23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yajın Yonetmenı Orhan Erinç • Genel Yayın Koordınatörir Hikmet Çetinkaya 9 Yazıışleri Müdürü İbrahim Vıidız • Sorumlu Müdür Fikret flkiz 0 Haber Merkezi Müdürü. Hakaıı Kara # Görsel Yönetmen. Fikret Eser İsnhbararCengizVıJdırım• Ekonomı Özlem Yüzak # Kültür Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir Yûcelman • Makaleler. Sami Karaören # Duzeltme. Abdullah \ azıcı 0 Fotograf. Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belae Edibe Buğra • Yun Haberlen. Mehmet Faraç Yayııt Kuruiu flhan Selçuk (Başkan), Orhan Erinç, Okta> Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner. Ergun Balcı. İbrahim Yıldız. Orhan Bursalk Mustafa Balba>, Hakan Kara. Ankara Temsılcısi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No. 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat). Faks. 4195027•izmırTonsılcısi:S«rdar Kızık, H.ZiyaBh 1352S 2'3Tel.4411220, Faks.4419117 • Adana Temsılcısi Çelin Yiğenoğlu, inonüOL 119 S. Noi Kat:l,Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Muessese Mudürü Üstûn \kmen 9 Koordınatör Ahmet Korulsan % Muha- sebe Bıilent } coer 0 tdare Hüseyin Gürer • lşletme Önder Çdik • Bıigı- tşlem Nail lnal # Bılgısayar Sıstem Mürüvet Çüer«Satış FazüetKııza MEDYA C: • Yonctım Kuru Başkam - Genel Mudür Gülb Erduran # Koordınator Rel Işıtman • Genel MudurYardımci' SevdaÇoban Td 514 07 53 5139580-5138460-61,Faks 51384< Y»>unlı>an \e Basan: V enı Gun Haber Ajansı. Basuı ve Yavıncılık A Ş Tûrkocajı Cad 3941 CagaloiŞlu 34334 lsl PK 246 tstanbul f el (0 212) 512 05 05 (20 ha!) Faks (0 212)513 85 95 22ARALIK1998 lmsak: 5.45 Güneş: 7.19 Öğle: 12.10 Ikindi: 14.26 Akşam: 16.46 Yatsı: 18.15 www.cumhuriyet.comt Bebeklere renkli bir kış • Haber Merkezi - Anne adaylan \e 0-8 yaş çocuklara yönelik hizmet veren Mothercare'in 98/99 kış koleksiyonunun ana teması "renkli bir kış' olarak belirlendi. Geçen sezona göre daha koyu renklerden oluşan koleksiyonda 1999 kışının moda rengi olarak kabul edilen gn, birçok renkle birlıkte kullanıldı. Yüzde 100 pamuklu kumaştan bebek ve çocuk kıyafetleri oluşturulurken hem şıklık ve hem de sağlıklı giyim göz önünde bulunduruldu. Kısıplığını tedavi ettipdi, sekiz çocuk doğurdu • CHICAGO(AA)- ABD'nın Houston kentinde, kısırlık ilacı kullanarak çocuk sahibi olmayı deneyen bir kadm, 8 çocuk birden doğurdu. Çocuklardan bıri normal doğumla. yedısı sezaryenle dünyaya geldi. Nkem Chuck\* u adındaki kadının ilk kızını 8 Aralık'ta 12 haftalık erken doğum ile dünyaya getirdiği, sezaryenle alınan 7 çocuğun ise 10 hafta erken doğduklan belirtildi. St. Luke's Episcopal Hastanesı doktorlan, 8 çocuğun kritik sağlık kondisyonunda yaşam sürdürdüklerini belirttiler. Fokları kurtarma toplantısı yarın • FOÇA (Cumhuriyet) - Akdenizfoklannın korunabilmesi ıçın yapılan çalışmalar Ulusal Fok Komitesi'nin gündemine taşınıyor. Çevre Bakanhğı'nın eşgüdümünde. ünıversiteler, gönüllü kuruluşlar, ilgili bakanlıklar ve Foça- Yalıkavak Fok Koruma Komiteleri'nin temsilcilerinden oluşan Ulusal Fok Komitesi yann toplanıyor. Ulusal Fok Komitesi içmde oluşturulan teknık komite. son beş yılda Türkiye kıyılannda akdenizfoklannın görüldüğü alanlan belirleyerek bu alanlardaki mevcut koruma statülerini harita üzerüıe işledi. Komite, "Önemli Fok Alanı" olarak belirlenen bölgelerin büyük bölümünün 1. derecede doğal SİT, Yaban Hayatı Koruma Alanı, Özel Çevre Koruma Bölgesi ya da Milli Park olarak koruma altında olduğunu saptadı. Şişman olduğu için işten atıldı • NE\V YORK (AA) - Aşın şişman olduğu gerekçesiyle işten atılan Amerikalı bir kadın sanatçı dava açtı. Donna Dugo adlı kadın şarkıcı. şişmanlığını bahane ederek kendısini işten çıkaran "Pergament Home Center' adlı kulüp yöneticilerinden 1.5 milyon dolar tazminat istiyor. 130 kilo olan Dugo, çalıştığı işyerinin bir başka işyeriyle rekabete girdiğini ve müşteri çekmek için "ince, zarif ve güzel görünümlü genç İcızlan işe almaya başladığını" savundu. Yeni termik santral • ZONGLLDAK(AA)- Zonguldak'ın Çatalagzı beldesi yalonlannda ABD'li CMS fırması tarafından bölgeye kurulacak 700 megavat gücündeki yeni termik santral ıçm yer tespitı çalışmalanna başlandı. Firmanın aynca özelleştirilen ve Korono firmasınca satm alınan ÇATES'ten hisse satın alarak ortak olmak istediklerini belirten yetkililer, "Bölgeye ikinci santralın kurulacak olması ekonomik yönden canlılık kazandıracak" dediler. Belediyeler atıklan kaynağmda ayırmıyor, ama 100'ü aşkın okulda başan sağlandı Oğrencilerden çevre dersiIstanbul Haber Servisi - Katı Atıklann Kontrolü Yönetmeliğı, belediyelere atık- lan kaynağında ayırma ve değerlendirme yükümlülüğü getiımesine karşın yerel yönetimlerin bu yükümlülükten çok uzak olduğu belirtildi. Katı atıklann değerlen- dirilmesinde yasal sorumluluğunu yeri- ne getirmeyen belediyelere, 100'ü aşkın okulda yapılan kaynağında ayırma işlem- lerinin örnek olması gerektiği ifade edıl- dı. Çevre Koruma ve Ambalaj Atıklan Değerlendirme (ÇEVKO) Vakfı yetkili- leri, atıklan yüksek oranda geri kazanma- nın yerel yönetimlerin kendı bütçeleriy- le kiırabilecekleri geri kazanım tesisleri • Çevre Koruma ve Ambalaj Atıklan Değerlendirme Vakfı (ÇEVKO) yetkilileri, atıklan yüksek oranda geri kazanmanın yerel yönetimlerin kendi bütçeleriyle kurabilecekleri geri kazanım tesisleri ile mümkün olduğunu söylediler. ile mümkün olduğunu ve bu yatınmlann 3 yıl gibi kısa bir sürede geri ödeme şan- sına sahıp olduğunu kaydettı. Çevre Bakanlığı ile ÇEVKO VakfVnın çevrenin korunmasK kiriiliğin önlenme- si ve atıklann geri kazanım konulannda öğrencilerin duyarlılıgını arttırmak ama- cıyla pilot bölge seçilen ilk ve ortaöğre- tim okullannda başlattığı eğitim projesin- den olumlu sonuçlar alındığı belirtildi. ÇEVKO Vakfi yetkilılen, 100'ü aşkın okulda uygulanmakta olan eğitim proje- si ile atıklan gen kazanmanın ilk ve en önemli basamağı olan atıklan ayn topla- ma işleminin nasıl yapılması gerektiği konusunda yeni nesillere bilgi aktardık- lannı söylediler. ÇEVKO Vakfi'nın, son olarak Eskişehir Odunpazan, Tepebaşı ve Izmir Konak belediyeleriyle yaptığı iş- birliği projeleri kapsamında atıklan kay- nağında ayırma ve geri kazama projesi- nin uygulandığı konut sayısı 9 bin 300'e ulaştı. Çevre Bakanlığı. 15 Eylül 1998 tarihın- de "Katı Atıklann Kontrolü Yönetmeü- ğfnde yaptığı değişiklikle, heryıl gide- rek artan oranlarda toplama ve geri ka- zanımı hedeflerken evsel atıklar içinde, değerlendirilebilirkatı atıklan sınıflandı- rarak ayn ayn toplamak ve bunlarla ilgi- li önlemleri almakla da belediyeleri yü- kümlü tutmuştu. Bireysellesmeye yol açtığı belirtiliyor Teknolojîk oyuncaklar büyükleri de çekiyor NtLÜFERŞENSÖZ Teknolojı çağına geçişle birlikte geleneksel oyunlar rafa kalkarken oyuncak en- düstrisine sayısal ürünlerhâ- kim olmaya başlıyor. Yılba- şı hazırlığı yapmaya başjayan mağazalann vitrinleri. ço- cuklar kadar yetişkinlen de cezbeden teknolojik ürünler- le süslendi. Oyuncaklarda elektroniğe eğilimin arttığı- na ve bilgisayar oyunlanna oîan talebin yükseldiğıne dikkat çekiliyor. Toys'R'us Satış Müdürü Devrim Ana- dol ABD'de satışı 24 milyar dolara ulaşan oyuncak endüstrisınin Türkiye'deki hac- minin ne kadar olduğunun bilınmediğini vurgulayarak "Pazar çok büyük, ancak ka- yıt dışı ürünler ağıriıkta olduğu için sağlık- lı bilgi elde etmek imkânsız" dedı. Dünyadayılbaşından sonra satış rakam- lan 3 milyona ulaşması beklenen ve biray önce Türkiye'de de piyasaya sürülen Furby'lere talebin yoğun olduğunu ifade eden Anadol. etkileşimli (ınteraktif) oyun- cağın hem çocuklara hem de yetışkinlere hitap ettiğini belirttı. Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölüm Başkanı Betül Aydın. bu ovuncak- lann teknolojik gelişmelere çocuklann ısın- masını sağladığını. diğer yandan ıse birey- sellesmeye yol açtığını ifade etti. Aydın, top- lumsal iletişimdeki kopuklugun gösterge- si olarak insanlann günlük hayatın yoğun- • Oyııncaklarda elektroniğe olan eğilimin arttığma ve bilgisayar oyunlan talebinin yükseldiğine dikkat çekiliyor. Uzmanlar, bu oyuncaklann, teknolojik gelişmelere çocukiann ısınmasını sağladığını ifade ediyorlar. luğu sırasında ihma! ettik- leri duygulan bu nesneler- le yaşamaya çalıştıklanna dikkat çekti. Oyunlar şöy- le: • FURBY: Etkileşimli oyuncaklar içinde canlıla- ra en yakını. Tamogochi'le- rin gelışmişi olan Furby. ev hayvanına benziyor. Göre- bilen, duyabilen oyuncak hem insanlarla hem de bir- birlenylekonuşabiliyor. ln- gilizce ve kendi dilleri olan Furbyce olan oyuncak 800 kelime öğrene- biliyor. Duygusal açıdan gelişmiş yaratık- lar olduğu belırtilen Furby'ler saklambaç oynayabiliyor, dans ve şarkı söyleyebiliyor. (17 milyon 990 bin lira-60 dolar) • PÖPULOUS: Bilgisayar oyunu Po- pulous, bir Tann benzetmesi. Üç boyutlu ve gerçek zamanlı taktik oyununda Tann rolüne girip dünyadaki vahşi insanlan uy- garlaştınlıyor. Oyunda, kargaşa yaratmak için dünyayı parçalamaya çalışan güçlere karşı çıkmak ve onlan hâkimiyet altına al- mak amaçlanıyor. (8 milyon lıra) • TELETl'BBIES: BBÇ tarafından ha- zırlanan bir çocuk programının kahraman- lan olan Teletubbies, küçük çocuklann al- gı dünyasına göre onlann fikirlerinden esınlenerek yaratılmış. Kannlanna bastı- nnca, bebek diliyle karşılık veren oyuncak- lann gövdelerinde TV ekranına benzer bir materyal bulunuyor. (1 milyon 990-12 mil- yon 990 bin) 4 Ocak'ta başlayıp Mayıs 1999a dek sürecek Açıköğretmı öğrencisine chııiLsıııaııhk lıizıııeti İstanbul Haber Servisi - Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'nin öğrenmede güçlük çekilen bazı dersler için yüz yüze akademik danışmanlık hizmeti 4 Ocak'ta başlayacak. Anadolu Üniversitesi'nin televizyon aracılığıyla uzaktan eğitim uygulayan Açıköğretim Fakültesi önlisans programlan ile iktisat ve işletme fakültelerinde 4 Ocak'ta başlayacak 1998-1999 öğretim yılı akademik danışmanlık dersleri, 1999 yılı Mayıs ayı sonuna dek kesintisiz devam edecek. Türkiye genelinde 55 merkezde verilen akademik danışmanlık hizmeti, uzaktan öğretimle • Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'nin öğrenmede güçlük çekilen bazı dersler için yüz yüze akademik danışmanlık hizmeti mayıs ayı sonuna dek kesintisiz sürdürülecek. öğrenmede güçlük çekilen "iktisada giriş, genel muhasebe, genel matematik, \abancı diL, iktisat teorisi, muhasebe uygulamalan ve istatistik, malivet muhasebesl, Türk \ergi mev'zuatı, para ve banka. uluslararası iktisat, muhasebe denetüni ve mali analiz" ve "vergi u>gulamalan" dersleri için veriliyor. Açıköğretim öğrencilerinin kimliklerini göstererek hiçbir ücret ödemeden katılabilecekleri derşlere devam zonınluluğu bulunmuyor. Öğrenciler, derslerin nerede ve ne zaman yapılacağı konusundaki bilgileri 25 Aralık'tan sonra Açıköğretim Fakültesi bürolanndan öğrenebilecekler. ayaksezonuna 'merhaba 9 Kartalkava'da, kavak sezonu çeşitii etkinliklerie başladı. Egebank'ın des- tegi> le gerçekleşen etkinlikler kapsa- mında Rönesans müzik topluluğu bir konservertlL Sezonaçılışı nedenrvle dü- zenlenen "Türkiye'de Kayak Sporu" konulu panelde konuşan Kayak Fede- rasyonu Başkanı Erdoğan Üstünoğlu, bu sporun Türkiye'de hak ettiği yeri alamadığını belirtirken "Türkiye'nin doğal koşullan bize yeni kayak mer- kezlerisunacak kadarverimlidir" de- di. Bolu Valisi Nusret Miroğlu ise ka- yak sporunu herkesin yapabileceği bir duruma getirmeye çalıştıklannı belirtti. EgebankGenel Müdürü Esat Erkuş da, kayak turizminin. Türkiye turizmineolan karJasuun her geçen gün arttığını vurguladı. Kartalkaya Ka- yak Merkt'zi"nin. toplanı 2 bin 400 metrelik kayak pisti bulunuyor. (Fotograf: ÛĞUR GÜNYÜZ) IŞ1LÖZGENTÜRK O gece uykum kaçmasa ve ben elimde kumanda aleti o kanaldan o kanala gezınmeseydim bu şiir cinayetlerine ta- nık olmayacaktım. Üstelik katledilen benim en çok sevdi- ğim şiirlerden binydi. Şairi çok yakın bir zamanda ölmüş- tü. cinayeti görmesine ve dur demesine olanak yoktu. Ülke- nin başka şairleri de herhalde farkında değillerdi. yoksa böy- le bir cinayete ses çıkarmamalan olanaksızdı, çünkü sıranın onlara gelmeyeceğini kimseler garanti edemezdi. İşe cinayet mekânının tüm detavlannı vermekle başlıyo- rum. Cinayet TGRT televızyon kanalında işlenıyordu. Saat gece yansını geçmişti. Kapalı bir mekânda. yumuşak bir müzik eşliğınde, sesi çok etkili olan birisi, birbiri ardına şi- ir okuyordu. Kapalı mekân bir cafe gibi düzenlenmişti ve masalarda genellikle genç kızlar oturuyordu. Şiir okuyan ki- şinin gerek tavırlan. gerekse sesı öylesine etkileyiciydi ki şiirin içeriğıne aldırmadan bu genç adama kapılıp gitmek, başka bir dünyaya geçmek mümkündü. Zaten masalarda oturan lozlar da çoktan başka bir dünyaya geçmişlerdi. Ben de bakalım bildiğim hangi şiirler okunacak diye iz- lemeye başladım. Beş şiirbekJedim, ne yazık ki bildiğim hiç- bir şıirokunmadı, olur > a. kimsenın seçimine kanşmak had- dime düşmez. Isteven istediğini vapar. yaparda.. isteyen is- tediği şıiri istediği gibi değiştiremez. Işte orada cınayetlerin en acımasızı başlar. Şimdi dikkat edin, cinayet nasıl işleniyor. Efendim bu ca- fe gibi mekânın duvarlanna gelişigüzel, çeşıtli şiirlerden, çe- şitli mısralar yazılmış. Kamera olayı çeşitli açılardan seyır- ciyegösterdiği için. özellikle kocaman harflerle yazılmış iki şiir çok rahatlıkla okunuyor. Şiirlerden biri. Cahit Külebi'nin "İstanbul" şıiri. Sadece benim değil, bu ülkede şiırebulaşmış herkesin ezberinde olan bir şiirdir bu. Neredeyse bir gelenektir. Değışik kuşaklann ortak tutkusudur. Şiircinayetleri Evet, ışte bu şiir tümüyle yanlış yazılmış. Şiirin her şeyi değıştirilmiş. Bütün büyüsü uçup gitmiş ve bütün bunlar bir şiir programında (Kınk Kalpler Kulübü) olup bitıyor. Prog- ramı hazırlayan ve sunan kişi belli ki hiçbir kaygı duyma- dan bu güzelim şiirden aklında kalanlan du\ ara yazıvermiş. Cinayetin nasıl işlendiğini görmek için, şiirin gerçek ve değıştirilmiş halini yan yana getırmek gerekiyor: Ben de getiriyorum: Şiir: Kamyonlar kavun taşır ve ben Boyuna onu düşünürdüm, Kamyonlar kavun taşır ve ben Boyuna onu düşünürdüm, Niksar'da evimizdeyken Küçük bir serçe kadar hürdüm. Şiirin değiştirilmiş hali: Kamyonlar kavun taşır Ben boyuna seni düşünürüm. Niksar'da evimizde Bir çocuk kadar hürdüm. Katledilen ikinci şiir Cahit Sıtla Tarancı'nm "Otuz Beş Yaş" şiin. Bilmem bu şiir hakkında konuşmaya gerek var mı? Ülkedeki beş kışiden biri bu şiıri bilir. Şimdi bakın bu güzelim şiinn yüreğine nasıl kara saplı bir hançer saplanı- yor: Şiir: Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağı'mızdaki cevher, Yalvarmak. yakarmak, nafile bugün. Gözünün vaşına bakmadan gider. Şiirin değiştirilmiş hali: Yaş otuz beş! yolun vansı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher Gözününyaşına bakmadan gider. Işte çifte cinayet! Işte ruhu örselenen şiirler! Durun, şiir- lere dokunmayın! Durun! isozSflc hotmail.com Cediz kirliliği Menemenlüer Bergamahlan örnekalacak • Gediz Nehri'ndeki kirlilik hukuk yoluyla da durdurulamazsa Menemenlüer kitlesel eylemlere başlayacak. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Gediz'in kirliliğı mahkemelik olurken hukuki yoldan sonuca vanlamama- sı durumunda yöre halkı ey- leme başlayacak. Menemen- lüer, yörelerinin yaşanma- yacak duruma geldiğini be- lirtip Bergamahlan örnek ala- rak çeşitli eylemlergeliştire- ceklerini söylediler. CHP Menemen llçe Baş- kanı Serdar Değinnenci Ge- diz Nehri'ndekirliliğeneden olduğu ileri sürülen belediye- ler ve sanayi kuruluşlan aley- hıne dava açılmasının ardın- da. yeni davaların da gün- demde olduğunu belirtti. De- ğirmenci. nehnn bir AIDS hastası gibi hem kendinı hem de suladığı topraklan ya\aş yavaş öldürdüğünü söyledı. Değimıenci, nehır havzası- nın kirliliğine dikkat çekmek amacıyla üç aşamalı bir çö- züm planı uygulamaya çalı- şacaklannı kaydederek u Ük olarak toprak ve sudaki kir- liliği tespit ettireceğiz.Kirlen- me>e neden olan belediye ve işletmelerden sonra da kirii- liğin önlenmesine >anaşma- yan. vctkilcrini ku)lannıa\an görevlOerhakkında dava aça- cağız. Şimdilik bu kuruJus- lardanJO'u hakkında dava açıldı. Orgüderiıniz devaını- nı getirecek" dedi. Ba^kan Serdar Değirmen- ci şöyle konuştu: "Gediz'in kirliliği, Bergama'daki siya- nürie altın arama çalışmala- nndan hem çevTesel, hem de ekonomik açıdan kat kat önemli. Bergama konusu ka- muo>unun gündemine gel- medenöncebiz kirtiliği duyur- maya çalışıyorduk. \aklaşık 12 yü oldu! 1993 vıhnda 12 bin imza topladık,ancak Çe\- re Bakanlığı dikkate almadı. Şünde köylerde paneüer dü- zenledik. Konuyu büyük kit- le hareketine dönüştürmeye çahşacağız. kö\ lülerimiz,işin ciddnetinin farkındalar. Tek sıkınnmız, Bergama'da ka- dınlar çok aktifti. Bizim bu- rada kadınlar bu tür şeylere pek kanlmazlar." Değirmenci, bilim adam- lannın Gedız Havzası'nda ikı yıl sadece kuru tanm ya- pılmasını, aksi halde toprak- lann 5 yıl sonra kullanıla- mayacak halegeleceğini bil- dirdiklerini anımsatarak kır- liliğin insan yaşamını tehdit eder hale geldiğini söyledi. Değirmenci, kiriiliğin boyu- tuyla ilgili şu bilgiyı verdi: "Menemen Havzas, böl- genin en erken domatesûü, bi- beriniyetiştiren >eri>dt Dün- yanın en kaliteli çekirdeksiz kuru üzümkri \ardı. Şimdi kurşun oranıyüksek çıkı>or. Gediz'in suvu Kütah>a'da kav nagından içih'yor, dökül- düğii yer olan Menemen'de su\a elini sokamıvorsun." Cemi seferleri arttırılacak Ege'deturizmi canlandırma çabalan MERİHAK tZMÎR - Yunanistan ile Türkiye arasında turizm ça- lışmalannda önemli adım- lar atılmaya başladı. Önü- müzdeki turizm sezonuyla birlikte Ege adalanyla Ege kıyılan arasında gemi se- ferlerinin arttmlması kar- şılıklı olarak kararlaştınlır- ken, bunun kıyı ticaretini de önemli ölçüde olumlu etkileyeceği belirtiliyor. Yunan ve Türk turizmci- ler. Ege adalanyla kıyı Ege arasında önümüzdeki tu- rizm sezonundan başlaya- rak gemi seferlerinin arttınl- ması için karşjlıklı çalışma- larabaşladı. Midilli, Sakız, Girit gibi büyük adalann yanı sıra turistik küçük ada- lara da Ayvalık, Çeşme. Bodrum. Marmaris, Fethi- ye'den turlann düzenlenme- si gündeme geldi. Bu sefer- lerle günübirlik turizmde büyük artış yaratılacağı ve bu turlann, iki ülke arasın- daki kıyı ticareti potansiye- lini de yükselteceği dile ge- tiriliyor. Turizm Bakanlığı kayıt- lanna göre Yunanistan'dan 1990'da 227 bin turistin Tür- kiye'ye geldiği, ancak bu yıldan sonra gelen turist sa- yısında büyük düşüş yaşan- dığı görülüyor. Yunanis- tan 'dan 1991 "de gelen turist sayısı 138 bine düşerken I997'de bu sayı 170 bine çıktı. Her iki ülkenin turizmci- lerinin yaptıklan çalışma- lara karşın çeşitli sorunlar, Türk ve Yunan turizm po- tansiyelinin gelişimine bü- yük engel oluşturuyor. Yu- nanistan ve Türkiye'nin kar- şılıklı olarak koyduklan vi- ze bu ilişkide sıkıntı yara- tıyor. Her iki ülke turizmcileri, ziyaretlerin arttınlabilmesi için ortak festivallerin yanı sıra gençlerin bir araya ge- tirileceği gençlik turlan ve kamplanntn düzenlenmesi gerekliliğini de vurguluyor- lar. e-posta : tan (a prizma. net. tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle