16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
222 KASIM 1998 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 KUŞBAKISI MEMET BAYDUR 4 Kazm boynu gibi dildlerek...'BeMii ilk edinen hayvan sa_rman bir kediydi. Berduş. Ceviz masanın altanda kuvnığunu çel*ersem, ürnaklannı çıkarmadan tokadardı yiLzümü. Onu hiç untıtmadım. Sonra... Hiçbir hayvaıu unuıtmadım. Birkaç gündür iki usta Katalan şairin şiirlerini Türkçeje çevirmeye çalı- şıyoruz. Sözcükler, söz- cükler, eşanlamlı sözcük- ler, zıt anlamlı sözcükler birbirine düşman, birbirine âşık sözcükler, bağlantılar, kopukluklar, derinlikler, uçu- rumlar, yaz boz derken bir- den yaptığım işi ne kadar sevdiğimi fark ettim yeni- den yine. ŞairdostumJa göz göze geldik: "Bu çeviriler bitincegidipşür yazacağun, yazabilirim şimdi" dedi. Ben şiiryazamadığım için oturdum bu Kuşbakışı'nı yazmaya. Sev- diğim dizeler üşüşüyor aklıma. "Içindeki sessiz paHakhk Elini kestiğin bir yerlerden görünür Sözgelimi bir tırnak kenannda Kalbini anlatırken kalbinde Bir şiir okurken şiirden sı:an kanda." Edip Cansever böyle yazmış. Dize- I erinde gülümseyen enfes yüzünü, hü- zünlenmeye hazır güzel gülümseyişini, her şeyden binbir anlam damıtmasını öz- lüyorum. "Suyu musiuktan jçryorum sık sık /Kimseyegöstenneden/Böylece/ Hiç mi hiç bitmiyor içmem." Akşam olunca keyifli bir yorgunlukla ka- pagı atıyorum eve. Orhan Pamuk'un yeni yapıtını merak ediyorum. Benim Adım Kır- mızL Bu roman ustası kimbilir nerelere uçur- du bu sefer yazı yazmanın şiddetli hazzını? Öyle ya, bir iki güzelimsi kitap yazıp ipe un seren onca yazann arasında, kibirli birkann- ca - matrak bir ateşböceği gibi çahşıyor Sa- yın Pamuk. Yayımlanır yayımlanmaz okuya- cağım Benim Adım Kımuzı'yı. Usta bir şair de düzyazı gibi hayatını anlatı- yor. Ülkü Tamer'in "Yasamak Haüriamaktir" adlı kitabını okudum. Allaben Anılan'nın kar- deşi bu kıtap. "Haüriadığı'' için, böylesine gü- zel, keyifli, şiirsel, doğru yazdığı için teşekkür etmelıyiz bu büyük şairimize. Dört Gözlü Şa- R mokan Amca'dan Düş'e kadar insanın içini ışıldatan yazılarla dolu bir "hatira" kitabı. • Lale Müldür'ün kedisi öldü, başı sağolsun. Ben kedileri, köpekleri çok severim. Beni ilk edinen hayvansarman bir kediydi. Berduş. Ceviz masanın altında kuyruğunu çekersem, tırnak- lannı çıkarmadan tokatlardı yüzümü. Onu hiç unut- madım. Sonra... Hiçbir hayvanı unutmadım. Birgün. yalnızca sevdiğim hayvanlar kalacak aklımda. biliyo rum. "Divanü Lûgat-İt-Türk" Lale Müldür'ün yeni ki- tabı. Kapağında üç lale, üç atın üstünde! Som ve saf bir zekânın dizeleri. Bezelyelerin Bilinemez Geneti- ginden söz ediyor hakkıyla. "Horoz tüyüyatakta gibi aklımızdan akan kar sularımn altında, kazın boynu gibi dikilerek, gece gündûz sevişelim." "Füozoflan kimse okumaz. Ama bir sürüsünün is- mini bfliriz. Bir de daha çok Amerikalılann tercih et- tigi. bürün filozoflann ne dedigini kısaca özetleyen, onlardan özde>lşler sunan komprime felsefe kitapla- n vardır, onu bir kanştınnca bütün filo/oflan aşşağı yukarı bilirsiniz. Bütünfilozoflannen sinirlendiği şey, bir konunun aşşağı yukan bilinmesidir." 'dip Cansever'in dizelerinde gülümseyen enfes yüzünü, hüzünlenmeye hazır gülümseyişini, her şeyden bin bir anlam damıtmasını özlüyorum. Ferhan Şensoy'un son kitabı "Faunızda Rönesans Var"dan bu satırlar. Bolu Deneme Devleti adlı nefis denememe ütopyasında insanı keyifle güldüren yüz- lerce şey söylüyor Sayın Şensoy. Bunu becermek ko- lay değildir, bildiğiniz ya da bildiğimız gibi. Dalga geçerken, alay ederken, uçarken ya da gülerken eliy- le ağzını kapatmayan bir yazar var karşımızda. Oku- run gözünün içine baka baka, fırlama bir kalemie an- latıyor meramını. Olcudukça gidip angut bir faşisti ma- karaya almak geliyor insanın içinden. Gülmeceyi yi- lirmeden gittikçe ciddileşen; kaşlannı çattıkça insa- nı güldüren bir yazar Ferhan Şensoy. Falında rönesans vargercekten! • Okta\ Akbal ile Ali Sinnen'in Cumhuriyet'e dön- meleri iyi oldu. Memleketimizde işler sarpa sardık- ça, kendiliğinden oluşuyor görünmez bir dayanışma. Birbirine yakından uzaktan benzemeyen birçok insan bu siyah-beyaz güzel filmde biraraya geliyor işte. As- lına bakarsak bu Kuşbakışı'nda size Atatürk'ün Sos- yal Görüşleri'nden söz edecektim. Sayın ÇetinAltan'ın 196O'lı yıllann ortasmda yazdığı bir kitap. Arka ka- pağında yazıldığı gibi "Atatürk'ün büyüklüğü, ese- rinin büyüklüğüne dayanıyor". Bu görüşe inandığım için, Çetin Altan'ın Atatürk sevgisini sizlerle paylaş- mak istiyordum. Olmadı. Belki bir başka yazıya... MaçkaSanat Galerisikapanmıyor RABİA ÇAPA Benim için galeri. "çağdaş sanatın *ergflendiği çağdaş bir mekândır." Evet, Maçka Sanat Galensi (MSG) çok güzel bir mekândır, aykın bir me- kândır. birçok sanatçıya sergi yapma duygusu uyandırmış, 1976yılındanbu- güne kadar çağdaş Türk sanatçılannın yanı sıra uluslararası önemli sanatçıla- nn sergilerinın yapıldığı bir mekândır. Maçka Sanat Galerisi benim 22 yıldır bir tek çivısinı bile değiştirmeden dört dörtlük baktığım, çok sevdiğim \e gu- rur duyduğum bir mekândır. Bunlann hepsi gerçek ama en öhemlı gerçek ar- tık bu mekânın Maçka semtınin gör- kemli butikleri. antikacılan. lokantala- n. kafe-barlan arasma sıkıştığı. gençler- den uzaklaştığı, çağdaş bir galerınin semti olmaktan çıktığı. semtin çehre degiştirdiği \e böylece MSG'nin de Maçka semtinden ayrılma zamanmm gelmiş olduğudur. Tıpkı Paris'te Ave. Montaıgne ve Foubourg St Honore'de- ki galerilerin Marais veya Beaubourg'un çevresine gıtmesi, New York galerile- rinin Soho'ya inmesi gibi... Maçka Sanat Galerisi kapanmıyor. Maçka semtinden ve mekânından ayn- lıyor hepsı bu. Bunu da ağustos ayında içeriğini benim yazdığım, düzenleme- si BülentErkmenatölyesınde yapılan bir duyuruyla MSG'nin afiş panosuna as- tım. MACKA 5EMTINDEN AYRILIYOR. YENİ BİR GALERİ MEKANINDA BULUŞUNCAYA KADAR SERGİ ÇALISMALARIMIZA NDA DEVAM EDECEĞİZ. SEV6İ VE SAYGILARIMIZLA. Necmi Sönmez'ın gınşteki bu duyu- ruyu görmeden ıç kapıdaki "Kirahk" ya- zısını görmesi çok şaşırtıcı \e kendi adı- na üzücü. Necmi Sönmez'in pazar günkü yazı- sından aldığım şu almtılarMSG'nin 22 yıllık çalışmalannın bir özetidir: - MSG'nın düzenlediği sergiler, hem bünyelennde banndırdığı "Ukler" hem de tartışmaya açtığı konular ıtibanyla, çağdaş Türk sanatında son yirmi yılda görülen önemli birçok eğilimin maya- landığı "özgün" bir karaktere sahiptir. - Resim pıyasasının oluşmasında kat- kıda bulundu ama piyasanın aleti ol- madı. - MGS, ancak bir müzenin Kunsthal- le'nin arkasındaki güce dayanarak ya- pabilecegi tarzdan "deneyseJ" izleyici- nin görsel düzeyini arttırmaya yönelik son derece "cesaretii" sergiler açtı. - KavTamsal sanat ülkemizde ilk kez izleyicilere sunuldu. - Düzenli tuttuğu arşivi, başvuru ki- taplığı ve gençlerin bilgilenmesine ola- nak tanıyan yaklaşımı ile son derece yararlı olmuştur. Necmi Sönmez'e MSG için yazdığı bu övgü dolu yazı için teşekkür ede- rim. MSG'yi kapanıyor san'ıp duyduğu üzüntüye de katılıyorum. Ancak yazının katılmadığım bölüm- leri şunlar: - Çağdaş Türk sanatı en önemli sa- vunuculanndan birinı yitirmiş oldu. Hem de hiç beklenmeyecek kadar "kor- kak'' bir tavırla. Eğer ben korkak olsaydım MSG'nin çizgisindekj galericiliği yapamazdım.' Necmi Sönmez de yukandakı övgüle- rinin hiçbirini sıralayamazdı. Evet, ba- na korkak diyemez, galerime kapandı muamelesi yapamaz, MSG için "sessiz sedasztarihçekmecesmegirdr diyemez. MSG herİcesin ve kendisinin de bil- diği nedenlerle çoktan çağdaş Türk sa- nat tarihi içindeki yerini almışrır. Maçka Sanat Galerisi etkınliklenni bundan böyle dahadeğişik boyutlarda dahabaş- ka mekânlarda sürdürecektir. Filmlerle 'Mayıs 1968'e Bakış' Alman ve Fransız kültür merkezleri sinema günleri düzenledi KültürServisi-İstanbullu sinemaseverier. 24Kasım'dan itibaren Alman ve Fransız fimlerinin buluşmasına ta- nık olacaklar. 'Alman Kültür Merkezi' ve 'Fransız Kültür Merke- zi'nin işbirliğiyle düzenlenen 'Mayıs 1%8'e Bakış' başlık- h sinema günlerinde. otuzyıl önce Fransa %e Almanya'da başlayıp dalga dalga tüm diin- yayı saran, Avrupa'nın çeh- resini değıştıren ve Türki- ye'yi de toplumsal. ekono- mik ve kûltürel açıdan etki- si altına alan 68 olaylan otuz yıl sonra sinemanın aracılı- ğıyla anımsanacak ve yeni- den değerlendirilecek. Tüm Alman ve Fransız filmlerinin Türkçe altyazılı olarak gös- terileceği etkinliklerin tama- mı Alman Kültür Merke- zi nin Teutonia bınasında ger- çekleşecek. Sinema günleri kapsamm- da 24 Kasım günü saat 18.00'de '30YaşındaÖtaıek- Mourir a 30 ans' ve saat 20.00 de 'Che-Boüv^Gün- lüğü -Cbe Boüviaıüsches Ta- gebuch' adlı filmler gösteri- lecek. Fransız yapımı '30 Va- jinda Ölmek'te yönetmen Romain Goupil. 1978'de in- 9AJman vönermenin çektiği •AJmanva'da Sonbahar'. tıhar eden arkadaşı Miche) Recanati'nin heyecan verici portresinden yola çıkarak bir kuşağın portresinı çizıyor. Alman yapımı 'Che-Boü\>B Günlüğü'nün yönetmeni ıse Ricard Dindo. 25 Kasım'da izlenebilecek fılmlerden ilki saat 18.00'de gösterilecek olan, Alman yapımı Peter Zadek'ın yönettiği 'Ben Bir Filim. Madam-Ich bin Ein Elefant, Madame'. Saat 20.00'deıse Fransız yapımı 'Göğün Adı Kırmızı-Le Fond de L'air est Rouge" adlı bel- gesel gösterime sunulacak. Simone Signoret, Yves Mon- tand, Jorge Semprun, Fran- çois Perier'nin rol aldığı. Chris Marker'uı yönettiği filmj 967'den 1977'ye solun tarihini, dünya çapındaki si- yasal evrim ve çatışmalan inceleyerek felsefl bir durum değerlendirmesi ortaya ko- yuyor. 26Kasım'da saat 18.00'de Fransız yapımı 'ÇmB Kız-La Chinoise' ve saat 20.00'de Alman yapımı'Almanya'da Sonbahar-Deutschland im Herbstgösterilecek. Jean Luc Godard'ın yönettiği 'Çinli Kız'm başrol oyunculan An- ne \\lasemsky. Jean Pierre Leaudve JuBetBerto Dokuz Ahnan yönetmerun işbirli- ğiyle gerçekleşen 'Alman- yaida Sonbahar' ise Federal Almanya Cumhuriyeti'nde Işveren Sendikalan Başkanı H. M. Schleyer'in öldürül- mesinden ve Mogadişu'ya uçak kaçrrma olayından son- raki güvensizük, nefret ve is- teklerin bastınldığı bir döne- min atmosferini yansıtıyor. 27 Kasım'da ise saat 18.00'de Timon Kouimasis'ın senar- yosunu yazıp yönettiği, Fran- sa-Almanya-Belçika ortak yapımı 'ITrike.MarieMein- hofve saat 20.00'de ise Ma- rin Kannto'ın yönettiği 'Baş- ka Yerde Vedi Gün-Sept Jo- urs Ailleurs' adlı filmler iz- lenebilecek. 28 Kasım günü saat 18.00'de yine Teutonia'dabir panel düzenlenecek. Aydın Engin'in yönettiği 'Mayıs 68'e Bakış' başlıklı panelin katıluncılan CünejtAkahn, Oya Baydar, Cahit Berkay, Funda Ekin. Timon Koul- masis ve Ertuğrul Kürkçü. Aynntıh bilgi almak isteyen- ler Alman Kültür Merke- zi'nin 249 20 09 ve 249 45 82 No'lu telefonlannı araya- bilirler. Oyun aJö güııde çıkü, yedinci günde oynandı; Yunan adalannı ve Ege'yi geziyor. Gümüşlük'ten mitolojik yolculuk AYŞİN CANPAN 8 Kasım Pazar gününden bu yana Bod- rum'un Gümüşlük yalısındaki eski kılise- de Türkiye'den ve 7 Avrupa ülkesinden sanatçılaryoğun biretkinlik içindeler. Alı- şılmadık birtiyatro göstensi hazırlanıyor. Avrupa Birliği'nin halklar ve kültürle- rarası yakınlaşmaya destek veren Kale- ideskop fonu, projenin yaşama geçmesi- ni sağladı. Olayı yönlendiren François Monnet,Gü- ney Fransa 'da alternarif yasam sürdüren ve bu bölgede, Italya, Dani- marka gibi yerlerde her fir- satta kırsal şenlik ve kut- lama oyunlan düzenleyen bir sanatçı. tflah olmaz bir romantik. Durumu bu söz- cüklerle anlatıyorum; çün- kü Monnet'nin yanında projenin yönetmen yar- dımcılığını yapıyorum. Toplulugun çekirdeği, yönetmenin yıllardır de- neyimlerini paylaştığı bir müzisyen grubundan olu- şuyor. Iskoçya'dan Barba- ra Swetina, Fransa'dan OB- vier Milchberg, Polon- ya "dan Vanos,Belarus "tan Alesander, halya'dan Si- monaMarini ile Giggi LJ- berti, Macaristan'dan Boglarka, enstrü- manlanm sahici ustalıkla kullanan dün- yanın çeşitli yörelerinden şarkılar, türkü- ler söyleyen bir grup. Öteki katılımcılar, Danimarka'dan Puf- cinella dans tıyatrosu. Fransa'dan tiyarro oyuncusu LaurentChouteou,Noneç'ten Leila Monnet Öte yandan şenliğe Türk sanatçılardan katılım sağlamak güç oldu: çünkü oyuncu, dansçı ve müzisyenler, yı- hn bu zamanında büyük kentleTdeki yüküm- lülüklerinden uzaklasamıyordu. Yeni ku- rulan Sandimay Sokak Tiyatrosu'ndan ski kilise yeni sanat merkezi Eklisia'da Türkiye'den ve yedi Avrupa üîkesinden gelen sanatçılar alışılmadık bir tiyatro gösterisi hazırladı. Günay, Murat ve Cem, dansçı Berrak Ye- dek, Kumpama'dan Nadi GüJer, şarkılar- dan sorumlu Suna ile olayın masklar ve çev- re tasanmını yapan Ahmet Mfiderrisoğlu üç haftahk yoğun çalışma için Gümüş- lük'te buluşabildi. Ama ne yazık ki günü- birlık gelen yerel çalgıcılar dışında Türk müzisyenlerden yoksun kaldık. Oyun altı günde çıktı. Yedinci gün oy- nandı. Dünyamn yaratılışı gibi. Zaten çok çeşitli kaynaklardan derlenen dans, mi- zansen ve metinler yaratılış ve yola çıkma motifleri üzerine kurulu. Gösteri Türk folklorun- dan ekim, hasat, çayda çıra vb. danslar. türkülerden son- ra Odysseus'un evine doğ- ru uzun yola çıkışmdan esin- lenen bir finalle bitiyor; da- hadoğrusu bitmiyor, tüm iz- leyenleri türkü ve danslara katılıma çağınyor. Gümüşlük'teki eski kilise, yeni sanat merkezi Eklisia'da salt mum aydınlığında her gün batımı oynanan "MHo- lojik YoJcııluk'' coşkulu bir gösteri oldu. Dünyanın de- ğişik yörelerinden gelen in- sanlann kaynaşması, kendi- liğinden gelişen doğal bir enerii üretiyor. Gösterinin tüm içeriklerin ötesinde asıl aktardığı, bu enerji. Tarihi mekânlarda oynanryor Oyun perşembe-cuma Yunan adalanna doğru yelken açıyor. Daha sonra, hafta so- nundan başlayarak yeniden Güney Ege'de bugün Didim Apollo Tapınağı, yann Eu- romos Zeus Tapınağı, 24 Kasım Milas Kervansaray, 25 Kasım'da Bodrum Kaleiçi gibi tarihi yerlerde 27 Kasım'a dek oyna- nacak. Yöre halkı ayaldanna gelen bu ina- nılmaz zengin gösteriyi umuyoruz ki bek- lenen ilgiyle karşılar. Pavarotti Beyrut 'ta konser verecek • Pavarotti Arap dünyasındaki ilk konserini ocak ayında gerçekleştirecek. Beyrut'taki Spor Kenti'nde 12 Ocak akşamı 64 kişilik Prag Senfoni Orkestrası eşliğinde tek bir konser verecek olan sanatçı, önümüzdeki hafta da New York Metropolitan Operası'nda sahneye çrkacak. Pavarotti'nin Beyrut'taki konseri Lübnan televizyonlan Future TV ve MTV ile Beyrut Festival Komitesi'nin işbirliğiyle gerçekleşecek. Bilet fiyatlannın 33 dolarla 100 dolar arasında değiştiği konser dört yıldır sürekli erteleniyordu. • catherlne Denevue Bulganstan'da Soğuk Savaş dönemini anlatan bir filmin çekimlerine başladı. Regis VVargnier'in yönettiği gerilim türündeki filmin adı 'East- West'. Denevue filmde iki Bulgar vatandaşının Stalin baskısından Batı'ya kaçmasına yardımcı olan Fransız aktrist Gabrielle'i canlandınyor. • Ed Presman. American Psycho adlı filmin önümüzdeki yıl Venedik Film Festivali'ne katılacağını açıkladı. Mary Harron'un yönettiği filmde Leonardo Di Caprio ve Christian Bale rol alıyor. • Whltney Houston, yapımcılıgını Lawrence Bender'in üstleneceği bir filmde rol alacak. Henüz adı açıklanmayan sivil savaş fıhninde zenci köle bir kadınla beyaz adamın yaşadığı aşk konu ediliyor. • Ron Rosenbaum un Explaining Hitler adlı kitabı beyazperdeye uyarlanıyor. Filmi Jim Sheridon yönetecek. • Harvey Keitel. Kathleen Turner ve Danny Aiello ile The Prince of Central Park adlı filmde oynayacak. • Alain Delon sinemayı bırakjyor. 63 yaşındaki sanatçı, Amerikalılann hâkim olduğu bugünkü sinema sektörüyle hiçbir alakası olmadığını ve kişisel anlamda sinemayT bıraktığını belirtti. Delon artık sinemayla hiç ilgilenmeyeceğini söylemediğini ve kapıyı aralık bıraktığını açıkladı. • Van Gogh'un kendini resmettiği portresi. Christie's Müzayede Salonu'nda düzenlenen bir müzayedede yaklaşık 71 milyon500bin dolara (yaklaşık 21 trilyon lira) satıldı. Van Gogh'un 1889 yılında yaptığı ve ölmeden bir yıl önce annesine dofum günü hediyesi olarak verdiği 'Portraitde l'amsts sans barbe' adlı çalışma 20-25 milyon dolara satışa sunuldu. • Mickey Mouse 70yaşında. 1928 yılından beri dünya çapındakı pek çok izleyicinin eğlence kaynağı olan Mickey 'elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan' bir kahraman olarak yaratılmıştı. Walt Disney yetkilileri Mickey Mouse'un doğum günü anısına dört saatlık özel bir doğumgünü programı hazırlamayı ve kahramanın yaratıcısı John Hench anısına da bir dergi çıkarmayı planlıyor. • Julie Andrews ses tellenndeki rahatsızlık nedeniyle 18 aydır şarkı söyleyemiyor. 63 yaşındaki îngiliz sanatçının bir daha şarkı söyleyememe olasılığı var. • Eddîe Murphy, Neil Cuthbert'ın yazdığı bilimkurgu komedi Pluto Nash adlı filmde rol alacak. • Jack Nicholson, Clint Eastvvood ve Sean Connery Space Cowboys adlı filmde bir araya geliyor. Üç aktör filmde özel bir görev için yeniden göreve çağnlan emekli pilotlan canlandıracak. • Stanley KUbrİCk'inbirtürlü memnun kalmadığı için çekimlerini yıllardır sürdürdüğü ve tam bir yılan hikâyesine dönen son filmi Eyes Wide Shut'ın toplam maliyeti sadece 60 milyon dolar olacak. Yönetmenin bütçeyi ayarlarken kuruşu kuruşuna hesap yaparak ve bütün giderlerden keserek filmi bu kadar düşük bir maliyete ürettiği söyleniyor. BUGUN • BtLGİ ÜNtVTRStTESİ SİNEMA GÜNLERİ kapsamında saat 14.00'te 'The Cincinnati Kid', saat 16.00'da '2001: A Space Odyssey' adlı filmler gösterilecek. (216 00 00) • 14. İSTANBUL FOTOĞRAF GÜNLERİ kapsamında gerçekleştirilecek olan 'Fotoğrafinla Gel' başhklı sergi saat 14.00'te İTÜ Taşkışla Kampusu Salon 102'de açılıyor. (243 14 01) • BEKSAV'da saat 16.00'da Orhan Kahyaogiu'nun konuşmacı olarak katıldığı 'Türkiye'de Pop Müzik ve Pbpüler Müzik' başlıklı konferans yer alıyor. Saat 18.30'da ise 'The WaD' adlı film izlenebilir. (349 91 55) • İTALYAN KÜLTÜR MERKEZİ'nin düzenlediği 'Roma ve Devrimlerin Anlamı' başlıklı uluslararası seminer Istanbul Büyükşehir Belediyesi binasında gerçekleşecek. (293 98 48)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle