Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22ARALIK1998SALI CUMHURİYET SAYF/L
HABERLER
Cumhurbaşkam
U-'tl
atacak
• ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Boyabat Barajı ve
Hidroelektrik Santrairnın
temeli, bugön
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demırel tarafindan atılacak.
Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı'ndan yapılan
yazılı açıklamaya göre, Yap-
Işlet-Devret (YID) modeline
göre gerçekleştirilecek olan
Boyabat Barajı, her biri 170
megavat gûcündeki 3
ünıteden oluşan bır santralla
teçhiz edilecek ve yılda 1
milyar 468 milyon
kilovatsaat enerji üretecek.
Üretilen enerji, ortalama
4.55 sent/kilovatsaat fıyatla
TEAŞ'a satılacak.
bmethönü
anılacak
• ANKARA (AA)-
Türkiye'nin ikinci
Cumhurbaşkanı,
Cumhuriyet'in ilk başbakanı
Jsmet tnönü, ölümünün 25.
yıldönümü nedeniyle, bu
hafta etkinliklerle anılacak.
Inönü Vakfı Genel Sekreteri
Savaş Sönmez, Inönü için,
Anıtkabir'deki mezan
başında 25 Aralık günü
devlet töreni düzenleneceğini
bildirdi. Anma etkinlikleri
çerçevesinde. gazeteci-yazar
Şefîk Kahramankaptan'ın
yazdığı, "Ismet tnönü ve
Harika Çocuklar" adlı kitabı,
bugün Inönü Vakfı Başkanı
Özden Toker tarafindan
Pembe Köşk'te düzenlenen
bir toplantıyla tanıtılacak.
Sofya'da Atatürk
panefi
• SOFYA(AA)-Türkiye
Cumhuriyeti'nin
kuruluşunun 75. ve
Atatürk ün ölümünün 60.
yıldönümü dolayısıyla
Sofya'da "Çağdaş Türkiye
ve Atatürk" konulu bir
konferans düzenlendi.
Konferansın açılış
konuşmasını yapan
Türkiye'nin Sofya
Büyükelcisi Tahsin
Burcuoğlu, Türkiye'nin
Bulgaristan'ı her zaman bir
müttefiği olarak gördüğünü
belirtti.
Pofislerta püşvet
davası
• fstanbul Haber Servisi -
Kamuoyunda "Söylemez
Kardeşler" olarak bilinen
organize suç örgütü
üyelerine rüşvet karşıhğı
yardımcı olduklan öne
sürülen dönemin lstanbul
Emniyet Müdür Yardımcısı
Deniz Gökçetin ve Asayiş
Şube Müdürü Sedat
Demir'in de aralannda
bulunduğu 10 sanığın
yargılanmasına lstanbul 5.
Ağır Ceza Mahkemesi'nde
devam edildi. Duruşmaya,
tutuksuz sanıklar Deniz
Gökçetin ile Halim Apaydın
katılırken diğer sanıklar
gelmedi. Mahkeme heyeti,
savunmalann tamamlanması
için duruşmayı erteledi.
Üniversitelitere
tutuklama
• tstanbul Haber Senisi-
Istanbul Terörle Mücadele
Şube Müdürlüğü'nden
yapılan açıklamada, 14 ve
15 Aralık tarihlerinde Yıldız
Teknik, Mimar Sinan,
Marmara, lstanbul Teknik
üniversiteleri ile Abdi Ipekçi
Yurdu'nda gerçekleştirilen
operasyonlarda Devrimci
Gençlik ve Devrimci
Öğrenci Gençlik Platformu
üyesi olduğu ilen sürülen 21
öğrencinin gözaltına almdığı
belirtildi. DGM'ye sevk
edilen öğrencilerden 12'si
tutuklandı.
HADff'ten
protesto
• tstanbul Haber Servisi -
Halkın Demokrasi Partisi
(HADEP) il ve ilçe
yöneticileri, partinin
Bağcılar ilçe binası önünde
yaptıklan basın
açıklamasında, son bir ay
içerisinde yalnızca
Istanbul'da 2 binin üzerinde
parti yöneticisi, üyesi ve
taraftannın gözaltına
ahndığını belirttiler.
Cezaevinde ökim
• İPSALA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Edırne'de, Ipsala
Kapalı Cezaevi'nde,
uyuşturucu ticareti yaptığı
gerekçesiyle tutuklu bulunan
bir kişi ranatsızlanarak öldü.
Alınan bilgiye göre gece
cezaevinde rahatsızlanan
lsmet Direk (59), Ipsala
Devlet Hastanesi'ne
götürülürken yolda öldü.
Direk'in cesedinin lstanbul
Adli Tıp'a gönderildiğtni
bildiren yetkililer. buradan
verilecek rapora göre kesin
ölüm nedeninin
beÜTİeneceğini kaydettiler.
Sigortalının çilesi sabahın beşinde sırayagirmek DUZYAZI
• Kimi zaman bir
sene sonraya
ameliyat günü
veren SSK'de
çalışan doktorlar
ve sağlık
personeli, az
zaman, çok hasta,
fazla mesai kıskacı
içinde. Bütün
bunlann üzerine
bir de alınan
yetersiz ücret ve
yetersiz sayıdaki
personel, kanayan
SSK yarasının
sağaltılmasına
engel oluyor. SSK'de her gün uzayan kuyrukJann personel alımıyla sona erebileceği belirtiliyor. (Fotoğraflar: KADER TUĞLA)
100 hasta} a bir doktor
SAADET USLU
Saat sabah 05.00. Hava,
hatın sayılır soğuklukta ol-
masına karşın SSK Okmey-
danı Eğitim Hastanesi po-
liklinik binasmın önünde en
az 20 kişi kuyrukta bekli-
yor. Hepsinin derdi aynı.
Saat 09.00 sıralannda başla-
yacak muayeneler için ön
sıralarda olabilmek; önce
numara, ardından muayene,
en son olarak da ilaç kuyru-
ğunu aşarak 1 gün içinde iş-
lerini halledebilmek. Hasta-
lann en büyük sıkıntısı ise
yağmurlu havalarda bile po-
liklinik kapısmın 07.00'den
önce açılmaması.
Gaziosmanpaşa'dan ge-
len ve ilk sırada olan hasta
saat 04.20'de gelmiş. Haf-
tada bir gün olan ve sadece
40 hastanın bakıldığı damar
cerrahisine gelen hasta,
"Sekizde gennem sıraya bi-
le gireınenı" diyor. 61 ya-
şındaki tfakat Çobanoğtu
kemik erimesi sorunu için
gelmiş. Muayeneden sonra
ilaç kuyruğuna da gireceği-
ni söyleyen Ifakat Hanım,
hast^ne^eki işinin gün için-
de brtecegi konusunda ise
umutsuz. 63 yaşındaki ls-
mafl Yılmaz da eşi için er-
ken saatlerde sıraya girmiş.
Ne olursa olsun SSK'nin
hizmetinden memnun oldu-
funu vurgulayan Yılmaz,
"Özeldoktorbakıyoredryor
amaparasıicin. Sonra busı-
ralan da biz yarabvonız.
Kimse bize bu saatte gebn
denHyor" diyor.
SSK'lerdeki yoğunluk-
tan sadece hastalardeğil ça-
hşanlar da şikâyetçi. Acil
serviste görev yapan bir
hemşire, 5 kişinin yapması
gerekeni tek başına yapma-
ya çalışıyor. Bir gecede
100'e yakın hastanın gel-
mesine karşın eleman veril-
mediğini belirten hemşire,
sıkıntılannı "Budurumgöz
ardı edilerek tüm sonınlar
bize yflkleniyor. SözJeşmeH
olan bemşirelerin hiçbir
hakkıyok. Sözleşmeliler 100
mihon liranm altında maaş
alıywr ve ayda ücretsiz 7 gün
nöbet rutuvor. Bunlar hep
özelkştirmenin alhapısı.
Özel hastanelerdeasgari üc-
retk çakşünyor. Devietokul
açıyor, ancak mezun etttği
sağhkelenuuunı kadroya at-
nnyor" sözleriyle açıklıyor.
Güleryüzlü olmadıklan için
eleştirilen bir başka hemşi-
re ise
u
Siz24saatçalışacak-
sımz. Bir gecede en az 50
hastaya bakacaksınız.Veter-
li maaş alamayacaksınız.
Sonrada güleryüzlü obcak-
sııuz. Bu nasıl mümkün
olur" diyor.
SSKSamatya
Durumu Okmeyda-
nı'ndan pek farklı olmayan
SSK Samatya Eğitim Has-
tanesi'nden bir hekım ise
09.00 ile 14.3,0 saatleri ara-
sında en az rOOhaiöyafcak-
mak zorunda olduğuna dik-
kat çekti. "Olaya hastalar
acısından bakıncarinnetge-
çirmemek mümkün değil"
diyen hekim, parsonel ve
mekân sıkıntılan aşılmadan
sorunlann üstesinden gel-
menin olanaksız olduğunu
vurguladı. Hekim, "Adlde-
ğilse ameliyat için hastalara
ancak önümüzdeki yılın ey-
lül ayındasıraveriyoruz" di-
ye konuştu. Aynı odada gö-
rev yapan bir hastabakıcı ise
14 yıl önce 28 olan sayılan-
nın bugün 2-3'e indiğine
dikkat çekti.
Sayılar
Sabah saatlerinde başlayan bekkyiş mesai saati bitimine kadar sürûyor.
söyler• SSKhastanelerinde 1997
yılında 331 bin 521 ameliyat
yapıldı. Hastane sayısı SSK'nin
6 katı olan devlet hastanelerinde
gerçekleştirilen ameliyat sayısı
ise 631 bin 450'de kaldı. SSK'de
yatak başına yılda 42.4 hasta
tedavi görürken bu rakam
ûniversitelerde 20.6, devlet
hastanelerinde ise 35.8.
İstanbul Haber Servisi - Sosyal Si-
gortalar Genel Müdürlüğü verilerine
göre, kurumun 1998 bütçesi yaklaşık
2 katrilyon lira.
Kurumun 11 'i eğitim hastanesi ol-
mak üzere toplam 29 bin 23 yatak ka-
pasitelı 119 hastanesi ve 396 yataksiz
sağlık tesisı bulunuyor.
Kurumda 1997 yılında 331 bin 521
ameliyat yapıldı. Hastane sayısı
SSK'nin 6 katı olan devlet hastanele-
rinde gerçekleştirilen ameliyat sayısı
ise 631 bin 450'de kaldı.
SSK'de yatak başına yılda 42.4 has-
ta tedavi görürken bu rakam ûniversi-
telerde 20.6, devlet hastanelerinde ise
35.8.
Türkiye genelinde 1997 yılında bir
hekime 801 kişi düşerken SSK'lerde
bu sayı 3 bin 582'ye çıkıyor.
1996 yılında Sağlık Bakanlığı'nda
1 sağlık memuru 2-2 yatağa bakarken
SSK'de 256.5 yatağa bakmak zorun-
da.
.HAFTAIÇI HERGÜN
17:30/18:30
KANALE
UfU
Cumhuriyetsonrası
sağlık taiihçesi
• 1923-25 yıllan arasında Anadolu'nun
bazı bölgelerinde yüzde 70'lere varan sıtma
oranı, 1940'larda yüzde 11 'e düşürüldü.
tstanbul Haber Servisi -
Cumhuriyetin kuruluş yıl-
lannda sıtma, verem, tra-
hom, frengi ve diğer salgın
hastahklara karşı verilen
"savaşlann" birer "sağlık
devrimi" olarak nitelendi-
rilmesi gerektiği vurgulan-
dı.
Organon ilaç fırması,
cumhuriyetin 75. yılı kapsa-
mında derlediği "Sağkkta
büyûktaarruz" başlıklı ve-
rilerine göre, Türkiye'nin
cumhuriyet sonrası sağlık
tarihçesini çıkardı. Döneme
ait fotoğraflarla desteklenen
tarihçede, Ankara'daki Mil-
li Hükümet'in yaptığı ilk
işin, Dr. Binbaşı RefikSay-
dam önderliğinde bir Sağ-
lık Bakanlığı kurmak oldu-
ğu vurgulandı. Verilere gö-
re, 1920 yılında, 1 milyon
liradan az bir bütçeye sahip
olan bakanlığın elinde 560
doktor, 554 sağlık memuru,
136 ebe, 69 hemşire ve 4 ec-
zacının bulundugu belirtil-
di. Aynca 1923'te 3'ü dev-
lete, 6'sı belediyeye, 80'i
özel kişi ve kuruluşlara ait
olmak üzere 89 hastanede,
6 bin 437 yatağın hizmet
verdiği kaydedildi. Bakan-
lığın kuruluşunun da "ka-
mu yaran'" gözetilerek ger-
çekleştirildiğine dikkat çe-
kiliyor.
Kurtuluş Savaşı'nda mü-
cadele veren askerlerin yüz-
de 40'ının sıtmaya yakalan-
dıkları kaydedilen araştır-
mada, cumhuriyetin ilk on
beş yılında sıtmayla müca-
delede büyük başanlar ka-
zanıldığı vurgulandı. Araş-
tırmada şu istatistiki bilgile-
re yeT verildi:
"Bu dönemde. 17 milyon
insan muayeneden geçiril-
miş, bunlardan 5 miryonu
tedavi edilmiş, halka 70 to-
na yakın bedava kinin dağı-
nfanış,bin kilornetreden faz-
la uzunlukta kanal açılnuş,
350 mihon kilometre kare
büyüklüğünde batakhk ku-
rutulmuştur. Bu mücadele
sonucu, 1923-25 yıllan ara-
sında Anadolu'nun bazı
bölgelerinde yüzde 70'lere
varan sıtma oranı, 1940'lar-
da yüzde 11'e düşürüimüş-
tür)'
Sıtmayla savaşta alınan
başanlı sonuçlann, 2. Dün-
ya Savaşı ile gerileme süre-
cine girdiğinin belirtildiği
araştırmada, 1956'da bu
oranın yûzde 0.8'e gerile-
tildiği kaydedildi. Araştır-
mada, "Cumhuriyetin sıt-
maya, vereme, trahoma,
frengi) e ve diğer bulaşKi
hastahklara karşj verdiğibu
amansız savaş, devrimsel
bir değer taşımaktadır ve
tıpkı diğer devrimler gibi
sağlıkalanmda yapıianlarm
da 'sağlık devrimi' olarak
adlandınlması gerekir" de-
nildi.
Çalışmada özetle şu gö-
rüşlere yer verildi:
"21. yözyılaçokaz bir za-
man kala Türkiye, gerek ko-
ruyucu hekimlik,gerekse te-
davi hizmetteri açtsmdanaş-
ması gereken büyük sorun-
larla, alması gereken uzun
yollarla karşı karşıyadm''
ORHAN BİRGİT
\ Beduk ve Adan.
DYP Genel Başkan Yardımcısı Meral Akşener'ın-
Hüniyet gazetesinin kimi yöneticilerinin telefon konuş- •
malannı açıklayarak habedeşme özgüıiüğünün gizlili-
ğini hiçe saymasını, kişisel sorumlulukla geçiştirmek)
olası değildir. ^
Ne olayın bir ucunda Hürriyet gazetesi ve onun yö-^
neticileri vardır ne de öbür uçtaki kişi açıkladığı kaset-;
terin kendisine "bir vatansever tarafindan yollandığı^^
nı" söyleyip yaptıklan suç ise o suçu sürdürecegini be*\
lirterek konuyu küçültebtlir.
Gerçekte olayın bir ucunda anayasamızın 22. mad-
desi ile haberteşme özgürlüğüne sahip olduğunu apal
çıksöylediği "herkes" vardır. \
Peki ya öbür uçta?
"Herkes haberteşme özgürtüğüne sahiptir" diyen
anayasa, kanunun açıkça gösterdiği hallerde usulüne
gore verilmiş ha0kim kararı olmadıkça... haberleşme-
nin gizlilığıne dokunulmayacağını bildiriyor.
Akşener'ın basın toplantısı üzerine, haberleşme öz-
gürlüklerinin gızlilikleri hiçe sayılanlar, Emniyet Genel
Müdürlüğü'ne başvurarak telefonlannın kanunla yetçj
kili kılınan merciler tarafindan dinlenip dinlenmediğini-
öğrenmek istiyorlar. Şayet bir mahkeme karan varsa
o karan yerine getırecek olan makam olan Emniyet Ge-/
nel Müdürlüğü "hayır" diyor ve kendilerinin böyle biriı
dinlemede görev almadığını bildiriyor.
Zaten eski Içişleri Bakanı da adı geçen kasetlerin,
"kendi adına gönderilen birpaketten çıktığı" gibı ço^
cuklan bile inandıramayacak bir yöntem ızlıyor. r(
Farzedelim ki, öyle bir kaset adına gönderilen bir pa-
ketten çıkmış olsun.
Bir siyasi partinin genel başkan yardımcısının, üste--
lik bir mılletvekilinin yapması gereken, o kasetin içeri^_
ğinde yasalann suç saydığı ya da etik kurallann onay"
lamadığı bir şeye rastlamış ise durumu "soru mües-i
sesesi" yolu ile Ilgili bakana yansıtmak değil midir?
Bir yandan soru kurumunu harekete geçirerek bilgı
almaya çalışırken öte yandan üzerine ant ıçtiğı anaya-
sanın 22. maddesinin ihlal edildiğini öğrendiği için de,r
bugünkü Içişleri Bakanı'nın yakasına yapışarak "Uyu-
yor musunuz? Yurttaşlann, kurumlann haberteşme
özgûrtüğünü hiçe sayan kasetler ortalıkta dolaşıyorf
Ûstelik bunlar Çakıcı 'nınki gibi hâkim karan ile dinle-
tilen görüşmelerte ılgili de değil" demesi gerekmez'
miydi? -,
Akşener elbette bir bildiği olduğu için öyle yapmı--
yor.
Partisinin Istanbul'daki il binasında resmi bir basın>
toplantısı düzenliyor. Solunda eskı bır Emniyet Genelî,
Müdürü olan Grup Başkanvekilı Saffet Ankan Be-
dük, sağında lstanbul İl Başkanı Celal Adan oturmuş.
Yeri gelmişken bu üçlünün -ilgınç bır rastlantı ile- eski
fotoğraflarını anımsatmalıyım.
Bedük, 1980 öncesinde devlet memuriuğu sırasın-'|
da hızlı bir MHP yanlısı olarak tanınıyordu.
Akşener'in kod isminin ülkücüler arasında "Asena"'
olduğunu, Adan'ın isminin 12 Eylül öncesinde hangi'
olaylara kanştığını unutmayanlar henüz hayattalar.
Bu üçlüden birisinin konuşarak açıkladığı, otekile-'
rin bu açıklamayı "moral destekleri" ile izlediği telefon
dinleme olayı, nasıl bir rastlantı ise DYP lıderliğinin'-
elinde telekomünikasyonla ilgili çok gelişmiş bazı ci-'
hazlann olduğu yolunda daha önce yazılıp söylenen-^
leri çağnştırıyor. b
Acaba, Meral Akşener'in kasetleri göndermeye de*»ı
vam etmesini istediği meçhul "vatansever" bir Doğru-ı
Yol üyesi midir? ,v,
Bütün üst temsil makamlannı eski üst düzey potis
yöneticilerine emanet eden bir partide, haberleşme;
konulannda uzman emekli kimselerin bulunması sürp-.,
riz sayılmamalıdır.
Yalnız ortada siyasi partilerin, demokratik siyasi ha
:
' (
yatın vazgeçilmez unsurlan olduğunu soyleyen ve bu;,'
nu söylerken de onlann çalışma kurallannı düzenleyen,
bir "S/yas/ Partiler Kanunu" var.
Bu kanun, 5. maddesinde "Siyasiparti kurma hak-
ü
kı, anayasanın başlangıç kısmında belirtilen temel P*
kelere aykın olarak... temel hak ve hünriyetlert yok et^
mek... amacıyla kullanılamaz" diyor. Anayasanın 12.'
1
maddesi de temel hak ve hümyetlenn niteliğını tanım-
J
lıyor. Aynı anayasadaki haberieşme hürnyeti ile ilgili'
açık hükümler de 22. maddede yazılmış.
Aynı kanunun 78. maddesinde de "Siyasipartilerin... \
temel hak ve hürriyetleri yok etmek... amacını güdeth
meyeceklenni, başkalannı bu yolda tahrik ve teşvik,,
edemeyeceklerini" yazıyor. Yani Asena Akşener'in bug
olay üzerine basın kuruluşlanna gönderdiğı açıklama-;,
da üzerine basarak "Bunlan hangi vatansever yolla-.
dıysa ondan devam etmesiniricaediyorum" sözleri-
ni bile o kişinin yöneticisi olduğu partinin kapatılması-;
nın nedeni sayıyor. jr
Cumhuriyet savcılan, mesela bir milletvekili ya dş ı
belediye başkanının anayasanın başlangıç kısmında.
belirtilen temel hak ve hürriyetieri yok etmeye yönelik^
konuşmalanndan ötürü, işin ucunda parti kapatmayâ'
da yönelen kovuşturmalann dosyalannı açabiliyoriar.'
Şimdi Içişleri Bakanı'na, Emniyet Genel Müdürü'ne"
ve Ankara Cumhuriyet Başsavcısı'na sormak istiyo-
rum: ''4
Akşener'in bahsettiği kaset olayı, madem ki mah-'
kerne karan olmadan ve devletin görevlilen dışında-:
dinletilen telefon konuşmalannı içeriyor. Bunlan kimirel
ya da kimlerin dinlettiğini soruşturan bir kovuşturmaj)
başlatıldı mı?.. b
Akşener ve arkadaşlannın partisi, her kızdıklan kim-ı,
se ya da kimselerin haberleşme özgürlüğüne kulak
uzatabiliyorlarsa, acaba bugünlerde hücum hedeft,
yaptıklan Çankaya Köşkü'nün telefonlan da o kulak-,,,
lann frekanslan içinde midir?
Bir sorum da RTÜK ikjililerine:
BRT isimli kablolu yayın, günlerden beri haber bül-T
teninde Akşener'in açıkladığı kasetlerin içeriğını herr\
sesli hem yazılı olarak "haberbülteni" adı altında dön-~
dürüp duruyor.
Haber verme amacını çoktan elinin tersi ile itmiş
böyle bir olay, iletişim hukukunun neresinde yazılıdır?^
Kuzum siz, herhalde bu sövgü aracını dinlemek vep
izlemekten haklı olarak kaçınıyorsunuz ama her ay Te-.j
lecom kurumuna para ödeyen kablolu TV abonelerina,
niye acımıyorsunuz?
Faks:0 212-677 07 62 &
E-Maihobirgit.cumhuriyeLcom.tr. :n
Gazeteci Güvener^
eşiııi kaybetti «
tstanbul Haber Servisi -
Milliyet Gazetesi Sorumlu
Yazıişleri Müdürü Eren
Güvener'in eşi ve tstanbul
Üniversitesi lstanbul Tıp
Fakûltesi Mikrobiyoloji ve
Klinik Mikrobiyoloji Ana
Bilim Dalı öğretim üyesi
Yrd. Doç. Dr. ZehraGüve-
ner dün saat 08.15 'te beyin
kanamasından yaşamını
yitirdi.
lstanbul Üniversrtesi ls-
tanbul Tıp Fakûltesi Mik-
robiyoloji ve Klinik Mik-
robiyoloji Ana Bilim Dalı
d
öğretim üyesi Yrd. Doç.-
Dr. Zehra Güvener için bu-^
gün saat 10.30"da Çapa'da-%,
ki lstanbul Üniversitesi ls-,,
tanbul Tıp Fakûltesi l4n
Mart Amfısi'nde tören düv
zenlenecek. Güvener'in!
cenazesi bugün Levent'
Camii'nde kılınacak ikin-^
di namazının ardındari2
Zincirlikuyu Mezarlı-n
ğı'nda toprağa verilecek.
lfî
Eren Güvener, 8 Mart3
'
I998'de oğlu Onur Güve*v
ner'i trafık kazasında kay-^c
betmişti. •.