Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20KASIM1998CUIV
HABERLER
DUNYADA BUGÜN
ALt StRMEN
Teröp ve Demokrasi
Kim ne derse desin, Italya ne yaparsa yapsın,
kendine siyasi parti diyen, ama terörü destekle-
yenler, hangi biçare gösterilere karışırlarsa kanş-
sınlar, olayı doğru görmeliyiz.
Apo yenilmiştir ve terörü yönettiği yerden çok
uzaklara kaçmak zorunda kalmıştır; PKK'nin as-
keri dış lojistik merkezi, artık bu işlevini yitirmiştir.
Kimi yabancı odakların, saçma sapan davranış-
lanyla yarattıkları düş kırıklığı bu gerçegi görme-
mizi engellememelidir.
Vardığımız bu noktada, bir kez daha şu soruyu
sorabiliriz:
"Kimdir bu Apo?"
Kimileri onu bölücü başı olarak gösteriyorlar.
Böyle bir tanımlama hem eksik ve yanlıştır hem de
fırsat bekleyen bazı yabancı ülkelerde yanıltıcı
çağrışımlara yol açmaktadır.
Oyle ya, o ülkelerın önemli bir bölümünde, ör-
neğin Italya'da bölücülüğü demokrasi çerçevesi
içinde savunmak suç değil. Ama aynı düşünceyi
ya da bir başkasını, düşünce özgürlüğünün sınır-
lannı aşıp da, güç kullanarak, teröre başvurarak
savunmaya kalktınız mı, yasa hemen yakanıza ya-
pışıverir; hem de acımasız biçimde.
Apo da, bölücülüğün de daha beteri, terörcü
başı.
Bu gerçegi böyle görüp anlatmakta sayısız ya-
rar var.
Terör, Türkiye'nin demokratikleşmesi önündeki,
tek değilse bile en büyük engel. Evet acı da olsa
itiraf etmeliyiz ki, siyasi iradede bu yöndeki istek-
sizlik ile toplumdaki demokrasi kültürü eksikliği
de, demokrasimizi sakatlayan ögeler arasında.
Ama bir an için bunları aşsaydık bile, gelişme yi-
ne de terör duvarına çarpacaktı.
Işte şimdi bu engel ortadan kalkmıştır.
Evet Apo ve yandaşları bundan sonra girişim-
lerini siyasi platforma taşımaya çalışacaklardır. Bu
yönde ellerınde iki önemli koz var. Bunlardan bi-
rincisi, kimi Batı ülkelerinde var olan önyargı ve
saplantılar, ikincisi ise, Türkiye'nin demokrasi ve
insan hakları ayıpları yüzünden ortaya çıkan, imaj
bozukluğudur ki, dilerseniz biz buna imaj erozyo-
nu da diyebiliriz.
Işte bu iki etkenden dolayı, Apo belki de, üzer-
lerındeki terörist damgasına karşın kimi şaşkın dış
destekler de bulacaklardır.
Ama kimse telaş etmesin, Apo'nun bu girişim-
leri, kimi şaşkın destekleri de bulsa, yine de Lo-
zan'ın yerine Sevr'i getiremeyecektir.
Türkiye Cumhuriyeti, varlığının temeli olan Lo-
zan'ı koruyabilecek güçtedir.
Yani bütün bu girişimler, demokratikleşmeyi en-
gellememiz için neden oluşturmuyorlar. Tam ter-
sine, Türkiye demokrasi ve insan hakları yolunda-
ki adımlarını atmaya başlayıp sıklaştırdıkça, imajı
düzelecek, dışarda aradığı destekleri daha rahat,
daha geniş şekilde bulabilecektir.
Ispanya-ETA deneyimi, bu konuda çok iyi bir ör-
nek oluşturuyor.
Franco döneminde, onun insafsız baskısına
karşı başkaldın olarak ortaya çıkan Bask terör ör-
gütîi ETA, uzun yıllar, diktaya, baskıya karşı mü-
cadele eden bir örgüt olarak, bütün dünyanın sem-
patisini kazanmıştı. Taa ki, Ispanya Franco sonra-
sında, demokrasiyi bütün kurum ve kuralları ile iş-
letmeye başlayana kadar.
Ispanya gelişmiş bir demokrasiye doğru yol ahr-
ken ETA, terörü durdurmak ne söz, on misli arttı-
rınca, birden iyot gibi açıkta kaldı ve bütün dün-
ya, gerceği yavaş yavaş anlamaya başladı.
Evet Ispanya, terörü polisiye önlemlerin yanı sı-
ra demokrasisini güçlendirerek aştı.
Tabii bu başanda, ETA militanlannın üslendikle-
ri komşu ülke Fransa'nın da, demokrasiye geçiş
sonrası bunları iade etmesinin katkısı oldu.
Üstelik Fransızların kendi toprakları üzerinde,
kendi uyruklan olan bir Bask azınlıkları da vardı.
Ama buna rağmen yardımdan kaçınamadı Paris.
Sanıyorum ki, bu olaydan alınacak önemli ders-
ler var.
ANAP ve DYP, CHP'nin Yüce Divan gözdağına karşı yakınlaşma eğiliminde; hükümeti pazarlık biçimlendirecel;
Yüce Divan etkeni belîrleyecek
AYŞE SAYTV
• CHP'ye karşı ortak tutum tartışılıyor: Kuşkulu malvarhğı ile ilgili Meclis soruşturması nedeniyle
Yüce Divan'da yargılanması olasılığı artan Çiller, REFAHYOL döneminde ANAP ve DTP'ye
kaptırdığı millervekıllerini geri topluyor. Parlamento aritmetiğindeki değişmeler, yaranna olmasına
karşın şimdilik Yüce Divan kıskacından kurtulamayan DYP lideri, kurmaylan aracıhğıyla, CHP'ye
zorunlu olmak yerine ANAP'la "işbirliğine daha sıcak baktığı" iletisini gönderiyor.
nündeki açıklamalanna, siyasi partiler
özenli yaklaşırken Meclis içinden bir
hükümetin kurulabileceği görüşü ağır-
lık kazandı.
Siyasi çevrelerde, liderlerin içinde
yer almayacağı ANAP-DYP-DSP hü-
kümeti ağırlık kazanırken Başbakan
Yardımcısı Bülent Ecevit'in başbakan-
lığındaki hükümet seçeneklerine de
ANAP ve DYP içinden bazı milletvekil-
leri sıcak bakıyor.
DYP kurmaylan, "teknokraflar hü-
kümeti'' seçeneğine karşı çıkarken
ANAP'la üçüncü bir kişinin başbakan-
ANKARA - Muhalefetin gensoru-
suyla düşmesine kesin gözüyle bakılan
55. hükümetten sonraki yeni hükümet
oluşumunda, DYP ve ANAP liderleri
hakkındaki Yüce Divan pazarlıgı etkin
olacak. Meclis aritmetigi açısından
Başbakan Mesut Yılmaz'a oranla daha
avantajlı durumda olan DYP Genel Baş-
kanı Tansu Çffler'in, REFAHYOL dö-
neminde ANAP ve DTP'ye kaptırdığı
milletvekillerini toplamanın rahatlığını
taşımasına karşın Yüce Divan oylama-
lannda "belirieyici" konumda olan
CHP'yi devre dışı bırakmak için
ANAP'la, Mesut Yılmaz'ın içinde yer
almayacağı hükümet ortakhğı seçenek-
lerine sıcak baktığı bildirildi.
Başbakan Mesut Yılmaz ve Devlet
Bakanı Güneş Taner hakkında, CHP,
DYP ve FP'nin verdiği gensoru önerge-
sinin gündeme alınması kabul edilir-
ken, başkent çevrelerinde yeni hükümet
biçimi arayışlan hız kazandı.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demi-
rel'in, "siyasilerin içinde yer akltğı tek-
nokratiar hükümeti'' olabileceği yö-
lığında kurulacak hükümet biçimleri
için masaya oturabileceklerini belirti-
yorlar.
DYP Gnıp Başkanvekili Turhan Gü-
ven, parlamento içinden yeni bir hükü-
metin çıkabileceğini vurgulayarak
"Anayasada belirtilen secim ya da geçi-
ci hükümet olarak adlandınİan model-
leregerek kalacağmı saıunıyonım. Mec-
lis'ten geniş tabanlı bir hükümet çıkar,
biz de bu konuda her türiü katkryı sağ-
lanz" görüşünü dile getirdi. DYP Ge-
nel Başkanı Çiller'in de kunnaylanna,
"Önümüzde Yüce Divan oylamalan var.
Burada CHP kilit parti durumunda.
Böyle bir durum CHP'yi güçlendirir"
dediğine dikkat çekiliyor. Çiller'in
ANAP'la hükümet ortakhğı olsa bile
Yılmaz'ın başbakanhğında bir hükü-
met modeline hiçbir şekilde yaklaşma-
yacağı bildiriliyor.
Hükümetin kesin olarak düşmesir
1 haftadan az süre kala, katılım gündf
mi de hızlanıyor. Diyarbakır Milletve
kili Ferit Bora'nın da DTP'den aynlı
DYP'ye katılacağı dile getirilirkeı
DYP yönetimi, yeni hükümet arayışk
n sırasmda, "pazarhk gücünü" arttıı
mak için gelecek bütün milletvekillen
ne "kapımız açık" iletisi veriyor.
Kulislerde, partisinden aynldıkta
sonra ilk kez bu kadar uzun süre "ba
ğunsız" kaJan Afyon Milletvekili Kubi
lay Uygun ile Çiller hakkındaki Mal
varlığı Soruşturma Komisyonu'nuı
ANAP'lı üyesi olan Nuri Yabiuz'un ko
misyonun raporunu tamamlamasındaı
sonra DYP'ye katılabileceği konuşulu
yor. Rapor yazma aşamasına gelen ko
misyonda Yabuz'un. Çiller'in "Yüc<
Divân'a gönderme" istemine karşı çık-
tığına dikkat çekiliyor.
NATO'nun da
diğer uluslararası
kuruluslar gibi
yeni tehditieri
karşılamak için
rolve
sonımluluklannı
gözden geçirmesi
gerektiğini ifade
eden Orgeneral
Bir, NATO'nun,
Doğu ve
Güneydoğu
Avrupa
ülkelerinden yeni
ûlkeieri kabul
ederek, ittifakın
genişletilmesine
karar verdiğini
aıumsatü.
(Fotoğraf:
KADER
TUGLA)
ÇokulusluBarış Gücü Toplanüsı başladıİstanbul Haber Servisi-1. Ordu Komutanı Or-
general Çevik Bir, Türkiye'nin, Balkanlar, Kaf-
kaslar ve Ortadoğu üçgeninin merkezinde yer al-
dığmı belırterek "Türkiye, istikrarsız bir bo'lgey-
lecevrttkfir. Egergerekli önlemler zamanında alın-
mazsa, bu durum Türkrye'yi etkifeyfebluV' dedi.
Güneydogu Avrupa Çokuluslu Barış Gücü 6.
Uzmanlar Toplantısı açılışı dün Harbiye Ordu-
evi'nde yapıldı. Orgeneral Çevik Bir, açıhşta yap-
tığı konuşmasında, dünyada uluslararası tero-
rizm, dini fanatizm, aşın ulusçuluk, istikrarsız-
lık, bölgesel çatışmalar ve etnik rahatsızlık gibi
yeni risk ve tehditlerin ortaya çıktığını vurgula-
dı. Tarih süresince Türkiye'nin içinde bulundu-
ğu bölge ile Balkanlar'ın genellikle istikrarsızol-
duğunu belirten Orgeneral Bir, Balkanlar'da olan
herşeyin Türkiye'yi etkilediğinı söyledi. Bosna-
Hersek krizinin bölgenin en son trajik örneği ol-
duğunu ifade eden Orgeneral Bir, BM'nin bu kri-
zi lokalize etmek ve sona erdirmek açısından ba-
şansız olduğunu kaydetti.
Orgeneral Bir. "NATO. bölgesel krizleri engei-
lemekte tek uluslararası güçtür. NATO, uzun de-
neyim ve kapasitesryle bölgeye güvenli bir banş ve
istikrar getirdi. Kosova krizi, NATO'nun karşdaş-
ünlamaz fonksiyonunu kanıtiamışar" diye ko-
nuştu.
İstikrarsız bölge
Türkiye'nin, NATO'nun Güneydogu Avru-
pa'ya doğru genişlemesini tüm kalbiyle destek-
lediğini vurgulayan Orgeneral Bir, Türkiye'nin
Batı değerleriyle istikrarlı ve güvenli bir çevre ya-
ratmak için banş girişimlerini başlattığını anım-
sattı. Orgeneral Bir. "Bu ortamda, NATO kısa
vadede bölgesine vönelik geniş boyutlu bir saldı-
nyı öngörmüyor. Ancak lokalize edUmiş bölgesel
çanşmalar da olasıdır" dedi.
Bosna-Hersek'teki yeni güvenlik ortamının ve
önceki banşı destekleme operasyonlanndan çıka-
nlan derslerin çokuluslu güçlerin oluşturulması
ihtiyacını yarattığını ifade eden Orgeneral Bir,
"Turkiye çokuluslu banşı destekleme operasyon-
lannda yer almaktadır \ e Türk Silahlı Kuvvede-
ri, dostlanyla deneyimlerini paylaşmaya istekb-
dir" şeklinde konuştu.
Genelkurmay Başkanlığı Plan Harekât Daire
Başkanı Tümgeneral Ethem Erdağı da gazeteci-
lere verdığı bilgide, toplantımn, 26 Eylül 1998'de
Osküp'te savunma bakanlan tarafindan imzala-
nan(, Balkanlar'da çokuluslu bir baqs güçünün
oluşturulmasına ilişkin anlaşma çerçevesinde ya-
pıldığını belirtti.
Anlaşmanın, Balkanlar'da tugay seviyesinde
bir banş gücü oluşturulmasını amaçladığını ifa-
de eden Tümgeneral Erdağı; banş gücünde Tür-
kiye, Amavutluk, Bulgaristan, Yunanistan, Ma-
kedonya, Romanya ve Italya'nın katılımcı, ABD
ve Slovakya'nın da gözlemci olarak bulunacağı-
nı söyledi. Balkanlar'da oluşturulacak banş gü-
cüne en fazla gücü bir tabur ve batarya ile Tür-
kiye'nin verdiğini kaydeden Tümgeneral Erdağı,
gücün merkezinin dönüşümlü olacağını belirte-
rek ilk merkezin Bulgaristan'da kurulacağuıı ve
komutanının da Türkiye'den olacağını bildirdi.
Tümgeneral Erdağı, Türkiye'nin girişimleri so-
nucu tarihte ilk defa Balkan ülkelerinin bir araya
gelip banş için bir anlaşmaya imza amklannı vur-
guladı.
Prof. Dr. Sulhi Dönmezer, Batı'da cezayı Türkiye'den başka kaldırmayan ülke kalmadığını söyledi
4
Oliim cezası valnızca bizde kaldı'
tstanbul Haber Serv^ - Ordi-
naryüs Profesör Dr. Sulhi Dön-
mezer. Avrupa ülkeleri arasında
ölüm cezasını Türkiye'den başka
kaldırmayan ülkenin kalmadığı-
nı belirtti. Istanbul Bilgi Üniver-
sitesi Hukuk Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Uğur Alacakaptan da
Türkiye'nin, Avrupa'da ölüm ce-
zası bulunan tek ülke olma yü-
künden kurtulması gerektiğini
vurguladı.
Ölüm cezasının kaldınlması-
nm öngörüldüğü Türk Ceza Ya-
sası Tasansf nı hazırlayan komis-
yon Başkanı Ord. Prof. Dr. Sulhi
Dönmezer ve Bilgi Oniversitesi
Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Uğur Alacakaptan AA'nın ölüm
cezasıyla ilgili sorulannı yanıtla-
dılar. Adalet Bakanlığı'nın yeni
bir Türk Ceza Yasası (TCY) ha-
zırlamak için 1986 yılından beri
çalışmalar yûrüttüğünü anımsa-
tan Sulhi Dönmezer, bu tasanda
ölüm cezasının kaldınlmasının
öngörüldüğünü belirtti.
"Ağıriaşûnlmış ömür boyu ha-
pis cezasının" öngörüldüğü tasa-
nnuı Meclis'e gönderildiğini be-
lirten Dönmezer, tasannın 500
maddeden oluşması nedeniyle
görüşülmesinin aylar alacağını,
hükümetin, doğan gereksinim
nedeniyle iki maddelik yeni bir
tasanyı ivedilikle gündemine al-
dığını bildirdi.
"Bizim Ceza Kanunumuzda
ölüm cezası durduğu sürece, ttal-
ya Apo'yu iadeetmeyecek" diyen
Dönmezer, Italyan mahkemele-
rinin bu konuda içtihatlannm da
bulunduğunu vurguladı. Dönme-
zer şöyle devam etti:
• "Bizim Ceza Kanunumuzda ölüm cezası durduğu sürece, Italya Apo'yu iade etmeyecek" diyen
Dönmezer, Italyan mahkemelerinin bu konuda içtihatlannm da bulunduğunu vurguladı. Uğur Alacakaptan
ise ölüm cezasının çağdaş yargı düzenine göre bir ceza olmadığını söyleyerek, "Türkiye ölüm cezası
yükünden kurtulsun" dedi.
"Ölüm cezasma çarpnnlnuş
jüzlerce mahkûm \ar. Bu ceza 14
senedir uygulanmamış ama ka-
nunlanmızda duruyor. Buna da-
yanarak azılı katilleri de Avrupa
iade eüniyor. Ölüm cezasının ka-
nunda kalmaa Türkiye'nin lehin-
de mi, aley hinde mi? Duygu dışın-
da aküla hareket etmekiaam. Bu
konu mahkûm psikolojisi açısın-
dan da bir felaket 14 yıkür azap
ve ısürap içinde yaşayan idam
mahkûmlan var. Asmayahm da
besleyelim mi yaklaşum, modern
ceza hukuku bakımından itibar
edflecek bir düşünce değiL"
Adli suçlular hakkında. sığın-
ma hakkının uygulanamayacağı-
nı belirten Dönmezer," Ama dev-
lederin takdiri içindedir. Uygula-
mrsa o devlet de neticekrine kat-
lamr" dedi. Sulhi Dönmezer,
ölüm cezalannın kaldınknasını
öngören protokol ile Avrupa ül-
Çağdaş yargı düzenleri insanı öldürmüyor
Istanbul Haber Servisi - Uhıslararası Af
Örgütü'nün Ekim 1996 tarihi itibarıyla
ölüm cezasını kaldırmış ya da yürürlükte
tutan ülkelerle ilgili yayımladığı bir
listeye göre hukuken veya fiilen ölüm
cezasını uygulamayan ülke sayısı 99,
ölüm cezasını uygulayan ülke sayısı ise
94. Ülkeler, ölüm cezası konusunda
" Yasalarmda hiçbir suç için ölüm u
cezasma yer vermeyen ülketer", "Ötöm
cezasını sah siyasi ohnayan suçlar için
kakürmış ülkeler'", "Ölüm cezasma
yasalannda yer vermekkbirHkte fiflen
uygulamayan ülkeler'' ve "ÖtHm cezasuu
yasalannda .vürüriükte tutan ve cezalan
Infaz eden ülkeler" olarak dört gruba
aynbyor. Bu gruplar ve ülkelerin
konumlan şöyle:
- Yasalannda hiçbir suç için ölüm
cezasma yer vermeyen ülkeler: Andora.
Angola, Avustralya, Belçika, Kamboçya,
Cape Verde, Kolombiya. Kosta Rika,
Hırv^tistan, Çek Cumhuriyeti,
Danimarka, Dominik Cumhuriyeti.
Ekvador, Finlandiya, Fransa, Almanya,
Yunanistan, Gine, Basso, Haiti,
Honduras, Hong-Kong, Macaristan,
Izlanda, Irianda, ftalya, Kınbati,
Liechtenstein, Lüksembuıg, Makedonya,
Marshalland, Moritus. Mikronesya,
Moldo\-a. Monako, Mozambik,
Namibya, Hollanda, Yeni Zellanda,
Nikaragua. Norveç, Palau, Panama,
Portekiz. Romanya, San Marino, Sao
Tome ve Pirincipe, Slovak Cumhuriyeti,
Slovenya, Solomon Adalan, tspanya,
Isveç, İuvalu. Uruguay, Vanuatu.
Vatikan Kent Devleti. Venezüella.
- Ölüm cezasım satt siyasi olmayan suçlar
için kaldırmış ülkeler: Arjantın, Brezilya,
Kanada, Kıbns, El Salvador, Fiji, Israil,
Ingiltere, Malta, Meksika, Nepal,
Paraguay, Peru, Seychelles, Güney
Afrika Cumhuriyeti, Ingiltere.
- Ölüm cezasma yasalannda yer
vermekie birlikte fiilen uygulamayan
ülkeler: ArnaMJtluk, Bermuda. Bhutan,
Bolivya, Brunei, Darussalam, Burundi,
Orta Âfrika Cumhuriyeti, Kongo, Cote
D'ivoire, Djibout, Garnbia, Madagaskar.
Maldivler. Mah, Nauru, Nijer. Papau
Yeni Gine, Filipinler, Ruanda. Senegal,
Sri Lanka, Surinam, Togo, Tonga,
Türkiye, Batı Samao.
- Ölüm cezasım yasalannda yürürlükte
tutan ve cezalan infaz eden ülkeler:
Afganistan, Cezayir, Antiegua ve
Barbuda, Ermenistan, Bahama, Bahreyn,
Bangladeş, Barbados, Belarus, Benni,
•Bosna-Hersek, Botswana,
Bulgaristan, Burkina Faso, Kamerun,
Çad, Şili, Çin, Komoros, Küba,
Dominik, Mısır, Ekvador Ginesi,
Eritre, Estonya, Gabon, Gürcistan,
Gana, Granada, Guetamala, Gine,
Guyana, Hindistan, Endonezya, îran,
Irak, Jamaika. Japonya, Ürdün,
Kazakistan, Kenya. Kuzey Kore,
Güney Kore, Kuveyt, Kırgızistan,
Loas. Latvia, Lübnan, Lesoto, Liberya,
Libya, Litvanya, Malawi, Malezya,
Moritanya, Moğoüstan, Fas, Minamar,
Nijerya, Umman, Pakistan, Polonya,
Katar, Rusya, San Chirstopher ve Nevis,
San Lucia, San VTncent ve Grenada,
Suudi Arabistan, Sierra Leone,
Singapur, Somali, Sudan, Isveç, Suriye,
Tatikistan, Tayvan, Tanzanya, Tayland,
Trinidad ve Tobago, Tunus,
Türkmenistan, Uganda, Ukrayna,
Birleşik Arap Emiriikleri, ABD,
Özbekistan, Vietnam, Yemen,
Yugoslavya, Zaire, Zambia ve
Zimbabve.
kelerinde ölüm cezası uygulayan
ülke kalmadığuıı vurguladı.
Dönmezer, son yıllarda dünya-
da ölüm cezalannın kaldınlması
yönünde bir eğilim ve uygulama-
nın göze çarptığını, ancak dünya
nüfusunun yüzde 85'ini içeren
ülkelerde ölüm cezasının halen
uygulandığını da sözlerine ekle-
di.
46 yıldan bu yana ölüm ceza-
suun kalkması için savaşım ver-
diğini söyleyen Prof. Dr. Uğur
Alacakaptan da, "Ölüm cezası,
çağdaş hukuk sistemine göre bir
ceza değildir. Ölüm cezası insan-
dan umut kesilmesi anlamına ge-
lir. Oysa insandan umut kesme-
mek gerekir'' diye konuştu. "Ce-
zalann iyileştirici olması ve insan
omıruna karşı olmaması" gerek-
tiğine de dikkati çeken Alacakap-
tan şöyle devam etti:
"Ölüm cezasının, samldığmın
aksine en ağır ceza ohnadığı ka-
ntsmdayim. Suçlanönlemede hiç-
bir zaman eddüohnadığı tecrübe-
lerimizle sabittir. Adli hatalar her
zaman olabiür. Bu nedenle ölüm
cezasının gerrye dönüşü yoktur.
Ölüm cezası Türkiye'de 1984 yı-
lından beri uygulanmıyor. Bu ce-
za, ihtilaOer dönemi uygulaması-
dır. 1%0'da, 1971'dev* 1980'Byıl-
larda uygulandı. Onun dışındaki
dönemlerde uygulanmadL"
Prof. Dr. Ûğur Alacakaptan,
ölüm cezası yerine aflarla, kısıt-
lamalarla etkisiz hale getirilme-
yecek ömür boyu hapis cezası ol-
malıdır diyerek, Türkiye'nin, Av-
rupa'da ölüm cezası bulunan tek
ülke olma yükünden kurtulması
gerektiğini söyledi.
Açlık grevleri
HADEP Genel
Başkanı Bozlak
tutuklandı
ANKAR4 (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara DGM.
HADEP yöneticilerini
Türkiye genelindeki açlık
grevleri nedeniyle "silahb
çetenin özel görevlisi ol-
mak" gerekçesiyle tutuk-
ladı. DGM Başsavcılı-
ğı'nın talimatı üzerine Tür-
kiye genelindeki HADEP
binalanna baskınlar düzen-
lenerek yüzlerce partili gö-
zaltına alınırken HADEP
Genel Başkanı Murat Boz-
lak ile Ankara tl Başkanı
Kemal Bülbüldün cezaevi-
ne konuldu. Diyarbakır'da
bir eylemcinin, polısin sert
müdahalesi sonucu yaşa-
mını yitirdıği iddia edildi.
DGM Cumhuriyet Sav-
cısı Talat Şalk, soruşturma
kapsamında HADEP Ge-
nel Merkezi ile partinin
Türkiye genelindeki il ve
ılçe binalannın aranması
konusunda talimat verdi.
Bu tal imatlar üzerine ceşit-
li iîlerde çok sayıda partili
gözaltına alınırken Savcı
Şalk, Bozlak ve Bülbül
hakkında gıyabi tutuklama
karan verilfnesi istemiyle
mahkemeye başvurdu.
Ankara 1 No'luDGM'-
nin yedek üyesi Hâkim
Yarbay Tanju Gûvendiren,
ıstemi yerinde görerek
Bozlak ve Bülbül hakkın-
da gıyabi tutuklama karan
verdi. Bu karar üzerine
Bozlak ve Bülbül. TEM
şubesi ekipleri tarafindan
gözaltına alınarak Ankara
DGM'ye getirildi.
Cezaevine
gönderildiler
Gıyabi tutuklama kara-
nnın vicahiye çevrilmesı
üzerine Bozlak ve Bülbül
Ankara Merkez Kapalı Ce-
zaevi'ne gönderildi.
TEM şubesi yetkilileri.
HADEP'in Mamak ilçe ör-
gütüne üye üç kişinin daha
arandığını belirtirken An-
kara DGM Başsavcılı-
ğı'ran karan gereği dün ay-
nca HADEP Genel Mer-
kezi'nde arama yapıldı.
Yaklaşık 5 saat süren ara-
madan sonra aralannda
HADEP Genel Başkan
Yardımcısı Bahatrin Gü-
ven. Genel Sekreter Ahmet
Turan Demir, Genel Say-
man Hüseyin Yümaz ile
muhasebeci Orhan Daş'ın
da bulunduğu 9 kişi gözal-
tına alındı. Ankara'da gö-
zaltında alınan HADEP'h
sayısının 68'e çıktığı ve bu
sayının artabileceği bildi-
nldı. HADEP lzmırKonak
ilçe ve Çanakkale il binala-
n Güvenlik ve Terörle Mü-
cadele Şube Müdürlüğü'ne
bağlı ekiplerce arandı. HA-
DEP lzmır Konak ilçe mer-
kezinde güvenlik güçlerin-
ce yapılan aramada, üzerle-
rinde kimlik bulunmayan
30'a yakın kışı gözaltına
alındı. Ote yandan HA-
DEP Balçova ve Karşıyaka
ilçe binalan kimlikleri be-
lirlenemeyen kişılerin sal-
dınsına uğradı. Saldınlar-
da binalann camlan kınldı
Çanakkale HADEP il
binasında yapılan aramada
ise partinin bazı evrak ile
çeşitli gazete ve dergilerine
el konuldu. tl Başkanı
Mehmet Şah'ın gözaltına
alındığı öğrenildi. Bursa.
Van. Antalya. Siirt, Elazıf
HADEP if binalannda da
3Q0:e yakın ki^
alındı.
Kendini vakö
x .
Adana Kürkçüler E Tipı
Cezaevı'nde PKK davasın-
dan tutuklu Şükran Ay kut
önceki gün kendısıni yak-
tı. Çezaevındekı29PKK'lı
de Ocalan'a destek ama-
cıyla süresız açlık grevine
ba'şladı. HADEP Adana İl
Başkanı Eyüp Karageçi, il
örgütünde 60 kışınm, Cey-
han 'da da 70 kişinin başlat-
tığı açlık grevinin sürdüğü-
nü belirtti. HADEP Bat-
man il binasındaki açlık
grevi eylemine, polisin
baskın düzenleyerek 34 ki-
şiyi gözaltına almasmı kı-
nayan İl Başkanı İsmehıl-
lah Güney; "Bu hukuk dışı
uygulamalann sorumlusu
siyasal iktidardır" dedı.
Bu arada Malatya'da gö-
zaltında bulunan HADEP
Merkez İlçe Başkanı Zeki
Kıbçgedik ile yönetim ku-
rulu üyesi Sakine Berktaş.
DGM tarafindan tutuklan-
dı.
PKTv sığınağı
lskenderun Amanos
Dağlan'nda düzenlenen
operasyonlarda ise yakala-
nan militanlann yer göster-
mesi sonucu PKK'ye aiı
olduğu bildirilen 7 sığınak
ve depo ele geçirildi. Öca-
lan' ın yeğeni HasanAtma-
ca yönetiminde olan 25 P-
KK militanmın bölgede ol-
duğunu belirten güvenlik
güçleri, Dörtyol çevTesinde
operasyonlannı sıklaştırdı
Sıvas kınmı
davası yeniden
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - 37 kişinin ö'lü-
müyle sonuçlanan Sıvas
kınmı sırasında dönemin
valisi Ahmet Karabil-
gin'm. 'göstericüerin üze-
rine su sıkarak dağıün'
buyruğunu yerine getirme-
yerek 'görevlerini kötüye
kuDandıklan' gerekçesiy-
le yargılanarak suçsuz bu-
lunan eski Sıvas Belediye
Başkanı ve FP Sıvas Mil-
letvekili TemelKaramoua-
oğlu ile eski ftfaiye Müdü-
rü Remzi Şahin'în. ilk ka-
rann Yargıtay'ca bozulma-
sı üzerine yeniden yargı-
lanmalanna başlandı. ilk
yargılama sonunda suçsuz
bulunan belediye meclisi
üyesi 9 sanık hakkındaki
karar onanmıştı.
Ankara 4. Asliye Ceza
Mahkemesi'ndeki dünkü
duruşmaya, sanık ve mü-
dahil savunmanlan katıldı
Müdahil avukatlan Yar-
gıtay'ın bozma ilamın£
uyulmasını isterken sanık-
lann avukatı ise ilk karar-
da direnilmesini istedi
Mahkeme Başkanı Cmiı
Nuri Dündar. Cumhuriye'
Savcısı 'nın isteği doğrultu-
sunda bozma ilamına uyul-
masma karar verdi. Müda-
hil avukatlan, sanık Kara-
mollaoğlu'nun milletveki-
li olduğunu anımsatarai
hakkındaki dosyanın aynl-
masmı istediler. Mahkem«
Başkanı Dündar, Yargıtay
4. Ceza Dairesi'nin bozrm
ilamının içeriği ve müda-
hil savunmanlannın Kara-
mollaoğlu'nun dosyasmır
aynlması konusundaki is-
teğin incelenmesi amacıy
la duruşmayn erteledi.