22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 ARALIK 1998 PERŞEMBE HABERLER HgiyleHeniyor • tstanbul Haber Servisi - Cumhunyetin 75. yılı nedeniyle Üsküdar Kız Lisesi öğretmenlerinden Mehmet Yenikurtuluş'un yazdığı, Mehmet Özay'ın yönettigi, çeşitlı liselerden öğrencilerin oynadığı "Işığa Koşmak" adlı oyun ilgiyle izleniyor. Oyun bugüne kadar Üsküdar Arnerikan Lisesi, Kadıköy Mesleki Eğitim Merkezi, AKM. Kadıköy Anadolu Lisesi, Haydarpaşa Teknik Lisesi ve Kuleli Askeri Lisesi'nde sergılendi. 19. yüzyılda TÜPkçeezan • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Camilerde ılk Türkçeezanın 1880'lerde okutulduğu ortaya çıktı. Halkbilimci Prof. Dr. llhan Başgöz, Türkiye Bilimler Akaderrusi'nin Cumhuriyetin 75. yıldönümü kutlamalan kapsamında düzenlediğı sempozyumda sunacağı bildınde, Türkçe ezan konusunda bilinmeyen bu tanhi gerçeğı açıklayacak. Akdoğan ve Şeker serbest bırakıldı • tstanbul Haber Servisi - Bursa'da 3 yıl önce öldürülen işadamı Nesim Malkı'ye 1994yıhndasuikast ginşıminde bulunduklan iddıa edilen Hasan Akdoğan ile Tuncay Şeker, dün akşam saatlerinde istanbul DGM'ye sevk edildiler. Malki cinayeti soruşturmasını yürüten DGM Cumhuriyet Savcısı Engın Baltacı tarafından sorgulanan Akdoğan ve Şeker, daha sonra serbest bırakıldı. Gözaltılara ppotesto • İstanbul Haber Servisi- Baskılara ve faşist saldınlara karşı Eğitim-Sen 1 No'lu şubede iki gün önce başlatılan açlık grevi nedeniyle şubeye yapılan polis baskınında 30 sendika yöneticisinın gözaltına ahnması, KESK Genel Başkanı Siyami Erdem, Tûm Bel-Sen. Eğitim-Sen istanbul 3 No'lu Şube ve SES Anadolu Yakası Şubesi'nce kınandı. Sendikacılar kazandı • İstanbul Haber Servisi - Ankara'da. TEK Vakfı işyerlerinde görev yapan ve işçilerle birlikte işten çıkanlan. DtSKe bağlı Sosyal-lş Sendıkası'na üye sendika temsilcileri Derya Taşkıran, Nurhan öz\anş. Ismail Kibaroğlu, Mürsel Çakır, Gürses Aksakal ve H. Bayram Çetın, Ankara 4. Iş Mahkemesı'nin karanyla görevlerine döndüler. ; Şoför uyudu: 4ölü • DENtZLÎ (Cumhuriyet) - Çardak Havaaianı yakınlarında dıreksiyonda uyuyan kamycn şoforü Ömer Gûler'in neden olduğu kazada Idris Ovher. Nukrettin Çil, Ramazan Tûrksever \e polis memuru Murat Çakmak yaşamını yıtirirken, 8 görevli de çeşitli verlerinden yaralandı. HADEP'te açlık grevi İ İstanbul Hıber Servisi- KADEP Kâgıhane ve Bahçelievler içe 1 merkezlerinde. PKK lideri | Öcalan'ın yakılanmasını •• protesto amacyla açlık grevi j başlatan 80 kı;i dün gözaltına ı alındı. HADE? ilçe S nerkezlenndc açlık grevi i başlatan 30 kıri de önceki • pin gözaltına alınnuştı. ; Belediyeden j eğitim yardımı : | İstanbul Hıber Servisi - ş banbul Bj>ikşehir : Beledıyesı"nc:. lstanbul'daki i iköğretim okıllan ve ; iselerde eğitırı gören şehit , çocugu, yetirr ve öksüz 11 i inn 500 ögrercıye yapılacak 1 efıtim yardunnın dağıtımına ı başlandı. Belediye 1 Başkanvekili \li Müfıt ! Gûrtuna, egirm yardımının, ı ;998-99 öğreim yılında 30 ' 'ün kişiye ulatıgını bildirdi. Ünlü yönetmen, devletin unvan vermek yerine sanatçıyı desteklemesini istedi AtrfYılmaz da geri çevirdiKûltür Servisi -Bu yıl 85 kişiye verilen devlet sanatçısı unvanı üzerine çeşitli çev- relerin tepkileri sürüyor. AbfYılmazda, dün biraçıklama yaparak unvanı geri cevırenle- rin arasına katıldı. Yılmaz gerekçesini şöy- le dile getirdi: "Düşünceözgürlüğünün hâ- lâ çeşidişeldOerdekısırJandığı. gerçek bir hu- kuk devleti olup olmadığunızın hâlâ taruşü- dığı Türkiyemizde. devlet sanatçısı olmanın onurunu nasıltaşıyacağunı bilemediğim için bu ödülü kabul etmemeye karar vermiş bu- lunuyorum. Devletimizin, ödül dagıtacağı- na, sanan ve sanatçıyı kavıtsız şartsız destek- lemesi bence ulusal kültürümüzün gefişme- si açısından daha yararb olacaknr." Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefı Gûrer Aykal da, Ege Üniversitesi'nde verdiği bir konferansta kendisine yöneltilen bir soru üzerine böyle bir unvanın gereksiz olduğunu söyledi. Devlet sanatçılığından çı- kanlmak içın yüz kızartıcı suç işlemek ge- rektiğini belırten Aykal, "Ben Cemal Reşit Rey ile birlikte devlet sanatçısı unvanı aldım. Benim hocam Ahmet Adnan Saygun da dev- let sanatçısıydı. Bundan gunır duydum. a- ma bu unvanı aldığım Uk günden beri de ra- hatsızhk duyuyorum. Böyle bir unvan ge- reksizdir. 8 bin 500 Idşi daha devlet sanatçı- sı olmak istiyor. Bu düzende gitmesini iste- miyorum'dedi. Ote yandan Ozanlar Vakfi Başkanı Mur- taza Y'aJçın. bugüne kadar hiçbir ozana dev- let sanatçısı umanı verilmemesini eleştirdi. Yaklaşık 40 yıl kadar önce ÂşıkVeysel'e bir maas bağlandığını anlatan Yalçın, âşıklar thsani, Mahsuni Şerif, Hüseyin Çırakman ve diğerlerine dikkat çekerek "Bu insanlan görmezden geliyor devlet" dedi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, 21 Mart'ta yaptıklan bir ziyaret sırasmda "Ozanlaruıa sahip çıkmayan devlet olmaz. Çünkü halkın sesi sizsiniz" yönündekonuş- tuğunu anlatan Yalçın, "Hani ne oldu, bitti mi devlet" diyerek tepkisini dile getirdi. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlü- ğü'nden yapılan açıklamada ise Devlet Sa- natçısı Olacaklann Nitelikleri ve Seçimleri Hakkında Yönetmelik'te 7 Kasım 1998'de yapılan değişik ile uluslararası düzeyde ye- tenegini karutlamış olmak koşulunun ulusal düzeye indirildiği, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürii'nün de içinde yer aldığı se- çici kurulun ortadan kaldınlarak devlet sa- natçılanrun Güzel Sanatlar Genel Müdürlü- ğü'nün değerlendirmesi, KültürBakanı'mn önerisi ve Cumhurbaşkanı'nın onayı ile se- çilmesinin öngörüldüğü hatırlatıldı. Açıkla- mada, "Yapılan son yönetmelik degişikiiği gereği, Devlet Opera ve Balesi Genel Mü- dürlüğü'nün devlet sanatçılannın seçimin- de bir işlevi ve katlası bulunmamaktadır" denildi. Yeni devlet sanatçılanna 12 Arahk cu- martesi günü Çankaya Köşkü'nde yapılacak törenle berat ve şiltleri verilecek. Öte yandan Orhan Gencebay ve Mü- zey>en Senar da unvanı geri çevirenler ara- sına katıldılar. Eğitimgönüllülerinden 50 bin kişiyehizmet Türkiye Eğitinı Cönüllüleri Vakfi (TEGV) Cenel Müdürii Kemal Kafadar. vakfin etkinliklerini Cumhurivetin ilkyıllannda eğitim veren Halkevleri'ne benzetti. Kafadar vakfın şu anda 50 bin kişiye hizmet verdigini belirtti. Kemal Kafadar, dün Fatih Eğitim Parkı'nda düzenledigi basın toplantısında, Türkiye'de 25 yaşırun üzerindeki insanlann ortalama 3 5 vıl eğitim gördüğünü belirterek "Devlet eğitim görevini tam yerine getiremiyor ve bu konuda srvil toplum kuruluşlanna ihthacı var" dedL Eğitim konusunda kendilerine özgü bir model oluşturduklannı kaydeden Kafadar şö\le konuştu: "Biz eğitimde teknolojiden yararlanma taraftanyız. Şimdiye kadar kurduğumuz üç eğitim parkında, İnternet, bilgisavar, kütüphane, el sanatlan gibi birimlerimiz var. Aynca okuma yazma, dii, matematik gibi kurslanmız da mevcut Bu çalışmalanmızın tümü gönüllülük esasma dayalı ve Ucretsizdir. Mahalle aralanna kadar girmemizi sağlayan 35 öğrenim birimimiz var. Şu anda 50 bin kişiye eğitim hizmeti veriyonız." Fatih Eğitim Parkı Müdürü Oğuz Yılmaz ise çahşmalarda 7- ' .- ii.i P 9 İ i : J 14 yaş gnıbuna öncelik verildigini, ancak yetişkinJer için de beceri kurslan düzenlendiğini söyledi. Son olarak hamile cimnastiği kurslannın açıldığuu kaydeden Yılmaz, parka 23 bin kişinin üye olduğunu belirtti. Yılmaz, Ali Mahmut Abra tarafından bestelenen ve CRR Senfoni Orkestrası ve Korosu eşliğinde Nükhet Duru Ue Neco'nun seslendirdiği "75. Yü UmutMarşı" CD'sinin gelirinûı kendilerine bağışlandığını söy leyerek istek üzerine CD'nin çoğaltüacağuu açıkladı. Irtibat için (0216) 492 32 32 No'lu telefon aranahiKr Ruhi Su kurdu Dostlar Korosu 24 yaşında İstanbul Haber Servisi - 1975 yıhnda Ruhi Su tara- fından 'Dostlar Korosu' adıyla kurulan, Su'nun ölü- münden sonra "Ruhi Su Dostlar Korosu" adı altında çalışmalannı sürdüren Ruhi Su Dostlar Korosu kuruluşu- nun 24. yılını çeşitli etkin- liklerle kutluyor. Ruhi Su'nun sanat gelene- ğini ve yaşam felsefesini ya- şatmak, geliştirmek ve top- lumsallaştırmak amacıyla çalışmalannı sürdüren koro. Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfi'nın da en temel birim- ierinden birisini oluşturmak- ta. ÖcalÖcalan'ın şefliğinde 4O'ı aşkın genç kız vc erkek koristten oluşan müzik top- luluğu. 12 Aralık'ta 6. Nok- ta Körler Derneğı tarafından Boğaziçi Üniversitesi Murat Dikmen Salonu'nda düzen- lenen "KoroiarŞenBgi'' kap- samında bir dinleti verecek. Aynı akşam Ruhi Su Kül- tür ve Sanat Merkezi 'nde sa- at 20.00'de düzenlenecek ge- cede, eski ve yeni koro ele- manlannm katılımı gerçek- leştirilecek. İzmir Barosu kamuoyunu dikkatli olmaya çağırdı 'Din şûrasında alınan kararlar kaygı verici' Savcılık Bank Ekspres soruşturmasını tamamladı işadamı Korkmaz Yiğit'e ilk dava açıldı İZMİR (Cunıhurhet Ege Bürosu) - İzmir Barosu, Diyanet lşleri Başkanı Mehmet Nuri Yümaz'm açıkladığı 2. Din Şûrasf nda alınan 'laik&k ve Kuran kurslan' konusundaki kararlann, kaygı verici olduğunu bildirdi. İzmir Barosu'ndan yapılan yazılı açıklamada şu görüşlere yer verildi: "Din şûrasuun sonuç biklirgesinde, kesintisiz eğitimin 5 arö 3 şeklinde yeniden düzenlenmesi, üköğretimin 6,7 ve 8. sınıflannda Kuran dersi konulnıası ve Hköğretimin 5. smıfindan sonra istevTnlerirı Kuran kurslanna gitmesi yönünde ahnan karariar, 8 yılhk temel eğitimi baltalayıcı, yasalara ve yönetmeliklvre avkın karariardır. Yasalan delmeye yöneiik bu ısraru rutum. öğretim biıüğinin ve laik eğitimin sindirilemeraesinden kay naklanmaktadır. Bir anayasal kuruhış olan Diyanet İşleri Başkanljğı'nın, anayasanuı laildik ilkesine, öğrenim birüğine, diğer yasa ve yönetmeliklere ay kın tutum alışı ve bunları ısraria savunuşu suç teşkü etmektedir. Diyanet Işjeri Başkanı ve diğer görevliler. anayasa ve d^er yasalara uygun davranmak zorundadırlar. Devletin irtica ile mücadelcsini isrikrarsızlastırmaya ve 8 yılhk kesintisiz eğjtimi baltalamaya yöneiik bu tür davranışlara karşı kamuovu dikkarti ohnalıdır.n İstanbul Haber Servisi - Türkbank ihalesine fesat kanştırdığı gerekçesiyle tutuklanarak Kırklareli Cezaevi'ne konuian Korkmaz Yiğit hakkında tlk dava açıldı. Bank Ekspres soruşturmasmı yürüten Sanyer Cumhuriyet Başsavcıliğı'nca hazırlanan iddianamede Korkmaz Y^tt, kardeşi Yıhnaz Yiğit ve 5 banka yöneticisinın TCY"nin 504 ve 510'uncu maddeleri uyannca cezalandınlmalan istendi. Bankalar yeminli murakıplannca yapılan suç duyurusu üzerine başlatılan soruşturma kapsamında 65 kişinin ifadesine başvuran savalıkça hazırlanan iddianamede, Yiğk'in bankayı Merkez Bankası Sigorta Fonu'na devretmeden önce 350 milyon dolan kredi gibi göstererek vakmlanna aktardığı öne sürülüyor. İddianamede Yifit, kardeşi Yılmaz Yiğit ve 8 banka yöneticisi hakkında TCY'nin "haksız menfaat için mahnı tahrip" fiilini düzenleyen 504"üncü ve 510'uncu maddeleri uyannca 2 yıl ile 5 yıl arasmda değişen hapis cezalanna çarptınlmalan isteniyor. Beyoğlu Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen dosyanın görülmesİDe önümüzdeki günlerde başlanacak. Ytlmaz Yiğit'in de aralannda bulunduğu sanıklar Altan AyanoğJu, Savaş Özcan, Meön Kema! Özal, Kenan Kamil Kenanoğlu ve Cafer Sait Okyar'ın ise 1-5 yıl hapis cezastna çarptıniması isteniyor. Yayın İzni Yönetmeliği'nde yapılan değişikliğe göre kuruluşlara güvenlik soruşturması yapılacak Yerel TV frekans ihalelerine iptalANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), geçen yıl 30 il ve 17 ilçe merkezinde 100'ü aşkın yerel televizyona yöneiik gerçekleştirilen frekans tahsisi sıralama ihalesini iptal etti. Radyo ve Televizyon Yayın tzni ve Lisans Yönetmeliği'nde değişiklik yapılarak fre- kans tahsıs edılecek yayın kuruluşlanna, Başbakanlık'tan güvenlik belgesi alma zo- runluluğu getirildi. RTÜK, Mılli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) yeterli denetim yapümadığı yönün- de görüş bildirmesinin ardından Başbakan- lık'tan gönderilen yazı doğrultusunda baş- lattığı yasal değişiklik çalışmalannı tamam- ladı. Radyo ve Televizyon Yayın İzni ve Li- sans Yönetmeliği'nin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Yeni Maddeler Eklenme- si Hakkında Yönetmelik, RTÜK'ün önceki günkü toplantısında kabul edildi. Yönetme- lik, frekans tahsis edilecek yayın kuruluşla- Çiçek'ten söyleşüi konser Türk halk müziğinin büyük ustası Ali Ekber Çiçek önceki akşam Borusan Kültür ve Sanat MerkezTnde gerçekJeştirdiği söyleşüi konserinde izleyicüeri büyükdL Çiçek programında, Alevi- Bektaşi deviş ve semahlaruıdan örnekler vererek ezgilerin özelliklerini anlattı. Çiçek, izleyicüerin yoğun ilgisi nedeniyle bir saatiik söyleşili konserini yineledi. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) nnm ortaklan ve yönetim kurulu üyeleri hakkında ülke güvenliği açısından bir gü- venlik soruşturması yapılmasını öngöriiyor. Buna göre lisans için başvuracak yayın ku- nıluşlan, kuruluş ve yayın hizmeti, teknik altyapı, mali yapı ve kaynaklara ilişkin bil- gi dosyalanmn yam sıra Başbakanlık'tan bir güvenlik belgesi alacaklar. RTÜK, geçen yıl 29-30 Eylül ve 13-21 Ekim tarihleri arasında 100'ü aşkın yerel televizyona yö- neiik olarak yapılan frekans tahsi- si sıralama ihalesini de iptal etti. Frekans ihalesine karşı Kay TY Can TV ve Başak TV iptal davası açmıştı. RTÜK toplantısında "kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırlan ötesin- de küçiik düşürücü, asağüayıcı ya da ifüra niteügi taşıyan yaym ya- saklan^na uymadığı gerekçesiyle BTV'ye 3 gün yayın durdurma ce- zası verihnesi kararlaştınldı. Top- lantıda, aynca çok sayıda yerel te- levizyon ve radyoya kapatma ve uyan cezası verildi. FP Genel Başkanı Recai Kutan, iptal karanru eleştirerek "Hukuk devleti ile bunu izah ebnek müm- kün değiL Yerel, bölgesel ve ulusal yaym yapan televizyonlara frekans tahsisi için Başbakanhk'tan güven- lik belgesi alınacak deniyor. Bunun adı sansürdür, basın özgür- lüğünün kadedilmesidir" dedi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Bir TÜPIÜ Anlamıyorlar... Günümüzde belli çevrelefde, "Siyasetçileri" horla- ma ve eleştirme alışkanlığı var. Hatta bu alışkanlığın, toplumumuzun genelinde görüldüğünü söyleyebili- riz. Bunu bir sürü anketle doğrulamak mümkün. He- le iş "güvenilirlik" konusuna geldiği zaman, maale- sef siyasetçilere hiç güvenilmediğini görüyoruz. Bu durum bir demokrasi için, çok düşündürücü ve hat- ta utanç verici bir durum. Ben butüryaklaşımlara genellikle karşı çıkarım, ya da karşı çıkmak isterim. "Elimizdeki kumaş bu" de- rim, "Ceketi bununla dikeceğiz. Ama dar, ama ge- niş..." ve eklerim: "Herhalde dışandan siyasetçi ithal etmeyi düşünmüyorsunuz..." Gerçekten; beğensek de beğenmesek de; kızsak da kızmasak da, bugün Türk siyasal yaşamındaki si- yasetçilerden hiçbiri tayinle, yani atamayla bu nok- talara gelmemişlerdir. Iktidarda olsun, muhalefette olsun; parlamento içi olsun, parlamento dışı olsun; bu insanlar, bu toplumun ürünüdürler ve şu anda °ye- dekleri" yoktur. O halde bunlan horlayacağımıza, ken- di anlayışımız doğrultusunda etkilemeye çalışmak, çok daha akılcı bir tutum olur. Fakat bazen benim sabnm da tükeniyor ve "Pes" diyorum, "bu kadaranlayışsız da olunmaz ki..." Şimdilerde DSP Genel Başkanı Sayın EcevK, DYP'nin kapısını çalıyor ve merkez sağı birleştirerek bir hükümet oluşturmaya çabalıyor. Doğrusu, bu ça- banın "so/"la nasıl bağdaştırılabileceği konusunda çok ciddi kuşkulanm var. Fakat bugün bu konu üze- rinde durmak ve meselenin "etik" boyutunu tartışmak istemiyorum. Amacım bambaşka. Atalanmız "Olmayacak duaya amin denmez" de- mişler, ama Bülent Ecevıt umutlu olduğunu dile ge- tiriyor. Türkiye'de "olmaz" diye bir şey yoktur. Bunu artık öğrendik. Ancak Tansu Çilter'in, bir "başkası- nın" başbakanhğındaki bir DYP-ANAP-DSP koalis- yonuna yeşil ışık yakacağını beklemek, çok "hayal- perest" bir düşünce. Aynı biçimde, Ecevit başkanlı- ğındaki bir ANAP- DYP koalisyonuna da sıcak bak- mayacaktır. (Bugün gazetenizin birinci sayfasında bambaşka bir şeyler görürseniz, çok mahcup olurum, ama burası Türkiye, her şey olabilir...) Sayın Ecevit'in romantik bir yapısı olduğunu biliriz ve iyi niyet ve hayalperestliğini buna bağlarız. Buna karşılık, Sayın Çiller'in hâlâ bir DYP- Fazilet hayalle- ri içinde olmasını ya da içinde Fazilet Partisi'nin de bulunacağı geniş bir koalisyon beklentisini anlamak, gerçekten mümkün değil. Bu insanlar, sanki "28 Nisan Sürecini" hiç yaşama- dılar. Sanki Milli Güvenlik Kurulu toplantılanna katıl- madılar ve oralarda ortaya çıkan metinlere imza at- madılar. Sanki, daha sonra gidip istifalannı cumhur- başkanına sunmadılar ve bekledikleri gibi bir görev- lendirme olmamasının hayal kınklığını hiç yaşamadı- lar. Gerçekten, anlaşılır gibi değil bu insanlar... Sayın Demirel, dört beş yıl önce söylediklerinin tam tersini yapıyor ve söylediklerinin unutulduğunu sanıyor. Sayın Yılmaz, Çiller hakkında söylediklerini unırt- muş ve başkalannın da unutmuş olmasını bekliyor. Şimdi aynı ya da benzer bir koalisyonu ohjşturrnak isterken "ANAYOL hükümetini" neden dağıttıgını unutmuş gibi görünüyor... Bu kadar da olmaz ki. Ya Fazilet Partisi'ne ve Sayın Kutan'a ne demeli? Sanki, son birkaç yılda yaşadıklanmız, hiç yaşanma- mış gibi davranıyorlar. Toplumdaki büyük tepkiyi, aylar boyunca süren ışık söndürme ve gürültü yapma eytemlerini, kolayı- na bir araya gelemeyecek birtakım örgütlerin bir ara- ya gelmelerini hemen unuttular. O günlerde de kaleme almıştım. Faziletliler, sorun- lan "zamana yaydıklan zaman" unutulacağını sanıyor- lar. Bu insanlar acaba askerlik yapmadılar mı? Zira Silahlı Kuvvetleri ve Silahlı Kuvvetlerin mensuplannı hiç tanımıyorlar. Yazımın başında sözünü ettiğim anketlerde "güve- niliriik" açısından en ön sırada Silahlı Kuvvetler geli- yor. Keşke halkımız siyasetçilere, Silahlı Kuvvet- ler'den daha fazla güvenebilse. Demokrasimiz açısın- dan çok daha umut verici olurdu. Ama gerçek bu değil. Silahlı Kuvvetler hiç kuşkusuz, ulusun ve ulusu temsilen hükümetin ve sırasmda, cumhurbaşkanı ve TBMM'nin emrindedir. Ancak bu insanlar, cumhuri- yetimizin kuruluş felsefesinin dışına çıkmazlar ve çı- kılmasına izin vermezler. Bu tavır demokrasi açısın- dan tartışma götürse bile, demokrasi dışı bir tavır 6a değildir. Demokrasinin bir "çoğunlukrejimi" olmadı- ğını şimdiye kadar çok irdeledim, bundan sonra ds irdeleyeceğim. Fakat bugün yer kalmadı. Silahlı Kuvvetlerimiz "Halk egemenliğine dayanan, laik ve çağdaş cumhuriyetimizin" ve "ülke bütünlü- ğünün" tartışılmaz bir biçimde bekçisidirler. Ve bı inancın "demokrasi dışı" olduğunu söylemek d€ mümkün değildir. Ama "birileri" bunu bir tüıiü anlamıyorlar. İP kampanya başlattı 'Sevr'ehayır, bağımsız Türkiye' İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Işçi Partisi Izmir U Başkanı Afi Kars> layan, Sevr dayatmasına karşı tüm ulusal güçleri mücadeleye çağırdı. tşçi Partisi'nin "Sevr'e Hayır, Bağımsız Türkiye'' kam- panyası başlattığını belir- ten Karşılayan, "Emper- yalizme teslim obnuş; maf- ya-tarikat ortaklıguıa dö- nüşmüş sağ iktidarlar, SevT planlanna direnemez" de- di. Karşılayan. böyle bir ortamda DSP-CHP koalıs- yonunun en uygun model olduğunu, bu nedenle Bü- lent Ecevit ve Deniz Bav- kal'ın bir araya gelerek an- laşmalannı tarihsel bır fır- sat olarak gördüklerini söyledi. Ali Karşılayan dün dü- zenlediği basın toplantı- sında, Cumhuriyet devri- minin meclisini ve hükü- metini oluşturmak için sol güç birliğinin kaçınılmaz olduğunu söyledi. Avnıpa Parlamentosu'nun aldığ kararla, 1920 yılında Av rupa devletlerinin Osman lı hükümetine imzalattır dıklan Sevr arasında bi fark olmadığını belirteı Karşılayan, "SevT Anüaş ması'mn 62 ve 64. madde lerinde 'Kürtler isterse Gü ney Anadolu'da bir Kür distan devletinin Batı hi mayesinde kurulması' ön görülüyordu. Mustafa Ke mal Atatürk'ün önderii ğinde Türkler ve Kürtie birieşerek emperyaüzni' karşı savaşü. Sevr yıruh) çöpe aüldı. Bugünkü Avnı pa Parlamentosu'nun da yattığı kararda, Kürt soru nunun uluslararası bi konferansta konuşuhna! isteniyor" diye konuştu. Karşılayan, Türkiye'ni Türk'üyle, Kürdüyle bir leşmiş bir ulus olarak Av rupa Parlamentosu karaı lannı, ABD'nin Kürtplarj lannı yırtıp atacak Lradey sahip olduğunu vurgulad
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle