Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 EKİM 1998 CUM
14 KULTUR
CoreToon Çizgi Film Stüdyosu 'nun hazırladığıfilmin müziği Mehmet Ali Sanlıkol 'a ait
Yakiaşık 25 bin kareden oluşacak filmde Haberci Kuş, Efe'ye anlatnklanyla işgale karşı direnişin başlamasına nedeıı olur. Filmde, köpek düşmanı simgelerken GiiJsüm de Efe'nin sevgüisi.
Aııimasvoıda Kıntuluş Savaşı
NERMİNRAYÇEV
Bir Kurtuluş Savaşı fılmi... Cumhuri-
yetin 75. yılı nedeniyle çevrilen onlarca
fümden biri. Ama bu filmin oldukça fark-
lı birözelüği vardiğerlerinegöre. Başrol-
de tüyleri parlak, sevimli bir kuşun oyna-
dığı "Efe" adlı film, dıli çizgi ve renk
olan fantastık bir dünyadan, çizgi film
dünyasından bir yapım. Ve ilk kez bu dün-
yada canlandınlan Kurtuluş Savaşı, bu se-
vimli kuşun ya da filmdeki diğer adıyla
"Haberci Kuş"un gözüyle aktanlıyor iz-
leyiciye.
Film, Haberci Kuş'un Ege"de bir ova-
ya dogru süzülmesiyle başjar. Ancak onu
aşağıda saldırgan bir köpek beklemekte-
dir. Işgalci subaylardan birinin köpeğidir
ve hiç duraksamadan kuşun üzerine atı-
Iır. Ondan kurtulan kuş doğruca efe ve
zeybeklerin kamp kurduğu yere uçar. Ana-
dolu'dan haberler getirmiştir. Istanbul'da
itilaf devletleri donanması, Karadeniz'de
firtınalı bir gecede dalgalarla boğuşarak
ilerleyen köhne bir gemi ve Samsun Li-
manı'ndan Anadolu topraklanna adım
atan Mustafa KemaL. Efe, bu tüyleri par-
lak, sevimli kuşun anlattıklan üzerine uzun
uzun düşünür ve karannı adamlanna açık-
lar: İşgale karşi direniş ateşıni başlatacak,
• Başrolde tüyleri parlak, sevimli 'Haberci Kuş'un oynadığı 'Efe' adlı çizgi filmde
Kurtuluş Savaşı anlatıhyor. Çocuklara yönelik fantastik ve gerçek öğelerin iç içe geçtiği
16 dakikalık kısa metrajh filmde öykü, milli mücadelede rol almış gerçek karakterler ve
yaşanmış olaylardan yola çıkılarak kurgulanmış. Film 29 ekimde gösterime girecek.
yeni bir amacın peşinde dövüşeceklerdir.
Onlar artık Kuvayı Milliyecidir.
CoreToon Çizgi Film Stüdyosu'nca beş
aydır yapımı sürdürülen "Efe" çocuklara
yönelik olarak fantastik ve gerçek öğele-
rin iç içe geçtiği 16 dakikalık kısa metraj-
Iı bir film. Ancak şiirsel anlatımla birlik-
te görsel bir şölene dönüşmüş filmin yo-
ğun ve hızlı bir temposu var. Özgün çiz-
gilerle yaratılan kahramanlar tamamen
bir hayal ürünü olsalar da öykü, milli mü-
cadelede rol almış gerçek karakterler ve
yaşanmış olaylardan yola çıkılarak kurgu-
lanmış. Konuşan kuş ve düşmanı simge-
leyen köpek gibi fantastik karakterler fil-
me aynı zamanda fable bir nitelik kazan-
dınyor.
Fantastik, anonim kahramanlar
Filmin en başta çocuklara yönelik ol-
ması nedeniyle belgesel anlanmdan kaçın-
dıklannı belirten CoreToon Çizgi Film
Stüdyosu anımasyon bölüm şefi Koray
Kııranel"Bir yaoda çocuklann ilgisini çe-
kecek fantastik öğder, öte yaoda yaşannuş
otan gerçek hikâveter. Bizburada ikisini bir-
den birleştirdik. Verilmesi gereken tarihi
olaylara ilişkin görüntüleri ise öykünün
üslubuna aykın düşmeyecek şekilde eski-
miş, tozJu fotoğraflardan yansıtmaya ça-
lıştık" dıyor.
Gerçek karakterlerin animasyonunda
zorlanacaklannı düşünen stüdyo ekibi ani-
masyona daha uygun olan stilize tipler
yaratmayı yeğlemış. Ancak bu tiplerin ya-
ratılmasınm hiç de kolay olmadığını vur-
gulayan Kuranel, bu süreci şöyle aktan-
yor: "Filmdeki her bir karakteriçin 60-70
tipteme çaüşması yapök. Sancıiı bir dö-
nemdi. EJbette vaşamış karakterlerden
esiniendik. ama kahramanlanmız sonuç-
ta fantastik, aynı zamanda da anonimdir.
Onlarkurtuluş mücadetetneAnadotu'nun
heryanından destek veren,savaşan erkek-
ierden, kadınlardan biridirier."
Walt Disney stilinde. full animasyon
(tam hareket) çalışılan filmde saniyede
ortalama 12 kare geçiyor. Ressam ve çiz-
gi film uzmanlanndan oluşan 27 kişilik
stüdyo ekıbinin tek tek elle yaptığı çizim-
ler bilgisayarda renklendıriliyor. Monta-
jı ve oynatması yine bilgisayarda gerçek-
leştirilen sahnelerin bazılannda iki ve üç
boyut bir arada kullanılmış.
Maliyeti 320 bin dolar olan filmin ta-
mamı için öngörülen kare sayısı ise 25
bin.. Bunun yakiaşık 50 bin kare çalış-
ması demek olduğunu belirten Kuranel
"Kurtuhış mücadeiesmin sohık soluğa olan
rubunu vetemposunu sınırlı animasyon ve
çizimlerleveremezdik. Animasyon vesine-
ma dilinin yaraücı özellikierinden olabil-
diginceyararlanarak mücadelevi daha çok
destansı bir üslupta aktarma>i bedefledik.
YapağımıztK>lüjnJerebaktıkça.geceJigün-
düzlü çalışmalanmmn buna değdiğini dü-
şünüvoruz" dıyerek aktanyor heyecanını.
Çocuklar merak edip sorsunlar
Beş dakikalık bölümü bitirilen filmin,
bu ay içinde tamamlanarak cumhuriyetin
75. yılı kutlamalan çerçevesinde 29 ekim-
Sergiler, tiyatro ve film gösterileri, konserler, söyleşiler ve okumalar yapılacak
Bu kez Berlin -İstanbulbuluşuyor
GÜLTEKtVEMRE
BERLİN- Uzun bir süredirtartı-
şılıp duran Berlin-lstanbul projesı
çerçevesindeki etkinliklerin progra-
mı sonundabelli oldu. Merakla bek-
lenen kımi etkinliklerya başladı ya
da başlamak üzere. Program kitap-
çığının kapağında 2 şekerli ince bel-
li bir çay bardağının fotoğrafi yer
alıyor. Türlerle ilgili etkinliklerde
ya Türk bayrağıran ay yıldızını ya
bir dansözün göbeğim ya da döner
kesen pala bıyıklı birTürkün fotog-
rafira görmek neredeyse gelenek-
selleşti. Program kitapçığı döner, fi-
nn, otel, SFB, film, yayınevi, saç
ilacı, mağaza ve uçak şirketi rek-
lamlanyla bezenmiş.
'Sınırsız: Türkiye ileKültürel Bu-
luşma* başlığındaki kültürel etkin-
likler dizısinden sergiler, tiyatro gös-
terileri, konserler, söyleşiler, fılmler,
okumalar yer alıyor.
tstanbul'da Güncel Sanat/lskor-
pit sergısindeki ürünler, Batılılann
görmek istedikleri egzotizmdenuzak
Sergiye ismini veren ve lezzetli eti-
ni son derece ürkütücü dış görünü-
münün altında gizleyen Boğaz ba-
lığı iskorpit gıbi sergilenen eserler
de kendilerine kolayca ulaşılmasına
izinvermiyor... Çok kültürlübir met-
ropol olan istanbul'un güncel sanat
ortamı, bu sergiyle toplu olarak ilk
kezTürkiye dışındatanınbyor. 25 ile
60 yaşlan arasında on dört sanatçı-
ran eserierinin yeraldığı sergi, ismin-
den de anlaşılacağı gibi yerleşikres-
mi sanat anlayışına tepki olarak ge-
lişen bir "nnderground" sanat anla-
yışmı temsil edıyor. Özellikle fo-
toğraf, diya ve film etkinliklennin
kullanıldığı çalışmalar dikkat çeki-
yor.
Berlin'deki İstanbul sergisinde,
geçen on yıl içerisinde 'tstanbul
BursJan" çerçevesinde. birkaç ay sü-
reyle Türkiye'de çalışma firsati bu-
lan 35 Berlinli sanatçının eserleri
gözlerönüneseriliyor. 1988yılından
başlayarak plastik sanatlar, sinema,
tiyatro, edebiyat, müzik gibi farklı
sanat dallannda etkinlik gösteren 35
sanatçı, Berlin Bilim, Araştırma ve
Kültür Senatöriüğü tarafindan veri-
len 'tstanbul Burslan'ndan yarar-
lanma olanağı buldu. Bu burslarla.
1994 yılına kadar her yıl üç sanat-
çıya, 1995 yıhndan günümüze ka-
dar da her yıl iki sanatçıya altışar ay
süreyle İstanbul'da çalışma olanağı
sunuldu. Bu sergiyle. söz konusu
burslar çerçevesinde üretilen fotoğ-
raf, resim enstalasyon, yontu, film
gibi sanatsal-ürünler ilk kez tema-
tik bir bütünlükle bir araya getirili-
yor.
FriedrichVVHhdmHassanveÖte-
kiler, Spree'deld Türler (1686-1960)
sergisi, Türk-Alman ılişkilerini bel-
gelerle ortayakoyuyor. "lsimkribi-
Bnaı^Türkler.FriedrichAlvwFri-
edrich \Mllhdm Hassan, Sprec ta>>
lanna sa\aş esiri olarak gelmişler \v
Prusya Sara>i'na hizmetkâr olarak
afanmiflar. Bu sergiyk'. 300 vıüık or-
takgeçmişin'iki kültürarasında köp-
rü görevini yerine getiren", savaş
esirteri. eiçilen tütfin işçfleri, asker-
kr,taciricr.zanatkârlar.dansözler.öğ-
rencikr. politik sığuıniacüar gibi bi-
reyierce oluşturulan kesişme nokta-
larmın alü çizflmektedir.-". Sergi,
1960"a kadarki Türk- Alman dost-
lugunu belgelerle ortaya koyuyor.
Mürekkepli Zamanlar, Osmanlı
Dönemi Hat Eserleri veBaskılar ser-
gisinde özgün hat yapıtlannın ve
Türk matbaacılığının başlangıç dö-
neminin en az bulunan, en özgün
ömekleri izleyicilere sunuluyor.
Berlin-lstanbul buluşmasında Ata-
türk Fotoğraflan, Ebru Sanab, Al-
manca Konuşan MimarlannTûrki-
ye'dek Proje ve Yapdan'yla birlikte
Türk Kitaplan sergileri de merakla
beklenen etkinlikler.
Ankara Devlet Opera ve Bale-
si'nin modern dans grubunun dans
gösterisi, MurathanMungan'ın yaz-
dığı GejiklerLanederoyunun seyir-
ciyle buluşması, Beıün'deki Diyâlog
grubunun tiyatro şenliği de etkinlik-
lerçerçevesinde yeralıyor. Aynca Bo-
rusan Oda Orkestrasu Zutfü Lrva-
neli, Maria Farandouri konsen, ilk
tangocumuz Se»an Hanım'a saygı
olarak Türkçe Tangolar. Oka>' Te-
miz'Ie birCaz Akşarru. Öza\ Fecht'in
konseri. Türkiye'den Safarad Möa-
ğL Muammer Ketencoğlu'nun ve
klasik Türk müziği konseri Ber-
lin'de beklenen etkinlikler.
Yeni Türk sineması çerçevesinde
de Zeki Demirkubuz'un Masumi-
yet'i, Ferzan Özpetek'in Hamamı.
Sunar Kural Aytuna'nın DenizBek-
fiyordu'su, Nuri BilgeCeylan'ın Ka-
saba'sı. Ali Özgentürk'ün Mektup'u,
Canan Gerede'nin Aşk Ötümden
Soğuktur'u gösterilecek. Berlin-ls-
tanbul Filmleri olarak da Banş Pir-
hasan'm UstaBeniÖldürseııe'sı, Si-
nan Çetin'in BerlmmBerlin'i, Tho-
mas Arslan'm Kardeşler'i, Antonia
Lerch'in Düğünden Once'si, Aysun
Bademsoy'un Chundan Sonra'sı,
Manfred Blank'ın Aüe AlbübüBer-
linli sinemaseverlerle buluşacak. Yrf-
de gösterime girmesi planlanıyor. Senar-
yosu, stüdyonun tüm üyelerince ortakla-
şa yazılan filmin özgün müziği ise Ber-
keley Üniversıtesi 'nde film müziği üze-
rinemasteryapan MehmetABSanhkol ta-
rafindan yapılıyor.
Türkiye'nin Disney'i olmak istedikle-
rini ifade eden stüdyo ekibi, geçen mayıs
ayında Fransa'da düzenlenen Annecy'98
Uluslararası Çizgi Film Fuan'nda, çalış-
malannı uluslararası platformda değer-
lendirmefirsatıelde etmişler. tlk ve tekres-
mi Türk animasyon stüdyosu olarak ka-
tıldıklan fuardan, Türkiye'de kaliteli dü-
zeyde bir çizgi film endüstrisinin kurula-
bileceğine olan inançlannı pekiştirerek
dönmüşler ve bir çocukluk düşünün pe-
şinde, yaratıcılığa yönelik smırian zorla-
mamn keyfini yaşadıklan "Efe" ile yola
koyulmuşlar. "Ama uçacağtmız ve dura-
cağunız noktalar vardı, bir de mesajunız"
dıyor Kuranel ve ekliyor:
"İnsanlaruı icseUeştiremediği veydban-
cı kaldığı kalıplaşmış bir dil kuüanmak is-
temiyorduk. Çocuklar, batta büv ükler bu
filmi izterken olaj lar \e karakterlerle bir-
likte>aşamalı, heyecan duvmabv dılar. Ama.
aynı zamanda. evrensel değerlerin çok da-
ha önem kazanacağı 21. vüzvıla geçerken,
arük insanlann binlerce yılİık acı v<e tab-
ribatlardan edinilen dene-
vimle düşlediği savaşsız bir
dünya düşüncesinden vaz-
gecmek, düşman cepheterya-
ratan bir millhetçiliği körilk-
lemek istemiyvrduk."
Bu nedenle mılletleri sim-
geleyen bayrak ve üniforma
gibi öğelere yer verilmemiş
filmde. Atatürk'ün Samsun'a
çıkışı gibi tarihsel olaylan
yansıtan fotoğraflann dışın-
da, yerler ve kişiler daha çok
geleneksel motiflerle tanım-
lanjyor. Filmde düşmanı sim-
geleyen tek karakter ise kö-
pek. Ancak nihayetinde o da
sevimlidir ve kuş onu tz-
mir'de denize atarken bile
insanın içinde düşmanca duy-
gular uyandırmaz.
'•Çocuklar bu fümi se>ret-
tikten sonra memklanıpsor-
sunlar istiyoruz, Bu kahra-
manlar, insanlar kimlerdi.
bunca aa neden yaşandı di-
ve. Bağımsızhk için verilen
bu kurtuluş mücadelesinin
anlamım gerçekten >ürekle-
rinde hissetrnelerini sağla-
makistedik" dıyerek nokta-
lıyor Kuranel sözlerini.
maz Güney Retrospektiff nde Ah-
metSoner'in Yılmaz Güney'in ya-
şamıra belgeleyen AdanaParis'inin
ardından l mut. AğıtZavalhiar, En-
dişe, Sûrii, Yol gibi filmler Yılmaz
Güney ha>Tanlannın karşısına bir
kez daha çıkacak. Kısa metrajh pek
çok film de seyirciyle buluşmaya
hazırlanıyor.
Böylesinehacimli birkültüretkin-
liğinde Nedim GürseL Zafer Şeno-
cak, Mario Levi Emine Sevgi Ozda-
mar, KemalKurtda yapıtlanndan ör-
nekler okuyacak.
Berün-tstanbul Buluşması. 14
Ekim tarihinde Kültür Bakanı Iste-
mihan Talav la Berlin Bilim, Araş-
tırma ve Kültür Bakanı Pteter R»-
dunski nin birlikteaçacakian Iskor-
pitsergisiyle Berlin-tstanbul kültür
etkınlıkleri de resmen başlayacak.
İLAN
T.C.
İSTANBUL 2. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 1996/298
KararNo: 1998/273
Davacı istanbul Orman Işletme Müdürlüğü ve-
kili Av. Birsen Ayan tarafindan davalılar Fatma Ne-
riman Erkmen, Nezariye Neslişah Tuznalp ve
Etem Ragıp Olcayto aleyhine açılan tapu iptali,
meni müdahale kal, tescil davasının yapüan yargı-
laması sonunda:
Adalar-Nizam Sk. mevkiinde kain ve 46 pafta,
209 ada, 16 parselde tapuda kayıth 734.50 m2 yü-
zölçümlü müfrez ve davalılar Fatma Neriman Erk-
men, Nazmiye Neslişah Tüzünalp, Etem Ragıp Ol-
cayto'ya ait olan tapu kaydının iptali ile devlet or-
manı olarak Hazine adına tapuya tesciline, davalı-
lann müdahalesinin men'ine, taşınmaz uzerinde
muhtesat bulunmayıp Kızılçam ormanı bulundu-
gundan kal talebinin reddine, 16.7.1998 tarih ve
1996/298 esas ve 1998/273 karar sayılı ilam ile ka-
rar verildiği, davalı Fatma Neriman Erkmen'in ad-
resinin meçhul olması sebebiyle işbu ilanm neşir
tarihinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sa-
yılmak kaydıyla karar yerine kaim ve temyizi kabil
olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 22.9.1998
Basın: 47418
&)
YEŞILELMA
Taksim(212)2495211
(212)249 5217
Levent (212) 283 80 61
Capitol (216)391 51 30
Ankara (312) 440 56 00
CUMHURÎYET
BAYRAJVII'nda
Sicilya
295$Flyata dahil olan hizmetler: :
j >•'
üçaMa gıdtş-dönuş 0K konaidama. transferier jefıırttmi rehberfîk
YEŞILELMA
Taksım(212)249 5211
(212)249 5217
Levent (212) 283 80 61
Capitol (216)391 51 30
Ankara (312) 440 56 00
CUMHURİYET
BAYRAMI
Gezilerimiz
28 Ekim - 1 Kasım
BUDAPEŞTE1
450$ |
i i Hytta dahil olan hizıneUer :
J İ Uçaıda gtdiş-dönâş, 4'ottter*
y& 0K konakJama, transîerier şehırtura rehberiık
YILI BİRLİKTE
ONURLA KUTLAYALIM...
• 4 GECE YARIM PANSİYON K0NAKLAMA
(28 Ekim 1998 Giriş - 01 Kasım 1998 Çıkış)
Kişi başı
Tek kişi farkı
Aynı odada 3 kişi farkı
06- 12yaşarasıçocuk
34.750.000 TL.
17.375.000 TL.
24.325.000 TL.
17.375.000 TL
PAKET MŞIK0NAKLAMA1AR İÇİM BİLGİAUNI2.
• 29 Ekim 1998 Cumhuriyet Balosu
Akşam Yemeğı, Set Menü ümıtlı Yeriı Içkıli,
Zengın Programlı şeklınde düzenlenmıştif
• Yukanda belirtilM rıyattara KDV dahildir.
RSERVASYaiURIIIZ İÇİN; 0MJM OTE SATT? BÖtÛMÛKÖ AMYUHZ.
Tel: (256) 614 85 05 (12 Lines) • Fax: (256) 614 37 27
Bufilmlegerçek
duygulanmıa smadık
Ekibin hemen her üyesi
birbaşka duyguyu dahapay-
laşıyor Kurtuluş Savaşı'na
ilişkin. Ulusal mücadele, öte-
den beri parlak sözcüklerle
donanmış, sıkıcı bir tarih bil-
gisi niteliğindeymiş onlar
için. Ama pek itiraf edilme-
se de genç kuşağın hemen
hepsi bu duyguda diyor eki-
bin bir diğer üyesi. RaaKu-
ruüzümcüVe graıe ulusal mü-
cadele, film çalışmalanna
başladıktan kısa bir süre son-
ra anlam kazanmaya başla-
mış; araştırmalar, bilgiler ve
anılar dennleştikçe daha duy-
gusal bir platformda yuzle-
şir olmuşlar tarihle.
Kuruüzümcü, "Bizimjçin
'Efe' gerçek duygulanmızı
smadığunız bir filmdir" de-
>ip. şöyîe aktanyor geçir-
dikleri aşamalan:
"Çoğumuzun geçmişinde
Kurtuluş Savaşı'na ilişkin
btivükbabamız \a da büv ü-
kannemizden taşman izler
vardL Ama bunlansahiplen-
mede yetersiz kalmış. aynı
zamanda da yabancılaşmış-
nk. Savaş.ölümpahasına ya-
şanmışo ve biz bu savaşın ya-
ratngı destaıun coşkusuna,
bü.vülü tuusua, hüznüne ve
muüuluğuna çok uzak dûş-
müştük. Divebilirim Id fil-
mi yaparken aynı zamanda
bu mücadelevi vaşaiTiaya baş-
ladık. Aktörfcri bizvaratnuş-
ûk ve biz ov nadık adeta. \e
bu mücadeİenin yaşamsaib-
ğına koşut, hızlı tempo, güç-
lü biçimler. yoğun, canlı ve
dramatik renklerle lekeler
nenedevsekendiliğinden çık-
n ortaya filmde."
YAZI ODASI
SELİM İLERÎ
Ülküler...
Geçen hafta pazar günü Enis Batur'un Köşebenfin
de nefis bir yazı okudum. Cumhuriyet döneminin bı
doktorunu, dil sevgisiyle donanmış bir hekimini anla
tıyordu Enis Batur.
Şu alıntıdan vazgeçemem:
"Beğenmediğimiz, karşısına dikilip afralanmakti
tafralanmakta sakınca görmediğimiz Genç Cumhu
riyet 'ülküleri' olan insanlaryetiştirmişti. Sılâh zonıy
la yapılamayacak işlere gönül bağı duyarak soyunaı
o adamlara saygı duymakla bitmiyor iş, sanınm on
lara imrenmek de gerekiyor."
Evet, imreniyor muyuz?
İmrenmek şöyle dursun, saygı duymak şöyle dur
sun, onlan tanımıyoruz, haberimiz yok onlardan. Enis'ir
derin anlamlı yazısı olmasa, Dr. Şefik Ibrahim Işçil'
'öğrenebilecek miydim?' (Bu özverili kişiyi ilk Atalay
Yörükoğlu anmış; yazık ki o yazıyı okumamışım).
'Genç Cumhuriyet' büyük ülküler duyumsuyordu.
Bugünden baktığımızda, o günlere, o dönemlere gıp-
ta etmemek elde değil. Çöken bir imparatoriuktan
cumhuriyete giden yolda heyecanlar, sevinçler, ölüm-
ler, yalnızlıklar, kırgınlıklar, hatta öfkeler söz konusuy-
du. Ama hep bir 'düzey' çerçevesinde!
Türkiye'den çıkıp giden Halide Edib'in Ingilizce ka-
leme aldığı anılan, bazı sayfalannda, Atatürk'e kırgın-
lığı dile getirir. Yakiaşık otuz yıl sonra bu anılan Türk-
çe yazan Halide Edib, 'Türk'ün Ateşle Imtihanı'nda,
küskünlüğünü 'kişisellikten' uzaklaştırmak ihtiyacı
duymuş; Kurtuluş Savaşı'ndan hatıriadığı yakın dos-
tu, komutanlığında savaştığı Mustafa Kemal'e bam-
başka bir açıdan yaklaşmıştır.
Elliliyıllann 'havasında' başka türlü yazabilirdi. Ha-
lide Edib: Ingilizce yazdığı anılanndaki kırgınlığını pe-
kiştirebilirdi. Oysa karşıtyolu seçiyor, cumhuriyetimi-
zin öyküsüne nesnellikle eğiliyor.
Halide Edib'in gazete sayfalannda kalmış kimi ya-
zılan, bir gün derlenebilirse, Genç Cumhuriyet'in in-
sanlan ömürierinin son dönemlerinde yakın tarihi na-
sıl değeriendirmişler, bu önemli sorun açıkseçiklik ka-
zanabilecektir.
Halide Edib tekil ömek değildir. Refik Halid Karay'ın
macerasında da büyük duygular sürüp gider. Yakup
Kadri'nin Gençlik ve Edebiyat Hatıralan'm okuyan-
lar, Atatürk'ün Nilgün romancısına o kadar ince jesti-
ni anımsayacaklardır.
Genç Cumhuriyet'in ülküsüne ve emeğine afır ta-
fırfa yaklaşanlar bütün bu inceliklefiden, duyarlıklardan,
hüzünlerden herhalde habersizler. Geçip gitmiş zama-
nı deşemediklerinden günün kıt yargısına, çarpık mo-
dasına yenik düşüyortar.
Hele ülküler, cumhuriyetimizin ülküleri konusunda
dudak bükenler, bu ülkülerin rüyasından yanna -hâ-
lâ- ne geniş bir yelpaze açabileceğimizi sanınm bir tür-
lü algılayamıyorlar.
Imparatorluğun kavşağından başlayarak, Cumhu-
riyet'in ilk yıllanna, nihayet Mustafa Kemal'in doğru-
dan dogruya kendi hayatına, birçok yaşama macera-
sı, birçok ülkü ve coşku fırtınası romanlannı, öyküle-
rini, fılmlerini, tiyatrolannı, televizyon dizilerini bekle-
yip duruyor.
Uzlaşmalan, redleri, bağlılıklan ve uzaklaşmalarıy-
la nice yakın tarih insanırrnz var ki, düzeylerinin yan-
sıtılmasıyla bugünün olanca düzeysizliginj çı^lık çığ:
lığa yanıtlayacaklar. ' ' ' " "•
Işte o insanların ülküleri, o mücadeİenin, o ıstırabın.
Yaşadığımız zamana yenik düşüp, bu boş, gelgeç
zamanın sınanmamış, imbikten geçmemiş, yann yok
olup gidecek değerierini, tırnak içinde değerterini al-
layıp pulladıkça Genç Cumhuriyet'in ülkülerini biraz
daha karartıyoruz.
Cumhuriyetimizin ülküleri tabu değildir. Ne var ki bu-
günün pespaye Amerikan taklrtçiliğiyle o keder, an-
lam, derinlik, incelik yüklü ülküler, o, hayat ve inanç
pahasına ödenmiş ülküler eleştirilemez.
Dünkü zamanın çığlığını işitmek zorundayız.
Takvimde h Bırakan:
"Bu bağımsızlık ve özgühük idealidir ki, yeni dev-
letidemiryollanndan başlayıp denizyollanna, maden-
lerinin işletJlmesinden başlayıp ilk sanayi girişimleri-
ne kadar, her alanda Kamu Iktisadi Teşebbüsleri se-
bekesine yöneltmişti, bu teşebbüsler biryerde dev-
letin egemenlipinin ve özgürlüğünün teminatı oluyor-
lardı." Attilâ fihan, Hangi Atatürk, Bilgi Yayınevi
1981.
Bükreş Madrigal Korosu,
Aya İPini'de
• Kültür Servisi - Yapı Kredi Sanat Festivaü kapsamınd
bu akşam saat 19.00'da Aya trini Müzesi'nde Bükreş
Madrigal korosu müzikseverlerle buluşacak. Konserde
Lasso, Vinoria, Palestrina, Monteverdi, Wert, Morley,
Bennet, Widmann, Bach, Scarlatti, Schoggi, Montia,
Hrisafî, Negrea ve Arvınte'nin yapıtlan seslendirilecek.
UNESCO tarafindan bugün 'Evrensel Atalanmızın
Hazineleri' olarak nitelendirilen Bükreş Madrigal
Korosu, 1963 yıhnda şef Marin Constantin tarafindan
kuruldu. Müzik alanında birçok değerli yorumcu
yetiştiren Constantin, 1970'li ve 80'li yıllarda dünyanuı
çeşitli kentlerinde koro yöneticiliği alanında dersler
verdi. Madrigal Korosu'nu, 1960'h yülardan bu yana
orkestra yöneticıliği bölümünde profesör olarak çaüşnğı
Bükreş Konservatuvan'ndan seçtiği yetenekli
müzisyenlerle oluşturan Constantin, ulusal ve
uluslararası birçok ödül kazandı.
K Ü L T Ü R I Ç İ Z İ K
K Â M İ L M A S A R A C