Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURfYET 22ARALIK1998SAI
10 DIŞ HABERLER
KAVŞAK
OZGEN ACAR
2. Dünya Savaşı ve Incirlik
Ister "ÇölRrtınası", ister "Çöl Tılkisi"
olsun ABD'nin Irak'a, yedi yıl arayla ıki
saldırtsındagenç meslektaşlarım, hükü-
met yetkililerine, askerlere daıma şu so-
ruyu soruyorlardı: "Incirlik Üssü'nün kul-
lanılmasına izin verilecekmi?" Genç ga-
zeteciler kaygılıydılar. Acaba, kaygının
kaynağı neydi?
Benim kuşağım gıbı, 2. Dünya, Kore,
Vıetnam Savaşlannı yaşamamışlardı. So-
runun yanıtını bulmak için 55 yıl öncesı-
ne uzanmakta yarar var. Ingilızler, Ame-
rikalılar, Türkiye'nin Almanya karşısında
savaşa girmesi içın baskı yapıyoriardı.
Cumhurbaşkanı Ismet Inönü, "/. Dün-
ya Savaşı ve Sevr'de, Bağımsızlık Sava-
şı ve Lozan'da asker-diplomat" olarak
yoğrulmuştu. Amacı, Türk halkını savaş-
tan uzak tutmaktı. ABD Başkanı Frank-
lin D. Roosevett ve ingiltere Başbaka-
nı Wînston Crturchill ile Kahire'de bu-
luşmayı kabul ederken tek koşulu vardı.
"Onceden hazırianmış birkarankabulet-
tirmeye çalışacaklarsa" gitmeyecek,
"eşitlerarasında birgörûş alışverişi ola-
caksa" katılacaktı. 3 Aralık 1943 akşa-
başka bir söz etmemektedir. Roosevelt
ise Inönü'nün samimi itirafından dolayı
Churchill'in baskılannı yumuşatan ılımlı
siyasa izler. Paşa, Türkiye'nin "alışveriş
listesi"n\n karşılanamayacağının bilin-
cındedir. Türk Genetkurmayı'nın bağış
listesinde, 216 Spirfire uçağı, 500 Sher-
man tankı ve66.800tonpetrol bulunmak-
tadır. Sıparışler karşılanmadığı takdirde
Ismet Paşa, Türkiye'yi savaşa sokmaya-
caktır. Inönü, sonuçta savaş boyunca
birTürk'ün burnunu dahı kanatmaz. Her
zamanki tedbirliliği içinde Inönü, işi yo-
kuşa sürmüştür. 2-3 ay sonra durumun
değişeceğıni öngörmektedir. 0 zaman da-
ha kolay karar verebılecektir.
"2. Kahire Konferansrnın 55. Yıldö-
nümü nedeniyle Inönü Vakfı, Kahire'de
aynt bınada bir toplantı düzenledi. Izle-
diğım bu toplantıda, çeşitli ülkelerden
bilim adamlan bildiriler sundular. Ingiliz
ve Amerikan gızli belgelerinin 55 yıl son-
ra bu toplantıda gün ışığına çıkması
önemlı bir olaydı.
Konferansın yaşayan çevirmen tanığı,
Büyükelçı Turgut Menemencioğlu da
mı Inönü, Alman casuslarmı atlatmak
için Ankara Gan yenne Mamak Istasyo-
nu'ndan gizlice trene bındi, Adana'ya
gitti. Kendısını Roosevelt'ın oglu Elliot ve
Churchill'in oglu Randolph beklemek-
teydi. Cumhurbaşkanı, beraberınde Dı-
şişlen Bakanı Numan Menemencioğ-
lu, çevirmen olarak genç bırdıptomat olan
bakanın yeğeni Turgut Menemencioğ-
lu ile biriikte özel uçakla Kahire'ye ulaş-
tı.
Ünlü piramitlenn eteginde toplantinın
yapılacağı. "Hidiv Sarayı "ndan "Mena
Ofe//"ne dönüştürülen bınanın çevresın-
de, Ingilizlerolağanüstü güvenlik önlem-
leri almışlardı. Ismet Paşa ve heyetıne bı-
rer villa verildi. Güvenlik nedeniyle, ken-
dilerine güzel Ingiliz kadın subaylar hiz-
met etmektedır.
Üç gün boyunca Churchill "Türkiye'nin
savaşa katılmasında" ısrar eder. Türkiye
savaşa girmeyecek, sadece "Ege kıyı-
sında ve Trakya'daki hava alanlannda
müttefîk uçaklannın konuşlanmasına izın
verecektır. Bu alanlardan kalkacak uçak-
lar Alman işgali altındaki Ege adalanm,
Rodos ve Girit'in yanı sıra Romanya 'da-
ki petrol depolannı" bombalayacaktır.
Inönü de "Ancak 1 milyonluk ordumun
petrolünü, uçak, tank ve silah gereksi-
nimini karşılarsanız katıhnm, yoksa bu-
gûnkü koşullarda savaşa girmem"öen
olaylann perde arkasını anlattı. New-
berry adlı bir Amerikan diplomatının üni-
versıtede yaptığı araştırmada vardığı so-
nuçtan şu alıntıyı aktardı: "Türk siyasa-
sı, Türkıye'dekı belli başlı kentleh (Al-
manlann) hava bombardımanı ile silin-
mekten kurtardı. Aynca, ülkenin zafer-
den sonra Sovyet Kuvvetleri gelinceye
kadar (Almanlarca) işgaJ edilmesini de
önledi. Türk halkı o dönemdeki bilge
potitikacılanna şükran borçiudur."
Menemencioğlu, daha sonra Sovyet-
lenn "kurtarmaya "gittiğı Dogu Avrupa ül-
kelerınde nelerin olduğuna da dikkat
çekti. Bir yabancı konuşmacı, savaştan
sonra, Yunanıstan'da komünıstter ile kral-
cılar arasında çıkan iç sayaşta Churchill'in
Yunanlara "Savaşınızı bitirmekonusun-
da benden medetummayın' diyerek yal-
nız bıraktığını anımsattı.
Inönü, aramızdan aynlalı cuma günü
çeyrek yiizyıl olacak, Anıtkabir'de anıla-
cak. Incirlik Üssü'nün Bagdat'a karşı kul-
lanılması konusunda kaygı duyan, Inö-
nü'yüianımamış çeyrek yüzyıllık meslek-
taşlanmın bilınçaltlarındaki olguya Ka-
hire Konferansı'nın ışık tutacağını sanı-
yorum. Üniversitelenmızde "Inönü" ko-
nusunda doktora tezlerini hazırlama za-
man artıkgelmiştır. Böytece "1. Adam'm,
"2. Adam"\ neden yanından ayırmadtğı
da daha iyi anlaşılacaktır.
Kahire Konferansı bittikten sonra
Inönü veda için Churchill'in
odasına gider. Inönü, Churchill'i
Türk usulü her iki yanağından
öper. inönü çıkınca Churchill,
Dışişleri Bakanı Anthony Eden'e
döner, "Gördün mü, Ismet beni
öptü?!" der. Üç günlük toplantı
boyunca isteklerinin kabul
ettirilemeyişinden üzgü'n olan
Eden, "15 saatlik müzakereler
sonucunda, Ismet Paşa'dan ala
ala sadece bir öpücük aldın!"
yanıtını verir. O sırada
telefon çalar, arayan kızına
Churchill, "Bugün ne oldu biliyor
musun? Inönü beni öptü! Bak, ne
kadar çekici, dayanılmaz bir
insanım" der, bir anlık
duraklamadan sonra,
"Anthony'yle bu konuyu
konuşma, kıskanıyor!" diye ekler.
Nasrettin Hoca
ve tarafsızhk
Türkiye, 2. Dünya Savaşı'nda
"tarafsız-neutral" olmayan, ancak
"savaşmayan-nonbeltigerent" bir
siyasa izlemektedir. Unlü casus
Çiçero'nun kurbanı Ingiliz
Büyukefçisi Sir Hughe Knatchbull-
Hugessen, yine bir gün Dışişleri
Bakanı'rn ziyaret eder. Korju aynıdır.
Türkiye savaşa girmelidir.
Menemencioğlu, baskılardan
bıkmıştır. Büyükelçi'ye döner, şöyle
der: "NasrettinHoca'yı bilirsiniz. Bir
günyoldan bircenaze geçiyormuş,
Biri hocaya cenaze taşınırken
tabutun neresinde durulmasının en
iyi olacağını sormuş. Yani tabutun
sağında. solunda, önünde,
arkasında mı?Hoca soranadönmûs,
'Nerede durursan dur, yeter ki içinde
olma!'"Savaşta, Türkiye'detekkişi
dahi tabutun içine girmedi.
Düzeftme: "Insan Haklannın 50. Yılında "toplanması öngörülen 8 mil-
yon imzanın doğru elmek adresi "udhr50th@amnesty.org.au" dır.
Getty'nin Internet sayfasının doğrusu ise "www.getty-images.com"
İnönü'lü yeni kitaplar
diği Inönü hakkındaki yargısı: "öncesi-
ne kıyasla, bugün daha iyianlaşılryor, ge-
iecekte çok daha iyi anlaşılacak." Inö-
nü'nün "uygulama öncesinde düşün-
celi, tedbimvesabıhı" k.işı\\ğ\nöe, "uzak-
görüşlülüğü"nü vurguluyor. Keşke kitap
Türkçeye kazandınlsa!
Adı: Ismet
Inönü and The
Making of Mo-
dern Turkey
(Ismet Inönü
ve Modern
Türkiye'yi
Yapma)
Yazan: Dr.
O. Faruk Lo-
ğoğlu
Yayıncı:
Inönü Vakfı ISBN: 975-7951-01-3
Dışişleri Bakarılığı Müsteşar Siyasal
Işler Yardımcısı olan Büyükelçı Loğoğ-
lu'nun Ingilizce yayımlanan kıtabının özü-
nü ABD Princeton Ünıversitesi'nde ha-
zırtadığı "Inönü'nün 1945-65yıllarıara-
sındaki politikası" konulu doktora tezi
oluşturuyor.
Yazar, Azerbaycan'da Büyükelçi ıken
Inönü'nün tüm yaşamını da içerecek bi-
çimde tezinı bu kitaba dönüştürüyor. 33
sayfahkyayınlardızini dahi kitabın önem
taşıyan bir araştırmanın ürünü oiduğu-
nu ortaya koyuyor.
Loğoğlu'nun Inönü'nün yanm yüzyılı
aşkın yaşamını yansıttığı kıtap, bir bi-
yografi değil. "Paşa "nın özel yaşamını,
ailesini tanrttığı 1. bölümden sonra çok
yönlü kişiliğinı, "asker", "diplomat", yö-
netici", "devletadamı", "politikacı"ola-
rak irdelıyor. Yazarın, "örnekinsan" de-
Adı: Ismet
Inönü ve Harika
Çocuklar
Yazan: Şefik
Kahraman-
kaptan
Yayıncı:
Ümit Yayıncılık
ISBN: 975-
7115-55-X
Inönü'nün
"Müzikseveriiği" bu kitapta ayrıntılany-
la, anılaria ele alınıyor. Inönü'nün klasik
müzık konserierine tutkusunda bir viyo-
lenselcı oluşunun etkisi büyük.
Meslektaşım Kahramankaptan, Idil
Biret ve Suna Kan gibi "Harika Çocuk-
lar" içın çıkarılan yasanın perde arası-
nı aralarken, pariamentonun bir döne-
mindekı sanat üzerine yapılan tartışma-
lan da yansrtıyor. Yazar, Inönü'nün "Pa-
şa "lıktan "çok sesli müzik" hayranlığı-
na uzanan yolunda ılerieyecek okura
kırmızı halı seriyor.
Elmek: oacarrff superonline.com Fax 0312. 468 15 79
Önde gelen Cumhuriyetçi Senatör Nickels, Clinton'a 'adil ve tarafsız olacagız' sözü verdi
Gözler Senato'y^ çevrildi• Temsilciler Meclisi'nin
azil karanyla Irak krizini
bir anda unutan ABD
karnuoyu, tamamen azil
sürecine ve Senato'dan
çıkacak karara kilitlendi.
FUATKOZLUKLU
WASHINGTON-ABD Temsilciler Mec-
lisi'nin, Başkan Badnton'ın Senato'da yar-
gılanması yönünde aldığı karar, ülke gün-
demine bomba gibi düştü. Irak dosyası bir
anda kapandı gitti. Bütün umudunu Sena-
to'ya bağlayan Clinton 'm avukatlan, onu iki
yıl daha görevde tutacak stratejileri belir-
lemeye çalışırken, Temsilciler Meclisi 'nde
olduğu gibi Senato'da da çoğunluğu olus-
turan Cumhuriyetçiler, Baskan'a "adil veta-
raftız" bir yargılama sözü verdiler.
Senato'daki en önde gelen ikinci Cum-
huriyetçi olan Don Nickles. ABD'nin Fox
televizyonuna verdiğj demeçte, Senato'nun
yeniden işbaşı yaptığı 6 Ocak'tan sonr.ı
Clinton'm davasınm "dikkatie ancak yine
desüratie"elealınacağını söyledi. Nickels,
"Dava,adil vetarafsız olacaktır... Aynca be-
nim göriişüme göre, süratlesonuçlandınia-
bilir. Beva/ Sara> da isterse,3 günden en faz-
la 3 haftaya kadar sürer" dıye konuştu.
Clinton savunma ekibi, başkanı kurtar-
mak için iki yönlü bir strateji üzerinde ça-
lışıyorlar: Uzlaşma önerileriyle biriikte sal-
dırgan bir savunma ya da kınama.
Ote yandan, Amerikan halkı ve medya,
Clinton'ın azil davasınm yanı sıra siyasile-
rin özel yaşamının Senato'da didik didik
edilmesinin doğru olup olmadıgını tartişı-
yor.
Halkın büyük çoğunluğu, siyasilerin özel
yaşamının, acil çözüm bekleyen önemlı
toplumsal sorunlann önünde tutulmasına.
şiddetle tepki gösteriyor.
Okullarda bile öğrermenler, öğrencileri-
ne Clinton'ın azline ilişkin süreci sorgula-
tıyor, konuyu tartıştınyor.
Soru, ahlaki değerlerimiz açısmdan Baş-
kanımızrn yeminliyken yalan söylemesine
Azil soruşturması nedeniyle çok zor günler geçtren Clinton ailesinden destek aiıyor.
ve seks skandallanndan dolayı yargılanma-
sına nasıl yaklaşmalıyız?.. Başkan göre-
vinden uzaklaştınlsın mı?
Her kesimden Amerikalılar, VVashing-
ton "ın seks skandallanyla çalkalanmasının,
ulusal birliği ve bütünlüğü "tehdhettiğini''
de düşünüyor.
Başkan Clinton ise pazar günü kızıyla
kilisede dua etti. Clinton'Iar kilise çıkışın-
da ise Amerikan halkının duygulannı yan-
sıtan bir tabloyla karşılaştılar.
Bir grup "istifa" çağnsı yaparken. Clin-
ton'a destek verenler, "Tann, Başkanımı-
za uzun ömür versin" diye bağırdı.
Bu arada ülkenin önde gelen etkin gaze-
telen "TheNen YorkTimes" ile "The Was-
hington F»st" da önceki günkü bazı yazı-
lannda, Temsilciler Meclisi'ne tepki gös-
terdiler.
"ThePost" azil yönündeki karan "hata"
diye nitelendirdi.
"TheNen YorkTîmes" ise Clinton'ın is-
tifasını istemenın yanlış olduğunu savun-
du. Gazete. Senato'nun azil davası süreci-
ni, ABD Başkanı'nı görevınden azletmek
için değil, "kınama cezası vermek" için
değerlendirmesini istedi...
Senato şimdi, Temsilciler Meclisi Genel
Kurulu'nuncumartesigünüonayladığı "ild
a\n azil maddesini" ele alacak ve Başkan
Clinton'ı görevden alıp-almama yönünde
nihai karan verecek.
Yüce Divan görevini görecek Senato'nun
çoğunluğunu Cumhuriyetçiler olusturuyor.
Asya ülkeleri kaygılı
Dış Haberier Servisi - Temsilciler
Meclisi'nin ABD Başkanı Bill
CHnton'm azli yönünde karar
vermesinden sonra ABD dış
politikasının izleyeceği seyir
merakla bekleniyor.
Dışişleri Bakanı Madeleine
Albright'm, dış politikada
herhangi bir degişiklik
olmayacağı şeklindeki
açıklamalanna karşın, Asya
ülkeleri durumun kaygı verici
olduğunu bildirdiler.
Japonya'da yayımlanan Tokyo
Şimbun gazetesi. "Demokratlarla
Cumhnriyetçiler arasındaki bu
tarüşınanın şiddetlenmesi sonucu
ABD'nin dış politikası teklerse,
ulusiararası topluluk. dış
politikadaki ABD önderligini
sorgulamaya başlar" dedi.
Güney Kore'de dış politikayla
ilgili bir yetkili, "Başkan'ın
azfedip edilnıe>eceği ABD'nin
sorunudur. ancak bu konuda bir
an önce karar verilmelidir" diye
konuştu.
100 sandalyeli Senato'nun üyeleri, mahke-
mejürisi görevini görecek.
Senato Başkanlığı, bu hafta içinde Ana-
yasa Mahkemesi niteliğindeki \'üksek Mah-
keme'nin Başyargıcı NYilliam Rehnquist'le
bir araya gelip, duruşmalann nasıl olacağı
konusundaki üsulleri belirleyecek.
Kongre yeni yasama dönemine ise önü-
müzdeki ay başlayacak.
Anayasa uzmanlan, Clinton'ın yargıla-
nacağı davanın, çogunlugunu Cumhuriyet-
çilerin oluşturduğu Senato'nun gündemin-
de aylarca tutulacağına kesin gözüyle ba-
kıyor.
Ancak, Senato'dan Clinton'ın görevden
azli yönünde bir karar çıkması sayısal yön-
den olanaksız gibi görünüyor.
Parlamento 2000 yılında yapılacak seçimleri erkene almayı kabul etti
IsraiPde erken
Dış Haberier Senisi-lsrail Par-
lamentosu (Knesset) 2000 yılında
yapılması düşünülen genel seçim-
lerin önümüzdeki yıla almmasını
kararlaştırdı.
tsra.il Pariamentosu'nun dün ya-
pılan oturumunda Isratf Başbaka-
nı Benyamin Netanyahu ve Likud
Partisi'nin çoğunluğu erken seçim
için yasa tasansmı kabul etme ka-
ran aldı.
Üç ay ile altı ay arası bir süre
içerisinde yapılması kararlaştın-
lan erken seçimlerde eski lsrail
Genelkurmay Başkanı General
Amnon Lipkin-Şahak'ın başba-
kanlık için adaylığını koyacağı
bildirildi.
Şahak'a teklif
Ana muhalefetteki Işçi Parti-
si'nin kendi taraflannda seçimle-
re katılması teklifini geri çeviren
Lipkin-Şahak'ın hem Işçi Partisi
hem de Likud Partisi taraftarlann-
dan oy alabilmek için koalisyon
oluşturmayı planladığı söyleniyor.
Benyamin Netarryahu
Lipkin-Şahak'ın, lsrail Parla-
mentosu'nda erken seçim yasa ta-
sansının kabul edilmesinin ardın-
dan ordudaki görevinden istifa ede-
ceği ve yapılan anketlere göre baş-
bakanhk yanşında Netanyahu ve
tşçı Partisi lıderi Ehud Barak'ı ye-
nilgiye uğratma şansmın büyük
olduğu söyleniyor.
Profesyonel bir politikacı olma-
yan Şahak'ın suikasta kurban gi-
deneski tsrail Başbakanı izakRa-
büı'in yandaşı olduğu ve Oslo gö-
seçım' r ^ - prh T^A .f
• ESki Israil ordusü
Genelkurmay Başkanı
General Lipkin-Şahak,
başbakanhk seçimlerinde
Netanyahu'ya karşı
adaylığını koyacak.
Siyasi gözlemciler,
Şahak'ın şansının
yüksek olduğu
görüşünde.
rüşmeleri sırasında da Filistinli-
lerle anlaşılmasınayardımcı oldu-
ğu belirtildi. Şahak'ın ordudan ay-
nlana kadarsiyasi görüş bildireme-
yeceği söylendi.
2000 yılında yapılması planla-
nan başbakanhk ve Knesset se-
çimlerinin mart ya da haziran ayı-
na almmasını öngören erken seçim
yasa tasansının kanun olabılmesi
için Knesset'te iki kez daha ele
alınması gerekiyor.
lsrail Savunma Bakanı tzak
Mordehayise Başbakan Benyamin
Netanyahu ile ana muhalefet tşçi
Partisi liden Ehud Barak'a "bir
ulusal biıük hükümeti otuşturmak
için ellerinden geleni yapmalarT
çağnsında bulundu.
Izak Mordehay, lsrail radyosu-
na yaptığı açıklamada, böyle bir hü-
kümetin kurulması için görevini bı-
rakmakta tereddüt etmeyeceğini
de söyledi.
Bu a'rada, Wye River anlaşma-
sı uyannca Filistinlilere toprak ver-
mesinden dolayı Netanyahu hü-
kümetinin istıfasını isteyen yerle-
şımci temsilcileri rutumlannı de-
ğiştirerek, erken seçimlerin karar-
laştınlması için Knesset'te yapıla-
cak oylamadan önce erken seçim
karşıtı lobi yapmaya başladılar.
Jsrail radyosuna açıklama ya-
pan yerleşimci lideri Aaron Domb,
"Biz hükümete baskı yapmak is-
tiyorduk. Hükümetin düşmesini
istemedik. Netanyahu'yu eleştir-
memize rağmen, diğer seçenekler
daha kötü" dedi.
FAİLİ MEÇHULLERf DİNCİLER ÜSTLENDt
'Lockerbie'nin emrini
Libya değil İran verdi'
BONN/TAHRAN (Ajanslar) - îranlı
eski bir istihbarat yetkilisinin, 1988 yı-
lında Lockerbie üzerinde Pan-Am uça-
ğmın düşürülmesi emrini Libya'nın de-
ğil Iran'ın verdiğini şöylediği bildirildi.
Frankfurt'ta yerleşiİc savcı Job Tifl-
maruv Alman televizyonunayaptığı açık-
lamada, "kaynak C olarak bilinen üst
düzey istihbarat yetkilisini sorguladığı-
ru ve yetkilinin kendisine, "saldınyı ya-
panlann Libyah. ancak emri verenlerin
Iran'daki motlalarolduğunu
ifade etti. Tillmanr., "bu
saJdınnın, Hiirmüz Bo-
ğaa'nda bir İran uçağı-
nm düşürüünesinin in-
tikamını almak için dü-
zenlendiğinin sanıknğı-
nı" belirtti.
Lockerbie olayını so-
ruşturanlar, saldınnın
arkasında Libya'nın ol-
duğunu öne sürüyorlar.
Libya ise bu iddialan
reddediyor.
Pan-Am uçağının düşürülmesi sonu-
cu, uçaktaki 259 kişiyle, uçağın düştü-
ğü yerde bulunan 11 kişi yaşamını yitir-
mişti.
6te yandan, lran'da son bir ayda ya-
zariara karşı gerçekleştirilen ve aydınlar
arasında büyük korku yaratan 4 faili
meçhul cinayetin sorumluluğunu, "Ger-
çek Muhammed lslammın FedaOeri" ad-
lı bir grup üstlendi.
Kar ve Karger gazetesinin haberine
• Almanya'da
sorgulanan eski bir
îranlı istihbarat
yetkilisi, 1988'de
gerçekleştirilen
saldtnmn
sorumlusunun îranlı
mollalar olduğunu
ileri sürdü.
göre, grup yayımladığı bildiride, Daryuş
Furuhar ve eşi Fervane İskenderi ile ya-
zarlar Muhammed Muhtari ve Muham-
med Cafer Puyende'nin öldüriilmesini
üstlendi. Başka kişileri de öldüreceği
tehdidinde bulunan grubun bildirisinde.
Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi'nin
kanun egemenliğinı sağlama ve siyasi ge-
lişme sloganlan sert biçimde eleştirildi.
Bildiride iç siyasetçilerin "birtakımşey-
lere göz \Timarakve siyasi geltşme slogan-
lan ile>abancüann maskeli vezehirli en-
gerek yılanlannı des-
tekletfikleri'' ileri sürül-
dü.
Kendilerini "İran
Müslüman hafkının
cesur vega>Tetii çocuk-
lan" oiarak adlandı-
ran grup, bildiride,
"kötü ve milliy-etçi ha-
reketiere liderlik ya-
panveümversitede ze-
hirli akımlann wl gös-
terenleri olan kendini
satmış unsuriann birinci grubuna, dev-
rimci infa/ı >aptıklannı. İslam devrimi-
nin büyük snnuçlanru korumak için ikin-
ci prarik adımlannı attıkJannı" ileri sür-
dü.
Aynı grup, bir ay önce de Tahran'da
aralannda Amerikalılann da bulundu-
ğu, lran'a turist vizesi ile giren 13 kişi-
lik işadamlan ve eşlerinin buiunduğu
grubu taşıyan otobüse düzenlenen sal-
dırının sorumluluğunu da üstlenmişti.
Muhalefete verilen cezalar protestolara neden oldu.
Çin'de 2 muhalife
ağır Iıapis cezası
PEKİN(A.4)-Cin'deikı
önemli muhalefet liderine
"yıkıcılık'' suçlamasıyla ağır
hapıs cezalan verildi.
Muhalefet kaynaklannın
verdiği bilgiye göre başkent
Pekin ve doğudaki Hang-
zu'da göriilen davalarda, Şu
VenB 13 yıl. Vang Yukai de
11 yıl hapıs cezalarına çarp-
tınldı.
Cin cezaevlerinde 12 yılı-
nı geçiren 55 yaşındaki Şu
Venli, faaliyetleri yasakla-
nan ilk muhalefet hareketi
olan Cin Demokrat Parti-
si'nin militanlanna yönelik
aramalar sırasında geçen ay
sonunda yeniden tutuklan-
mıştı. Partinın kuruculann-
dan 32 yaşındaki VangYukai
ise özellikle geçen haziran
ayında ABD Başkanı Bill
Ointon'ın Çin'e yaptığı zi-
yaret sırasında, partisinin fa-
alıyetlerine izin verilmesi yö-
nündeki girişimleriyleadını
duyurmuştu.
Kıbrıs
'Israilli
casus' ^
davası
Dış HaberierServisi- Kıb-
ns Rum kesiminde Rum or-
dusu aleyhine casusluk yap-
tıklan iddiasıyla tutuklu bu-
lunan iki lsrailli, dün Larna-
ka'da çıkanldıklan mahke-
mede, suçsuz olduklannı bil-
dirdiler.
Ldi Hargof (21) ve İgol
Danıari (47) adlı israıllilere
mahkemede "Rum yönetimi
aie>hine çabşmak. casusluk
\aparak başka bir devk-tin
işinc yara\acak şekilde Rum
yönetiminin askeri tesisleri
konusunda istihbarat topla-
mak \e bankalar kurulu iz-
ni olmakstnn tebiz taşımak"
suçları yöneltildi.
Iki lsraılli kendilerine yö-
neltilen bu suçlan kabul et-
mediler. tsrail devlet televiz-
yonunun haberine göre, Isra-
ıl Başbakanı Benyamin Ne-
tanyahu, geçen ay Kıbns Rum
yönetimi Büyükelçisi Euri-
pides Evrhiades'le yaptığı
görüşmede. ikilinin lsrail giz-
li servisi MOSSAD'm ajan-
lan olduğunu resmen kabul
etmişti. Ne var ki. Netanya-
hu'nun sözcüsü bu haberin ar-
dından bir demeç vererek,
Başbakan'ın tsraillilerin
MOSSAD adına çalışnğı yö-
nünde bir açıklama yaptıgı-
nı yalanladı ve iki Israillinin
"Ne Kıbns Rum yönetimi ne
de Türkiye ale\ hine çalıştgj-
nı"yineledi. Israil'de yayım-
lanan Haaretz gazetesine gö-
re MOSSAD'ın operasyon
bürosu şefı. iki Israilli'nin
yakalanmasından sonra göre-
vinden istifa etti.
İmelda'ya
servet
sorgusu
Dış Haberier Servisi-Eski
Filipinler'in diktatörü Ferdi-
nand Marcos'un eşi İmelda
Marcos, servetiyle ilgili ver-
diği ifadede, ülkenin en bü-
yük fırmalanndaki hisselere
nasıl sahıp olduklannı açık-
layamadı.
Marcos. Fiüpinler'de ya-
yımlanan Daily lnquırer ga-
zetesindeki röportajda, ser-
vetinin 12milyar500mih/on
dolan buldugunu ve gerçek-
te ülkedeki her şeyin sahibi
olduğunu söyledikten sonra
ıfade \ ermek zorunda kaldı.
Marcosaılesi, servetiyle ilgi-
li olarak Ferdinand Mar-
cos'un devrilmesinden 12 yıl
sonra ilk kez ifade veriyor.