Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 ŞUBAT 1998 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 11
Etibank
Madencilik isim
değiştirdi
• ANKARA (AA)-
Etibank Genel
Müdürlüğü'nün
bankacıhk kısmımn
özelleştirilmesinin
ardından, Etibank
Madencilik de "Eti
Holding AŞ" unvamyla
yeniden teşkilatlandınldı.
Konuyla ilgili Bakanlar
Kurulu karan, dünkû
Resmi Gazete'de
yayımlanarak yûrürlüğe
girdi. Karar ile Eti
Holding AŞ unvanh bir
iktisadi devlet teşekkülü
ve bu teşekküle bağlı 7
adet ortakhk kuruldu.
Memupların
yan ödemeleri
• ANKARA (AA)-
Bakanlar Kurulu, devlet
memurlannın iş gûçlüğû,
iş riski ve mali
sorumluluk zattunı ile
özel hizmet
tazminatlannı yeniden
düzenledi. Resmi
Gazete'de yayımlanan
Bakanlar Kurulu karan
ile 1 Ocak'tan geçerli
olmak üzere, teknik ve
sağhk hizmetleri ile ilave
eğitim, öğretim tazminatı
ödenecek Milli Eğitim
Bakanlığı'na bağlı
mesleki ve teknik okullar
da belirlendi. Özel hizmet
tazminatı miktan ise
1998 yılı için en yüksek
devlet memuru aylığına,
belirlenen oranlann
uygulanması suretiyle
hesaplanacak. Bu
tazminattan, damga
vergisi haricinde herhangi
bir vergi alınmayacak.
Israil ile tıcari
• Ekonomi Servisi -
Türkiye ve Israil arasında
1993 yılında, dönemin
Dışişleri Bakanı Hikmet
Çetin'in öncülüğünde
imzalanan ve REFAHYOL
döneminde Meclis Genel
Kurulu'nda onaylanması
gündem dışı bırakılan
Serbest Ticaret
Anlaşması'nın yûrürlüğe
girrhesi amacıyla Israil
Meclis Başkanı Dan
Tichon ve beraberindeki
heyet Meclis Başkanı
Hikmet Çetin'in davetlisi
olarak Türkiye'ye geldi.
ödülleri
• Ekonomi Servisi -
Tûrkiye'nin de artık bir
teknoloji ödülü
yanşması var.
TÜBtTAK, TTGV ve
TÜSİAD tarafindan,
yeni ûrün geliştirme ve
dünya pazannda sanayi
ürünlerinin rekabet
gücünü arttınna
çabalannı teşvik etmek
amacıyla düzenlenen
yanşmanın fınalistleri
belli oldu. Finale kalan
yanşmacılar arasvnda
"Büyük Ödül"
kategorisinde Arçelik,
Netaş, TAİ, Simko ve
Türk Elektrik Endüstrisi
yer ahrken "Başan
Ödülleri" kategorisinde
ise Anadolu Biracılık,
EKA, ETA, Fentex,
Hemaks, Medikar, Petaş,
Tekno Plazma ve
Unimedya firmalan
bulunuyor.
TBC&'de eytem
hanrlığı
• Ekonomi Servisi -
Tekgıda-lş Sendikası,
Özelleştirme adı altında
oynanan oyunlan protesto
etmek amacıyla, Tekel
Genel Müdürlüğü'ne
siyah çelenk bırakma
eylemi yapacak. Yapılan
yazılı açıklamada,
eylemin 5 Şubat 1998
tarihinde saat 12.00'de,
Istanbul'un çeşitli
semtlerinden
gerçekleşecek işçi
katılımıyla yapılacağı
duyuruldu.
hracat düştü
• Ekonomi Servisi -
Türkiye thracatçılar
Meclisi (TİM) ihracatın
ocak ayında yüzde 4
düşüş gösterdiğini
açıkladı. TÎM Başkanı
Okan Oğuz ihracatın
istikrarsız bir seyir
izlediğine dikkat çekerek,
"Bunun temel nedeni,
ekonomik istikrann
temelinde halen sorunlar
bulunması" dedi. TtM'in
derlediği verilere göre,
ocak ayı ihracatı 2 milyar
48 milyon dolar oldu.
ABD Ticaret Temsilci Yardımcısı Hayes'in imalan hükümeti tatmin etmedi
Kotalar 2004'e kaldıîÖZGENACAR
ANKARA - Dünya Ticaret Örgütü'nce
(WTO), ABD'nin Türk tekstiline koyduğu
kotalan 2004 yılmda kaldıracağı, ancakbu-
nun bugün Ankara'yı tatminden uzak oldu-
ğu bildiriliyor.
Başbakan Mesut Yılmaz'ın, bir süredir
Ankara'da çeşitli temaslarda bulunan WTO
nezdindeki ABD Ticaret Temsilci Yardım-
cısı Büyükelçi Rita Hayes'e, "Biz ABD ile
tkareti getiştirmek tstiyoruz. Ancak koydu-
ğunuzkotalar nedeniyle,berdolarbaşına bir
dolaraeık vermeye detahammül edemeviz"
dedığı öğrenildi.
Buna karşılık Hayes'in Yılmaz ve öteki
Türk yetkililere de şu yanıtı verdiğı belirlen-
di: "ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı kotalar
WTO sözleşmesi çerçevesinde 2004 yılında
kalkacaktır. Kotalan daha önce kaldırmak,
ABD'nin iç ekonomiksiyasası açısından ola-
naksızdır. Bununla birlikte, Türkiyey i tat-
min edecek bazı oransal iyikştirmeler yapt-
labilir. Yeter ki öteki ülkelerin ihracatçuan
ile Amerikalı üreticileri ürkütecek bicimde
yaygara koparmayuı."
ABD Başkanı BU1 Clinton ile Başbakan
Yılmaz'ın iki ay önce VVashington'da ön-
gördükleri bir dizi karar çerçevesinde An-
kara'ya gelen Hayes'in Ankara temasında,
42 kalem tekstil içinde üç tanesinde kota
sorununun yaşandığı belirlendi. Bukatego-
rilerde yüzde 8.3 oranındaki kotanın yüzde
15'e çıkmasının söz konusu olduğu anlaşı-
hyor.
Dünyanın en büyük tekstil ve konfeksi-
yon ithalatçısı olan ABD, 1996'da 46 mil-
ABD Başkanı
Clinton ile Başbakan
Yılmaz'ın iki ay
önce Washington'da
öngördükleri bir dizi
karar çerçevesinde
42 kalem tekstil
içinde üç tanesinde
kota sorununun
yaşandığı belirlendi.
yar dolar ödemişti. 1997 yıhmn ilk 7 ayui-
da ise yüzde 18 oranında arnş gerçekleş-
mişti.
Bu arada ABD'nin Türkiye'den tekstil ve
konfeksiyon ithalan 1996'da 746 milyon do-
lar iken 1997'nin ilk yedi ayında yüzde
16'lıkbir artışla 514 milyon dolan bulmuş-
tu. Tûrkiye'nin genel ithalat içindeki payı
yüzde 1.63'le değerde 20., miktarda 17. sı-
radadır.
Tûrkiye'nin uzun süredir kotalannı dol-
duramadığı biliniyordu. Ancak Avrupa Bir-
liği'nde durgunluğun ortaya çıkmasından
ve dolann değeT kazanmasından sonra
ABD'ye yönelen Türk tekstil ihracatçılan-
nın önüne çıkan kotalann yetersizliği sorun
yaratmıştı.
Ankara'nın kotalann kaldmlması ya da
hafifletilmesı yolundaki ıstemini Washing-
ton, "piyasadaki pazar payının ani yüksel-
mesi nedeniyte" kabul etmiyordu. Hayes'in
Ankara temaslannda bu alanda bazı olum-
lu adımların atıldığı anlaşılıyor.
Öte yandan Hayes'in de Ankara'dan ba-
zı isteklerde bulunduğu bildiriliyor. Bunlar
özetle şu noktalarda toplarn) cr.
1 - Tûrkiye'nin tekstiline uygulanan kota-
lara karşıhk olması amacıyla Amerikan
buğdayına konulan yüzde sıfir oranındaki
nem ölçüsünü binde üç olarak degiştirmesi
durumunda ABD, Türkiye'ye daha fazla
buğday ihraç edebilecek.
2- Tûrkiye'nin Güneydoğu Anadolu'da
hayvancılığı konımaamacıyla Amerikan it-
hal etine karşı uyguladığı şap hastalığına
Uişkin önlemlerininyumuşaülmasına ve da-
ha ucuz olan Amerikan etinin Türk pazar-
lannda rahat dolaşabilmesine Ankara pek
yanaştmyor.
Hayes ile ele alınan bir başka konuyu da
damping ve telafi edici vergi uygulamala-
nnakarşı çıkan ABD'nin, Tûrkiye'nin dört
ürününübu amaçla soruşturması oluşturdu.
Bu kalemler arasmda Aspirin'in hammad-
desi olan asetilsalisilik asit, demir-çelik bo-
ru ve tüpler, nervürlü inşaat demiri ve ma-
karna yer alıyor.
Türkiye, Italyan makarnacılann kaygı-
sından doğan, Türk makarnasına ABD'de
uygulanan engellemelerden yakınıyor. Şu
anda dünyada ikinci sıraya yükselen Türk
makarna ihracatı, bu yıl içinde Rusya'ya
yapılması öngörûlen 150 bin tonluk üıraca-
tın gerçekleşmesi durumunda birinci sıraya
yükselebilecektir. Bu nedenle Türk makar-
nasının Amerikan pazannda ön sıraya otur-
masının ttalyan makarna üreticileri ve on-
lann ABD'deki mafya uzantılannın engel-
lemelerinin Hayes'e iletildiği bildiriliyor.
Bir başka olay da dünyaca ünlü Türk ku-
ru üzümünde ortaya çıkan kirlenmenin ya-
rattığı önemli sorundur. Üzüm bağlan çev-
resindeki karayollanndaki araçlann kurşun-
lupetrolkullanmalan ve aynca tanmsal mü-
cadele ilaçlanrun yarattığı kirlilik oranııun
yüksehnesi, ABD'deki talebi azaltmaktadır.
Bu konuda Çevre Bakanlığı ile Tanm Ba-
kanlığı'na önemli görev düştüğü, gerekli
önlemlerin almmaması durumunda önü-
müzdeki birkaç yıl içinde üzüm ihracatında
önemli gerilemelerin ortaya çıkacağı bildi-
riliyor. Hayes'in Kültür Bakanı İstemihan
Taİay ile görüşmesinde, sinema filmlerinde
yerliler ile yabancılara uygulanan riisum
eşitlemesine teşekkürettigı, bununlabirlik-
te örneğin müzik kasetleri, sinema videola-
n, bügisayar CD'leri gibi telif haklan konu-
sunda yardım istediği biliniyor. Hayes'in
Ankara'ya ziyaretinden önce patronukonu-
mundaki Büyukelçi Chartene Barshefsky,
Tûrkiye'nin, mülkiyet haklan ile ilgili ya-
sada tatmin edicı değışiklik yapmadığı için
"önceükkgözlenecek ülketer* listesine alın-
dığını açıklamıştı. Nisan 1998'e kadar bu
konuda bir gelişme sağlanamazsa Tür-
kiye'nin "Gend TerdhH Ülkekr Listesi''n
konulmayacağı da duyurulmuştu.
Maden ocaklannda işçi azlığı, üretimde düşüşün yanı sıra iş kazalannın da azalmasına neden oldu.
Taşkömürü üretimi diişüyor
ZONGULDAK(Cumhuriyet)-Tür-
kıye Taşkömürü Kurumu'nun (TTK)
kömûr ûretimı. yılın ilk ayında geçen
yılın aynı ayma oranla 167 bin 496 ton
azaldı. Üretim düşüşünün. işçi açığın-
dan kaynaklandığı bildirilırken maden
kazalannda da azalma olduğu belir-
lendi. TTK yetkilileri, kömür üreti-
minde meydana gelen düşüşün işçi
açığından kaynaklandığını belirttiler.
Maden ocaklannda meydana gelen iş
kazalan da azaldı. 1997 yıhmn ilk
ayında 207 işkazası görülürken,bu sa-
yı 1998'in ocak ayında 135'egeriledi.
Ölümlükaza olmazken, kömürüretim
bölgelerinde ise geçen yıl meydana
gelen kazalarda, 2 bin 317 işçi yarala-
rurken, 22 işçi öldü.
EMO'dan suç duyurusu
Enerji ihaleleri
geçersizhale geldi
ANKARA (Cummıri-
yet Bürosu) - Danıştay'm,
12 termik santral ve 25 da-
gınm şebekesinin ihalesin-
dekihukuka aykınlığı sap-
tamasırun ardından, Elekt-
rik Mühendisleri Odası
(EMO), Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanlığı ile
TEDAŞ yöneticileri hak-
kındasuç duyurusunda bu-
lundu.
Danıştay 10. Daire-
si'nin, uygulamada olma-
yan Özelleştirme Yüksek
Kurulu'nun (ÖYK) kara-
nna karşı veıdiğiyürütme-
yi durdurma; Enerji ve Ta-
bii Kaynaklar Bakanlı-
ğı'nm gerçekleştirdiği ter-
mik santrallaTm ve dagıtım
şebekelerinin satışı açısın-
dan hukuki sonuç doğur-
du. Danıştay'm bukarany-
la, Bakanlar Kurulu karan
olmaksızm termik santral-
lann ve dagıtım şebekele-
rinin satışı hukuken geçer-
sizleşti. EMO'nunavukatı
Gökhan Candoğan da
"Daıuştay karan, \«tkisioJ-
mamasına karşın Enerji
Bakanhğı'nın gerçekteştir-
diği dağmm şebekeieri ve
termik santral ihaklerinin
hukuka aykın olduğunu
ortaya koydu" dedı.
Candoğan'ın hazırladı-
ğı suç duyurusunda, "TE-
DAŞ'ın ihaksine girmeieri
bilemümkün ohnayan Do-
ğan, thlasve Ce> lan şirket-
lerinin. dağmm ihalelerini
kazanmalan hukuken
mümkün değikiir" denıl-
di.
Belirli bir miktann üzerinde faiz geliri elde edenlere beyanname zorunluluğu
2 mflyarı aşan faize vergi geüyor
NURSEL KARSAVURAN
Faiz geliri elde edenlere beyan-
name verme zorunluluğu getiren
vergi yasalanndaki değişiklik, bü-
yük tartışma yaratmasına rağmen
son düzenlemeler içtnde yer aldı.
Buna göre 1997 yılı içinde tahvil,
Hazine bonosu, her nevi alacak
faizleri, mevduat fonlan, kâr pay-
lan. repo ve ters repodan enflas-
yondan anndınldıktan sonra 2
milyar 250 milyon lirayı aşan fa-
iz geliri elde edenler beyanname
verecekler.
Istanbul Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirler Odası (İSMM-
MO) tarafindan vergi yasalann-
daki son değişiklikler üzerinde
yapılan incelemelere göre yeni
düzenlemeler reform niteliği taşı-
yor. Reform hazırhklan başladığı
günden bu yana üzerinde en çok
tanışma yapılan faiz geliri elde
edenlere getirilmesi düşünülen
beyanname verme zorunluluğu,
son değişiklikler içinde de yer ah-
yor. Her nevi tahvil, Hazine bono-
su, mevduat fonlan, kâr paylan,
repo ve ters repodan menkul ser-
maye iradı gelirleri elde edenler
beyanname verecekler. Yapılan
düzenlemeye göre menkul serma-
ye iratlanndan Maliye Bakanlı-
ğı'nca belirlenen indirim oranı
uygulandüctan sonra geriye kalan
Vergi Reformu Tasarısı neler getiriyor?
- Devlet alacaklanna gecikme faizi geliyor.
- Maliye işyerlerine ait bilgileri disket aracı-
ltgj ile isteyebilecek.
- Cezalar sadeleştirilip hapis cczası gctiriliyor.
- Limiti dolan maktu hat ve miktarlann arttı-
nlabilmesi için Bakanlık yetkisini yeniliyor.
- Günlük kasa defteri, günlük perakende sa-
öş ve hasılat defteri ve kambiyo senedat defte-
ri kaldınhyor.
- Gelirin tanırnı, "taMinrf veya harcama ko-
nusu olanher türlü kazançw iratlann safl tuta-
ndır" şeklinde değiştiriliyor.
- Götürü vergi kaldınhyor.
- Gayrimenkullerde istisna oranı yükseitiliyor.
- Otomobülere ait giderlerin ve amortisman-
lann tamamınuı indirim konusu yapılabîlmesi-
ne olanak tanmıyor.
- Menkul sennaye geliri elde edenler, enflas-
yondan anndınlmış beyanname düzenleyecek.
- Vergilendirilmeyecek kazanç bırakılmıyor.
- Hisse senetleri bİT yıldan fazla elde kalıyor-
sa vergiye tabi olmayacak.
- Özürlülere vergi muafıyeti genişletilijor.
- Geçici verginin hesaplanması değiştiriliyor.
- Gayrimenkullerin gerçek değeri üzennden
beyan ettirilmesi hedefleniyor.
- Borsa kazançlan enflasyondan anndınlarak
vergilendiriliyor.
- Stok ve demirbaş affi getiriliyor.
- Servet bildirimi getiriliyor.
- Hayat sdandardı esası kaldınhyor.
- Kurumlarda bagış yazma limiti büyütûlüyor.
- Geçici vergide gelir vergisi mükelleflerin-
deki aynı uygulama getiriliyor.
- Kurumfar Vergisi oranı değiştiriliyor.
- Ithalatta KDV ertelemesi kaldınhyor.
kısım ihtiyari toplamı aşıyor ise
vergilendınlecek. ISMMMO'nun
hesaplamalanna göre 1997 yılı
için uygulanacak indirim yüzde
67.5 oranında. İndirim oranı uy-
gulandıktan sonra enflasyondan
anndınlan faiz gelirleri 2 milyar
250 milyon lirayı aşıyor ise be-
yanname verilmesi zorunlu olu-
yor.
İSMMMO Başkanı Yahya Art-
kan, elde edilen faiz gelirleri için
beyanname zorunluluğu getiril-
mesi konusunda süren tartışmala-
n "gereksiz'' diye nitelendirerek
"Dahaöncealınan stopaj oranı da
düşülüyor. Ondan sonra vergi he-
saplanıyor. tddia edildiği gibi çok
yüksek vergilendirme söz konusu
değH" dedi. Ankan, faiz gelirleri
enflasyondan anndınlırken be-
yannameli vergi mükelleflerine
aynı imkânmm getirilmediğini
ifade ederek şunlan söyledi:
"Yapılan değişiklikler ckkü bir
servetincelemesi getiriyor. Bu du-
rum vergi ihtilaflan nı arttırabilir.
Mafiye ileyargıarasmda taröşma-
lar yaşanabilir. Faiz geliri elde
edenlere tanınan istisna vergi mü-
kellerınetanmmıyor. Mağduriyet-
ler çoğahyor. Sistem iyi anlablma-
dığından dolayı dava açılabilir."
Ankan. götürii verginin kaldı-
nlarak yerine basit usülde ticari
kazancm tespit edilmesinin geti-
rildiğini belirterek bunlann kayıt-
lannınesnaf odalanndan tutulma-
sına olanak tanmmasını eleştirdi.
Esnaf odalannda oluşturulacak
birimlerde kayıt tutulmasının sağ-
lanması durumunda dava açacak-
lannı vurgulayan Ankan, "Bu si-
yasi istismara açık bir konu. Bu
kesimin tüm ticari sıriannın tnes-
lek Örgütkrinin elinde olmasını
sağlar. Bizmeslek mensuplan ola-
rak bunatalibiz, Odanın beiirieye-
ceği bir indirhnk bu kayıtlan tu-
tara" diye konuştu.
Temizel reformu
anlatacak
Maliye Bakanı Zekertye Temi-
zel, Vergi Reformu Yasa Tasansı
hakkında bilgi vermek amacıyla
sivil toplum örgütü temsilcilerini
6 Şubat Cuma günü toplantıya ca-
ğırdı. Devlet Planlama Teşkilatı
(DPT)Müsteşan OrhanGüvenen
tarafindan ilgili kuruluşlara gön-
derilen çağn yazısmda, tüm vergi
yasalannm yaklaşık yüzde 5'inde
değişiklik öngören ve tek vergi
numarası kullanımını düzenleyen
yasa tasansınm Bakanlar Kuru-
lu'nca onaylanarak TBMM'ye
gönderildiği anımsatıldı. Toplan-
tıya TOBB Başkanı Fuat Miras,
TÜSİAD Başkanı Muharrem
Kayhan, TZOB Genel Başkanı
Faruk Yücel TESK Genel Baş-
kanı Derviş. Günday. TİSK Başka-
nı Refik Baydur, Türk-lş Genel
Başkanı Bayram Meral, DİSK
Genel Başkanı Rıdvan Budak ve
Hak-lş Genel Başkanı Safim Uslu
davet edildi.
Antalya'da 2 gündür süren yağışın zaran 15 trîlyon
BÜLENTECEVtT
ANTALYA - Tûrkiye'nin turfanda sebze
amban olarak bilinen Kumluca ve Demre ıl-
çelerinde ıkı günden ben yağan yağmur, 30
bin dekar serayı etkiledi. Maddi zarann 15
trilyon lirayı bulduğu belirtilirken, Türki-
ye'de sebze fiyatlannın da artması bekleni-
yor.
Antalya'nın Kumluca ve Demre ilçele-
rinde önceki gün başlayan ve dün de devam
eden şiddetli yağış, altyapmın yetersizliği
nedeniyle sera alanlannda su baskınına ne-
den oldu. Şiddetli yağışlann vurduğu Kum-
luca ilçesindeki sera alanlan, Türkiye'deki
toplam sera alanlannm yüzde 25'ine ulaşı-
yor.
Turfanda ürünlerin yüzde 95'inin zarar
gördüğünü anlatan Kumluca Belediye Baş-
kanı HüseyinGürkan, zarann 12-15 trilyon
liraya çıkabıleceğinı, üreticilerin borçlannın
ertelenmesı gerektiğim belirtti. Zarar tespit
çahşmalannabaşlandığını söyteyen Başkan
Gürkan, "Bundsuı 13 ay kadarönce bir hor-
tum meydana gelnüşti ve zarar 1 trilyon ii-
raydk. Bugünkü zarar bunun 10-15 fazlasL
Üreticilerimizin bu yıl yûzleri gülüyordu, a-
ma bu afet büyük zarara uğratö'' dedi.
Kumluca ve Demre ilçeleri merkezi ile
Beykonak. Mavikent. Hacıveliler, Hızırka-
ya. Kavak. Salur, Sancasu, Beşikci köyleri
de dahil 30 bin dekar sera alanında yüzde
95 oranında zarar meydana geldiğini söyle-
yen Gürkan, ilçede altyapı çalışmalan yeni
tamamlanmış olmasma karşın, şiddetli ya-
ğışa dayanamadığını bildirdi.
Hasar tespit çalışmalanndan sonra çift-
çinin Ziraat Bankası'na olan borçlannın er-
telenmesini isteyen Belediye Başkanı Hüse-
yin Gürkan, "En azuıdan faizkr durdunıt-
mah. Bu yıl müstahsilin \üzü gülecektL Fı-
yatlar iyi durumdaydı. Ancak bu afet hem
üretid hem de tüketki açısuıdan kötü oklu"
dedi. Antalya Ziraat Bankası yetkilileri de
yaptıklan açıklamada üreticilere gerekli ko-
laylığı sağlayacaklannı söylediler.
Antalya Sebze Hali komisyonculan, fı-
yatlann artış eğilımine girdiğini, bunun di-
ğer illere yansımasının önüne geçilemeye-
ceğini söylediler. Turfanda sebze fiyatlan-
nın bugünden itibaren yüzde 40 ile yüzde 60
oranında arüş göstereceği bildirildi.
İŞÇİNİN EYRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
ANAP Yol Aypımmda
ANAP ve Mesut Yılmaz, onları bugünkü hü-
kümetin başına getiren çizgiden hızla uzaklaşı-
yoriar. "Özal'ın ANAP'ını canlandırmak" diye de
bir sloganları var ki aklı başında, merkez sağda,
liberal demokrat olduğunu söyteyenlerin, bu ter-
sine gidişe derhal "dur" demeleri gerekiyor.
ANAP ve Mesut Yılmaz, şeriatın rejimi tehdit
etmesinde suç ortaklığına giren Tansu Çiller ve
DYP karşısında, merkez sağda, laiklikten odün
verilmemesi gerektiğini anlamış, liberal birçizgi-
de, güvenilir izlenimi vererek iktidar alternatifi ol-
mamışlar mıydı? REFAHYOL iktidarının, Çiller-
Erbakan ikilisi ile DYP ve Refah'ın çetelere ku-
cakaçmalarına karşın, Yılmaz'ın ANAP'ıçeteler-
le, her tür kirlenme ile savaşımı, devletin Susur-
luk'la hesaplaşmasını savunarak toplumun gü-
venini kazanmadılar mı?
ANAP'ın, Özal dönemineözenen iktidar uygu-
lamalannm, iktidarageliş ç'ızgisi, kimliğinden vaz-
geçip, çetelerle, her tür kirlenme ile banşıp, şe-
riata, ırkçılığa prim vermeden başkaca bir anla-
mı var mı ki?
Başlangıçta REFAHYOL'un kadrolaşmasına
set çekme, iktidannı yürütebilme paravanasın-
da yapılan akıl almaz partizanlık ye haksız kad-
rolaşmanın ardı arkası gelmiyor. Üstelik REFAH-
YOL' u aratmayacak biçimde ölçüler aynen ko-
runuyor.
Belli ki ANAP'ın içindeki Özal ruhu ile birlikte,
şeriatçı, milliyetçi, her tür kirlenmeye, çıkara açık
çizgiler de iktidarın nimetlerinden yararlanmayı,
gerçek liberal demokratlardan daha iyi becen-
yorlar. ANAP'ın muhalefete görülen liberal de-
mokrat kimliği zayıflayıp, Özal'lı iktidar dönemı
kimliği hızla ağır basıyor. ANAP aslına rücu eden
bir dönüşümü yeniden ve hızla yaşıyor.
ANAP muhalefette iken merkez sağın ikiz par-
tileri ANAP ve DYP günlük politikaları ile çizdik-
leri gidişte, Çiller, Özal'a benzeme özentisınde;
Yılmaz, Demirel'in dengesini ölçü almaya çalı-
şan rolierdeydiler. Tabii ki iki partinin temel ide-
olojilerinde hiçbir fark yoktu. İki örnek alınan li-
derin artıları ile eksileri de pek değişmiyordu.
Ama yaşam boyu iktidar uğruna, çetelere, yol-
suzluklara, şeriata da göz kırpmış, ancak yolu-
na yordamına göre hırslann smırlanması gerek-
tiğini de savunmuş, bu politikasını çok başanlı
yürütmüş Demirel ile dur durak bilmeyen Ozal
arasmda önemli farklar da vardı. En azından bi-
ri göz yumarken sorumluluğa doğrudan ortak
olmuyor, ipin ucunun kaçtığı noktalarda karşı bi-
le çıkıyordu. Diğer'i ise yükselen değerlenn per-
vasız savunuculuğunu yapıyordu. Doğal olarak
çömezlerin yorumlamalan ile Çiller uygulamala-
rında özalizm Türkiye'yi çok daha derin bir uçu-
ruma sürüklerken Yılmaz'ın ANAP'ı çaresizükte
umut oluyordu.
özalizmi bayrak yapmış, astına rücu etmiş bir
ANAP iktidan Türkiye'yi yeniden nerelere sürük-
leyebilir?
ANAP'lılar Özal'ın paıiakyıllarını, dış ve iç des-
tekli günlerini canlandıracaklarını söylüyorlar.
Özal'ın parlakyıllannt, Özalizme, yükselen değer-
lerine değil, 12 Eylül'e, başta ABD, Batılıların
desteğine borçlu olduğunu atlıyorlar.
Solu silindir gibi ezip geçmiş, toplumu köleleş-
tirmiş, toplumsal değerlerden, haklardan yana
demokratik çıkışları, örgütlenmeleri sıfırlamış,
buna karşın emek cephesinden sermaye cephe-
sine çok büyük bir kaynak aktarmış ve ekono-
mik dengeleri yeni bir iktidar için çok olumlu nok-
talara getirmiş 12 Eylül yönetiminin ardından
kendiiiğinden gelen kısa süreli rahatyıllar Özal'a
vehmediliyor.
Özalizmin birkaç yılda bu avantajlı konumunu
nasıl yitirdiği, mirası hovardaca tüketip, toplum-
sal uyanış söz konusu değilken 12 Eylül düzeni-
ne rağmen, iktidarda eriyiptükendtği unutuluyor.
Özal'ın özel hanedanı, yükselen değerlerinin ya-
şamın her alanına getirdiği büyük kirlenme, bu-
gün yaşanan Susurluk dahil, siyasal, toplumsal,
ekonomik çıkmazlardaki başrolü görmemezlik-
ten geliniyor.
En avantajlı koşullarda birkaç yılda foyası çı-
kan özalizm, şimdi çok farklı koşullarda hortla-
tılmak isteniyor. REFAHYOL'un kötü mirasının
ardından gelen bu elverişsiz koşullarda, hortla-
tılacak Özalizm'in Türkiye'yi çok daha tehlikeli
uçurumlara sürüklemekten başka ne işlevi ola-
bilir? Susuriuk'u, REFAHYOL iktidan ile su yü-
züne çıkan şeriat, rejım tehdidini, Çiller'le, Erba-
kan'la şahlanan siyasal kirlenmeyi, ırkçı hesap-
laşmalann sonuçlannı yaşadıktan sonra Özal'ın
bu sonuçlarda çok büyük sorumluluğu olan po-
litikaları nasıl savunulabilir?
ANAP ve Mesut Yılmaz gerçekten kendilerini
de partîleri ve iktidarları ile birlikte Türkiye'yi de
daha tehlikeli bir çizgiye sürükleyecek yol
ayırımına gelmiş bulunuyorlar. Umalım ki akıl,
sağduyu egemen olsun.
'Reklam pastası'nda
büyük dilim TV'nin
Ekonomi Servisi -
"Reklam pastası"190
trilyon liraya ulaştı.
Reklamcılar Derne-
ği'nden yapılan açıkla-
maya göre pastanm en
büyük dilimini televiz-
yon alıyor.
Geçen yıl • •
içinde yapılan
reklam yatınm-
lannı, üyelerin-
den aldığı bilgi-
ye göre hesapla-
yan Reklamcılar
Derneği'ne göre
en büyük payı
alan televizyon
60 trilyon liralık
gelir sağladı.
Basının reklam
duğu ve bu nedenle bel-
li başlı mecralann yaym
geiirinin dikkate ahndığı
belirtildi.
Basını, 9.5 trilyon li-
rayla sinema ve 6 trilyon
liralık geliriyle radyo ta-
kip ediyor. Açıkhava
— — — reklamlannm
da 6 trilyon li-
rayı bulduğu-
nun belirtildi-
ği açıklama-
da, diğer rek-
lam yatınmla-
n 50 trilyon li-
ra olarak he-
saplandı.
Açıklama-
da, Reklamcı-
lar
geliri ise 58.5 trilyon li-
ra.
Derneğin yazılı açık-
lamasında, tahminlerin
ülkenin reklam pastasını
tanımlamaktan uzak ol-
Reklamcılar
Derneği'ne
göre en büyük
payı alan
televizyon 60
trilyon liralık
gelir sağladı.
Basının reklam
geliri ise 58.5
trilyon lira.
Derne-
ği'ne üye reklam ajans-
lannın büyük bir çoğun-
luğunun, demeğe bildir-
dikleri cironun toplam
140 trilyon lira olduğu
ifade edildi.