23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 KASIM1998PAZAR CUMHURİYET SAYFA 17 MÜftÜ B u yıl Devrek'te büyük fc>ir set felaketi yaşanmıştı. Zonguldak Müftusü Habib Görun, bu hafta Miraç Kandili rnünasebetiyle Devrek'e gıtti ve Merkez Camısı'nde vsaaz venrken Devreklilere sordu: "Ey cemaat! Bölgenızde sel oldu. Kime sığındınız? Bilim neredeydi?" Müftünün EJektronik posta: someposta.cumhuiiyeLconi.tr Tei: 0.212.512 05 05 FakK 0.212.512 44 97 - Hükümet hakkındaki gensonı borsayı etkilememiş... "Zaten. hukumetın variığı ile vokluğu eoeydir fark edilmivordu!" vaazına cemaatın büyük bir kısmı tepki gostererek camiyi terk etti. Romalı Mizah yazarı Cihan Demirci, ozel televizyonlann reytingci haber yönetıcılerine seslenıyor: "Solo Italyano gunlerini yaşadığımız şu sıraJarda 40 yıllık Romalı Perihan ablamızı unuttunuz. Canlı yayın konuğu olarak haber programlanna alıp 'Adınızı hâlâ değiştirmeyecek misiniz' diye ne zaman soracaksınız?" Ö M U R İ L İ K Ihalelerde aracılık için meslek odası kurulsun! Ömur E Kurum abıl'ın guneyındekı Uruk kentının kralı Gıl- gameş aynı zamanda mıtolojık bır kahra- mandır Yaşamı destanlara konu olmuş ve tabletlere yazılmıştır Tabletler okunduğu zaman Gılgameş Destanı nın sonrakı donemlerde kutsal kıtaplara kaynak olduğu gorulmuştur. Ha- rald Braem Gılgameş Destanf nın romanını yazmış, Atilla Dırim Turkçeye çevırmış ve Yurt Kıtap-Yayın da basmıştır Tanrı Ea'nın buyruğu ıle yaptığı gemıye yeryuzun- dekı canlılardan bırer çıft alarak buyuk tufanı atla- tan Şupurat Kralı Urbar-Tutus'un oğlu Ziusudra, Gıl- gameş'e şımdıye kadar hıçbır ınsanın kulağının ışıt- medığı bılgılerı anlatır "Dunya henuz genç ıken ve henuz ınsanlar yara- tılmamışken, yeryuzunde tanrılar oturuyordu ıkı tur tanrı vardı o zamanlar Ekserıyetle gokyuzunde do- laşan ve yıldızlarda oturan ust tanrılar, bunlara Anu- naki denılıyordu ve dığerlerıne emredıyorlardı Bır Gılgameşde igigu'lar vardı, ust tanrılar tarafından angaryaya koşulan alt tanrılar Angaryalar gıtgıde ağırlaştığı ıçın Igıgu tanrıları sonunda baş kaldırdılar ve yasa- ya karşı çıktılar Bunun uzerıne Anunakı tannları top- lantı yaparak, Igıgu tannlannın ışlennı hafıfletmek ıçın uçuncu bır sınıfı, yanı ınsanoğlunu yaratmaya karar verdıler Bılgelık tannsı Ea ve kendısıne sonradan Ma veya Innin adları takılacak olan ana tanrıça Mama, ınsanoğlunu yarattılar Bu ış ıçın bır mıktar kıl alarak ıkı fıgur yaptılar ve onlara yaşam ufledıler llk ınsan çıftının adı Mana ve Lilith'dı Mana er- kek olan, Lılıth ıse dışı olandı Fakat bugunku kadın ve erkek arasında gorulen farklılıklar onlarda yoktu Lılıth, Mana'nın buyruğu altına gırmeyı reddedtnce, Mana hakaretler yağdırarak onu yanından kovdu Gız- lıden gızliye ılışkıde bulunduğu şeytanın yanına gıt- mesını haykırdı Lılıth'ın suratına, zaten kafasına bu ısyankârfikırlerı sokan da ondan başkası değıldı Lı- lıth ortadan kaybolduktan sonra, Mana tek başına kalmıştı ve kendını yalnız hıssedıyordu Tanrılara of- kelenerek onları o kadar uzun sure rahatsız ettı kı, sonunda ona adı 'yaşam getıren' anlamına gelen He- va'yı yaratmak zorunda kaldılar. Bu defa her şey Ma- na'nın arzuladığı gıbı olmuştu, yenı karısı her şeyıy- le ona tabı ıdı Heva bırçok çocuk doğurdu ve ın- san neslının devam etmesını sağladı. Insanların sayısı hızla artıyordu; kımı lyı, kımı de kotuydu Fakat kotulerın sayısı lyılenn sayısını kat be kat aşmaya başlamıştı Sonunda aptallıkların- dan kaynaklanan gurultulerı dayanılmaz bır hal aldı ve tannları rahat uykularında rahatsız ettı O zaman- lar baştanrı olan Enlil, acele olarak bır toplantı du- zenleyerek, gurultucu ınsan guruhunu buyuk bır tu- fanla ortadan kaldırmayı onerdı." SESSİZ SEDASIZ (!) NVRİKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Bakım ve onanm nedenıyle yann bazı TV kanallanna Hulya, Sıbel \e Hande venlemeyecektır1 Che cosa fanno Doğan e Bilgin? Yazının başhğı, gundemın onemıne bınaen Italyanca atılmış olup, Turk- çe'de "Doğan ve Bilgin ne yapıyor" anlamına gelmektedır Başlıktaadıge- çen kışıler Turkıye'nın onde gelen medya patronları Aydın Doğan ıle Dinç Bilgın'dır Doğan ve Bılgın'ın ad- lannın Italyanca bır başlıkta kullanılma- sının nedenı PKK'lı Abdullah Öca- lan'ın Roma'da ortaya çıkmasıyla ya- şanan krızde, medyanınTurkıye'de ış yapan veya ortaklık kuran Italyan şır- ketlerının lıstesını yayınlamasıdır. Ya- yınlardakı amaç, Italyan şırket ve or- taklıklarının boykot edılmesıne yone- lıktır Yapılanyayınlartaboykotlarozen- dırılmekte ve halkın mıllı duy- gularının kabartılmasıyla başa- rılı da olunmaktadır Ancak bugune dek Aydın Doğan ve Dınç Bılgın'ın Italyanlarlaayrı ayrı kur- duğu medya ortaklıklan kamuoyunun gundemıne getınlmemıştir1 Kamuoyunun henüz Aydın Doğan ya da Dınç Bılgın'ın Italyan ortaklarına yazdığı bır uyarı mektubundan habe- n yoktur... Bu arada, Turkıye'nın, PKK terörunu anlatmak ıçın Italyan medya- sına ılan verılmesını oneren yazariara hatırlatılır, patronlannızın ortaklıklann- dan yararlanabılır ve hatta ılan tarıfe- sınde buyuk ındırım yaptırabılırsınız! PALAS PANDIRAS Susurluk'un ustune na kadar yavaş gıtsenız de, Susurluk sızın ustunüze üstunüze gelecektır IMüffiBozacı ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ Bir 'ödül' ve bir mektup Once şu "odülden" soz ede- yım Gazete haben a>nen şoyle başlıyor "Muğla-Sangerme tber Otel, çevre duyarlılığında dun- ya şampiyonu oldu..." Habere gore TL1 adlı seyahat acentesı- nın "turistler arasında" yaptığı anket sonucunda tber Otel dun- yanın onde gelen 17 bın tesısını ge- ndebırakıp "çevre şampijonlu- ğunu" kazanmış (Mılas Onder - 23 11 1998) Bu otel. bırkaç > ıl once de > ıne bır "çevre ödülüyle" gazetelerde haber olmuştu Pet şışe yenne cam şışe kullandığı ıçın goklere çıkar- tılmış, madatyalartakılmıştı Şım- dı dıyeceksıniz h "ÇED Köşemiz- de" ne ışı var° Yoksa ışın ıçınde başka numaralar mı v ar° Doğru- su. bu otelın ıkıde bır "en büyük çevreci" olarak ılan edılmesının ardında vatan "•ilişkiler" nedır bılmıvoruz ama. bıldığımız \e "belgeleriyle de sabit" olan bır gerçek var kı Sarıgerme-Iber Otel'ın "altında" Muğla ılınde- kı en onemlı "'antik kentlerden" bın \ar Ustelık. tanhsel kaynak- larda adı "Pisilis" olarak bılınen bu antık kentı ınşaat sırasmda "tah- rip" ettıklen \ e hatta tanhı kalın- tılan parçalayıp "inşaat malze- mesi" olarak kullandıklan ıçın de Koruma Kurulu'nca alınrm^ "suç duyurusu" \e "soruşturma ka- açılışını yapmaya gelen donemın Başbakanı Turgut Ozal, kultur v e çevre kıyımına karşı çıkan rrumar- lan \e Koruma Kurulu uyelennı "ukalalar". dıye tersledıkten son- ra kur->uden şunlan soyluyordu "Roma, Bızans, eserlerini mi tercih edeceğiz, turistik tesisle- ri mi?.. Bu otel, Roma duvarla- rından çok daha guzel değil mi?.."(20 7 1989) Şımdı TUI'nın anketvaptığı tu- nstler, butun bunlan elbettebılmı- vorlardır Kımbılır. otelın bahçe- sındekı kalıntılan da belkı "de- kor" sanıyorlar, tenıs kortlannın altında kaİan "antik limanı" ıse kumsalın ardındakı denızde arayıp boş yere o\alanı\orlardır Avdın A\ba>'ın mektubu Sangerme tber Otel 'ın odulunu yazmaya hazırlanırken bır başka "Özal anıtı" olarak Istanbul'da çevre odulune ada> olması bekle- nen Gokkafes'le ılgılı onemlı bır mektup aldım Değerlı hukukçu- muz Prof Dr \y dın Ay ba>. Gok- kafes'ıntartışmakonusuolan 1980 sonrası ruhsat tanhçesındekı "Os- manlı dönemi imar y asağını yok etme" konusuna açıklık getınyor Ozetleverek aktanyorum "Sayın Ekinci, 1) Gökkafes'le ilgili olarak ga- zete ilanlarındaki 'parselde ke- Özardantarihgafı Özal'ın "Bizans eserterini mi turistik tesisjeri mi tercih edeceğiz" söziine büyük tepki Özat, srt atenma yapten oteîn aç*şını yapacak Antik kentin üzerinde kurulan otele Özal'ın %erdiği destek ba- sında da tepkiyle karşılanmıştı. (Temmuz 1989 kupiirleri) rarları" vardı (1989-Temmuz avı) Pekı, buna rağmen otel nasıl ya- pıldı0 Soruşturmalann sonucu ne oldu 9 Yanıt kısa ve net "Siyasi hi- maye" altında yapıldı ve tarıhı yağınalayanlar yenne, buna engel olmak ısteyen Koruma Kurulu ce- zalandınldı 1 Derece Arkeolojık ve Doğal StT olan Sangerme. 1980'lerde "turizm merkezi" ılan edılmış ve bır dızı tesıse "yatırım arsa- sı" olarak açılmıştı 'Bunlardan ozellıkle tber Otel, antık Pısılıs kentının "tam üzerine" ınşa edıl- dığı ıçın de tepkılerle karşılanmış, durdurulması ıstenmıştı Mimar- lar Odası'nın ınşaatı denetlemek \e tanh tahnbatmı durdurmak ıçın duzenledığı ınceleme gezılerıne ıse "inşaata girmek vasaktır" denılerek sılahlı korumalar taratın- dan ızın venlmemıştı tşte bu sureçte tzmır Koruma Kurulu da tahnbatı tespıt edıp ın- jaat ıçın "soruşturma ve dur- durma" karan vennce, sı>ası hı- •na\e de doruga ulaştı Hızla ta- namlanan tesısın bızzat torenle sınlıkle ırtıfak hakkı yoktur' ifa- desi doğru değildir. Çfinkü, bu alanda bina vapılmasını engel- lejen 'tahşı>e kaydı, Medeni Kanun'un 703. maddesindeki ırtıfak hakkı kaydıdır. 2) İrtifak hakJarının bâkı ka- lacaklan 29.5.1926 tarihve 864 sayılı Tatbikat Kanunu'nun 22. maddesinde açıkça yazılıdır. 3) Aynı kanuna gore, tasar- ruf yasağı 'tapudan sılınse bıle' varlığını surdıirmektedir. 4) irtifak hakkı duşurucu za- manaşımına' uğramaz. (IVld. 18) 5) İlgılilerin onayı ve mahke- me kararı olmadan, tapudaki bu kayıtlar kaldırılamaz. 6) Gokkafesçilerin bunlara açıklık getirmeden "padışah ya- saklanna sığmmayın" demeleri. durust bir da\ ranış sayılamaz..." Aydın Aybay'a teşekkur edıyor ve ben de bır soruv la vetınıyorum "Bütün bu tartışnıalarda Gok- kafes için acaba İstanbul Baro- su ne duşünuyor? \oksa imar ve çevre hukuku, kent ve kentli hakları, yasa dışı rant ve yağ- ma... baromuzu ilgilendirmiyor mu?.." HAYVANLAR ISMAIL CÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak(a turk.net ı / nn' a_n. ÇİZGÎLİK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMİH POROY W3? TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 22 Kasım CARLOS ISPANYA TAHr/NDA.. İ3?S'T£ SLKSUN, 77/UA SBÇMIŞTr. KKAI-U6A VE&LEN 4O YV. ABADAN SOM- RA, ISPANYA PARtAtÂeNTOSÜ "CoemS "D£ >£MlfJ BOE- AX4C OLAN POgNS, "CA&LDST*At>IYLA ANILA- CAtTT. f93O 'LAR1M mJhtCJ '*4e/S(AJt>A YA IÇ S4t/AÇf, Ci/MHUKjYgTÇÎtE&'l FALAAljrıSTLeR'l'fJ ZAFGGIYI-E SotJUÇLAAJMlŞTI. GE- NEJZAL. Fg/VJCO, 36 Y/L UU££Y/ YÖME7M/Ç, PEMoK/SA^ıre $AA/£ ZAMAMIMDA FSAUCO 'UUKJ EVLAT PfZetJÇ CA&LOS, SOfij/ZA ŞAŞrR-T7Cf B/ÇlMOÇ DEMO&SAT / " ' i, AZ/S4 SO&£ SOA/&1 SE - I I YAPlLMAC/A/f SA&UVACAKrte.. Fmmko PANO DENİZ KAVUKÇLOGLU 'Tiı Patere Legem Quam Fecistr Gençlığımızde cezayasalanmızıaldığımız(talya'yı 'hu- kukun beşığı' olarak bellemıştık 1960 lı yılların başında İstanbul Ünıversıtesı Hukuk Fakultesı'ndekı derslennı ız- ledığım değerlı 'RomaHukuku' hocası, ProfesorTürkân Rado'nun yılın ılk dersıne "Roma Hukuku, kargaşaya adalet getıren bır kurallar butunudür1 " dıyerek başladı- ğını anımsıyorum Isa'dan once 106-47 yılları arasında yaşamış Romalı devlet adamı bilgin, hukukçu, yazar Mar- cus Tullius Cicero'nun adını da ılk kez bu değerlı ho- cadan duymuştum _ Cıcero, 'Cumhunyet Ûzenne' (Derebublıca), 'Yasalar Üzenne' (De legıbus) 'Odevler Uzenne' (De offıcııs) ad- lı temel yaprtlarında yenı bır hukuk felsefesı ortaya koy- muştu Roma'da Cumhurıyet'ın eskı kurumlannın as- ken dıktatorter tarafından yıkıldığı bır 'sıyasal karmaşa' donemınde yaşamış olan Cıcero, 'Cumhunyefı (res pub- lıca), 'ınsan yaşamını daha 1yı bır hale getırmek amacıy- la yasalarta duzenlenmış bır bıriık' olarak tanımlamıştı 'Doğal hukuk' (IUS naturale) 'tüm ulkelerıçın geçeriı hu- kuk fıus gentıum) ve 'medeni hukuk' (ius cıvıle) ayrımını yapıyordu Ona gore, "Devlet de doğanın bır urünu ol- duğu ıçın bu uç hukuk turu bırbırlenyle çatışmıyordu " Cicero'nun amacı, Roma ya bır tur 'Felsefe Ansıklo- pedısı' kazandırmaktı Nevarkı yapıtlannıtamamlaya- madan Octavıanus, Antonıus, Marcus Aemilius Le- pidus'un Uç/erMec//s/'tarafındanıdamamahkûmedı- ierek lö 7 Aralık 47 gunu olduruldu Başı ve ellerı Roma Forumu'nda sergılendı Ama ortaya attığı 'hukuk felse- fesı' olumunden sonra da etkısını surdurdu Kendısın- den sonra gelen hukuk felsefecılerı onun duşuncelennı gehştırdıler Gunumuze kadar getırdıler Roma Hukuku'ndan kaynaklanan temel ılkeler bu- gun bırçok ulkede olduğu gıbı Italya'da da yururluktekı hukuk duzenının zemmını oluşturuyor Bu ılkelenn en onemlılennden bın de, 'hukuk kurallannın sıralanışında bıçımsel ve organık ogelenn belırieyıcılığı' ılkesı Buna gore 'hendare makamı', Roma Hukuku'ndan gelen, 'tu patere legem quam fecıstı' (Kendı yaptığın yasaya uy1 ) kuralına gore, ancak kendı yaptığı genel duzenleyıcı ış- leme, yanı genel kurala bağlı olarak 'bırel ışlem' yapa- bılıyor Eğer aynı basamakta yer alan kurallar arasında bır çatışma varsa, sonrakı kural oncekını yururlukten kaldırmış sayılıyor (lex potenor derogat legı pnon) Italyan Anayasası'nın 10 maddesı 'ırksal nedenlehe ya da vıcdanı ve sıyasal ınançlan ve faalıyetlen nedenıy- le ulkelennde kovuşturmaya uğrayan yabancılann sığın- ma hakkını' kabul edıyor Ama aynı zamanda da, sığın- ma talebınde bulunan kışının bu ınanç ve faalıyetlennın 'şıddet oğesı'ru ıçermemış olmasını ongoruyor Bu sı- nırlama, dunyanın bırçok ulkesı gıbı, Italya'nın da ımza- sını koyduğu 1952-1954 Cenevre Sozleşmesı tarafın- dan da kesın bır bıçımde 'sığınma hakkı 'na belırteyıcı ko- şul olarak getırılıyor Buna gore, 'tu patere legem quam fecıstı (Kendı yaptığın yasaya uy 1 ) ılkesı uyannca, Ab- dullah Ocalan'ın Italya'ya 'sıyasalsığınmacı" olarak ka- bulu kesınlıkle mumkun değıl 'Lex potenor derogat le- gıpnon' ılkesı açısından bakıldığında da, 'sonrakı kural- lar'm bu çerçevede bır 'çatışma'ya yol açmadığı goru- luyor Tam tersıne uzun yıllar ıç terorle savaşmak zo- runda kalması nedenıyle gerek sonradan getınlmış te- rorle mucadeleyı kolaylaştıran yasal ıç duzenlemeler gerekse Kalya tarafından ımzalanmış tum uluslararası soz- leşmeler 's;yasa/s/ğ/nmarıaWo'çerçevesınde 'şıddet'o\- gusunu sıyasal sığınma başvurulannda bır 'ret' nedenı olarak esas alıyor Bu durumda, Almanya'nın başvuru- suyla kıımızı Interpol bultenıyle aranan ve Roma'da go- zaitına alınan Ocalan'ın, bu başvurunun dayandığı 'Al- manya'da uç kışının öldurulmesınde azmettıncılik' savı bıle, gen çekılmedığı surece, tek başına, Ocalan'ın 'sı- yası sığınmacı' olarak kabulunde yasal bır engel oluş- turuyor Fakat madalyonun bır de obur yuzu var Italya'da da sığınma başvurulan, Bırieşmış Mılletler Multecı Komıser- lığı'nın gozetımınde, ulkenın fçışlen Bakanlığı bunyesın- dekı bır makama yapılıyor Başvuru once bu makam ta- rafından ıncelenıp, kabul veya ret karan venlıyor Retdu- rumunda, başvuru sahıbının, bınlerce kışının olumunden sorumlu bır katıl de olsa, 1dan Mahkeme'de ıtıraz hak- kı bulunuyor Bu, daha üstmahkemelere ıtıraz hakkını da ıçeren uzun bır sureç oluşturuyor Ne var kı, bu süreç, söz konusu kışının aynı zamanda hakkında açılacak bır ceza davası nedenıyleyargılanması onunde bırengel oluş- turmuyor lade ışlemının karara bağlanacağı, sığınma başvurusunun ele alınacağı makamlanse bırbırlennden bağımsız yargı ve ıdan organlan Fakat son uç gundur ızledığımız gelışmeler, surecın yargının dışında, polıtıkacılann ısteklen doğrultusunda ışletılmek ıstendığını gostenyor "Sıntriı tutukluluk" öu- rumu, Ocalan'ın sığınma başvurusunun lehıne sonuç- lanacağının bır gostergesı Almanya lade talebını erte- ledığı ve Ocalan, ıdam cezasının variığı nedenıyle Tur- kıye'ye lade edılemeyeceğı ıçın Turkıye'nın konuyu ulus- lararası mahkemelere ve uluslararası sıyası platformla- ra goturerek Italya'yı, kendı yaptığı hukukuna uymaya zorlamaktan başka yolu kalmamış gıbı gozukuyor Bu ıse uzun ve tıtız bır hukuk savaşına hazırlıklı olmamız an- lamına gelryor Ulusça çok duyarlı olduğumuz bu konu cıddıyet ve soğukkanlılık gerektınyor Eğer haklı olduğumuz bu da- vada da konuyu her zamankı gıbı ıç polıtıka malzeme- sı yapacak, sorunun çozumunde hukuktan değıl de ta- bak-çanakçı medyanın 'tıraj açlığından" ya da "kurt başlı" sokak kalabalıklannın "lınç ıştıhalanndan" medet umacaksak vay haiımıze1 (Faks: 0.216 -418 84 10) 7 8 9 o s (arrnJa B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDA.N SAĞA: 1/ Kannca >u- vası Sularda yaşayan tek hücrelı bır hay- van 2/Kjsaçız- 3 me Incelığı ol- mayan 3/ As- ker Klavsene benzer bır çal- gı 4/ Arapçada "ben" Deni- zayısı da denı- len bır fok cın- 8 sı 5/ Uflemelı g bırçalgı 6/Ke- man yapımıyla unlu bır ttalyan aılesı Gözlen görmeyen 7/ Guzel ko- kulu bır kavun cınsı Çıtperde 8/"Heyefen- 3 dı — ver de gıdeyım 4 Arkam sıra ah çekıp de j- ağlar var" (Karacaoğ- lan) Gemının çektıgı suyu gostermek ıçın baş ve kıç bodoslamaları g uzenne konulan ışaret- q ler 9/ Bilge Olgaç'ın. M hıç kadın oyuncu kullanmadığı filmı Halk dılınde so- ğuk alginlıgına venlen ad YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Kısa ve kestırme yol tlyada adlı destanın baş kışısı olan efsanevı kahraman II Lzlaşmaya varabılmek ıçın haklannın bır bolümûnden, karşı taraf yaranna vazgeç- me Geçmış 3/ Endonezya'nın plaka ışaretı Seyrek dokunmuş bır cıns kumaş 4/ Tecrûbelı, usta.. Hıcap 5/ Argoda yalan soze venlen ad 6/ Mezopotamya tapımı- nın genellıkle ılkbaharda kutlanan en onemlı bayramı Motorlu taşıtlann elektrıgını sağlayan aygıt II Bah- reyn'ın başkentı Yemek 8/ Avrupa'da buyuk bır yan- mada Yenecek yemeklenn lıstesı 9/ Kedı ya da kope- ğın ön ayağı Pınnç ve şekerkamışından elde edılen bu" turrakı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle