16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17KASIM1998S HABERLER Sinsi sinsi yürüttükleri politikalar zaman içinde başanya ulaşıyor ve meyvesini vermek üzere Şeriat Alnıan okullarıııa da gûiyor DÜZYAZI • Politikayı Almanya'daki okullara sokmak için yılardır hazırlık yapan Milli Görüş, bu işten büyük bir rant sağlamak istiyor. METtVGÜR • KOLN - Berlin Eyalet Yüksek ldare Mahkemesi. 4 Kasım 1998 tarihinde yaptıgı oturumunda, Milli Görüş'ün Berlin teşkilatı olan Islam Federasyo- nu'nun, Berlin okullann- da din dersi vermesini ka- bul etmesi. Almanya'da şe- riatçı kesimin önemli bir kazanımı olarak değerlen- diriliyor. Berlin Islam Federasyo- nu takıyye yaparak hiç kim- senin beklemediği bir an- da, Almanya'nın Berlin eyaletindeki okullarda haf- tada iki saat tslam din der- si verme hakkını kazanan ilk tslam Türk teşkilatı ol- du. Dr. Von Feldmann baş- kanlıgındaki 7. Daire tara- fından verılen ve itirazı mümkün olmayan Yüksek Mahkeme'nin karannda özetle şö> le deniyor. "Ana- yasaya göre, devlet din işle- rine kanşmaz. Değişik din- leri temsil eden kilist veöte- ki dini kuruluşlar arasında fark gözetemez. Bu bakım- dan, belirli bir din >a da dünva görüşünü benimse- yen kuruluşlardan mey da- na gelen temsikiliklerin rii- mü okullarda ders verme yetkisine sahiptir. Berlin Eğhim Yasası'na göre ders verecek kuruluşiann ana- yasaya bağlı olması gereki- yor. Adı geçen kuruluşun tüzüğü anayasaya bağlı o\- duğunu göstermektedir." (DosyaNo:OVG7B4.98) Berlin Yüksek tdare Mah- kemesi'nin aldığı bu karar tüm Almanya için de ör- nekteşkil ediyor. Eğereya- letlerdeki okul yasalan Ber- lin okul yasasına uygunsa federasyon orada da din dersi verme girişiminde bû- lunabilır. Geçen yıl Avrupa'da, ço- ğunluğu çocuk ve gençler- den oluşan 20 bin kişiyi "Şeriat ve tslam Devleti" konulu eğitimden geçıren tslam Toplumu Mil- li Görüş'ün (tTMG). sinsi sinsi yıllardır yürüttüğü politika- nın sonucu Ber- lin'de açtığı cep- heyi tüm Alman- ya'yayaymakiçin bir buçuk yıl önce yeni bir örgütlen- meyegittigi belir- tiliyor. Adınır açıklanmasını is- temev en eski böl- ge başkanlanndan bir cami hocası, Milli Görüş'ün, poli- tika\ ı Almanya'daki okul- lara sokmak için yıllardır hazırlık yaptığını belirte- rek "Avrupa 20 bölgeve bolünmüşdurumda. Bu bölgelerden 11 'i Alman- \a'da. Her bölgede bir bölge başkanı ve onun aitörgütleri \ar. Beriin 'de- ki nrgütJenme biçimi örnek alınarak bölgelerfederasyo- na dönüştürüidü. Amac. ta- rafsız görünerek, Alman- ya'daki tüm Müslümanlar adına okullarda din dersi verme yetkisini alma" diyor. Hoca bu ışte büyük bir ran-. tın olduğunu belırterek şun- ları söylüyor: "En başta din vergisi ala- caklar. O rantı elde ederler- se bunlann önünde kimse duramaz. Milli Görüş, adı konmamış,ama Türkiye'yi içeriden ve dışandan ku- şatmış durumda. Devletin yurtdışındaki teşkilatları uyuvor. Almanva'da Diya- net fşleri Türk İslam Birli- ği (DITİB), Milli Görüşten hem cami bakımından. hem de cemaatbakmundan da- / ;lü. Neden Beriin * lam Federasyonu'nun giri- şimini engelleyemedi? Gö- rvceksiniz. Milli Görüş tüm Almanya'da okullarda din eğitimi verme hakkını ala- caktır. ötekiler de eUerini ov uşrura ovuştura onun ar- kasından gideceklerdir." Milli Görüş'ün önde ge- len dar kadrosu içinde yer alan. teşkilat içinde Nail Hoca olarak tanınan Nail Dural, Şeyh Sami'nin ba- şını çektiği Nakşibendi ta- rikatından. Konya Yüksek tslam Enstitüsü'nden çıkma. 1977'de Diyanet tşleri Baş- kanlığı tarafından geçici görevli olarak Berlin Fatih Camisi'ne yollanıyor. 21 Berlirt'de yaşayah Federasyonu Başkanı. Ba- lıkesir'den ve Bursa'dan ol- mak üzere iki kez de Mil- li Selamet Partisi'nden mil- letvekili aday adayı göste- riliyor. Nail Dural, bir söy- leşimiz sırasında Milli Gö- rüş'ü şöyle tanımlıyor: "Milli Görüş'ün siyasi alanı Türkiye'dir. Doğnı- dan dini bir kuruluş değü- dir. Aslında siyasi bir kuru- luştur. Gerçek manada İs- lam siyasi bir dindir. Haya- tın her alanında insanlann fikir veeylemlerini etkfleyen flahi değer ölçülerinin tümü- dür. Bu böyleyken din ay- n, devlet ayn düşüncesi ts- lami bir düşünce değUdir." Berlintie Sosyal Demok- Y j l koalisyonu sı- rasında Milli Göriiş'e ait tslam Koleji'nin açıl- masına verilen izne kar- şı çıkan Berlin Eya- let Hükümeti Yabancılar Sorum- lusu Barba- raJohn, olayla ilgi- li sorumuzu yanıtlarken kent- teki Milli Gö- rüş'ün tslam ku- ruluşlannın için- de en zengini olduğunu, görevlerini çok ciddiye al- dıklannı, Almanya'da şe- riat istemediklerini belir- terek şöyle diyor: "Milli Görüş'ün şeriat yanhsı olduğunu, Yahudile- re karşı geldigini yayınla- nndan tespit ertik. 75 yıl sonra Türkiye insanının şe- riat şartian altına gireceği- ni düşünemiyorum. Şeri- atuı hukuk de\1etiyle hiçbir ilgisi yok. Dar görüşlü kişi- lerin düşüncesidir. Bu ne- denle daha okul açümadan önce yetkiü kuruluşlardan bunun göz önüne abıunası- nı istedim. Beni dinlemedi- ler. Alman din okullanna her kesimden çocuk geür. Bu olcnia sadece Türk ço- cuklan geüyor. Ahnan asıt- DITİB 'Mücadele edeceğiz' Berlin tslam Federasyonu'na, okulJarda din dersi verme hak- kınm verilmesine karşı Almanya genelinde tepküer sürûyor. 13 cami, din görevlisi ve din ataşesiyle Berlm'de faaliyetini sürdü- ren Diyanet fşleri Türk tslam Birliği'ne gözler çevrilmiş durum- da. Yetkililer, hâlâ mahkeme karannı inceleme olanagı bulama- dıklannı söylerken, gazetemize bir açikJama yapan Beriin Din Ataşesi ve DfTtB Camileri Yönetün Kıırulu Başkanı AN Kıhç, bu konuda agırdavTandıklannı belırterek *Bu işiıt bizeveriime- miş oiması bizi sıkmnva soktu. Bizim daha hoşgörülü. daha ku- cakla>icı bir çalışma biçûnimiz \ar. Bize verilen yörev çerçeve- sindebunun Ozerinegıdcctğiz, gereken mücadelemizi vereceğiz'' dedi. Berlin Eyaieü Veşıller .Miilervekılı İsmaüKoşan, Mılii Gö- rüşçülerin demokratik olmadıklan halde, demokratik mücade- le vererek bir hakkı elde ettiklerini, Almanya'da ilk kcz bir ts- lam kuruluşununresmileştiğinibelirterek şöyle dedi: "Yeşffler'in bu konuda görüşü >t>k. Çoğunluğu benimle a>nı görüşte. Genel olarak Almama'da din dcrsini İs1emi\oru/. Almanya'da kilhc- lcr okuDardan çıkmaİL Gidip kiliselerde ders versinler. Müslü- manlar da camilerde din dersi uTsink'r. Bana göre, dini poliö- ka>a alet eden kuruluşiann .Almanya'da yeri voktnr" Yeşil Fe- deral Milletvekılı Cem Özdemir. konuyla ılgili olarak bir rad- yoda yaptığı konu^mada, "Böjie bir kuruluşa din dtrsi vçrme hakkı veraıek, dteûiradikalörgütlerin de hak talebinde bulun- masına örnek teşkil eder. Almama'da okullarda Isiam din der- siurilmtsi gerekn: Bu,Almama'da >aşavan 2 mOvnnu aşkın Müs- lümanın da arzusudur. Ancak din dersi. bö> le bir kuruluşun te- keJine vcrilemc/. Kültür bakaniıklan birlikte hareketederek dm derskri Almama'da vçtiştiribııişi^rı-tmcnkraraabğıvla, Atman- caoiarak)apıfanalı'< dedi. Berlin Anadolu Alev ılen Kültür Mer- kezi Başkanı Dr. Yüksd Özdemir "MilB Görüş \e RP, FP ilebu kunımun baglan akJugu biüniyor. Okullartla din eğitimi verO- mc>c başlandıktan sonra, kendi Kuran kurslanna, birtakun başka etkinlikkre bu çocuklan da>et edecekkr ve kendi düşün- ceterine hiznıet edecek kadroian ohtjturacaklardır" dedi. hlar yok. Ben İslama karşı değilim, fanatik dincilere karşıyım." Gazeteci Ali Yılduım'ın sorumluluğunda Berlin'de yayın yapan yerel televiz- yon 'AYPA'nın elde ertiği bir belgede Berlin tslam Federasyonu'nun Milli Gö- rüş'ün örgütü olduğu ka- nıtlanıyor. Bu belgedeki verilere göre Berlin'de Mil- li Göriiş'e bağlı cami der- neği ve şubelerin sayısı 18. Bölge başkan yardımcısı olarak tüm şubelerden so- rumlu gösterilen Nail Du- ral, bölge başkanı iseMah- mutGül Münster Başkonsoloslu- ğu çıkışlı ve Kuzey Ren Westfalya EyalcuJrnde bir- çok ögretmene yoİiaâan ve S e r i a t ç ı ö r g ü t I e r l e b a ğ l a n t ı s ı o l d u ğ u s a p t a n m ı ş t ı MGV soruşturması tamamlandıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara DGM Başsavcıhğrnın, kapatılan Refah Partisi ve aşm dincı örgütlerle baglantılı olduğu gerekçesiyle Milli Gençlik Vakfi (MGV) hakkında yaklaşık iki yıl önce başlattığı soruşturma tamamlandı. DGM Savcısı Nuh Mete YükseJ tarafından yürütülen soruşturmada. MGV'nin, tBDA-C ve Kaplancılar gibi aşın dinci örgütlerle baglantılı olöuğu saptandı. Savcı Yüksel'in, MGV'nin kapatılması, yönericilerinin de yargılanması için gelecek günlerde Ankara 1 No'lu DGMr ye dava açacağı öğrenildi.MGV'nin genel merkez ve şubelerinde ele geçen Necmettin Erbakan, Recep Ta»ip Erdoğan, Şevld Yılmaz. Hasan Hüscyin Cevlan, Abdurrahman Dilipak, İmdat Kaya, Hasan Damar, Fethullah Gülen ve Cemalerrin Kaplan'a ait kasetlerin çözümünde. Atatürk aleyhinde ve cumhuriyeti yıkmaya yönelik konuşmalar bclirlendi. Polis tarafından yapılan aramalarda vakfın bazı şubelerinde çok sayıda porno kasedin de bulunduğu bildirildi. MGV'nin eski RP'li belediyeler ile îslami televizyon kanallanyla parasal ilişkileri de saptandı. MGV'nin genel merkez ve şubeleri önceki yıl agustos ayında Ankara 1 No'lu DGM'nin karan üzerine polis tarafından aranmış ve ele geçirilen bazı video kasetleri ile dokümanlara el konulmuşru. tçişleri Bakanlığı'na başvuran mahkeme, MGV'nin bürolannda 6 Agustos 1997 tarihinde yeniden arama yapılmasını ve suç unsuru bulunması durumunda gerekli yasal ışlemlerin başlaülmasını istedi. 1800 şubede 350 bin üyeye sahip Milli Gençük Vakfi'mn, yurt genelinde bulunan 1800 şubesinde 350 bin üyeye sahip olduğu ileri sürüldü. Yazar Ergün POJTSZ tarafından kaleme ahnan "M>fP'dea FP'ye Ihanet Bdgeteri" adlı kitapta, Erbakan tarafından ilk kez kurulan Milli Nizam Partisi'nden (MNP) Fazilet Partisi'ne (FP) kadar olan süreçle ilgili bilgi ve belgelere yer verildi. Poyraz, kitabm "RP'nin Yan Kunıluşlan" bölümünde, vakfın, MSP devrinde faaliyet gösteren Milli Türk Talebe Birliği'nin yerine kurulduğu ve kapatılan RP'nin yan kuruluşlanndan olduğunu kaydettı. MGV Genel Başkanı oian Nevzat LateH nin. 24 Aralık 1995 milletvekili genel seçimlerinde RP'den Ankara milletvekili adayı olduğunu. ancak kazanamadığmı anımsatarj Poyraz, kurban derilerinden elde edilen gelirler ile taşra şubelerinden gönderilen paralan vakfın hesabma geçirmediği gerekçesiyle Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargjlanan ve bir ay hapis cezasma çarptınlan Laleli'nin, vakfin şeref başkanlığmı yünittüğünü belirtti. Yılmaz, Izmit Kırkikievler Mahallesi'nde şubesini açtığı vakıf için şunlan söylemişti: "Türk Silahlı Kuvv'etleri Türkh«'yi koruyamaz. \atan tehlikede! Önun için MGVTeri kurduk. Herhangi bir verdeki bir askeri kışla ne ise burası da o. Burada vatan savunması yapılacak.7 " 18 EGO yöneticisi hakkında 'görevi kötüye kullanma' suçundan dava açıldı Gökçek'in Iuirokratlamıa davaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - An- kara Cumhuriyet Başsavcılıgı, Ankara Bü- yükşehir Belediyesi'ne bağlı EGO Genel Müdürlüğü'nün 18 yöneticisi hakkında, "görevi kötüye kullanma" suçundan dava açtı. EGO'nun 1997 ve 1998 yıllanndaki bütçelerini incelemeye alan savcıhk, iddi- anamesinde, belediye yöneticilerinin ku- rum dışından kişilerle sözleşmeler yapa- rak genel müdürlügü zarara uğrattıklan- nı bildirdi. Ankara Cumhunyet Başsavcılığı, 28 Temmuz 1998 tarihinde EGO'nun genel müdüründen hukuk müşavirine kadar, çe- şitli yönetim görevlerindeki 18 kişi hak- kında dava açtı. Iddianame Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Yalçın ta- rafından hazırlanan iddianamede, sanık- lann genel müdürlüğe ait 1997-1998 ma- li yıllan bütçelerine hüküm getirmek yo- luyla. 657 sayılı yasanın ek-geçici 9, EGO Genel Müdürlügü çalışanlan yönetmeli- ğinin 4. genel müdürlügün kuruluş. görev ve çalışma esaslannı belirleyen yönetme- liğin 5 ve 6. 4325 sayılı yasanın 7. mad- delerine aykın olarak, kurum dışından ki- şilerle sözleşme yaparak kurumu zarara uğ- rartıklan sav ına yer verildi. EGO Genel Müdürlüğü yöneticilerinin. kurum dışından 23 kişiye, ilgili yönetme- lik ve yasalara aykın olarak bazı hizmet- lerin )Tİrütülmesi için sözleşmeler yapa- rak vüklü miktarda ödemelerde bulun- duklan belirlendi. Tünel uzmanı olduğu bildirilen Pierre Duffaut adlı kişiye her- hangi bir yazılı sözleşme obnaksızın 26 bin 306 frank (yaklaşık 1.5 milyar lira) öden- diği bildirildi. EGO yöneticileri savunmalannda. "iş ve- rilen kişilerin meslek vasıf ve uzmanlıîda- nna eşdeğer" kadrolu elemanlannın bu- lunmadığını, bu nedenle EGO'ya ait hiz- metlerin sağlıkJı biçimde yürütülmesi için hizmetlerin satın alındığını, yapılan iş- basiretli bir tacir gibi davranmadıkJan, yürüriükte bulunan vusa ve yönetmelik hükümlerine aylan olarak yapbkları söz- leşmelerle, işletmeyi zarara uğratükları. bu eylemJerini bir suç işleme karanndan hareketle çok kez tekrarlajarak görevi kö- tüye kullanma suçunu işledikleri anlaşumıs- tır. Sanıklann yargılanmasuıın yapılarak, yüklenen suçtan eyiemlerine uyan TCY'nin 64/1,240/1, 80 ve 39. maddeİeri uyannca cezalandınlmalanna karar verilmesi ka- Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, genel müdüründen hukuk müşavirine kadar 18 EGO yöneticisi hakkında "görevi kötüye kullanma' suçlamasıyla dava açtı. lemlenn yöntem ve yasaya uygun olduğu- nu belirttiler. Savcıhk tarafından yapılan inceleme sonucunda. bu savunmanın tersine EGO bünyesinde, kuruluşa bağlı işletmelerde hiz- metlerin sağlıklı biçimde yürütülmesini sağlayabilecek sayıda deneyimii işlerme- ci. ınali müşav ir, avııkat ve teknık elema- nın buluridağu belirlendi. tddianamede şöyle denildi: "Sanıklann yönetimini üstlendikleri EGO işletmesinin çıkarlaruu gözetmekte mu aduıa sav ve dava olunur." Hakkında dava açılan yönetici ve me- murlann isim ve görevleri şöyle: Altan Raşit Civan (EGO Genel Müdü- rü). Ali Öztürk (EGO Genel Müdürlüğü Bütçe ve Mali tşler Daire Başkanlığı), M. Erruğrul Köker (EGO Genel Müdürlü- ğü). Sıttık Özcan (EGO Genel Müdürlü- ğü Bütçe ve Mali tşler Daire Başkanı), Ethem Dağ (EGO Genel Müdür Yardım- cısı), Hay dar Sümerf EGO Genel Müdür- lüğü). ismailMahirDurmaz (EGO Genel Müdürlüğü Mali tşler Daire Başkanveki- li), IrfanKadriŞenoğlu (EGO Genel Mü- dürlüğü), Mehmet Akkaya (EGO Genel Müdürlüğü), Tahir Boran (EGO Genel Müdürlüğü Gaz Dairesi Başkanı), Şera- fettin Genç (EGO Genel Müdürlüğü Abo- ne Dairesi Başkanı), Kamuran Karagözog- lu (EGO Genel Müdürlüğü Hukuk Müşa- viri), Ramazan Toprakh (EGO Genel Mü- dürlüğü), Mücahit Yanıunaz (EGO Genel Müdürlüp), Hayri Uğur (EGO Genel Müdürlüğü), Yahya Güler (EGO Genel Müdürlüğü), Ömer Koca (EGO Genel Müdürlüğü Otobüs Daire Başkanlığı), Ah- met Konakoğlu (EGO Genel Müdürlüğü Personel Daire Başkaru). CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş, geçen 5 yılda Ankara Büyükşehir Beledi- yesi'nin yaptığı tüm işlemlerin "usulsüz- lûk, hukuksuzluk abJdesi" olduğunu, be- lediye olanaklannın "tarikatçı ve gerici çeteyuvalanna"pompalandığını söyledi. Yalnız ihalelerde değil, personel alımlann- da da usulsüzlüklerin olduğunu belirten CHP Ankara Miiletvekili Yılmaz Ateş, "Üzülerek söyhıyorum,demokratik Cum- huriyete, laik Cumhuriyete kastetmek is- teyenlerin mevzilendiği bir siper olmuştur Ankara Belediyesi" dedi. Ateş, 100 trilyon liraya yakın birkaynağın gerici ve çete kar- masına gittiğinin iddia edildiğini belirte- rek "Belediyenin yalnız bu şirketlerie de- ğil, 4 yülık süresi boyunca yaptıgı tüm iş- lemler A'dan Z'ye incelenmeh'dir" diye konuştu. basına sızdırılmak isten- meyen 'Bilgi Notu' başlık- lı yazıda ilginç açıklama- lar var. Almanya'da son zaman- larda tslam din derslerinin cemaatlerce verilmesi yö- nünde bir düşüncenin ge- liştiği, Almanca verilmesi düşünülen bu derslerin Al- man kurumlarınca hem kontrol etme hem de Al- man eğitim sistemine para- lel bir sistem uygulanma- sının gerçekleştirilmek is- tendiği belirtılen belgede, "Ancak böyte bir fıkri ha- yata geçirmeden önce, bu- nun Almanya'daki Türk toplumu üzerinde neden olacağı olası etkilerini de ortaya koymak gerekmek- • tedir. Başkonsolosluğumu- zun bu konuda yıllardan beri vaptıgı çalışmalar ne- ticesinde elde ettiği dene- vim ve gözlemler ışıgında tslam din derslerinin AJ- manca verflmesinin yol aça- cağı sorunlar aşagıda sıra- lanmışür" deniyor v e ders- lerin cemaatler tarafından verilmesinin sakıncalı oldu- ğu ileri sürülerek şöyle de- vam ediliyor "Federal Ana- yasa'nın ilgili maddesi, di- ni cemaarterin din dersleri- ne etkide bulunma hakkı- nı vermektedir. Bövle bir uygulama Hıristiyan dini- nin hukukuna,geleneğineve tarihsel gerçekligıne uygun- dur da_. Ancak, hukuksal açıdan buna benzer bir dü- zıenleme İslamhcteters düş- mektedir. Çünkü tslam di- ninde, Huistiyanhkta oldu- ğu gibi, merkezi bir otorite ve bir ruhban sınıfı bulun- mamaktadır. Bilindiği üze- re, Kuran, ilk Müslüman devletinin anayasası da o\- muşrur. Yani poütize edilme- ye son derece uygundur ve esasen modern Türkiye Cumhuriyeti'nde tarikat cemaatlerinin yasak olma- ları da. tamamen bu grup- lann. İslamı siyasi amaçlar uğruna kuüanmalanndan kaynaklanmaktadır." Almanya'daki Türkiye kökenli tslam kuruluşlan- nın da değerlendirildiği ya- zıda şu görüşlere yer veri- liyor "Aralannda.MiDi Gö- rüş Tesküad'nın da bulun- duğu çeşitli radikal görüş- lü tslam cemaatlerinin uzun zamandır çalışma yaptık- lan bilinmektedir. Bu grup- lar, din dersleri konusunu, Alman makamlan nezdin- de bir nevi 'tanıma' ve "ka- bul edilme' vesilesi olarak değeriendirmektedirler. Böylece kontroisüz ve asıl amaçlan siyasi tanıma olan aşın gruplar, çocuklanmı- zı büyük ölçüde istismar edebileceklerdir. Çocukla- nn bu şekilde aşın grupla- nn eline teslim edilmeleri- nin,Almanya'nuı kamu gü- venliği açısından da sakın- calı olacağı değeriendiril- mektedir. Aynca, Alman- ya'da dini temsil yetkisi olan bir kuruluş, Hıristiyanlar- da olduğu gibi, din vergisi toplayabilecek, bu sayede aşın gruplara aktanlabile- cek mJKonlarca marklık ge- lir sağlanabilecektir. Nite- kinı,bu gruplann asri amaç- lannın da bu olduğu açık- ça bilinmektedir." ORHAN BİRGİT Soğukkanlılığı Bırakmadaı Terör örgütünün silahlı güçleri, Apo'nun on dört yıldî beri kendilerini yönettiği Şam'dan aynlmak zorunda t rakıldığı günden başlayarak dağılma sürecine girmişti Bir emekli orgeneralimiz, PKK liderinin daha Rusya') sığındığı gün, bu aynlışın stratejik boyutunu "Kulübesiı den kovalanan ev köpeğinin, şimdi sokak sokak dola\ mak zorunda kalacağını; ama önünde sonunda bir a sada kıvnlıp yaşamınason vereceğini" anımsatarak ar latmıştı. Bu nedenle, Öcalan'ın Italya sergüzeştini de sokaklardan bırisı olarak görmeliyiz. Ve olan bitenlere serinkanlılıkla bakmalıyız. Suriyeve Şam, daha üç hafta öncesine kadar, on dö yıldır Türkiye'ye yönelmiş olan sinsi bir saldınya her strateji hem de lojistik destek için karargâh görevi yapı yordu. On dörtyıl, bızim ülkemizde çeşitli partiler, kimizama tek başına, bazen koalisyonla iktidar oldular. Hepsi, Gü neydoğu'da venlen kanlı savaşın siyasi sorumluluğunı taşıdılar. Ama hiçbinsi, bu savaşın karargâhını savunaı komşu devlete karşı "son sözü" söylemeyı akıl etmedi Dahası, Turgırt Ozal ve Necmettin Erbakan, Suriy< ve Hafız Esad ile lyı ilişkiler kurmak için çok çaba sar eftiler. REFAHYOL hükümeti kurulduktan hemen sonr; Erbakan'ın ilk dış gezilen arasında Suriye'nin de adı var dı; amadahasonraprogramdeğişıkliği ilehükümetçe başbakan yerine iki bakanın göndenlmesi yoluna gıdil di. Apo'yu kurulu düzenınden çıkaranın elli beşınci hükü- metın olduğunu, 1984'ten bu yana Başbakanlık ve Dı- şişleri Bakanlığı yapan ve tümü bugünkü partamentode bulunan politikactlann, o arada özellikle Çiller ve Bay- kal'ın da bilmesı, vıcdanlan ile baş başa kaldıklan zaman- da "Sahi biz bu konuda ne yapmıştık" demeleri gerek- mez mi? Apo'nun Roma'ya gidışinin en azından Italya hüküme- tinin bilgisi dışında olduğu, hukümet adına yapılan res- mi açıklama ile bildirilıyorsa, bu konuda PKK'nin siyasal kanadının yaymak ıstediğı söylentıler ürenne varsayıma dayanan yorumlarta uğraşmamalıyız. Yıne aynı siyasal kanat. Kani Yılmaz'ın ağzından Yu- nan Başbakanı Simitis'e, Apo'nun Yunanistan'a gitme- sine izin vermedığı ıçın hücum ediyorsa, bu da Atina'nın PKK terörüne karargâh olmamak ıçın kapılannı eşkıya ba- şına kapatmış olduğunun bir kanıtı değil midir? Türkiye, elbette kendi toprak bütünlüğünü parçalamak amacı ile on dört yıldır sivil-asker, kadın-erkek, genç- yaşlı, çoluk- çocuk otuz binden fazla ınsanını ölüme götüren, ülkenin ekonomik kaynaklannı erozyona uğratmaya çalışan bir terör manyağının kendi mahkemeleri önünde yargılan- ması gibi bütün uluslann kendi yasalannda devletlerine tanıdığı doğal bir haktan yararlanmak isteyecektir. Türkiye'nin bu isteğinın, başka ülkelerde politik gele- ceklerini terör yandaşlığına bağlamış mihraklar tarafın- dan engellenmek istenmesinı bir sürpriz olarak görme- meliyiz. Duma'nın oybirtığine yakın bir ezıci çoğunlukla aldığı karar cebinde iken Apo. Aırflot'un uçağına yüklenmedi mi ki şımdi yeşillerin ya da komünistlerin yaratmaya ça- lıştığı havayı, bütün bir Italyan kamuoyunun ürünü gibi algılıyoruz? Batı Avrupa Birliği Dışişleri ve Savunma bakanlannın dün Roma'da başlayan toplantısı bile, hem Batılı mütte- fiklerimize sorunlanmızı ve terörden çektiklerimizi bir kez daha anlatmak açısından: hem de Italya'daki kimi çev- relerin terörle aynı yatakta yatmaya ne kadar hevesJİ ol- duklanrtatanıkhk etmeleri yönıinden kaçınlmaz bir fırsat olarak değertendirilmelidir. Türkiye artık, eşkıyanın son çırpınışlar yaptığını unut- mamalı, bölgedeki yurttaşlanna olağanüstü hal durumu- nu kaldırmaaşamasının yaklaştığını anlatmalı; Güneydo- ğu'nun kalkınması için özel sektörünün bir an önce dev- reye girme çağnsı yinelenmelidir. Demokratikleşme yolunda atılması gerekli adımlar, ül- kenin herhangi bir bölgesinde doğan ya da oturanlar için değil, tümümüz için gereklidir. Olüm cezası gibi hem çağdışı hem de uygulanma olanağını yıtirdiği için anlam- sız bir yasa maddesinin yerini "güçlendirilmiş müebbet hapis"e bırakması da Apo ya da Çakıcı'nın gerı verilme sorunu olarak değil, demokratikleşme ve çağdaşlaşma- nın sonucu olarak görülmelidir. Şimdı herbirimizi büyük sorumluluklar bekliyor. Soğuk- kanlı ve sağduyu ile davranmak, önümüzdeki haftalar- da karşılaşacağımız zorunlu hükümet bunalımından ulus- ça nasıl en az zararla çıkabileceğimızin yolunu, yorda- mını arayıp bulmak bekliyor. Ihtiraslan, akıllannın beş kanş önünde giden "Baykal + Çiller + Kutan" üçlüsünü kuyuya birlikte taş attılar. O taşı, kim nasıl çıkarabilecek? 3 sempatizan yakalandı Bursa'daîslami Hareketoperasyonu BLRSA (Cumhuriyet) - Bursa'da şeriat de\ leti kur- mak için tebliğ çalışmala- nnda bulunan îslami Hare- ket örgütünün üç sempati- zanı yakalandı. Sanıklarla birlikte laser pointerli bir adet Kalaşnikof da ele ge- çirildi. tşadamı Nesim Mal- la cinayetinin tetıkçilerin- den Oğuz Isıkh'nın halen eğitim için Iran'da olduğu belirlenen kardeşi Sibel Işıldırun da örgütün toplan- tılanna katıldığı saptandı. Bursa Emniyet Müdür- lüğü'nden yapılan açüda- maya göre terörle mücade- le, organize suçiar ve silah kaçakçılık şubesi birimle- rince gerçekleştirilen ope- rasyonlar sonucu. yasadışı Jslami Hareket örgütü sem- patizanı olmak ve irticai amaçlı ders vermek suçla- nndan elektrikçi Servet ve eşi YüdızEren ile Sönrnez Temur gözaltına alındı. Açıklamada. "Sanıklann tslami esaslara davalı bir devlet düzeni kurnia faali- yetindebulunduklan, ken- dilerine karşı olan çevre- lerden gelebilecek saldın- lara karşılıkvermek için si- lah ve mühimmat bulun- durduklan. 30ar kişilik gruplarla sohbettopiannla- n düzenkyerek taraftar bul- maja çabşüklan. kendileri gibi düşünen şahıslann da a>m şekilde silahlanmala- n yönünde propaganda yapOklarT kaydedıldi. Sanıklann Davukkadı Mahallesi'ndeki evlerinde yapılan aramalarda. üzeri- ne laser pointer monte edil- miş biradet Kalaşnikof oto- matik rüfek, bir adet av tü- feği ile çok sayıda fişek, bir gaz maskesi. bir pusu- la ve örgütsel dokümanlar ele geçirildi. Emniyet açıklamasında, u Çağn Radjt>r da yapılan "Serbest Köşe" programın- da yayımlanmak üzere ha- zırlanan yazılann da arama- larda bulunduğu vurgulan- dı. Açıklamada, gözaltına alman sanıklardan Servet Erenin 1988 yılında Bur- sa Ulucami önünde tsrail bayrağının yakılması eyle- mine katıldığı da belirn'ldi. Malki cinayetinin tetik- çilerinden olduğu bildiri- len Oğuz Isıkh'nın karde- şi Sibel Işıklı'nın ülkücü olarak girdiği cezaevinden Hizbullahçı olarak çıkan bir başka tetikçi Mehmet Sümbül'ün de yeğeni ol- dugu öğrenildi. Yetkililer. Sibel Isıkh'nın eğitim amaçlı olarak Iran'da bulun- duğunu. sık sık Azerbay- can'a giriş-çıkış yaptığını bildırdiler. Operasyonda, 3 kişinin öldürülmesi olayrna katıldı- ğı tespit edilen bir örgüt üyesi yakalandı. Diyarba- kır Emniyet Müdürlüğü Te- rörle Mücadale Şubesi ekip- lerince il merkezinde ger- çekleştirilen operasyonda, yasadışı Hizbullah örgütü- nün tlimciler Grubu'na üye olduğu belirlenen Mehniet Alabalık gözaltına alındı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle