25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29ARALIK1998SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Haluk Levent Ankara'da asker • SIVAS (Cumhuriyet) - Ünlü sanatçı Haluk Levent Sıvas'taki temel eğitimini tamamladı. Askerliğinin kalan bölûmünü Ankara'da tamamlayacak olan Levent, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı bir kentte askerlik yapmaktan onur duyduğunu söyledi. Askerde bir ayda çakı gibi olduğunu belirten sanatçı, "Çünkü vakitli yatıp kalkıyorsunuz. Düzenli besleniyorsunuz, spor yapıyorsunuz. Kısmet olursa bu düzene askerden sonra da devam edeceğım" dedi. Insanlann askerde de projelererini yapabıleceğini, ikinci kasetinin askerliğinin tamamlanmasına 3 ay kala piyasaya çıkacağını söyleyen Levent, askerligin korkulacak bir şey olmadığını belirtti. 'TR' nımuzlu plakalar|ANKARA(AA)-lçişleri Bakanı Kutlu Aktaş, tescil plakalannın 1999 yılı uygulama fıyatını tespit edecek bir komisyon kurulduğunu, komisyonun çalışmalan bitinceye kadar fiyatlarda herhangı bir değişiklik yapılmayacağını, 1998 fiyatlannın aynen devam edeceğinı bildirdı. Aktaş, "Komisyon çalışmalan bitinceye kadar araçlann fenni muayenelerinde TR rumuzlu tescil plakası aranmayacak. sadece daha önceki uygulamada olduğu gibi yeni kayıt, devir, nakil, zayi, yıpranma ve araç sahiplerinin istekleri halinde TR rumuzlu plaka değişıkliği söz konusu olacaktır" dedi. 50 öğretmenm işine son verildi • KONYA (Cumhuriyet) Konya'da 1998-99 öğretim yılının başlamasından bu yana kılık kıyafet yönetmeliğine uymayan 50 öğretmenin görevine son verildi. Derslere türbanla girmek isteyen 200 öğretmen hakkında soruşturma açıldığını bildiren Konya ll Milh Egsim Müdürü Vekili< Hüseyin Özlük, soruşturmanın tamamlandığını ve kılık- kıyafet yönetmeliğine uymamakta direnen 50 öğretmenin görevine son verildiğini söyledi. Kordsa tepkîsi • tZMİT (Cumhuriyet) - Kocaeli Sanayi Odası'nın önceki günkü meclis toplantısında konuşan Sanayi Odası Başkanı ve Kordsa Genel Müdûr Yardımcısı Yılmaz Kanbak, Kordsa'da yaşanan direniş olayında herkesi tek taraflı olmakla suçladı. Yaşadıklan ekonomik krizi, geçici işçi statüsünde çalışan 90 işçiyi çıkarmakla gidermeye çalıştıklannı anlatan Kanbak, daha sonra Endüstriyel Bezler Ünitesi'nden 24 işçiyi çıkarmak zorunda kaldıklannı belirtti. İşçi zirvesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ekonomik bunalım nedeniyle yaşanan "işçi kıyımı" karşısında tepkisiz kalmakla suçlanan işçi konfederasyonlannın başkanlan, bugün Türk-Iş Genel Merkezi'nde bir araya gelecek. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak ve Hak-lş Genel Başkanı Salim Uslu, toplantıda başta "işçi kıyımı" olmak üzere çalışma yaşamına ilişkin sorunlan değerlendirecekler. DlSK Genel Başkanı Budak'ın istemi üzerine gerçekleşecek toplantıda, işçi çıkarmalanna karşı ahnacak önlemler tartışılacak. MKH küçülüyor • ANKARA (AA)- Küçülerek işlevini arttırmayı amaçlayan Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu'nda (MKEK) bu yöndeki çalışmalar sûrüyor. Askeri amaçlı üretime ağırhk veren kurum, önce sivil amaçlı bazı tesisleri elinden çıkardı. MKEK Genel Müdürlüğü bir süre önce, kuruma bağlı Antalya Pil Fabrikası ile Etağ (ağaç sanayii), Tümosan, Taksan gibi kuruluşlan özelleştirme kapsamına aldı. YPK, MKEK'nin talebi ile Maksan'ın tasfiyesini kararlaştınrken Türkiye'nin ilk gaz maskesi tesisi olan Ankara'daki Elsa Genel Müdürlüğü'nün de işletme mûdürlüğüne dönüştürülmesine karar verildi. Baki Erdoğan'ın gözaltında öldürülmesi ile ilgili davada yeni süreç başladı 'PoKsier açığa ahnsm9 NECATÎAYGIN İZMİR - Baki Erdoğan'ı ışkenceyle öldürmek suçundan yargılanan amlann- da Aydın Emniyet Müdür Yardımcısı 1b- rataim Tûredi'nin de bulunduğu <> polis hakkında verilen 5.5 yıl ağır hapis, ceza- sının, eksik soruşturma gerekçesiyle bo- zulmasıyla yeni süreç başladı. Kaj-ar du- ruşmasmda gazeteci, avukat ve rnahke- me heyetine saldıran polislerin hâlâ iş- başında olduğunu belirten avukat lar, bu polislerin derhal açığa alınmasını istedi- ler. Aydın Emniyet Müdürlüğü'nce Aydın ve ilçelerinde gerçekleştirilen DHIKP-C operasyonunda aralannda Baki Erdo- ğan'ın dabulunduğu 12 kişi 11 A,ğustos 1993'te gözaltına alınmış. sorgusu sü- rerken gördüğü işkence sonucu fenala- şarak Aydın Devlet Hastanesine kaldı- Baki Erdoğan nlan Erdoğan 22 Ağustos günü yaşamı- nı yitirmişti. Erdoğan'ın ölümünün ardından avu- katlan Aydın Cumhuriyet Savcılığı'na başvurarak müvekkıllerinin işkence so- nucu öldüğünü öne süımüşler ve polis- ler hakkında suç duyurusunda bulun- muşlardı. Soruşturmayı yürüten Aydın Cumhu- riyet Savcılığı, Aydın Emniyet Müdür Yardımcısı tbrahim Türedı ile polrsler Ayhan Erdai Abdurrahman Çetinkaya, •Altı polise mahkemenin verdiği hapis cezalannın Yargıtay'ca bozulmasının ardından yeniden başlanacak davanın başka ile alınması istendi. îşkenceden mahkûm polislerin hâlâ işbaşında olmalan tepki topluyor. Cahit Sandıkçı, Ali KumaL Necmettin Aydınkaya hakkında Erdoğan'a, "suçu- nu söyletmek amacıyla işkence yaparak ölümüne neden olmak" suçundan Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesi"ne dava açtı. 5 yıl süren yargılama Beş yıl süren yargılama sonucunda mahkeme heyeti, dosyadaki belgelere göre sanıklann Baki Erdoğan'a gözaltın- da işkence yaptıkları görüşüne vararak 5'er yıl 6"şaray20'şergün ağır hapis ve Abdullah Aydın serbest ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokratık kitle örgütlerince 1 Eylül 1996'da Ankara'da düzenlenen mi- tingde yaptığı konuşma ne- deniyle mahkûm edilen eskı Halkevleri Genel Sekreten Abdullah Aydın, Saray Ceza- evi'ndeki 5 aylık hapsinin ar- dından dün serbest kaldı. Aydın, yaptığı yazılı açık- lamada. mahkûm olmasına neden olduğu konuşmasında "barts,eşitiikveözgiirliikdü- şüncelerini dile getirdiğini" anımsattı. Türkiye'dekı ay- dın, yazar ve sanatçılan po- tansiyel terör suçlusu gören anlayışm kendisini de düşün- ce suçlulan kervanına kattığı- nı belirten Abdullah Aydın. "Bu durumdan pişman ol- mak bir yana onur duyduğu- mu belirtmek isterim. Ülke- mude cezaevleri bir süre da- ha onuriu insanlann uğrak veri olacağa benzhor.Yüzter- ce aydının.yazann,sendikao nın ve siyasi parri \oncricLsi- nin özgürlüğünün kısıtlan- masımn altında \atan manbk onliın etkizüeştirnıek \eonla- nn (,-öziim önerUerinepeşinen kulık nkamaknr'" dedi. Abdullah Aydın, elverişsiz koşullar altında yağdınlan ce- zalara ve baskılara karşın öz- gûrlük çığlığının susturala- maıiığını. ölümüne de olsa gençler, kamu emekçileri, iş- çıler ve tüm ezilenlerin banş, eşitlik ve özgürlük istemle- nnde geri adım atmadıklann kaydetti. yaşam boyu memuriyetten men cezası verdi. Karann açıklanmasının ardından, sa- nık polis memurlan ve duruşma salonu- nu dolduran arkadaşları, gazetecilerle Erdoğan'ın avukatianna saldırmışlardı. Sanıklar, aynca uyanda bulunan mah- keme heyetini de tehdit etmişler, duruş- ma çıkışı avukatlann adliye binasından çıkışlanna yardımcı olan duruşma sav- cısını da tartaklamışlardı. Yaşanan olaylar sonrası sanıklar hak- kında yapılan suç duyurusu üzerine baş- latılan soruşturma sürüyor. Sanıklar Aydın 1. Ağır Ceza Mahke- mesi'nm verdiği hapis cezalanna Yargı- tay'a başvurarak ıtiraz ederlerken, Erdo- ğan'ın avukatlan da sanıkJann Erdoğan'ı "taammüden" öldürdüklerini bu neden- le verilen cezalann arttınlması yönünde Yargıtay'a başvurmuşlardı. Yargıtay 8. Ceza Daire- si, eksik soruşturma ge- rekçesiyle karan bozdu. Bozma karanyla birlik- te yeni süreç başladığını belirten Erdoğan'ın avu- katlan Mehmet Yatar ve Z«ynel Kaya, şunlan söy- ledıler: *Bu aşamadan sonra yapılacak yargılamanın sağiıklı olabilmesi için hâ- lâ görevde bulunan sanık- lann açığa aunarak duruş- ma güvenliğinin sağlan- ması zorunlu hale gelmiş- tir. Karar aşamasındaki saldınnın hedefı doğru- dan müdahil avukatlan ve mahkeme heyeti olmuştur. Bu nedenle güvenliğin sağ- lanması da Adalet Bakan- lığı ile tçişleri Bakanu- ğı'nın görevidir. Her iki bakanlık duruşma öncesi mutlaka gerekli önlemi al- mabdır." istanbul üniversiteşi Raporu 'Adana depremi uyarı olrnalı 9 SAMİH AZMİEZER • ;i ADANA -Adana ve çevTesinde 27'Hazi- ran'da meydana gelen ve 145 kişinin ölü- müne neden olan depremin ardından böl- gede araştırma yapan tstanbul Üniversite- şi (IÜ) Mühendıslik Fakültesi Jeofizik Mü- hendisliği Bölümü uzmanlannca hazırla- nan raporda, bölgede yıkıcı bir deprem ol- ma olasılığının çok yüksek olduğu belirtil- di. Yaşanan depremin bir uyan olarak algı- lanması gerektiği vıırgulanan raporda, ya- pılann da bu durum göz önüne almarak ya- pılması gerektiği kaydedildı. l.C. Mühendislik Fakültesi Jeofızik Mü- hendisliği Bölümü öğretim görevlıleri Oğuz Gündofdu, Naşide Özer ve Şahin Akkargan tarafindan hazırlanan raporda. Adana-Ceyhan depremi ile ilgılı gözlem ve değerlendirmelere yer verildi. Raporda, 27 Haziran günü meydana ge- len 6.2 şiddetindeki depremde 145 kişinin yaşamını yitirdiği, binilen fezla yurttaşm yaralandığı anımiatılarak. Afet Işlen Ge- nel Müdürlüğü ekiplennin belirlemelerine göre 9 bin 116 konut ve 483 ışyerinin yı- kıldığı ya da ağır hasar gördüğü, 60 bine yakm konut ile 4 bın 500 dolayında işyeri- nin de orta ve hafıf hasarlı olduğu kayde- dildı. Raporda yöresel deprem nski ve önlem- ler konusunda şu görüşler dile getirildi: "Bölgede yılacı deprem olma potansr>-e- ü yüksektir. Bu nedenle özeilikle basen icin- deki örtülü fa\ lann jeofızik araştırmaiaria açığa çıkanlması. hızla gelişen kentleşme sürecinde potansi\el tchlikeleri belirlemek açısından son dereceöncmlidir. > öredeSey- han \v Çatalan barajlannın olduğu düşü- nüldüğunde bu araştırmalann önemi bir kat daha artmaktadır." İP'nin işçi kurultayı Özelleştirıneye karşı solda birlik ÖZCAM ÖZGÜR MUĞLA-işçi Partisi'nin Yatağan'dadü- zenledigi "özelleştirmej'e karşı mücadele, solda biriik" konulu % tşçi Kurulta>ı'nda. özelleştırmeve karşı çıkılmadan irticaya karşı çıkılamayacağı. sol oylann yüzde 50'ye ulaştığı, Atatürk'ün altıoku temelin- de gerçekleşecek solda birlığin iktidarola- bileceği dile getirildi. CHP ve DSP've bir- leşme çağnsmda bulunan IP Genel Baş- kanvekili Hasan Yalçın, "CHPde>letçimi? Devletçl halkçı okuna sahip çıkryor mu? Devrimciliğe. millhetçilik denilen antiem- pervalizme \ar mı? Bu sorulan CHP ile D- SP yöneticilerine de soruyonım" dedi. Yatagan Beledıyesi'nde yapılan toplan- tıya Muğla'da örgütlü sendikalar ile İP ve CHP yönetıciieri, enerji, maden ışçilen ka- tılırken konuşmacı olduğu halde DSP İlçe Başkanı Akın Uğur katılmadı. Yatağan Be- lediye Başkanı SadiOzcan'ın yönettiği ku- rultayda konuşan CHP Muğla 11 Başkanı AH Rıza Koca. özelleştinnenin temel ama- • cının ekonomik değil, ideolojik olduğunu ' belirtirken DSP ile ideolojik değil, psiko- lojik sorunlar bulunduğunu söyledi. Koca, "CHP özeUeşnrmenin tümüne karşı obna- h" dedi. özelleştirmeye karşı olmanm, ka- mu kesiminin kusursuzluğunu söylemek olmadığını belirten Prof. Dr. Alpaslan Işık- h, "Çare özefleştirme mjdir" diye sorarak özelleştirmenin çokuluslu şırketlerin ide- olojisı olduğunu, bu ideolojinin Dünya Bankası ve IMF tarafindan dayatıldığını, bu konuda çok başanlı bir beyin yıkama mekanizması uygulandığını söyledi. Prof. Işıklı, özelleştirme gerekçelerine değinir- ken şunlan söyledi :"YobuzJuk ayyukacık- h. &elleştireceğiz, yolsuzluğu önieyeceğiz, dediler. Vblsuzluğu önlemenin \olu.yolsuzu yönetime getirmemektir." 1500 yıllık Ayasofya Müzesi'nin tamir ve takviyesi için doğru önlemler alınmalı Tarîhî yapılarda deprem risld İPEKYEZDANİ Boğaziçi Üniversiteşi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırmalan Enstitüsü Deprem Araş- tırmalan Ana Bilim Da- lı'nın tanhi yapılarda başlattığı "Deprem Ris- ki Araşörmasr sonu- cunda, 1500 yılhk Aya- sofya Müzesi'nin temel- lerinde zayıflık. Sülej- maniye Camii'nin kub- besinde çatlak. Mihri- mah Surtan Camii'nin de "Tamir ve takviyeyıe muhtaç" olduğu tespit edildi. Deprem araştırmalan Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erdik, "Ayasofya "dald en büyük endişelerinin, bir deprem sırasında doğu ve baü yanm kubbeleri- nin doğu ve baü ana te- mellerinden ayrüıp bu lemellerie yanm kubbeler arasmda çarpışma meydana gel- mesi" olduğunu söyledi Erdik, "Ayasof- ya'ıun tamirvetakviyesi için doğru önlem- İerin bulunması ve tespit edilmesi gerek" dedi. Boğaziçi Üniversiteşi Kandilli Rasatha- nesi ve Deprem Araştırmalan Enstitüsü Deprem Araştırmalan Ana Eiılım Dalı ta- rafindan, Türkiye ve yurtdış.ındaki tarihi yapılarda olası bir deprem karşısında mey- dana gelebilecek hasarlan gönnek ve ön- lemek amacıyla yürütülen ara^tırmalar so- nucunda, özellikle Istanbul'da bulunanbir- çok tarihi eserin geçmişte yaş.anan çok sa- yıda depremden etkilendikleri belirlendi. Prof. Mustafa Erdik. bunların en büyük örneğinin, Jstanbul'da 1500 yıldır ayakta duran Ayasofya Müzesi oldu eunu belirte- • Boğaziçi Üniversiteşi Deprem Araştırmalan Enstitüsü tarafindan Ayasofya Müzesi'nin temellerinde zayıflık, Süleymaniye Camisi'nin kubbesinde çatlak, Mihrimah Sultan Camisi'nin de "tamir ve takviyeye muhtaç" olduğu tespit edildi. Ayasofya'nın olası deprem sırasında geçireceği evreler bilgisayarla saptandı. rek müzenin geçmiş depremlerde en az 15-20 kez hasar gördüğünü ve bunlann 3'ünde kubbesinin yıkıldığını söyledi. Ayasofya'ya değişik zamanlarda, özellik- le Osmanlılardöneminde MünarSinan ta- rafindan çok büyük takvi>eleryapıldığını anlatan Erdik, yapının bugüne dek bu şe- kilde ayakta durduğunu vurguladı. Prof. Erdik, Ayasofya'nın matematiksel mode- lini ortaya çıkarttıktan sonra yapının deği- şik yerlerine "Ku\-vetii Yer Harcketi Ka>ıt Cihazlan" denilen deprem cihazlan yer- leştırdiklenni ve bu cihazlarla yapıda mey- dana gelen en küçük bir sarsıntı ve çatla- mayı bile kaydettiklerini bildirdi. Ayasof- ya'da yaklaşık 10 yıldır devam eden araş- tırmalar sonucunda müzenin özellikle te- mellerinden bir veya ikisinde zafıyet tes- pit ettiklerini bildiren Erdik. "Ayasofya'da bizim en büvük endişemiz. bir deprem SH rasında doğu \e batı \anm kubbelerinin doğu ve batı ana temellerinden avnlıp bu temeUerle yanm kubbeler arasmda çarpış- ma meydana geunesi" diye konuştu. Bu tür bir çarpışmanın daha önce 557. 989 ve 1346 yıllanndaki depremlerde meydanageldiğini belirten Erdik. "Bunun sonucunda yanm temeller hasar görüyor. yanm temeller hasar görünce >anm kub- beler hasar görüyor, daha sonra da tabii ki ana kubbenin emnheti tehlikcve giriyor" dedi. Erdik, Ayasofya'da gerekli önlemlerin alınması için Istanbul'da Kültür Bakanh- ğı'na bağlı Rölöve ve Anıtlar Müdürlü- ğü'yle birlikte müze için tamir ve takviye önerileri ürettiklerini söyledi. Müzenin gü- venliği için yanm kubbelerle ana temeller arasında dikiş yapılması gerektiğini anlatan Er- dik, sözlerini şöyle sür- dürdü: "Ancak Ayasofya tarihi ve sanat değeri yüksek bir yapı ve bizim bulduğumuz bürün ted- birierin aynı zamanda mimarlar, sanatla uğra- şanlar, restoratörier ta- rafindan incelenip uy- guniuğunun saptanması gerekryor." Erdik, Ayasofya'nın tamir ve takviyesi için doğru önlemlerin bulun- ması ve tespit edilmesi gerektiğini de vurgula- yarak şunlan söyledi: "Bizim açımızdan Aya- sofya Müzesiiçin bir şey- lerin yapılması şart An- cak öte taraftan da Aya- sofya 1500 yıldır ayakta duran bir yapı, bu yapı için en iyi çözümü bul- mak gerekiyor. İşin mi- mari, sanat tarihçiliği, restorasyvn boyutu gözardı edümemeü.'" Süleymaniye Camii'nde 1995'te, Mih- rimah Sultan ve Sultanahmet Camii'nde de 1997 yılında çalışmalara başladıklan- nı belirten Erdik, Süleymaniye Camii'nin kubbesinde da birtakım çatlaldar bulundu- ğunu tespit ettiklerini söyledi. Bu çatlak- lann şu an için bir problem arz etmediği- ne işaret eden Erdik, ancak bunlann daha detaylı bir şekilde incelenmesi gerektiği- ni vurguladı. Mihrimah Sultan Camii'nin de 1894 is- tanbul depreminde ciddi hasar gördüğünü anımsatan Erdik. "Maalesef bu deprem- den sonra çok iyi bir şekilde tamir edilme- miş bir >3pı. Istanbul'daki en güzel cami- lerden birisL ancak şu anda tamir ve tak- viyeye muhtaç durumda" dedi. DUZYAZI ORHAN BÎRGİT Seçim Takviminin Fünyesi... Yalım Erez, olabildiğınce geniş tabanlı bir hü- kümet oluşturup; ona rekor sayılacak ölçiide gü- venoyu alacağına emin, dün başladığı lider turla- nnın ilkini bugün tamamlayacak. Elli artıncı hükü- meti kurmakla görevlendirilen Erez'in arkasında açık bir Çankaya desteğinin yanı sıra, Yılmaz ile Ecevit'in onayları olduğu da biliniyor. Erez'in dün sabahki ilk randevusu Fazilet Parti- si'ne idi. öyle anlaşılıyor ki, Faziletliler, başbakan adayının peşin bir yargı taşımadan kendi kapıları- nı çalmış olmasından hoşnutlar. Kutan'ın, bu hoşnutluğu, Erez'in demokratık te- amüllere ve uygar ilişkilere açık olmasının yanın- da, parlamentoyu 18 Nisan'da yapılacak seçim- lere sağlıklı götünmek olduğunu söylemesi geliyor. Erez'in stratejisı iki aşamalı. İlk aşamada lider- lerfe turunu tamamlayacak ve o arada kapılarını bi- raz zorlayarak açtırabildiği, eski partisini de ziya- ret edecek. Ama elli altıncı hükümetin kesin kaderi, yeni yı- lın ikinci haftasında yapılacak ikinci tur görüşme- leri ile belirlenecek. Fazilet Partisi ile Cumhuriyet Halk Partisi'nin özellikle bu turda kendi pazarlık kartlannı başbakan adayının önüne sürerek, elli altıncı hükümete katılmak için koşullannın çıtası- nı yükseltecekler. Yalım Erez, birinci turda somut bir biçimde hü- kümete katılma önerisi götürmüyor. Daha çok ge- nel ilkelerini anlatıyor. O arada çoktan beri bir gün başbakan olursa hangi yasalan çıkartması için dü- şünce deposunda sakladığı öncelikler sıralama- sını liderlere anlatarak, destek istiyor. Tabii o arada başbakan adayının elinin altında bir 1999 ajandası bulunmadığı, özellikle yakın kur- maylannın Erez'e üzerinde Yüksek Seçim Kuru- lu'nun hazırlayıp geçen hafta sonunda yayımladı- ğı bir seçim takvimindeki bazı önemlı günleri, öy- le bir ajandanın sayfalarına işaret etmediği anlaşı- lıyor. Biz söyleyelim: öncelikli amaçlan arasında ülkeyi 18 Nisan se- çimlerine sağlıklı bir biçimde götürmenin bulundu- ğunu liderlere anlatan Yalım Erez, bir erken seçi- min doğru olmadığını belirterek, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin seçımleri yenileme karan için kır- mızı oy kullanan az sayıdaki milletvekilinden biri- sidir. Belki de o nedenle seçim takvimi, bugüne ka- dar fazla ilgisini çekmemiş olabilir. Seçim takviminin yayımlanması, oy verme tari- hini ertelenemez biçimde "G" olarak kesinleştirir ve "G" gününden önce yapılması yasal zorunlu- luk olan ödevleri ilgililere bağlayıcı bir biçimde du- yurur. Bunlardan birisi, 4 Ocak Pazar gününden 110- cak Pazar günü akşamına kadar süren hafta içe- risinde genel ya da yerel seçimler için aday olma- yı düşünen kamu görevlilerinin, bu görevlerinden aynlrnaları gereğidir. özellikle mevcut milletvekilleri, kendi seçim böl- gelerinden ve bulundukları partiden adaylık düşü- nen güçlü bürokratlan izleyecekleri için, Meclis'e devam yerine illerinde bulunmanın daha yarariı ol- duğunu bilirier. 14 Şubat Pazar günü Yüksek Seçim Kurulu tak- viminde, Saatli Maarif Takvimi'ndeki sayılı fırtına günleri gibkjir. Çünkü o gün adaylannı önseçim yo- lu ile belirleyecek olan partiler için delegeler oy ver- mek üzere sandık başı yapacaklardır. Bu, milletvekilinin o tarihten günlerce önce, bel- ki de ocak ayının ortasından başlayarak örgüt ve delege gezileri için o köy senin, bu mahalle benim diye tur üstüne tur bindirmesini zorunlu kılması de- mektir. Ve mart ayının birinci günü, adayların kesinleş- miş listelerini genel başkanların ımzaları ile Yük- sek Seçim Kurulu'na teslimini gerektirmektedir. Bu teslim olayının bugünkü milletvekilleri için i- ki yönü bulunuyor. Kazanabılecek yerde aday gös- terilmiş ise, seçim bölgesinde genel oyun deste- ğini sağlayacak çalışmalar içın kolları sıvamak. Değilse, kendisinden sonra tufan olduğunu söy- leyerek parlamento çalışmalarına veda etmek. Görülüyorki, neresinden bakarsanız bakınız. 18 Nisan katan istasyonundan hareket ettiği için, Tür- kiye Büyük Millet Meclisi'nin verımli yasa çalışma- sı yapması, bir başka bahara kalmış demektir. Kaldı ki, en erken 10 Ocak'ta güvenoyu aldığı varsayılabilecek olan elli altıncı hükümetin önün- de de, ocak ayı için dokuz günlük Ramazan Bay- ramı dinlencesini de göz önüne alarak sadece on, şubat ayı için de sadece yirmı çalışma günü bu- lunuyor. Yoklamaydı, kesin listeydi derken bu tam tamı- na 29 iş günü var demektir. Faks:0 212-677 07 62 E-Mail: obirgit.cumhuriyet.com.tr tLAN T.Ç KIRŞEHİR ASLİYE 1. HUKUK HÂKJMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 1997,174 E. 1998/382 K. Davacılar Mehmet Özdamar ve arkadaşlan ve- kili Av. Doğan Koca tarafindan davalılar Necati Özdamar ve arkadaşlan aleyhine açtığı ıştirakin çözülmesi davasının yapılan açık yargılaması so- nunda; mahkememizin 24.9.1998 tarih ve 1997/174 esas, 1998/382 karar sayılı ilamı ile Kırşehir Yenice Mah. 371 ada, 1 parsel numaralı taşınmazdaki Arif Özdamar'ın 3567/3840 payın- daki iştirak halindeki mülkiyetin çözülerek Arif Özdamar'ın veraset ilamındaki 84 paym 12 payı- nın oğlu Duvan Özdamar'a, 12 payının Nebahat Menekşe'ye, 12 payının Mehmet Özdamar'a, 12 payının Mustafa Özdamar'a, üç payının torunu Murat Günerkaya'ya, 3 payının Şerife Şentürk'e, 6 payının Ali Rıza evlatlığı Yasemin Pazarlı'ya, adlanna müşterek mülkiyete çevrilerek tapuya hisseleri oranında tesciline karar verilmiştir. Davalılardan Ali Özdamar'ın adresi tespit edilemediğinden verilen karann kendisine ilanen tebliği gerekmiştir. Bu itibarla davalı Sabri oğlu 1977 doğumlu Ali Özdamar'ın yukanda bahsi geçen hükmü 22 gün içerisinde temyiz mahkemesine başvurması, aksi takdirde ilan tarihinden itibaren 22 gün sonra hükmün kesinleşeceği hususları karar yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 11.11.1998. Basm: 56954
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle