25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 KASIM1998CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Prof. Mümtaz Soysal, bütün politikacılann özelleştirme yanlısı olduğunu söyledi 'Karşı kampanya haşlatm'ALİER BağımsızZonguldak Milletvekili \e Kamu tşletmeciliğini Geliştirme Mer- kezi Vakfı (KİGEM) Başkanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal. parlamentodaki tüm si- yasi partiierin özelleştirme yanJısı oldu- ğunu belirterek. işçi sendikalanna "Özel- leştirmeci siyasilere karşı kampanya baş- laün" çağnsı yaptı. Bu tür faaliyetleri önleyen anayasal engelin kalktığını anım- satan Soysaİ. "'SendikaJarböylebir kam- panya başlatırlarsa siyasi partilerden çok daha etkili olurlar" dedı. Türk-lş'e bağlı Selüloz tş Sendikası Genel Başkanı Davut Bozkan ise Koca- eli Sendikalar Birliği olarak "Özelleştir- meci siyasilereoyyok" kampanyası baş- lattıklannı belirterek. "Çalışanlar olarak üretimden gelen gikümii/ün >anı sıra btr tüketici, bir seçmen olarak da önemli • Prof. Mümtaz Soysal, işçilerden özelleştirmeci partilere karşı kampanya açmalannı isterken, Selüloz-Iş Sendikası Genel Başkanı Davut Bozkan, "Halkın oylannı alıp geleceğini satan politikacılara oy yok" kampanyası başlattıklannı açıkladı. gücümüzvar.Bugüçferimizi muttaka kul- lanmalryız" dedi. SEKA işçilerinin başanyla sonuçla- nan direnişi sonrasmda sendikacılann yaptıgı "Cumhurij'etfabrikalannınyağ- malannıasınıönkmek için çalışanlar ya- pabileceklerini yapü. Mücadelenin bun- dan sonraki aşaması için artık siyasetin devreye girmesi gerekjyor" yönündeki saptamasını gazetemize değerlendiren Soysal, çalışanlann, siyasilerin özelleş- tirmeci tutumunu değiştirmeye zorla- yacak mekanizmalara sahip olduğunu söyledi. Sağ partiierin yaru sıra iki mer- kez sol partinin de özelleştirme yanlısı olduğunu ifade eden Soysal, DSP'nin özelleştirmeyi yapan hükümetin parça- sı olduğunu, CHP'nin ideolojisinin ise net olmadığını vurguladı. CHP'nin baş- langıçta "çağdajlık" adına özelleştir- meyi desteklediğini anlatan Soysal, CHP tabanının büyûk ölçüde özelleştirme karşıtı olmasına karşın parti yönetimi- nin, ideolojik bulanıklık nedeniyle bu tep- kiyi alıp büyütemediğini kaydetti. Özelleştirilen enerji santrallannın bu- lunduğu bölgelerden DSP'nin 20 civa- nnda milletvekili bulunduğunu ifade eden Soysal, "SantraflannazeUeştirihne- si sırasmda DSP grubuna "Tepki ver- mezsek buralardan oy alamayız' dedim. Ama bu milletvekiUerinden destek geJ- medi. Bu milletvekilleri destek verseydi, belki de özelleştirmeyi yapamazlardr dedi. Sendikalann ve çalışanlann siyasile- re karşı kullanabileceği önemli meka- nizmalara sahip olduğunu belirten Müm- taz Soysal, bu mekanizmalann iyi kul- lanılması halinde siyasetçilerin tutum değiştirmek zorunda kalacağın) kaydet- ti. Soysal şöyle konuştu: "Sendikalar,özelleştirme yanhsı par- tilere karşı bir kampanya düzenleyebi- lirler. Bölge milletvekflleri üzerinde sü- rekli baskı kurabilirier. Bu tür faaliyet- leri yasaklayan anayasadaki engel de kalktu Sanırun sendikacılar bunun far- kında değil. Bu mekanizmalan iyi kul- landıklannda bütün partilerden daha etldliolabUirter." Selüloz-tş Sendikası Genel Başkanı Davut Bozkan, SEKA fabrikalannın bu- lunduğu 8 il ve ilçede özelleştirme yan- lısı iktidarpartisi milletvekilleri ile ken- dilerine yeterli desteği vermeyen muha- lefet partisi milletvekillerine "Oy yok" kampanyası başlattıklannı belirtti. Boz- kan, kampanya kapsamında yaptıklan toplantılara, başta SEKA çalışanlan ol- mak üzere yerel sendikacılan, yerel yö- neticileri ve yöre halkmı davet ederek yapılan özelleştirme uygulamalannı teş- hirettiklerini anlattı. Bozkan, "Kampan- yamızın vurt geneline vaygmlasönlma- sı için Türk-lş, DİSK, HÂK-tş w KESK yftneticilerilerine ilettik. Yiırdun dörtkö- şesinden bu kampanyaya destek veren fakslar alıyoruz" diye konuştu. Muradiye Vakfı 21 gözaltıdan 8'ine tutuklama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Ankara Bü- yükşehir Belediye Başkanlı- gı'nın Muradiye Kültür Vak- fi ile bağlantılı olduğu bildi- rilen şirketlere venlen ihale- lerle ılgili olarak ~cürüm iş- lemek amacıv la teşekkül oluş- turmak ve ihaleve fesat kanş- ürmak" suçundan başlattığı soruştunna kapsamında gö- zaltına alınan 21 kışiden 8'i dün tutuklandı. Diger zanlı- lann 6'sı savcılık tarafından olmak üzere 13'ü serbest bı- rakıldı. Ankara Emniyet Müdür- lüğü Terörle Mücadele Şube- si'nde bir haftadan beri gözal- tında bulunan sanıklar, dün sabah Ankara DGM'ye sevk edılerek soruşturmayı yürü- ten savcı Nuh Mete Yüksel tarafından sorgulandılar. Sav- cı Yüksel, yaklaşık 4 saat sü- ren sorgunun ardından Cen- gKÜasra«r, toemin Hasmer, Saim Çöllüoglu. Musa Mallı, Mahmut Salmaıı. Halil Akbu- rak,Sülev man Vslanor. İsma- il ÜnaL Zevtin Demirci. Mus- tafa Şahin. Hüsamettin Veni- çeri, Yücel Çiftçi, Halil Öz- bay, Bedri Vaşar ve Mehmet Enniş ı "cürüm işlemekama- cıyla teşekkül oluşrurmak ve ihaleyefesat kanşürmak" su- çundan tutuklama ıstemıyle yedek hâkimliğe sevk eder- ken, Muradiye Kültür Vak- fi'nın 6 kişilik mütevellı he- yetini serbest bıraktı. Ankara Büyükşehtr Bele- diye Başkanı MeUh Gökçek de Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatı üze- rine geçen hafta gözaltına alınmış ve Terörle Mücadele Şubesi'nde bir gün gözaltın- da kaldıktan sonra serbest bırakılmıştı. Hekimlere çağrı 'Işkenceye alet olmayın' Istanbul HaberServisi-Ad- li Tıp Uzmanlan Derneğı ve tstanbul Tıp Fakültesı Adli Tıp Anabilün Dalı Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fin- cancı. hekimlerin işkence va- kalanna yaklaşımının, halk sağlığı konusuna yaklaşımla- nndan farklı olmaması gerek- tiğini belirtti. Fincancı. "Ta- nısı konulabilen işkence \ön- temlerizamanlaortadan kal- dınlabilmektedir" dedi. Avu- kat Halil İbrahimTürkyTİmaz da bazı hekimlenn işkence sı- rasmda, mağdtırun iradesini çözmek amacıyla uyguladık- lan yöntemlerle işkenceye ka- tıldıklannı söyledi. tstanbul Tıp Fakültesi Ad- li Tıp Anabilim Dalı'nca dü- zenlenen * İşkencenin Tespi- tinde Hekim Sorumluluğu" seminerinde konuşan Prof. Dr. Fincancı, hekimlerin iş- kenceye katılımının bilgisiz- lik nedeniyle de söz konusu Dİabıldiğini belirterek bu he- kimlerin korku ve baskı ne- ieniyle işkence bulgulannı raporlanna almadıklannı kay- detti. Fincancı. bu baskının <aldınlmasında işkence bul- gulannı içeren hekim raporu- lun dogrudan savcılıklara ve- -ilmesinin önemine değindi. Türkyılmaz da hekimle lasta arasına güvenlık görev - ilerinin girmemesı gerektiği- li vurgula>arak, bu durumun ıekim ve mağdur üzerinde oaskı yarattığını söyledi. Diş hekimlerinin sertifikagecesi Türk Diş Hekimleri Birliği, meslekte 25,40 ve 50. VTİlannı dolduran diş hekimlerine önceki gece düzenlenen bir törenle sertifika verdl AKM'de düzenlenen gecede av nca Diş Hekimleri Birliği'nin. Milli EğhJm Bakanüğı ve tpana ortaklığıyla ilkoku) öğrenciJeri arasında gerçekleşrjrdiği resim yanşmasırun ödülleri de sahiplerine sunuldu. Taksim AKM'de düzenlenen ödûl töreninde derece alan ilkokul öğrencüerine bilgisayar ve ansiklopedi seti verildi. Diş hekimlerivle ilkokul öğrencüerinin bir ara>a geldiği geceve Banş Manço da katıİdı. (KADER TUĞLA) Türkiye Bilimler Akademisi'nin düzenlediği toplantıda toplumsal bunalım mercek altına alındı 'Maddi sorunlar değeryargriannıyodaştırtyor'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türki- ye Bilimler Akademısi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Ayhan Çavdar, ekonomik denge- lerin bozulması nedeniyle Türkiye'de değer yargılannın yozlaştığına, gerilim ve toplum- sal sarsıntılann oluştuguna dikka^çejçrek, bu konuda yapılan araştırmalann yetersiz- lığini vurguladı. Türkiye Felsefe Kururnu Başkanı, Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bö- lümü öğretim üyesi Prof. Dr. toanna Kuçu- radi. Türkiye'de yaşanan toplumsal bunalım- dan çıkmak için herkese felsefe eğitimi ve- rilmesi gerektiğini belirtti. Türkiye'de son yıllarda yaşanan ekonomik, siyasal, kültürel ve toplurrisaJ çözülmenin ne- denleri ye bunalımdan çıkışın demokratik yol- lan, TÜBA tarafından düzenlenen bilimsel toplantıyla mercek altına alındı. TÜBA Baş- kanı Prof. Dr. Ayhan Çavdar tarafından ya- pılan açılış konuşmasında, toplantının ama- cının ülkedeki çelişki ve çekişmelere akJın • Türkiye Bilimler Akademisi'nin (TÜBA) toplantısında Türkiye'de değer yargılannın yozlaştığına, gerilim ve toplumsal sarsıntılann oluştuguna dikkat çekiîerek, bu konuda yapılan araştırmalann yetersizliği vurgulandı. vebiliminışığında çözürjn bulmakolduğuvur- gulandı. Çavdar, dünyadakj hızlı ve büyük dönüşümlere uyumun zonınluluğuna dik- kat çekerek "Dünyanın vaşamakta oiduğu he- b gefi$me ve degişme karşısmda, ülkemizin uyum vaparken karşılaşoğı sorunlanalgıla- yamayışı, bu sorunlara yanhş çözümler uy- gulamava çahşması, bunalımı oluştunnuş- tur" dedi. Toplumun yenileşme sürecinde sağ- lıksız ve moral dışı yollara başvurulduğunu kaydeden Çavdar, bunun sonucunda değer yargılannın yozlaştığını söyledi. Çavdar, bu- nun sonunda M güven9zlikikrv-üz}ülük,erdeın- sizUk, insan kullanma veyalancılığm" da art- tığına dikkat çektı. Türkiye Felsefe Kurumu Başkanı Prof. Dr. toanna Kuçuradi, Türkiye'de "çifte eği- tim"anlayışına son verilerek eğitimin birli- ğinin sağlanması gerektiğini kaydetti. Felsefe eğföminin önemi tnsan haklannın korunmasının politikala- nn ana amacı haline getirilmesi gerektiğini anlatan Kuçuradi, "Temel eğitimin 5 yü mı, 8 yü mı, 10 yıl nu olması sorusundan önce, temel eğitimin amacı ne, sorusunun tartışı)- ması gerekir" dedı. Kuçuradi, felsefe eğitı- minin örgün ve yaygın eğitimde gerçekleş- tirilmesi ile bunalımdan çıkılabileceğini be- lirtti. Herkesin felsefe eğitiminden geçme- si gerektiğini kaydeden Kuçuradi, insan hak- lan etik eğitiminin önemine dikkat çekti. Türkiye'nin nitelikli yaşamın arkasında kal- dığını belirten ODTÜ Felsefe Bölümü öğ- retim üyesi Prof. Dr. Ahmet Inam. "Dünya hızla ilerliyor. gelişiyor; biz bu geüşime \«ti- şemiyor, uyum sağlayamryoruz. Türkiye'nin artık politik, ekonomik, toplumsal ve kültü- rel soruniannın \aninda bir de nitelikli ya- şama sorunu olacakar" dedı. inam. global- leşmenın "sürüde koyun olmak" anîamuıa gelmediğine işaret ederek şöv le konuştu: "Dünyadaki imajımızdan çoğu zaman ya- kınınz. BLri vanuş tanıdıklanndan dem vu- ruruz. Bu sorun hızh bir tanıöm kampanya- sıvla düzeltilemez. Dünyaya yetişme, dünya- va teslim olma anlamına gelmemeli. Bab'ya şirin görünme edasmdan, turistik pansiyon işleten pansivoncu tavnndan kurrulamı- yoruz. Şiş kebap. lokum. rakının ötesine, tu- ristik \ünus ve Mevlana yonımlannın ötesi- negeçmektezorlanıvoruz,Nitelikliyaşam,öz- güvenle başlar." MAHKEME İSTANBUL VALİLİĞÎ^NİN İŞLEMİNİ UYGUN BULMADI Erdoğan'a yeni tebligat yapılacak tstanbul Haber Servisi - tstanbul 5. tdare Mahkemesi. tstanbul Büyükşe- hir Belediyesi 'nin, Tayyip Erdoğan'ın görevden düşürülmesi karannın usu- lüne uygun tebliğ edibnediği yönün- deki başvuru üzerine, tstanbul Valili- ği'nin işlemi hakkında, oyçokluğu ile yürütmeyi durdurma karan verdi. Üç üyeli mahkemede karşı oy kullanan üye Yunus Kutlu gerekçesinde, Istan- bul Valiliği'nin işleminde hukuka ay- kınlık bulunmadığını savundu. Danıştay 8. Dairesi'nin, hakkında- kı cezanın kesinleşmesı üzerine gö- rev den düşürdüğü tstanbul Büyükşe- hir Belediv e Başkanı Tayyip Erdoğan. "görevden düşürme" karannın ken- disine, usulüne uygun tebliğ edilme- diğini iddia etmişti. Danıştay'ın görevden düşürme ka- rannın tçişleri Bakanlığı'na ulaşması üzerine karar tstanbul Valiliği'ne gön- derilmişti. tstanbul Valiliği de tçişleri Bakan- lığı tarafından gönderilen karar üzeri- ne, tstanbul Büyükşehir Belediye Baş- kanı Tayyip Erdoğan'ın hukuken gö- revden düştüğünü belirterek tstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'ni top- lantıya çağırmıştı. Bu arada tstanbul Valiliği "nce teb- liğ edilmek istenen karar, Istanbul Bü- yükşehir Belediyesi yetkililerinin al- mamakta direnmesi üzerine, Erdo- ğan'ın eşine tebliğ edilmişti. Istanbul Valiliği'nin, Istanbul 5. Ida- re Mahkemesi'nin verdiği yürütmeyi durdurma karanna Bölge tdare Mah- kemesi'nde itiraz etme hakkı bulunu- yor. Valiliğin itirazda bulunmaması ya da Bölge tdare Mahkemesi'nın 5. tdare Mahkemesi'nin karannı doğru bul- ması halinde, Erdoğan. Danıştay 8. Dairesi'nin verdiği görevden düşür- me karannın posta yoluyla kendisine tebliğ edilinceye kadar başkanlık görevinin devam edeceğini savunuyor. GÜLÇİN İLCİ (BOZKURT) (1959-1998) Çekik değildi gözlerin Çinliye benzer bir yanın da yoktu Amasen Çin gülüydün gözlerimizde İmzası dostlukla atılan günlerimizin Inandığın Devrimci Yolunda onurlu mücadele sürdürdün. Zor günlerde ılkelı ve namusluydun. Bıraktığın anı önünde saygıyla egiliyoruz. Seni unutmayacağız. llhan BOZKURT ve Arkadaşlan Adına Süreyya MARTtN Cumhuriyel k ı t a p 1 a r ı İlhan Selçuk ENEL HAKK'IN HAKKI MATEMATİK DERSt VERİLtR 0212 653 46 04 Nüfus cûzdanımı kaybetnm. Hülcümsüzdür. HALÎSÇATAL 391 sayfa,1.hamur. Alevi - Bcktaşi toplumunun kör kuyulardan j'ükselen çığlığına "PENCERE"sini ardına dek açan İlhan Selçuk'un son yapıtı. Bu kitapta resmı ideolojiyle aynı paralelde dcbelcnen aydın duyarsızhğına joız verilmiyor. Halk dalkavulduğu da yok. Bu kitap, konuya yakından tutulan bir ışıldak. BÜTÜN KİTAPÇILARDA »*• CumhuHy^t Çağ Pazartama A.Ş. Tûrkocağı Cad. No:39/41 *^ Kitapkulübû (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96 ANNELER-BABALAR 1-6 YAŞ ÇOCUKLARIN1ZI ZtHÎNSEL VE GELİŞİMSEL ENGELLt ÇOCUKLARrNIZI YARINLARA HAZIRLAYALIM Küçük Adımlara üye olup psikolojik ve eğitimsel danışmanlık hizmetlerimizden YARARLANIN Okul öncesinde aradığınız araç- gereç ve kitaplanrruz, uzman eğitimcilerimizle HİZMETİNİZDEYİZ. KÖÇÖİ< AVC Psikolojik Danışman SEMA YAZAN ÖZÇETİN Marmara Caddesi Ozan Bağcılar Iş Merkezi No: 27/6 (Standart Sinemaları Pasajı) AVCILAR - ISTANBUL Tel: 0212- 593 54 47 ANMA Bundan 19 yıl önce alçakça bir suikast sonucunda yitirdiğimiz kardeşimiz, can dostumuz Praf. Dr. CMtT DOĞANAY'ı özlemte anıyoruz. Ona, evinin önünde yaylım ateşi açarak bedenine yirmi iki kurşun sıkan tetikçilerin, yakalanmalan bir yana, izleri bile sürülmedi. Çünkü bu canileri yönlendirenler, siyaset esnafımn himayesinde, Türkiye'yi, dışandan tertipli 12 Eylül darbesine hazırlamakla görevlendirilmiş, devlet içinde çöreklenmiş çetelerin reisleri idi. Yıllardan beri bıkıp usanmadan yinelediğimiz bu gerçeği, bu kez de, gereğini yapması için, devlete bulaşan, gelmiş geçmiş bütün çetelerle hesaplaşmaya kamu önünde söz verrrüş bugünkü hükümetin dikkat ve ilgisine sunuyoruz. DOSTLART DÜZYAZI ORHAN BİRGÎT Apoland... VVashington, terörist Öcalan'ın iadesi için Ftalya ûz©- rindeki baskısını gide^ek fazlalaştınyor. Italya, bir NA- TO üyesi ama, ondan da önce hem coğrafya hem de kültürel açıdan dört dörtlük bir Avrupa ülkesi. Bu bakimdan, Avrupa Parlamentosu'nun Apo'nun Italya ya da bir başka Avrupa ülkesine sığınmasını ia- nıyacak bir karartasansını gündeme almaya değer bi- le görmeden reddetmesini sıradan bir karar gibi gör- memek gerekiyor. Türkiye, teröristlere karşı sürdürdüğü on dört yıllık savaşımını, diş ülkelere tam anlamıyla anlatamamıştır. Ama, terör başının Şam-Moskova-Roma üçgeni ara- sındaki sergüzeşti, artık sadece bizim değil, bütün bir insanlığın ortak sorunu haline gelmektedir. Özellikle Belçika'dan Almanya'ya, Isveç'e, Ingil- tere ve Fransa'ya kadar "PKK'nin bir terör örgütû, Apo'nun da o örgütûn başı olduğu" görüşü, Avrupa ülkelerinde ortak bir kanı olarak dile geliyor. Çok değil, üç yıl önce AJmanVeşilleri'nin simgesi Cla- udia Ruth, aynı sorunla ilgili olarak birçoğumuzu ta- dıracak davranışlardabulunuyordu. Sadece insan hak- lan konusunda küçük ama iyi niyetli birkaç adım at- mamızın bile, bu o dönemin ele avuca sığmaz politi- kacısının, önceki gün Avrupa Parlamentosu kürsüsün- den Türkiye'nin tezlenni savunmasına yettiği görülü- yor. Türkiye'nin kendisinı her alanda olduğu gibi, terörkar- şısındakı sorunlannın anlatılmasında da yeterince ta- nıtamadığı doğrudur. Ama ıçimizde, bu aynlıkçı hareketin dışandan kortt- rollü ve planlı bir terör çetesince allanıp pullanarak yü- rütüldüğünü öğrenmemiz için on dört yıl geçmesi ve o süre içerisinde de otuz bine yakın insanımızın kur- ban edilmesi gerekti. Böylesine acı ve büyük bir bilançc^a rağmen PKK'nin arkasında Sevr'de yanm kalmış bir hesabın tamamlarv masını isteyenlerin bulunduğunu kendi içimize bile an- latmamız kolay değildi. Daha birkaç gün önce El-Vasat adlı bir Arap dergi- sinde yayımlanan söyleşısınde Celal Talabani, döne- min cumhurbaşkanı Turgırt Özal'ın "O delıye söyle. Siyasi çözüm için bize fırsat tanısın" dediğini anlatryor- du. (Yeni Şafak, 18 Kasım 1998) PKK'yi silahlı eyteme yönelten isteklerin siyasi çö- züm yolunun Lozan Antlaşması ile yüz geri edildiğini savunanlanmız ise "ırkg, faşist, şahin, çağdışımilliyet- çifer" olarak suçlanmayı göze aidıklannı biliyorlardı. Apo'nun Italya sefennde bile, kimi soluksuzlar, ga- zeteterindeki köşelerinde, artıksiyasi çözümün günde- me gelmekte olduğunu söyleyerek sekiz-on yıl önce Özal ile Çankaya Köşkü'ndeki lobıcilik dönemlerine dönüş yapıyorlar. • Belki çok farklı düşünüyorum ve bir ölçüde de asın iyimserlik yapıyorum ama, ben son olayda panığe ka- pılmadan, soğukkanlı ve sabırlı btrbekleyışın devlet ola- rak da, ulus olarak da sorunun biz/m iehımıze sonuç- lanmasına yardımcı olacağını düşünüyorum. Elbette PKK terörü karşısındaki haklılığımızı sürekli. olarak anlatmalıyız. Elbette, bunu anlamak istemeyen ülkelere karşı eko- nomik ambargo silahımızı kullanmalıyız. Türkiye'de Kürtlerin azınlık değil, bu toplumun kay- naşmış bir parçası olarak her türlü yurttaşlık haklanna sahip otduğunu anlatmayı sürdürürken, kimi Türk astl- lı ırkçılarla, Kürt soylu irkçılann kapışmalannın tehlîke- sini aklımızdan çıkarmamalıyız. Biz yüzyıllardırbirarada ve birbirine kaynaşarak, yer yer«t kemik haline gelmiş bir bütünün parçalanyız. Öcalan ile aynı ilçenin, Lice'nin insanı olan TBMM Başkanı Hikmet Çetin'ın, bir rastlantt gereği "Çocuk Parlamentosu" isımli bir grubu kabul ettıği andaApo'nun Roma'da tutuklandığı habennin önüne konduğunu ve çok mutlu biryüzle kürsüden bu bilgilen küçük konuk- lanna ilettiğini televızyonlarda gördük. Sadece bu doğaçlama haber filmi bile, bizim par- çalanamaz mozaiğimizin en canh örneklerinden birisi- dir. halya sıkışıyor. Biz, yakın günlere kadar "Ya Türkiye ile iyi komşu- luk, NATO müttefikliği, ekonomik ve turistik ilişkilerde dostça gelişmeler; Ya da PKK ve Apo terorizmine kucak açmayı sûr- dûrmek" gibi ikili birçözüm yolunu Hatya'nın seçenek- leri olarak masaya koyuyorduk. Ama görüyorsunuz. Kalya'ya Apo ve PKK terörtst-' leri ile içli dışlı olmasının ağır bedelini ödetmek isteyen- ler, sadece Avrupa kapısının içinde mi, dışında mı ol- duğu tartışılan bizlerle sınırlı değil. PKK'nin bir terör örgütü olduğunu söyieyen Avrupa ülkelerinin sayeı artıyor. Amerikaokyanuslarötesinden baskısını sürdürüyor. Kalya ve Italyanlar, terörist başı ileflörtleriniböylesi- ne sürdüreceklerse, kendilerini er geç tek başına gö- recekler. Avrupa'da yaşayan, Avrupalı kimliği taşıyan ama Avrupa'nın uygarftk, çağdaşlık ve banşçılık anla- yışlannı kavrayamadığı için soyutlanan bir ülke ola- caklar. Ama üzülmesinler... Onlan bu yalnızlıktan kurtarmak için tiergün "Heryot Roma'ya gider" diyen yüzlerce PKK'li var. Başbakanlan, kendismi yakmaktan çekinmeyecek kadar fanatik terör yanlısı PKK'lileri, Apo'nun sığınma isteğinın haklılığına kanıt olarak gösterdikçe, Roma alanlannı kendilerine vurt olarak görecek PKK'lilerin de sayılan çoğalacaktır. Kim bilir. Belki de bu yeni gelişmelerle rtatya, admı değiştirerek "Apoland" yapar. Kırmızı-Beyaz-Yeşil bayrağına bir san bant ekteye- rek, tam ortasına da eskıya başının kelle resmini oturt- mayı da unutmazsa, Âpoiand'ın işi istir... Faks:0212-677 0762 e-mail: obirgrt@posta.cumhuriyetcom.tr '96 Ölüm Oruçlan nda hayaünı kaybeden AYÇE İDtL ERKMEN'in babası SEMİHERKMEN Çarşamba günü alşam saatlerinde vefat etmiştir. Cenazesi, 20 Kasım Cuma günü, (bugün) öğle nanazından sora Gazi Mahallesi Merfoz Camii'nden Gazi Mezarlığı'na kıldınlacaktır. Tüm dostlanmizı bekliyoruz. İDİL KÜLTÜR MERKEZİ EMEKçtLERİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle