Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8KASIM1998PAZAF
8 PAZAR YAZILARI
Kadın eteğindeki adamlar...Wolverhampton futbol kulübünün
fanatik taraftarlarından Jim
Needham. kafasının tası atınca öyle
bir tepki gösterdi ki, bu tepkisine
değil de bana çağnştırdıklarına
gülüyorum kaç gündür. Geçen
günlerde takımının maç yaptığı
stadyumun yetkilileri. "Executive
Box" denilen özel locaya
Needham'ı sokmamışlar.
Genellikle zengin taraftarlann
tercih ettigi bu localarda içki ve
yemek servisi yapılıyor. Kendisi de
zengin bir işadamı olan Needham,
daha önceleri hiçbir sorunla
karşılaşmadan gidip oturduğu bu
özel bölüme o gün maça kot
pantolonla gittığı için kabul
edilmemiş. Bütün olay bu. Bunun
üzerine stadyum yetkililerine inat
olsun dıye sen kalk. en yakın
mağazadan bir etek alıp gı\ ve
maçın sonuna kadar locada etekle
otur. Söz konusu özel locaiara
ilişkin etek giymeyi yasaklayan bir
madde de olmayınca, kimse ses
çıkaramamış tabii. Özel bölümde
de olsa kot pantolonla maç
izlemenin ne sakıncası olabilir diye
düşündüğümden Needham'ın
kızgmlığını haklı buldum. "Kot
pantolona tahammiil
edemiyorsanız. ben de ondan daha
tahammiil edilemez bir gi> si olan
etekle oturunım" anlamını taşıyan
bu inadı, etek söz konusu
olduğundan bende kımi şeyleri de
çagrıştırdı ister istemez. Örnegin
Doğan Güreş Paşa geldi aklıma
nedense. Gülmemin nedenı de bu
zaten. Anımsayacaksınız Güreş.
parlamentoda yapılacak bir
oylamada bulunup bulunmayacağı
söylentilerini. "Gidipoy
kuüanmazsam bana etek giydirin"
cümleleriyle yalanlamıştı. Sözünde
durmaması halinde kendısıne
uygun gördüğü ceza sözüm ona
kadın elbiseleri gi>erek
küçülmekti. Needham'ın,
Güreş'ınkinden çok farklı bir
nedenle de olsa eylemini etekle
ilişkilendirmesi. kendi halindeki bu
kadın giysısinin talıhsızliğini
anımsattı bana. Reşat Ekrem Koçu.
Türk Gi>ım K.uşam \e Süslenme
Sözlüğü'nde. "Bir kadın esvabıdır"
dediği eteği. "belden aşağı yannı
entari" olarak tanımlnor.
Koçu'nun verdiği bilgiye göre etek
LONDRA
MUSTAFA
KEMAL
ERDEMOL
Anadolu kadınlarınca Tanzimat'tan
bu yana kullanılmakta. Öncesinde
erkeklerce. özellikle Mevlevi
dervişlerince sema sırasında
giyilirmiş. O zamankı adı da
tennure. Bir de köçek oğlanlar
"rakslanna ayn bir cazibe. ahenk
verdiği için" eteklik giyerlermiş.
Tüm tarihçesi bundan ibaret olan
"etek"in kavram olarak kullanım
alanı bir hayli geniş. "Dişiye'' aıt
göründüğünden Doğan Güreş gibi
erkek politikacıların \e Needham
gibi maçolann değerlendirmelenne
ya da eylemlerine malzeme
olabiliyor zaman zaman. Aslında
bu özel olarak "etek"in. genel
olarak da tüm kadın giysilerinin
başına ilk kez geliyor değil. Kadın
giysileri özellikle bizim
geçmişimizde erkekler tarafından,
başka erkeklerı cezalandırma ve
"yola getirme" amaçlı işlerde
kullanılmıştı. Örneğın. 1596'da
Sohrap Paşa ve Mütefferrika Cahi
adlı iki asker. Haçova Meydan
Muharebesi'nde savaştan kaçtıklan
için halka teşhir amacıyla kadın
elbiseleri giydirilmiş olarak kentte
dolaştınlmışlardı. Ege'de devlet
otontesinı sıfıra ındıren efelik
kurumunun kökünün kazınmasına
ilişkin olarak, 14 Ağustos 4911
tarihli İttihad gazetesınde yer alan
bir önen de ilginç bir örnek. Önen
sahibi, cinayerten hapse gıren genç
efe adayının. ziyaret saatinde
yakmlannın karşısına kadın
kıyafetiyle çıkarılmasını
öğütlemekte. Bu yolla gence
manevi baskı yapılmış olacak,
böylelikle efelikten vazgeçmesi
sağlanacaktır (Ege'de Eşkıyalar. s:
166. Sabri Nıtkinı Işte.
birbırlerınden haberleri bile
olmayan Needham ıle Güreş
Paşa'nın eteği. geçmiştekine benzer
bir amaçla kullanmış olmalarındaki
ortaklığı bu yüzden çok eğlenceli
buldum. Bizim kimi erkeklerinıizce
böylesine aşağılanan kadın giysileri
Türklerin eski dini Şamanizmde
bambaşka değerler ifade ediyordu.
Şamanlar. yılın belli zamanlarında
kadın giysileri giymekten başka.
başanlı olmak için kadmlar gibi saç
uzatırlar, onlar gibi ince sesle
konuşurlardı. Hatta gebe
kaldıklanna, balık, karga
doğurduklanna. kadına ne kadar
benzerlerse manevi değerlerinin o
kadar artacağına inanırlardı.
İlgilisine. daha fazla bilgi almak
için en kolay bulunacak kaynak
olan Ziya Gökalp'ın kitaplannı
okumalarını tavsiye edebilirim.
Needham için söyleyecek bir
sözüm yok da sözünün eri
olmamasma. kadın giysileri
giymekle ceza biçen Sayın
Güreş'in ara sıra tarihimizi
okumasını isterdim ne yalan
söyleyeyim. Böylelikle Paşa.
Osmanlfyı batıran Talat, Enverve
Cemal paşalann ülkeyi kolayca
nasıl terk ettıklerini de öğrenmiş
olurdu. Malum, adı geçen paşalar
işgal altındaki istanbul'dan bir
kadın giysisine, yani çarşafa
bürünerek kaçabilmişlerdi.
Gülmekte pek de haksız sayılmam
değil mi?
Depardieu, şarabı
lıkır lıkır götürüyor
PARIS
MİŞEL
PERLMAN
Acaba nasıl bir tutum izleyecek
önümüzdeki günlerde Fransa'nın
"dev" sinema yıldızlanndan
Gerard Depardieu?
Bu soruya yanıt arayanlann sayısı
az değil doğrusu. Onursal ve adli
sorunlar işin içine girince çok
önemli boyutlar kazanıyor bu
problemler. Özellikle Fransa'da
olsun uluslararası sinema
dünyasında olsun. doğrusu büyük
tepkiler yarattı Gerard
Depardieu'nün canını sıkan olay.
Eh, o kadar olacak artık, diye
seviniyor kimileri. Gerçek dostlan
^pejbette manen destek veriyor.
Dedtk-ya. bd Tniktarda içki
kullanıyor diye! Gerard Depardieu
hem sanat hem de günlük
hayatında içiyor da, oynuyor da.
Alkolün ölçülü biçimde
kullanılmasının gerektiği görüşünü
paylaşanlardan da değil... Hele
hele, şarabı lıkır lıkır indirdi mi,
sormayın gitsin. Sağda solda küçük
olaylar yarattığı zaman, en iyi
dostlan bile, "yahu, babasının
çiftliği mi?" diye konuşmaktan
kendilerini alamıyorlar. Fakat, işin
ilginç bir yönü, Fransız sinema
sanatçısı Depardieu'nün küçük bir
bağa sahip olması. Şarap "hastası"
bevaz perde yıldızı Gerard
Depardieu ürettiği içkiyi zamanı
geldiğinde piyasaya sürüp
"patron" olmanın zevkini
çıkarmasını iyi biliyor. Anlaşılıyor
ki, uyguladığı gerçek yöntem.
"kendin üret, kendin tüket"...
Lakın kişinin bu konuda son denli
ihtiyatlı olması gerek dediğinizde,
herkes anımsayacaktır
Depardieu'nün neden olduğu
motosiklet kazasını. O zaman
yapılan tahlilde. kanmdaki alkol
oranı 2.55 gr olarak saptanmıştı. 23
Temmuz 1998'deki mahkemesinde.
ertelemeli olarak 3 ay hapsıne. 10
bin frank para cezasına mahkûm
edilmesine ve sarhoş vasıta
kullanmaktan ehliyetinin elinden
alınmasına karar verildi.
Evet. Gerard Depardieu böyle bir
sanatçı ışte. Sanatsal kişiliğinin
yanı sıra, özel yaşamında hareketli
ve kendini tam olarak kontrol
edememekten ötürü polis \e adliye
ile ilişkilen oldukça yoğun. iri
enseli birkişi. Şimdiki problemleri.
ülkenin "Onur Nişanı" (L 'egion
d'Honneur) ile ilgili. 1996 yılında
başlayan bu serüven hâlâ sürüyor.
O günün 2 Mayıs'ında, bizzat
Cumhurbaşkanı JacquesChirac'ın
ellerinden almıştı nişanı. Hoş,
henüz birinci basamağındavdı ünlü
sanatçı. Birdüşünün bakalım... Son
dünya kupasında derhal L egion
d'Honneur nişanına kavuşan
Fransız Milli Takımı bir yana. ünlü
sinema sanatçısı. kuşkusuz. ileride
başka onurlara sahip olmayacak
mıydı? Kakh ki, üerard
Depardieu'ye daha 1996'da
takmıştı Cumhurbaşkanı bu nişanı.
Gerard Depardieu'nün sıkıntısı
şimdilerde, bir kişinin, L egion
d'Honneur nezdinde şikâyette
bulunmuş olmasıydı. Şikâyette
bulunmuş olan ilgili kişi soruyordu.
Gerard Depardieu'nün toplum
içindeki davranışının "Onur
Nişanı"na layık olup olmadığını.
tlgili çevrelerden sızan haberlere
göre prosedür gereken şekilde
sürmekteydi. Bütün bu gelişmeler
sonunda. Gerard Depardieu'nün
cezalandınlarak "Onur>işanı"nın
iade edilmesi olasılığını
vurgulayanlar,
birkaç tür cezanın bulunduğunu da
belirtiyor. "Legion d'Honneur"
kurumunun bu konuda sinema
sanatçısına geçen 15 Ekim
tarihinde gönderdiği belgeleri
Gerard Depardieu'nün titizlikle
incelediği söyleniyor. Bu arada.
ünlü sinema sanatçısının yanıtını
önümüzdeki 3 aylık süre içinde
bildirmesi şart. Sinema çevreleri
söz konusu olayın ne şekılde
noktalanacağını merak ediyor.
Gerisi hikâve...
Çopçu
Başkan
Filipinkr'de 7
Kasım'ı ulusal
tetniziik günü ilan
eden Devlet Başkanı
Joseph Estrada,
süpürgeyi kapıp
kampanvava öncüliik
erti. Başkent
Manila'daki
DKisoria Halk
Pazan'na giden
Başkan Estrada,
halkla biriikte yeıieri
süpürdü. Başkan,
pazann tuvaletlerini
bile temizledi.
Temizlik
kampanyasının bir
hedefi de, muson
yağmurian nedeniyle
oluşan taşkınlann yoi
açtığı salgın
hastaiıklan önlemek.
Güreşle dalga
geçen boğalspanya. Güney Fransa ya da Latin
Amerika kentlerindeki gibi.
Lizbon'da da boğa güreşleri ülke
kültürünün önemli bir bölümünü
oluşturuyor. Pazar günü "Bugün
n'apmair diye düşünürken birden
aklıma boğa güreşine gitmek düştü.
Portekizce bu işe "corrida de
touros". yani "boğa dövüşü"
dendiğini. diğer ülkelerin
kültürlerinde olduğunca boğanın
sonunda öldürülüp kulaklannın,
kuyruğunun kesilmeyeceğini
biliyordum. Bilmesine biliyordum,
arna gene de dövüşün ne denli
adaletli olabileceğini gerçekten
merak ediyordum. Bu arada, dövüş
at sırtında yapılacağından,
cavaleiro adı verilen atlının boğayı
yorarken kızdıracağını, forcado adlı
yayalann izleyenleri
eğlendireceğini ve sonuçta boğayı
yere devireceklerini, öyle ya da
böyle boğanın yenik sayılacağını
da öğrenmiştim. Dövüşün
yapılacağı arenâya vanp yerime
oturduğumda. son dövüş başlamak
üzereydi. Trompetler, kornetler.
trombonlar üflendi, 16. yüzyıl
geleneklerine uygun tören başladı.
Sonra tören bitti. dövüş başladı.
LİZBON
Belli ki. çok iyi
yetişmiş olan at,
sırtında taşıdıgi
cavaleiro'nun
yönetimi
doğrultusunda
boğayı kızdıracak
oyunlaryaptı.
Derken, boğanın
hiç beklenmedik bir andaki
atılımına tanık olduk. At, iki arka
ayağının üstünde zıplayarak iki
adım kadar geriledi ve kenara
çekilip atağı savuşturdu. Sonra,
bumundan soluyan boğanın öfkeli
gözleri önünde. sol ön ve sol arka
ayağını. sağ ön ve sağ arka
ayağının önüne alarak sanki
içinden dört tempolu bir ezgi
tutturdu da. "fokstrot" yapmaya
başladı. Yardımcı, elindeki
pelerinle boğayı sürekli
yönlendiriyordu. Atlı, usta
binicilere özgü biçimler
oluştuımakta ve de boğayı daha da
kızdırmak için küçük mızraklan
hayvanın ensesine saplamaktaydı.
Boğanın canı yandı yanmasına da
pek aldırmadı. Derken, yorulan
Jjoğanın boynuzlanna daha da
yakın dovüşülmeye başlandı.
Boynuzlar körletilmişti, ama atlı
(n'olur, n'olmaz) kendini ve atını
korumak amacıyla dikkatini hiç
yitirmemeye çalışıyordu. Bu arada,
zaman zaman eyerden sarkarak,
boğanın ağzına burnuna pek de
görgü kurallanna sığnıayan
yumruk. tokat falan da atmadı
değil. Atlının gözü pekti.
Boğa, bir ara tüm yorgunluğunu
unutup bacaklannı gerdi ve aniden
saldırdı. "Amanın" demeye
kalmadan, at kendini dört ayağının
üstünde yaylandırdı. kenara sıçradı.
Boğada boşa kaçmanın.
yakalayamamanın gizli hüznünü
gördüm. Döndü: "L'lan, ben sana
gösteririm" dergibi baktı. Yeniden
atağa kalktı. At. sahibine uydu,
yeni bir dans biçemi yarattılar ya
da vardı da yinelediler. Bir süre
sonra. yorgun boğa bu işin bir oyun
olduğunu anladı sanki. Kuyruğunu
kaldınp havada bir iki salladı. Hiç
ıkınıp sıkınmadan arenanın tam
orta yerine sidiğini saldı. Eğlenceye
katılmak ister gibiydi.
lyiden iyiye yorulunca. yedi mi
sekiz mi ne. bir sürü forcado sağını
solunu sardı. Biri sağ arka ayağını
kaptı. çekiştirdi. Bir dıgeri
kuyruğuna yapışmıştı. Kıvırcık
saçlı olanı hayvanın sol ön bacağını
yerden kaldınp, omzuyla da
böğriinden iterek
devırmeye
çalışıyordu.
Izleyenlerde
"ole"ler, "viva"lar...
USTUN Bir şamata ki,
AKMEN betimlemek
olanaksız. Boğa,
olup biteni biraz da
şaşkınlık içinde izlemekteydi. Bana
sorarsanız, bir ara pek
keyiflendiğini bile söyleyebilirim.
Sonunda ölüm yoktu ya! öysa,
kendisinden önce aynı oyunu
oynayan türdeşi, uygar ülkenin
çağcıl kesimevinde, canlı çıktığı
dövüş sonrasında iki yüz volt
gücünde bir akımla yaşama
"Adeus" demişti. Bilmiyordu. Bilse
n'apardı dersiniz? tlerleyen
dakikalarda bizim boğa oyuna
kendini giderek iyice kaptırdı.
tnanmayacaksınız ama, bir ara sağ
arka ayağıyla sanşın forcado'nun
kıçına hafifbir tekme bile attı.
Bana öyle geldi ki. insanın hayvana
üstünlüğü ilkesiyle düzenlenen bu
eğlencede. insancıkları üzmemek
için kendini yere bilerek isteyerek
atıp, yenilgiyi de bilerek isteyerek
evetledı. Nereden nereye • ••• '-"
diyeceksiniz. Rastlantı işte.
Yerdeyken göz göze geldik.
Baktım. vallahi gülüyordu...
Okur yoldaşlar, sloganlan okuyunEski ve yenı takvimler arasındaki
farktan dolayı 7 Kasım'da kutlanan
BESD (Büyük Ekim Sosyalist
Devrimi) için Sovyet döneminde
her yıl büyük törenler düzenlenirdi.
Resmi toplantılar. yeni teorik
açılımlar, yapay neşeli kutlamalar
ve kitlesel mitingler yapılırdı. Ve
her yıl ekim ayı sonunda de\Tİm
bayramıyla ilgili olarak Komünist
Partisi'nin belirlediği sloganlar
yayımlantrdı. Bu sloganlarda
toplumunherkesimi
"kucaklanırdr. Örnegin:
- Komünistler! Her konuda halka
örnek olun. onu peşinizden
sürükleyin!
- İşçi yoldaşlar! Daha fazla ve daha
titiz çalışarak sosyalist ülkenizi
güçlendirin!
- Aydın yoldaşlar! Burjuva
ideolojilerine karşı Marksizm-
Leninizmin bayrağını yükseltin!..
Aradan yıllar geçti. Şimdi az tirajlı
bazı sol gazeteler. eski alışkanlıkla
kapitalizmle mücadeleyi
güçlendirme>e çalışan sloganlar
yayımlıyorlar. Ama pek fazla
ciddiye alan olmuyor. Dahası, bu
konu artık bir gülmece malzemesi
haline gelmiş durumda. Bu yıl bazı
gazeteler (elbette burjuva
gazeteleri) yalnızca geçmişle değil,
bugünle de alay eden çeşitli
sloganlar ya> ımlayarak 7
Kasım'daki BESD törenine
"hazırlandılar". Işte bazı örnekler:
- Rus oligarşisi ve çiçeği burnunda
ulusal burjuva yoldaşlar! Siyasi
iktidan kendinize daha iyi
baglamak. onu ve basını satın alıp
kendinize araç etmek için daha
MOSKOVA
HAKAN
AKSAY
etkin ve varatıcı yöntemler bulun!
- 'Yeni Rus' yoldaşlar! Para hırsınız.
sabırsızhğınız ve
görgüsüzlüğünüzle halkımıza yeni
fıkralar üretme şansı verin!
- Rüşvet alan ve veren yoldaşlar!
Son yıllarda elde ettiginız
kazanımlardan kuvvet alarak artık
banka transferlerine yönelin!
Içişleri bakanlığı ile işbirliğinizi
daha da güçlendirin!
- Milletvekili yoldaşlar! Rus gazete
ve telev izyonlanna karşı verdiğiniz
şanlı mücadelede daha kararlı
davranın! Rusya'nın ekonomik ve
sosyal sorunlanyla ilgili
tartışmalannızı erteleyerek Ocalan
yoldaşı 'onur millervçkili' seçin!
(Eh. bu da bizden olsun.)
- General yoldaşlar! 'Kıal Ordu'
içindeki keyfı uygulama iddialanna
gözlerinizi kapatın! Askerler
arasındaki disiplini pekiştirmek için
gerekirse acımasız yöntemler
kullanın!
- Gazeteci yoldaşlar! Ülkenizin
sırlanyla ilgili ögrendiğiniz bütün
aynntılan en kısa sürede
uluslararası haberalma örgütleriyle
paylaşın! - Uluslararası Para Fonu
yöneticisi yoldaşlar! lCasanızda bir
şey kalmadıysa bile. kendi aranızda
para toplayarak Rusya'ya yardım
edin! ^'oksa başınıza gelebilecekleri
unutmayın!
- Fahişe yoldaşlar! Barterve
karşılıklı ödeme tekniklerini
cesurca geliştirin! Piyasadaki
Amerikan dolarlanna el koyarak
rublenin ağırlığını artırın!
- Kıralık katil yoldaşlar! Iş >erinde
sigara içmeyin ve süahınızı
bırakmayın! Görevinizi
tamamladıktan sonra ortalığı
temizlemeye özen gösterin!
- Devlet başkanı adayı yoldaşlar!
Yüzlerce adav arasından sizin tek
gerçek lider olduğunuzu halkımıza
göstermek için hiçbir yalan ve
iftiradan kaçmmayın! Kendi
aranızda bırleşerek "HerRusya
yurttaşına bir devlet başkanı"
hedefine doğru kararlılıkla
ilerlevin!
TEŞEKKUR
Yaşamını insanlığa adayan, son anını ameliyat giysileri
ile noktalayan canımız
Görev Şehidi
Opr. Dr.MUHARREM
CELEPSOY'ıın
Yoğun bakımda kaldığı günlerde, vefatı dolayısıyla
düzenlenen törenlerde ve sonrasında yakın ilgilerini
esirgemeyen, telgraf ve telefonla baş sağlığı dileyen,
çelenk göndermek hayır kurumlanna bağışta bulunmak
veya bizzat cenaze törenine katılmak suretiyle acımızı
paylaşan, yakın ilgilerini esirgemeyen başta Lüleburgaz
SSK Hastanesi mensuplan ve amelıyathanedeki çalışma
arkadaşlan, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi
Reanimasyon Servisi çalışanlan, Özel Derman
Hastanesi çalışanlan olmak üzere tüm doktor
arkadaşlanna, Lüleburgaz Kaymakamı'na, Lüleburgaz
Belediye Başkanı'na, Malatya-Atalar (Haçova) Köyü
Geliştirme ve Dayanışma Derneği'ne, MATAV
Vakfı'na, sendikalara, meslek odalanna, kurum ve
kuruluşlara, tüm dost, akraba ve sevenlerine
teşekkürlerimizi sunanz.
Ailesi Adına
HACI CELEPSOY
Ö Ü ÜCUMHURİYETİN 75. YILDÖNÜMÜNDE
ERBAKAN'IN REJİM KUMARI
TÜRK SİYASETİNDE FRAKSİYONİZM
• GÜNEYDOĞU NUN 75 YILI
• RTÜK YASASI DEGiSEBiLİR Mi?
• CUMHURİYETİN 75. YILINDA MAi TARTISMASI
• LOBİLERİN DIŞ POLİTıKAYA ETKiLERi
• ATATÜRK'ÜN BARIŞÇI
DIŞ POLİTİKASI
Nokta Dergisi, intemel Web Adresi:tıtlp: »»«.me<l>alexl.cı>ın m*la
NoMa DerEİSi, E-Mal Adresi: m*lii«âm«)> atext.com
İstinye'den
En Taze
Haberler
Borsacı'da
B
HAnU.(K EKOKOMI OCBGtSI
orsacı
B
HAFTAİ.I* EKONOKİ DEH6İSİ
orsacı
ŞİMDİ BM ÇOK KAZANDIRAN
YATIRIM REPO
HANGİ BANKA
KAÇA
REPOYAPIYOR?
B0RSA1W AIİDBIIHRLAYAN KAGIH
APSS'TENaaOLUYOfi?
1999BÜTÇESİIDENaKVAfl?
NIĞDE ÇIMENTO. ECZACIBAŞIILAÇ. TAT KONSERVE
AKIN TEKSTİL, KLIMASAN. TOFAŞ OTO. ARÇELİK PEG
PROFİLO. PIMAŞ, KOÇBANK OELTA MENKUL DEĞERLER
"BORSADAKİ REHBERİNİZ"