Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 ARALIK 1998 PERŞEME
10 DIŞ HABERLER
Insan Hakları Evrensel Bildirgesi 'nin yıldönümünde yanıtlanması gereken soru 'denetleyenleri kimin denetleyeceği'
ElliyıldabirarpaboyuyolgittikAYÇAATAY
Dünya halklan, birbirlerini öldürdükleri,
fınnîarda yaktıklan, atom bombalanyla kül
ettikleri II. Dünya Savaşı'nın bitiminin ardından
insanlıkJannı yeniden hatırladılar.
Hatırlamakla kalmayarak bunun bir daha
unutulmamasını sağlamak amacıyla yazılı bir
metne dönüştürdüler.
Birleşmiş Milletler'in kuruluşunun ardından
bağımsız bir komite tarafından oluşturulan Insan
Haklan Evrensel Bildirgesi, 10 Aralık 1948 günü
BM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
Türkiye'nin de aralannda bulundufu BM'ye üye
devletler, bildirgenin altına imzalanru atmışlardı.
Ama bildirge yalruzca bir iyi niyet ifadesiydi,
herhangi bir yaptmmı yoktu.
Nitekim bildirgenin uluslararası hukuk
anlamında bağlayıcı bir niteliğe büründüğü,
1976'da yürürlüğe giren Uluslararası Kişisel ve
Siyasal Haklar ve Uluslararası Ekonomik,
Sosyal ve Kültürel Haklar
sözleşmelerini Türkiye de dahil olmak
Ü2ere pek çok ülke onaylamadj. Türkiye
aradan geçen 22 yıla karşın bu sözleşmeleri
hâlâ onaylamadı. Bu noktada insan haklan
hukuku önemli bir sınırlama ile karşı karşıya.
Uluslararası topluluğun baş aktörleri olan
devletler, kendi vatandaşlan üzerindeki
egemenliklerine sınırlama getiren insan
haklan sözleşme ve anlaşmalannı ancak kendi
gönül nzalanyla onaylamalan halinde
uluslararası denetim mekanizmasma giriyorlar.
DenetleyenJeri kimin denetleyeceği ise bir
başka soru. Uluslararası politikada güç ve çıkar
ilişkileri belirleyici. Aradan çok yıl geçmesine
karşın eski ABD başkanlanndan Franklin
Rooseveh'in 1930'Iarda bir Latin Amerika
diktatörü için kullandığı ifade bugün hâlâ
geçerliliğini koruyor sanki: "O bir o._ çocuğu
ama bizim o_ çocuğumuz".
Öte yandan insan haklan hukukunun son 50 yıl
içerisinde ilerleme kaydettiği bir gerçek. Dünya,
insan haklan hukukunun temellerini artık
tartışmıyor. Tartışma yeni bir boyuta taşındı.
Insancı) hukuk ve insanlığa karşı işlenen suçlar.
Geçen temmuz ayında Roma'da düzenlenen BM
konferansmda sürekli bir uluslararası ceza
mahkemesinin oluşturulmasını sağlayacak bir
anlaşmamn hazırlanması konusunda anlaşmaya
vanldı.
Başta ABD olmak üzere Türkiye'nin de içinde
bulunduğu pek çok devletin muhalefetiyle
karşılaşsa da konferans yeni bir hukukun öncüsü
gibi: Dünya ceza hukuku.
Öte yandan gözden kaçınlmaması gereken bir
Hukuk Profesörü Dr. Cemalmaz
'Belgelere taraf
olmak yetmez'
Istanbul Üniversitesı Hukuk Fa-
kültesi öğretım üyelerinden Prof.
Dr. Sernih Gemalmaz insan hakla-
n hukukunun günümüzde geldığı
noktayı ve 12 Eylül rejiminin so-
rumlulannm da bir gün uluslarara-
sı yargı önüne çıkanlıp çıkanla-
mayacağını Cumhuriyet'e değer-
lendırdı.
- İnsan Haklan Evrensel Bildir-
gesi'nin 50. yıldöniimünde insan
haklan konusunda gelinen nokta-
yı nasıl değerlendiriyorsunuz?
II. Dünya Savaşı'ndan sonrailk
kez insan haklannın bir listesi or-
taya konutdu. Medeni ve siyasal
haklann yanında, özellikle sosya-
Iist ülkeler girişımiyle ekonomik,
sosyal ve kültürel haİdara da yer ve-
rildı. Bildirge. bağlayıcı nıtelikte
olan insan haklan sözleşmelerine
kaynak oluşturdu. 1966 tarihli olup
1976'da yürürlüğe gıren uluslara-
rası siyasal haklar ile ekonomik,
sosyal ve kültürel haklara dair BM
sözleşmeleri bunların arasında.
1998'de, dünyada bu sözleşmeleri
onaylamayan çok az deviet kalmış-
tir ve bu ayıbı halen taşıyan ülke-
lerden birisi de Türkiye'dir.
" -Türkiye'nki insan haklan kar-
nesini nasil değerfendirh orsunuz?
Gerekuluslararası
gerekse bölgesel dü-
zeyde, Türkiye orta
bir karneye sahiptir.
Belgelere tarafolmak
hukuk devleti olma-
nın asgari niteliği,
ama taraf olmak tek
başına yetmez. Dün-
yada öyle devletler
var ki Türkiye'den
çok daha fazla insan
haklan belgesine ta-
raf, ama insan hakla-
rı kamesi Türkiye 'den
kötü. Ömeğin ldi AminUgandası.
Belgelere taraf olmak yetmez. Bel-
gelerin öngördüğü standartlan o
ülkenın kendisine mal etmesi, iç-
selleştirmesi gerekiyor. Eğer bu
yapılmazsa uluslararası denetim
başlar.
-Türkiye'de uluslararası denetim
raekanizmasını işlerenlen? \akla-
şım nasıl? Ömeğin Avrupa İnsan
Haklan KomisyomTna bireysel baş-
vuru hakkını kullananlara?
Kamu yetkililerinin, mahkeme-
lerde yargıçlann, savcılann tavn-
na baktığımızda, bu tür sözleşme-
lerle tanınan hak arama yollannı
kullananlara karşı bir antipatı var:
"Batıklara bizi jumalliyorsunuz.
Banhlara bizi şikâyet ediyorsunuz."
Bu, mantığa da aykın.
- Eski Şili diktatörü Augusto Pi-
nochet'nin yargı ön üne çıkanlma-
• "Belgelere taraf
olmak yetmez.
Belgelerin
öngördüğü
standartlan o
ülkenin kendisine
mal etmesi
gerekiyor. Eğer bu
yapılmazsa
uluslararası
denetim başlar."
a taroşılıyor. 12 Eylüldarbesmin ar-
dından fürldye'de yaşanan işken-
ce ve gözalnndaki kayıplardan do-
layıdönenıindeviet başkanı Kenan
EvTen de bir gün yabancı bir ülke-
de yargüanabilir mi?
O tamamen ayn bir olay. Ulus-
lararası hukuk bakımmdan ele ala-
caksınız. Bu olayda tspanyol mah-
kemesinin, Jspanya'ya verilerek
yargılanması talebinde birtakım Is-
panyol vatandaşlannın Pinochet'nin
iktidan döneminde mağdur olma-
sı gerekçesi söz konusu. Aynca
orada teknik bakımdan birçok ay-
rıntı var. Pinochet'nin diplomarik
ayncalıklardan yararlanan bir sta-
tüde olup olmaması gibi birçok ay-
nntı var.
- Kenan Evren dokunulmazbk-
tan yararlanabilir mi?
Pınochet ola\tnda dikkati çekme-
mizi gereken şey, lspanyol mah-
kemesı, bazı lspanyol vatandaşla-
nnın o rejim altındaki mağduriyet-
lerinden bu kişınin sorumluluğu
altında olduklan için yargılanma-
sını talep edebiliyor. Bir başka ül-
kenin bunu yapabılmesi için te-
orikte bir başka ülkenin vatanda-
şmın o dönemde burada mağdur
olması gerekiyor._
- Örneğin bir AI-
man ya da İngiliz va-
tandaşı 12 EylüPden
mağdur olduysa böy-
le bir yargüama gün-
deme getebilir mi?
Pinochet davası he-
nüz sonuca bağlan-
madı. tartışıhyor. Net
olarak bu aşarnada
söyleyebilmek müm-
küin değıl. Ama dik-
tatörlerinbundan son-
ra çok rahat olama-
yacaklannı söylemek
mümkün. Çünkü bir uluslararası
ceza mahkemesi kurulması gün-
demde. Uluslararası ceza mahke-
mesinin kurulmasına imkân vere-
cek olan, bu mahkemenin statüsü-
nü oluşturacak metin, buyılın tem-
muz ayında Roma'da kabul edildi.
Bu belgeye halihazırda 58 deviet
imza koydu. Türkiye imza koyan
devletler arasında değil. Ama bu
belgeye imza koymak yetmez. Tüm
uluslararası belgelerde olduğu gi-
bi bu belgeyi onaylamak gerekir. Şu
anda o belgeyi onaylayan hiçbir
deviet yok. Dolayısıyla bu mahke-
me henüz yok. Kaldı ki bu mahke-
me kurulsa bile mahkemenin yar-
gı yetkisi. o devletin sözkonusu bel-
geyi onaylamasından sonra müm-
kün olacak. Geçmişeyürürlüğü ol-
maz. Bu, ceza hukukunun temel
prensibi.
insan haklan savunucularına baskı uygulanan ülkeler
61 ülkenin tamamlanmamış listesi
c _ Kjrgızistan
Gurcıstan '-.
Baskının yoğunluğu
EHSık sık (20 deviet)
Sürekli (18 deviet)
Dûzenli (18 deviet)
BaskJcı yönetımler (5 deviet)
Türkiye,
dünyarun en
kötü insan
haklan
karnesine
sahip
ülkeler
arasında
14. sırada.
Bu listenin
başını Cezayir
çekiyor.
Insancıl hukukun temeli: Savaşmak
serbest, gereksiz acı çektirmekyasak
İNSAMZ, HAKLAREVHZ VAR
Doğuştan gelen haklardan bazılan:
• Yaşam
• Özgûrlük ve kişisel güvenlik
• îşkence, onur kıncı ve insaniık dışı
cezalandırmaya karşı korunma
• Keyfi olarak gözaltına alınma ve
tutukJanmalardan korunma
• Bağımsız ve tarafsız mahkeme
önünde sorgulanma
• Döşünce, vicdan ve din özgürlüğû
• Örgütlenme, demek kurma
• Siyasi katılım
• Sosyal güvenlik
• Elverişli koşullarda çalışma
• Özgür sendikalara sahip olma
• Halklann kendi yazgılannı
belüieme hakkı
• Irkçı ve dinsel nefrerin
savunucularına karşı korunma
• Azmlık kûltürlerinin korunması
KaynaJdar: tnsan Haklan Evrensel
Bildirgesi
Uluslararası Kişisel ve Siyasal
Haklar Sözleşmesi
uluslararası Ekonomik, Siyasal ve
Kültürel Haklar Sözleşmesi
* Türkiye, Birleşmiş MiUetler insan
Haklan Komisyonu tarafindan
bazırlamp 1966'da imzalanan ve
1976'da yürürlüğe giren bu iki
sözleşmeyi onaylamamıştır.
İnsan haklan hukukunun geldiği son aşamada artık
savaş suçlulan, işkenceci ve katliamcılar adalet önüne
çıkanlabihyor.
Ingiltere ae yayımlanan The Economist dergisinde
yer alan bir araştırmada, görece olarak yeni bir kavram
olan insancıl hukuk inceleniyor. Devletlerin kendi va-
tandaşianna yönelik uygulamalannı denetleyen insan
haklan hukukundan farklı oiarak insanal hukuk, en azın-
dan teoride, savaş sırasında bireysel suçluluk sorum-
luluğunu oluşturmaj'i hedefliyor, Nürnberg yannlama-
lannda olduğu gibi.
insan haklan hukuku banş koşullanndageçerli olur-
ken insancıl hukuk "olağanüsrühal''durum]anndadev-
reye giriyor. Uluslararası Kızılhaç Komitesi'nin Ulus-
lararası Hukuk Müdür Yardımcısı Rene Kosirnik'in
ifadesiyle insancıl hukuk, "eniyiikinci hukuk" Öte yan-
dan iki hukuk dalı da, insan haklan ve insancıl temel-
de ayru ortak amacta birleşiyorlar: İnsan yaşammı ve
onurunu korumak. Çekilen acıyı azaltmak. 1949 Ce-
nevre. J948 Soykınmlar Sözleşmesi, bazı silahlann
kullaıumıru yasaklayan anlaşmalar ve geçen yıl imza-
lanan mavm kuHanımını yasaJclayan anlaşmalar, in-
sancıl hukukun çerçevesini çiziyorlar. însancıl huİcuk,
silahlı çatışma durumlannda askeri gerekliliklerile in-
sanlığı uzlaştırmaya çalışıyor "Düsmaru yenmek içm
gerekli olanlann yapdman serbest, ancak gereksiz aa
yaratmak >asak."
Insanhğa karşı işleneo suçlar
Uluslararası hukukta savaş suçlan ve soykınm dışın-
da bir başka kategori de insanlığa karşı işlenen suçlar.
Savaş ya da banşta toplu katliam, işkence, tecavüz, sal-
dınlan devletin halkıiu köleleştirme, saldıran devletin
halkını köleleştirme. Hukukçular. savaş suçlan ve in-
sanlığa karşı işlenen suçlann evrensel yargılama hak-
kı olduğunu belirtiyorlar. Dolayısıyla suç nerede işîe-
nirse işlensin herhangi bir ülkede yargılanabih'r. Pra-
tikte bu böyle olrnadı. General Augusto Pinochet dava-
sı insanlığa karşı işlenen suç kavramını gündeme ge-
tirdi. tngiliz yargıçlar, eski Şili dıktatörünün kendi ül-
kesinde işlediği suçlann karşıhğında îngiltere'de ya da
tspanya'da yargılanabüeceği karannı aldılar. Genera-
lin görevi,sırasında işlenen cinayet, tficavûz ve işken-
celerden yargılanmasmı engelleyen bir dokunuknazlı-
ğının olmadığı karanni aldılar. İnsancıl hukuk henüz
pratikte fazla etkili değil. Ama tngiliz ordusu, subay-
lanru yasayla ilgili eğitime tabi tutuyor. Göreve gitme-
den önce İngiliz askerlerine yâsanın öngördüğü kural-
!an içeren listelerdağıtılıyor. Bosna-Hersek'teki savaş
suçlulanrunyargılancbğı uluslararası mahkemede 56 ki-
şi hakkında dava açıldı, soruşturmalar sonucunda 25
sanık gözlem altında. 8 sanığın davası sürüyor. 5 sanık
suçlu buiundu ve cezalannı çekiyorlar. Radovan Ka-
radziç ve Ratko Mladiç ise saklanıyoriar.
Roma Konferansı
Konu, Roma'da düzenlenen bir Birleşmiş Miüetler
Konferansı'ndagörüşüldü. Konferansta 12O'yekarşı7
oyla sürekli bir uluslararası suçlar mahkemesi oluştu-
rulmasını öngören bir anlaşma oluşturulması düşünce-
sinekararverildi.
Konferansa katılanlar arasında ABD'nin başını çek-
tiği bir dizi ülke, çekimser oy kullandı.
The Economist dergisinin yorumuna göre, ABD, es-
ki Yugoslavya ve Ruanda'da geçici mahkemeler ohış-
turulmasını desteklemiş olsa da, bağımsız ceza mah-
kemesi oluşumunu engellemeye çahştı.
ABD'nin üstlendiği dûnya jandarmahğı rolünden
dolayı Amerikan ordusunun üstlendiği banş koruyu-
culuğu misyonlannda görev yapan askerlerinin siyasi
moriflerleyargı önüne çıkanlrnasından korktuğu beîir-
tildi.
Konferansa katılanABD'li diplomatlar, hiçbir Ame-
rikan vatandaşınmyargı önüneçıkanlmayacağı garan-
tisini almaya çaltştılar. ABD'nin bu girişimi başansız-
lıkla sonuçlandı.
Roma'da oluşturuîmasına karar verilen uluslararası
ceza mahkemesi, devletlerin varhğı şüphe götürmez sa-
vaş suelarau ya da sivillere karşı girişilen toplu katli-
amları yargılamamalan, halinde devreye girecek.
nokta var. Uluslararası sistemde bağımsız
yargının sağlanması zor gibi görünüyor.
ABD'li muhalif felsefe profesörü N'oam
Chomsky'nin 7 Aralık tarihinde
Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan sözleri
çarpıcı: "ABD, Orta Amerika'daki
ABD destekli kontra savaşında ölen 200 bin
idşi için, Vietnam'da ABD'nin attığı bombalarla
her yıl ölen çoğu çocuk 10 bin kişi için, Güney
VTetnam'daki kimyasal silahJar için özür
dilemelijdi."
Bugün sorulması gereken soru, dünyayı
denetleme iddiasında olanlan kimin
denetleyeceği.
Yeni aktörler
Çokuluslu
şirketlere
eleştiri
Çağımızda çokuluslu şir
ketler, baskıcı rejimlerle
olan ilişkileri ve
azgelişmiş ülkelerdeki
çahşanlanna verdikleri
sosyal haklar konusunda,
geçmişte olmadığı kadar
çok eleştin ile karşı
karşıyalar.
1980'lerde Güney
Afrika'da ırk aynmcılığına
dayanan apartheid
rejımine karşı mücadele
veren insan haklan
örgütlerinin çokuluslu
şirketlere yaptıklan baskı
sonucu, pek çoğu bu
ülkeyi terk etmek zorunda
kalmıştı.
Shell, BP, Reebok, Nike,
insan haklan örgütlerinin
eleştiri oklannı alanlann
başında geliyordu. Yine
uluslararası arenanın yeni
aktörlerinden olan bu
örgütlerin yaptıklan
baskı lar sonucundadır ki
Levi Strauss, Pepsj gibi
dünya devleri, baskı
rejiminin egemen olduğu
Myanmar&ıki (eskiadtyla
Burma) yatınmlannı geri
çektiler. Texaco, Amaco
gibi petrol devleri de
onlan izledi.
Pakistan 'daki ucuz çocuk
emeğini kullanarak spor
ayakkabılar üreten
firmalar karşısında
kampanya açan Reebok'a
ise spor mallan üreticileri
.derneğinden destek geldi.
ABD'deki pek çok marka
artık şu etiketi üzerinde
taşıyor: "Bu topun üretimi
sırasında çocuk ya da köle
emegi kuilanılmajnışür."
Öte yandan sınırlı ve
medyatık şoviarla yetinen
bu girişimlerin ötesinde,
çokuluslu şirketler
azgelişmiş ülkelerdeki
ucuz işgücünden, yoz ve
baskıcı yönetimlerden
çıkar elde etmeye devam
ediyorlar. Geçen aylarda
Latin Amerika'da parah
askeri birlikler
oluşrurduklan nedeniyle
gündeme gelen Shell
firmasının Latin
Amerika'daki
yöneticilerinin sözleri,
çokuluslu şirketlerin genel
olarak insan haklan
konusundaki
duyarlılıklannın
' derecesini yansıtıyor gibi:
"Biz işadamıyız, insan
haklan uzmanlan değiL"
Peki ya diğerlerinin durumu?
LGANDA işlediği tüm
suçlara rağmen îdi Amin,
Suudi Arabistan'da sakin
bir yaşam sürdürmeye
devam ediyor.
IRAK Saddam Hüseyin,
insanlığa karşı suçlar
kategorisine giren pek
çok suçlamayla karşı
karşıya kalabilir.
HAİTt Jean-Claude
Duvalier, beceriksiz
ama kanlı bir
diktatör; Fransa'da
yaşıyor.
ABD Irak bir gün
George Bush'u Körfez
Savaşı'ndan dolayı
yargı önüne çıkarmak
isteyebilir.
İNGİLTERE
Arjantin, savaş
gemilerinden birisini
batırdığı için
suçlayabilir.
YUGOSLAVYA
Slobodan Miloseviç 'in
hâlâ neden yargı önüne
çıkanlmadığı, sırnnı
koruyor.
PİNOCHET DAVASI TARlHt BİR ÖRNEK OLDU
Uluslararası ceza hukukuna doğruEski Şili diktatörü Augusto Pinoc-
het'nin tngiliz yargıçlar tarafindan yar-
gılanmasına karar verihnesi, dünyada
bir zamandır sürmekte olan bir tartış-
mayı halka indirdi: Yeni biruluslararası
ceza hukukuna doğru mu gidiyoruz?
Almanya'da yayımlanan haftalık Die
Zeit gazetesi, uluslararası hukuk uzma-
nı KaiAmbosıle davanın yankılan üze-
rine görüştü. Ambos aynı zamanda.
uluslararası cezayasasının statüsününbe-
lirlenmesi görüşmelerinde Almanya'yı
temsil eden delegasyonda yer alıyor.
- İngiliz yargıçlann karanndan son-
ra diktatörler. yasalardan, eskisinden
daha rru çok korkmak durumunda?
En azından eski diktatörler. Pinochet
davası şimdiden örnek bir vaka oluştu-
ruyor.
- Neden sadece emekhler?
Görev başmda bulunan diktatör, es-
kiden olduğu gibi dokunulmazlıklarla
korunuyor. Bu, yargıçlann karannda
da belirtiliyor. Devletlerin işlevlerini
devamettirmeleri gerekiyor. Oysa bu ar-
güman, eski diktatörler için işlerliğini
yitiriyor. Şili'deişler Pinochet olmadan
daha iyi yürüyor.
- Bu karardan sonra dünyadaki dik-
tatörier,koinıkiannaeskisinden daha mı
fazla >apışacaklar?
Sanmıyorum. Şimdikinden daha faz-
la kalamazlar. Diktatörler, genelde kol-
tuklanndan gönüllü inmezler. Çoğun-
lukla kitleler tarafindan indirilirler. Bu
konuda hiçbir şey değişmeyecek.
- Eskidevietbaşkanlannm uyguladık-
lan insan haklanihlallerininpeşinedüş-
mek sizceakdcı bir tutum mu? Veinsan
haklanna hizmet eder mi?
Durumdan duruma değişir. Güney
Afrika'daki Gerçekkomisyonu gibi bir
ülkede banşa ve uzlaşmaya hizmet eden
kurumlar oluşturulmuşsa dışandan ya-
pılacak bir müdahale yarar yerine za-
rar getirebilir.
- Baöb >argıçiar, başka devletieri ve
yöneticileriyargılama hakkını nereden
alıyorlar?
Bu devletlerde işlenen insan haklan
ihlallerinin cezasız kalmasından. tnsan
haklan kavramı artık çok geniş kap-
samlı. Her devletin izlemesi gereken
ceza ve yargılama yükümlülükleri var.
Eğerbu devletler yükümlülüklerini ye-
rine getirmiyorlarsa başka devletlerin bu
insan haklan ihlallerini yargılama hak-
kı var.
- Eski ABDDevietBaşkanı Bush, bir
Arap ülkesine yapacağı gezkk, Irak sa-
vası sırasmdaki insanhaklanihlaUerin-
den dola>ı yargı önüne çıkanfanaktan
korkmalımı?
Bu bir hıpotez.
-ArnatstismarediMigitakdirdegide-
ceği yeri gösteriyor.
Öncelıkle ingiliz yargıçlann karan-
ıun neyi ve kimi kapsadığrnı inceleme-
liyiz. işkence ve adam kaçırma gibi en
ağır suçlan kapsıyor. Bu konuda ulus-
lararası anlaşmalar bulunuyor. Ve ka-
rar da bu anlaşmalara dayandınhyor.
Eğer konu işkence ve kayıplar ise bu
konuda tabii her eski deviet yöneticisi-
ninyargılanmasından yanayım. Batılı-
lar da buna dahil. Ancak Bush hipote-
zi bu konuyla karşılaştınlamaz.
- Pinochet davasuuo, bir dünya ceza
yasasımn oluşturulması yönnnde nasıl
bir etkisi olabilir?
Dokunuhnazlıklann sınırlanması ko-
nusu, Roma'da geçen yaz taslak çahş-
ması hazırlanan dokümanda da bulunu-
yor. Bu durumda karar, uluslararası
mahkemeler düşüncesini ve bazı hare-
ketlerin cezasız kalmasına izin veril-
memesi gerektiği düşüncesini destek-
liyor. Bu düşünceyi ciddiye alan dev-
letler, anlaşmayı en kısa zamanda onay-
lamalılar. Pinochet rejimi sırasında Şili'de 3 bin İdşi öldürüldü.