18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 EKİM 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI /[email protected] 11 Dış licaret heyeti Mısır'da • KAHİRE (AA) - Dış Ticaret Müsteşan Yavuz Ege. Türkiye'de önemli boyutta bır yabancı sermaye olmadıgını, kriz açısından Türk: vatandaşlannın dövize yönelmesıni önemli bulduğunu söyledi. Ege. "Faizin yüksek olması. global kriz açısından Türkiye'nin bir sigortasıdır" dedi. tşadamlanyla birlikte görüşmelerde bulunmak üzere Mısır'da bulunan Ege. "İhracatı arttırmak için daha fazla kaynak ayırmak gerektiğinı, 1999 yılında bu tür imkânlann sağlanacagını" bildirdi. Enerji turları süpüyor • ANKARA (AA) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer, dün Azerbaycan'ın başkentı Bakû'ye gitti. Azerbaycan'daki seçım sonuçlan nedeniyle hükümet adına Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'i kutlamaya giden Ersümer, Hazar geçişli Türkmenistan-Türkiye- Avrupa Doğalgaz Boru Hattı Projesi'ni başlatmak amacıyla bugün de Türkmenıstan'a resmi ziyarette bulunacak. 'Ambargo kaldırılmalı' • GAZİANTEP (AA) - Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Başkanı Mehmet Aslan, Irak'a uygulanan ambargo nedeniyle Ortadogu ve Körfez ülkelerine ihracat yapılamadığını belirterek, "'Esas pazanmız kapalı. Yalnız Irak"a değil, Körfez ülkelerine de ulasamıyoruz. Ambargo kaldınlmadan ulaşacağa da benzemıyoruz" dedi. Türkiye'nin ambargonun kaldınlması içın BM \e müttefikler nezdinde çabalan arttırması gerektigini kaydeden Aslan, Irak'a uygulanan ambargoya bölgede dayanacak gücün , kalmaÜuğ'ına dikkat çetÜ^-T Kimi sektörlerde işten çıkarmalar yaşanırken yeni pazar arayışlarma girildi Reel sektörbunaldıFATMAKOŞAR/ NİLÜFER ŞENSÖZ Uzakdoğu'dan başlayarak dünyaya yay ılan fınansal kriz, Türkiye'de mali piyasalardan sonra reel sektörleri de etkisi altına aldı. Kimi alanlarda işten çıkar- malar yaşanırken. ihracatın agırtopları olan deri. hazırgi- yim ve konfeksıyon. tekstil ve hammaddeleri ile demir-çelik gibi sektörler yeni pazar ara- yışlanna girdi. Deri sektörün- de kapanan binın üzerindekı fabrika gende 14 bin işsiz bı- raktı. Sektörde "işlerinyoluna ginnemesi" halinde, 2 ay son- ra 70 bin kadar den işçisinin işsiz kalması bekleniyor. Mali sıkıntı Tekstil finmalan mali sıkın- tıdan çıkamadı, uluslararası taşımacılık sektöründe de tır fıloları işsiz bekliyor. Demir- çelik sektöründe ise ocaklar henüz sönmedi, ama sektör 1999 yıh ıçin sıpariş alamı- yor. Otomotn- sektörünün ise "94 krizini hâlâ atlatamadığı- na dikkat çekilirken küresel • Deri sektöründe kapanan binin üzerindeki fabrika geride 14 bin işsiz bıraktı. Tekstil firmalan mali sıkıntıdan çıkamadı, uluslararası taşımacılık sektöründe de tır filolan işsiz bekliyor. Demir- çelik sektöründe ise ocaklar henüz sönmedi, ama sektör 1999 yıh için sipariş alamıyor. krizle birlikte paza- nn ve yerli üretimin daraldığı vurgula- nıyor. Talebin azalma- sıyla üretim kapasi- tesini düşürmek zo- runda kalan reel sektörlerdeki bu durum, sanayi sek- töründe üretimin yaklaşık 4 yıldan sonra ilk kez eksiye geçmesi- ne de yol açtı. Sanayi kuruluşlanndan yükselen "imdat" seslerinden sonra Başbakan Mesut Yıl- maz'ın da "1999 yıhnınzor ge- çeceğine" ilişkin demeciyle artan -global kriri en az za- rarla atlatma" tartışmalan bütün sektörlerde gündemın ilk maddesi olmaya devam ediyor İhracat rakamlan, bu alanda ağırlığı olan sektörler- deki yaranın derin- liğini yansıtmasa da firmalardan "küçü- hıyoruz" açıklama- lan yapılmaya baş- landı. Sektör temsilci- leri, kimi alanlarda etkileri hissedilme- ye başlanan krizin sonuçlannın tah- min edilenden bü- yük olacağı görüşünde birle- şiyor. Sanayici, "gerekli ön- lemJerin zamanuıda alınma- sı" gerektigıne dikkat çeker- ken, krizin etkilerinin kısa va- dede değil orta ve uzun vade- de daha somut şekilde ortaya çıkacağını dile getiriyor. Sanayici, hükümete "Dün- va mali piyasalan ve reel sek- tördeki gelişnıeler bizi ürkü- tüyor" mesajını veriyor. Dış piyasalarda yaşanan ve büyü- mesi beklenen daralma. fir- malan yatınm ile üretim yap- mak yerine özkaynaklanna dönmeye zorluyor. Gelecek yıla stoksuz girme- ye çalışan firmalann bu tutu- mu işten çıkarmalann artaca- ğı sinyalini de veriyor. Proje askıya ahndı ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Mesut Yılmaz'ın gelecek yıl için yaptığı kriz uyansının ardından Sabancı Grubu bünyesinde faaliyet gösteren ve Türkiye'nin bü- yük şirketleri arasında yer alan Bossa'da 15 milyon dolar değerindeki yeni proje ve ya- tınmlann askıya alındığı açık- landı. Fabrikalannda yılda 70 milyon metre kumaş üreten firmada, makine yatınmlan da ertelendi. Sanayi sektöründe üretimin eksiye geçmesi, sanayicide panik yaratırken, geçen yılın ağustos ayına göre yüzde 0.1 küçülmeye karşılık bu yılın geçmiş aylanndaki yüksek oranlı artıştan dolayı yılın 8 aylık dönemindeki sanayi üre- tımi yüzde 5.8 artış kaydetti. Demir-çelikteocaklar henüzsönmedi Demir-çelik sektörü darboğaza girdi. Uzakdoğu kriziyle birlikte ihracat pazarla- nnda fiyat rekabetine giren sektör, Rusya, Ukra>Tia ve Moldova'dapazann daralmasıy- la daha sıkıntılı günler yasamaya basladı. Ihracattan başka seçeneği olmayan sek- tör, 1999 yılında nereden sipariş alacağını düşünüyor. Yaşanan mali krizden önce yaptığı toplam ihraca- tın yüzde 60'mı Uzakdoğu ülkelerine gerçekleştiren sektör bu pazannı kaybetti. Yeni ihracat alanlan araştırmaya başiayan sektör için "fire- tiıni durdurmak" daha büyük bir kriz anlamma geliyor. Demir-Çelık Üreticileri Derneği Genel Koordinatörü Hami Kartay, işten çıkarmalann henüz başlamadığuu, ancak sektö- rün bu noktanın arifesinde bulunduğunu belirtti. Sektör için s- tok yapmarun felaket olduğunu söyleyen Kartay, "Bu sektör di- ğer sanayi kottanna benzemez. Ocak söndüriilmemefi. Cretimi darattmak da mümkün değil" dedi. Kartay, ihracat yapabilecek ^ olanakjarın yaratılmasının tek çözüm olacağma. dikkat çekti. Taşımacılıkyanlış yatınm kurbanı Uluslararası taşımacılık şirketleri mali sıkıntıda. Ticari yaşamda yaşanan sıkıntılar, son 3 yılda karayolu fiiosun- da yapılan yanlış yatınmlar, taşımacı- lık sektörünü de krize sürükledi. Yüzde 40 oranmda kapasite fazlası olan sektörde TIR filolan iş bekliyor. Sektörde bulunan 24 bin tane çekici ile 28 bin treylerden 10 bin tanesinin fazla ol- duğu ve işsiz beklediği belirtiliyor. fthalahn da azalmasıyla maliyetin üçte birini karşılayama- yan taşımacılık şirketlerinin büyük kısmı iflasın eşiğinde. Şir- ketlerin krizin maliyetini en aza indirmenin yollannı aradı- ğını belirten Uluslararası Taşıma Işleri Komisyonculan ve Acenteleri Demeği Başkanı Lütfi Aygüler, bu duruma ge- linmesinde hükümetlerin teşvik politikasının da etkili oldu- ğunu belirtti. Ihracatçılann vergi indiriminden yararlanmak için fazla araç aldığını belirten Aygüler, eski kamyonlann ta- şıyabileceğinden fazla yük almasmın engellenmesi halinde TIR fılolanıun biraz rahatlayabıleceğini kaydetti. Fabrikalap kapamyor Deride yaprak dokümuArka arkaya fâbrikalann kapandığı deri sektöründeki sıkıntının 70 bin kişiyi işsiz bırakacağı belirtiliyor. Rusya pazannı kaybedınce. "mal satamaz" hale gelen sektörde, daha önce alınan hammaddenin dünya piyasalanndaki fiyatı düştü. Bu nedenle girdi maliyetleri artan Türk deri sanayicileri çareyi "fabrika kaparmakta" buldu. Deri sektörünün önemli üretim merkezlen arasmda yer alan Tuzla'da 89 işyeri kapatıldı, 3 bin 500 işçi işten çıkanldı. Gerede'de 130 tane deri üzerine çalışan işyeri bulunuyordu, bunJann İ20'si kapandı ve 2 bin 500 işsiz ortaya çıktı. Çorlu'daki deri fabrikalannm yüzde 9O'ı kapandı. Burada da kapanan işyerleri, ardında 7 bin dolayında işsiz bıraktı. En son Uşak'ta da deri fabrikalannm yüzde 95'i kepenk indirdi. Kapanan deri fabrikalan da 7 bin 500 kadar işsiz yarattı. Deri sektöründeki krizin ana nedenini Rusya halkının alım gücünün düşmesine bağlayan Deri îhracatçılan Biriiği Başkanvekili Mehmet Büyükelçi, bavul ticaretinde görülen büyük düşüşlerin dericileri vurduğunu belirtti. Dünyada yaşanan global kriz nedeniyle Türk dericisinin girdilerinin de arttığını beiırten Büyükelçi. "Dünyada hammadde fijatian düştü. Btam girdfleriıniz artuğı hakk mal satamıyornz" j ! f rdjye konuştu. Tekstil sıkmtıyı atlatamadı Ekonomi Servisi - Son iki yıldu" zor günler yaşa- yan ve Uzakdoğu'nun ar- dından Rusya krizinden de etkilenen tekstil ve kon- feksiyon sektöründe fi- nans sıkıntısı etkili olma- ya devam ediyor. Sektörün yaşayabilmesi için acil olarak uzun vade- li ve düşük faizli krediye ihtiyacı olduğunu belirten sektör temsilcileri banka- lan "kara gün dosru olma- makla" suçluyorlar. Istanbul Tekstil ve Ham- maddeleri Ihracatçılar Bir- iiği Başkanvekili Şevket Sürek, sektörde orta ve kü- çük ölçekli firmalann zor günler yaşadığını belirte- rek, u Yapısal bozukluklar ve finans sorunu var. Fi- nans sorunu yaşanırken, bankalar işlerinegektiği gi- bi hareket edijTorlar" diye konuştu. Türkiye Giyim Sanayi- cileri (TGSD) Başkanı Is- met Özcan, reel sektörün canının yandığını belirte- rek, "Bizdövizgetiriyoruz. Finans sektörünün canının yanmasına benzemez. Uyanlanmıza kimse itibar etmedi, ama şimdi hükü- met bunu düşünüyor" di- ye konuştu. TGSD Başkanı lsmet Özcan, ekonominin yüz- de 40'ını kontrol eden sektörün ihracat pazannı kaybettiğini kaydederek, Başbakan Mesut Yıl- maz'a somut öneriler içeren bir paket sunduk- lannı ifade etti. Otomotivde kriz sürüyor Otomotiv sektörünün '94 krizini hâlâ atlatamadığma dikkat çekilirken küresel krizle birlikte pazann ve yerli üretimin daraldığı vurgularuyor. Otomotiv Sanayicileri Derneği (OSD) Genel Sekreteri Ercan Tezer, otomotiv pazannda daralma yaşandığmı kayde- derek. "1993 yıhndaki rakamlara bakm- ca pazann hacmi 450 btndi. Bunun 350 bini y«rH, 100 bini ise ithalarö. Bu >ilki tahniin isetoplam325bin dolavmda" di- ye konuşuyor. Tezer, ithalat ağırlıkh genişleme ya- şandığına dikkat çekerek, "Yerli üretim azaldı ama buna karsüık üretici sayısı artö. 93'te 4 firma vardı, siındi ise 7 ta- ne" açıklamasında bulunuyor. Firmalann kapasitelerinin üçte birini kullandıklannı vurgulayan Tezer, şöyle ko- nuşuyor "Ekoüomik ölçeğin altında çalışan ve kapasitesini kuilanamayan kurumlarda mali>'etier yüksek. Pijasada çok kına bir rekabetvar. Kâr nıarjlan çokdüştü." Tezer. "Sektörün rahatlaması için ekonomikdengekrde düzehneolmah. It- halatın lehinde bir kur poütikasuıdan vazgeçilmeB" görüşlerinı dile getinyor. İşten çıkarmalann henüz yaşanmadı- gını belirten Tezer, "Otomotivsektörün- de çok nitetikli insan gücü bulunuyor. Yüksek oranda işçi çıkarmak söz konu- su degil ama şirketter değeriendirme içinde" diye konuşuyor. Kurulun izni tartışmalan alevlendirdi TEDAŞ Uzanlar'a HACERGEMİCİ ADANA - Rekabet Kurulu'nun (RK) TEDAŞ'a ait 17 bölgedeki elekt- rik dağitım işletme hakkını devralacak şirketlere onay vermesiyle birlikte de- virle ilgili tartışmalar yeniden alev- lendi. Adana, Hatay, Osmaniye ve Içel'de dağitım hakkını alan Uzan Ailesi'ne TEDAŞ'ın "peşkeş ceküdiği- ni" söyleyen Tes-lş Adana 1 No'lu Şube Başkanı Mustafa Şahin, "Yılda 2 trttyon kân olan bir bölgeyi 720 a>r taksit- le 557 milyara Uzanlar'a ver- dfler" dedi. Rekabet Kurulu'ndan da izin çıkmasıyla birlikte Tür- kiye Elektriİc Dağitım AŞ'ye ait 17 görev bölgesindeki dağitım tesisleri- nin işletme haklannm fırmalara dev- ri konusundaki bir engel daha kalktı. Daha önce ÇEAŞ'ta acı bir deneyim yaşayan Adana'nm da içinde bulun- duğu 4 ildeki dağitım hakkının Uzan- lar'a geçtiğini belirten Tes-lş Sendika- sı Adana 1 No'lu Şube Başkanı Şahın, "4 ilin yülık kân 2 trihon lira. Böylesi- ne geliri olan bir bölge 557 miKar Bra- ya, 60 >ı0ığuıa kiraya verilHor. Yani peşkeş çekh-orlar.Gerçi Uzanlar'ın bu para>ı bik vermeye niyeti yok. Komis- yoniarla masaya oturmuyorlar" diye konuştu. Devir işleminin iptali için yüzlerce dava açtıklannı kaydeden Şahin, Tür- kiye'de bağımsız yargıdan söz edile- meyeceğini söyledi. "Benyargınınba- ğımsızhğına inannuyorum. Bağımsız yargı sözde kaldı" diyen Şahin, Rekabet Kuru- lu'nu da "devletin memuru" olarak nitelendirdı. Uzanlar'ı devir işlemlerini yapmak için tesislere sokmadıklannı anımsatan Şahin, şöyle de- vam etti: "Ama gittiler devir işlemlerini ÇEAŞ'ta tamamladüar. Türkhç'demedyayı da arkalanna alan bmük güçler özelleştirme adı altında milli servetimizi bölüşüyor. Ozelleştiri- len kunımlardaki işçiler bir gün son- ra kapı önüne konulu>t>r ama kimse bir şey >apmıvor. Sadece sendikalar olarak karşı durma>r a çalışıyoruz. An- cak bundan sonraamacunızözeUeştir- meye karşı kamuoyu otuşturmak." ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK 'YÖK'ü Yok Etmeli' Bu çağrı, ünlü matematikçi Cahit Arfındır. Arf, doğm ve haklı bir bilgelikle, Ihsan Ooğramacı, YÖK'ünü Türkiye üniversiteleri, daha doğrusu özerk ve demokratik üniversite kavramı için ger- çek bir tehlike, giderek bir yıkım olarak görüyor- du. Benzer bir öneri, aynı gerekçeyle, 1991 ge- nel seçimlerinden sonra kurulan Demirel-lnönü hükümetinin programında yer aldı ve.. tam anla- mıyla bir yana bırakıldı; unutuldu. Konunun bugünlerde gündeme gelmesini bir başka ya da karşıt bakış açısına borçluyuz. Fazi- let Partisi (FP) YÖK'ü yok edecekmiş. FP, YÖK'ü, bilimsel özgürlük ve üniversite özerkliği istediği için eleştirmiyor; yok etme isteği bu nedene dayanmıyor. FP, YÖK'ü son aylarda açıklık kazanan türban konusundaki karşı tavn ne- deniyle yok etmek istiyor. Üniversiteye girişin ye- niden düzenlenmesi, bu yolla imam-hatip okulla- rının etkinliğinin azattılması ve derslerde türban giyilmesini yasaklayan uygulama, FP'nin YÖK'ü yok edici bir savaş açmasına neden oldu. Bu tu- tum, ilkesiz, çıkarcı ve yanıltıcı bir bakış açısının ürünüdür. Bu nedenle de özerk üniversite yanlısı, ileri ve demokrat kesimlerce desteklenmesi düşü- nülemez. Böyle bir destek aptalca FP oyununa gelmek olur. Cezayir, Mısır, Iran veAfganistan'daolanları; bu ülkelerde düşünür ve sanatçılar üzerindeki bâskı- lan görme zahmetine katlanmayan, siyasal Isla- ma hoşgörü ile bakan kimi sözüm ona demokrat- lara, Sıvas katliamı karşısında FP (o zamanki adıy- la RP) sözcülerinin sergilediği tutumu anımsat- mak gerekir. FP artık RP değil, değişti diyenlere de en doğru yanıtı, Istanbul Belediye Başkanı'nın aldığı ceza karşısında FP'lılerin gösterdiği tepki sergiliyor: Vurde vuralım. ölde ölelim. Hiç kimse vurmanın ve öldürmenin egemen ol- duğu yerde hoşgörü, özgürlük ya da demokrasi aramasın; çünkü orada bu anlayışa yer yoktur. • • • Alman filozofu E. Kant, 1784'te, yani bundan tam 218 yıl önce, kendisine sorulan Aydınlanma nedir sorusuna, şu ünlü yanıtı verir: Aydınlanma, insanoğlunun kendisini içine hapsettiği azgeliş- mişlikten kurtuluşudur (What is Enlightenment? James Schmidt (Yayımlayan) Unıversity of Cali- fornia Press, 1996, s. 58). Türkiye'de yapılmak is- tenen nedir? Kant'ın iki yüzyılı aşan bir süre önce söylediğinin tam tersini yapmak. llkelliğe, tutucu- luğa ve karanlığa doğru yol almak. Türkiye'den is- tenen ne türbandır ne de insan haklan ve bunun bir öğesi olarak eğitim hakkıdır. Geçen pazar gü- nü sergilenen eylemlerde sözü edilen 75yıllıkzul- mün sona erdirilmesi isteğinin laik, daha doğru- su aydınlanmacı cumhuriyetin ortadan kaldınlma- sı olduğu çok açıktır. Istenen, toplumu ortaçağ karanlığına çekme girişimınin serbest bırakılması, bunun önündeki engellerin bir bir yok edilmesidir. Bu açıdan bakılınca, Kemal Gürüz'ün başkanı olduğu şimdiki YÖK'ün türban konusundaki tutu- mu doğrudur ve yerindedir. Hiç kimse bu sonuçtan giderek burada YÖK savunuculuğu yapıldığını öne süremez. Bu satır- lann yazarının da içinde bulunduğu onlarca öğre- tim üyesini, sorgusuz birbiçimdeüniversitelerden uzaklaştıran, yüzlercesinin aynlmasına neden olan bir uygulamayı savunma olanağı elbette yoktur. Gerçekte, FP'nin yok etmek istediği YÖK de bu YÖK değildir. RP/FP çizgisi, şimdiye dek hiçbir gün özerk üniversite ve bilimsel özgürlük kavram- larına dayalı olarak YÖK'e karşı çıkmamıştır. Çok açıktır ki şimdiki YÖK de türban konusunda, ön- ceki dönemlerde olduğu gibi hoşgörülü davran- saydı, FP, YÖK'e karşı çıkmazdı. • • • Ülkemizin üniversıtelerinden birinde okutulmak- ta olan Kamu Maliyesi ders kitabında bakınız ne deniyor: ... Batı'nın aksine Islamın ortaçağıyoktur. Isla- mi yasalann genel ilkeleri dün geçehiydi, bugün geçerlidir ve yarın da geçerli olacaktır... Islam ya- salarının değişmez ve ana kaynağı Kuran'dır. O, bütün insanlara ışık tutması için AJIah'ın Peygam- ber'e gönderdiği mutlak bir mesajdır. Oebedi, ev- rensel ve mutlak bir mesajdır. Fakat Kuran 'ın ger- çek anlamı hakkında bilginler arasında yanlış fik- re kapılanlar vardır. 'Kuran mahluk mu değil mi' konusunda bir yanlış anlayış vardır. Bu konu uzun boylu tartışmalara yol açmıştır. Mutezile ekolü ve bazı Müslüman olmayan bilginler, Kuran'ın bu dünyaya ait olduğuna ve AJIah'ın ebedi sözü ol- madığına inanmaktadır... Fakat Şah Veliyullah ve Ikbal'/n derin bilgisine dayanarak söyleyebiliriz ki Kuran yaratılmamıştır ve Allah'ın Peygambere vahyettiği ebedi bir mesajdır... Peygamber'in kontrolü dışında, Allah tarafından, O'nun kalbine nakşedilmiştir... Yazım yanlışlan yazara aittir. Yorumu da size kalıyor. Mal ve hizmet satıslarından 2.3 katrîlyon lira kâr edecek KİT'ler 5.5 katrilyon satış yapacakANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ekonominin kara deliklerinden birisi olduğu savunulan Kamu Iktisadi Te- şebbüsleri (KİT), yeni yılda mal ve hizmet satışlanndan 2.3 katrilyon lira net kâr elde edecek. 1998 programında 5 katrilyon 431.1 trilyon liralık mal ve hizmet satmalan plan- lanan KlT'ler, bu hedefi de aşarak 5 katrilyon 593 trilyon 693 milyar liralık satış yapa- cak. KlT'lerin bu yılki mal ve hizmet satış maliyetlerinin de 4 katrilyon 49 trilyon 870 milyar lira olacağı bildirildi. KlT'lerin mal ve hizmet sa- tış gelirleri, 1999 yılında. bu yıla oranla yüzde 60.6 ora- nında artış gösterecek. Gele- cek yıl KlT'lenn kasasına mal ve hizmet satış hasılatı olarak 8 katrilyon 987 trilyon 78 milyar lira girecek. Buna karşılık söz konusu mal ve hizmetleriçin 6 katrilyon 638 trilyon 369 milyar liralık bir harcamada bulunulacak. Böylece bu yıl mal ve hizmet sattşianndan 1 katrilyon 543 trilyon 769 milyar lira net kâr sağlayan KTT'lerin yeni yıl- daki satış kârlan da 2 katril- yon 348 trilyon 709 milyar li- ra düzeyine çıkacak. KlT'lenn bu yıl 732 tril- yon 529 milyar lira olan ya- tınm harcama tutan da yeni yılda 1 katrilyon 130 trilyon 20 milyar liraya yükselecek. 1999'da 877 trilyon 907 mil- yar vergi ödeyecek olan KlT'ler, 220 trilyon lira da te- mettü (kâr payı) ödemesinde bulunacak. Mal ve hizmet sa- tışındaki yüksek hasılatlara karşılık, geçmiş yıllardaki açıklar nedeniyle yeni yılda da 874 trilyon 508 milyar li- ra borçlanmak zorunda kala- cak. Ancak 1997'de 165 tril- yon 426 milyar lira olan, bu yıl ise 713 trilyon 55 milyar lira olması beklenen borçlan- ma gereğindeki artış hızı, ye- ni yılda satış hasılatlanndaki- olumlu gelişmenin de etki- siyle büyük ölçüde yavaşla- yacak. Mal ve hizmet satış hası-l', latlan dahil, 1999'da 9 katril- yon 625 trilyon 220 milyar li-,' ra işletme geliri elde edecek KlT'lerin işletme gideri top- lamı da 9 katrilyon 23 trilyon 724 milyar lira olarak öngö- rüldü. KlT'lerin bu yılki işletme giderleri 5 katrilyon 562 tril- yon 737 milyar lira, işletme gelirleri ise 6 katrilyon 168 trilyon 484 milyar lira olarak hesaplandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle