19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22ARALIK1998SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Şeriat yanlısı belediyeler, imar oyunlanyla semti yağmalamaya başladı Mıımcu Mahaflesi direniyor OKTAYEKİNCİ Dört bir yanı gecekondu- lar, kaçak yapılar ve doğaya. ormana göz diken sözde plan- lı villa ve apartman siteleriy- le çevrili olan İstanbul'da, ya- salardaki "gecekondulaşma- yı önleme" kurallanna göre gerçekleşmiş ender yeni yer- leşme semtlerinden bırisi de Uğur Mumcu MahalksL Kartal ilçesinin Soğanhk bölgesinde, vaktiyle "775 Sa- yıh G«cekondu Kanunu'na" göre planlanan 2 No.lu gece- kondu önleme bölgesındeki bu mahalle. 1994 yerel se- çimlerine kadar "huzur için- de" gelişti. Ne var ki I994'ten sonra belediyeyönetimindeki siya- si anlayış değişince, her yö- nüyle yasal olan bu mahalle- nin yazgısı da değişti. Kaçak ve yasadışı yapılaş- mayla plansız büyüyen ve Is- tanbul'un ormanını, içme su- yu havzasını yağmalayan yer- leşmelere derin bir hoşgörüy- le yaklaşan şeriat yanlısı yerel • îstanbul'un içme suyu havzalannı yağmalayan şeriat yanlısı belediyelere yönetmelik değişikliğiyle "imaryetkisi" veren ÎSKİ ve Büyükşehir Belediyesi, her yönüyle yasal ve planlı bir gecekondu önleme bölgesi olarak kurulan Uğur Mumcu Mahallesi'ne su vermiyor.. imar oyunlanyla da siyasal yandaşlara rant dağıtılıyor... İSKİyöneticikrinin"Adını değışnrinsuvunuzu verelim"dedikleri Iğur Mumcu Mahallesi'nin sakinleri.Cumhuriyet'in75. yılını mahalk girişinin bir kenannda Munıcu'nun, öbür yanında Atatürk'ün fotoğraflannın da \er aldığı tabeia kovdular. yöneticiler, Uğur Mumcu Mahallesi'ne kar- şı adeta "adından ötürii cezaiandırmak" is- tercesine yıpratıcı birtutum içindeler. O ka- dar ki bir yandan "içmesuvuna" bile ambar- go konurken, öbür yandan mahallenin imar planında da yine "şeriatyanJılanna rant sağ- lama" amacına dönük değişiklikler yapılı- yor... Semt sakinleri, hem yaşadıklan yerleşme- de "kent kültürünü" geliştirmek hem de i- mar ve çevre konulannda mücadele etmek üzere "Uğur Mumcu Mahallesi Çevre, Kül- tür ve Dayaıuşma DerneğTni kurmuşlar. Dernek Başkanı Kürşad Tosun, sorunla- nnı anlatırken, mahkemelerde davalar aç- maktan Cumhurbaşkanı Süleyman Demi- rel'e başvurmaya kadar her yolu yegledikle- rinı, ancak yerel yönetimlerin davranışlannı engelleyemediklerini söylüyor. Yaklaşık 20 bin konuttan oluşan ve 60 bin kişinin yaşa- dığı mahalledeki son gelişmeleri ise şöyle özetliyor: SU SORUNU: İSKİ yeterli su vermiyor. Veysel Eroğhı'nun önceki yıl yapılan bir gö- rüşmede, İSKİ Genel Müdürii sıfatıyla "Ma- haJknizin adını değişnrmezseniz su vermeye- ceğûn" dediğını belırten Kürşad Tosun. yi- ne İSKİ'nin daire başına talep ettiği "-400 miryon lirayla" da diğer 8 mahallenin de ya- tınm bedelinın Uğur Mumcu sakinlerinden alınmaya çalışıidığını vurguluyor... tSKANSORUNU: Belediye, eski Yakacık Çöplüğü'ndeki rehabilıtasyon çalışmasını tamamlamadığı için 3500 ruhsatlı ve planlı konuta iskân izni alınamıyor ve kat mülki- yeti kurulamıyor. AYDOS ORMANLARI: Mahalle sakin- leri, hemen doğu komşulan olan ve kaçak yapı tehdidi altında bulunan Aydos Orman- lık Alanı'nm korunabilmesi için "SİT" ilan edilmesini Cumhurbaşkanı Demirel'den bi- le talep etmişler. Ancak, belediye umursamı- yor. KÜLTÜR MERKEZİNE ENGEL: İmar planında "kûMr merkeri" yeri olarak aynl- mış 2926 Ada 2 No.lu parsel- de mahalle halkının dernek aracılığıyla inşa etmek istedi- ği "Uğur Mumcu Kültür Merkezi Projesi" için de be- lediye gerekli tahsisi yapmı- yor. Yerel yönetimin Uğur Mumcu Mahallesi'ndeki "i- mar ovunlan" ise sadece ran- ta dönük değil, aynı zamanda bu mahalleyi "siyasi işgal" amacınıda taşıyor... Örneğin, planda "ticaret" yeri olarak semtin çarşı ge- reksinmesi için aynlan 240 pafta, 2894 ada l ve 2 no.lu parsellerde İstanbul Büyük- şehir Betedivesi'nce inşa edi- len her biri" 11 katfT 2 apart- man bloku "kaçak" olarak yükseliyor. Belediyenin buradaki da- ireleri "siyasiyandaşlara" da- ğıtması yönündeki hazırlıkla- n ise tamamlanmak üzere... Benzer bir dev konut inşa- atı, planda yine çarşı yeri olan 2944 ada 1 no.lu parsele ya- pıldı. 2924 ada 11 no.lu par- sel ise "kreş alanı" olmasma Trafik kazalan arttı, can kaybı azaldıİSTANBUL(ANKA) - "TrafikCanavarT, bu yıl bir önceki yıla göredaha azcan aldı. 1998 yı- lında trafik kazalannda ölenlerin sayısı 1997 yı- lına göre yüzde 5.71 oranında azalma gösterdi. Emniyet Genel Müdürlüğü'nden edinilen bil- gilere göre. 1998 yılının ilk 11 ayında toplam 402 bin 957 trafik kazası meydana geldi. 1997 yılı- nın ilk 11 ayında ise 356 bin 444 trafik kazası kazalan bir önceki yıla göre yüzde 13.5 oranın- da artış göstenrken kazalarda ölüm oranı yüzde 5.71 oranmda azaldı. " Trafik Canavan"nın ölüm bilançosunun bir önceki yıla göre azalmasına karşın maddi hasar bilançosu artış gösteriyor. 1998 yılı ilk onbir ayındaki kazalarda oluşan maddi hasarlar geçen lın aynı dönemine göre yüzde 103.31 oranın- çekleşti. Trafik kazalargna neden olan unsurla- nn başında sürücü kusurlan geliyor. Asli sürü- cü kusurlan incelendiğinde ise arkadan çarpma birinci sırayj alıyor. Bunu sırasıyla, kavşaklar- da geçiş önceliğine uymama, doğrultu değiştir- me manevralanm iyi yapmama, manevralan düzenleyen genel şartlara uymama, kırmızı ışık- ta ve geçme yasağı olan yerlerde geçme gibi b- asit trafik kurallanna uymamak izliyor. rağmen, Kartal Belediyesi'nce "YunusEm- re Camii lnşaat Alanı" ilan edildi ve üzeri- ne tabeia dikilip, cami yaptırma derneği bi- nası kuruldu. İmar planında "açık pazar yeri" olması koşulu çiğnenerek üzerine belediyenin "Tanzim Sanş Mağazas" inşa edilen 2921 no.lu adadakı büyük mağaza binasında ise her satış reyonu özel kişilere ait "bağımsc işyeri" gibi kullanılıyor. Tahmin edileceği gı- bi bu ayncalıklı kişilerin çoğunluğu da be- lediyenin siyasal yandaşlan... Bu oyunlann. doğrudan "spekülasyona" dönük son büyük çarpıcı ömeği ise, planda yine ticaret alanı görülen 2920 no.lu adanın BİM firmasına 9 ay önce 67 milyar liraya satılmış olması. Mahalle halkı burada süper- market inşaatı beklerken, BİM fırması belediyeden al- dığı aynı arsayı şimdi 482 milyar liraya satışa çıkartmış durumda. lşte kimilerince "başardı" gösterilen şeriat yanlısı bele- diyecilikten bir kesit. Uğur Mumcu Mahallesi, adından da aldığı güçle bu soyguna ve "zulme" karşı direnmeye çalışıyor.., ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Grev SilahıYeni yetişen gençler pek bilmiyortar! Bir zamanlar dünyanın her yanında ve Türkiye'de, işçiler toplusözleşme gö- rüşmeferinde haklannı alamadıklan za- man, "grev" denilen bir mücadele yön- teminebaşvururlardı.Çalıştıklan işyer- lerinde üretimi durdurur ve işvereni zo- ra sokarak ıstediklerini almaya çalışırlar- dı. Bu mücadele yöntemi, tam anlamıy- la "yasal" bir mücadele yöntemiydi ve sermayenin parasal gücü karşısında emekçilerin "üretimden kaynaklanan gücünü" gösterirdi. Emekçiierin öyle uluorta greve çık- malanna ve neredeyse insanca yaşa- mayı mümkün kılacak ücret artışlan ta- lep etmelerine, hem işverenler ve hem de çoğunlukla onlann temsilcisi olan birtakımsiyasetçilerçokkızarlardı. "Mil- li servetgidiyor..." diye ağlaşır ve emek- çileri birbirlerine karşı tahrik ederlerdi. Zaten ortada bir sorun yokken, bu servetler o beylerin "kutsal mülkiyet haklan" çerçevesinde degerfendirilirdi. Ama ortaya bir sorun çıktığı zaman he- men "milli servet" ağlaşmalan başlar- dı. Artık bu nasıl bir "millilıkse..." Bu ülkede, hükümetlerin bir yılda bayram önceleri ve sonralannda "idari tatil" diye verdikleri tatillerde yitirilen iş günü sayısı, Türkiye'de grevlerin en yo- ğun olduğu dönemlerde, grevlerde yi- tirilen iş günü sayısından kat kat fazla- dır. Örneğin, eğer önümüzdeki şeker bayramında uygulanacağı söylenen "idari tatil" uygulanırsa, yaklaşık 5 mil- yon işgünü yitirilecektir ki Türkiye'de son 18 yılda grevlerde yitirilen işgünü sayısı, bunun onda biri bile değildir. Atalanmız, "Marifet iltifata tabidir" demişler, çok dogru. Emekçilerin yap- tığı grevler de buna benzer. Pek iltifat beklemeselerde en azından eylemleri- nin "duyulmasını" ve "duyurulmasınr isterier ve beklerier Zira ancak bu du- rumda, belli bir kamuoyu baskısı oluşa- bilir ve işveren yumuşayabilir. Son yıllarda Türkiye'de arada sırada ufaktefek bazı grevler olmadı değil. Fa- kat ne hikmetse, halkımızın bunlardan pek haberi olmadı. Bizim gazete dahil, birkaç gazetede çıkan haberierin dı- şında, yazılı basın organlannda ve tele- vizyonlanmızda "haberdeğerinde'bu- lunmadılar. örneğin bir mankenin silikonlu gög- sünün, kendiliğinden mi yoksa kötü ni- yetli(!) bir dış müdahale ile mi patladığı konusunda, 7-8 dakikalık haber veren televizyon kanallanmızın hiçbirindeTür- kiye'deki grevlerle ilgili olarak hiçbirgö- rüntü izleyemedik. Herhalde halkımız, manken memelerine, emekçilerin mü- cadelesinden daha fazla ilgi duyuyor- dur... ••• Tekstil işkolunda 70.000 işçinin grev hazırtığında olduğunu okumam, bana bu konulan hatırlattı ve biraz da bu ko- nular üzerine düşünmeye sevk etti. Zi-» ra grev etkili bir silahtır, ama bazen iş- çiden çok işverenin çıkarlanna hizmet eder. Çok dikkatli olmak gerekir. Yuka- nda biraz ironi ile anlattığım dönemde, öyle grevler olmuştur ki hiç istenmedi-; ği halde, işverenin ekmeğine yağ sürül*' müştür. ömeğin 1980 öncesinde Maden-iş'ini Madeni Eşya Sanayii Işverenleri Sendi* kası'na karşı yürüttüğü kitlesel bir grev vardı ki işçiden çok işverene yaramıştr, Ve sonunda istediklerinı de kopartamah mışlardı. Aziz Nesin'in bu konuyu ir« deleyen bir hikâyesi, müthiş tepkilere yol açmıştı. Zaten bu grevin ve gelişmep lerin öyküsünü "Büyük Grev" başîığıy-' la kitaplaştırmıştı. Arayan bulur okur../ O günlerin DlSK'e bağlı Maden-lş Sendikası, hiç kuşkusuz Türk emekçi sınıfının en bilinçli işçilerinın sendikasıy- dı. Yöneticilerinin iyi niyetinden de kuş- ku duymamız mümkün değildi. Hele "işçiyi satmak" gibi bir niyetlerinin olma- dığına bugün bile tüm içtenlığimle kefi- lim. Fakat hata yapmışlar ve hatalann- da ısrar etmişlerdi. Zaten bu tür hatalar, dünya emekçi sınrflannın tarihlerinde sık sık görülür. Son dönemlerde, tekstil iş- kolunda ciddi bir bunalımdan söz edi- liyor. özellikle Rusya, eski Sovyet Cum- huriyetleri ve Doğu Bloku ülkelerindeki talep azalmasının, stok birikimine yol açtığını duyuyoruz. Ve bu durumu ba- hane eden tekstil işverenlerinin, bir yan- dan işçi çıkarttıklannı, biryandan da gü- lünç bile denmeyecek ücret zamîan önerdiklerini okuyoruz. Peki bu durumda sendikalar ne ya? pacak? Durumu sineye çekseler, kaptr lanna bir kilit vursalar daha iyi... Greve gitseler en azından bazı işve- renlenn ekmeklerine yağ sürmüş ola- caklar... - Gerçekten zor bir durum. Ve doğrur; sunu isterseniz; ben de ne yazacağımı, ne önereceğimi bilerniyorum. Yeni dünya düzeni ve bu düzenin pat-. ronlan, çok insafsızca gidiyorlar olayla- nn üstüne. Refahı paylaşmak yerine, musluklan gitgide kısmak istiyoriar. Türkiye'de sermaye sınıfının üyeleri, Batılı standartları yakaladığı ve hatta solladığı zaman, bunu bir marifet gibi i : lan ediyorlar. Ama emekçiler Batılı stan- dartlann yansını talep ettiklerinde, nef redeyse vatan haini ilan ediliyortar... _. Ne diyelim, bunlar da geçer. Cumhuriyet okurları ve dostlarıyla... Bu ülkenin aydınlık insanlarıyla buluşuyoruz... CUMHURİYET M Â H A L L E S İ ' N D E (P^umhuriyet okurlarının, dostlarının bize sık sık ulaştırdıkları bir dilekleri vardı... yıllardır var! Birbirimize daha yakın olabileceğimiz, birlikte yaşayıp birlikte güzellikler üreteceğimiz bir yerimiz... örneğin bir köyümüz olsa diyorlardı. Hem de büyük kentin kirliliğinden, gürültüsünden uzakta... doğanın içinde olsa... Olsa ne güzel olur diyorlardı... hep diyorlar! Bu dilek... hep birlikte, aynı ortamda olma dileği... bizim de dileğimizdi öteden beri. Çünkü birlikte daha güçlü, daha üretici olacağımıza inanıyorduk. Kitap kulübü bu iş için oluşturuldu. Cumoklan da yaratan aynı güç değil miydi? Cumhuriyet Radyo, Cumhuriyet Televizyon aynı amaçla kurulmadı mı? Ve şimdi, bu birlikteliği bir adım daha ileri götürecek bir girişimi başlatıyoruz... Cumhuriyet Mahallesini kuruyoruz... Cumhuriyet okurlarıyla, dostlarıyla... bu ülkenin aydınlık insanlarıyla birlikte... hep birlikte. Unutulan komşuluk canlanacak, uyuyan doğa uyanacak! Anadolu insanının kent kültürü geleneğindeki komşuluk dayanışması Cumhuriyet Mahallesi'nde yeniden doğacak. Cumhuriyet Mahallesi, Cumhuriyet okurlarını ve dostlarını buluşturmanm yanı sıra, bir başka konuda da öncülük yapacak: Ülkemizde ilk kez gerçek anlamda, doğayla uygarlığı buluşturacak ... İnsan doğanın içinde, doğayı bozmadan, hatta doğayı üretip çoğaltarak, ama uygarlıktan da vazgeçmeden yaşayacak. Şu an tek bir ağaç olmayan toprağımızda, bahçelerimize kendi ellerimizle dikip büyüteceğimiz ağaçlarla yemyeşil, gölgesi bol bir koru yaratacağız. Ortak alanların, yol boylarırun ağaçlarıysa hemen dikilecek, biz evlerimize yerleştiğimizde çoktan büyümüş, gölge vermeye başlamış olacak. Cumhuriyet Mahallesi nerede kuruluyor? Cumhuriyet Mahallesi'nin kurulacağı 150 dönümlük arazinin yalnızca %14'ü evlere ayrıldı. Kalan %86'nın küçük bir bölümü yol ve otopark, çok büyük bir bölümü ise bahçe ve park olacak. Cumhuriyet Mahallesi İstanbul'un batısında, Tekirdağ - Çorlu yolu kavşağı üçgeninde, Çanta Köyü belediye smırları içinde kuruluyor. İstanbul'a uzaklığı TEM yolundan 35 dakika, E5 yolundan 55 dakikadır. 400 m2 ile 700 m2 arasında değişen 230 parsele ayrılmış olan arazinin alt yapısı tamamlanmıştır. Suyu ve elektriği vardır. Tüm yolları stabilize olarak yapılmıştır. M A R M A R A D E N I Z I Cumhuriyet maha lles i "Doğayla uygarlık buluşuyor" peniz Görünümlü Satış Koşulian: ödemeler peşin ya da taksıtle yapılabilir. m 2 ftyatı peşin ödemelerde 6.0O0.000TL. taksitli ödemelerde 6.5O0.000TL'd|T. Taksrtli satışlarda, arsa bedeli ne tırtarsa tutsun, 5OÛ.000.0O0TL peşin, kalan kısmı 6 eşıt taksitte ödenecektır. 15 Ocak 1999 Cuma akşanuna kadar peçin fiyatma taksrttel Bu tarihe kadar m 2 fiyatı taksitli satışlarda da 6.000.000TL. olarak uygulanacaktr. 15 Ocak 1999'dan sonra taksitli satışlarda m 2 fiyatı 6.500.000TL. olacak. Başvurular Cumhuriyet Kitap Kulöbü bürolanna yapılacaktır. İstanbul Merkez: Istiklal Cad., Zambak Sok. No:4 Kat:1 Beyoğlu - İSTANBUL (Aksanat karşısı) Tel: 252 38 81-252 38 82 Faks:252 38 62 Cağaloğtu: Türkocağı Cad. No:41 -43 Cağaloğlu - İSTANBUL Tel: 512 05 05 Ankara: Atatürk Bulvan No: 125 Kat:4 Bakanlıklar - ANKARA Tel: 419 50 20 pbx Faks: 417 19 57 bmir Halit Ziya Bulvan 1352. Sok. No: 2/3 Alsancak - İZMİR Tel: 441 12 20 pbx Faks: 441 91 17 Adana: Çınarlı Mah. 5 Sok. No: 1/1 Aksoğan Işhanı Dortyolağzı-ADANA Tel- 363 12 11 pbx Faks: 363 12 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle