Katalog

20KASIM1998CUMA CUMHURİYET SAYFA DISHABERLER 11 Bçibey'e suikast Mdiası • BAKÛ(AA)- Azerbaycan Halk Cephesi Parrisi (AHCP) Genel Başkanı ve eski Cumhurbaşkam Ebulfeyz Elçibey'e suikast girişiminde bulunıdacagı ıddia edildi. Elçibey'in İtasın müşavirliğinden yapılan açıklamada, Elçibey'in bazı yakınlannm gözaltına alınması, makam aracına trafik polisi tarafından ikı gün boyunca ;l konulması ve hakkında java açılmasının, iktidann, AJiCP liderine karşı yaptığı baskı kampanyasının bir (jölümü olduğu vurgulandı. Uygulandığı iddıa edılen saskı kampanyasının. suikast girişiminde tmlunulacağına ilişkin elde îdilen bulgulara olan inancı kuvvetlendirdiği belirtilen ıçıklamada, bu tür bir girişimde bulunulması nalınde. tüm sorumluluğun iktidara ait oiacağına dikkat ;ekildi. BM Iran'dan memnun • TAHRAN(AA)- Birleşmiş Mılletler (BM) Genel Kurulu'nun Insan Haklanndan Sorumlu (Comitesi, Iran'ın dışa ıçılma polıtikasından dolayı Juyuian memnuniyeti dile getiren karan onayladı. 35 ret oyuna karşı 53 oyla onaylanan kararda, ılımlı Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi yönetimindeki Iran'ın dışa açılma yönünde verdiği sözler karşısında duyulan nemnuniyet dile getirilirken, tngilız yazar Salman Rüşdü'yle ilgili rehditler konusunda kaygı duyulduğu belirtildi. Kararda, Rüşdü'nün layatının artık hıçbır zaman ehlikede bulunmadığı <onusunda Iran lükümetinin verdigi güvenceden dolayı memnun Dİunduğu, ancak Rüşdü'ye yönelik tehdıtlerin sürdüğü, jaşına konulan ödülün de 2.8 milyon dolara çıkanldığı <aydedildi. Naziler çocukları ölüme terk etti »WASHINGTON(AA)- \lmanya'da, Naziler iöneminde Vblkswagen fırmasının zorla çalıştırdığı ışçilerin çocuklannın ölüme :erk edildikleri îildirildi. ABD CBS TV'si, jlusal Amerikan arşivlerine iayanarak hazırladığı Drogramda, Wolfsburg <entindeki Kinderheim'da çocuk yuvası) yaklaşık 400 ;ocuğun bakımsızlık ve lgisizlikten adeta ölüme erk edildiğini belirtti. Pfogramda, çocuk yuvasını yönetenlerin, Doğu Avrupalı ;ocuklan "aşağılık insan /avrulan" olarak jördükleri, o nedenle minik ^avrulan ölüme terk mikleri kaydedildi. Faleban'dan Bin Ladin'e destek • DOHA(AA)- \fganistan'ın dörtte üçünün ienetiminı ele geçiren faleban, hiçbir ükenin >uudi Arabistanlı milyarder Jsame bin Ladin'in fanzanya ve Kenya'daki VBD büyükelçiliklerine lüzenlenen saldınlann rkasında olduğunu henüz .anıtlayamadığını bildırdi. aleban'm Dışişleri Bakaru dolla Muhammed Hasan, . llerinde Bin Ladin'in ombalı saldınlara anştığına ilişkin kanıtlar ulunduğunu söyleyen UD'nin bu belgeleri endilerine vermesi urumunda Bin Ladin'in ;riat yasalanna göre ırgılanacağını belirtti. aleban, L'same bin adin'in terörist olduğunu inıtlaması için BD'ye 20 Kasım'a kadar ire tanımış, ABD'nin o ine kadar kanıt aştıramaması durumunda in Ladin'in suçsuzluğunun ınıtlanacağmı açıklamıştı. ohacopulos ışkenrte TAŞKENT(AA)- ınanistan Savunma ıkanı Akis Çohacopulos, ceki gün geldiğı şkent'teki temaslarına şladı. şkent'teki temaslan •çevesinde önce :bekistan Dışişleri kanı Abdülaziz milov'la görüşen hacopulos, daha sonra bekistan Savunma kanı Hikmetullah •sunov'la birlikte iki ülke sında Askeri irliği Anlaşması'na imza 'du. Clinton'ı Beyaz Saray'dan uzaklaştırabilecek azil soruşturması dün resmen başladı Başkan'ı zor günler beldiyor FUAT KOZLUKLU WVSHI]VGTON-ABD Başka- nı Bül Clinton hakkındaki azil so- ruşturması dün başladı. ABD Temsilciler Meclısi Ada- let Komisyonu. dün Özel Savcı Kenneth Starr'ın ifadesini dinle- di. Starr, Adalet Komisyonu önün- de okuduğu ifadesınin yazılı bülü- münde, Başkan Clinton'ı. siyasal gücünü ve görevını sistematik ola- rak körüye kullanmakla suçladı. S- tarr, dört ayn skandalla ilgili ola- rak Başkan Clinton 'ı dört yılcbr so- ruşturuyor. Ancak, Özel Savcı S- tarr, Bill Clinton'a yöneîik suçla- malannı yalnızca Monica Le- Hİnsky skândalmı soruşturduktan sonra yaptı. Ocak sonundan bu ya- na Levvinsky skândalmı soruştu- ran Kenneth Starr, Kongre'ye sun- duğu raporunda ABD Başkanı Clinton'ı suçlamış ve ABD Tem- silciler Meclisi de azil soruşturrna- sı açılmasına karar vermiştı. Özel Savcı, Clinton'm "ABD BaşkanT olarak görevini kötüye kullandığı- nın kanıtlannı ortaya çıkardığını belirtti. Starr. Lewinsky skandalı ile ilgili olarak Clinton'a on ayn • ABD Temsilciler Meclisi Adalet Komisyonu önünde ifade veren Özel Savcı Kenneth Starr, Başkan Clinton'ı, siyasal gücünü ve görevini sistematik olarak kötüye kullanmakla suçladı. suçlamayöneltti. Bu arada, Adalet Komisyonu. tanık olarak. Clinton'ın avukatı RobertBennett, ABD Başkanı'nm yakın dostu ve Beyaz Saray'daki danışmanı Bruce Lindsey, Clin- ton'ın liderliğini yaptığı Demokrat Parti için bağış toplayan Nathan Landow \e Kathleen Hılley'in avukatı Daniel Gecker'i de dinle- meye karar verdı. Eskı bir Beyaz Saray çalışanı olan V\ illey, Clin- ton'ın kendisine tacizde bulundu- ğunu öne sürmüşrii Kenneth Starr'ın ifadesiyle, azil soruşturması süreci resmen başla- mış olacak. Adalet Komisyo- nu"ndaçogunluğu,Clinton"ınraki- bi Cumhuriyetçi Parti'nin üyeleri oluşturuyor. Clinton, Lewinsky skandalıyla ilgili olarak P Ağus- tos'ta Büyük Jüri önünde ifade ver- mişti. Clinton. o günden beri eskı Beyaz Saray stajyen Monica Le- winsky ile "mgunsıu" ılışkıde bu- lunduğunu kabul etti. Ancak, Clin- ton, oral seksin teknik anlamda cınsel ilişki sayılmadığını belirte- rek yeminli ifade verirken yalan beyanda bulunmadığını belirtiyor. Temsilciler Meclisi, azil soruş- turmasında savcı rolü oynuyor. Adalet Komisyonu soruşturmasını tamamladıktan sonra konu Temsil- ciler Meclisi Genel Kurulu'ndaoy- lanacak ve Senato'ya sevk edile- cek. Senato. Yüksek Mahkeme Başkanı VVülianı Renhquist bir yargıç olarak hareket edecek, bir jüri gibi davranacak ve Clinton yargılanacak. Clinton'un görevin- den uzaklaştınlması için Sena- to'nun üçte iki çofunluk ile karar alması gerekiyor. Clinton'ın raki- bi Cumhunyetçi Parti, Senato'da bu oranda çoğunluğa sahip değil. Bir ara formülün bulunabileceği, Clinton'a bir lanama ya da kınama ve para cezası verilebıleceği ifade edilıyor. Gözlemciler, Clinton'ın göre- vinden uzaklaştınlmasının çok zor olduğu düşüncesindeler. Son yok- lamalar, Başkan Clinton'ın halk- tan aldığı destek oranının yüzde 68 olduğunu göstenyor. Japoıılar Clinton'ı protesto etti Kendisi hakkındaki azil soruşturmasımn başladığı gün Asya gezisine çıkan ABD Başkanı Bill Clinton Tokyo'da da protesto gösterileriyie karşılandı. (Fotoğraf: REUTERS) ABD-Japonya Bir aşkve nefretilişkisi Kendisi Asya'da, aklı evde Dış Haberier Senisi - Hakkındaki azil soruşturması süreci resmen baş- latılan ABD Başkanı Bill Clinton, dün Japonya'nın başkenti Tokyo'ya gitti. Güney Kore ve Guam adasını da kapsayacak beş günlük bir Asya ge- zisine çıkan Clinton'ın Tokyo ziya- reti iki gün sürecek. Clinton'ın Ja- ponya gezisi için sıkı güvenlik ön- İemleri alındı. Havaalanına 750 po- lis konuşlandınlırken Clinton'ı ge- zisi boyunca 16 bin güvenlik görev- lisi koruyacak. Havaalanında Dışiş- leri Bakanı Masahiko Komuro tara- fından karşılanan Clinton daha son- ra tmparator AJdhito'yla bir araya geldi. Clinton, bugün Başbakan Ke- HO Obuçi'yle görüşecek. Clinton'ın Başbakan Obuçi'yle Japonya'nın içinde bulundugu eko- nomik durgunluğu ele alacağı belir- tiliyor. Clinton, Obuçi'nin. dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Japon ekonomisini canlandıracak önlemler almasını isteyecek. Clinton, Tokyo ziyaretinden önce Washington'da dü- • Hakkındaki azil soruşturması resmen başlatılan Başkan Clinton, beş günlük Asya gezisinin ilk ayağı olan Japonya'da temaslarda bulunuyor. zenlediği basın toplantısında, ekono- mik bunalımın vıarduğu Asya ülke- leri için istıkrann çok önemli oldu- ğunu vurgulayarak Japonya'nın bir an önce ekonomisini canlandıracak önlemler alması gerektiğini belirtti. Malezya'nın başkenti Kuala Lum- pur'da düzenlenen Güney Asya Pa- sifik Ekonomik Forumu (APEC) zir- \esine katılan Başbakan Obuçi, ön- ceki gün Tokyo'ya dönüşünde yap- tığı konuşmada, geçen hafta açıkla- nan 189 mılyar dolarlık teşvik pake- tinin yardımıyla gelecek yıl ekono- mide büyümenin başlayacağını söy- ledi. Obuçi. "Clinton'a acil ekono- mik paketin a\ nnölannı anlatıp eko- nomiyi düze çıkarmakta ne kadar kararb olduğu muzu kendisine söv le- yeceginı''dedi. ABD ve Japonya'nın liderleri Asya ekonomilerine destek vereceklenni de bir kez daha açıkla- yacaklar. APEC zirvesinde ABD ve Japonya, ekonomik bunalım yaşayan Asya ülkelerine 10 milyar dolarlık yardım yapmayı kararlaştırmışlardı. Obuçi-Clinton göriis.mesinde gü- venlik konulan da eie alınacak. Ku- zey Kore'nin nükleersılah programı ABD ve Japonya'yı kaygılandınyor. Clinton'ın gezisi aşın sağcı bir gnıp tarafından protesto edildi. Üç de\ kamyona doluşan göstericıler Tokyo'da trafiği tıkayarak ABD kar- şıtı sloganlar attılar \e ABD'yle Ja- ponya arasındaki askeri işbirliği an- laşmasının bozulmasını ıstediler. Başkanhk uçağıyla Tokyo Havaala- nı'na gelen Clinton, 20 dakika uça- ğın içinde beklemek zorunda kaldı. Başkan'ın uçagı beklenenden birkaç dakika erken gelince Japon protokol ve güvenlik görevlileri. Clinton'ın İmparatorluk Sarayı'na planlanan- dan erken gitmemesi için Clinton'ı 20 dakika uçakta beklethler. TOIOO(Reırters)- Japonya'daki siyasal gözlemciler, ABD- Japonya ilişkilerine ilginç yorumlar getiriyorlar. ABD'yle Japonya arasındaki ilişkiyi, "ülkeler arasında pek rastlanmayan bir aşk- nefret ilişkisi" olarak nitelendiriyorlar. Siyaset yorumcusu Hismuki Miyake. Fransa ve tngiltere'yi "ara nra aranan uzak bir akraba" olarak nitelendirirken "ABD'yle JapomB'nın arasındaki haglar çok gfiçlü. nerede> se anne- çocuk ilişkisi gjbi" yorumunu yapıyor. İki ülke arasındaki en önemli bağı, Japonya'yı ABD'nin savunma ve nükleer silah şemsiyesi altına sokan Güvenlik Anlaşması oluşturuyor. Japonya, bu anlaşma sayesinde kaynaklannı savunma yerine ekonomisine aktanyor. Ancak karşılığında ülkesinde 47 bin ABD askeri banndınyor ve ABD'ye karşı esnek davTanmak zorunda kalıyor. Yorumcu Yasuo Kurata, "JaponyB her konuda Washington'a danışmak zorunda kalı>or. I>ipk>masi alanında Japonya*nın eli kolu deli gömleği giymiş gibi bağlı" diyor. Tokyo'daki Tama Üniversitesi'nin başkanı Gregöry Clark. Filipinler gibi diğer Asya ülkeleri topraklanndaki ABD üslenni kapatırken Japonya'nın üsleri tutmasının tuhaf olduğunu, ancak "ABD'nin agabey rohl üsrJenerek Japonya için iyi sejler >apngını, Japonya'nm ağabe\1ne karşı gelnıek istemedigini'' söylüyor. Clark, iki ülke arasındaki ilişkınin pragmatik olduğunu, 50'lerde ve 60'Iarda ABD'nin Japonya'ya çok yardımcı olduğunu, Japonya'nın da Soğuk Savaş döneminde ABD'nin müttefiki olduğunu belirterek "tki ülke arasmda aşk ve nefret ilişkisi de var. D savaştan sonra çok yardun etti, ama onlar da tepelerine atom bombası aroğuruzı unurmadılar" diyor. Pentagon'un planı ABD'den Türkiye'ye 11 firkateyn Dış Haberier Senisi - ABD Savun- ma Bakanhğı (Pentagon), Türkıye'ye 11 fîrkateyn satmayı planladığını du- yurdu. 3'ü FFG-7 Perry ve 8'i FF 1052 Knoxx sınıfı olan firkateynler, Türki- ye'ye ihtiyaç fazlası malzeme (EDA) çerçevesinde ve205 milyon dolar kar- şılığında satılacak. Satışı planlanan Knoxx sınıfı firka- teynler, halen "leasing" yöntemiyle Türk donanmasında hizmet verijor. Pentagon'dan basına yapılan açık- lamada, satışm, Türk Deniz Kuvvetle- ri'nin modernizasyonu çerçevesinde gerekli olduğu ve Türk donanmasmın hasım denizaltılara karşı gücünü artı- racağı bildirildi. Türk donanmasınm emanterinde, halen üç adet Perry sı- nıfı firkateyn bulunuyor. Planlanan satışın, bölgedeki asken dengeyi ve ABD'nin Kıbns sorununa banşçı bırçözüm bulunması çabalan- nı etkilemeyeceği de ifade edildi. ABD özel kuvvetleri. dün Ku- veyt'te. helikopterlerden paraşütle çö- le merek, Irak'a gızlice girme talimi yaptılar. 5. Özel Güç'ten Bınbaşı John Bulfa'on, "Bu tip taiimler bize sessizce ve tam olarak düşman harüna girme şansı veriyor" dedi. Bullıon, şimdilik acil bir durum olmadığını belirterek. "Irak'la BM arasındaki son krizde alarm durumuna geçmedik. .Ancak ih- tiyaç olursa talim alanından aynlma- ya hazmz" diye konuştu. Avrupa'da artık halk, politikacılann özel yaşamlanyla ilgilenmiyor Eşcitısellerin hak arayışı • Ingiltere'de bazı bakanlann eşcinsel olduğunun ortaya çıkmasından sonra, Guardian gazetesinin yürüttüğü bir kamuoyu yoklaması, fngilizlerin >üzde 56'sının eşcinselliği ahlaki açıdan kabul edilebilir gördüğünü ortaya koydu. Dış Haberier Servisi - lngıltere kabine- sinde geçen hafta bazı bakanlann eşcinsel olduklannın ortaya çıkması, A\Tupa'da eş- cinsellerin haklanyla ilgili tartışmalan ye- niden gündeme getirdi. Haftâlık Newsweek dergisine göre. Av- rupa'da yavaş yavaş da olsa. eşcinsellere yönelik hoşgörü artıyor. Ingiltere'nin Guardian gazetesinin yü- rüttüğü bir kamuoyu yoklamasına göre. lngılizlerin yüzde 56'sı eşcinsel- liği ahlaki açıdan kabul edilebilir görüyor. Eşcinsel olduğunu açık- lamasından sonra bir çiftliğe ziya- ret düzenleyen Tanm Bakanı Skk Brtnvn'a. çiftçiler, tanmı düzelte- bildiği sürece eşcinsel olmasının önem taşımadığım söylediler. îngiliz kabinesi Avrupa'da, şimdilik. kabinesin- de resmen eşcinsellerin bulundu- ğu tek ülke tngiltere. tngiltere ve kıta Avrupası'nda iktidara gelen merkez sol hükü- metler. eşcinsellere daha fazla hak tanıyacak yasalar üzerinde çalışı- yor. Avrupa Parlamentosu, eşcinsel- lere eşit haklartanınmasını sağla- yacak bir dizi yasayı kabul etti. Danımarka. eşcinsel beraber- likleri resmen tanıyan ilk ülke ol- du (1989). Danimarka'yı ötekı Kuzey Avrupa ülkeleri izledi. Bu yılın başında Belçika ve Is- panya eşcinsel çiftlere yasal haklartanıdı. İtalya'da bazı şehirler, temmuz ayında. eş- cinsel beraberliklerin yasal evlilikler sta- tüsünde tanınması için adımlar attı. Buna karşın eşcinseller Avrupa'nın bü- yük bölümünde halen cinsel kımliklerini açıklamakta zorlanıyor. Sözgelimi ital- ya'da Vatıkan'ın da etkisiyle, eşcinseller, kendilerinı genellikle sakhyor. ttalyan eş- cinseller arasında bu konuda bir şaka bile var: "Eşcinselolduğunuzuitirafedebilece- ğiniz tek kişi \ ar. O da günah çıkardığuuz rahip." Almanya Eşcinsel Erkekler Derne- ği'nden Gunter Dvvorek, "Arttk cinsel se- çimlerimiz suç teşkil etmhor, ama yasalar varuğımızı tanımıyor" diyor. Cerhard Schröder'in yeni Yeşil-Sol koalisyonu, bu durumu değiştirmek istediğini açıkladı. Yeşiller, eşcinsellerin evlenebilmesini, hatta evlat edinebilmesini öneriyor. Avrupa Parlamentosu'nun, yaşlan 25'in altındaki eşcinsellerle yürüttüğü bir çalış- ma. yüzde 60'ının eşcinsel karşıtı eylem- lerin kurbanı olduğunu gösterdi. Eşcinseüik artık tabu değil. Merkez sol hükümeder gereken yasal düzenlemeleri yapıyor. POIİTÎKADA SORUNLAR ERGUN BALCI Apo, Suriye'de Kalsaydı Daha vnı İyi Olurdu? Milliyet gazetesinde Hasan PuJur dünkü ya- zısında Türkiye'de şöyle bir tartışmanın başla- tjlabileceğini belirtiyordu: "Keşke PKK'nin ba- şını Suriye'den çıkartmasaydık, eli kanlı cani şimdi Avrupa'da baştmıza bela oldu." Hasan Pulur, böyle bir tartışma başlatıldığı takdirde kimsenin şaşırmaması gerektiğini ya-' zarak "Burası Türkiye" diyor. Doğru. Aslında böyle bir tartışma başlatıldı bile. iddia şu: Türkiye, Apo'yu Suriye'den çıkartmakla ba- şarı kazanmak bir yana, aslında hata etmiştir. Apo, şimdi Avrupa'da siyasallaşma sürecine gi- rip Türkiye'nin başına bela olmaktadır. Bu görüş, neresinden bakarsanız bakın te- melsiz ve sağduyuya aykırıdır. önce, Türkiye'de yıllardır PKK Suriye tarafın- dan desteklendiği sürece, terörün belinin tü- müyle kırılamayacağı savunulmuştur. Bu konu- da sağcısı, solcusu, herkes görüş bırliği içinde olmuştur. Gerçi, aydınların önemli bölümü, as- lında bataklığın Türkiye'de bulunduğunu, Gü- neydoğu Anadolu'da demokratik, ekonomik, sosyal reformlar yapılması gerektiğini, Kürt so- runu çözülmeden, terörün bitmeyeceğini belirt- mişlerdir. Bunu askerler de söylediler. "Biz PKK'ye as- keri darbe indirdik. Şimdi sıra sivillerde, siyasi otoritede" dediler. Ama asker, sivil, solcu ya da sağcı, herkes Su- riye'nin teröre verdiği desteğin de kırılması ge- rektiği, bu destek kalkmadan terörün kökünün kazılamayacağı konusunda birleşmiştir. Şimdi, "Apo Suriye 'de kalsaydı daha iyi olur- du" denirse adama şu soruyu sorar\ar. "Yıllar- dır aklınız neredeydi? Türkiye 'de hemen her gün bir konu tartışılırken, Apo'nun Suriye'de kalması gerektiğini neden savunmadınız?" Kaldı ki, bu iddia en basit mantık kurallarına aykırıdır. Yani Apo, Suriye'de kalacak. Türkiye yüzler- ce insanını yitirmeye, milyarlarca dolar harca- maya devam edecek. Ama ziyanı yok. "Apo dı~ şan giderse bizim başımızı daha fazla ağntabi- lir. Zaten teröre de önemli darbe vuruldu" de- necek. Bu mantığa kargalar bile güler. ••• Böyle eğlendirici görüşler bir yana, Türkiye'de kavram kargaşasına sürüklenmekten kaçınmak gerek. Apo'nun İtalya'da sıcak karşılanması Türki- ye'nin Suriye'ye karşı kazanmış olduğu başan- ya gölge düşürmez. ..., Apo gerçi Avrupa'dadır ama, PKK'nin arrya- pısı çökertilmiş, lojistik olanaklan yok edilmiştir. Öcalan efsanesi ise son bulmuş, kendine sı- ğınak aramak için ülkeden ülkeye dolaşan PKK lideri "Ev/iya Çeleb/"ye dönmüştür. ••• Şöyle denebilir: Apo, Suriye'den çıktı, ama italya onu siyasal lider yapmaya hazırlanıyor. PKK Avrupa'da si- yasallaşıyor. Avrupa'da bu eğilim zaten yok muydu? Türkiye Apo'yu ele geçirebilseydi, PKK Avru- pa'da yine siyasallaşmayacak mıydı? Türkiye, Apo'yu ele geçirmiş ya da öldürmüş olsaydı, siyasi mücadeleyi de kazanmış mı ola- caktı? Kimse kendini aldatmasın. Siyasi mücadele- nin artık Apo ile bir ilgısi yok. Apo ile mücadele askeri mücadele idi ve Tür- kiye PKK liderini, Suriye'den çıkartarak bu sa- vaşı noktalamıştır. Siyasi zafer ise İtalya'da, Avrupa'da kazanıl- mayacak. Ya nerede kazanılacak? Türkiye'de Güneydoğu'da. Türkiye, Apo'yu yok etseydi bile Güneydo- ğu'yu ekonomik ve sosyal bakımdan kalkındı- ramadığı, demokrasiyi geliştiremediği sürece, askeri zafer fazla anlam ifade etmez, Güneydo- ğu'da birkaç yıl sonra başka bir Apo çıkardı. Avrupa'da ise sorunu siyasallaştırma çabaları hiçbir zaman son bulmayacaktı. ••• Bu bakımdan Apo'nun İtalya'da olması, P- KK'nin Avrupa'da siyasallaşma yoluna yönel- mesi sanıldığı kadar vahim değildir. Ama vahim olabilir. Nasıl? Siyasi otoriteler şimdiye kadar olduğu gibi uyumaya devam ederse, Güneydoğu için hazır- lanan paketler yine sözde kalırsa. Ve de Türki- ye'nin yönetici kadroları, Türk halkı, Türk burju- vazisi köşeyi dönme, günü kurtarma felsefesi ile yatırım ve üretimi arttırmadan, teknolojik atılımı gerçekleştirmeden, demokrasiyi geliştirmeden, kısacası güçlü olmadan Anadolu yarımadası gi- bi dünyanın en stratejik bölgesinde yaşayabil- menin mümkün olmadığını hâlâ anlayamazsa. Işte o zaman halimiz vahimdir. Kavgada 7 rahip yaralandı Budist rahipler bîrbirine girdi SEUL (AA) - Güney Kore'nin başkenti Seul'de, Budist rahipler arasında, liderlik için bir tapınağın elegeçirilmesi konusunda çıkan kavgada 7 kışi yara- landı. Polis yetkililerinin ver- diği bilgiye göre Chogye Tapınağı'nın kontrolünü ele geçirmeye çalışan ra- hipler ile kendilerine eşlik eden 100 kişilik grup, ra- kip rahiplerin bulundugu katlara su sıktı ve alt kat- lann camlan ile kapılannı kjrdı. Yetkililer, olaylarda yaralanan 7 kişinin, civar- daki hastanelere kaldınl- dığını açıkladı. Ganey Kore'nin en bü- yük Budist Mezhebi Chogye"deki liderlik tar- tışması, geçen hafta Soog Wol-ju'nun başrahip ol- masıyla patlak vermiştı.