18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19EKİM1998PAZART1 HABERLER Holbpooke'tan Türk tarafına suclama lATI>İA(AA)-ABD'nin Kıbns Özel Temsıicısi Richard Holbrooke. Kıbns'ta "Türk tarafının tutumu yüzünden" ılerleme sağlanamadığını iddia efti. Yunanistan'da yayımlanan To Vima gazetesine demeç veren Holbrooke, Kıbns konusundakı arabuluculuk ginşımını geçen Mayıs'ta askıya aldığını hatırlatarak uzlaşmaz tutum izlemekle suçladığı KKTC Cumhurbaşkam Rauf Denktaş ile "temas halınde olmaya devam ettiğini" kaydetti. Diyanet bütçesi 5 bakanfığa bedef • ANKARA (UBA) - Diyanet lşlen Başkanlığı'nın, 1999 yılı bütçesinin Sanayi, Enerji. Kültür Bakanlıği gıbi dev kadrolu beş bakanlık bütçesine bedel oldugu saptandı. Maliye Bakanhğı'nm TBMM'ye sundugu 1999 mali yılı bütçe tasansında. Diyanet Işlen Başkanlığı'na 1999 yılında 172 tnlyon 760 mılyar liralık ödenek venlmesi öngörüldü. Diyanet'in 1999 yılı ödeneğı 1998 yıhna göre yiizde 78.7 oranında artmış oldu. Diyanet'in 1999 yılı bütçesinin, Sanayi. Enerjı. Kültür, Turizm ve Çevre Bakanlığının toplam fcütçeleri ile eşdeğer olduğu ^elirlendi. Hikmet Çetin yunda döndü H İstanbul Haber Servisi - Lozan Antlaşması'nın tmzalanması ve Türkiye Cumhuriyeti 'nin kııruluşunun 75. yıldönümü dolayısıyla Isviçre'de düzenlenen etkinliklere katılan TBMM Başkanı Hikmet Çetin, dün yurda döndü. Atatürk Havalimanı'nda bir açıklama yapan Çetin, "Demokratik, laik cumhuriyet, çağdaş yapısı ve uygulamalanyla 100. yılı da başanyla kutlayacaktır" dedi. Cezaevtnde gardiyaıı dayağı • ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Adana E Tipi Kapalı Cezaevi'ndeki 36 siyasi tutukluya askerle bırlikte saldıran gardiyanlann "En büyük Türkiye, en büyük gardiyan" sloganı attıkian öne sürüldü. Vücutlannın çeşitli yerlerinden yaralandıklan bildirilen tutuklulann saldınyı protesto amacıyla dünden itibaren süresiz dönüşümlü açlık grevine başladıklan açıklandı. iHD'nin de bugün suç duyurusunda bulunacağı belirtildi. Kutan'dan seçim çağnsı • tstanbul Haber Servisi - FP Gene! Başkanı Recai Kutan, sıkıntılardan kurtulmak için mümkün olan en kısa zamanda seçimlerin yapılmasını istediklerini belirterek "Aralık ayı sonunda seçim teknik olarak da mümkün. 26 Araiık'ta seçim olabilir" dedi. HADff'liler serbest • İstanbul Haber Servisi - Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) tstanbul tl Kadın Komisyonu tarafından. "Bağcılar HADEP'in basılması ve 54 kışmın dövülerek gözaltına alınmasınr protesto etmek için önceki gün Taksim'de düzenlenmek istenen gösteri öncesinde gözaltına alman 600 kişi dün serbest bırakıldı. Cumartesi Annelen eyleminde gözaltına alınan 16 kişı de önceki akşam bırakıldî. Tvcil'i aklamadım' • AIVKARA (AA) - Türkiye Barolar Bırliği Başkanı Prof. Dr. Eralp Özgen. Türkiye Iş Bankası Bursa Şubesı yöneticilen hakkında hazırladığı raporda, Eze Zeytincilik AŞ'nin sahibi olan işadamı Erol Evcil'i akladığı iddialannın asılsız olduğunu söyledi. Özgen, "Raporumda Erol Evcil'e kredi verilmesı ile ılgili tek kelime yoktur. Benim raporum tamamen bilimseldir. Bursa şubesi yöneticilennin fiillerine ilişkindir. Raporu, ceza huİcuku açısından hazırladım, verilen kredilerle ılişkisi yoktur" diye konuştu. CHP'yi mutabakata uymaya çağıran Başbakan Yılmaz, aralıkta seçime göz kırptı 'Tıkah Meclis seçimeDÜRDANE KIRÇUVAL AKSARAY- Başbakan Mesut Yılmaz, çalışmayan bır Meclis'in nisana kadar beklemesınin yanlış olacağını belirterek "Eğer Mec- lis'teki nkanıklıgı aşamazsak Mec- lis'iftızuliişgal etmekyerine, mille- te gitmeyi terdh ederiz" dedi. Yıl- maz, CHP liden Deniz Baykal ile bu hafta içinde bir araya gelerek tüm olasılıklan değerlendirecekle- rini bıldirdi. Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel, Aksaray'da birlik, beraberiik ve dırlık çagnsında bulunurken Başbakan Mesut Yümaz. bundan sonra Türkiye'nin ufkunu karart- maya kimsenin gücünün yetmeye- ceğını söyledi. Cumhurbaşkanı Demirel, bera- bennde Başbakan Mesut Yılmaz olduğu halde Aksaray'da çok sayı- da açılış ve temel atma törenine ka- tıldı. Demirel, 160 milyon dolar be- delli ve Fransızortaklı Türkiye'nin ilk özel sektör şeker fabrikasının temel atma töreninde hedefin zengin, kal- kınmış, büyük ve güçlü Türkiye yaratmak olduğunu söyledi. Demirel, aynca Fransız Büyükelçisi DanielLequeter aracılığıyla iyi niyet mesajlannı gönderen Fransa Cumhur- başkanı JacguesChirac'a teşekkürierini ilet- ti. Yılmaz da burada yaptığı konuşmada. bir azınlık hükümeti olmalanna karşın, 75 yıl- Iık cumhuriyet yatınmlannın önemli bölü- münü geçen 16 ayda gerçekleştirdiklerini söyledi. Bu yatınmların Türkiye'nin yann- lan, geleceği için olduğunu kaydeden Yıl- maz, "Türkiye'nin ufkunu karartmaya ar- tık kimsenin gücü jermevecektir" dedi. Başbakan Yılmaz, ANAP il merkezinde gazetecilerin erken seçime yönelik sorula- Cumhurbaşkanı Demirel, beraberinde Başbakan Mesut Yılmaz olduğu halde Aksaray'da çok saytda açtlış ve temel at- ma törenine katıkk (Fotoğraf: AA) nnı cevapladı. Yılmaz, Baykal ile yapacağı görüşmede yeni hükümet modellerinin gün- deme gelip gelmeyeceğı ve protokolün ne durumda olacağına ilişkin soruya ilişkin şu yamtı verdi: "Seçim tarihi ile ilgüi ortaya aOlan yeni öneriler ve Meclis"teki tıkanıkhgın aşılması konusunu, Sayın Ecevitilegörüştüm.Bu ko- nuda Cumhurbaşkanı ile de görüşme yap- Om. yann (bugün). parrili arkadaşlanmla bir değedendirme vapacağım; salı günü, grubu basına kapalı olarak toplayacağun. Bu değerlendirmeler sonucu temaslanmı tamamlayacağım. Şu aşamada Ba\kal ile randevum yok, ama düşümcem, kendisi ile daha önce yapbğun mutabakat çercevesin- de bu konulan baş başa degeriendirmek." Yılmaz, CHP ile mutabakat \apmasının da nısanda erken seçim karannın alınması- nm da, yılbaşında görevden aynlacak olma- sının da hepsinin altında yatan nedenin Mec- lis'in verimli çahşmasını sağlamak olduğu- nu söyledi. 'Yasa çıkmıyor* CHP'nin Meclis'in açılmasından bu ya- na ortaya koyduğu tavnn mutabakattaöngö- rülen yasalann çıkmasmı engellediğini kay- deden Yılmaz şöyle konuştu: "Birmutaba- kat tek taraflı olma/, iki tarafin da vecibele- rini yerine getirmesi lazmı. Saun Ba> kal ve CHP sözcüleri Hangi kanunlan getirdiniz de çıkarmadık' diye soruyorlar. Meclis'in gûndemindeki yasalar bellidir. Mutabakaamız belİidir. A- ma maalesef denetim yollannın is- tismar edilmiş olması nedeniyle Meclis'in normal çahşması sağİa- nanuyor. Meclis'in çaiışması sade- ce hükümet olarak bize degil mille- te lazımdır. Zaten Meclis'in suıırh bir çalışma süresi vardır bunu mut- laka degeriendirmek arzusundayız. CHP'nin detutumunu yeniden göz- den gecireceğini umuyoruz," Yılmaz, 'Aralıkta seçime sıcak bakıyor musunuz" sorusuna da "Eğer Meciis'teki ükanıklığı aşa- mazsak Mecüs'i fuzuli işgal etmek yerine, millete gitmevi tercih ede- riz" diye karşılık verdi. Daha erken seçimin de kendılenne bağlı olma- dığuıı kaydeden Yılmaz. "YSK'- nin yürûttüğü çauşmalannın duru- muna da bağbdır, ama çahşmayan bir Meclis'in nisana kadar bekle- mesi vanlış olur. Mecüs ya çalışa- cakör ya millete gidecektir'' dedi. Yasalann çıkmaması durumun- da protokolün bozulup bozulmayacağına ilişkin soruya Yılmaz, "Mutabakatm taraf- lanndan birisi, vecibelerini yerine getirmez- se öbürfl de serbest kalır. O durumda CHP dışında bir erken seçim çoğunluğunu sagta- mak için uğraşınz. Ama bizim bö>le bir eği- limimiz yok, ümidimiz CHP'nin bize verdi- ğisiözdoğrultusunda Meclis'ten kararlaşür- dığımız >asalann çıkması için destek verme- skür" diye karşılık verdi. Yılmaz, CHP lideri Baykal ile bütün ola- sıhklan birlikte değerlendireceklerini be- lirterek *BLrim olmazsaobnazşarunuz Mec- lis'in çaüşmasıdır zaten mutabakaan altın- da yatan neden de odur. Çalışmayan Meclis devam edemez" şeklinde konuştu. CincJoruk 'Ecevit CHPm hükümeti içine sindirmett' ESKİŞEHİR (AA) - DTP Genel Başkanı Hüsameftin Cindoruk, se- çimlerin aralıkta yapılmasınm sakın- calanna dikkati çekerek. "Şimdi Su- riye bizim savaş konusundakı karar- huğunıza inanır mı? Savaşa hazırla- nan bir ülke seçüne hazırlanır mı?" dedi. Cindoruk, partisinin Eskişehiril bi- nasında düzenlediği basın toplantı- sında, 3 ayda bir seçim tarihinin tar- tışma konusu yapılmasını eleştirdi. TBMM'nin seçimlerin 18 Nisan 1999'da yapılmasını kararlaştırdığını hatırlatan Cindoruk şöyle konuştu: "Bir kere halk şunu anlamıyor, ben de anlıyor değUim, ama halk hiç anla- mıyor; neden hükümet 3 ayda bir se- çim tarihi değiştiriyor? Neden seçim tarihi enflasyonu ortaya çıkıyor? Asıl tartışılması gereken, iki seçimin bir arada vapıhp \apılamayacağıdır. Bir seçim tarihinde istikran sağlavama- >an hükümet, ülkede istikran nasıl sağlar." Suriye ile bir kriz yaşandığına dik- kati çeken Cindoruk, ülke yöneticile- ri, Suriye ile olan ihtilafın gerekirse savaşla bitirilebileceğini, bunun cid- di olduğunu söylerken, bir taraftan aralık ayında seçim denildiğini belir- terek, "Şimdi Suriye bizim savaş ko- nusunda kararlılığunıza inanır mı? Savaşa hazuianan bir ülke seçime ba- zırianır mı?" dedi. "CHP ile DSP arasındaki uzlaş- mazlık Türkiye'nin önünü tıkama- sm" diyen Cindoruk şöyle devam et- ti: "Sayın Ecevit'e sesleniyorum. CHP'li bir hükümeti içinize sindiri- niz liitfen. Türkiye'nin gerçeklerini, yarar ve çıkarlaruu kendi siyasi husu- metlerinize alet etmeviniz. CHP ve D- SP Türkiye'nin iki seçkin partiskür, onların bir arada olduğu bir hüküme- te biz katıbnz. dışandan destek veri- riz. Türkiye, böyle bir hükümetin oluşmasıy la biraz daha istikrar kaza- mr.Partamento, bir seçim tarihi belir- lemişti. Hani bu tarbşümazdı. Eğer tartışılabiliyorsa, benim tekJifun, Ni- san 1999'dan ileri bir tarihe ajuunası- du-. Muhalefet partilerine sesleniyo- rum, koşar adım seçime giderlerse, beklediklerini bulacaklaruu sanma- sınlar. Halkta,denenmemişsiyasipar- tileri deneme fıkri egemen." Aralık ayında seçim yapılması ha- linde olacaklan sıralayan Cindoruk, "Soruşturma komisyonlan bitecek. Yurtdışmda mal edinenler kurtula- cak. ka>ın\ alide çıkmlan kapanacak ve insanlar. yurtdışma servet kaçıran bir başbakan aklanmadan seçime gjt- tiğini görecek. Kasetler unutulacak. Temiz si>aset arayan Türkiye,bu siya- serin ipuçlanm bile görmeden seçime koştumlacak" diye konuştu. Hükümetin birçok konuda başanh olduğunu, öteki konuiarda da önlem aiması gerektiğini belirten Cüıdoruk, şöyle konuştu: "tkazlanmıza ragmen memurlar enflasvona ezdirihniştir. Yüzde 35 1999 enflas>wn hedefî gerçek dışıdır. Hem seçim yapacaksınız hem de yüz- de 35 enilasyon hedefleyeceksiniz, bu otanaz." Yılmaz-Baykal görüşmesinden karar çıkmazsa ipler kopacak Ecevit seçimde ısrarlıAIVKARA (ANKA) - DSP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı BulentEcevit'in dış politika ve çete bağlanülannın ortayaçıkan boyutlanndan çok rahatsız olduğu, "Aralık'ta se- çua" konusunu "olmazsa ol- maz" düşüncesiyle gündeme getirdiği belirtildi. Başbakan Mesut Yıhnaz'ın seçim konu- sunu CHP lideri Deniz Baykal ile yapacağı görüşmeye en- dekslemesine kızan Ecevit'in Yıhnaz-Baykal görüşmesin- den "devam" çıkması halinde hükümetten çekilmeyi değer- lendireceği ıfade edildı. Hükümetteki DSP rahatsız- lığınm Sunye gerginliği döne- minde boyutlandığı ve savaş polirjkastnm öne çıkanlıp ger- ginliğin tırmandınlmasının Ecevit'i huzursuz ettiği ifade edildi. Gerginliği tırmandırma sürecinde Dışişleri Bakanı ts- mafl Cem ile de ters düşrügü belirtilen Ece\'it'in, "Diploma- tik voüann yeniden denenme- sTeğihminın belirlenmesinde etkm olduğu kaydedildi. Ece- vit'in huzursuzluğunun Alaat- tin Çakıcı kasetlerinin ortaya saçılmasıyla daha arttığı ifade edilırken, rahatsızlıktaki bir di- ğer önemli boyutun CHP'nin soruşturma önergelerine ver- diği destek olduğu belirtildi. Öncelikli yasalar konusunda siyasi partılerin anlaşma sağla- yacağı umudunu da yitiren Ecevit sonunda, "Hükümet uyumlu çafaşıyor. Seçim zama- nında otanah" noktasından "Bir an önce seçim" noktasına geldi. u Arahk'ta seçûn" konusunu bazı bakan- lanyla tartıştıktan sonra gündeme getiren Ecevit'in bu konuda "olmazsa ohnaz" dü- zeyinde kararlı olduğu ifade edildi. Ecevit'in bugüne kadaryapılan hükümet icraatlannın tümünün DSP'li bakanlar tarafından ger- Hükümetten çekilme gündemde Ecevit'in, "MecKs çalışmıyor, CHP anlaşmanın şartlannı yerine ge- tirmiyor" .vaJdaşmu üzerine Yılmaz'ın, "Bir kez daha görüşeyim" de- diği, ancak Ecevit'in bu vaklaşuna sıcak bakmadıgı belirtildi Ecevit'in Yılmaz-Baykal görüşmesinden "anlaşma ve devam" çıkması halin- de hükümetten çekilmeyi degerlendirmeye alacağı ifade edildi çekleştirilmesinin partisine ciddi puan ka- zandırdığı inancını taşıdığı ve seçimin ge- cüctirilmesi halinde siyasetin kaybedeceği puanla birlikte kendi partisinin de puan kay- bedeceğini düşündüğü belirtildi. Ecevit'in seçimin Aralık'ta yapılmaması halinde "de- ğişik hükümet forrnüJtermuı" tartışılmaya başlanacağından endişe duyduğu da kaydedildi. Ecevit'in "Aralık'ta se- çim" konusunu gündeme getirmeden önce Başbakan Mesut Yılmaz'la da görüş- rüğü, Yılmaz'ın konuya sı- cak baktığı, ancak CHP lide- ri ile yaptığı anlaşmayı hatır- lattığı bildirildi. Ecevit'in, "MecKsçahşmıyor,CHP an- laşmamn şaraarun yerine getirmiyor" yaklasımı üze- rine Yıhnaz'ın, "Bir kez da- ha görüşeyim" dedıği. ancak Ecevit'in bu yaklaşıma sı- cak bakmadığı belirtildi. Ecevit'in Yıünaz-Baykal görüşmesinden "anlaşma ve devam" çıkması halinde hü- kümetten çekilmeyi değer- lendirmeye alacağı ifade edildi. ANAP yöneticilen tür- ban, Kuran kurslan ve özel- likle çete-siyaset bağlantıla- nnın ortaya çıkmasından sonra partilerinin oy kaybet- tiği düşüncesini taşıyor. Hükümetin CHP'nin elinde oyuncak olduğunu düşûnenbazı ANAP yöneti- cilen oy kaybına karşı "bir an önce seçim'' düşüncesini benimserken bazılan, TB- MM'nin biraz daha çalıştı- nlmasını ve hiç olmazsa kadro yasası ile mahalli ida- reler yasa tasansının çıkanl- masım istiyor. ANAP'ın "Aralık'ta se- çim" konusundaki düşünce- sini, bugün gerçekleştirile- cek Başkanlık Divanı ile ya- nn yapılacak TBMM grup toplantısuıda net- leştimıesi bekleniyor. Baykal'm ise Aralık'ta seçimi istemedi- ği, çete ılışkileri ortaya çıktıkça CHP'nin prim yapacağı düşüncesini taşıdığı, bu ne- denle Yümaz görüşmesinde destek vaat ede- bıleceği ifade ediliyor. BİZ BİZE.. ERDAL ATABEK CumhuriyetDeğerlerf (I). "Kimlik Değerteh" bütün insanlar için çok öner lideğeralanıdır. "Benkimim?", "Bennereyeaitim': "Benim köküm nerede ve kimler?", "Kendimi na tanıtmalıyım?" gibi sorulann yanrtını "kimlik değe lerimiz" verir. Bu değerlere "ait olma değerleri" c diyebiliriz. Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu dönemde O' manlı geleneklerinden şu kimlik değerlerinin yaşaı dığını görüyordu: - Saraya yakın olmak üstünlük, soyluluk işareth di. Bu yolla hiyerarşik bir kimlik değeri oluşmuştı Saraylılık, sarayfılar, saraya mensup olmak, saray yakjn olmak, kimlik değerteriydi. - Din eksenli yetkiler, görevler üstünlük belirte kimlik işaretleriydi. Tekke şeyhi, zaviye şeyhi, posi nişin, hocalık bunu anlatyordu. "Necip kavim" de yimiyle de Araplık, din büyüklerine yakınlık gene b üstünlüğü anlatıyordu. - Yerel kimlikler önem taşıyordu. Etnik kökenlı bağlantılı kimlikler (Kürtlük, Çerkezlik, Abazalık, Gür cülük, Lazlık vb.) hemşehrilik bağlantılı kimlikle (Konyalı, Erzurumlu, Diyarbakırlı, Trabzonlu vb.) bü yük bir güven kaynağı oluşturuyordu. - Kimliklerin önemli özelliği, geleneklere, geçmiş* bağlı olmalanydı. Böylece kurulan sosyal düzen bı kimlikler aracılığıyla korunuyor, pekiştiriliyordu. Cumhuriyeti kuranlann fark ettiği bu otgu değişti- rilmeden yeni bir ulus olmak düşünülemezdi. Onur için de genç Cumhuriyet, bu kimliklerin yerine "bir- leştirici, eşitleştirici, yenileştirici" yeni bir kimlik ka- zandırdı: - "Egemenlik ulusundur" ilkesiyle, sarayın üstûn- lüğüne son verildi. "Halkçılık", "halktan biri olmak", "köylü olmak" önemli bir kimlik değeriyle topluma kazandınldı. Artık arkasını birisine dayayarak güçlü olmak yoktu, kendi çabasıyla güçlü olmak, bir şey- ler yapmak önemliydi. Bunu pekiştirmek için de ku- rulu düzenin hiyerarşisini belirten bütün unvanlar kaldınldı. - Din eksenli kimliklerin yerine de "laik Cumhuri- yet vatandaşı" kimliği konarak din kökenli aynmçı- lığa son verilmesi amaçlandı. Artık insanlar, Müslü- man, Hıristryan, Musevi olarak değil, "vatandaş" ola- rak değertendirilecekti. Bu aynmcılığın kaldınlması "Sünni-Alevi" aynmını da kaldınyordu. Laiklik ilke- sinin büyük önemi buradadır. Bu ilkeyle, din adına kullanılan politik alan, ticaret alanı, eğitim alanı, hu- kuk alanı, sağlık alanı vb. artık laik temellere oturu- yordu. - Yerel kimliklerin yerine de birieştirici, kaynaştın- cı "ulusal kimlik" konuyorüu. "Ben Türküm"sözüd& kapsamlı bir anlamla değil, bütün tarihi ve coğraf- yayı, dili, vatanı paylaşan kişilerin ortak kimliğini an- latıyordu. Bu sözde aynı zamanda yüzyıllar boyun- ca ezilen, aşağılanan, horlanan "Türklük" kavramı- nın bu durumdan kurtanlması amaçlanıyordu. - Yeni kimliklerin önemli özelliği geleneklere, geç- mişe bağlı olmamalanydı. "Cumhuriyet vatandaşı" olmak aynı zamanda, Kurtuluş Savaşı'yia bağımsız- lığını kazanmak, yeni bir toplum yaratmak, çağdaş uygariığa katılmak için yenilenmek, değişmek an- lamlannı da taşıyordu. Cumhuriyet'in kimlik değerieri özetle bunlardı. Bu değersistemi ilerdeki yıllarda "demokratik toplum", "bilimsel-teknolojikgelişme", "insan haklannınge- liştirilmesi" ile daha da güçlenecekti. Ne ki, sağcı politikaların, paranın üstünlüğüne da- yalı ekonomik anlayışın, solun ezilmesi ve ortadan kaldınlmasına dayalı ideolojinin dayatılması sonu- cunda "Cumhuriyet'in kimlik değerieri" yavaş yavaş ortadan kaldınldı ve eski kimliklere geri dönüldü. - Günümüzde "saraya bağlılık", yerini "paraya bağlılık" kuralına bıraktı. Artık "paraya bağlılık"siya- seti de, ticareti de çetelerle ortak bir duaıma getir- di. Paranın hiyerarşisi kesin olarak "halkçılık", "halk- tan biri olmak" değerlerini ortadan kaldırdı. Artık, "halktan biri olmak", hiçbir gücü olmamak, hiçbir uman olmamak, sefalet çizgisinde yaşamak anlamı- na gelmektedir. - Din eksenli kimlikler yeniden ortaya çıkanlmış, din aynmcılığı yeniden güç kazanarak 'Sünni-Alevi çatışmalan', 'Müslüman-gâvur 3 aynmlan topluma sokulmuştur. Bundan da öte, 'Müslüman-laik' ayn- mı yapılarak çok büyük bir bölücülükten politik ka- zanç umulmaktadır. Din kökenli politika, ticaret, eği- tim gün geçtikçe yaygınlaşmakta, Cumhuriyet de- ğerieri açıkça tahrip edilmektedir. - Ulusal kimliğin öneminin azaltılması yerel kim- liklerin yeniden büyük bir güç kaynağı durumuna gelmesiyle sonuçlanmıştır. Yeniden yerel kimliklere dönülmesi, bu kimliklerin 'bağımsızlık' adı altında çeşitli etkilere açık duruma getirilmesi ciddi tehlike- ler yaratmıştır. - Cumhuriyet kimliğinin yenilikçi, çağdaş uygariı- ğa katılma arrıacı göz ardı edilerek geleneksel de- ğerlere dönüş hızlandınlmış, 'değişim hedefleri' de bağımsızlık ilkesi unutularak Amerikan değerlerine endekslenmiştir. Bugün, yenilikçi olmak, değişimci olmak, Amerikan mallannın tüketicisi olmakla, Ame- rikan değerlerine entegre olmakla ölçülür duaıma gelmiştir. Bunedenlede 'Ingil'ızce', 'Tükçeden' çok daha önemli bir değer kazanmıştır. Görülüyor ki, 'Cumhuriyet kimliğinin değerieri', sağ ve sığ politikalar yoluyla ortadan kaldınlmış, ye- rine geleneksel değerierie yabancı kültür değerleri konulmuştur Bütün bu sonuçlar sahte Atatürkçülerin marifet- leridir. DYP'li Cölhati: Bir karar vermeli 'Baykal zikzak çizmeyi bıraksın' A.NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Baş- kan Yardımcısı Mehmet Gölhan, seçimin öne alın- masını destekleyeceklerini belirtirken CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal'ın "rik- zak çizmekten vazgeçerek bir noktada karar vermesi" gerektiğini söyledi. Gölhan, dün düzenlediği basın toplantısmda, Başba- kan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Ecevit'in se- çimlerin aralık ayına alın- ması yönündeki önerisini bu hafİa Meclis'e getirmesi- ni umduklannı söyledi. "Ecevit'in umuyoruz ki bu defa sözleri askıda kalmaz" diyen Gölhan, önerinin Meclis'e getirilmesi halin- de tam destek vereceklerini kaydetti. FP'nin de bu yön- de oy kullanmasını umduk- lannı belirten Gölhan, D- SP ile birlikte 3 partinin oy- lan ile önerinin gerçekleşe- bileceğini vurguladı. Göl- han, "Bu iktidann millete vereceği hiçbir şey yoktur, milli menfaatlan >xırtdışın- da koruması mümkün de- ğüdir" dedi. 1999'un eko- nomik dengeler açısından kritik biryıl olacağına isaret eden Gölhan, hükümetin önlem aldığı yönündeki açıklamalan "hikâye" diye nitelendirdi. Türkiye'nin kan ve za- man kaybettiğini; iktidann, çünlmüş felsefenin ülkeyi kurtaramayacağını anlatan Gölhan, 1999yıhnınharca- namayacağını söyledi. Yeşil'in sağ kolunım dolandıncılıktan hüküm giydiği ortaya çıktı Kıılaksızo^JııJiıuı suç dosyaM kabarık tstanbul Haber Servisi-1H D Genel Başkanı Akın Birdal'a düzenlenen silahlı saldınyı az- mettirdiği ve "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıkhnm'ın sağ kolu olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Mehmet Cemal Kulak- szoğlu'nunbirbankayı 1.5 tril- yon lira dolandırmaktan hü- küm giydiği ortaya çıktı. Bu suç nedeniyle yattığı Bayram- paşa Cezaevi'nde eroin kaçak- çısı ve eski Malatya Spor Klü- bü Başkanı Nurettin Güven'le tanışan KulaksızoğTu'nun, ce- zaevinden çıktıktan sonra Gü- ven'i de dolandırdığı ve Gü- ven'in adamlannca ayağından vumlduğu saptandı. Kulaksı- zoğlu hakkında altın kaçakçı- hğı iddiası da bulunuyor. Ankara Emniyet Müdürlü- ğü'nde sorgusu süren Kulaksı- zoğlu'nun 1991'de Yapı Kredi Bankası'nin Feriköy Şube Mü- diirû Mine Dûlger ile kurduğu duygusal ilişkiyi kullanarak bugünkü değeriyle bankadan 1.5 trilyonu aşkın para çektiği ortaya çıktı. Dülger'in, olayı banka yetkililerine anlatmasın- dan sonra yakalamp cezaevine konulan Kulaksıoğlu'nun iki ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildiği daha sonra hak- kındaki hükmün kesınleştiği anlaşıldı. Olayın banka yetkili- lerince polise bildirilmesınden sonra mali şube müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınan Dülger ifadesinde, Ku- laksızoğlu'nu "amnkaçakçısı'' olmakla suçlamıştı. Dülger. Kulaksızoğlu hak- YeşU y inşoförü serbest ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "Yeşfl" kod adlı MahmutYıkhnm'la ilişkile- ri olduğu iddiasıyla 4 gün ön- ce Elazığ'da yakalanarak gö- zaltına alınan 2 kişi, Ankara DGM'de serbest bırakıldı. Ankara EmniyetMüdürlü- ğü Terörle Mücadele Şube- si'nde dün sorgulan tamam- lanan ve Yeşü'in şoforü Ha- kan Asian ile yardımcısı ol- duğu iddia edileıı Mura Ay, saat 12.00 sıralarmda DGM'ye getirildi. DGM Savcısı Taiat Şalk, Hakan Aslan ile Murat Ay'ın ;,akla- şık iki saat ifadelerini aldı. Ay, DGM binasındas ayn- hrJcengazetecilerin "Yeji ha- yatta mı" sorusunu yanıtsız bıraktı. Ay. başka bir soru üzerine Yeşil'le görfişmedi- ğini söyledi. kında şunlan söylemişti: "Bir dostum tarafindan ta- nıştınldığım KulaksızoğJu'na âşık oldum. Bankamıza olan borçlannı ödediği ve bana bir davul dolusu döviz gösterdiği için ondan etkilendim. İşlerinin bozulduğunu ve bazı babaiar tarafından tehdit ediküğini söy- lediği zaman ona ilave kredikr verdim. Ancak kredileri defter- de göstermedim. Yd sonunda besaplar kontrol edileceği için parayı geri istedim. Ancak o 'Mafya babalan beni kaçırdı, hayatım tehlikede' diyerek be- Kulaksızoğlu, istanbul ve Ankara Emniyeti'ndeki sorgu- sunda MlT adına çalıştığını söylediği belirtiliyor. Akın Bir- dal olayı ile bağlantısı olmadı- ğını ifadesinde vurgulayan Ku- laksızoğlu'nun, Yeşil'le ilişki- si hakkında da bazı bilgiler ver- diği kaydediliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle