28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
TÜRKİYE TOPLUMSAL BARIŞ PROJESİ YENİDEN YAPILANMA PROGRAMI Diyanet İşleri Başkanlığı, bu ülkede ya- şayan tüm inanç gruplarının talepleri halinde temsil edildikleri bır yapıya kavuşturulacaktır. Barış Partimiz, tüm inanç ve kültür kü- melerinin olduğu gibi Alevilerin de inançlarını özgürce yaşamaları hakkını savunur ve bunun önündeki her türlü kültürel ve siyasal engelleri ortadan kaldırmayı hedefler. Bu doğrultuda Aleviler ve diğer inanç grupları hakkında bi- linçli veya bilinçsiz propagandalarla yayılmış önyargıların kaldırılması için gerekli önlemler alınacaktır. Öncelikle ders kitapları bu açıdan göz- den geçirilecek, çocuklarımıza ve gençlerimi- ze Alevi inanç ve kültürü hakkında doğru bil- gilerin aktarılması sağlanacaktır. Ülkemizde dışlanan önemli bir küme de, gayrimüslim topluluklardır. Barış Partimiz bu topluluklara karşı bilinçli veya bilinçsiz geliş- tirilen düşmanlıkların önüne geçecek, gayri- müslim yurttaşlarımızın eşit ve eşdeğer koşul- larda, saygın bir statüde yaşayabilmeleri için her türlü önlemi alacaktır. Bu yurttaşlarımızın kendi ruhani liderleri- ni seçmelerine müdahale edilmeyecektir. Kut- sal ve dokunulmaz hakları olan ibadet özgür- lüklerinin, eğitim olanaklarının önüne çıkartılan engeller ortadan kaldırılacaktır. Ders kitapları gayrimüslim topluluklar hakkında yalana dayanan ve onları aşağıla- yan tüm bilgilerden, milliyetçi ve saldırgan dil- den arındırılacaktır. ' DOĞU VE GÜNEYDOĞU SORUNU Günümüze kadar tüm hükümetler, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizin sorun- larının çözümü için çeşitli vaatler vermelerine, programlar sunmalarına ve üst üste tedbir pa- ketleri açmalarına rağmen bu bölgelerimizin sorunlarına, başlatılan ancak henüz tamamla- namayan GAP Projesi hariç kalıcı çözümler getirememişlerdir. Bu bölgelerimizde yaşayan halkımıza ulaşım, iletişim ve koordinasyon hizmetlerinin henüz yeterince götürüiememesi, hüküm sü- ren ağır ekonomik koşullar ve gün geçtikçe büyüyen işsizlik sorunu nedenleriyle; bu böl- gelerimiz en çok göç veren bölgeler özelliğini taşımaktadır. Bu bölgelerden verilen sürekli göç, söz konusu bölgelerde kırsal ekonominin çökmesi- ne yol açtığı gibi; kentlerimizde de varoşlaş- maya, gettolaşmaya ve potansiyel sosyal pat- lamalara yol açmaktadır. Bu bölgelerde yaşayan yurttaşlarımızın karşılaştığı eğitim sorunu ciddiyetini korumak- tadır. Bölgede eğitim altyapısındaki ve eğitim kadrolarındaki yetersizlikler, insan unsurunun kalifiye işgücü olarak üretim sürecine katılma- sını engellemektedir. Bu bölgelerimizdeki işsizlik sorununa ka- lıcı bir çözüm bulmadan ve ticari yaşam yete- rince gelişmeden, halkın önemli gelir kaynak- larından biri olan sınır ticaretinin sona erdiril- mesi, bölgedeki geçim koşullarını daha da ağırlaştırmıştır. Söz konusu bölgelerde tamamlanmış olup sağlık personeli yetersizliği nedeniyle boş kalan hastanelerimiz büyük kaynak israfına yol açmaktadır. Bu kadrolara atamaların bir an önce yapılması bölge insanımızın sağlığı açı- sından aciliyet arz etmektedir. Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizin kal- kınması için, bir an önce bitirilmesi gereken GAP Projesinin tamamlanarak hizmete sokul- ması, bölgedeki işsiz yurttaşlarımıza iş imkan- ları da sağlayacaktır. Ancak, GAP Projesinin hayata geçirilmesi her yıl önemli tutarda mali kaynağın bu projeye aktarılmasına bağlıdır. Barış Partimizin yeniden yapılanma programı çerçevesinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizin başta işsizlik, sağlık, eğitim ve güvenlik olmak üzere bütün sorun- ları entegre bir iktisadi, sosyal ve kültürel kal- kınma projesi çerçevesinde ele alınarak çözü- lecektir. Bu bölgelerimizde kalkınma hamlesinin başlatılabilmesi için halledilmesi gereken ön- celikli sorun ise, devletimizle yurttaşlarımızın banştırılarak karşılıklı güven ortamının yeni- den tesis edilmesidir. Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan insan- larımızın yıllardır mahrum bırakıldıkları eğitim,. sağlık gibi temel ihtiyaçları ile ekonomik giri- şim imkanlarının karşılanması için her türlü özendirme ve destekleme programları uygu- lanacak ve bu yurttaşlarımızın kamu hizmetle- rinden en üst düzeyde yararlanabilmeleri için GAP İdaresi'ne yetki ve kaynak sağlanacaktır. Böylelikle bu bölge insanlarının, Türkiye yurttaşı olmaktan gurur duyacakları siyasi, sosyal ve iktisadi koşullar yaratılarak, devletle barışmaları Toplumsal Barış Projesi'nin temel hedeflerinden biridir. Partimizin Programında, bu bölgelerimi- zin sorunlarına çözüm getirme sürecinde, açı- ğa çıkmış bölgesel dengesizlikleri ortadan kal- dıracak, koruculuk sistemini de besleyen feo- dal aşiret yapılarını çözecek iktisadi, sosyal ve kültürel önlemler ivedilikle alınacaktır. Aynca, Partimizin Programı çerçevesin- de olağanüstü hal, koruculuk ve özel tim uy- gulamalarına derhal son verilecektir. Bu bölgelerimizde asayiş ve güvenlik devletimizin olağan güvenlik güçleri tarafından sağlanacaktır. Söz konusu personelin insan haklarına saygı göstermesine itina gösterile- cek ve onlara bu konuda gereken özel eğitim verilecektir. Köy boşaltma ve yakma eylemlerinin bir daha tekrarlanmaması sağlanacaktır. Köyleri boşaltılan ve zorla göçe zorlanan yurttaşlara, eğer göçtükleri yerlerde kalmak is- temeleri halinde, konut ve iş kurma desteği sağlanarak yeni bir hayata başlama olanağı sunulacaktır. Geri dönmek isteyenlere, yerleş- meleri ve yeniden üretime geçmeleri için ge- rekli yardım ve destek sağlanacaktır. Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizin so- runlarını çözmede GAP benzeri, özel entegre projeleri yürütmek için oluşturulacak kuruluşla- rın, kadroları bürokratlardan değil, uzmanlar- dan ve yerel sorumlulardan oluşturulacaktır. Yürürlükteki mevzuatla GAP İdaresi'ne verilen ve bölgedeki mahalli idarelerin sahip oldukları yetkileri kısıtlayan düzenlemeler orta- dan kaldırılacaktır. GAP İdaresi'nin bir planlama, koordinas- yon ve finansman kurumu olması esası koru- nacak, uygulamaya ilişkin yetkilerin bölgedeki yerel yöneiimler eliyle gerçekleştirilmesi sağla- nacaktır. Ayrıca GAP İdaresi'nin siyasi etkilerden uzak, teknik ve uzman bir bölgesel yönetim bi- rimi olarak yörenin büyük projelerinin finans- manını sağlayan, proje ve teknik yardım temin eden bir kuruluş olarak çalışması yönünde mevzuatta gerekli değişiklikler yapılacaktır. ' SENDİKALARIMIZ Ülkemiz, sendika özgürlüğü alanındaki uluslararası normlara ve ilkelere aykırı uygu- lama ve yasal düzenlemeler nedeniyle uzun süreden beri uluslararası arenada eleştirilere maruz kalmaktadır. Üstelik, ülkemiz, başta Uluslararası Çalışma Örgütü çerçevesindeki- ler olmak üzere, BM ve Avrupa Konseyi çer- çevesinde akdedilen sendikal ve sosyal hak- ları düzenleyen uluslararası sözleşmeleri iç hukukuna henüz yeterli düzeyde geçirme- miştir. İç hukuk açısından ise başta 1982 Ana- yasası, sendikal özgürlükleri ve hakları çok dar bir çerçevede düzenlemiştir. Ayrıca Sendi- kalar Yasamız da sendikal özgürlükler ve hak- lar açısından yerleşik uluslararası normlara aykırılık teşkil eden sınırlamalar içermektedir. Barış Partimiz iktidarında, memurları- mız da dahil tüm çalışanlarımızın uluslararası standartlarla uyumlu grevli-toplu sözleşmeli sendikal hak ve özgürlüklere kavuşturulması için gereken mevzuat değişiklikleri yapılacak ve gereken uluslararası sözleşmelere taraf olunarak, bunlar süratle iç hukuka aktarıla- caktır. Barış Partimiz iktidarında, sendikaları- mızın siyasi faaliyette bulunmaları ve siyasi partilerle işbirliği yapmalarını yasaklayan Ana- yasal hükümler kaldırılarak; gelişmiş Batı top- lumlarında olduğu gibi sendikaların, çalışan- ların haklarını destekleyen siyasi partilerle or- ganik bağlar kurabilmeleri ve onlara siyasi destek vermeleri mümkün kılınacaktır. Bu sa- yede, sendikalarımız sarı sendikacılıktan uzaklaştırılarak; bir takım sendika ağalarını sendikaların üzerinden kendi çıkarlarına uy- gun siyasi partilerle pazarlık yazarak işbirliğine gitmeleri önlenmiş olacaktır. * MESLEK KURULUŞLARI Sanayi ve Ticaret Odaları, Ziraat Oda- ları, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları, Mimar ve Mühendis Odaları, Barolar, Tabib Odaları, Ve- teriner Odaları, Eczacı Odaları, Dişhekimleri Odaları, Serbest Muhasebeciler ve Yeminli Mali Müşavirler Birliği, Kooperatif Birlikleri gibi meslek kuruluşlarının ve bunların üst kuru- luşlarının faaliyet alanlarına ilişkin konularda yapılacak mevzuat değişiklikleri ile yürütmenin alacağı kararların oluşumuna, görüş ve eleş- tirileriyle aktif katılımı sağlanacak ve ayrıca bu kuruluşlara merkezi ve yerel yönetimlerin ken- dilerini ilgilendiren icraatları hakkında temsil ettikleri meslek mensupları adına hesap sor- ma yetkisi verilecektir. Merkezi idare birimlerinin meslek kuru- luşları üzerindeki antidemokratik uygulama ve idari vesayet yetkilerine son verilecektir. • SİVJL TOPLUM ÖRGÜTLERİ Demokrasimizin genişletilmesi ve derin- leştirilmesinde, sivil toplum örgütlerinin yadsı- namaz bir ağırlığı vardır. İleri Batı demokra- silerinde bu örgütlerin demokratik sürece etkin katılımının, sözkonusu ülkelerde demokrasi deneyimini zenginleştirdiği bilinmektedir. Bugün temsili demokrasinin içinde bu- lunduğu bunalımdan kurtarılmasında, bu kuru- luşların her aşamadaki siyasi ve idari karar al- ma süreçlerine aktif katılımı önem arzetmekte- dir. Çoğulcu ve katılımcı demokrasi, çeşitli amaçlarla toplumdaki bireyler tarafından oluş- turulan vakıf ve dernek gibi bütün sivil toplum örgütlerinin, toplumu ilgilendiren bütün karar- larda söz sahibi olması demektir. Barış Partisi olarak biz, kendiliğinden başlamış olan bu süreci hızlandıracağız ve sivil toplum örgütlerinin başta siyasi karar alma süreci olmak üzere bütün karar alma mekanizmalarında hak ettikleri yeri almala- rını ve merkezi ve yerel yönetimlerin icraat- ları hakkında temsil ettikleri kitleler adına denetlemelerini sağlayacağız. Ancak, sivil toplum örgütleri yöneticile- rinin, temsil ettikleri kitleleri iddia ettikleri gibi gerçekten temsil edip etmedikleri Birleşmiş Milletler kriterleri dikkate alınarak araştırılacak ve sözkonusu yöneticilerin arkalarındaki kitle- leri kendi bireysel ve siyasi çıkarları doğrultu- sunda istismar etmelerini önleme konusunda gereken hassasiyet gösterilecektir. Kamu kuruluşlarına ait vakıfların söz konusu kuruluşlarda iş takip eden yurttaşlan- mızdan "gönüllülük" esasının sınırlarını aşıp zorunlu bir harç gibi aldıkları; bu niteliğiyle de bir tür kanunsuz vergiye dönüşen bağış yap- ma zorunluluğu uygulamasına son verilecektir. • DIŞPOLİTİKA Barış Partimiz, ülkemizin dış politikasını belirlerken ve yürütürken tek merkezli değil, çok merkezli dengeli bir dış politika anla- yışını esas alacaktır. Bu çerçevede Avrupa Birliği ile ilişkilerin sürdürülmesinin yanısıra, ABD, Rusya Fede- rasyonu ve Karadeniz ülkeleri, Akdeniz ülke- leri, Balkan ülkeleri, Ekonomik İşbirliği Teşki- latı (ECO) çerçevesinde İslam ülkeleri, Kaf- kasya-Orta Asya Cumhuriyetleri, Çin, Japon- ya, Hindistan ve diğer Uzakdoğu ülkeleriyle olan siyasi, ekonomik, ticari, teknik ve kültürel ilişkilerimizin geliştirilmesine de eşit önem ve öncelik verilecektir. Barış Partimizin Türkiye için önerdiği Barış Projesi, sadece Türkiye'ye özgü değil, aynı zamanda bölgesel bir barış projesidir. Biz ülkemizi ve bölgemizi dünya barışının en önemli odaklarından biri haline getirmeyi he- defliyoruz. Ülkemizdeki barışın ve bölge barı- şının dünya barışına da önemli katkılar sağ- layacağının bilincindeyiz. Barış Partimiz Cumhuriyetin kuruluşuy- la belirlenen temel dış politika tercihlerine bağ- lıdır. Sovyetlerin dağılması, soğuk savaşın so- na ermesiyle birlikte bölgemizde ve dünyada radikal bir biçimde değişen koşulları ve bunun dış politikamıza getireceği yeni görevleri, bu temel dış politik tercihler doğrultusunda değer- lendirir; ortaya çıkan yeni durumun Cumhu- riyetimizin dış politika tercihlerinde köklü deği- şiklikler yapmak amacı ile kullanılmasına karşı çıkar. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Ke- mal Atatürk'ün "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" ilkesi dış politikamızın esasını oluşturur. Bu esasa bağlı kalmakla birlikte Kurtuluş Sava- şı'ndan çıkış atmosferinin ve soğuk savaş dö- neminin belirleyiciliğinde izlenen içine kapa- nık, sadece tepki gösteren bir "bekle-gör" po- litikasından vazgeçilerek, daha aktif, yapıcı ve yönlendirici bir dış politika izlenecektir. Türkiye'nin komşularıyla ilişkileri boş bir tarih sayfası değildir ve karşılıklı yaşanmış acılarla doludur. Barış Partimiz, geçmişte yaşanmış acı deneyimlerin karşılıklı düşmanlıkları ve milli- yetçilikleri körüklemek amacıyla kullanılma- sına karşı çıkar. Biz bölgemiz tarihinin ortak bir dilinin oluşturulmasını savunuyoruz. Bölgemizde ulusal sınırlann, değişen ko- şullar bahane edilerek yeniden tartışma konu- su yapılmasını reddediyoruz. Barış Partimiz, Ortadoğu'da ve bölge- mizde devletlerarası mevcut sorunları, esas olarak diğer devletlerin zayıflatılması eksenine oturtan politikaları reddeder. Partimiz, bir devletin, diğer devlet sınır- ları içerisindeki toplumsal rahatsızlıkları veya etnik gruplan, kendi egemenlik alanını geniş- letmek için kullanmasını, bölge halklarının ba- rışı ve kardeşliği önündeki en ciddi engeller- den biri olarak görür. Mevcut uluslararası bağlantılarım/za ve üyesi bulunduğumuz askeri savunma paktla- rına bağlı kalarak, bölgemizde devletler arası bağlayıcı nıtelikte kararlar alabilen, iktisadi ve siyasi örgütlerin oluşturulması ve güçlendiril- mesi Barış Projemizin hedefleri arasındadır. Orta Asya ve Kafkasya'ya yönelik ola- rak, dış politikamızın esasını "etnik ve din kardeşliği" temeline oturtmak isteyen anla- yışı, bölge devletleri ile iyi ilişkiler kurmanın ve bölgesel barışın önünde bir engel olarak gö- rüyoruz. Orta Asya, Kafkas ve Balkan halklarıyla etnik-kültürel ve inançsal ortaklıklarımızı, böl- gemizde barış ve demokrasiyi güçlendirecek işlenmesi gereken çok önemli bir faktör olarak değerlendiriyoruz. Bölgesel düzeyde siyasi ve entegrasyon politikalarının yanı sıra, Batı Dünyasıyla en- tegrasyonu sağlamak, Avrupa Birliği'nin tam üyesi olmak, Barış Partimizin dış politikadaki öncelikli hedefleri arasındadır. Balkanlar'da giderek tehlikeli boyutlar alan çatışmalar, bölgedeki ulûsal devletlerin sınırlarını tartışma haline getirerek değil, bu ülkelerdeki demokratikleşmenin hızlandırılma- sıyla çözülebilir. Balkan ülkeleri arasında, devletler üstü siyasi ve iktisadi birliklerin oluşturulması ve beraberce Avrupa Birliği'nin üyesi haline gelin- mesi bölge sorunlarının çözümünde esas alın- malıdır. Kıbrıs'ta barışı sağlamanın tek geçerli yolu, adada yaşayan Türkleri, Rumlarla eşit ve " eşdeğer görmekten ve iki bölgeli, iki kesimli eşitlik ilkesine dayalı bir devlet modeli oluş- turmaktan geçer. Bölge barışının tesis edilmesi, dünya devletlerinin ve Yunanistan'ın bu gerçeği gör- meleri ve kabullenmeleri ile mümkündür. Kıb- rıs sorunu çözülmek isteniyorsa, Kıbrıs'ın; Tür- kiye, Yunanistan ve Avrupa Birliği ilişkilerinde kullanılan bir koz olmaktan çıkartılması gerek- mektedir. Kıbrıs politikamız, herşeyin ötesinde ulu- sal politikamızdır. Bu nedenle, bilinmelidir ki, hiçbir aşamada, hiçbir koşulda, hiçbir plat- formda Türklerin haklarını, Rumlarla eşit ve eşdeğer olarak garanti altına almayan hiçbir hukuki çözüm kabul edilemez ve bu anlayış- tan taviz verilemez. Toplumsal Barış Projemizin gerçekleş- tirilmesi sayesinde ülkemizin Avrupa Birliği ül- kelerinin standartlarına ulaşması sağlanacak- tır. Böylelikle ülkemiz gerçek bir Avrupa dev- leti vasfını kendiliğinden kazanarak Avrupa Birliği'nin kapısında beklemek zorunda kal- mayacaktır. » Burada temel ilkelerini saydığımız dış politikamızın etkin bir şekilde uygulanabilme- sinin en önemli koşullarından biri de, dış po- litikamızı etkin bir şekilde yürütebilecek dina- mik diplomasi kadrolarına sahip olabilmektir. Bunun için mevcut diplomasi kadrolarımız ge- nelinde hakim olan yurttaştan yabancılaşma, kendini onun ötesinde ve dışında görme anla- yışının değiştirilmesi gerekmektedir. SÜRECEK <•<* Genel Merkez: Çankaya Caddesi No:8 Çankaya / Ankara Tel: (0.312) 440 93 95 (25 hat - Pbx) Fax: (0.312) 441 08 01 (Pbx) Internet adresi: www.barispartisi.org.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle