25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8KASIM1998PAZAR 10 HABERLER 1983 yılında yitirdiğimiz düşün adamı Doğan Avcıoğlu 'nıın düşünceleri, saptamaları, Türkiye 'nin düzenine o günlerden açıklık getiriyor Avcıoğlu sanki bugünü anlatiyor DERLEYEN: IŞIK KANSU Bundan 15 yıl önce. Kasım 1983'te yitirdiğimiz Doğan Avcıoğlu, Türkiye"nin Düzeni adlı kitabında, ıktisaden azgelişmiş ülkelerdekı ulusa! gelirin aşın dengesiz dağılımi ile ilgıli şu saptamayı yapar: "Milli gelirden yüzde 40"a \akın bir hisse alan kiiçiik zümre, bunun nispeten ufak bir parçasını vatınmda kuUanır, geri kalan kısmını ise aşın bir lüks tüketiminde israf eder. Yatınma aynlan gelirde de, lüks apartman, villa, sayfive e\i yapımı gibi. tükerime dönük gösteriş vatınmlan önemli bir yer tutar. Varlıklı kimselerin, tasarruflanndan küçümsenemeyecek bir kısmını dışanya kaçırmalan da sık sık görülen hallerdendir. Hatta bu tasamıflann bir kısmı büyiik yabancı ülkelere yatınm olarak gitmektedir... Sonuç olarak, azgelişmiş ülkelerde, adeta bu memleketlerin gerilikleriyle orantılı olarak, aşın lüks bir yaşayışla mutlak sefalet yanyana görülür \e yüzeyde bir müşahede ile bu memleketler ekonomik kalkınma bakımından çıkmazda intibaını veririer." Doğan Avcıoğlu. sankı bugünü anlatiyor! Avcıoğlu. bir öğretmen çocuğu olarak 1926'da Bursa'da doğdu. Fransa'da siyasal bılımler ve ekonomi öğrenımı gördü. 1955'te SBF bünyesindeki Ortadoğu Amme Idaresi Enstitüsü'nde araştırma asistanlığı yaptı. bu süreçte Akis ve Kim dergilerine yazılar yazdı. CHP'nın araştırma bürosunda çalıştı ve partınin yayın organı Ulus'ta da yazılan yayımlandı. 27 Mayıs'tan sonra oluşturulan Kurucu Meclis'e İsmet lnönü'nün kontenjanından girdi. 1961 Anayasasf nın hazırlanmasına katkıda bulundu. Sosyalıst Kültür Derneği'nin kunıluşunda yer aldı. 1961 de Mümtaz Soysal ve Cemal Reşit Eyuboğlu ile birlikte Türk siyasal yaşamında derin etkıler yaratan Yön dergisini çıkardı. 1963-65 yıllan arasında Türk-lş Araştırma Merkezi Müdürlüğü, 1968-69 arasında da CHP Yüksek Danışma Kurulu üyeliğı yaptı. 1969 yılında Devrim gazetesini yayımladı. 12 Mart sonrası tutuklandı, yargılandı ve beraat etti.Avcıoğlu'nun yapıtları arasında "Türkiye'nin Düzeni". "31 Mart'ta Vabancı Parmağı". "Devrim Üzerine", "MUÜ Kurtuluş Tarihi". "Türklerin Tarihi" ver alır. Değer: Gerçek ayduılannıa savaşçısı Kendisini bir "Yön okulu öğrencisi" olarak tanımlayan hukukçu Emin Değer, Doğan Avcıoğlu'nun topluma kazandırdtğı değerleri ve ilkeleri şöyle yorumladı: Doğan Avcıoğlu, bana göre bu topluma verdikleri ölçüsünde hakkı teslim edılmerniş bir aydınlanma savaşımcısıdır. Doğan Avcıoğlu adı, bende hemen. anti emperyalist düşünce ve tavrı çağnştınr. Yön okulu geltr usuma. Yön, 1961 sonrasının düşünce ve eylemlerinde, dengeli bir devinim motoru olmuştur. Kendi adıma diyebilirim ki, YÖN'ün tıryakisi olduktan sonra dünyayı daha iyi görmeye başladım. Daha iyi derken, daha bilinçli, daha gerçekçi demek istiyorum. Yön bildirgesi, Türkiye'de benım bıldigım kadarıyla kendi alanındaki bir ilktir. O bildırge, bir anlamda 1960'lara ve o dönemin Doğan Avcıoğlu'nun çalışmalanndan öğrenmiştir. Türkiye'nin Düzeni bu konuda bir başyapıttır. Doğan Avcıoğlu ve Yön, 1961 Anayasası'nın da takipçisiydi. Bu anayasanın uygulanrriası için tüm gücüyle savaşım vermiştir. Türk sendikactlığının ABD ekseninde gelişmeyeceğini gündeme getiren Yön'dür. Ve bir anlamda, eylemsel olarak değil. ama kuramsal olarak 68 kuşağının düşünce öğretmeni Yön dergisidir. Yön'ün yayın yaşamı sona erdikten sonra Avcıoğlu, Türkiye tçin Devrim gazetesini çıkardı. Daha çok bir eylem gazetesiydı sanınm. Bana göre, 9 Mart hareketi olarak dondurulan: özünde 1961 Anayasası'nın uygulanmamasına ve ABD empevyalizmıne karşı Kemalist bir özde gelişen, sonradan içine CIA'nın ajanları sokularak saptınlan Kendi adıma, dünyaya bakışım ve bilinçlenmemde Yön'ün, başta Doğan Avcıoglu olmak üzere Yön ailesinin eğitici, öğretici ve bilinçlendirici etkisini her zaman ananm. Doğan Avcıoğlıfnun yazılannın ötesinde Türkiye'nin düzeni adlı yapıtı, dahnda bir ilk oldu ve silahlı kuvvetlerde bile kimi komutanlann başucu kitabıydı. düşünce dünyasına damgasını vurmuştur. O bildirgede ımzası bulunanlar, Yön yoluyla bizlere yenı ufuklar açtılar. Yön, Muammer Aksoy'un başını çektiğı petrol davasını kamuoyuna mal etmiştir. Öyle ki, petrol davasına, Kemalist bilinçle sahip çıkmış ve ulusal bir direnç kazandınlmıştır. Muammer Aksoy ve thsan Topaloğlu'nun, bu davanın toplumca omuzlanmasında, ulusal davaya dönüştürülmesinde Yön'ün etkisi unutulamaz. Bunun gibi. Johnson mektubu, Kıbns davası, Türkiye-ABD ilişkileri, silahlı kuvvetlerde ikili anlaşmalara karşı gelişen tavır, ABD'nin Türkiye üzerindeki emperyalist uygulamalan gibi yaşamsal konulan Yön'den öğrendik. Kendimi Yön okulu öğrencisi sayarım. Bu bağlamda Yön, 1960'larda etkin bir okul oldu. Kendi adıma, dünyaya bakışım ve bilinçlenmemde Yön'ün, başta Doğan Avcıoğlu olmak üzere Yön ailesinin eğitici, öğretici ve bilinçlendirici etkisini her zaman ananm. Doğan Avcıoğlu'nun yazılannın ötesinde Türkiye'nin Düzeni adh yapıtı, dahnda bir ilk oldu ve silahlı kuvvetlerde bile kimi komutanlann başucu kitabıydı. Örneğin Faruk Gürler. karargâhtakı subaylara "Bu kitabı mutlaka okumalısınız" demiştir. Türk halkı. ABD emperyalizminin içimizdeki yerini belgeli olarak hareket, Yön'ün düşünce dünyasında yetişmiş ve Devrim gazetesiyle de olgunlaşmıştır. Doğan Avcıoğlu deyince usuma hemen L'ğur Mumcu gelir. Uğur Mumcu. Avcıoğlu'nu sevgi ve saygıyla anardı. Uğur'u ben de ilk olarak Yön'de tanıdım. Yön'den sonra Uğur. Türkiye tçin Devrim'in sürekli yazarı oldu. Sosyalizmin. Türkiye için uygulanabilirlıği konusunda da Yön, ayn bir düşünce ekolü olmuştur. Sanınm Ilhan Selçuk'u da ilk kez Yön'de tanıdım. Mümtaz Soysal. İlhami Soysal, Muammer Aksoy ve ayn ayrı kendi dahnda bırer değer olan öteki yazarlar. kısaca Avcıoğlu'nun çevresindeki düşünce kulübü. 1960'lann ışık insanlarıydılar. Avcıoğlu ile 1970 yılında ortak dostumuz olan Konya Milletvekili Fakih Özfakih'in evinde tanıştım. Avcıoğlu. Özfakih kendisine benim Milli Savunma Bakanlığı Hukuk Müşaviri olarak ikili anlaşmalarla ilgili düşüncelerimı ve 1969 tarihli Savunma ve lşbirliği Anlaşması'na karşı düşüncelerimi içeren raporumu okuduğunda tanımak ıstemiş. Silahlı kuvvetlerde böyle bir görüşün sergilenmesınden duyduğu sevinçten söz etti. Uzun uzun ulusal sorunlan konuştuk. Bugün, düşünce yapımın biçimlenmesinin ve bilinçlenmemın mımarı olan Avcıoğlu'nu sevgi ve saygıyla anıyorum. İpîP- Soysal: Haklıhğı 30yılsonra ortaya çıktı Doğan Avcıoğlu ile olan dostluğu 1960 öncesıne dayanan, Yön hareketine Avcıoğlu ile birlikte can verenlerden bağımsız Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mümtaz SoysaL Avcıoğlu ve Yön dergisine ilişkin sorulanmızı yanıtladı: - Doğan Avcıoğlu ve strin de yer aldığuuz bir çok aydın ile bütünleşen Yön dergisi ve Yön hareketinûı işlevi nejdi? - Yönsüzlük duygusu çekilen bir Türkiye'de, Yön dergisini ve onun kuruculanndan Doğan Avcıoğlu'nu hatırlamamak mümkün değil. Avcıoğlu, Yön dergisine ve "Yön Hareketi" diyebiîeceğimiz çıkışa girişirken, bunun bu kadar yıl sonra hâlâ bir anlam taşıyabileceğini, hatta bir işlev taşıyabileceğini belki düşünmüş değıldi. 1960 sonrasının Türkiyesi'nde, bir askeri hareketin nereye varacağı. Türkiye'yi nereye götüreceği çok kesin bir biçimde bilinmezken, bugünkü kadar büyük bir şaşkınlık sözkonusu değilken, bu şaşkmlığa bir son vermek, Türkiye'ye bir yön çizmek gereğini anlayanlardandı. Olaylan çok iyi tahlil etmek, doğru tanıya anayasa ile yola çıkılmıştı. Ama, Türkiye'ye egemen olan siyasal güçlerin, DP'nin henüz etkisini kaybetmediği, yapılan seçim sonrasında AP'nin bir büyük güç olduğu, cumhuriyet karşıtı kuvvetlerin pekâlâ ağır basmakta olduklan anlaşılınca. bir yönsüzlük ortamma yeniden girilmekte olduğu görülmekteydi. Onun için biz inandıklanmızı bir gidilmesi gereken bir yön olarak topluma sunmak ıstegini duyuyorduk zaten. - Yön'dc Doğan \vcıoğlu ile görüş aynhğı icine girdiğiniz biliniyor. - Arkadaşlığımız ve dostluğumuz hep canh kaldı. Ama, bir noktadan itibaren Yön'e katkıda bulunmamaya başladım. Gidilecek yollar bakımından biraz görüş aynlığına ; düşmüştük. Avcıoğlu, hızlı ve aceleci idi. * Ben ise - belki de kusurum o - çok yavaş hareket eden, doğru yapmaya sürekli özen gösteren bir tutum içindeydim. Avcıoğlu, kestirmeci gitmek niyetindeydi. Ben ise, düşüncelerimizi çok büyük kitlelere anlatamadan, onian bu yola ~ çekemcden girişilecek olan herhangi bir hareketin sonuçta ters tepebileceğini. varmak ve ondan sonra da çqk£abukxare.jt , j,L Tjirkiye'yi yanlışyollara götürebileceğini—i_l ? " " ûretrhek bakımından dikkati çekmekteyai.- ' düşünüyordum. O bâkımdan aramızda bir O zamanlar genç bir kuşaktık ve hep görüş aynlığı belirdi. birlikte Türkiye'nin, cumhuriyetin kuruluş Ama bu görüş aynlığı. ikimizin de 12 Mart ilkelerine uygun bir yola girebilmesi için döneminde acı çekmemize. hapislere bizce doğru olan yönü topluma aktarma çabası içindeydik. Avcıoğlu, müthiş zekâsı, korkunç çahşkanlığı ve yorulmak bilmeyen azmiyle Yön gibi bir haftahğı başarmakla kalmadı, düşünceleri ile çok geniş bir kesimi etkiledi. Denebilir ki Türkiye'nin; • Denebilir ki Türkiye'nin; dünyada oynanmakta olan olaylara doğru bir anlam verebilmesi, sosyal devletin sadece bir acıma ve şefkat sorunu olmadığını anlaması, sanayileşmenin ve ekonomik kalkmmanın sosyal devlet anlayışı ile yakından ilgili olduğunu görmesi, Yön'ün ve özellikle Avcıoğlu'nun çabalan sonucu olmuştur. dünyada oynanmakta olan olaylara doğru bir anlam verebilmesi, sosyat devletin sadece bir acıma ve,şefkat sorunu olmadığını anlaması, sanayileşmenin ve ekonomik kalkınmanın sosyal devlet anlayışı ile yakından ilgili olduğunu görmesi, Yön'ün ve özellikle Avcıoğlu'nun çabalan sonucu olmuştur. "Türkiye'nin Düzeni'" adlı kitabı, o zamana kadar birbirine bağlanmamış olaylan anlamlı bir zincir halinde okuyucuya sunmuş. farkına vanlmayan gidişin kökenlerini ve geleceğini açıkça ortaya koymuştur. Birkaç kuşağı birden etkileyen bu analiz, bugün hâlâ doğru sonuçlara vardınlamamış durumdadır. Tam tersine, bir ara giderilmiş gibi gözüken yönsüzlük, küreselleşme denen olayın Türkiye'yi de etki altına alması yüzünden yeniden ve belki çok daha güçlü olarak hissedilmektedir. Bugün belki 1960'lann başmda olduğundan daha çok yön duygusunu yeniden kazanmak ihtiyacını duymaktadır Türkiye. Ama ne yazık ki. Avcıoğlu aramızda değil. Teselli bulunacak nokta, o düşüncenin hâlâ ayakta olması ve Türkiye'nin eninde sonunda doğru yönü mutlaka bulacağına ilişkin inanç birliğimizin var olmasıdır. Genç kuşaklann aynı çalışkanhkia. aynı sezgiyle bu ülkenin muhtaç olduklan yönü bulacaklanndan ve çok yakmda bugünkü belirsizliğin sona ereceğinden eminim. - Derghe neden ve nasü Yön adı konulmuştu? - Rahmetli Cemal Reşit Eyuboğlu ile birlikte bu dergiyi çıkarmaya karar verdiğimiz zaman derginin adı konusunda bir hayli tereddüt geçirdık. Benim önerim olan "Yön" Doğan'ın da çok hoşuna giden bir isim oldu. Hem kısahğı ve çarpıcıhğı bakımından iyi bir öneri olarak kabul gördü. Türkiye'nin 1961 seçimleriyle birlikte bir şaşkınlık havasına girmekte olduğu hissediliyordu. Bir askeri hareket yaşanmıştı. onun arkasından oldukça, pek mükemmel olmasa bile oldukça iyi bir gıtmemıze engel olmadı. O biraz aceleciliği dolayısıyla, ben de belki düşünceleri kitlelere yaymak, gazete okuyuculan, öğrenciler, yeni kuşaklar yoluyla o düşünceye daha uygun insanJar yetiştirmek çabam dolayısıyla Türkiye'yi yanlış yöne götürmek isteyenler tarafından • ^ — — — ^ — — — — tehlikeli ^ bulunduk. Ama, mücadele de\am ediyor. Keşke Doğan yaşıyor olsa, bugünleri birlikte tahlil edebilsek ve doğru yolu yine birlikte tartışarak bulabılsek. - Avcıoğlu ile dostiuğunuzun kökeni nereye dayanıyor? - Avcıoğlu, Siyasal Bilgiler Fakültesi bünyesindeki Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresı Enstitüsü'nde araştırma asistanıydı. Ben de, askerlik öncesi kısa bir süre orada asistanlık yaptım. O sırada görüşlerimizin birbirine yakın olduğunu farkettik. Metin Toker'in çıkardığı Akis dergisinde birlikte çalıştık. 1960 ihtilali sonrası oluşturulan kurucu meclisin bir kanadını oluşturan temsilciler meclisine. İsmet tnönü'nün önerisiyle CHP listesinden bağımsız kişiler olarak girdik. Muammer Aksoy, Bahri Savcı, Münci Kapani gibi dostlarla 1961 Anayasası'nın belirli bir nitelik taşımasmı sağlamaya çalıştık. - Doğan Avcıoğlu. gerek MiUi Kurtuluş Tarihi'nde, gerekse Türkhe'nin Dü/eni'nde ve diğer çahşmalannda bir rota furrurmuştu. Sizce bugünkü koşullarda bu rotanm doğruluğu, haklıhğı sürüvor mu? - Haklıhk hâlâ sürüyor. Hakiılık, belki 12 Mart'ta o kadar açıkça gözükmüyordu. Çünkü, Türk Silahlı fCuvvetleri herkesi şaşırtacak bir tepkiyle Türkiye'nin ilerici güçlerini zayıflatmıştı. 12 Eylül'de de aynı şey yaşandı. Ama şimdi toplumun bir çok kesimi gibi, cumhuriyetin ordusu da doğru yönün nerede olduğunu anlamış. görmüşe benziyor. Bu bâkımdan hakiılık. yaklaşık 30 yıl sonra çok daha iyi bir biçimde ortaya çıkmış oluyor. Cumhuriyetçiliğin aslında sadece laftan ibaret kalmayan ekonomik ve sosyal boyutlannı vurgulama gereği daha iyi anlaşılıyor. O zamanlar pek söz konusu olmayan özelleştirme gibi. küreselleşme gibi kavramlar, sanki bu kadar yıl önce bugünü görmüşçesine haklıhğı açıkça ortaya çıkanyor. Gürkan: Solun evrensel flkelerine baghydı TBMM Başkan Vekılı Uluç Gürkan, Yazıişleri Müdürlüğü'nü üstlendiği ve Doğan Avcıoğlu'nun önderliğinde çıkan "Devrim" gazetesı sürecini anlattı: - Devrim gazetesinde Doğan Avcıoğlu'nun bir anlamda öğrencisi olarak gazeteciliğe başladınız. Devrim'in çıkanlma amacı neydi? - Doğan Avcıoğlu, "Türkiye'nin Düzeni" adlı kıtabını vazıp okuyucuya sunduktan sonra "Devrim" gazetesini çıkarmaya başladı. Avcıoğlu. Türkiye'nin Düzeni kitabını yazıp okuyucuya Devrim gazetesi. bir anlamda Yön dergisının oluşturduğu birikimi harekete geçırmek ve Türkiye'nin Düzenfnde ortaya koyduğu programı uygulamak hedefine dönük olarak yayın yaşamına başlamıştı. Yön'den farklıydı Devrim bu anlamda. Devrim. daha çok Türkıye'nın toplumsal dinamiklerini harekete geçirip bir iktidar arayışını gündeme getirmeyi amaçlamıştı. Uğur Mumcu, Hasan Cemal ve ben bir anlamda gazeteciliğe başladık. Üniversiteyi 12 Mart muhtırası öncesinde Devrim gazetesine gidip gelmekte olan Nihat Erim Başbakan olarak görevlendirıleceğini öğrenir öğrenmez Doğan Avcıoğlu'nu aradı. Sanınm muhtıra venldikten sonra ikinci veya üçüncü gündü. Avcıoğlu'na nasıl yardımcı olabileceğını, destek verebıleceğıni sordu. 12 Mart ve muhalefet Hiç unutmam, Avcıoğlu, ağzındaki sigarayı çıkarmadan "Devrimci muhalefet yaparak" tarzında bir yanıt verdi. Devrim gazetesini de bıraktı. Devrim gazetesine mali destek sağlayan Cemal Reşit Eyuboğlu ile birlikte Uğur Mumcu, Hasan Cemal ve ben; Erol Toy ve rahmetli İlhami Soysal'ın yoğun katkısıyla Avcıoğlu'nun yokluğunda üç sayı daha çıkardık, ama Avcıoğlu haklı çıktı ve 79. sayıda Devrim gazetesi kapatıldı. - Avcıoğlu'nu ve onun açtığı ufuğu bugün nasıl tanımlıyorsunuz? - Geriye dönüp baktığımda. • Avcıoğlu, ödünsüz bir solcuydu. Solun evrensel ilkelerine bağlılığı, bilincin son ışığı beyninde sönünceye kadar sürdü. Ama, solun evrensel ilkelerine öncelikle kendi halkı için, Türk ulusu için bağlıydı. Bu ilkeleri bazı "dönek Marksistler" ya da Avcıoğlu'nun deyişiyle "sol tutucular" gibi kendi halkına, ulusa karşı kullanmayı hiç düşünmedi. yenı bir bitirmış üç gençtik. Zaten Avcıoğlu. Yön ve Türkiye'nin Düzeni hareketi ile gençliği derinden etkilemişti. Bunun çarpıcı örneği. Avcıoğlu ile beni, rahmetli DenizGezmiş'in tanıştırmış olmasıdır. Denız, kendisini "Marksist Kemalist" olarak tanımlardı. Bana da, "Sen sol Kemalistsin" derdi. Deniz'ın bir sözü hep kulaklanmda çınlar: Marksist Kemalistler "Biz Marksist Kemalistler, sol Kemalist olarak Doğan Avcıoğlu'nu çok severiz." Bir gün Denız beni Devrim gazetesi için tutulmuş bulunan büroya götürdü. Gazete henüz çıkmıyordu, büroda Doğan Avcıoğlu ile Hasan Cemal vardı. Avcıoğlu'na birlikte çalışmak istediğimi söyledim. Kabul ettı ve bana ilk aşamada, sonra yanda bıraktığı "Türkiye- Amerika askeri ilişkileri" çalışmasının ön hazırlıklan için Milli Kütüphane'de çalışmamı önerdi. Daha sonra Devrim gazetesinde Yazıişleri Müdürlüğü yaptım. Tek sayılarda ben. çift sayılarda da Hasan Cemal bu sorumluluğu yürütüvordu. - Doğan A\ cıoğlu 12 Mart'tan hemen sonra De\ rim gazetesinden ayrılmıştı. Gerekçesi neydi? -Devrim, 1 Ekim 1969"dan 12 Mart muhtırası sonrasına dek 79 sayı çıktı. Avcıoğlu. 76. sayıda. 12 Mart muhtırası verılır verılmez Devrim gazetesinden ayrıldı. 12 Mart müdahalesinin çeşitli çevrelerce çok coşkuyla karşılanmasına karşın, Avcıoğlu'nun gözünde bu darbenin teşhisi net ve çok açıktı. Gerici bir olayın ortaya çıktığını hemen daha muhtırayı dinler dınlemez vurguladı. yönümüzü bulmak için hepimizin fazlasıyla bocaladığını görüyorum. Ama, Doğan Avcıoğlu'nun belirledığı yön kesindi ve değişmezdi: "Kemalist Türkiye." Doğan Av cıoğlu, Kemalizmi "bir ulusal kurtuluş devrimidir" diye tanımlıyordu. Çok partili demokrasi denemesinin ise "bu devrime ihanet dönemine" dönüştüğünü vurguluyordu. Öncelikli hedefi, "yanda bıraktınlan ve volundan saptınlan" ulusal kurtuluş devrimimizi tamamlamaktı. "Atatürk'ün başlattığı bu ulusal kurtuluş devrimi bütün sonuçlarrv la gerçekleştirilmeden ülkemizde başka hiçbir şey yapılamaz" görüşündeydi. Peki bu dev rim nasıl gerçekleşecekti? Ulusal kurtuluş devrimi bütün sonuçlarıyla nasıl tamamlanacaktı? Avcıoğlu'nun yanıtı şöyleydi: "Bir ulusal kurtuluş devriminin amacı, yalnızca siyasal bağımsızbğı gerçekleştirmek değildir. Tam bağımsızhğa ulaşabilmek için, sömürge düzeninin ülkedeki bütün dayanaklannın tasfiyesi ve sağlam bir sanayi temeünin kurulması zorunludur. Günümüz şartlannda ve özellikle Türkiye'de bir ulusal kurtuluş devrimi, kapitalist çevrede gerçekleştirilemez. Kapitalizm. dışa bağımhlık. geri bir tarım, gecekondu sanayi ve artan toplumsal huzursuzluk demektir." Avcıoğlu, ödünsüz bir solcuydu. Solun evrensel ilkelerine bağlılığı, bilincin son ışığı beyninde sönünceye kadar sürdü. Ama. solun evrensel ilkelerine öncelikle kendi halkı için, Türk ulusu için bağlıydı. Bu ilkeleri bazı "dönek Marksistler" ya da Avcıoğlu'nun deyişiyle "sol tutucular" gibi kendi halkına, ulusa karşı kullanmayı hiç düşünmedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle