28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22ARALIK1998SALI CUMHURİYET SAYF/L HABERLER Cumhurbaşkam U-'tl atacak • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Boyabat Barajı ve Hidroelektrik Santrairnın temeli, bugön Cumhurbaşkanı Süleyman Demırel tarafindan atılacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Yap- Işlet-Devret (YID) modeline göre gerçekleştirilecek olan Boyabat Barajı, her biri 170 megavat gûcündeki 3 ünıteden oluşan bır santralla teçhiz edilecek ve yılda 1 milyar 468 milyon kilovatsaat enerji üretecek. Üretilen enerji, ortalama 4.55 sent/kilovatsaat fıyatla TEAŞ'a satılacak. bmethönü anılacak • ANKARA (AA)- Türkiye'nin ikinci Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet'in ilk başbakanı Jsmet tnönü, ölümünün 25. yıldönümü nedeniyle, bu hafta etkinliklerle anılacak. Inönü Vakfı Genel Sekreteri Savaş Sönmez, Inönü için, Anıtkabir'deki mezan başında 25 Aralık günü devlet töreni düzenleneceğini bildirdi. Anma etkinlikleri çerçevesinde. gazeteci-yazar Şefîk Kahramankaptan'ın yazdığı, "Ismet tnönü ve Harika Çocuklar" adlı kitabı, bugün Inönü Vakfı Başkanı Özden Toker tarafindan Pembe Köşk'te düzenlenen bir toplantıyla tanıtılacak. Sofya'da Atatürk panefi • SOFYA(AA)-Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 75. ve Atatürk ün ölümünün 60. yıldönümü dolayısıyla Sofya'da "Çağdaş Türkiye ve Atatürk" konulu bir konferans düzenlendi. Konferansın açılış konuşmasını yapan Türkiye'nin Sofya Büyükelcisi Tahsin Burcuoğlu, Türkiye'nin Bulgaristan'ı her zaman bir müttefiği olarak gördüğünü belirtti. Pofislerta püşvet davası • fstanbul Haber Servisi - Kamuoyunda "Söylemez Kardeşler" olarak bilinen organize suç örgütü üyelerine rüşvet karşıhğı yardımcı olduklan öne sürülen dönemin lstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Deniz Gökçetin ve Asayiş Şube Müdürü Sedat Demir'in de aralannda bulunduğu 10 sanığın yargılanmasına lstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya, tutuksuz sanıklar Deniz Gökçetin ile Halim Apaydın katılırken diğer sanıklar gelmedi. Mahkeme heyeti, savunmalann tamamlanması için duruşmayı erteledi. Üniversitelitere tutuklama • tstanbul Haber Senisi- Istanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, 14 ve 15 Aralık tarihlerinde Yıldız Teknik, Mimar Sinan, Marmara, lstanbul Teknik üniversiteleri ile Abdi Ipekçi Yurdu'nda gerçekleştirilen operasyonlarda Devrimci Gençlik ve Devrimci Öğrenci Gençlik Platformu üyesi olduğu ilen sürülen 21 öğrencinin gözaltına almdığı belirtildi. DGM'ye sevk edilen öğrencilerden 12'si tutuklandı. HADff'ten protesto • tstanbul Haber Servisi - Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) il ve ilçe yöneticileri, partinin Bağcılar ilçe binası önünde yaptıklan basın açıklamasında, son bir ay içerisinde yalnızca Istanbul'da 2 binin üzerinde parti yöneticisi, üyesi ve taraftannın gözaltına ahndığını belirttiler. Cezaevinde ökim • İPSALA (Cumhuriyet Bûrosu) - Edırne'de, Ipsala Kapalı Cezaevi'nde, uyuşturucu ticareti yaptığı gerekçesiyle tutuklu bulunan bir kişi ranatsızlanarak öldü. Alınan bilgiye göre gece cezaevinde rahatsızlanan lsmet Direk (59), Ipsala Devlet Hastanesi'ne götürülürken yolda öldü. Direk'in cesedinin lstanbul Adli Tıp'a gönderildiğtni bildiren yetkililer. buradan verilecek rapora göre kesin ölüm nedeninin beÜTİeneceğini kaydettiler. Sigortalının çilesi sabahın beşinde sırayagirmek DUZYAZI • Kimi zaman bir sene sonraya ameliyat günü veren SSK'de çalışan doktorlar ve sağlık personeli, az zaman, çok hasta, fazla mesai kıskacı içinde. Bütün bunlann üzerine bir de alınan yetersiz ücret ve yetersiz sayıdaki personel, kanayan SSK yarasının sağaltılmasına engel oluyor. SSK'de her gün uzayan kuyrukJann personel alımıyla sona erebileceği belirtiliyor. (Fotoğraflar: KADER TUĞLA) 100 hasta} a bir doktor SAADET USLU Saat sabah 05.00. Hava, hatın sayılır soğuklukta ol- masına karşın SSK Okmey- danı Eğitim Hastanesi po- liklinik binasmın önünde en az 20 kişi kuyrukta bekli- yor. Hepsinin derdi aynı. Saat 09.00 sıralannda başla- yacak muayeneler için ön sıralarda olabilmek; önce numara, ardından muayene, en son olarak da ilaç kuyru- ğunu aşarak 1 gün içinde iş- lerini halledebilmek. Hasta- lann en büyük sıkıntısı ise yağmurlu havalarda bile po- liklinik kapısmın 07.00'den önce açılmaması. Gaziosmanpaşa'dan ge- len ve ilk sırada olan hasta saat 04.20'de gelmiş. Haf- tada bir gün olan ve sadece 40 hastanın bakıldığı damar cerrahisine gelen hasta, "Sekizde gennem sıraya bi- le gireınenı" diyor. 61 ya- şındaki tfakat Çobanoğtu kemik erimesi sorunu için gelmiş. Muayeneden sonra ilaç kuyruğuna da gireceği- ni söyleyen Ifakat Hanım, hast^ne^eki işinin gün için- de brtecegi konusunda ise umutsuz. 63 yaşındaki ls- mafl Yılmaz da eşi için er- ken saatlerde sıraya girmiş. Ne olursa olsun SSK'nin hizmetinden memnun oldu- funu vurgulayan Yılmaz, "Özeldoktorbakıyoredryor amaparasıicin. Sonra busı- ralan da biz yarabvonız. Kimse bize bu saatte gebn denHyor" diyor. SSK'lerdeki yoğunluk- tan sadece hastalardeğil ça- hşanlar da şikâyetçi. Acil serviste görev yapan bir hemşire, 5 kişinin yapması gerekeni tek başına yapma- ya çalışıyor. Bir gecede 100'e yakın hastanın gel- mesine karşın eleman veril- mediğini belirten hemşire, sıkıntılannı "Budurumgöz ardı edilerek tüm sonınlar bize yflkleniyor. SözJeşmeH olan bemşirelerin hiçbir hakkıyok. Sözleşmeliler 100 mihon liranm altında maaş alıywr ve ayda ücretsiz 7 gün nöbet rutuvor. Bunlar hep özelkştirmenin alhapısı. Özel hastanelerdeasgari üc- retk çakşünyor. Devietokul açıyor, ancak mezun etttği sağhkelenuuunı kadroya at- nnyor" sözleriyle açıklıyor. Güleryüzlü olmadıklan için eleştirilen bir başka hemşi- re ise u Siz24saatçalışacak- sımz. Bir gecede en az 50 hastaya bakacaksınız.Veter- li maaş alamayacaksınız. Sonrada güleryüzlü obcak- sııuz. Bu nasıl mümkün olur" diyor. SSKSamatya Durumu Okmeyda- nı'ndan pek farklı olmayan SSK Samatya Eğitim Has- tanesi'nden bir hekım ise 09.00 ile 14.3,0 saatleri ara- sında en az rOOhaiöyafcak- mak zorunda olduğuna dik- kat çekti. "Olaya hastalar acısından bakıncarinnetge- çirmemek mümkün değil" diyen hekim, parsonel ve mekân sıkıntılan aşılmadan sorunlann üstesinden gel- menin olanaksız olduğunu vurguladı. Hekim, "Adlde- ğilse ameliyat için hastalara ancak önümüzdeki yılın ey- lül ayındasıraveriyoruz" di- ye konuştu. Aynı odada gö- rev yapan bir hastabakıcı ise 14 yıl önce 28 olan sayılan- nın bugün 2-3'e indiğine dikkat çekti. Sayılar Sabah saatlerinde başlayan bekkyiş mesai saati bitimine kadar sürûyor. söyler• SSKhastanelerinde 1997 yılında 331 bin 521 ameliyat yapıldı. Hastane sayısı SSK'nin 6 katı olan devlet hastanelerinde gerçekleştirilen ameliyat sayısı ise 631 bin 450'de kaldı. SSK'de yatak başına yılda 42.4 hasta tedavi görürken bu rakam ûniversitelerde 20.6, devlet hastanelerinde ise 35.8. İstanbul Haber Servisi - Sosyal Si- gortalar Genel Müdürlüğü verilerine göre, kurumun 1998 bütçesi yaklaşık 2 katrilyon lira. Kurumun 11 'i eğitim hastanesi ol- mak üzere toplam 29 bin 23 yatak ka- pasitelı 119 hastanesi ve 396 yataksiz sağlık tesisı bulunuyor. Kurumda 1997 yılında 331 bin 521 ameliyat yapıldı. Hastane sayısı SSK'nin 6 katı olan devlet hastanele- rinde gerçekleştirilen ameliyat sayısı ise 631 bin 450'de kaldı. SSK'de yatak başına yılda 42.4 has- ta tedavi görürken bu rakam ûniversi- telerde 20.6, devlet hastanelerinde ise 35.8. Türkiye genelinde 1997 yılında bir hekime 801 kişi düşerken SSK'lerde bu sayı 3 bin 582'ye çıkıyor. 1996 yılında Sağlık Bakanlığı'nda 1 sağlık memuru 2-2 yatağa bakarken SSK'de 256.5 yatağa bakmak zorun- da. .HAFTAIÇI HERGÜN 17:30/18:30 KANALE UfU Cumhuriyetsonrası sağlık taiihçesi • 1923-25 yıllan arasında Anadolu'nun bazı bölgelerinde yüzde 70'lere varan sıtma oranı, 1940'larda yüzde 11 'e düşürüldü. tstanbul Haber Servisi - Cumhuriyetin kuruluş yıl- lannda sıtma, verem, tra- hom, frengi ve diğer salgın hastahklara karşı verilen "savaşlann" birer "sağlık devrimi" olarak nitelendi- rilmesi gerektiği vurgulan- dı. Organon ilaç fırması, cumhuriyetin 75. yılı kapsa- mında derlediği "Sağkkta büyûktaarruz" başlıklı ve- rilerine göre, Türkiye'nin cumhuriyet sonrası sağlık tarihçesini çıkardı. Döneme ait fotoğraflarla desteklenen tarihçede, Ankara'daki Mil- li Hükümet'in yaptığı ilk işin, Dr. Binbaşı RefikSay- dam önderliğinde bir Sağ- lık Bakanlığı kurmak oldu- ğu vurgulandı. Verilere gö- re, 1920 yılında, 1 milyon liradan az bir bütçeye sahip olan bakanlığın elinde 560 doktor, 554 sağlık memuru, 136 ebe, 69 hemşire ve 4 ec- zacının bulundugu belirtil- di. Aynca 1923'te 3'ü dev- lete, 6'sı belediyeye, 80'i özel kişi ve kuruluşlara ait olmak üzere 89 hastanede, 6 bin 437 yatağın hizmet verdiği kaydedildi. Bakan- lığın kuruluşunun da "ka- mu yaran'" gözetilerek ger- çekleştirildiğine dikkat çe- kiliyor. Kurtuluş Savaşı'nda mü- cadele veren askerlerin yüz- de 40'ının sıtmaya yakalan- dıkları kaydedilen araştır- mada, cumhuriyetin ilk on beş yılında sıtmayla müca- delede büyük başanlar ka- zanıldığı vurgulandı. Araş- tırmada şu istatistiki bilgile- re yeT verildi: "Bu dönemde. 17 milyon insan muayeneden geçiril- miş, bunlardan 5 miryonu tedavi edilmiş, halka 70 to- na yakın bedava kinin dağı- nfanış,bin kilornetreden faz- la uzunlukta kanal açılnuş, 350 mihon kilometre kare büyüklüğünde batakhk ku- rutulmuştur. Bu mücadele sonucu, 1923-25 yıllan ara- sında Anadolu'nun bazı bölgelerinde yüzde 70'lere varan sıtma oranı, 1940'lar- da yüzde 11'e düşürüimüş- tür)' Sıtmayla savaşta alınan başanlı sonuçlann, 2. Dün- ya Savaşı ile gerileme süre- cine girdiğinin belirtildiği araştırmada, 1956'da bu oranın yûzde 0.8'e gerile- tildiği kaydedildi. Araştır- mada, "Cumhuriyetin sıt- maya, vereme, trahoma, frengi) e ve diğer bulaşKi hastahklara karşj verdiğibu amansız savaş, devrimsel bir değer taşımaktadır ve tıpkı diğer devrimler gibi sağlıkalanmda yapıianlarm da 'sağlık devrimi' olarak adlandınlması gerekir" de- nildi. Çalışmada özetle şu gö- rüşlere yer verildi: "21. yözyılaçokaz bir za- man kala Türkiye, gerek ko- ruyucu hekimlik,gerekse te- davi hizmetteri açtsmdanaş- ması gereken büyük sorun- larla, alması gereken uzun yollarla karşı karşıyadm'' ORHAN BİRGİT \ Beduk ve Adan. DYP Genel Başkan Yardımcısı Meral Akşener'ın- Hüniyet gazetesinin kimi yöneticilerinin telefon konuş- • malannı açıklayarak habedeşme özgüıiüğünün gizlili- ğini hiçe saymasını, kişisel sorumlulukla geçiştirmek) olası değildir. ^ Ne olayın bir ucunda Hürriyet gazetesi ve onun yö-^ neticileri vardır ne de öbür uçtaki kişi açıkladığı kaset-; terin kendisine "bir vatansever tarafindan yollandığı^^ nı" söyleyip yaptıklan suç ise o suçu sürdürecegini be*\ lirterek konuyu küçültebtlir. Gerçekte olayın bir ucunda anayasamızın 22. mad- desi ile haberteşme özgürlüğüne sahip olduğunu apal çıksöylediği "herkes" vardır. \ Peki ya öbür uçta? "Herkes haberteşme özgürtüğüne sahiptir" diyen anayasa, kanunun açıkça gösterdiği hallerde usulüne gore verilmiş ha0kim kararı olmadıkça... haberleşme- nin gizlilığıne dokunulmayacağını bildiriyor. Akşener'ın basın toplantısı üzerine, haberleşme öz- gürlüklerinin gızlilikleri hiçe sayılanlar, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne başvurarak telefonlannın kanunla yetçj kili kılınan merciler tarafindan dinlenip dinlenmediğini- öğrenmek istiyorlar. Şayet bir mahkeme karan varsa o karan yerine getırecek olan makam olan Emniyet Ge-/ nel Müdürlüğü "hayır" diyor ve kendilerinin böyle biriı dinlemede görev almadığını bildiriyor. Zaten eski Içişleri Bakanı da adı geçen kasetlerin, "kendi adına gönderilen birpaketten çıktığı" gibı ço^ cuklan bile inandıramayacak bir yöntem ızlıyor. r( Farzedelim ki, öyle bir kaset adına gönderilen bir pa- ketten çıkmış olsun. Bir siyasi partinin genel başkan yardımcısının, üste-- lik bir mılletvekilinin yapması gereken, o kasetin içeri^_ ğinde yasalann suç saydığı ya da etik kurallann onay" lamadığı bir şeye rastlamış ise durumu "soru mües-i sesesi" yolu ile Ilgili bakana yansıtmak değil midir? Bir yandan soru kurumunu harekete geçirerek bilgı almaya çalışırken öte yandan üzerine ant ıçtiğı anaya- sanın 22. maddesinin ihlal edildiğini öğrendiği için de,r bugünkü Içişleri Bakanı'nın yakasına yapışarak "Uyu- yor musunuz? Yurttaşlann, kurumlann haberteşme özgûrtüğünü hiçe sayan kasetler ortalıkta dolaşıyorf Ûstelik bunlar Çakıcı 'nınki gibi hâkim karan ile dinle- tilen görüşmelerte ılgili de değil" demesi gerekmez' miydi? -, Akşener elbette bir bildiği olduğu için öyle yapmı-- yor. Partisinin Istanbul'daki il binasında resmi bir basın> toplantısı düzenliyor. Solunda eskı bır Emniyet Genelî, Müdürü olan Grup Başkanvekilı Saffet Ankan Be- dük, sağında lstanbul İl Başkanı Celal Adan oturmuş. Yeri gelmişken bu üçlünün -ilgınç bır rastlantı ile- eski fotoğraflarını anımsatmalıyım. Bedük, 1980 öncesinde devlet memuriuğu sırasın-'| da hızlı bir MHP yanlısı olarak tanınıyordu. Akşener'in kod isminin ülkücüler arasında "Asena"' olduğunu, Adan'ın isminin 12 Eylül öncesinde hangi' olaylara kanştığını unutmayanlar henüz hayattalar. Bu üçlüden birisinin konuşarak açıkladığı, otekile-' rin bu açıklamayı "moral destekleri" ile izlediği telefon dinleme olayı, nasıl bir rastlantı ise DYP lıderliğinin'- elinde telekomünikasyonla ilgili çok gelişmiş bazı ci-' hazlann olduğu yolunda daha önce yazılıp söylenen-^ leri çağnştırıyor. b Acaba, Meral Akşener'in kasetleri göndermeye de*»ı vam etmesini istediği meçhul "vatansever" bir Doğru-ı Yol üyesi midir? ,v, Bütün üst temsil makamlannı eski üst düzey potis yöneticilerine emanet eden bir partide, haberleşme; konulannda uzman emekli kimselerin bulunması sürp-., riz sayılmamalıdır. Yalnız ortada siyasi partilerin, demokratik siyasi ha : ' ( yatın vazgeçilmez unsurlan olduğunu soyleyen ve bu;,' nu söylerken de onlann çalışma kurallannı düzenleyen, bir "S/yas/ Partiler Kanunu" var. Bu kanun, 5. maddesinde "Siyasiparti kurma hak- ü kı, anayasanın başlangıç kısmında belirtilen temel P* kelere aykın olarak... temel hak ve hünriyetlert yok et^ mek... amacıyla kullanılamaz" diyor. Anayasanın 12.' 1 maddesi de temel hak ve hümyetlenn niteliğını tanım- J lıyor. Aynı anayasadaki haberieşme hürnyeti ile ilgili' açık hükümler de 22. maddede yazılmış. Aynı kanunun 78. maddesinde de "Siyasipartilerin... \ temel hak ve hürriyetleri yok etmek... amacını güdeth meyeceklenni, başkalannı bu yolda tahrik ve teşvik,, edemeyeceklerini" yazıyor. Yani Asena Akşener'in bug olay üzerine basın kuruluşlanna gönderdiğı açıklama-;, da üzerine basarak "Bunlan hangi vatansever yolla-. dıysa ondan devam etmesiniricaediyorum" sözleri- ni bile o kişinin yöneticisi olduğu partinin kapatılması-; nın nedeni sayıyor. jr Cumhuriyet savcılan, mesela bir milletvekili ya dş ı belediye başkanının anayasanın başlangıç kısmında. belirtilen temel hak ve hürriyetieri yok etmeye yönelik^ konuşmalanndan ötürü, işin ucunda parti kapatmayâ' da yönelen kovuşturmalann dosyalannı açabiliyoriar.' Şimdi Içişleri Bakanı'na, Emniyet Genel Müdürü'ne" ve Ankara Cumhuriyet Başsavcısı'na sormak istiyo- rum: ''4 Akşener'in bahsettiği kaset olayı, madem ki mah-' kerne karan olmadan ve devletin görevlilen dışında-: dinletilen telefon konuşmalannı içeriyor. Bunlan kimirel ya da kimlerin dinlettiğini soruşturan bir kovuşturmaj) başlatıldı mı?.. b Akşener ve arkadaşlannın partisi, her kızdıklan kim-ı, se ya da kimselerin haberleşme özgürlüğüne kulak uzatabiliyorlarsa, acaba bugünlerde hücum hedeft, yaptıklan Çankaya Köşkü'nün telefonlan da o kulak-,,, lann frekanslan içinde midir? Bir sorum da RTÜK ikjililerine: BRT isimli kablolu yayın, günlerden beri haber bül-T teninde Akşener'in açıkladığı kasetlerin içeriğını herr\ sesli hem yazılı olarak "haberbülteni" adı altında dön-~ dürüp duruyor. Haber verme amacını çoktan elinin tersi ile itmiş böyle bir olay, iletişim hukukunun neresinde yazılıdır?^ Kuzum siz, herhalde bu sövgü aracını dinlemek vep izlemekten haklı olarak kaçınıyorsunuz ama her ay Te-.j lecom kurumuna para ödeyen kablolu TV abonelerina, niye acımıyorsunuz? Faks:0 212-677 07 62 & E-Maihobirgit.cumhuriyeLcom.tr. :n Gazeteci Güvener^ eşiııi kaybetti « tstanbul Haber Servisi - Milliyet Gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü Eren Güvener'in eşi ve tstanbul Üniversitesi lstanbul Tıp Fakûltesi Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. ZehraGüve- ner dün saat 08.15 'te beyin kanamasından yaşamını yitirdi. lstanbul Üniversrtesi ls- tanbul Tıp Fakûltesi Mik- robiyoloji ve Klinik Mik- robiyoloji Ana Bilim Dalı d öğretim üyesi Yrd. Doç.- Dr. Zehra Güvener için bu-^ gün saat 10.30"da Çapa'da-%, ki lstanbul Üniversitesi ls-,, tanbul Tıp Fakûltesi l4n Mart Amfısi'nde tören düv zenlenecek. Güvener'in! cenazesi bugün Levent' Camii'nde kılınacak ikin-^ di namazının ardındari2 Zincirlikuyu Mezarlı-n ğı'nda toprağa verilecek. lfî Eren Güvener, 8 Mart3 ' I998'de oğlu Onur Güve*v ner'i trafık kazasında kay-^c betmişti. •.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle