18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19EKİM1998PAZARTI OLAYLAR VE GORUŞLER Çağn YEKTA GUNGOR OZDEN 1 9I9 karanlığını yırtıp lilusal Kurtu- luş Savaşı'nda kazanılan utkularla bağımsızlığı. özgürlüğü, ulusal ege- menliği ve hukuksallığı yaşam ger- çeğı kılan Atatürk, önderlik ettiği Türk Devrimi'yl^Türkiye aydınlan- masının kaviıağı olmuştur. Ulusal varlıklanmız- la değerlerimizin özeti ve simgesi. Türkiyemiz- le özdeşleşerçk kurumlaşan ilkeler anıtı Ata- türk. varhğımızın bırieik temeli ve değerli ha- zinesı Türkıye Cumhunyetı'ni sonsuza değin bağımsız yaşatmak ıçin korumak ve savun- mak görev ini verdıği Türk Gençliği 'nde yaşa- dığından. ölümsüzdür. Bugünümüzü ve yannımızı borçlu olduğu- muz Atatürk "le ne kadarövünsek azdır. Ancak, övünmeye hakkımız olmalıdır. Dilden çevre- ye her konuda özenli davranarak, her alanda tam bağımsızlığı gölgeleyen nedenlere karşı çık- malı.uygartepkilerleanayasaldemokratikdü- zeni. sosyal hukuk devletini gerçek ve geçer- li kılmalıyız. Yaşam felsefemiz. varlık nedeni- miz ilkelerden ödün \eri|fnesinekatlanmama- lıyız. De\ letın tekliği. ülkenin tümlüğü, ulusun birliğı konulannda örnek duyarlılıkla toplum- sal banşı ve ulusal dayanışmayı koruyup güç- lendirmeliyiz. Se\T kursakiannda kalan, güve- nilmez sözde dostlarla. yenilginin acısını unu- tamayanlann ışbirlikçıleri, kimı gün önceleri hiç akıüanna geimeyen insan haklanndan, ki- mı gün dikta söylem v e eylemleriyle karşı çık- tıklan demokrasıden söz edip bu kurum ve ku- ruluşlara siğınarak kötülüklerini sürdürmekte- dirler. Medyanın bir kesiminin terör aygıtı gibi her- kesi hedef gösteren sorumsuzluğundan ve ye- tersiz denetimden destek alan kimı aymazlar, hukuk tanımazlıklanru. gerçek dışı anlatımla- nnı kımi aktarmalar. kimi insanlık ve terbiye jdışı yakıştırmalar ve savlarla yayıyorlar. Sus- _kun toplum. kımi sözde aydınlar. eski kural- Jar. yenilenmeyen hukuk, yoğun ve yorgunyar- .gı. yetersiz yaptınmlarla azgmlıklannı arttıran- ,1ar. sınır tanımadan saldmyorlar. Ne yargı, ne üniversite. ne aile, ne kişilik. ne onur ayırma- dan ve umursamadan... Bılgisizliklerini. yeteneksizliklerini ve nite- •liksizlıklennı, basın özgürlüğüyle yasama do- •kunulmazlıgıni kötüye kullanarak saklamaya çalışanlan yıllardırahlak-erdem çizgisine ça- ğınyoruz. Kötüye kullanılan. korunmayan hak -ve özgürlükJere yaraşırolunmadığı göz ardı edil- mektedir. Ülkemiz, ılkeli sıyaset adanılanna ve düşü- nürlere gereksinim duymaktadır. Ne söyledi- ğini ve ne yazdığını bılmeyenlerin artması, okuyanın \e ne okuduğunu anlayanın azalma- sı. toplum için en ürkürücü durumlardandır. Sûs kalan san. sıfat ve niteliğin değeri yoktur. Yargı bağımsızlıf ı. yılda bırkaç kez değin- mekle, yazılanı okumayla. tekerleme ve kop- ya türü yinelemeyle degil. söylem ve eylem uyu- mu içinde sürekli ve yürekli olarak gölgeleri kaldırma çabasıyla savunulur. Ulusal onur saydığımız yargının bağımsızlığı, hukuk de\ - letinin ilk koşuludur ve önce kendi içinde sağ- lanır. Önyargılı, koşullanmış, yanlı, duygusal, yargılamayı sürüncemede bırakan. kararlan geciktiren, kuşku yaratan, katılmaması gere- ken işlerin görüşülmesinde bulunmaktan çekın- meyerek yönlendiren, yönlendirilen. siyasal kulıslere giren gösterişçi, korkak ve kanşık yargıçlar. yargıya yüktür. Buniar yargıyı yıp- ratır ve içerden yıkar. Yargının her katındakilerden yargının yurt- taş gözündeki ve gönlündeki yerini küçültme- meleri, büyültmeleri beklenir. Kurallan yeni- lemeyenleri bırakıp bunları uygulamakla yü- kümJü olan. dava öncesinde, dava sırasında ve sonrasında birbirinden bağımsız görev yapan- lan suçlamak, ağır yamlgıdır. Bu hukuk adam- lan ve yetkili kurumlar bilmiyor da amaçlı im- za kampanyasına katılan, hukukla hiç ilgisi ol- mayanlar mı hukuk biliyor? Karar yanlış da olsa saygıyla karşılanarak hukuk yollan izienir. Hele yargıya karşı göv- de göstensi, değişik nedenli ve kaynaklı kaba- dayılıklar. Silahlı Kuvvetler'e dokundurma- lar, hiçbirdüşünce ve inanç özgürlüğüyle, hiç- birdemokrasi anlayışıyla açıklanamaz ilkellik- lerdir. Adalete saldıranm adalet arayıp isteme- si kendini utandınr. Hukuk, siyasetin yol göstericisi ve ışığıdır. Bu nedenle "Hukuku siyasaUaştırmamalı, si- yaseti hukuksaUaşörmalı" sözümü sık sık yı- neliyorum. Tıpkı "Din siyasallaşırsa, demok- rasidinseüeşir" dedigim gibi. Yargıya saldın- ya herkes karşı çıkmalıdır. Genci medyanın il- gili savcılarca özenle izlenmesı adalete saygı ve güveni artnnr. Hoşgörü, zarar verecek bi- çimde sürdürülürse, saldın, görevi savsaklayan- lara da yönelir. Yargıya dış baskı da çırkindir. Türkiye sömürge ya da uydu değildir. Ulus- lararası anlaşmalara anayasa yargısında da uyulması için anayasa değişikliği yapılmalı, öbür yargı işlerinde ve yargı yerlerinde ise bu anlaşrnalarduraksanmadan gözetilmelidir. Glo- balleşme ve küreselleşme sunuşlanna karşı du- yarlı olmak zorundayız. Çok yanlı yatınm an- laşmalan (MAI) için tüm ilgilileri, dışandan el atmalar ve hukuksal bağimlıhk konusunda uyanyorum. Cumhuriyetin 75. yılında Sevr'le Lozan'ı, cumhuriyetle şeriatı, kapıkuluyla yurttaşı, üm- metle ulusu karşılaştırmak; düşünce ve inanç özgürlüğünün güvencesi, bağımsızlığın. ulu- sal egemenliğin, demokrasinin kaynağı: siya- sal, hukuksal ve ulusal birliğin dayanağı; eşit- lik, hoşgörü, bilimsellik. akılcılık, aydmlanma, çağdaşlaşma, inançlar yönünden saygın bir yansızlık. insancıllık da demek olan laikliği tartısmak: kafanın içini bırakıp varsayımlara bağ- h kalarak dışıyla uğraşmak; kendi diline ve yeni yazıya karşı çıkmak; inançJara saygısını kanıtlayan \ e dünyada Islamiyeti en iyi yaşa- ma olanağını sağla>an vatan kurtancı devlet ku- ruculannı din düşmanlığıyla suçlamak; Istik- lal Marşı'na değişik saygısızlıklarda bulun- mak; önceden anayasayı. şimdi Istiklal Mar- şı'nı kutsal kitaba ters göstermek; Atatürk ve arkadaşlannı sa\ unmak zorunda kalmak. acı olmaktan ötede. utanç verici ve yıkıcı durum- lardır. Bu bağlamda bölücü-yıkıcılarla, ırkçı, şeriatçı ve çıkarcılann ılgınç birlikteliği, tüm yurtsev erleri düşündürmeli ve hep uyanık tut- malıdır. Anayasanın öngördüğü antlannı unu- tup hukuka ve yargıya karşı çıkarak, anayasa- nın değiştirilmesı önerilemez temel ilkelerini yıkmak ıçin takıyyelerle her çabayı sürdüren- ler. inanç ticaretine girişerek halkımızın temiz duygulannı sömürmekte. gençlerimizi üniver- site kapılannda. kent alanlannda ve cami ön- lerinde devlete. cumhuriyete. Silahlı Kuvvet- ler'e, yargıya karşı kışkırtmakta. kolluk güç- lerimizle çatıştırmaktadırlar. Kimi siyasal kişi ve kuruluşlarda demokra- sinin çağdaş aşaması olan hukuk devletine gü- ven duyurmak, üniversitelerimize huzurgetir- mek yerine. oy ve iktidar hesaplanyla, çağdı- şı ve inançla bağdaşmayan baş bağlama-kapat- ma dayatmasının militan ve destekçileriyle pa- zarlığa oturmaktadır. Öğrenim, örtünmeden önemli ve öncelıklıdir. Devietten, devlet bi- rimlerinden, hukuktan habersız kimi yargı ka- çaklan da inanç tutsaklanyla dayanışma gös- terisi peşindedir. Anayasa. Anayasa Mahke- mesi. Danıştay, Avrupa İnsan Haklan Komis- yonu kararlannı dinlemeyenlerin, koşullan- mış, önyargılı ve yanlılığı yaygın kimi bilim adamlannın yanlış ve amaçlı düşüncelerine yollama yapan yayınlara kanan karşıdevrimci direnişçilerin tutumlan da terörü anımsatmak- tadır. Terörün etnik ve dinsel aynmı olmaz ve terörle pazarlık yapılamaz. Ticaret destekli şe- riat, aşiret ve siyaset ortaklığı, feodal yapırun belirtisidir. Cumhuriyetimizin tüm çağdaş nitelikleriy- te tam bir hukuk devleti olması, daha çok yö- neticilerden kaynaklanan eksikliklerinin ta- mamlanması, aksakJıklannın giderilmesi için hepımiz çalışmalıyız. Yabancılann övdüğü Atatürk'ün ve cumhu- riyetin değerini bilmezsek. karşılıkh sevgi ve saygıdan uzaklaşıp din adına aynı dinden olan- ların yaralanmasına, yakılmasına ve öldürül- mesine ilgisiz kalırsak. onur ve erdemden söz edemeyiz. Inanca saygısı olanlar, gerçek din- darlarbunlan siyasal söylemlerinealmazlar. Bu çağda. bu sorunlar bize yakışmıyor. Üniversı- teler ne medrese. ne miskinler tekkesi. ne der- gâh. nede militan karargâhıdır. Bilimin aydm- lık yuvalandır. Yuvada kavga olmaz, anlayış, sıcaklık, özveri. sev ecenlik, dayanışmayla mut- luluk yansır. Değerli gençler! Öğüt vermek kolay, örnek olmak güçtür. Öğüt vermek kolaylığindan ka- çınarak, örnek olmayı yeğliyor, bizim yanlış ve yanılgıJanmızdan kaçınmanızı öneriyorum. Atatürk gibi evrensel kişilikli, dünya büyüğü bir başöğretmenimizin olması en büyük şan- sımızdır. Gerçekleri konuşmaktan çekinmeyi- niz. Susmanın sorumluluğu, konuşmanın so- rumluluğundan ağırdır ve susmak, sanıklann hakkıdır. Tartışmaktan kaçınmayınız ama dost- ça aynlınız. Sürekli okuyunuz ve önce Ata- türk'ün BüyükSöyfev'ini okuyunuz. Ka>ııağı- nı bilmeyen, ulusal kimliğini özümsemeyen insan, yaşayamaz. Atatürk'ün Gençlığe Sesle- nişi'ni. Bursa Konuşmasfnı ve her sözünü, her zaman anımsayınız. Siyasetle ilgileniniz. Anayasada yer alan ilkeleri korumak ve sa- vunmak siyaset yapmak değil, görevdir. Kal- dı ki bu kurum ve kavramlar siyasal olmadığı gibi siyasetçilerin de tekelinde değildir. Kav- gacı değil, banşçı olunuz. Aşın bireyciliğe ve özseverliğe düşmeyiniz. Dostluğu ve paylaş- mayı seçıniz. Ülke sorunlanna çözüm arayınız. Hiçbir şey için aklınıza tavan koymayınız. Ak- la dayanıp akla tutunmanız öğrenme tutkunu olmanız gerekir. Gezegenimizi, ülkemizi, in- sanlan iyi tanıyınız. Zamanı iyi kullanınız. Sa- natı ve sporu alışkanlık edininiz. Hitter ve Mus- sotini'nin ardıllan. yeninazi, yenifaşist, sömür- geci, sahte demokrat, yalancı ortak ve dostlar- la, yakınlanmızda, bölücüleri besleyen siyasal ve dinsel diktatörlerin tutarsızlıklarını ve kö- tülüklerini iyi değerlendiriniz. En çağdaş mil- liyetçilik olan Atatürk müliyetçUiğTm bırakıp ırkçılığa, ümmetçilikten aynlmayan Arap mil- liyetçiliğine kapılanlan ve paradan başka şey düşünmeyenleri uyannız. Haksızlıklara kat- lanmayınız. Hakkını aramayan, hakka layık değildir. Asla yılgınhğa düşmeyiniz, yorulma- yınız. Karamsar ve umutsuz olmayınız. Türk ulusunun nasıl ölüm-kalım savaşı verdiğini, yoktan varettiğini veanlayıştan insana, kurul- lardan kurumlara değin nasıl yepyeni bir top- lum yaratıp yepyeni bir dev let kurduğunu, bil- giye dayanmayan gücün geçici ve aldatıcı ol- duğunu unutmayınız. Okumak, diploma aJmak degil, bilgisiyle ışık tutacak düzeye gelmektir. En büyük, en etkin güç, insan gücü, beyin ve yürek gücüdür. Düşüncesi, bilgisı, inancı özgür, üstün ka- rakterli. sağlam yapılı gençlik, geleceğimizin güvencesi ve laik cumhuriyetimizin yürekli bekçisidir. Atatürkçü düşüncede yoğunlaşıp birleşerek. Atatürkçe düşünüp, Atatürkçe ça- lışarak, "Yenkfen Atatürk!" diyerek engin ufiık- lara koşunuz. Başkası olmayan, doğal ve tarih- sel güzellikler hazinesi Türkiyemizin, devle- timızin, üniversitemizin, ailelerinizin yaptık- lannın değerini bilip yapamadıklannı sizler başarmaya çalışarak kendinizi sürekli yenile- yip aşınız. Atatürkümüzün "TemeK Türk kahraman- hğı ve yüksek Türk külrürü" deyip "erdem" olarak nitelediği Cumhuriyetimizin 75. yıldö- nümünü coşkuyla, onurla ve kıvançla kutla- yalım. Ne mutlu Türküm ve Türkiyeliyim di- yene! Ne mutlu Atatürk'ü ve Atatürkçü olan- lara! CUMHURÎYETTEN OKURLARA ORHAN ERİNÇ Son Kaset Medya ile Politikayı da Sarstı Çakıcı'nın kasetleri tam ka- nıksanıyordu ki, CHP milletvekili Fikri Sağlar'ın kamuoyuna du- yurduğu kaset ortalığı biranda karıştırdı. Kaset, Çakıcı ile Bay Korkmaz Yiğit arasında ge- çen ve Ö2elleştirilen Türk Tica- ret Bankası'nın pazarlanması- na ilişkin konuşmayı belgeli- yordu. Özelleştirme, medya ve po- litika bir anda alabora oluver- di. Türkiye'nin kurtuluşunu Ye- ni Dünya Düzeni'nin uygulan- masına, bu uygulamaya da özelleştirme ile ulaşılacağına inananlar, ısrarla görmezden geldikleri gerçekle karşı karşı- ya kaldılar. Özelleştirmenin gerçekleşti- rilmesınde mafyanın büyük bir etki sahibı olduğu bilinmeyen bir şey degildi. Haraç mezat satı- şa çıkanlan kamu mallannın alı- nabilmesi için ya mafyanın ola- ya kanşarak baskı yapması ya da ihalelere karışmaması ge- rekiyordu. Aslında özelleştirmeye maf- yanın karışmaması için bir en- gel de yoktu. Çünkü özelleştir- me zaten yasadışı bir biçimde yapılıyordu. Ancak Bay Korkmaz Yiğit'le Çakıcı arasındaki konuşma gün- deme gelince, yasaların kena- nndan dolaşmayı, yasaya kar- şı hile yöntemini seçerek işle- rini yürütmeyi kendilerine özgü bir hak olarak benimseyenler birden aslan kesiliverdiler. Şim'di özelleştirmeye konu olmuş kurumlann hangi koşul- larda satıldığının araştırılması bekleniyor. Kasetin ikinci etkisi medya dünyasında dalgalandı. Bay Korkmaz Yiğit, Türk- bank'ı almasının ardından med- ya dünyasına girmiş, iki tele- vizyonla Milliyet, Yeni Yüzyıl ve Ateş gazetelerini almıştı. Yeni Yüzyıl'ın gelenekleri he- nüz oluşmamıştı. Ya da gaze- teciliğin temel kurallarına aykı- rı bir yayın politikasının temsi ciliğine soyunmuş olmayı gek nek olarak belirlemişti. Bu kc nuda gpz bize düşmez. Am Milliyet 49 yıllık yayın yaşam nın yaklaşık 45 yılında oluşu kökleşen ilkeleri nedeniyle bu günlerde pek rahat değil. Yc netim, yazar ve çizer kadrola nnda görev alan kimi gazete ciler, kasetin ortaya çıkmasın dan bu yana tedirgin bir orta ma girdiler. Şimdilik kesin, da ha doğrusu açıklanmış bir ka rarları yok. Zaten gazetenir künyesinde de henüz sahip ola rak Bay Aydın Doğan'ın ad yer alıyor. Konumuzla doğrudan ilgis yok, ama bir gelişmeyi de be- lirtmek gerek. Iş Bankası ile Erol Evcil arasındaki kredi iliş- kileri uzunca bir süre önce bel- gelere dayalı haberlerle Cum- huriyet'te yer almıştı. Medya- mızda ise ses çıkmıyordu. Ba- ğımsızlığına önem veren Cum- huriyet bu kez de Iş Bankası ilanlannın kesilmesini önemse- memişti. Ne zaman ki Bay Ünal Korukçu'nun genel müdürtük- ten emeklilik yoluyla ayrıldığı haberi yayıldı, medyamıza bir cesaret geldi. Eze Zeytincilik- Iş Bankası ilişkileri yazı dizileri gibi sütun sütun yayımlanma- ya başlandı. Kasetin politik yaşama etki- si ise DSP lideri ve Başbakan Yardımcısı Bay Ecevit'in erken seçimin daha da erkene alınma- sı önerisi ile kendini gösterdi. Anlaşılıyordu ki Bay Ecevit bu hükümette görevini sürdürme- yi kendisine yediremiyor, hü- kümetten aynlmayı da doğa- cak belirsizlik yüzünden içine sindiremiyordu. Süreyi kısalt- manın en kısa yolu da seçimin 1998 içinde yapılmasından ge- çiyordu. Bay Ecevit'in önerisi bütün partiler tarafından des- teklendi. Günahı söyleyenlerin boynuna, bu desteğin neden- leri arasında, yasalar değişme- • Arkası 6. Sayfada GH688 şimdi 12 ay taksitle! CEBINDE! GH688 Ericsson GA 628 Ayda 9.900.000TL Kefilsiz! Formalitesiz! GEN-PA ve K.V.K. bayilerinde! TiHüye Vetkiü Distribütörieri: K.V.K.fel:(0216) 410 85 00 (pbx) ve GEN-PA Tek (0212) 2871717 (pbx) • ta ka*anfctal-Biosn-ILU.-tBH 1 »stoip^. PariA^ı'a İTURKCELL ERİCSSON
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle