19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29ARALIK1998SAL HABERLER Üniversiteye giriş sistemi değişti, türban konusunda adımJar atıldı, eğitim fakülteleri yenilendi ÖÖ1998'e YÖK damgasıANKARA(CumhuriyetBürosu)-1997 ve 1998, eğitımde çok önemlı kararlara ımzaatılanyıllaroldu. 1997'ye 8 yılhk ke- sintısiz eğitimle Milli Eğitim Bakanlığı damgasmı vururken 1998. üniversite sı- nav sıstemıni değiştiren. eğitim fakültele- rinı yeniden yapılandıran ve türban karar- lılığinı ÖSYM kılavuzlanyla somutlaştı- ran Yüksek Öğretim Kurulu'nun (YÖK) yılı oldu. 1998 yılının en önemli eğitim olayını. YÖK'ün 1999yilından ıtibaren üniversi- te sınavmı teke indirdiğini açıklaması oluşturdu. Üniversitelere ÖSS'ye göre öğ- rencı alınacağını açıklayan YÖK, imam- hatıp lıselerinin önünü kesmek üzere de "ekpuan" uygulamasını öngördü. 1998'de alınan önemli kararlar şöyle: Türban: YÖK, kıhk kıyafet yönetme- liğinin 1998yılındaödünsüzuygulanma- sı için üniversiteye kayıtlarda "başıaçık fotoğraT' kabul edileceğini açıkladı ve bu koşuiu ÖSYM Kılavuzu'na aldı. Üniver- site rektörleriv le de tek tek konuşan Y'ÖK, kılık kıyafet yönetmeliğine uymayan öğ- rencılenn üniversiteden uzaklaştınlması- nı ıstedı. Bu karara uymayan bazı rektör- ler görevden alındı. Kınkkale Üniversite- si Rektörü Beşir Atalay, Harran Üniversı- tesi Rektörü Mahmut Sert, Yüzüncü Yıl Yenisistemegöre2 Mayıs'ta tekbasamakb olarak yaptlacaksmav, ÖSS'nin içeriği 3e aynıolacak. SH navda, temel bilgi ve zihinsei becerÜer, okuduğu- nuanlamavtakılyürütmeileilgilisürularyerala- cak. Tavan puan 200, taban puan 120 olacak. Ter- cihler sınavdan sonra yapılacak. 120'den aşağı pu- an alan öğrenciler, 4 yilük fakfllte tercihi yapama- yacak. 105-120 arasında puan alanlar açıköğretim fakül- tesi fle 2 yılhk yüksekokullara girebilecek. Öğrencınin or- taöğretim başan puanJan (OOBP), öğrenirn gördükleri okullann ÖSS'de aldıklan puan ortalamalanna göre ağır- lıkiandınlacak. Lisede ögrenim gördügu alana paralel ter- Yeni sınav sistemi cih yapan öğrencinin ortaögretim başan puaıu 0.5 ile çarpılacalc. Okuduğu aJandan farkJı ter- cih yapan öğrencinin oratöğretim başan puanı we 0.2 üe çarpdarak bü.v ük puan ka> bına uğra- tılacak. Puanlar, eşit ağıriık, sayısal ve sozeJ tür- k'rinde olacak. Bu yıi kamu v önetimi, hukuk ve ulusiararası ilişkiier bolümleri EA puan riirün- de ögrenci alacak. Vabancı dii puanıyia ögrenci alan fakül- telere gitmek isteyenier, ÖSS'den sonra 16 Mayıs 1999'da yapılacak Vabancı Dii SınavTna girecek. 100 sonınun yer alacagı Yabancı Dfl Sınavı'run içerigi. önceld yıllarda uy- gulanmış ÖYS Yabancı Dii Testi'nin içerigi ile aynı olacak Üniversitesi Dekanı Dursun Odabaş ve 10 öğretim üyesı görevlerinden ahndılar. Türk-lslam sentezci kadrolaşmaya gi- den Çanakkale Onsekiz Mart Üniversite- si Rektörü AbdurrahmanGüzel ve Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Şehabet- tin Yigitbaşı ıse YÖK baskısı ile istifaya zorlandı. Yolsuzluk yaptıklan gerekçesiy- le Pamukkale Üniversitesi Rektörü Arif Akşit de istifaya zorlanırken Abant Izzet Baysal Üniversitesi RektörYardımcısı Afi Karaca öğretim üyeliğinden çıkanldı. Ögrenci ve Öğretim üyeteri disipfin yö- netmelikleri: YÖK, Yükseköğretım Ku- rumlan Ögrenci Disiplin Yönetmeliği'ni değiştirdi. Türban eylemlerini önlemek isteyen YÖK. öğrencilerin tepkisini çeken bir değişiklik yaparak toplu eylemleri di- siplin somşturması kapsamma aldı. Üni- versitedekı toplu protesto ve eylemler, rektörün soruşturma kapsamına, fakülte- yi ilgilendiren eylemler dekanın soruştur- ma kapsamına alındı. Yükseköğretım Kurumlan Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurlan Disiplin Yönetmeliği değiştiriJdi. Cumhuriyetin temel niteliklerine aykın hareket eden öğ- retim üyelerinin hem kamu görevinden hem de öğretim üyeliğinden çıkanlması karariaştınldı. Akademik hırsızlıklar da öğretim üyeliğinden çıkanlma cezası kap- samına alındı. Değişiklik öğretim üyele- rince antidemokratik bulunarak iptalı için Danıştay'a dava açıldı. Eğitim fakülteleri: YÖK, öğretmen açı- ğını gidermek ve nitelikli öğretmen yetiş- tirmek üzere eğitim fakültelerinde yapı- sal değişikliğe gitti. Eğitim fakültelerinin "bilimsel gerekçelere" dayanmamakla suçladığı proje, tezsiz master uygulama- sını getirdi. Buna göre, sınıf, okul öncesı, yabancı diller, güzel sanatlar, beden eği- timi, bilgisayar ve öğretim teknolojileri alanlanndakı öğretmen gereksinımini karşılamak üzere, öğretmen adaylannın hem lisans hem de yüksek lisans düzeyin- de yetiştirilmesi kararlaştınldı. Ortaögre- tim alan öğretmenlerin de 3.5 artı 1.5 ya da 4 artı 1.5 seçeneği ile tezsiz yüksek li- sans düzeyinde yetiştirilmesi hükme bağ- landı. Fen edebıyat fakültesi öğrencileri- nin tezsiz yüksek lisans egitiminden son- ra öğretmen olabilmesine yol açacak ka- rar, bu fakülte öğrencılerinin de protesto- suna neden oldu. Eğitim fakültelerindeki bazı bölümler kapatıldı Atamalaralivakat: Milli Eğitim Bakan- lığı, okul yönetici atamalannda torpil bas- kılannm önüne geçmek üzeri lıyakat ve sınav esasını getirdi. Eğitim fakültelerinin eğitim yönerimi ve planlaması bölümün- den mezun olan öğretmenlerin ise sınav- sız hizmetiçi eğitime alınması kararlaştı- nldı. Bakanltğın, okul müdürlennı belir- lemek üzere yaptığı ilk sınavda, 30 bin adaydan sadece 1556si başanlı olabildi. fhaieier 8 yıilık kesintısiz eğitim okul- lan için 82 trilyon 428 milyar485 milyon liralık sözleşme yapan bakanlık, 81 okul- da 31 paketi pazarlığa bıraktı. Bakanlık, ihalesine çıktığı 114 okulun da temmuz- da hizmete gireceğini açıkladı. Bilgisayar: Yazılım ihalesine çıkan ba- kanlık donanım ihalesıni 9 Şubat 1999'de gerçekleştirecek. 'Eğitim verilsin' Çocuk hakları gözden kaçıyor ASUMANABAC1OĞHJ " İZMfR--İnsanhaklarT tartışılırken "çocuk hakla- n"nın gözden kaçınlmama- sı ıstendi. "Çocuğa düşman görüntülerin bol okhığu" bir toplum olduğumuza dikkat çeken pedagoglar, örnek olarak "çahşma vaşamında çocukistisman.eğitimde fir- sat esitsizliği, med>ada ço- cuk sömürüsü, evini terk e- den çocuklar. rrafik kazala- n, teröristtikle suçlana, da- jakyiyen çocuklar"ı göster- diler. Uzmanlar. çocuklara "haklannın" aile içinde ve okul öncesi eğitimde öğre- tilmesı gerektiğıni söyledi- ler. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü Eğitim Koordi- natörü sosyal pedagog Ma- cide Serpemen, İnsan Hak- ları Evrensel Bıldırgesı'nin kabul edılişinın 50. yılının kutlandığı bugünlerde ço- cuk haklannm da gündeme getinlmesini ıstedi. "Hak bilincrnin. çocuk vasta ve- rilmesı gerektiğinin altını çi- zen Serpemen, anne-babalar. öğretmenler ve eğitim sek- töründe hizmet veren herke- sin önce Çocuk Haklan Söz- leşmesfni okumasını ve sözleşmenin içeriğini yaşa- ma geçirmek için işbirliği yapmasmı önerdı. Serpe- men, "Çocuklar haklannı ve istemierini yalnız başlan- na ortava koyamazlar. onla- nn biz yetişkinlere ihtiyacı var" dıye konuştu. Hâlâ ödenmedi Ek sınav ücretlerine bürokrat engeli İstanbu] Haber Servisi - Lise birincı sınıflar için ey- lül ayında gerçekleştirilen "yûkseltme sınavlan''nda bazı ılçelerde görevlı öğret- menJerin bakanlık genelge- sıne karşın ücretlerini bugü- ne dek alamadıklan belırlen- di. Bakırköy, Bahçelıevler ve Kartal'daki mal müdürlükle- rinin. Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay'ın "Öden- sin" genelgesine karşın "def- terdarlıktan izin verilmedi- ği" gerekçesiyle ödeme yap- madığı öğretmenler. 31 Ara- lık'a kadar paralannı ala- mazsa bu yılki haklan yana- cak. Öğretmenler ise Milli Eği- tim Bakanı'nm "ödenmesi gerekir" yazısının ma! mü- dürlüklen tarafmdan geçerlı göriilmediğine dikkat çeke- rek paranın repoya yatırıldı- ğına dair kuşkulan olduğunu öne sürdü. HERKÜL, DEİANERİA VE ATADAJV1 NESSOS'UN ÖYKÜSÜ- Herkül'ün eşi Deianeira bir kral kızı olarak biünse de babası Tann Dionysos'tur. Herkül bir gün eşi ile yola ko> ulur. Bir ırmağı geçerken eşini Atadam Nessos'a emanet eder. Atadam, ırmağı aşınrken kadına sarkmtılık eder. Eşinin çığhklannı duvan Herkül, zehiıii okla Nessos"u kaJbinden vıırur. Nessos ölmeden önce eşinin se\gisini daima sürdürmesi için yarasından akan karu sakJamasmı. gelecekte büyü olarak kullanmasını söyier. Kan, zehirli oktan da zehirlidir. Çift gidecekleri yere uiaşır. Bir süre sonra bir başka kadjnı sevgisinden u/aklaşürmak isteyen eşi, büvülü kan sürdügü gömJeği Herkül'e gönderir. Herkül gömlegi gjyer giymez derisi kumaşa yapışmaya, kumaşı çektiğinde de deri so>ulma\a başlar. Herkül acılara dayanamavıp kendisini ateşe atmca Deianeira da intihareder. 6 Atadam' mozaiği yurda dönüyor ÖZGEN ACAR ANKARA - Gazıantep'ten 1992'de ABD'ye kaçınlan, Yunan mitolojisinin ya- n Tannsı. güçlü Herkül'e ve eşine trajik bir oyun oynayan Atadam öyküsünü anlatan Roma dönemi mozaiği altı yıl sonra Türki- ve'ye geri geliyor. Houston'da bulunan mo- zaik, yılbaşından sonra teslım edilecek. fS 2-3. yy 'a ait 3x 1.5 m. boyutundaki mo- zaik, Suriye sınınna yaklaşık 50 km uzak- lıktaki Nizip ilçesinde bulunan Belkıs (Ze- ugma) ören yerinde ortaya çıkanldı. "Antep- li Mehmet" adıyla tanınan sabıkalı kaçak- çırun yurtdışına kaçınlmasında önayak ol- duğu, Münih'tekı ünlü lcaçak eserler pazar- layıcısı FuatÜzülmez'e iletıldiği belirlendi. Üzülmez. New York Madison Avenue'de antikacı Setim Dere'ninu Fortuna(Kader)" adlı galerisinde mozaiği pazarlamaya çalı- şırken, FBI ajanlan bir rastlantı sonucu ola- ya el koydu. Ancak, Türkiye bağlantısında yeterli kanıt bulunmadığı gerekçesiyle ya- sal soruşturma askıya alınınca Dere, gör- kemli esen Houston'da Dominique de Me- nıl'ın özel koleksiyonundan doğan "Menil Müzesi''ne sattı. Dere. 70'li yıllarda Kapa- lıçarşı'da iken, Antalya Perge'de bulunan • 1992'de Gaziantep'ten (Zeugma) kaçınlan görkemli mozaiği Houston Menil Müzesi Türkiye'ye geri veriyor. Müzenin, masraflannı karşılayıp Türkiye'deki parçalarla mozaiği Houston'da birleştirip birkaç yıl sergiledikten sonra geri verme önerisini Ankara reddetti. M HerkülLahti''nin parçalannın ABD'ye ka- çınlmasında da önemli rol oynamıştı. Zeugma'da birlikte kazı yapan Gaziantep Müze Müdürü Dr. Rifat Ergeç, Avusrralya- lı arkeolog Dr. David Kennedy. Ayvazte- pe'de bir insanın sığabileceği büyüklükte, ı- ki metre uzunluğunda bir tünelden girilen bir odada Roma dönemine ait bir yapı bul- dular. Yapının tabanında son derece iyi ko- runmuş, birziyafet sahnesini anlatan birmo- zaiğe rastladılar. Yan çıplak durumda Tan- n ve Tannçalann müzik eşliğinde içki içtik- lerini gösteren mozaiğin bitışiğinde ise da- ha küçük ölçüde geometrik bezemeli ikinci bir başka pano belirlediler, ancak başka mo- zaiklerin de çalındığını saptadılar. "Belkıs Zeugma mozaiği''. çok renklı taş (tessera) işçiliği. Roma figürlerindekı hare- ketlilik. yüz ifadelerinin anlamlı işlenişi açı- sından 1992 yılında ülkemizde ele geçen buluntular açısından da en önemlılennden biri olarak kabul ediJiyor. Zeugma'dan çıkan çeşitli heykel ve kabartmalar müzede sergi- lenıyor. Kültür Bakanlığı'nın geçen bahar aylannda Ankara'ya davet ettiği müzenin müdürü Bernard Davezac'a olay anlatıldı. Davezac. Houston'a dönünce yönetim ku- ruluna Ankara temaslannı aktardı. "mozaiğin Türkiye'de kalan parçalan ile Houston'da biıieştirilip, onankiıktan sonra geri \erilmesini" önerdi. 3x 1.5 m. boyutun- daki mozaık, müzeye yaklaşık 50x70 cm. boyutunda iki parça olarak ulaşmıştı. Müzenin önerisi Müze yetkilıleri. geçen haftalarda bu öne- riye uygun olarak mozaiğin masraflan ken- dilerince karşılanmak koşulu ile Türki- ye'den gelecek parçalarla birleştıriîip onanl- dıktan, birkaç yıl sergilendikten sonra Türk hukümetine geri verilmesini kararlaştırdı. Ancak, Türk yasası eserlenn yurtdışına bir yı1dan fazla çıkışma izin vermediği için Ankara bu öneriyi reddetti. Müze. önceki hafta, mozaiğin Türkiye'nin istediği bıçim- de onanlmamış iki parça olarak geri veril- mesini kararlaştırdı. Esenn, Houston Baş- konsolosluğu'na mı yoksa Ankara'da mı tes- lim edileceği henüz belirlenmedi. Ayrıca Menil koleksıyonu. 1970'lerde KKTC'den kaçınlan, Bızans'ın en görkem- li dönemi IS 6. vy'da yapılmış "Lysi Kilise- siduvarresimleri"nı, Münih'tehapisteolan ünlü Konyalı sahtekâr kaçakçı Aydın Dik- men'den 80'li yıllann sonunda satın almış- tı. O dönemde müdür olmayan Bizans uz- manı Davezac'm önerisi ile alınan resimler, Houston'da projesini Menil'in mimaroğlu- nun yaptığı birkilise-müzenin duvarlannda sergilenıyor. Kıbns Rum Yönetimi. resimlerin mülki- yeti kendilerinde kalmak üzere belirsiz bir süre sergilenmesine izin verdi. Rum yöne- timinin. Lysi'nin tekrar kendilerine gecme- si durumunda bu eserleri Houston'dan geri almayı öngördüğü biliniyor. 1999 Eylülü'nde Birecik Barajı'nın sula- n altında kalacak Zeugma. Roma'nın lejyon yerleşmesi olup. Fırat üzennde stratejik bir köprü oluşrurmaktaydı. tS 1. yy'daki nüfu- su 80 bin kişi olarak tahmin edıliyor. Kent, Antakya, Kartaca. İskendenye'den küçük, Pompei'den birkaç kat büyük. Atina ile he- men hemen aynı büyüklükte idi. SIFIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR Eczacılar aylardır dertlerini anlatmaya çalışıyorlar. 1 Ocak 1999 tarihinden sonra, Türki- ye'deki yerli ilaç firmalannın pa- tent konjması haklan sona eri- yor. Böylece yerli ilaç yapan şir- ketlerin, yabancı büyük tekeller karşısında koaıması kaldınlryor. Böyle bir karar ne gibi sonuç- lar doğuracak: Eczacılann an- lattığına göre; böyle bir koruma kalkarsa yerli ilaç sanayii Batı ile rekabet edemez ve çöker. Yerli ilaç sanayiinin gelışmesi dururve kuruluşların önemli bir kısmı tasfiye olur. Ayakta kala- bılen az sayıdaki firma ise ya- bancı ilaç tekellerinin taşeronu haline dönüşür. Böylece ilaç piyasası yaban- cı ilaç firmalannın egemenliği altına girer ve ilaç fiyatlan hızla artar. Sosyal güvenlik kurufuş- larının harcamalan yükselir, halk ilaç alamaz hale gelebilir. Eczacılann dikkat çektikleri bir önemli nokta ise ilacın pet- rol gibi stratejik bir madde ol- Ilaçta Son Günler... ması. Yerli ilaç sanayiinin yok olması karşısında, ekonomik ambargonun Irak örneğinde ol- duğu gibi etkinlik derecesi ar- tar. Istanbul Eczacılar Odası Başkanı Erkan Önsel, patent koaıması sözleşmesinin daha sonraki yıllara ertelenmesinin mümkün olduğunu belirtiyor. Aylardır, bu konuyu siyasilere anlatmaya çalıştığını söylüyor. 1995 yılında DYP-CHP (SHP) hükümetleri döneminde GATT anlaşması gereği Türkiye'nin de patent konusunda bir sınır- lama getiımesi amacıyla kanun çalışmaları başlatıhyor. Mec- lis'teki komisyon çalışmalannın sonunda 10 yılfık bir geçiş sü- resine ıhtiyaç olduğu saptana- rak kanun buna göre hazırlanı- yor. Bunun üzerine hükümet 551 sayılı kanun hükmünde karar- name hazıriayarak 2005 yılına kadar patent korumasını kabul ediyor ve bunu 27.06.1995 ta- rihinde Resmi Gazete'de ilan ediyor. Ancak ne oluyorsa o arada oluyor ve 3 ay sonra hü- kümet yeni bir kanun hükmün- de kararname çıkararak 10 yılı üç yıla indiriyor ve son tarih ola- rak 1 Ocak 1999'u belirliyor. Yani birkaç gün sonra yerli ilaç firmaiannın patent koaıması haklan kaldınlmış olacak. Eczacılar aylardır çırpınıyor- lar ve patent koaımasının süre- sinin uzatılmasını istiyorlar. Şu ana kadar dertlerini anlatama- mış olacaklar ki, hükümet bu konuda bir adım atmadı. Za- man da kalmadı. Hükümet için her tüıiü ayak oyununu başanyla yerine geti- ren siyasiler, böylesine hayati konularla acaba neden ilgılen- mezler? Batı'ya kuru gürültü posta at- mayı çok seven politikacılar, acaba iş, yerli ilaç sanayii gibi ciddi bir konuya geldiği zaman neden seslerini kısarlar? Çün- kü kritik dönemlerde görüldü ki, ilaç sanayii tamamen dışa- nya bağımlı olan ülkeler çok sı- kıntı çektiler. Ömeğin İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye de bu olguyu yaşadı. ikinci Dünya Savaşı'nın ders- leri sonucu, yerli ilaç sanayiinin geliştirilmesi çabasına girildi. Yerli ilaç kuaımlannın böyle bir çaba içine girmeleri, yabancı i- laç firmalannın harekete geç- mesine neden oldu. Çünkü yerli fiımalar, yurtdışından aktif ilaç maddesi ithal ederek bit- miş ilaç üreten fabrikalar kur- muşlardı. Karşılıkh tazminat davalan 1967 yılında yerli ilaç firmalan- nın lehine sonuçlandı. Patent sorununun yasal açıdan çözül- mesi yerli ilaç firmalannı geliş- tirdi. Milli ilaç sanayii, Dünya Sağlık Örgütü tarafmdan belir- lenen iyi imalat tekniği (GMP), iyi laboratuvar tekniği (GLP) standartlanna göre üretim ya- pabilen bir düzeye ulaştı. Ayn- ca aktif madde üretimine, aktif madde ve mamul ilaç ihracatı- na başladı. Işte tam bu noktada, Çiller hükümeti tarafmdan 1995 yılı eylül ayında çıkarılan karama- me gündeme geldi. Yerli ilaç fir- maları, eczacılar, hükümete, Meclis'e dertlerini anlatmaya çalıştılar. Zaman daraldı. Iktidardaki, muhalefetteki partilere ve mil- letvekillerine bir kez de bura- dan sesleniyoruz: Yerli ilaç sa- nayiini çökertecek bu uygula- mayı durdurmak için harekete geçin. Eczacılann haklı sesine kulak verin!.. Egitim-Sen: Cericilik sistemi 'Eğitime aynlan pay arttınlmalı' YUSUFZ^YAAY Eğitim-Sen Istanbul 2 No'lu Şube Başkanı Alaat- tin Dinçer, eğitimde 12 Ey- lül döneminde ortaya çıkan dinsel gericiliğin bütün eğitim sistemini boğma noktasına geldiğini belirte- rek "Yaranlan dinsel geri- cilik canavanyla uğraşılı- vormuş gibi sunulan gö- rüntüler yarulOcıdır" uya- rısmda bulundu. 8 yılhk zorunlu eğitimin başanya ulaşabilmesi içm eğitime gayri safı milli ha- sıladan aynlan payın iki ka- tına çıkanlması gerektiği vurgulandı. Dinçer, eğitimde yaşa- nan sorunların, "ûlkegele- ceğini düşünmekten uzak, sadece günü biriik çıkarla- nnı düşünen. ilkesiz ve ufuksu2 siyasilerin egitim sistemi üzennde beliıieyici olma çabalam la artüğını" savunarak, öğretmen \e idareci atamalannm siya- sal baskılardan anndınla- madığını kaydertı. Dinçer, eğitim alanında yıllardır örgütlendinlen gerici, laik- lık karşıtı. tarikatlara daya- lı kadrolann etkınlıklennı sürdürdüklerini vurguladı. Alaattin Dinçer, 8 yillık zorunlu eğitimin başanya ulaşabilmesi için eğitime gayri safi milli hasıladan aynlan payın iki katına çı- kanlması gerektiğıni söy- ledi. Dinçer, 8 yillık .eğitim için bugüne kadar 224 tril- yon lira toplandığını, ancak 500 trilyon liralık ödeneğe ihtiyaç duvulduğunu be- lirtti. Ilköğretimde ! 1 milyon olan çağ nüfusunun 10 mil- yonunun okullaşabildiğini belirten Dinçer, okullaş- ması gereken bir milyon ögrenci bulunduğunu anımsattı. Milli Eğitim Ba- kanlığı'nın hedeflediği 40 kişilik derslikler temel alındığında 40 bin derslik ihtiyacı bulunduğunu vur- gulayan Dinçer, bu alanda 875 bin öğretmenin görev yapması gerekirken 400 bin öğretmen açığı olduğu- nu söyledi. Dinçer. 1998 yılındaki üçüncû atama dö- neminde 70 bin öğretmen alındığını, ancak 108 bin öğretmen daha alınması gerektiğini kaydetti. Dinçer, emekli olan öğ- retmen sayısının da 15 bin olduğunu vurguladı. Eğitimde yaşanan sorunlar Ders kitaplan çağın gerisinde Eğitim-Sen Istanbul 2 No'lu Şube Başkanı Alaat- tin Dinçer, birinci yılını dol- duran 8 yılhk kesıntisiz te- mel eğitimde yaşanan belli başlı sorunlan şöyle sırala- dı: • Eğitim prognunlan ve ders kitapiannm içerikleri çağdaşlaşanlmadı. Kitaplar güncelleştirilip gerici içerik- ten anndınlmadL • Öğretmen açıklan kapa- tılamadı. • Laik,bilimseLdemokra- tik amaçiar dogrulrusunda eğitim u.Ngulayacak idareci vekadrolaroiufturulamadL • Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da 2 bin okul, öğ- retmensizlik, güvenlik ve göç nedeniyle kapalı. • Okul öncesi eğitim yüz- de6'nın üzerineçıkaniama- ch. • Rehberlik ve mesleki yönlendirme yaygınlaştın- lamadı. • Okullarda araç-gereç eksikliği süriiyor. • Okullann temel ihtiyaç- lannm velilere yükletilmesı engellenmedı. • Eğrtimcüer ve velilerin egitim surecine katıamı sağ- fauıınadL • Öğretmenlerin ekono- mik, sosyal, sendikal ve öz- lük haklanyla ilgıli sorun- lan çözülmedi. • Öğretmen vetiştiren ku- rurrüarla ilgili uzun vadeli projefcr geliştirilip uvgula- maya konulamadL Ne yapılmah? • Ders kitapiannm konu- lan kısaltılmalı. sadeleştiri- üp günceUeştirilmell \ azım hatalan dü/eltilmell resim ve sekilkrie anladm leknigi uygulanmalı. Kitaplardaki dns a> runa, ırkçı, gerid un- suriar ayıklanmaİL • Eğinm yeniden yapılan- dınlıp demokratikleştiril- meli. • ÖM) ders,taırs,etttgibi egitimi paralı hale gctiren uygulamalara son \erilmelL • Açık ilköğretim uygula- ması yaygınlaştmlmalı, eği- tim olanağından yoksun ço- cuklar okullaştınlmalı. • Egitimi etkileyen kont- rolsüz nüfus artışu göç, çar- pık kenfJeşme engeüernneU. • Eğitim programlannın sürekli gelişmesine olanak sağlayacak kural ve biçim- leroluşturulmalı. • Her ilköğretim okuhın- da zorunlu ana sınıfi açılma- h. • Fırsateşitliğiniortadan kaldıran Anadolu lisesi, özel okul ve süper liseler ka- patılmah. • Zorunlu eğitim, 2 yıb okul öncesi, 8 yıh ilköğretim, 1 yıb da yöniendirme olmak üzere 11 yüa çıkardmah. • Veli, öğretmen, ögrenci, ıdarecilerin katıldığı hafta- lık değerlendirme toplantı- lan ve buna uygun yapılan- maşağlanmalı. •ÖğretmenlerindaOartdı- şındadersieregjrmesi engel- lenmelL • Talim ve Terbiye Kuru- lu'nun antidemokratik ya- pısı değiştirilmeli. Bunun yerine ögrenci, veli. sendi- kalar ve bakanlık temsilci- lerinden oluşan eğitim kon- seyi oluşturulmalı. Laiklik, evrim ve bilim paneli 'Eğitim laik olmazsa gelişme sağlanamaz' İstanbul HaberServisi - AÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Örs, "Evrim Kuranu"nın dünyadaki sistematik dü- zenin açıklamasını yaptı- ğını behrterek örgütlenmiş dinsel kesimlerin bu yüz- den en çok "Evrim, Kura- mı"na karşı çıktıklannı v e onu karalamaya çalıştıkla- nnı söyledi. tstanbul üniversitesi Tıp Fakültesi tarafmdan duzenlenen "Laiklik Ev- rim ve Bilim" konulu pa- nel. dün 14 Mart Amfı- si'de yapıldı. Panelde ko- nuşan Prof. Dr. Yaman Örs, Türkiye'de eğitim ko- nusunda laikliği savunan- larla laikliğe karşı olanlar arasında savaş bulunduğu- nu söyledi. Örs, laiklik il- kesinin eğitimde etkin bir şekilde uygulanmadığı takdirde eğitimin dinm et- kisinde kalacağını ve ge- lişme sağlamayacağmı be- lirtti. Dini eğitimin olama- yacağını söyleyen Örs "Din. ezberve kosullanma- dır. Din tarrjşmaJı olarak eğitimin içinde yer alırsa o zaman eğitim olur" dedı. Örs, inançlann eğitime ve siyasal yaşama kanştı- nlmaması gerektiğine dik- kat çekti. Yaman Örs, bü- tün bilim dallannda evrim kurammın izleri görüldü- ğünü belirterek "Evrim kuramı iki önemli özellik getirmiştir: Birincisi dog- matik anlamda niçinseüi- ğin yerine bilimsel neden- selliği getirnustir. Yani dü- şünceleri bilimsel bir hale getirmiştir. İkincisiise dün- yadaki sistematik duzenin açıklamasını yapnuştır. Bununla da tüıierin nasıl ortaya çıktığı, türler ara- sındaki benzeriik ve farklı- hk açıkianmışnr" dıye ko- nuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle