Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19EKİM1998PAZART1
HABERLER
Holbpooke'tan
Türk tarafına
suclama
lATI>İA(AA)-ABD'nin
Kıbns Özel Temsıicısi
Richard Holbrooke. Kıbns'ta
"Türk tarafının tutumu
yüzünden" ılerleme
sağlanamadığını iddia efti.
Yunanistan'da yayımlanan
To Vima gazetesine demeç
veren Holbrooke, Kıbns
konusundakı arabuluculuk
ginşımını geçen Mayıs'ta
askıya aldığını hatırlatarak
uzlaşmaz tutum izlemekle
suçladığı KKTC
Cumhurbaşkam Rauf
Denktaş ile "temas halınde
olmaya devam ettiğini"
kaydetti.
Diyanet bütçesi
5 bakanfığa bedef
• ANKARA (UBA) -
Diyanet lşlen
Başkanlığı'nın, 1999 yılı
bütçesinin Sanayi, Enerji.
Kültür Bakanlıği gıbi dev
kadrolu beş bakanlık
bütçesine bedel oldugu
saptandı. Maliye
Bakanhğı'nm TBMM'ye
sundugu 1999 mali yılı bütçe
tasansında. Diyanet Işlen
Başkanlığı'na 1999 yılında
172 tnlyon 760 mılyar liralık
ödenek venlmesi öngörüldü.
Diyanet'in 1999 yılı ödeneğı
1998 yıhna göre yiizde 78.7
oranında artmış oldu.
Diyanet'in 1999 yılı
bütçesinin, Sanayi. Enerjı.
Kültür, Turizm ve Çevre
Bakanlığının toplam
fcütçeleri ile eşdeğer olduğu
^elirlendi.
Hikmet Çetin
yunda döndü
H İstanbul Haber Servisi -
Lozan Antlaşması'nın
tmzalanması ve Türkiye
Cumhuriyeti 'nin
kııruluşunun 75. yıldönümü
dolayısıyla Isviçre'de
düzenlenen etkinliklere
katılan TBMM Başkanı
Hikmet Çetin, dün yurda
döndü. Atatürk
Havalimanı'nda bir
açıklama yapan Çetin,
"Demokratik, laik
cumhuriyet, çağdaş yapısı
ve uygulamalanyla 100.
yılı da başanyla
kutlayacaktır" dedi.
Cezaevtnde
gardiyaıı dayağı
• ADANA (Cumhuriyet
Bürosu) - Adana E Tipi
Kapalı Cezaevi'ndeki 36
siyasi tutukluya askerle
bırlikte saldıran
gardiyanlann "En büyük
Türkiye, en büyük gardiyan"
sloganı attıkian öne sürüldü.
Vücutlannın çeşitli
yerlerinden yaralandıklan
bildirilen tutuklulann
saldınyı protesto amacıyla
dünden itibaren süresiz
dönüşümlü açlık grevine
başladıklan açıklandı.
iHD'nin de bugün suç
duyurusunda bulunacağı
belirtildi.
Kutan'dan seçim
çağnsı
• tstanbul Haber Servisi -
FP Gene! Başkanı Recai
Kutan, sıkıntılardan
kurtulmak için mümkün olan
en kısa zamanda seçimlerin
yapılmasını istediklerini
belirterek "Aralık ayı
sonunda seçim teknik olarak
da mümkün. 26 Araiık'ta
seçim olabilir" dedi.
HADff'liler
serbest
• İstanbul Haber Servisi -
Halkın Demokrasi Partisi
(HADEP) tstanbul tl Kadın
Komisyonu tarafından.
"Bağcılar HADEP'in
basılması ve 54 kışmın
dövülerek gözaltına
alınmasınr protesto etmek
için önceki gün Taksim'de
düzenlenmek istenen gösteri
öncesinde gözaltına alman
600 kişi dün serbest
bırakıldı. Cumartesi
Annelen eyleminde
gözaltına alınan 16 kişı de
önceki akşam bırakıldî.
Tvcil'i aklamadım'
• AIVKARA (AA) - Türkiye
Barolar Bırliği Başkanı Prof.
Dr. Eralp Özgen. Türkiye Iş
Bankası Bursa Şubesı
yöneticilen hakkında
hazırladığı raporda, Eze
Zeytincilik AŞ'nin sahibi
olan işadamı Erol Evcil'i
akladığı iddialannın asılsız
olduğunu söyledi. Özgen,
"Raporumda Erol Evcil'e
kredi verilmesı ile ılgili tek
kelime yoktur. Benim
raporum tamamen
bilimseldir. Bursa şubesi
yöneticilennin fiillerine
ilişkindir. Raporu, ceza
huİcuku açısından
hazırladım, verilen kredilerle
ılişkisi yoktur" diye konuştu.
CHP'yi mutabakata uymaya çağıran Başbakan Yılmaz, aralıkta seçime göz kırptı
'Tıkah Meclis seçimeDÜRDANE KIRÇUVAL
AKSARAY- Başbakan Mesut
Yılmaz, çalışmayan bır Meclis'in
nisana kadar beklemesınin yanlış
olacağını belirterek "Eğer Mec-
lis'teki nkanıklıgı aşamazsak Mec-
lis'iftızuliişgal etmekyerine, mille-
te gitmeyi terdh ederiz" dedi. Yıl-
maz, CHP liden Deniz Baykal ile
bu hafta içinde bir araya gelerek
tüm olasılıklan değerlendirecekle-
rini bıldirdi.
Cumhurbaşkanı Süleyman De-
mirel, Aksaray'da birlik, beraberiik
ve dırlık çagnsında bulunurken
Başbakan Mesut Yümaz. bundan
sonra Türkiye'nin ufkunu karart-
maya kimsenin gücünün yetmeye-
ceğını söyledi.
Cumhurbaşkanı Demirel, bera-
bennde Başbakan Mesut Yılmaz
olduğu halde Aksaray'da çok sayı-
da açılış ve temel atma törenine ka-
tıldı. Demirel, 160 milyon dolar be-
delli ve Fransızortaklı Türkiye'nin
ilk özel sektör şeker fabrikasının
temel atma töreninde hedefin zengin, kal-
kınmış, büyük ve güçlü Türkiye yaratmak
olduğunu söyledi. Demirel, aynca Fransız
Büyükelçisi DanielLequeter aracılığıyla iyi
niyet mesajlannı gönderen Fransa Cumhur-
başkanı JacguesChirac'a teşekkürierini ilet-
ti. Yılmaz da burada yaptığı konuşmada. bir
azınlık hükümeti olmalanna karşın, 75 yıl-
Iık cumhuriyet yatınmlannın önemli bölü-
münü geçen 16 ayda gerçekleştirdiklerini
söyledi. Bu yatınmların Türkiye'nin yann-
lan, geleceği için olduğunu kaydeden Yıl-
maz, "Türkiye'nin ufkunu karartmaya ar-
tık kimsenin gücü jermevecektir" dedi.
Başbakan Yılmaz, ANAP il merkezinde
gazetecilerin erken seçime yönelik sorula-
Cumhurbaşkanı Demirel, beraberinde
Başbakan Mesut Yılmaz olduğu halde
Aksaray'da çok saytda açtlış ve temel at-
ma törenine katıkk (Fotoğraf: AA)
nnı cevapladı. Yılmaz, Baykal ile yapacağı
görüşmede yeni hükümet modellerinin gün-
deme gelip gelmeyeceğı ve protokolün ne
durumda olacağına ilişkin soruya ilişkin şu
yamtı verdi:
"Seçim tarihi ile ilgüi ortaya aOlan yeni
öneriler ve Meclis"teki tıkanıkhgın aşılması
konusunu, Sayın Ecevitilegörüştüm.Bu ko-
nuda Cumhurbaşkanı ile de görüşme yap-
Om. yann (bugün). parrili arkadaşlanmla
bir değedendirme vapacağım; salı günü,
grubu basına kapalı olarak toplayacağun.
Bu değerlendirmeler sonucu temaslanmı
tamamlayacağım. Şu aşamada Ba\kal ile
randevum yok, ama düşümcem, kendisi ile
daha önce yapbğun mutabakat çercevesin-
de bu konulan baş başa degeriendirmek."
Yılmaz, CHP ile mutabakat \apmasının
da nısanda erken seçim karannın alınması-
nm da, yılbaşında görevden aynlacak olma-
sının da hepsinin altında yatan nedenin Mec-
lis'in verimli çahşmasını sağlamak olduğu-
nu söyledi.
'Yasa çıkmıyor*
CHP'nin Meclis'in açılmasından bu ya-
na ortaya koyduğu tavnn mutabakattaöngö-
rülen yasalann çıkmasmı engellediğini kay-
deden Yılmaz şöyle konuştu: "Birmutaba-
kat tek taraflı olma/, iki tarafin da vecibele-
rini yerine getirmesi lazmı. Saun Ba> kal ve
CHP sözcüleri Hangi kanunlan getirdiniz
de çıkarmadık' diye soruyorlar.
Meclis'in gûndemindeki yasalar
bellidir. Mutabakaamız belİidir. A-
ma maalesef denetim yollannın is-
tismar edilmiş olması nedeniyle
Meclis'in normal çahşması sağİa-
nanuyor. Meclis'in çaiışması sade-
ce hükümet olarak bize degil mille-
te lazımdır. Zaten Meclis'in suıırh
bir çalışma süresi vardır bunu mut-
laka degeriendirmek arzusundayız.
CHP'nin detutumunu yeniden göz-
den gecireceğini umuyoruz,"
Yılmaz, 'Aralıkta seçime sıcak
bakıyor musunuz" sorusuna da
"Eğer Meciis'teki ükanıklığı aşa-
mazsak Mecüs'i fuzuli işgal etmek
yerine, millete gitmevi tercih ede-
riz" diye karşılık verdi. Daha erken
seçimin de kendılenne bağlı olma-
dığuıı kaydeden Yılmaz. "YSK'-
nin yürûttüğü çauşmalannın duru-
muna da bağbdır, ama çahşmayan
bir Meclis'in nisana kadar bekle-
mesi vanlış olur. Mecüs ya çalışa-
cakör ya millete gidecektir'' dedi.
Yasalann çıkmaması durumun-
da protokolün bozulup bozulmayacağına
ilişkin soruya Yılmaz, "Mutabakatm taraf-
lanndan birisi, vecibelerini yerine getirmez-
se öbürfl de serbest kalır. O durumda CHP
dışında bir erken seçim çoğunluğunu sagta-
mak için uğraşınz. Ama bizim bö>le bir eği-
limimiz yok, ümidimiz CHP'nin bize verdi-
ğisiözdoğrultusunda Meclis'ten kararlaşür-
dığımız >asalann çıkması için destek verme-
skür" diye karşılık verdi.
Yılmaz, CHP lideri Baykal ile bütün ola-
sıhklan birlikte değerlendireceklerini be-
lirterek *BLrim olmazsaobnazşarunuz Mec-
lis'in çaüşmasıdır zaten mutabakaan altın-
da yatan neden de odur. Çalışmayan Meclis
devam edemez" şeklinde konuştu.
CincJoruk
'Ecevit CHPm
hükümeti
içine
sindirmett'
ESKİŞEHİR (AA) - DTP Genel
Başkanı Hüsameftin Cindoruk, se-
çimlerin aralıkta yapılmasınm sakın-
calanna dikkati çekerek. "Şimdi Su-
riye bizim savaş konusundakı karar-
huğunıza inanır mı? Savaşa hazırla-
nan bir ülke seçüne hazırlanır mı?"
dedi.
Cindoruk, partisinin Eskişehiril bi-
nasında düzenlediği basın toplantı-
sında, 3 ayda bir seçim tarihinin tar-
tışma konusu yapılmasını eleştirdi.
TBMM'nin seçimlerin 18 Nisan
1999'da yapılmasını kararlaştırdığını
hatırlatan Cindoruk şöyle konuştu:
"Bir kere halk şunu anlamıyor, ben
de anlıyor değUim, ama halk hiç anla-
mıyor; neden hükümet 3 ayda bir se-
çim tarihi değiştiriyor? Neden seçim
tarihi enflasyonu ortaya çıkıyor? Asıl
tartışılması gereken, iki seçimin bir
arada vapıhp \apılamayacağıdır. Bir
seçim tarihinde istikran sağlavama-
>an hükümet, ülkede istikran nasıl
sağlar."
Suriye ile bir kriz yaşandığına dik-
kati çeken Cindoruk, ülke yöneticile-
ri, Suriye ile olan ihtilafın gerekirse
savaşla bitirilebileceğini, bunun cid-
di olduğunu söylerken, bir taraftan
aralık ayında seçim denildiğini belir-
terek, "Şimdi Suriye bizim savaş ko-
nusunda kararlılığunıza inanır mı?
Savaşa hazuianan bir ülke seçime ba-
zırianır mı?" dedi.
"CHP ile DSP arasındaki uzlaş-
mazlık Türkiye'nin önünü tıkama-
sm" diyen Cindoruk şöyle devam et-
ti:
"Sayın Ecevit'e sesleniyorum.
CHP'li bir hükümeti içinize sindiri-
niz liitfen. Türkiye'nin gerçeklerini,
yarar ve çıkarlaruu kendi siyasi husu-
metlerinize alet etmeviniz. CHP ve D-
SP Türkiye'nin iki seçkin partiskür,
onların bir arada olduğu bir hüküme-
te biz katıbnz. dışandan destek veri-
riz. Türkiye, böyle bir hükümetin
oluşmasıy la biraz daha istikrar kaza-
mr.Partamento, bir seçim tarihi belir-
lemişti. Hani bu tarbşümazdı. Eğer
tartışılabiliyorsa, benim tekJifun, Ni-
san 1999'dan ileri bir tarihe ajuunası-
du-. Muhalefet partilerine sesleniyo-
rum, koşar adım seçime giderlerse,
beklediklerini bulacaklaruu sanma-
sınlar. Halkta,denenmemişsiyasipar-
tileri deneme fıkri egemen."
Aralık ayında seçim yapılması ha-
linde olacaklan sıralayan Cindoruk,
"Soruşturma komisyonlan bitecek.
Yurtdışmda mal edinenler kurtula-
cak. ka>ın\ alide çıkmlan kapanacak
ve insanlar. yurtdışma servet kaçıran
bir başbakan aklanmadan seçime gjt-
tiğini görecek. Kasetler unutulacak.
Temiz si>aset arayan Türkiye,bu siya-
serin ipuçlanm bile görmeden seçime
koştumlacak" diye konuştu.
Hükümetin birçok konuda başanh
olduğunu, öteki konuiarda da önlem
aiması gerektiğini belirten Cüıdoruk,
şöyle konuştu:
"tkazlanmıza ragmen memurlar
enflasvona ezdirihniştir. Yüzde 35
1999 enflas>wn hedefî gerçek dışıdır.
Hem seçim yapacaksınız hem de yüz-
de 35 enilasyon hedefleyeceksiniz, bu
otanaz."
Yılmaz-Baykal görüşmesinden karar çıkmazsa ipler kopacak
Ecevit seçimde ısrarlıAIVKARA (ANKA) - DSP
Genel Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı BulentEcevit'in dış
politika ve çete bağlanülannın
ortayaçıkan boyutlanndan çok
rahatsız olduğu, "Aralık'ta se-
çua" konusunu "olmazsa ol-
maz" düşüncesiyle gündeme
getirdiği belirtildi. Başbakan
Mesut Yıhnaz'ın seçim konu-
sunu CHP lideri Deniz Baykal
ile yapacağı görüşmeye en-
dekslemesine kızan Ecevit'in
Yıhnaz-Baykal görüşmesin-
den "devam" çıkması halinde
hükümetten çekilmeyi değer-
lendireceği ıfade edildı.
Hükümetteki DSP rahatsız-
lığınm Sunye gerginliği döne-
minde boyutlandığı ve savaş
polirjkastnm öne çıkanlıp ger-
ginliğin tırmandınlmasının
Ecevit'i huzursuz ettiği ifade
edildi. Gerginliği tırmandırma
sürecinde Dışişleri Bakanı ts-
mafl Cem ile de ters düşrügü
belirtilen Ece\'it'in, "Diploma-
tik voüann yeniden denenme-
sTeğihminın belirlenmesinde
etkm olduğu kaydedildi. Ece-
vit'in huzursuzluğunun Alaat-
tin Çakıcı kasetlerinin ortaya
saçılmasıyla daha arttığı ifade
edilırken, rahatsızlıktaki bir di-
ğer önemli boyutun CHP'nin
soruşturma önergelerine ver-
diği destek olduğu belirtildi.
Öncelikli yasalar konusunda
siyasi partılerin anlaşma sağla-
yacağı umudunu da yitiren
Ecevit sonunda, "Hükümet
uyumlu çafaşıyor. Seçim zama-
nında otanah" noktasından
"Bir an önce seçim" noktasına geldi.
u
Arahk'ta seçûn" konusunu bazı bakan-
lanyla tartıştıktan sonra gündeme getiren
Ecevit'in bu konuda "olmazsa ohnaz" dü-
zeyinde kararlı olduğu ifade edildi. Ecevit'in
bugüne kadaryapılan hükümet icraatlannın
tümünün DSP'li bakanlar tarafından ger-
Hükümetten çekilme gündemde
Ecevit'in, "MecKs çalışmıyor, CHP anlaşmanın şartlannı yerine ge-
tirmiyor" .vaJdaşmu üzerine Yılmaz'ın, "Bir kez daha görüşeyim" de-
diği, ancak Ecevit'in bu vaklaşuna sıcak bakmadıgı belirtildi Ecevit'in
Yılmaz-Baykal görüşmesinden "anlaşma ve devam" çıkması halin-
de hükümetten çekilmeyi degerlendirmeye alacağı ifade edildi
çekleştirilmesinin partisine ciddi puan ka-
zandırdığı inancını taşıdığı ve seçimin ge-
cüctirilmesi halinde siyasetin kaybedeceği
puanla birlikte kendi partisinin de puan kay-
bedeceğini düşündüğü belirtildi. Ecevit'in
seçimin Aralık'ta yapılmaması halinde "de-
ğişik hükümet forrnüJtermuı" tartışılmaya
başlanacağından endişe
duyduğu da kaydedildi.
Ecevit'in "Aralık'ta se-
çim" konusunu gündeme
getirmeden önce Başbakan
Mesut Yılmaz'la da görüş-
rüğü, Yılmaz'ın konuya sı-
cak baktığı, ancak CHP lide-
ri ile yaptığı anlaşmayı hatır-
lattığı bildirildi. Ecevit'in,
"MecKsçahşmıyor,CHP an-
laşmamn şaraarun yerine
getirmiyor" yaklasımı üze-
rine Yıhnaz'ın, "Bir kez da-
ha görüşeyim" dedıği. ancak
Ecevit'in bu yaklaşıma sı-
cak bakmadığı belirtildi.
Ecevit'in Yıünaz-Baykal
görüşmesinden "anlaşma ve
devam" çıkması halinde hü-
kümetten çekilmeyi değer-
lendirmeye alacağı ifade
edildi.
ANAP yöneticilen tür-
ban, Kuran kurslan ve özel-
likle çete-siyaset bağlantıla-
nnın ortaya çıkmasından
sonra partilerinin oy kaybet-
tiği düşüncesini taşıyor.
Hükümetin CHP'nin
elinde oyuncak olduğunu
düşûnenbazı ANAP yöneti-
cilen oy kaybına karşı "bir
an önce seçim'' düşüncesini
benimserken bazılan, TB-
MM'nin biraz daha çalıştı-
nlmasını ve hiç olmazsa
kadro yasası ile mahalli ida-
reler yasa tasansının çıkanl-
masım istiyor.
ANAP'ın "Aralık'ta se-
çim" konusundaki düşünce-
sini, bugün gerçekleştirile-
cek Başkanlık Divanı ile ya-
nn yapılacak TBMM grup toplantısuıda net-
leştimıesi bekleniyor.
Baykal'm ise Aralık'ta seçimi istemedi-
ği, çete ılışkileri ortaya çıktıkça CHP'nin
prim yapacağı düşüncesini taşıdığı, bu ne-
denle Yümaz görüşmesinde destek vaat ede-
bıleceği ifade ediliyor.
BİZ BİZE..
ERDAL ATABEK
CumhuriyetDeğerlerf (I).
"Kimlik Değerteh" bütün insanlar için çok öner
lideğeralanıdır. "Benkimim?", "Bennereyeaitim':
"Benim köküm nerede ve kimler?", "Kendimi na
tanıtmalıyım?" gibi sorulann yanrtını "kimlik değe
lerimiz" verir. Bu değerlere "ait olma değerleri" c
diyebiliriz.
Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu dönemde O'
manlı geleneklerinden şu kimlik değerlerinin yaşaı
dığını görüyordu:
- Saraya yakın olmak üstünlük, soyluluk işareth
di. Bu yolla hiyerarşik bir kimlik değeri oluşmuştı
Saraylılık, sarayfılar, saraya mensup olmak, saray
yakjn olmak, kimlik değerteriydi.
- Din eksenli yetkiler, görevler üstünlük belirte
kimlik işaretleriydi. Tekke şeyhi, zaviye şeyhi, posi
nişin, hocalık bunu anlatyordu. "Necip kavim" de
yimiyle de Araplık, din büyüklerine yakınlık gene b
üstünlüğü anlatıyordu.
- Yerel kimlikler önem taşıyordu. Etnik kökenlı
bağlantılı kimlikler (Kürtlük, Çerkezlik, Abazalık, Gür
cülük, Lazlık vb.) hemşehrilik bağlantılı kimlikle
(Konyalı, Erzurumlu, Diyarbakırlı, Trabzonlu vb.) bü
yük bir güven kaynağı oluşturuyordu.
- Kimliklerin önemli özelliği, geleneklere, geçmiş*
bağlı olmalanydı. Böylece kurulan sosyal düzen bı
kimlikler aracılığıyla korunuyor, pekiştiriliyordu.
Cumhuriyeti kuranlann fark ettiği bu otgu değişti-
rilmeden yeni bir ulus olmak düşünülemezdi. Onur
için de genç Cumhuriyet, bu kimliklerin yerine "bir-
leştirici, eşitleştirici, yenileştirici" yeni bir kimlik ka-
zandırdı:
- "Egemenlik ulusundur" ilkesiyle, sarayın üstûn-
lüğüne son verildi. "Halkçılık", "halktan biri olmak",
"köylü olmak" önemli bir kimlik değeriyle topluma
kazandınldı. Artık arkasını birisine dayayarak güçlü
olmak yoktu, kendi çabasıyla güçlü olmak, bir şey-
ler yapmak önemliydi. Bunu pekiştirmek için de ku-
rulu düzenin hiyerarşisini belirten bütün unvanlar
kaldınldı.
- Din eksenli kimliklerin yerine de "laik Cumhuri-
yet vatandaşı" kimliği konarak din kökenli aynmçı-
lığa son verilmesi amaçlandı. Artık insanlar, Müslü-
man, Hıristryan, Musevi olarak değil, "vatandaş" ola-
rak değertendirilecekti. Bu aynmcılığın kaldınlması
"Sünni-Alevi" aynmını da kaldınyordu. Laiklik ilke-
sinin büyük önemi buradadır. Bu ilkeyle, din adına
kullanılan politik alan, ticaret alanı, eğitim alanı, hu-
kuk alanı, sağlık alanı vb. artık laik temellere oturu-
yordu.
- Yerel kimliklerin yerine de birieştirici, kaynaştın-
cı "ulusal kimlik" konuyorüu. "Ben Türküm"sözüd&
kapsamlı bir anlamla değil, bütün tarihi ve coğraf-
yayı, dili, vatanı paylaşan kişilerin ortak kimliğini an-
latıyordu. Bu sözde aynı zamanda yüzyıllar boyun-
ca ezilen, aşağılanan, horlanan "Türklük" kavramı-
nın bu durumdan kurtanlması amaçlanıyordu.
- Yeni kimliklerin önemli özelliği geleneklere, geç-
mişe bağlı olmamalanydı. "Cumhuriyet vatandaşı"
olmak aynı zamanda, Kurtuluş Savaşı'yia bağımsız-
lığını kazanmak, yeni bir toplum yaratmak, çağdaş
uygariığa katılmak için yenilenmek, değişmek an-
lamlannı da taşıyordu.
Cumhuriyet'in kimlik değerieri özetle bunlardı. Bu
değersistemi ilerdeki yıllarda "demokratik toplum",
"bilimsel-teknolojikgelişme", "insan haklannınge-
liştirilmesi" ile daha da güçlenecekti.
Ne ki, sağcı politikaların, paranın üstünlüğüne da-
yalı ekonomik anlayışın, solun ezilmesi ve ortadan
kaldınlmasına dayalı ideolojinin dayatılması sonu-
cunda "Cumhuriyet'in kimlik değerieri" yavaş yavaş
ortadan kaldınldı ve eski kimliklere geri dönüldü.
- Günümüzde "saraya bağlılık", yerini "paraya
bağlılık" kuralına bıraktı. Artık "paraya bağlılık"siya-
seti de, ticareti de çetelerle ortak bir duaıma getir-
di. Paranın hiyerarşisi kesin olarak "halkçılık", "halk-
tan biri olmak" değerlerini ortadan kaldırdı. Artık,
"halktan biri olmak", hiçbir gücü olmamak, hiçbir
uman olmamak, sefalet çizgisinde yaşamak anlamı-
na gelmektedir.
- Din eksenli kimlikler yeniden ortaya çıkanlmış,
din aynmcılığı yeniden güç kazanarak 'Sünni-Alevi
çatışmalan', 'Müslüman-gâvur
3
aynmlan topluma
sokulmuştur. Bundan da öte, 'Müslüman-laik' ayn-
mı yapılarak çok büyük bir bölücülükten politik ka-
zanç umulmaktadır. Din kökenli politika, ticaret, eği-
tim gün geçtikçe yaygınlaşmakta, Cumhuriyet de-
ğerieri açıkça tahrip edilmektedir.
- Ulusal kimliğin öneminin azaltılması yerel kim-
liklerin yeniden büyük bir güç kaynağı durumuna
gelmesiyle sonuçlanmıştır. Yeniden yerel kimliklere
dönülmesi, bu kimliklerin 'bağımsızlık' adı altında
çeşitli etkilere açık duruma getirilmesi ciddi tehlike-
ler yaratmıştır.
- Cumhuriyet kimliğinin yenilikçi, çağdaş uygariı-
ğa katılma arrıacı göz ardı edilerek geleneksel de-
ğerlere dönüş hızlandınlmış, 'değişim hedefleri' de
bağımsızlık ilkesi unutularak Amerikan değerlerine
endekslenmiştir. Bugün, yenilikçi olmak, değişimci
olmak, Amerikan mallannın tüketicisi olmakla, Ame-
rikan değerlerine entegre olmakla ölçülür duaıma
gelmiştir. Bunedenlede 'Ingil'ızce', 'Tükçeden' çok
daha önemli bir değer kazanmıştır.
Görülüyor ki, 'Cumhuriyet kimliğinin değerieri',
sağ ve sığ politikalar yoluyla ortadan kaldınlmış, ye-
rine geleneksel değerierie yabancı kültür değerleri
konulmuştur
Bütün bu sonuçlar sahte Atatürkçülerin marifet-
leridir.
DYP'li Cölhati: Bir karar vermeli
'Baykal zikzak
çizmeyi bıraksın'
A.NKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DYP Genel Baş-
kan Yardımcısı Mehmet
Gölhan, seçimin öne alın-
masını destekleyeceklerini
belirtirken CHP Genel Baş-
kanı Deniz Baykal'ın "rik-
zak çizmekten vazgeçerek
bir noktada karar vermesi"
gerektiğini söyledi.
Gölhan, dün düzenlediği
basın toplantısmda, Başba-
kan Yardımcısı ve Devlet
Bakanı Bülent Ecevit'in se-
çimlerin aralık ayına alın-
ması yönündeki önerisini
bu hafİa Meclis'e getirmesi-
ni umduklannı söyledi.
"Ecevit'in umuyoruz ki bu
defa sözleri askıda kalmaz"
diyen Gölhan, önerinin
Meclis'e getirilmesi halin-
de tam destek vereceklerini
kaydetti. FP'nin de bu yön-
de oy kullanmasını umduk-
lannı belirten Gölhan, D-
SP ile birlikte 3 partinin oy-
lan ile önerinin gerçekleşe-
bileceğini vurguladı. Göl-
han, "Bu iktidann millete
vereceği hiçbir şey yoktur,
milli menfaatlan >xırtdışın-
da koruması mümkün de-
ğüdir" dedi. 1999'un eko-
nomik dengeler açısından
kritik biryıl olacağına isaret
eden Gölhan, hükümetin
önlem aldığı yönündeki
açıklamalan "hikâye" diye
nitelendirdi.
Türkiye'nin kan ve za-
man kaybettiğini; iktidann,
çünlmüş felsefenin ülkeyi
kurtaramayacağını anlatan
Gölhan, 1999yıhnınharca-
namayacağını söyledi.
Yeşil'in sağ kolunım dolandıncılıktan hüküm giydiği ortaya çıktı
Kıılaksızo^JııJiıuı suç dosyaM kabarık
tstanbul Haber Servisi-1H D
Genel Başkanı Akın Birdal'a
düzenlenen silahlı saldınyı az-
mettirdiği ve "Yeşil" kod adlı
Mahmut Yıkhnm'ın sağ kolu
olduğu gerekçesiyle gözaltına
alınan Mehmet Cemal Kulak-
szoğlu'nunbirbankayı 1.5 tril-
yon lira dolandırmaktan hü-
küm giydiği ortaya çıktı. Bu
suç nedeniyle yattığı Bayram-
paşa Cezaevi'nde eroin kaçak-
çısı ve eski Malatya Spor Klü-
bü Başkanı Nurettin Güven'le
tanışan KulaksızoğTu'nun, ce-
zaevinden çıktıktan sonra Gü-
ven'i de dolandırdığı ve Gü-
ven'in adamlannca ayağından
vumlduğu saptandı. Kulaksı-
zoğlu hakkında altın kaçakçı-
hğı iddiası da bulunuyor.
Ankara Emniyet Müdürlü-
ğü'nde sorgusu süren Kulaksı-
zoğlu'nun 1991'de Yapı Kredi
Bankası'nin Feriköy Şube Mü-
diirû Mine Dûlger ile kurduğu
duygusal ilişkiyi kullanarak
bugünkü değeriyle bankadan
1.5 trilyonu aşkın para çektiği
ortaya çıktı. Dülger'in, olayı
banka yetkililerine anlatmasın-
dan sonra yakalamp cezaevine
konulan Kulaksıoğlu'nun iki
ay cezaevinde kaldıktan sonra
tahliye edildiği daha sonra hak-
kındaki hükmün kesınleştiği
anlaşıldı. Olayın banka yetkili-
lerince polise bildirilmesınden
sonra mali şube müdürlüğü
ekipleri tarafından gözaltına
alınan Dülger ifadesinde, Ku-
laksızoğlu'nu "amnkaçakçısı''
olmakla suçlamıştı.
Dülger. Kulaksızoğlu hak-
YeşU
y
inşoförü serbest
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - "Yeşfl" kod adlı
MahmutYıkhnm'la ilişkile-
ri olduğu iddiasıyla 4 gün ön-
ce Elazığ'da yakalanarak gö-
zaltına alınan 2 kişi, Ankara
DGM'de serbest bırakıldı.
Ankara EmniyetMüdürlü-
ğü Terörle Mücadele Şube-
si'nde dün sorgulan tamam-
lanan ve Yeşü'in şoforü Ha-
kan Asian ile yardımcısı ol-
duğu iddia edileıı Mura Ay,
saat 12.00 sıralarmda
DGM'ye getirildi. DGM
Savcısı Taiat Şalk, Hakan
Aslan ile Murat Ay'ın ;,akla-
şık iki saat ifadelerini aldı.
Ay, DGM binasındas ayn-
hrJcengazetecilerin "Yeji ha-
yatta mı" sorusunu yanıtsız
bıraktı. Ay. başka bir soru
üzerine Yeşil'le görfişmedi-
ğini söyledi.
kında şunlan söylemişti:
"Bir dostum tarafindan ta-
nıştınldığım KulaksızoğJu'na
âşık oldum. Bankamıza olan
borçlannı ödediği ve bana bir
davul dolusu döviz gösterdiği
için ondan etkilendim. İşlerinin
bozulduğunu ve bazı babaiar
tarafından tehdit ediküğini söy-
lediği zaman ona ilave kredikr
verdim. Ancak kredileri defter-
de göstermedim. Yd sonunda
besaplar kontrol edileceği için
parayı geri istedim. Ancak o
'Mafya babalan beni kaçırdı,
hayatım tehlikede' diyerek be-
Kulaksızoğlu, istanbul ve
Ankara Emniyeti'ndeki sorgu-
sunda MlT adına çalıştığını
söylediği belirtiliyor. Akın Bir-
dal olayı ile bağlantısı olmadı-
ğını ifadesinde vurgulayan Ku-
laksızoğlu'nun, Yeşil'le ilişki-
si hakkında da bazı bilgiler ver-
diği kaydediliyor.