16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 KASIM 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11 Çin - Rusya zfrvesi • PEKİN(AA)-Son yı 1larda aralanndaki ilişkileri her alanda hızla geliştiren Çdn ile Rusya arasmdaki 6. zirve yann Moskova'da yapılacak. Bugün Rusya'ya gidecek olan Çin Devlet Başkanı Ciang Zemin, yann Moskova yakınlanndaki Novo-Ogarevo'da. Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin ile bir araya gelecek. Rus yetkililer, iki de\ let başkanınm ılk kez "kravatsız"' olarak görüşeceklerini belirterek, toplantının gayri resmi olmasmın ıkı îidere diişüncelerini daha açıkyüreklilikle dile getirme olanağı sağlayacağı yorumunu yaptılar. Talabani Suriye'de • ŞAM(AFP)-Kürdistan Yurtseverler Birlıği (KYB) Başkanı Celal Talabani, dün Suriye'de Devlet Başkanı Hafız Esad ve Başkan Yardımcısı Abdülhalim Haddam'la temaslarda bulundu. Talabani. Esad ve Haddam, bölşedeki ve Irak'taki son geiişmelen ele aldılar. Talabani. Suriyeli liderlere Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) Başkanı Mesud Barzani'yle geçen eylül ayında VV'ashington'la yaptığı anlaşmaya ilişkin bilgi verdi. Göçmenlere destek • PARİS (AFP) - Fransa'nın başkenti Paris ve beş kentte binlerce kişi. yasadışı göçmenlere oturma izni verilmesi isteğiyle yürüyüş yaptı. Bir süre önce bazı koşullan yerine getiren yaklaşık 70 bin yasadışı göçmene oturma izni verilirken on binlercesi koşullan yerine getiremedikleri için izin alamamıştı. Sol koalısyon hükümetindeki Yeşiller Partisi'nden ÇevTe Bakanı Dominique Voynet, bütün göçmenlere izin verilmesini isterken Başbakan Lionel Jospin, bunun "Fransa'ya gelmek isteyen herkese davetiye çıkarmak" l t M i gerekçesiyle reddetmişti. Kolombiya'da katliam • BOGOTA(AA)- Kolombiya'da sağcı ölüm mangajan bir dağ köyünde 13 kişiyi katlettı. Köyün yakınlanndaki Yolombo kentinin belediye başkanı kurbanlara birkaç kez ateş edılerek öldürüldüğünü açıklarken, katlıamın sorumlulannın sağcı milisler olduğuna daır ellerinde bilgi bulundufunu belırtti. Liberalizmin ateşli savunucusu Francis Fukuyama, Cumhuriyet 'e konuştu 4 Sosyalizm son ütopyaydı'• ABD'liDr. Francis Fukuyama, kimsenin sosyalizme dönmek istemeyeceğini, insanlann artık küresel ekonominin nimetlerinden yararlanmaya başladığını söyleyerek Türkiye'nin önündeki tek seçeneğin liberalizm olduğunu belirtti. EMELAKÇALI Tarihin Sonu ve Son Adam' ki- tabıyla büyük yankı uyandıran Dr. Francis Fukuyama, Uluslararası Finans Fuan'na katılmak üzere geldıği istanbul'daCumhuriyet'in sorulannı yanıtladı. - Batı überalizmi dünyanın tüm ülkelerine uvgulanabilir mi? Farklı kültürlerde, farklı liberal seçimlerin olabileceğini düşünü- yorum. Ancak lıberalizmin karşı- sında gerçekçi seçenekler bulun- duğunu sanmıyorum. Islami ya da otoriterrejimler gerçekçi seçenek- ler değıl. Aynca, yakın bir tarihte sosyalizme geri döneceğünizi de düşünmüyorum. Geriye elimzde sadece modern liberal ekonomi kahyor. - Liberalizm son ideoloji mi? Son zamanlarda başka seçenek- ler sunulmadı. SosyaJizm, insanlı- ğın son ütopyasıydı. Sosyalizmin çöküşünden sonra, insanlar küre- sel ekonominin nimetlerinden ya- rarlanmaya başladılar. Artık kim- se sosyalizme dönmek istemiyor. - O zaman son küresel ekono- mik bunalını nereden kaynaklanı- yor? Asya'da, ekonominin dönemsel inişlerinin yam sıra, kısa vadeli sermaye hareketlerinin ekonomi- leri istikrarsızlaştırması sorunu ya- şanıyor. Sorun Batılı bankalann fasa vadeli sennayeye olağanüstü düşük faizli borç verme eğilimin- den kaynaklanıyor. - Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'nın hataJan yok mu? Dünya Bankası daha ihtiyatlı. IMF'nin ise reforma gereksinimi var. IMFkararlannın karşılıklı gö- rüşmelerle daha belirgin ve anla- şılabilir kıhnması gerekiyor. IMF'nin Asya konusunda yaptığı en büyük hata, Asya için karar alan ekonomistlerinin daha önce Latin Amerika ile uğraşıyor olmalany- dı. BuekonomistlerArjantin'e uy- gun, ancak Güney Kore ve Tay- land'a uygun olmayan kemer sık- ma ve yüksek faiz yöntemleri uy- guladılar. - Liberal bir bakış açısıyla Tür- kiye'vi nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye'nin sorunlannı Meksı- ka'ya benzetiyorum. Politikacıla- nnız yolsuzluğa bulaşmış durum- da. Yolsuzluklar önlenmeden çağ- daşlaşmak ve büyümek zorlaşır. Türkiye'nin önündeki tek seçenek de liberalizm. - liberalizmin yol açnğı toplum- sal ve kültürel yıkımlan nasıl de- ğerlendiriyorsunuz? Liberalizmin en büvük sorunu ahlaki değerlersunmaması. Geliş- miş ülkelerde suç oranlannın art- ması ve ailelerin bölünmesi gibı toplumsal yozlaşmalar yaşandı. Ancak bu sorunlar sosyal devfet anlayışı ile giderilemez. İnsanlar bir şekilde kendilerini yeni düze- ne uydurmaya çalışacaklar. Bence özellikle liberalleşen gelişmekte olan ülkelerde zengin daha zengin, yoksul daha yoksullaşmıyor. Yal- nızca yeni zengin bir sınıf yaratı- lıyor. Bu da gelecekte toplumun genelini kapsayabilecek büyüme- yi ve gelişmeyi gösterir. -Ya kuzey vegüney ülkeleri ara- smda büyüyen uçunım? Kuzey ve güney arasmdaki uçu- rum büyümedi. Güney Kore, Tay- land ve Çin gibı yoksul Üçüncü Dünya ülkesi konumundan geliş- miş ülke konumuna yükselen ül- kelere tanık olduk. Bundan dolayı küresel ekonominin küresel eşit- sizliklere yol açtığmı söyleyeme- yiz. - Ekononıik büvüme göstergele- ri toplumun da geliştiğini gösterir mi? Kesinlikle evet. Kremlin'i sarsan suikastDış Haberler Servisi - Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma'nın mu- halefetteki bağımsız libe- ral miüehekillennden Ba- yan Galina Starovoytova, St.Petersburg kentindeki evinin önünde öldürüldü. Starovoytova'nın yardım- cısı Rusian Linkov da sal- dında yaralanırken suikast ülkeyi sarstı. Clkede "demokrasi sa- vaşçısı ve reformcu" olarak tanınan vebirdönem Dev- let Başkanı Boris Yeltsin e emik konularda danışmanhkyap- mış olan 52 ya- şındaJcı Staro- voytova, yardım- cısıyla birlikte evine girmek üzereyken mer- divenlerin önün- de iki saldırgan nnda Boris Yeltsin'e etnik konularda danışmanhk yapmışt). Bağımsız St Pe- tersburgmilletvekili Staro- voytova, liberal Demokra- tik Rusya partisinin de ku- ruculanndandı Rus-Çeçen savaşına karşı çıkmış olan Starovo>tova bir demokra- si savaşçısı olarak tanımla- nıyordu. Eski dışişleri ba- kanlanndan YegorGaydar. "Galina, Rusya'da dernok- rasinin kuruİması yönün- deki savaşunını yaşamıyla ödedi" dedi. Starovoytova, 1999 kasımında yapılacak Duma başkanlığı seçim- lerinde Duma Başkanı Gennadi Seteznyev'e karşı adaylığını koya- cağını açıklamış- tı. Starovoytova, komünist St. Pe- tarafmdan başma Starovoytova tersburg Valisi üç tcurşun sıkıhrak öldü- VLadimir Yatovlev'e de rüldü. Starovoytova'run yardımcısı Linkov da boy- nundan vurularak ağır ya- ralandı. Olayyerinde sus- furucu takılmış birmakine- li tüfekle Baretta tipi birta- banca bulundu. Suikastın büyük bir olasılıkla siyasal amaçlı olduğunu belirtildi. Bağımsız mılletvekili Starovoytova, Duma'daço- ğunlukta bulunan milliyet- çıve komünist mılletvekil- lenne muhalefetıyle tanı- nıyordu. Etnolog olan Sta- rovoytova 1991-92 yılla- muhaliftı ve 6 Aralık'ta ya- pılacak yerel seçimlerde Yakovlev'e karşı adaylığı- nı koyacaktı. Suikast, Moskova'yı sarstı. Devlet Başkanı Yelt- sin suikastı şiddetle kına- yarak, olayla kişiseJ olarak ilgileneceğini belirtti. Baş- bakan Yevgeni Primakov, "Böylesi haydutluklar ar- tık son bulmahdır" dedi. Içişleri Bakanı Sergey Stepaşin. Yeltsin'in emriy- le olayı soruşturmak üzere St. Petersburg'a gitti. Anlaşmanın yaşama geçirilmesinin ertesi günü sorunlar başladı Ortadoğu'da yeni suçlanıalar Dış Haberier Servisi - ts- rail'in Batı Şeria'nınbirbö- lümünden çekilmesi ve Fi- listinli tutuklulan salıver- mesiyle Ortadoğu banşı ye- niden rayına orurdu derken, iki taraf yeniden birbirine suçlamalar yöneltmeye başladı bile. ısrail lletişim Bakanı li- mor livnat, Filıstinli imam Şeyh Hayen el Itrisfnin Ku- düs'teki EI AksaCamii'nde verdiği cuma vaazının "laş- kırtKi" unsurlar içerdiğini ve bunun anlaşmanm açık ihlali olduğunu belirtti. Başbakan Benyamin Ne- tanyahu'nun kabinesindeki şahinler arasında sayılan Livnat, "Bu kışkırtma, Öz- erk Yönetimin bir görevli- sinden geJdigi veresmiFilis- tin radvosu tarafından ya- ynnlandığı için daha da hoş görülemez bir hal almakta- dır" diye konuştu. Geçen ay ABD'de imzalanan VVye Anlaşmasına karşı çıkan ve Arafaftan Türkiye'ye çağrî Batr Şeria'nın Eriha kentindeki karargâhm- da Türk gazetecileri ka- bul eden Filistin Dev- let Başkanı Yaser Ara- fat, -Türk halkının en zor zamanlarda bile Fi- listin halkının yanında aJdıgı tutum, bi/im için onur kaynağı olnıuş- tur" dedi. Türkiye'nin ABD ve Israil üzerinde büyük bir etkisi olduğunu söyleyen Arafat, "Or- tadoğu banş anlaşma- smın uygulanabilmcsi için Türkiv e de hareke- te geçmefidir" dedi. Israil parlamentosunda ger- çekleştirilen oylamada da "evet" oyu vermekten kacı- nan Livnat, "Bu sürerse, Is- rail'in Baü Şeria'dan çekil- Yaser Arafat Israirin karşı çıkma- sma karşın 4 Mayıs 1999'da Filistin devle- tinin ilanının Filistin halkının doğal hakkı olduğunun altını çizen Yaser Arafat, Ku- düs'ün Filistin devle- tinin tek başkenti oldu- ğunu söyledi. mesinin ikinci aşamasınıza- manuıda gercekleştirmesi znrlaşır* 1 dedi. Şeyh Hayen, cuma namazında verdiği vaazda. Yahudılerin "dün- yayı paravlayönettikieriııi'1 söylemış ve Araplann Isra- ıl devletini tanıma konu- sunda hükümetlerine uy- mayacaklannı vurgulamış- tı. Öte yandan. Israil'in an- laşma uyannca siyasi suç- lulan bırakmak yerine adlı suçlulan serbest bırakması Filistin'i kızdırdı. ABD'- nin Ortadoğu temsilcisi Dennis Ross'a bir mektup gönderen Filistin Özerk Yönetimi, lsrail'in önceki gün salıverdiği 150 adli suçlu yerine siyasi suçlula- n teslim etmesi gerektiğini vurguladı. Banş görüşmelerine ka- tılan Filistin heyetıne baş- kanlık eden Saib Erakat AFP'ye verdiği demeçte, "Israil 250 siyasi suçluyu serbest bırakmayarak an- laşmayi açıkça ihlal ediyor. Bu banş, sürecinin güveni- lirliğine zarar verir" dedi. Bağdat, silahlarla ilgili belgeleri UNSCOM'a vermiyor Irak yeni krizin eşiğindeDış Haberler Servisi - Bağdat yöne- Nevv York'taki BM yetkilileri, Bağ- dat'm, L'NSCOM Başkanı Richardtimi, Irak'ın kitle imha silahlannın yok edilmesinden sorumlu BM Özel Ko- misyonu'nun (UNSCOM) talep ettiği silahlarla ilgili belgeleri teslim etme- mekte direnirken ABD'nin, Irak Dev- let Başkanı Saddam Hüsevin'e karşı olan Irak muhalefetini örgütlediği bil- dirildi. Butler'ın Irak'ın kimyasal ve biyolo- jik silahlanyla ilgili belgeleri teslim et- mesi yönündeki taleplerini içeren üç mektubuna olumlu yanıt vermediğini bildiriyorlar. Irak Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Riyadel-Kaysi. Butler'a ön- cekı gün gönderdiği mektupta, talep edılen belgelerin çoğunun yok olduğu- nu ya da hiçbir zaman olmadığını, var olanlann da teslim edildiğini ifade et- ti.ABD, mektubun yetersiz yanıt içer- diğini kaydederek Bağdat'ın silah programıyla ilgili daha fazla bilgi ver- mesi gerektiğini duyurdu. Bu arada, VV'ashington, Irak muhalefetinin örgüt- lendirilmesı ve sılahlandınlması faali- yetlenni hızlandınyor. ABD Dışişleri Bakanı Madeteine Albıigbt'ın, Irak muhalefeti- nin örgütlenmesi için bir 'özel temsilci' atayacağı be- lirtildi. Yetkililer. Irakmuha- lefeti ile ılişkilerin yoğunlaş- tınlacağını ve ABD Kongre- sı'nın ayırdığı 97 mılyon do- lar ödeneğın "hangi muhaüf gruplarave nasıl dağralacağı- na' aralık ayı sonunda karar vereceklerini belirtti. Yetkili- ler, Irak'ın güneyinde Şiile- rin, kuzeyinde de Kürtlerin Saddam'dan bıktığını belirte- rek. Türkiye"nın de katkıla- nyla Kuzey Irak'taki Kürt gruplar arasında bir uzlaşma sağlandığını kaydetti. POLÎTtKADA SORUNLAR ERGUN BALCI ApoTarüfmasmdaİMSorun Apo tartışmasında iki sorun var. Toz duman ara- sında ikisi birbiri ile kanştınlıyor gibi geliyor bize. Da- ha doğrusu. asıl önemli olan sorun geri planda ka- lıyor. Sorunlardan biri Apo'nun Türkiye'ye iadesi. Diğe- ri, Italya'nın Apo'ya siyasi sığınma hakkı vermesi, yani PKK liderini siyasi mülteci olarak kabul etme- si. lade konusunda, Italya'nın Apo'yu Türkiye'ye ver- meye niyeti olmadığı art/k ortada. Türkiye'de idam cezası bulunduğu sürece, Apo'yu iade etmeyecek- lerini Italyan yetkililer açıkça belirttiler. Belki, idam cezasını kaldırsak bile Apo'yu iade etmez, insan hakları gibi başka bahaneler öne sürerlerdi. Ama Türkiye de idam cezasını kaldırmayarak Apo'yu iade etmeye niyeti olmayan Roma'nın ek- meğine yağ sürüyor. Italya'nın Apo'ya siyasi sığınma hakkı vermesi olasılığı ise çok önemli. Bu gerçekleşirse, Apo, si- yasi bir mülteci olarak Avrupa'da gezebilecek, Tür- kiye aleyhinde her türtü siyasi faaliyette bulunabi- lecek. Apo'nun iade edilmesi umudu kalmadığına ya da çok zayıfladığına göre hükümet, çabalannı, asıl ikin- ci olasılığı bertaraf etmek, yani Apo'ya siyasi sığın- ma hakkının tanınmasını engellemek için yoğun- laştırmalı gibi geliyor bize. Oysa şu sıralar, tüm gürültü Apo'nun iadesi üze- rinde kopartılıyor. ••• 1 Aralık'ta Apo'nun siyasi sığınma talebi ele alı- nacak. Biz Apo'nun iade edilmesi için gösteriler ya- parken, bir bakarsınız adamlar Öcalan'a siyasi sı- ğınma hakkı da tanıyıverirler. Onun için ya bir an önce idam cezasını kaldıra- lım ya da buna niyetimiz yoksa, iade konusunu şim- dilik geri plana itip çabalanmızı, Apo'ya siyasi mül- teci statüsü verilmesini engellemek için yoğunlaş- tıralım. Başbakan Yardımcısı ve Içişleri Bakanı Ismet Sezgin, izlediğimiz kadanyla bir kez Roma'da, bir kez de Ankara'da Apo'nun iade edilmeyecekse Lib- ya ya da Sudan gibi bir ülkeye gönderilmesi gerek- tiğini söyledi. Ama herhalde Türkiye'nin iadeden vazgeçtiği izlenimini vermekten kaçınmak amacıy- la, laf arasında, fazla vurgulamadan yaptı bu açık- lamayı. Sezgin'in önemli olduğuna inandığımız bu sözle- ri, gazetelerde de fazla dikkati çekmeyen ufak bir haber olarak yer aldı. Şu anda bize en gerçekçi hedef, Apo'nun Libya ya da diğer bir ülkeye gönderilmesini sağlamak gi- bi geliyor. Böyle bir çözüm, hem Italya'nın hem de Türki- ye'nin krizden prestijlerini kurtararak çıkmasını sağ- lar. Italya, "Apo'yasiyasalstatü tanımadımama, Tür- kiye 'ye de iade etmedim" der. Türkiye de "Apo 'nun iadesini sağlayamadım ama, siyasi sığınma hakkı- nın tanmmasını engelledim" diyebilir. Italyan Istinaf Mahkemesi'nin Apo'nun tutukluluk halini kaldırmasının bu hedefe yönelik olduğu öne sürülüyor. Göreceğiz. ••• Günlerdir, Italyan bürokrasisindeki kargaşayı, cid- diyetsizliği eleştiriyoruz. Ya biz nasılız? Türkiye, yaşamsal öneme sahip bir krizin içinde. Olaylar inanılmaz bir hızla gelişiyor. Böyle bir dö- nemde Türkiye'nin kaybedecek bir saati bile yok. Ama bütün işler bir yana bırakıhyor ve Türkiye gensoru ile uğraşıyor. Tüm partilerin tek vücut ol- masmın gerektiği bir sırada Başbakan Mesut Yıl- maz'la, CHP lideri Deniz Baykal Meclis'te birbir- lerine giriyoriar. Italya Başbakanı Massimo d'Alema, gensoru oylamasına rastladığı için Türkiye ziyaretini iptal ediyor. Bu durumu da Sayın Baykal'a borçluyuz. Halk herhalde Sayın Baykal'a duyduğu minnettarlığı (!) seçimlerde gösterecektir. Sayın Baykal'ın yol açtığı bu trajikomik durumu savunanlar şöyle diyor: "Ne yapalım yani? Yolsuz- luk iddialannı unutalım mı? Yılmaz, Suriye krizinde başan gösterdi diye, ondan hesap sorulmasın mı?" Olaylan kendimize yontmaya bayılınz. Kimse, "Başbakan hakkındaki iddialann üzerine süngerçekilsin. Yılmaz'dan hesap sorulmasın" de- medi. Söylenen sadece şuydu: "Gensoru birazertelensin, IddialarMeclis'in de- netim mekanizması ile soruştunjlabilir." Italyanlan haklı olarak eleştirirken ara sıra özeleş- tiri yapmak da yararlı olabilir. ABD BAŞKANI BILL CLINTON GÜNEY KORE'DE BillClinton ve Kim Dae-Jung. Kuze> Koreyönetimini füzelerkonusunda uyardılar. K. Kore'ye fîize uyarısı Dış Haberler Servisi - ABD Başkanı Bfll Clinton ve Güney Kore Devlet Başkanı Kim Dae-Jung, Kuzey Kore yönetiminin nükle- ergüç ve balistik füze geliştirmesine izin ve- rilmeyeceğini bildirdiler. Bill Clinton, Asya gezisinin 2. durağı Gü- ney Kore"de dün Devlet Başkanı Kim Dae- Jung'la bir araya geldi. Kim Dae-Jung, gö- rüşmenin sonunda yaptığı açıklamada, "Kuzev Kore'nin bu eğiliminin sona erdiril- mesi ve bu ülkedeki gizli tesiste çok iyi bir araşorma yapılması için gerekü önlemlerin alınması konusunda görüş birliğine \ardık" dedi. Devlet Başkanı Kim, Cenevre Anlaş- ması'nın uygulanması ve şüphelerin kaldı- nlması için Kuzey Kore'ye baskı yaptıkla- nnı belirterek Kore Yanmadası 'ndakı ger- ginliğin giderilmesini sağlayan ve 1994 yı- lında imzalanan bu anlaşmanın uygulanma- sı gerektiğini söyledi. Clinton da, Kuzey Kore'yi balistik füze firlatmak gibi yeni kış- kırtmalarda bulunmaması konusunda uya- rarak, ABD ve Güney Kore'nin, Pyongyang yönetiminin nükleer güç geliştirmesine en- gel olmak için caydıncı bir politika ve dip- lomatik yöntemler izleyeceğini belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle