- de bir gece yansı kapınız çalın- sa ve karşınızda üniformalı ya da üniformasız, elleri telsizli birkaç adam belirse ve "Mer- keze kadar geleceksiniz" de- Çatlak Testiyi Kırmadan se, gülümseyip "Tabii. Bir şa- niye lütfen. Ustümü değiştire- yim, geliyonım" mu dersiniz, yoksa ensenizden topuğunu- za kadar soğuk soğuk ürperip, "Acaba arka balkondan atlayıp tüysem, ne olduğunu yarın gündüz vakti öğrenip öy/e git- sem merkeze" diye mi düşü- nürsünüz? Kamyon, Mercedes'e çarpıp akıl almaz bir pislik yığınını or- taya saçtığından beri yukanda- ki soaınun yanıtı çetelere bu- laşmamış her Türk yurttaşı için hemen hemen belli. • • • Polisin sabıka dosyası zaten epey kabank. Saymaya gerek var mı? Metin Göktepe cina- yetinde, Gazi Mahallesi'ndeki toplu cankınmında katiller, ka- tilleri yakalamaklagörevli olan- lann arasından çıkmadt mı? 16 Mart katliamı, 1 Mayıs 77 can- kınmlannda, hatta bir it dalaşı da olsa ünlü Topal cinayetinde polis memurlannın katkılannı unutmak, akıldan çıkarmak mümkün mü? Şimdi bir "şimdiiiiii" daha. Gazetelerde iki sütundan öte haber değeri biçilmedi. Ola ki gözünüzden kaçmıştır. Polis örgütünün entepesinde, Emni- yet Genel Müdüriüğü maka- mında değişikliğe gidiliyor. O- HAL valiliğınden Emniyet Ge- nel Müdürtüğü'ne getirilen Ne- cati Bilican yolcu. Olabilir. En azından bence hiç bir sakıncası yok. Ama yerine şu anda Ordu Valisi olan Kemal Yazıcıoğlu geliyor. Son anda bir değişiklik olmazsa polis örgütünün en te- pesine, 12 Eylül sırası ve son- rasında Ankara DAL grubunda ününe ün katmış ünlü Komî- ser Kemal oturacak. ("Anneeeee!.." demeyen varsa parmak kaldırsın) Kemal Yazıcıoğlu'nu anım- sadınız herhalde. Anımsamak- ta zorlananlannıza biz yardım edelim: Kemal Yazıcıoğu ünü- nü DAL grubunun başındayken yaptı. DAL "Derin Araştırma Laboratuvan "nın kısaltması. Bu laboratuvar, 12 Eylül günle- rinde an gibi çalıştı. Rlistin as- kılanndan, ithal malı elektrik manyetolanndan, coplardan, tazyikli sulardan, elektrotlardan oluşan aygıtlanyla çok "iş" yaptı. "Ameliyatlardaki" hüne- ri yüzünden Komiser Kemal "Doktor" diye anılır oldu. Ame- liyatlardaki çığlıklar hâlâ, DAL grubunun dehlizlerinde yankı- lanıyor.. ••• Ama bu "muhteşem" mes- lek kariyeri bundan ibaret değil. Adı üstüne dolanan söylen- tileri sıralamaya gerek yok. Ör- neğin son evliliğini yaptığı dü- ğünde çekilen fotoğrafta, maf- ya babalan arasında saygın bir adla anılan Oflu Osman'ın, Ya- zıcıoğlu'nun hemen arkasında mutluluktan sınttığına filan da işaret etmeyelim. Hatta Yazıcı- oğlu, Sakarya.Emniyet Müdü- rü iken Hadi Özcan çetesi ile ilişkileri üstüneAdapazan yöre- sinde bugün bile anlatılan "sı- kıfıkılık" öyküleriyle de vakit yi- tirmeyelim. ••• Bugün sadece, Alpaslan Türkeş'in cenaze töreni sıra- sında açılan saygı defterine, saygıyla eğilip "Saoa, ne öğ- rendiysem senden öğrendim" diye yazan ünlü polis şefınin Kemal Yazıcıoğlu olduğunu anımsatmakla yetinelim. İstanbul Emniyet Müdürü iken dönemin ana muhalefet ii- deri Yılmaz'a bilgi sızdırmanın ödülü olarak polis örgütünün başına getirilecek olan ve ne öğrendiyse Türkeş'ten öğren- miş bir Emniyet Genel Müdürü ile yaşamaya şimdiden alışsak mı, yoksa zaten çatlamış testi büsbütün kınlmadan bir kez daha birilerini, ömeğin koalis- yonun tüm kanatlannı ve des- tekçilerini uyarsak mı? POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Ersever'den Avcı'ya... CHP İstanbul Miüetvekili Algan Hacaloğlu so- ruyor: "Hasan Ocak olayı şu anda Meclis Araştırma Komisyonu'nun yedinci sırasında. Parmak izi emniyette belli olan bir kişi, kimler tarafından kimsesizler mezartığına gömüldû? Kim nasılyap- tırdı? Rıdvan Karakoç nasıl kaybedildi? O dö- nemde İstanbul emniyetinin kendi içinde tek ba- şına bağımsız bir istihbarat örgütü vardı. Ve bir- çok kişi bu olaylar yaşanırken maalesef her şeyi biliyordu..." Istanbul'da faili meçhul cinayetler işlenirken Hanefi Avcı neredeydi? Avcı, o dönemde Istih- barattan Sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yar- dımcısı'ydı. Ya Hüseyin Kocadağ'ın görevi ney- di? O da Terörle Mücadeleden Sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı!.. Öncekı akşam ShovvTV'deki 32. Gün'de Meh- met Ali Birand'ın sorulannı yanrtlayan eski İstih- barat Daire Başkan Yardımcısı Hanefi Avcı da Al- gan Hacaloğlu'nun açıklamalanna benzer şeyler söyledi... Dedi ki: "Olaylar (yani faili meçhul cinayetler) 1989'da başladı, 1993-1996 arasında ivme kazandı. Ben Diyarbakır'da görevliyken yaşanan olaylardan kuşku duyuyordum..." 1991 seçimleri öncesi iktidarda ANAP vardı. Seçimlerden sonra DYP-SHP koalisyonu ger- çekleşti. Başbakan Süleyman Demirel, Başba- kan Yardımcısı ise Erdal Inönü'ydü... Turgut Özal ne zaman öldü? 17Nısan 1993'te... Süleyman Demirel, Cumhurbaşkanı olunca Er- dal Inönü çekildi. DYP lideıiiğine Tansu Çiller seçildi. SHP Genel Başkanlığı'na da Murat Ka- rayalçın getirildi... Tansu Çiller Başbakan, Murat Karayalçın Baş- bakan Yardımcısı'ydı ve DYP-SHP ortaklığı 'a/ gülüm vergülüm' sürüyordu... Bu arada (1992-1993) Musa Anter, Diyarba- kır'da, Uğur Mumcu, Ankara'da öldürülmüş; Sı- vas'ta 37 insanımız şeriatçılar tarafından diri diri yakılmıştı... Gazeteciler, Güneydoğu'daki faili meçhul ci- nayetlerin üzerine gidiyor, Batman'dan Şırnak'a dek pek çok olayı araştınyor, Sedat Bucak aşi- retinin Urfa yöresindekı eylemlerini gündemege- tiriyordu... DYP-CHP hükümetinde Algan Hacaloğlu, In- san Haklanndan Sorumlu Devlet Bakanı olarak bir Güneydoğu gezisinde güvenlik güçleri tara- fından yuhalanıyor, (Belki de yuhalayanlar Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ve adamlanydı) ayn- ca dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir tarafından ağır biçimde suçlanıyordu. Da- ha açıkçası bir polis müdürü, deyim yerindeyse bakana 'posta koyuyor', ardından da istifa edi- yordu... ••• Hanefi Avcı, Birand'ın bir sorusuna şu yanıtı verdi: "Birilerinin PKK ile bağlantısı varsa, birileri de onlan ortadan kaldıracaksa, devletin güvenlik bî- rimlerinin bilgisi dışında eylemi gerçekieştire- rnezier..." Vedat Aydın, 5 Temmuz 1991 'de evinden alın- dı, 7 Temmuz 1991 'de Ergani- Elazığ il sınınnda, köprünün amnda ölü bulundu... Hanefi Avcı o tarihte Diyarbakır'da görevli de- ğil miydi? O dönemde Olağanüstü Hal Bölge Valisi kim- di? Daha sonra İstanbul Valisi olan DYP Genel Başkan Yardımcısı Hayri Kozakçıoğlu! Terörle Mücadeleden Sorumlu Diyarbakır Emniyet Mü- dür Yardımcısı kimdi? Susurfuk'taki kazada Ab- dullah Çatlı'yla, Gonca Us'la bihikte ölen Hüse- yin Kocadağ... Acaba Hüseyin Kocadağ, Diyarbakır'da görev- liyken kimin evinde kiracı olarak oturmuştu bir sü- re? Yanıt: "Behçet Cantürk'ün..." Kocadağ Diyarbakır'dayken DemirCtel'deNi- zamettin Cantürk'le (Behçet'in kardeşi) birlikte olmuyorlar mıydı?.. Hanefi Avcı'yı dinlerken pek çokfaili meçhul ci- nayeti anımsadım... Acaba Hanefi Avcı, öldürülen emekli Binbaşı Cem Ersever'le aynı ekipten miydi? Ben bunu nereden çıkanyorum? Yeşil kod adlı Mahmut Yıldınm'la ilgili açıklama- lanndan... Çünkü, Cem Ersever de tıpkı Hanefi Avcı gibi konuşuyor, Yeşil'i şöyle anlatıyordu: "Yeşil, pek çok eyleme katılmıştır. Ama tek ba- şına değildi. O, hep 'lider' gibi görünmek ister- di..." • • • Şimdi bazı sorulara yanıt arayalım: Hanefi Avcı, Istanbul'a atandığında Mete kod adlı (Ibrahim Babat) itirafçıyı da yanında getirdi mi? Yine Hanefi Avcı, Cem Ersever'le birlikteTürk IntikamTugayı'nın yaygınlaşması için Ibrahim Ba- bat'la ne gibi ilışkiler ıçine girdi? Hanefi Avcı'nın Yüzbaşı Ismail Öztoprak'ın neden öldürüldüğü konusunda bir bilgisi var mı? Türk Intikam Tuga- yı, Yüzbaşı Öztoprak'ın öldürülmesinden sonra mı ikiye bolündü? Ben, Hanefi Avcı'nın açıklamalannı, Algan Ha- caloğlu'nun sorulannı çok önemsiyorum... Hanefi Avcı, önce Diyarbakır'da İstihbarat Şu- be Müdürü olarak görev yapıyor, ardından aynı görevi Istanbul'da sürdürüyor... Bize ulaşan bilgilerden Hanefi Avcı ile Cem Er- sever'in çok iyi arkadaş olduklan anlaşılıyor... kirafçıları iki ad çok iyi kullanıyor... Jandarmanın itirafçılarını Cem Ersever, emni- yetin itirafçılarını Hanefi Avcı ayarlıyor... Bir başka olay... Behçet Cantürk ile avukat Medet Serhat, Is- tanbul'da aynı apartmanda oturuyor. Cantürk ka- çırılarak Serhat ise evinin önünde, otomobil için- de öldürülüyor... Cem Ersever, Mustafa Dentz ve Mahsune Dguebe'yi Yeşil kod adlı Mahmut Yıldınm'ın öl- dürdüğünü 1993'ten beri herkes biliyor... Hanefi Avcı dedi ki: "Yeşil yurtdışında..." Nasıl kaçtı, kim kaçırdı? Bu sorunun yanıtı, Susurluk bilmecesini çö- zer... E. Posta: HikmetCetinkaya @ raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle