15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyetİmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatorü- Hikmet Çetinkaya # Yazıışlerı Müdürü Ibrahim Yıldız 0 Sorumlu Müdür- Fikret İlkiz 0 Haber Merkezı Müdürü' Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen Fikret Eser Istıhbarat Cenglz Yıldınm 0 Ekonomr Özlem Y üzak 0 Kültur Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Vücelman 0 Makaleler Sami karaören 0 Duzcltme Abdullah Yazıcı 0 Fotograf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibc Buğra 0 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Yavın Kurulu Ilhan Selı;uk (Başkanl. Orhan F.rinı;. Oktaj Kurtböke. Hikmet Çetinkava. Şükran Soner. Ergun Baicı, Ibrahim Yıldız. Orhan Bursalı, Mustafa Balbav Hakan Kara. AnkaraTemMİciM Mustafa Balbay Aiaturk Buhan No 125. Kat4, Bakanhklar-Vıkjra Tel 4145020(7 hat). Fak» 4195027#IzmırTcmsılcısı SerdarKızık. H ZıyaBK I352S 2 3 Tcl 4411220. Faks 4419117 • AdanaTemsılcısı Çetin Yiğenoğlu, Inönu Cd 119 S No 1 Kat I. Tcl-363 12 11. Faks 363 12 15 Muess^se Muduru Lstün Vkmen # Koordınaior \hmet Korulsan # Mııha- sehe Bûlenl Yener # Idare Hüseyin Gürer»l>lcDne Önder Çdik • Bılgı- Işlem Nail İnal • Bılgısavar Sıstcm Mürihef ÇUfr#iaUî Fazüel Kuza MED\A C: • Yonetım Kuru Başkanı - Ocnel Mudur Gülbı Erduran 0 Koordınator Ret lşıtman• Cıenel MudurYardımcü SevdaÇoban Tel 514 07 53 513 95 80-5138460-61. Faks 5138* V a>ımla>an ı t Bauın: Yenı Gûn Habcr Ajansı. Basın ve Yayıncılık A S Tjrkocıgl Cad J-) 41 Cağalojilu 34334 Ist PK 2*i Istanbul Tel (0 2121 5 ! 2 05 05 (20 hal> Fak> (0 2 1 2 ) 5 1 1 X 5 95 8KASIM 1998 imsak:5.07 Güneş: 6.36 Öğle: 11.55 Ikindi 14.35 Akşam:1700 Yatsı: 18.24 w\vw.cumhurivet.com.t Vera VVang'ın ilkbahar tasarımları • Dış Haberier Servisi - Ünlü ABD'lı moda tasanmcısı Vera Wang, tlkbahar koleksiyonunu Nevv York'ta düzenledigi görkemli bir defıleyle modaseverlere sundu. Bryant Park'ta gerçekleştırilen defilede sıyah dantel gıysı ve bolero ceketten oluşan takım büyük beğeni topladı. Tanihi miize açılıyor • ANKARA (ANKA)- Atatürk'ün 19 Mayıs 1919"da Samsun'a geldiği zaman kaldığı ve o zaman Mıntıka Palas olarak bılınen bına "Gazi Müzesı' olarak bugün açılıyor. Atatürk'ün 1924 yılında Samsun'a ıkincı gelışınde sahibi tarafından kendisine armağan edilen bınanın aft katı 1930 yılında Gazı Kütüphanesi adıyla hizmete açılırken, üst katı Samsun Büyükşehir Beledıyesi tarafından 19 Mayıs Miizesi olarak düzenlendi. Daha sonra Gazi Mûzesi adı venlen bina, 1995'te Kültür Bakanlığı'na tahsis edıldı. Kültür Bakanlığınca binanın onanmı ve düzenlemesi içın 66 mılyar lıra harcandı. Üniversitelere eleman alımı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Selçuk Üniversitesi ve Osmangazi Üniversitesi'ne eleman alınacak. Osmangazi Üniversitesi'nde, bilgisayar işletmeni, sağlık teknisyeni ve hemşirelik kadrolannda 5 eleman ıstihdam edilecek. Bu görevlere başvuracak elemanlarda üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun olmak ve 18 yaşından küçük, 35 yaşından büyük olmamak şartlan aranıyor. Selçuk Üniversitesi'ne de 24 koruma ve güvenlik görevlisi. 6 bayan güvenlik görevlisi, 5 memur, 6 daktilograf, 1 santral memuru. 30 hemşire, 10 sağlık teknisyeni, 11 hastabakıcı ve 3 hizmetli alınacak. Adaylann, 26 Kasım Perşembe günü mesai bitimine kâdar Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü Personel Dairesi'ne başvurmalan gerekiyor. Siiper öğrenciler • GAZİANTEP(AA)- Gaziantep Özel Sunguroğlu Fen Lisesi'nde ögrenim gören iki öğrencinin geliştirdiği 'Atık Sulardaki Aromatik Bileşiklerin Ozon ıle Parçalanabilirliklerinin lncelenmesi' konulu proje. Uluslararası Çevre Proje Yanşması'nda dünya birincisi oldu. Projenin hazırlayıcılan Enes Konuk ve Bekir Acan. "Atık sularda bulunan aromatik bileşikler. çoğu zaman insan ve çevre sağlığına büyük zarar verebilmektedir. Çalışmamızla bu zararlı maddeleri ozon ile parçalayarak, zararsız hale getirmeyi amaçladık" dediler. Nusret Fişek Ödülü'ne değer görülen Prof. Dr. Ayhan Çavdar: Hodgkin hastalannın yüzde 92'si yoksul AIDS'e kardeş geKyor: NAIDS MUTLU SERELİ • Yaklaşık 30 yıllık çalışmalan sonucu bazı hastahklann toplum sağhğını ilgilendiren boyutlannı ortaya koyan Prof. Ayhan Çavdar, dünyada AIDS'e benzer tarzda, NAIDS (Nutrisionel Immün Yetersizlik Sendromu) oluştuğunu söyledi. Çavdar NAIDS'i, "AIDS'i taklit eden, ancak virütik olmayan ve beslenmeden kaynaklanan bağışıklık yetersizliği" olarak tanımladı. Bilim ve hizmet ödüllen. 3 Kasım 1990'dayaşamınıyıtıren toplum sağh- ğı uzmanı, hekım \e bılim adamı Prof. Dr. Nusret Fışek'in anısına her yıl \e- riliyor. Prof. Dr. Çavdar. 'hodgkin has- tabğınm. çocuklarda ve hamile kadın- larda görülen çinkueksikliğiy It. dolay> sıyla sosyo ekonomik diizeyle ilgisini' ortaya koyan çalışmalarıyla ödüle de- ğer görüldü. Temel uzmanlık alanı top- lum sağlığY olmamasına rağmen Ayhan Çavdar, 30 yıla yaklaşan çalışmaları sonucunda pek çok hastalığın toplum sağlığını ilgilendiren sonuçlara neden ANKARA - Türkiye Bılimler Aka- demisi (TÜBA) Başkanı. çocuk kan hastalıklan ve kanserlen uzmanı Prof. Dr. Ayhan Çavdar, hastahklann sos- yoekonomik bağıntılanyla ilgili çalış- malan nedeniyle Nusret Fişek Bilim Ödülü'nü aldı. Sağlıkta çarpık bir ge- lişme yaşandığmı vurgulayan Çavdar, çocuklarda görülen bazı kan hastalık- lannın ve kanser türlerinin toplumun sos- yo ekonomik durumu ile yakından iliş- kili olduğuna dıkkat çektı. olduğunu ortaya koymuştu. Prof. Dr. Çavdar, kanser oluşumu ıle bağışıklık sistemi arasındakı ilişkinin kanıtlandığını ve bağışıklık sıstemı bo- zulan kışilerde kansere yatkınlık nskı- nin arttıgını belırterek. bağışıklık sıs- temının bozulmasının da beslenmeyle yakından ılışkıli olduğunu vurguladı. Çavdar, bugün dünyada AIDS'e ben- zer tarzda. NAIDS(Nutnsionel Immün Yetersizlik Sendromu) oluştuğunu; bu- nun. AIDS'ı taklit eden. ancak virütik olmavan ve beslenmeden kaynaklanan bağışıklık yetersizliği anlamına geldi- ğını kaydettı. Yoksulluk hastalığı Çalışmalannı oluşturan konulardan bınnın hodgkin (beslenmeye bağlı ba- ğışıklık yetmezlığı) hastalığı olduğunu belirten Çavdar. gelışmış ülkelerde ve- tişkinlerde görülen bu hastalığın, Tür- kiye'de 10 yaşın altında oldukça yoğun olarak görüldüğünü söyledi. Çavdar son yaptıklan araştırmada. bu hastala- nn yüzde 92'sınin alt ve orta sosyo eko- nomik düzeyden geldığini ortaya koy- duklannı söyledi. 1964-1974 yıllanara- sında yaptıklan ıncelemelerde de aynı sonuçlara ulaştıklannı belirten Ça\ dar. aradan geçen zaman içinde gelışme kaydedilememesıne dıkkat çekti. Çavdar, ıkinci çalışmalannın da ge- lişrruş ülkelerde çok az görülen. akut mı- yolosik lösemi denen (AML) lösemi- ye eşlik eden bir göz tümörü ile ilgili olduğunu bildirdı. Ayhan Çav dar, daha önce bulunmuş olan bu hastalığın, Türkiye"de çok y ük- sek oranda görüldüğünü. bunu taşıyan çocuklann da toplumun alt sosvo eko- nomik düzeyinden geldığini ortaya koy- duklannı anlattı. Gelışmiş ülkelerde bu oranın yüzde 0 ile 3-4 arasında değış- tiğini belırten Çavdar, bu rakamın Tür- kiyede yüzde 27 ile Hındıstan'a eşıt ol- duğuna dıkkat çekti. Beslenme yeter- sizliğine davanan çinko eksiklığini ılk kez kendı çalışma gruplanyla bulgula- dıklarını anlatan Ayhan Çavdar, şu bil- gıleri aktardı: "Türkiye'de eser elementler denen maddeleri inceledik, bunlardan ikisi üzerinde çok yoğunlaşbk: Çinko ve de- mir. Toprak yiyen çocuklarda. kırsal alan çocuklannda rasttandığını göster- dik. Demir eksikliği bilinivordu. ama çinkoeksikliğini ilk kezgösterdik ve çin- ko tedavisine cevap verdiklerini ortaya ko> duk. Türkhe'deki iUerin viizde70'in- de bu hastalık yaygındı. Özellikle Orta Anadolu 'da. Çinko eksikliğigeiişme ge- riliğine yol açıyor, bo> kısalığı gibi. Ya- nında demir eksikliği olduğu için de- mir eksikliği kamt/Jığı \ apıyor. Hormo- nal gelişmede gerilik oluvor. Ciice gibi, çokkısa boylu, kannlan şiş,dalakve ka- raciğeıicri büyük iasanlar duşuyor. Bu- na karşılık kendilerine çinko verdiği- miz zaman. boy lan gayet güzel uzuyoı Bu tedaviy le 24 yaşından sonra bile bo uzamasını sağladık." Çavdar, aynı çalışmayı hamile ka dınlar üzerinde de yürüttüklennı bıl dırdi. 10-15 yıl önce yaptıklan bu ça lışmayı yineledıklerini belirten Prol Çav dar." Vıne kanda, plazmada ve saç ta çinko derecesini öiçerek, kadınlar geldikleri sosyoekonomik durum vebes İenme durumlanna göre karşılaştırdı ğımızda olayui aynendevamettiğinigör dük" dedı. Çavdar, beyinsız bebek do ğumlannın, anne adaylannda beslenm< yetersizliği nedeniyle olusan çinko ek siklığınden kaynaklandığını. bu neden le çinko eksikliğinin bir toplum sağh ğı sorunu halinegeldiğını söyledi. Çav dar. WHO'nun ve FAO'nun 1996 yıl ıstatıstıklennde. dünyada 2 mılyardar fazla ınsanın çinko eksikliği taşıdığı >; da bu nsk içinde olduğunun belirlen dıgıni anlattı. Tüketim artıyor Toplum vitaminhapı tııtkunu oldu SAADET USLL Türkiye'de yılda 35 milyon kutu vitamin satılıyor. Reçetesiz satılan ürünlerin yüzde 29'unu vitaminler oluştururken pek çok kişi doğal besinlerden alamadığı vitamin gereksinimini haplarla gıderme yoluna gıdıyor. Vücut hücreleri tarafından yapılmayan. ancak sağlığın gereksinimlerinden biri olan vitamin tüketimi giderek artıyor. Uzmanlar günlük vitamin gereksıniminın düzenli bir beslenmeyle karşılanabileceğine dıkkat çekerken, fast food külrürünün her geçen gün daha da yaygınlaşması nedeniyle bu pek gerçekleşemiyor. Sebze ve meyvelerin usulüne göre pişirilmemesi, bekletilmesı gıbı etkenler kişilerin günlük vitamin gereksinimini yeterince alamamasına yol açıyor. 70 milyon dolarük pazar OTG Farma Istanbul Sağlık Ürünleri Pazarlama ve Tanıtım Müdürü Nurhan Köksal. Türkiye'de 657 milyon 94 bin kuru ilaç satıldığını. bunun 35 milyon 48 bin kutusunu ıse vıtaminlerin oluşturduğunu belirtti. Vitaminlerin Türkiye'de 70 milyon dolarlık bir pazara sahip olduğunu belirten Köksal, "Gıdalardan yeterü vitamin aluiamaması. özellikle sporcular gibi aktif meslek sahibi kisiler, çocuklar ve hamileler için vitaminleri vazgeçilmez kılryor" diye konuştu. Üretimini yaptıklan efervesan (suda eriyen) vitaminlerin pazarda önemli bir yer edindiğini belirten Köksal, "Vltaminler ülkemizde genelde ilaç olarak tedavi amaçlı kullanılmakta. Oysa sağlığın korunması için vitamin takvivesi önemlidir. Vitamin pazannın yüzde 25'ini oluşturan efervesanlar da değişik tatlarda olduğu için tükericilerin tercihi olmaya başladı" diye konuşru. Kita Fuar TÜYAP etkinlikleri çerçevesinde Doğan Hızlan'ın yönettiği "Edebhatta Cumhuriyet Felsefesine Bakış" konulu panele Okta\ Akbal, Füsun Akat- 11, Işıl Özgentürk, Tahsin Yücel ve Yüksel Pazarkaya konuşmacı olarak katıldı. (Fotoğraflar: KADER TUĞLA) Fransız yazar Irene MelikofT, 17. TÜYAP Kitap Fuan'nda okurlanyla buluştu 'Aydmlanına laik Cumhııriyede yaşar' Istanbul Haber Servisi - "Hacı Bektaş Efsaneden Gerçeğe" kitabının yazan Fransız Prof. Dr. İrene Meükoff, 17. TÜYAP Kitap Fuan'nın etkinlikleri çerçevesinde dün okurlanyla buluştu. Söyleşiye konuşmacı olarak katı lan gazetemiz yazan ve Yayın Kurulu Başkanı Ilhan Selçuk "Aydınlannıa devriminin laik Türkiye'yi yaşatmakla miimkün olabileceğjni" söyledi. 17. TÜYAP Kitap Fuan'nın etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen "Tasavvufta Enel Hak Düşüncesi" konulu söyleşi, dün akşam TÜYAP Kitap Fuan Konferans Salonu'nda gerçekleştirildi. "Hacı Bektaş Efsaneden Gerçeğe" kitabının yazan Fransız Prof. Dr. İrene Melikoff ile gazetemiz yazan ve Yayın Kurulu Başkanı Ilhan Selçuk'un konuşmacı olarak katıldığı söyleşiye çok sayıda okur "Hacı Bektaş Efsaneden Gerçeğe" kitabının yazan Prof. Dr. İrene Melikoff ve gaze- temiz yazan İlhan Selçuk, TIYAP etkinlikleri çerçevesinde okurlanyla söyleştiler. katıldı. Prof. Melikoff, yaptığı konuşmada, Alevilerin ve Bektaşilerin bir aile olduğunu, ancak 16. yüzyılda aynldıklannı belirtti. "Hacı Bektaş Efsaneden Gerçeğe" adlı kitabı bir başyapıt olarak nitelendiren Ilhan Selçuk da u Enel Hak, sevginin içinde insanın ve Allah'ın eritilmesidir" dedi. 60 yıl bo> unca Alev ılerın karşı devrimcı saldınlarla mücadele ettiğini kaydeden Selçuk, aydınlanma devrimini yaşatmanın, laik Türkiye'yi yaşatmakla sağlanabileceğıni vurguladı. Selçuk ve Melikoff. konuşmalann ardından okurlann sorulannı yanıtladı. Ilhan Selçuk ve gazetemiz yazan Ataol Behramoğlu, Cumhuriyet Kitap Kulübü'nün standında kitaplannı imzaladılar. TÜYAP'ın dünkü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen ve Doğan Hı/Jan'ın yönettiği "Edebivatta Cumhuriyet Felsefesine Bakış" konulu panele Oktav Akbal, Füsun Akath, Işıl Özgentürk, Tahsin Y ücel v e Yüksel Pazarkaya konuşmacı olarak katıldılar. u Günlük Yasamdan bder" konulu söyleşiye de yazar Orhan Pamuk, Menis Kounıandereas ve Mehmet Uzun katıldı. Çocuklann intiharettilderibirülkede... IŞIL ÖZGENTÜRK Serap henüz 13 yaşındaydı. Bu kız çocuğu, bir gün anne ve babası işteyken babasının ruh- satsız av tüfeğini dolabın üstünden aldı, tüfeği karnma doğru tutru, tetiğe bastı. Kız çocuğu öldü. Yedi kardeşi daha vardı. Onlar iyice küçük ol- duklanndan olup biteni pek anlayamadılar. Ab- lalan birden yok oluvermişti. O kadar. Kızının tüfegin tetiğine bastığı odaya giden anne, bir rnek- tup buldu. Mektubu okudu: "Ohımümden babam Abdullah sorumludur." Anne, mektubu okuduktan sonra çöker gibi olduğu yere oturdu. Bir an hiç düşünmeden öy- lece durdu. Kulaklannda hiç durmadan, küçük kızınm sesi yankılamyordu: "Ohımümden babam Abdullah sorumludur." "Öhlmümden babam Abdullah»" • • • Zübeyde 16 yaşındaydı. 15 yaşındayken ona tecavüz edil- di. Gebe kaldı. Aynı yıl bir kız çocuğu dünyaya gerirdi. Bir yıl sonra mahkeme Zübeyde'ye tecavüz eden adamı serbest bıraktı. Kendine tecavüz eden kişinin serbest bı- rakıldığını duyan genç kız, babasının dolabın üstünde du- ran ruhsatsız av tüfeğini aldı, karnma dayadı ve tetiği çek- ti. Zübeyde'den geriye kaderi doğduğu gün belli olan bir "pjç" kaldı. ••• Şerife, 10 yaşındaydı. Kahramanmaraş'ta iki göz bir ge- cekonduda yaşıyordu. Bir gün, annesi mutfakta yemek ya- parken o yan odaya geçti. Odanın tavan kirişlerinden bi- rine bireşarp bağladı ve kendini astı. Odanın kapısını ki- litlemeyi ihmal etmemişti. Neden intihar ettiği bir türlü bilinemedi. Sadece aynı sınıfta yaşayan arkadaşlan donup kaldılar ve ilk kez ölüm gerçeğiyle tanıştılar. Sonra birisi akıl etti. kara tahtaya "Şe- rife seni kalbimizde yaşatacagız!" diye yazdi. O gün. gökyüzünde sadece kutup yıldızı vardı ve mah- zun mahzun bir yerlere bakıyordu. ••• İhsan, 12 yaşındaydı. Babası onlan terk etmişti. Üç kardeşine ve annesine İhsan bakıyordu. Okulu bu neden- lebırakmıştı. Eniyi bildıği işboyacilıktı. Bir gün, her Al- lahın günü sabahtan akşama Beşiktaş Iskelesi'nde "Bo- yacı,yok mu ayakkabı boyatan?" demekten usandığını his- setti. Sandığını bir köşeye koyup, deniz kenanna oturdu. Uzun uzun denize baktı. Gemileri, gelip geçen insanlan seyretti. Akşama doğru oturduğu yerden kalk- tı. boya sandığını sırtladı, canı artık hiçbır za- man "Yok mu ayakkabı boyatan?" diye sormak istemiyordu. Eve geldi. Annesine su kaynatmasını söyle- di. Bir güzel yıkandı. Akşam bütün aıle. sıyah beyaz bol karlı televizyonda "Yıkılmadım" di- zısini izlerken, o arka odada yatağa uzandı. ya- nı başındaki komodinin üst gözünde duran pas- lı jileti aldı ve gözünü kırpmadan sol bileğinde atıp duran şah damannı kesiverdi. Çok kan ak- tı. Kardeşleri dizi bitip yatmaya geldıklerinde onun soğumuş bedenini buldular. Ağabey ihsan ölmüştü. Boya sandığı bir küçük kardeşe kaldı. ••• Güneşli bir pazar günü için çok karamsar bir yazı bu. Ama yazmamak elimde değildi. An- lattıklanm çocuklann bırbiri ardına intihar et- tikleri bir korku filmini andınyor. Keşke bütün bunlar bir korku filminde geçseydi. Ne ya- zık ki, hepsi gerçek ve hepsi de son iki ay içinde oldu. Be- nım unuttuklanm, görmediklerim de bu yazının dışında kaldı. Şimdi ben RTÜK'e soruyorum: "Her gün en azından üç komik intihar girişinıini uzun uzun veren haber bültenlerine ses çıkarnıayıp, bakire ol- masıyla öviinen ve bekâret kontrolüne gitmemek için in- tihar eden küçük kızlann ardından onlan suçlayan. inti- har etmelerini doğal gören aileden sorumlu (ne yazık ki kadın) bir Bakanın sırfkendi sözleri ve davramşlanndan dolayı hicvedilmesi karşısında neden böyle aslan kesiliy or- lar? Neden?" Bunca duyarsız olmayı nasıl başanyorlar? ısoz50(a hotmail.com H. Basri Canlı 'Ormansız dünyayla karşı karşıyayız' İstanbul Haber Servisi - Orman Genel Müdürü Hasan Basri Canlı. 1990 yılından bu yana meydana gelen yangınlarda 87 bin 330 hektar ormanlık alanm yok olduğunu söyledi. Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu tarafından düzenlenen "Yanan Ormanianmız ve Bozulan Ekosistem" konulu panelde konuşan Orman Genel Müdürü Canlı. günümüzde bütün dünyanın ormansızlaşma ile karşı karşıya olduğunu vurgulayarak 1945 yılından bu yana 600 milyon hektar alanın tahrip olduğunu söyledi. Türkiye'de meydana gelen yangınlann yüzde 97'sınin ınsan elıyle çıktığını vurgulayan Canlı. yangma birincı derecede hassas bölge müdürlüklerinin teknık elemanlarının yangın mevsımi öncesinde hizmet ıçi eğitimden geçırıldığıni söyledi. Istanbul Üniversitesi öğretım üyelennden Prof. Dr. Engin Meriç de orman yangınlannın siyası bir nedene bağlandığını, ancak yangınlann büyük oranda arazi mafyasının işi olduğunu belirtti. Meriç, insanlann ormanlara karşı çok duyarsız kaldığını söyledi. Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu Yönetım Kurulu Başkanı İskender Kazan ise lstanbul'da orman yangınlannın çarpık kentleşme ile ilgili olduğunu belirterek çevre örgütlerinın çalışmalannın yeterli olmadığını savundu. Orman mühendisleri 'Bakan Taranoğlu inandıncı değil' İstanbul Haber Servisi - Orman Bakanı Ersin Tara- noğlu. tstanbul'da yanan or- man alanlannın arazi kapma- ya yönelik emellere alet edi- lemeyeceğini belirtırmesine karşm orman mühendisleri, orman nitelığini yıtıren yer- lerin orman rejimi dışına çı- kanlmasmı öngören yasal dü- zenlemenin. bu tür emelleri canlı tuttuğunu savundu. Orman Genel Müdürlügü tarafindan hazırlanan "İstan- bul'98 YananOrman Alanla- n" adlı kıtaba önsöz yazan Or- man Bakanı Ersin Taranoğ- lu, şu görüşlere yer \ erdı: "Yanan alanlann. en fazla 6 ay içinde, yeniden ağaçlan- duikhğıvebirmenıekaresinin dahi bu emeilere alet edilme- diği: ağaçlandırmasonrasın- da tekrar alınacak hava fo- toğraflanyla hazırianacak ikinci doküman ilebu alanla- nmızın yeniden orman alan- lanna kazandınldığı ve ara- zi kapmaya yönelik emeUere aletedilmediği belgelenecek- tir." Bu ıddiayı. şimdıye kadar yaşananlardan dolayı yete- rince inandıncı bulmayan il- gililer, bir yandan bu şekılde demeçler verilmesine karşm diğer yandan da ormanlık alanlarda yapılmış olan kaçak evlere tapu verildiğine dik- kat çekti. Orman Mühendisleri Oda- sı İstanbul Şube Başkanı Prof. Kadir Erdin. uygulamanın büyük bir çelişki olduğunu söyledi. Harita ve Kadastro Mü- hendisleri Odası Başkan Yar- dımcısı Erdal Köktürk ise Orman Bakanı Taranoğlu'nun sözlerinin aksine orman reji- mı dışına çıkarma işlemleri- nı sürdürdüğünü belirterek tapulann, uyduruk belgeler- le 5-10 yıllık "zülhetfik" da- vası açanlara da venlebildi- ğinı söyledi. Orman Mühendisleri Oda- sı Genel Başkanı Salih Sön- mezışık da îstanbul'un, ka- yıtlarda henüz orman olarak görünen yerlerinde bulunan 4 bin 590 kaçak ınşaatın y ı- kımının ıse seçim nedeniyle savsaklandığını iddia etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle