Katalog

SAYFA CUMHURİYET 5 ŞUBAT 1998 PERŞEMBE C î OLAYLAR VE GORUŞLER Büyük GÖrev: Meclis'i Yaşatmak M. İSKENDER ÖZTURANLI T BMM, gore\ ını yapamaz, ışlevını yenne getıremez olmuştur Anayasanın 83 maddesını değıştırmek ve "yasama dokunulmazlıgı kanseri"ne son vermek ıçın kamuoyunun baskısıyla hazırlanan tasanyı bıle >asalaştıramamıştır Tasa- n bınncı goruşmelerde yeterlı çoğun- luğu sağlayamamıştır tkıncı göruşme- lerse bır tûrlu başlatılamamaktadır Baş- latılsa bıle ulusal ıstenç doğrultusunda bır metnın ortaya çıkacağı kuşkuludur Çünku sıyasal partıler, ortak bır metın uzennde anlaşabılmek amacıyla bırbır- lenne odun ustûne ödun vermektedırler Anayasamıza gore "TurldyeCumhıı- riyeti bir hukuk devtetidir." Hukuk dev- letı "idarenin rüm işlem ve eylemleriııiıı yargısal denetime bağü olması", yasala- nn anavasaya uygunluğunun Anayasa Mahkemesrnın suzgecınden geçınlme- sıdır Oysa gunumuzdekı Meclıs, yargı- dan korkmaktadır Ustelık korktuğu yar- gı, tam bağımsız olmayan bır yargıdır Boylesıne korkunun bulunduğu bır ul- kede hukuk devletınden soz etmek ola- naksızdır Suç ışleyen bır kışı nasıl yargı onune çıkanlıyorsa bır mılletvekılı, bır bakan bır başbakan da hıçbır Meclıs araştırma- sı ve soruşturmasına uğramadan yargı önuneçıkanlmalıdır Suçlu olduğu sap- tandığı takdırde, eğer cezası mılletvekı- h seçılmesıne engel nıtelıkteyse başka- ca bır karara gerek kalmadan mılletv e- kılı sıfatı kendılığınden dûşmelı ve o mılletvekılı sade bır vatandaş gıbı ceza- sını çekmehdır Çağdaş dünyadakı uy- gulama bu yoldadır Böyle bır uygula- madan kaçan Meclıs, gore\ını yapmı- yor, yapamıyor demektır Bılındığı gıbı 1920-23 Meclıs'ı, "Ga- n Meclis" adıyla tanımlanmıştır Vata- nı saldırganlardan kurtaran, düşmanı denıze doken bır Meclıs'tır bu Meclıs Ne v ar kı daha sonra devnmın yaratıcı gucune ayak uyduramamıştır Çatışma- lar ve çekışmeler ıçıne gırmıştır Uze- nnde herhangı bır yolsuzluk ıddıası ve hıçbır yasadışı eylerru olmamasına kar- şın, sırf devnmın hızına yetışemedığı ıçın kendını feshederek yennı başka bır Meclıs'e bırakmıştır (1 Nısan 1923) Bu onemlı bır ozven ve tanhsel bır ör- nektır. 1923 devnmcılen, gencılıkle, bağ- nazlıkla, yobazlıkla savaşa savaşa başa- nya ulaşmışlar ve bıze pınl pınl bır cum- hunyet armağan etnuşlerdır Ne var kı Atatıırk'un ölumünden sonrakı sıyasal ıktıdarlar, devnm ılkelennden odunler vermışlerdır Once laıklık ılkesı orselen- mıştır mıllıyetçılık mukaddesatçılığa dönuşturülmek ıstenmış, devnmcılık tu- tuculuğa, hatta gencılığe çekılmıştır Sonra da de\ letın en ust katına çıkan sı- yaset adamJanmız ulusun değer yargı- lannı altust etmışler, kaçakçılığı. vurgu- nu, soygunu ozendırmışlerdır Sonuç, karşımızdakı gorunumdur Ulus temsılcılen, yasadışı davranış- lann, haksızlıklann, yolsuzluklann us- tune gıdeceklenne, devletı çetelerden anndırmaya çalışacaklanna, Meclıs'ı yolsuzluklann odağı halıne getırmışler- dır Bu nedenle de Tûrk ulusu Meclıs'ten umudunu kesmış, Türkıye Cumhunye- tı'nın Ataturkçu çızgıde yenıden yapı- lanmasını dılemek noktasına gelmıştır Durum hıç de ıç açıcı değüdır Adı yol- suzluklara kanşan eskı bır Meclıs Baş- kanı'nın mılletvekıllığınden ıstıfasını ıstemekle, bırkaç mılletvekılının doku- nulmazlığını kaldıımakla ışın ustesın- den gelınemez Seçımlen yenılemek ve yururluktekı yasalarla yenı bır seçıme gjt- mek de yarar sağlayamaz Anımsanaca- ğı uzere hemen hemen tüm sıyasal par- tıler, aşağı yukan on yıldan ben 1982 Anayasasf nın Turk ulusunun beklentı- lenne yarut veremedığını belırtmışler, de- mokratık özgurlukler ve ulusal ıstenç doğrultusunda yenı bır anayasa yapı- rrundan söz etnuşlerdır Bunun ıçın de her bın ayn ayn yasa taslaklan ve tasa- nlan hazırlamıştır Amasonundaancak 16 maddeyı değıştırebılmışlerdır (23 7 1995) Bu değışıkhklenn uyum yasalannı ıse henuz çıkaramamışlardır Bu arada Parlamentodaki partilerden biri, anayasadan laiklik ılkesinin busbu- tün çıkanlnıasını bile isteyebilmiştir. Görüluyor kı yuce Meclıs'ın uyelen yıllardan ben havanda su dovmekte, Tann'nın günu bırbırlenyle atışmakta, çatışmakta, bırbırlenne kufretmekten başka bır şey yapamamaktadırlar Ara- lannda sevgı, saygı ve uyum kalmamış- tır Ulke elden gıdıyormuş, Meclıs'ın başına bır kaza gelırmış, umurlarjnda de- ğıldır Demokrasımız kesmtıye uğraya- bılımıış, aldırdıklan yoktur Tann esır- gesın, boyle bır durum karşısında sahıp çıkamadıklan Meclıs'ın adına "Gazi Medis" denılemeyeceğı gıbı "Şehit Mec- lis" de denılemez "Bir harakiri sonu- cunda kendine kıyan Mecüs" dıye anı- lır, anılırsa Bu kafa >apısı, bu anlayış ve kavra- v ış değışmedıkçe umutlann kolay ko- lay yeşeremeyeceğı, gun gıbı ortadadır Eğer saygıdeğer mılletvekıllenmız cum- hunyetı, demokrasıyı ve çaüsı altında ba- nndıklan Meclıs'ı yaşatmak ıstıyorlar- sa vakıt geçırmeden partılenne egemen olmalı, uç konuda "partilerarası birfik- tetik" sağlamalıdırlar Gencıteror Bo- lucu terör Enflasyon Kışısel ve partısel çıkarlannı bır ya- na bırakıp da bu uç alanda guç bırlığı yaparlarsa başan elde edebılırler Aksı takdırde bır gun bakarlar kı, ortada ne Meclıs kalmış ne de mıllervekılı sıfat- lan Demokrası,partılerrejımıdır Sıyasal partıler olmadan demokrasıden soz edı- lemez Ama "Demokrasi siyasal parti- ler yuzünden olebilir de." Onu oldur- mek de, yaşatmak da mılletvekıllennın ve sıyasal partılenn elındedır ARADA BİR Prof. Dr. SERAP ETİKE Gazı Ümversıtesı Ben" Uzerine Her şey Benle başlayıp Senle bıtıyor Hıçbır şey benle başlayıp benle bıtmıyor Benım duşuncetenm benımdır Onlan yalnızcaben duşunebılınm Sıradan ıhşkılenn, sıradan muzığın, sıradan yazıların, sıradan resımlenn, sıradan ın- sanların daha çok olduğu bır dunyada ben olmak onemlı Sıradanlık kolay, yaşam mekanığınde bır dışlı çarkın dışı gıbısın, aynı tekduzelığı bır omur boyu yaşıyorsun Evınde, ışınde, sokakta hep ay- nı şeylerı yınelıyorsun Ne zaman ben olacaksın? Oradakı benle buradakı ben aynı ben mıdır? Ben olmakla ben olmamak arasındakı aynm ne- rede başlar, nerede bıter^ Benım oenlığımın olçu- sunu kım bıiebılır^ Benım öenlığımın olçusunu yal- nızca ben bılebılırım Ben, ne denlı benım'? Bendekı bana aıt olanla, bana aıt olmayanı kım bılebılır^ Bunu da yalnızca ben bılebılmelıyım Ben benlığımın olçusunu bı- lemezsem ben olamam kı Ben sıradanlığımın dı- şında ne denlı bensem o denlı benım Benım ben oluşumun başkaları ayınmında mı? Benım benlığım senın senlığınden ayn ıse ben, ben olabılınm Ben onemlıyım, çunku benım Be- nım benlığım benım duşuncelerımle başlar Berum fızıksel yapım, benım huyum, alışkanlık- lânm srradan olabılır Ben de herkes gıbı sıradan yenm, ıçenm, gulenm, kıfanm. Bu ozellıklerım benım ben olmama yetmez Benı ben yapan salt bana ılışkın, bana ozgu olanlardır Ben, en ozgun olarak duşunebılınm Duşunmek, yaşamdakı en ozgur ve en ozgun ey- lemdır Benı ben yapabılecek en onemlı yetım (me- lekem), duşunmesını bılmektır Duşuncenın sının yoktur kuralı yoktur, ancak yaşadığın ve okudu- ğun olçulerde duşunebılırsın, aklının, duygulannın elverdığı sınırlarda duşunebılırsın Ben olmak du- şunmekle başlar Ben, ben olmalıyım Sen, sen olmalısın Ben, ben, sen de sen olduğun surece yaşamda bır ye- rın, yaşama bır katkın olabılır Ben çok ozelım, ben bıreyım, ben vanm, çunku ben benım Sen benı anlıyor musun'? Sen benı ne denlı an- lıyorsun? Sen benı senın olçun denlı anlarsın Se- nın olçun ne? Senın olçun ne ıse benı o denlı an- larsın Ben kımım? Doğmuşum bır ad venlmış Bana aıt ılk şey adım olmuş Benı ben yapan ozellıkler, benı nasıl ben yapmış? Benı ben yapan koşullar- da başkası yaşasaymış o kışı ben olur muydu 9 Ya- şadığım koşullar benı ben yaptıysa, başka koşul- larda yaşasaydım yıne ben ben olabılır mıydım? Ben, benı sevıyor muyum? Ben, benı sevıyor- sam, ben senı sevebılınm Benım benı sevmemı ne beltrleyebılır? Benı yetıştıren koşullarda benı sevenler mı, benım benı ve senı sevmemı belırler Benı neden severler? Onlar bendekı benı mı se- verler bendekı kendılerını mı severler? Benı nasıl algılarlar? Benı, ben olarak algılarlar mı? Yoksa ben onların benı ben olarak algıladık- lannı mı sanıyorum'? Onlar benı, ben olarak kendı benlıklen olçusunde algılarlar Ben olmak ne gu- zel Ben benı sevıyorum, senı de sevıyorum Ben, tam ben olmak ıstıyorum Benım en buyuk mut'jluğum tam ben olmak Ben tam ben oldu- ğum zaman ınsanlığa bır katkı yapmış oluyorum Tam ben olmak ınsanca bır şeydır Tam ben ol- mak, başkalan olmaksızın duşunebılmektır Yanı ben olarak topluma katılmak, katkıda bulunmaktır Ben- lerın çoğalmasıtoplumun gelışmesıdır Senlerde- mek çeşıtlı benler demektır'' Herkes ben olabıldı- ğınde, yanı herkesın benlık duygulan, bıreysellığı belırgınleştığınde duşunce çeşıtlılığı olacaktır Be- nım duşunemedığımı bır başkası duşunecektır Duşuncenın sınırsızlığı, engıniığı yaşamı da sınır- sız ve engın boyutta kavramamızı sağlayacaktır İTALVAN KILTLR MERKEZİ Meşrutiyet Cad. No: 161 Tepebaşı - İSTANBUL Tel: 293 98 48 v\eb http //wwwturk net'ıstııc İTALYANCA DİL KURSLARI 16 Şubat 1898 Pazartesi günü başlayacaktr. Başarılı öğrencilere ltal>a'da burslar Kıyıtar: 9 şabattaa itlnrMitaftaiçt n t t 9JO-18.80 (Kadın Sağlığı ve Aıle Planlaması) Hızmet Sıstemı Bılgı Hattı: 212 - 257 06 46 İdeolojiler ve Siyasal Davranış Biçimleri KAJVÜL AKSOY Tekst ve Işletme Y Muh B lokiaşmalann ve soguk savaşrn so- na ermesıyle son senelerde, salt gelışmış kulturlu demokrasıler- de değıl. ne mutlu kı ülkemızde de sıyasal davranışlar ve bunun toplumun temel ahlakına uygun- luğu, ıdeolojılerden daha once ve daha çok sor- gulanmaya başlandı Son senelerde sûreklı, solun polıtıka üretım- sızlığı nedenıyle oy yıtırdığınden soz edılır ol- du Kuşkusuzsol.çağıngereklenneuygunsöy- lemler gelıştırmelıdır Ama asıl başansızlığını yenı bır somüru duzenı olan neo- kapıtalızm şartlı refleksıne karşı dık durup temel ka\Tam- lanna sahıp çıkıp, ılkelenne sadık kalmayışın- da aramalıdır Kollektıf değerler adına bır du- şun zıncın oluşturmak, bır sıstem ongormekten çok daha onemlı olan, ıdeolojısının yaşam ılke- lenne ıhanet etmemek, sıyasetçılennın ahlâkı za- yıflıklannı, duşunce ve doktnnlennden sapma eğılımlennı, söylem ve eylem tutarsızlığını bır sıyasal davranış bozukluğu olarak teşhıs ederek, buna karşı gereklı onlemlen almaktır SK'aset, sağJam bir karakteıie tavır kovma sa- natıdır.Astında uyumsuzhık, tavırsız kalmaktır. Bu gun bınlennın ınayetıyle bır yerlere gelebı- leceğını duşunerek, susmak, gormezlıkten gel- mek, salt duyarsız ve kayıtsız bır topİHm yarat- makla kalmaz, solun o yûreklı kımbğınıa, ınan- (iıncılığmın yıtırümesıne ve taraflann sıyasete yabancılaşmasına da neden olur Bu nedenle soL uygar yiğitliğin ve çağdaş vürekliliğin önünu açıp, ona hakkını vermek zorundadır. Boylece aynı zamanda, sol aydının da gorev ve sorum- luluk tanımı ortaya koyulmuş olacaktır Unut- mayalım kı, koskoca Sovyet Bloku'nu parçala- yan da, bırıdeolojı eksıklığı değıl, toplumsal ano- mıe, normsuzluk, sorumsuzluk ve bıreysel ah- lak dejenerasyonudur K.uşkusuz, sıyasetle hertopluluk, eylerru ken- dı yönunde etkılemek ıster Bazı kesımlenn çı- kar ıstemlennı belırlı bır erkı elde edebümek ama- cıyla sıstemın ıçıne çekmek, kısa donemde kı- şıyı başanya ulaştırabılır Ancak, bu hem aıt ol- duğu sıyasal kurumun onulmaz bır yapı alma- sına, hem de o kışının uzun sureçte sıyası yaşa- mının son bulmasına neden olur Bu nedenle sol, şımdıye kadar olusan bu döngüsel ve kısır sıyasal ıstek ve destek yozlaşmasını kırmak ve halkın guvenını yenıden kazanmak zorundadır Gerçek sryasetçi, siyasal etkileşimi nitelikler te- melinde sorguladıgı surece nitelikli bir kimlik kazanır. Sağ ıktıdarlar, yuzlerce yolsuzluğun gunah- kân olabilırler Arna bır İSKİ olayı solu bır tay- fun gıbı sarsmıştır Çünku nasıl sağın orgutlen- me hara, para ve çıkarsa, sol ideolojınin temel harcı, bireysd ve toptumsal ahlakür. Bu neden- le sol kamuoyu sosyal demokratlann lSKl gıbı yolsuzluk olaylanyla ız duşumune gırmesıru ke- sınlıkJe bağışlamamıştır Siyasal kurumlar, zıtlıklar değil, farkb ama benzeşik ve uyumlu bir değerler sistemidir. Or- neğın Aynı çatı altında, hem anayasal. katılım- cı seçım demokrasısı, hem de ıhtılalcı sosyalızm savunulamaz Ataturk ılke v e devnmlenne bağ- lı bır grupla Ataturk duşmanlan bır arada bann- dınlamaz Ülkenın bolûnmez bütünluğu ulku- su ve mıkro mıllıyetçılık aynı kazanda kaynatı- larnaz Bu nedenle, ideolojikzıtiıkların aynı si- yasal kurum içinde banndınlması. bir hoşgoru orneği değil. bir ilke yoksuOuğu, bir normsuzluk. siyasal da\ranış bozukluğudur. Seçımlerde, bırbınne rakıp partılenn sandık oyunlan, oy hırsızlıklan, kuşkusuz bağışlanamaz Ancak, asıl korkunç olan aynı sıyası kurumun ıçınde her gûn yuz yüze bakan, aynı ıdealı pay- laşan arkadaş, omuzdaş kımlığındekı kışılenn var olan uyelıklen yok gostererek, ya da naylon fiydtkterle, sandık kâydırarak, partı ıçı seçım- lerde bırbırlenne kazık atmalandır Bu bır yasa ve tûzuk ıhlalıdır Sağ partıler, "KuraHar, ancak onu yenmesini bilmeyenler için geçerljdir." dıye- bılırler Oysa sol, yasalan en çağdaş bıçıme ulaş- tırmak ıçın çaba harcayan, ancak yururluktekı yasalanna sıkı sıkıyabağlı sıvıl bırorgutlenme- dır Bu, bir insan hakkı gaspidır. Seçme ve seçil- me, vatandaş olmanın vazgeçilmez en onurlu te- mel insan hakkıdır. Bu durum, kamuoyunda, "Kendi içinde birbirine kazık atan kişilerden oluşan bir siyasal kadrolaşma, halk için umut ola- bilir mi?" sorusunu kendılığınden gundeme ge- tırmektedır Bu nedenle, sosyal demokrat bir si- yasal kurumun kendi iç hukukunun ustunlu- ğûnden ödun vermeyerek, parti disiplini ilkesiy- le v-apılannıası \e kurumlaşması bir /orunluluk- tur. Değılse, tum bu ahlakı ve hukukı sorgula- malarla, bır partının insan haklannı, hukukun üs- tünluğunü savunması ve orneğm Uğur Mum- cu'nun anısına yürümesı, ne partılıde. ne de halkta ıçten ve ınandıncı duygular uyandıracak, tüm eylemlen bır göstenşten ılen gıdemeye- cektır Uğur Mumcu'yu anmak. onun dünıst, toplu- ma karşı sonımhı ve duyarü, özverili, yanhşhk- lara karşı yiğitçe tavır koyan yürekli kişiligini toplumsal ve siyasal tutum olarak seçip kendi ki- şiliğinde uvgulamakla keyifli bir onur olur. Sıyasal kurumlar, bır değerler sıstemıne da- yanır Sıyasal sısteme ılışkın ınanç değer ve tu- tumlann yaygınlaştınlması ve benımsetılmesı, her sıyasal sıstemın varlığını sürdürebılmesı ıçın bır zorunluluktur Bu değerler sıstemı, toplu- mun en basıt değerlenyle ortüştüğu oranda, gu- ven duygulan yeşenr, bır ınanç ve ıdeolojı aşı- lama olanağı ortaya çıkar. ancak bu koşulla top- lumsal deste"k sağlanabılır Yani Hammurabi kanunlanndaki kadar keskin ve Musa'nın On Kmri'ndeki kadar yalın. Çalmayacaksın! Başkalannın canına, malına, ırzına zarar vermeyeceksuı! Yalan söylemeye- ceksin! Sözûnün eri olacaksın!._ Hacı Bektaş Ve- li'nin dediği gibi: Eline, beline, diline egemen olacaksın! Bu, bır ölçude eylem ve söylem tutarnuğı de- mektır ve toplumda ınanç ve destek sağlamanın en guvenlı yolu budur. Ne yazık kı, sı>asal Is- lam'ı savunup, lslam'ın salt gorsel tarafıylahal- ka seslenerek oruç tutup beş vakıt namazda en- dam eyleyen kokten dıncı, şenatçı sıyasıler, bu konuda daha tutarhymış gıbı bır göruntu ven- yorlar Oysa sol ve sosyal demokrası, söylem ve ey- lem tutarlılığına buyük bır gereksınım duyar Bunun gerçekleşmedığı durumlarda, bıreyler kendı dagruluk ve ahlakı ısteklennın karşılan- madığı hıssıne. aldatılmışhk duygusuna kapıl- dıklanndan ıdeolojılenne karşı guven bunalımı- na gırer, başka partılereka>arlar, ya da sıyasal yabancılaşma ruzgânna kapılırlar Solun son se- nelerdekı sureklı oy yıtırmesının ve radıkal sa- ğın güçlenmesının nedenı budur Sıyasal partıler, onu oluşturan toplumlara bır kımlık kazandınr Bu kımlığın sosyal demok- rasılerde asganden tanırru, halkla bütunleşmek- tır Halkla bütunleşmek ıçınse sıradan uyesın- den genel başkanına kadar toplumun temel ah- lakı değerlenyle ortuşen, daha sonra ıdeolojık seçeneğıyle bıçımlenmış ornek davranışlar ser- gıleme sorumluluğu vardır Bu yol şenatçılardakı kadar kolay değıldır Ama solu yaşam bıçımı olarak seçen gerçek sosyal demokrat. zorluklardan > ılmazlığını oz- geçmışıyle çoktan kanıtlamıştır Işte o sosyal demokrat sıyasete yabancılaşan sol seçmene gu- ven vererek yanına alır, huzur, banş ve kardeş- lıkle bır çatıda toplar ve o çatı bölunmez tek ça- tı olur İSTANBUL TtCARET ODASI DIŞ TİCARET ENSTÎTÜSÜ ULUSLARARASIFİNANSMAN TEKNtKLERİ PROGRAMI Istanbul Tıcaret Odası Dış Tıcaret Enstıtusü, uluslararası finans- man konu ve kavTamlannda uzmanlaşmak ısteyen orta kademe yö- netıcılen, dış tıcaret sorumlulan ve bankacılann "Uluslararası Fı- nans Pıyasalannda Karşılaşılan Rısklen Tanımalannı ve Etkın Fı- nans Yonetımını Gerçekleştırmelennı" hedefleyen "Uluslararası Fınansman Teknıklen F*rogramı"nı (5 dönem) başlatmaktadır 54 saat surelı olan programda "eğıtım" fınansman uzmanlan ta- rafından yürutülecek ve aşağıdakı uygulama konulannı kapsaya- caktır "Uluslararası fınansmanın temellen. dövız kuru nskı. turlen ve yönetımı, transactıon, operatıng ve translatıon nsklen, opsıyonlar, forvvard ve futures kontratlar. vadelı ışlemlerde fıyatlandırma, vade- lı ışlemlerde nske karşı korunma (hedgıng)- Arbıtraj ve spekulas- yon, Turkıye'dekı vadelı ışlem pıyasasının ışleyışı, uluslararası finansal göstergelenn yorumlanması, uluslararası finansal kurum- lar ve ışlevlen, uluslararası banka yoluyla fınansman teknıklen, banka dışı fınansman teknıklen, leasıng faktonng, forfaıtıng, ulus- lararası bankacılıkta aktıf, pasıf yönetımı, ulke nskı analızlen, ban- kalararası odeme yontemlen, uluslararası portfby yatınmlan, tah- vıl ve bono pıyasalannın ışleyışı, lMKB'nın şırketlere ve uluslara- rası portfoy yatınmcılanna sunduğu finansal olanaklar, uluslarara- sı fon yönetımı ve bır örnek olay " Uluslararası fınansman teknıklen programını tamamlayanlara, "İTO Dış Tıcaret Enstıtusü Uygulama Sertıfikası (katılım belgesı)" venlecektır Programa katılan katılımcılar "katılma payı" odeye- ceklerdır İTO Dış Tıcaret Enstıtusü programlan uyesı olduğu, "Uluslararası Tıcaret Eğıtımlen Organızasyonu Bırlığı (1ATTO)" standartlan çerçevesınde duzenlenmektedır Program kayıt ve uygulama bilgileri: 1 ICayıt ışlemlen " 2 Şubat-17 Şubat 1998 2 Program başlangıcı 17 Şubat 1998 (Salı) 3 Program bıtışı 26 Mart 1998 (Perşembe) 4 Program gunlen Salı, çarşamba, perşembe 5 Program saatlen 18 30-21 30 Başvuru adresi:lstanbul Tıcaret Odası Dış Tıcaret Enstıtusü İTO Kadıkoy Hızmet Bınmı, 2 Kat, Rasımpaşa Mahallesı, Taş- kopru Sokak Söğutlüçeşme 81320, Kadıkoy-Istanbul Tel (0 216)414 82 67-414 82 68 Faks (0216)414 82 69 Emaıl ıtodte @ escortnet com Basın 3747 İSTANBUL TİCARET ODASI DIŞ TİCARET ENŞTİTÜSÜ DIŞ TİCARET-GÜMRÜK İŞLEMLERİ VE MALİ YÖNETİM PROGRAMI 5. DÖNEM Istanbul Tıcaret Odası Dış Tıcaret Enstıtusü, Oda Uyesı Işletme- lenn Muhasebe ve Fınansman (Malı Yonetım) Sorumlulannın Dış Tıcaret ve Gumrük Işlemlen, Banka ve Muhasebe Uygulama Bece- nlennı Guncel Gelışmeler Çerçevesınde Arttırmak Amacıyla "Dış Tıcaret-Gümrük Işlemlen ve Malı Yonetım Programı (5 Dö- nem)"nı başlatmaktadır Program Dış Tıcaret. Gumruk, Kambıyo ve Muhasebe Uzmanlannca yurütelecektır 54 saat surelı "Dış Tıcaret-Gumruk Işletmelen ve Malı Yonetım Programı" aşağıdakı konulan ıçermektedır 1 Dış tıcaret mevzuat ve uygulamalan 6 saat 2 Gumrük mevzuat ve uygulamalan 9 saat 3 Dış tıcarette odeme şekıllen 6 saat 4 Banka kaynaklı ıhracat kredılen 6 saat 5 Dış tıcaret muhasebesı 9 saat 6 K.DV uvgulaması 3 saat 7 Dış tıcaret belge uygulamalan 6 saat 8 thracat teşvık mevzuatı 3 saat 9 Exımbank uygulamalan 3 saat 10 Serbest bolgeler 3 saat Toplam 54 saat "Dış Tıcaret-Gümruk tşlemlen ve Malı Yonetım Programını" tamamlayanlara, "İTO Dış Tıcaret Enstıtusü Uygulama Sertıfika- sı" (katılım belgesı) venlecektır Programa katılan katılımcılar "ka- tılma payı" odeyeceklerdır İTO Dış Tıcaret Enstıtusü Programlan kurumsal uyesı olduğu, "Uluslararası Tıcaret Eğıtımlen Organızas- yonu Bırlığı (IATTO)" standartlan çerçevesınde duzenlenmektedır Program kayıt ve uvgulama bilgileri: 1 Kayıt ışlemlen 2 Şubat-16 Şubat 1998 2 Program başlangıcı 16 Şubat 1998 (Pazartesi) 3 Program bıtışı 25 Mart 1998 (Çarşamba) 4 Program gunlen Pazartesi. salı çarşamba 5 Program saatlen 18 30-2130 Başvuru adresi:lstanbul Tıcaret Odası Dış Tıcaret Enstıtusü İTO Kadıkoy Hızmet Bınmı, 2 Kat, Rasımpaşa Mahallesı, Taş- köpru Sokak Söğutlüçeşme 81320. Kadıkoy-Istanbul Tel (0 216)414 82 67-414 82 68 Faks (0216)414 82 69 Emaıl ıtodte (a escortnet com Basın 3748 PENCERE Savaş Cinayettir... 2000'e 2 kaldı. Ne yazık kı ınsanlık Uçuncu Bınyıl'ın eşığınde savaş tehlıkesıyle burun buruna ABD Irak'ı vurmaya hazırlanıyor Bu savaştan yıne en buyuk zaran gorecek olan kuşkusuz Turkıye'dır Ustelık bu savaş ne bır "haklı savaş "tır, ne de bır ışe yarayacaktır, ABD, akıl almaz bır sorumsuzlukla, Ortadoğu'da yıne sılaha başvurmaya yonelıyor; VVashıngton butun dunyayı ve Bırleşmış Mılletler Orgutu'nu hıçe sayarak cınayetı goze alıyor YDD (Yenı Dünya Duzenı) ışte budur. • ABD Başkanı Bill Clinton 68'lıdır, gençlığınde Vietnam Savaşı'na katılmaktan kaçınmıştı Saksofon çalıyordu llencı bır gençtı Yaşama atılıp once Valı, sonra Başkan olunca kımlık mı değıştırdı? Hayır. Vietnam Savaşı'ndan kaçıyordu, çunku soz konusu olan kendı hayatıydı, Irak Savaşı'nı zorluyor, çunku kendı hayatı soz konusu değıl Saddam, zalım, dıktator. İnsan yaşamını hıçe sayıyor. Ya Chnton'' Irak'tayaşayan çoluk, çocuk, kadın, erkek, yaşlı, genç, ınsandan sayılmıyor m u ' Yıllar suren kuşatmayla kundaktakı bebelerı besınsızlıkten ölduren zampara saksofoncuda acıma duygusu var mı?.. • 1991'dekı Korfez Savaşı'nı Bırleşmış Mılletler hukuku ıçınde saymak olanağı var, ama, bu kez Amerıka'yı guduleyen nedır? Irak, Bırleşmış Mılletler'ın koşullarına uymuyorsa buna ılışkın karan kım verebılır'? Yine Bırleşmış Mılletler değıl mı? . ABD'nın savaş kararını tek başına vermesı Bırleşmış Mılletler anayasasına aykındır Bır yanda "Uçkurgate kahramanı" Clinton, ote yanda "Şark mustebıtı" Saddam dunyayı ateşe vermekte bırleşıyoriar Neymış? Irak sılahlanıyormuş Sılanlanmayan mı var^ En buyük sılah satıcısı Amerıka 1 Yunanıstan, bumumuzun dıbındekı Kıbns'ı Rus fuzelenyle donatmak yolunda değıl mı'' Saddam'ın fuzelen bu ortamda kaç yazar? Irak fuzelennın kaç yazdığı 1991 Korfez Savaşı'nda goruldu; Israıl'e yonlendınlen Scud fuzelen çakar almaz patlamalarıyla balon gıbı sonduler Irak'ın hıçbır şey yapamayacağı deneyle anlaşılmadı mı! Ortalığı kanve ateşe venpTurkıye'nın burnunun dıbınde bela yaratmak ıçın ABD'nın elınde hıçbır gerekçe yoktur, Bırleşmış Mılletler Orgutu'nu ısletmeden savaşa başvurmak ınsanlık cınayetınden başka şey değıl • Aksak Timur ıle Yıldırım Beyazıt'ın Ankara Savaşı dıllere destandır Bu savaşın btr de soylencesi var Beyazıt esır duşunce Tımur'un çadırına getırmışler Tımur gulmeye başlamış, Beyazrt ofkelenıp bağırmış - "Allah 'ın bedbaht ettığı bır ınsanla alay etmek fenadır fena " Timur - "Allah 'ın bu dunyayı senın gıbı bır korle benım gıbı bır topala bırakmasına guluyorum " Bugun durum ne ? Bır yanda zampara saksofoncu, ote yanda kut kafa zalım Ikısı de savaş duşkunu... AJ bırını vur otekıne! KUŞATILAN DEVLET TÜRKİYE Süleyman Genç Süleyman Genç, belleklenmızı tazelıyor Kuşatılan Devlet Türkrye, 2 asken darbe, 13değışık hukumet, 8 başbakan, 1 darbe lıden ve 4 cumhurbaşkanını analız ederken yakın sıyası tanhımıze ışık tutuyor Ausatılan .L^vlet TÜRKİYE l yttfîHmcu Mfl/w . \cn l ijfcmcitİer B O Y U T K İ T A P L A R I BOYUT YAYIN CRUBU Yuzyıl Mah Matbaacılar Srtesı No 115 BaŞcılar 34560 Istanbul Tel 0 212 629 53 00 (30 Hat) Faks 0 212 629 05 74 75 DORUK MÜZÎK YAPIM Ulkemız kulturunun can dantennı oluşturan halk turkulennden, Anadolu coğrafyasına yayılmış ozenlı bır seçımı sunar "BırTurkudur Anadolu I" UFUK KARAKOÇ turkulenmızı bıze daha çok sevdırecek lınk bır ses Turkulenn başkaldınsına uygunbır yukseklık, yanıklığına yakışan bır duyarlılık DAĞITIM ADA MUZİK 1 M Ç 6 BLOK NO 6631 LNKAPAM-İSTANBUL Tel 0 212 513 02 62-520 99 33 Faks 513 92 79 DORUK, Mıthatpaşa Cad 24 A ANKARA Tel 0312432 39 29-432 28 25 Bl Tl \ Ml'ZİK MAIÎkETLKKDE