23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 OCAK 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Gürbüz'ün dupuşmasında olay • İstanbul Haber Servisi - THKP-C itirafçısı olduğu öne sürülen ve geçen yıl Beyoğlu'nda silahlarla dolu bir depoda gözaltına alman Osman Gürbüz, yargılandığı Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmada olay çıkardı. "yalı çetesi"nin mahkeme başkanını yönlendirdiğini öne süren Gürbüz, "Susurluk sanıklan serbest bırakıldı. ben neden hâlâ turukluyum" dedi. Duruşma başlamadan önce gazetecilere saldıran Gürbüz. '"Fotoğrafımı çekerseniz küfrederim" tehdidınde bulundu. Sanyer savcısına soruşturma • İstanbul Haber Servisi - Ömer Lütfü Topal soruşturmasını yürüten Sanyer Başsavcısı Veli Engin Arslan hakkında avukat Ismail Yılmaz'ın adliyede, koruma polislerince tartaklanmasına ilişkin soruşturma başlatıldı. Topal'ın öldürülmesi • İstanbul Haber Servisi - K.amuoyunda, 'kumarhaneler krah' olarak bilinen Ömer Lütfü Topal'a ait Emperyal ve Seven Seas otellerinde çalışan Galip Ağaç'ın eşi Hülya Ağaç'ın, "Topal'ın Cüler ailesine 1 trilyon liraödediği" yönündeki iddialannı içeren video kasedi, dün Sanyer Cumhuriyet Başsavcılığı'na ulaştı. Susurluk olayını araştıran Başbakanlık Teftiş Kurulu. ANAP Manısa Milletvekili Tevfik Diker ve Hülya Ağaç'ın konuşmalannı içeren kasedi, Topal'ın öldürülmesi olayıyla ilgili soruşturmayı yürüten Sanyer Cumhuriyet Başsavcılığf na gönderdi. Sa\ cıhk. kasedi inceledikten sonra gerekli görürse Özer Uçuran CiUer'in ifadesine başvurabilecek. Bakanlar Kurulu toplantısı• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bakanlar Kurulu, liderler zirvesinde alınan kararlann uygulanması konusunda çalışma takvimini belirledi. Buna göre, 1998 yılmın önceliklileri arasında sayılan 4 reform için hazırlanan tasanlar 3 ay içinde yasalaşacak. Kabine, yüzde 10 eğlence vergisi getirilen yerli filmlerin, oluşturulacak bir fonla desteklenmesi önerisi üzennde uzlaşmaya varamadı. Toplantı sonunda açıklama yapan Hükümet Sözcüsü Şükrü Sina Gürel, Nazi altınlanyla ilgili Türkiye'ye yönelik bazı iddialar konusunda Bakanlar Kurulu'na bilgi sunduğunu belirtti. İTÜ'de gösteri • İstanbul Haber Servisi - İTÜ'de bir grup öğrenci. bazı cezaevlerinde başlatılan açltk gre\lerinın ölüm sınınna geldiğini öne sürerek protesto gösterisi düzenledi. İTC Ayazaga Kampusu'ndaki yemekhanede toplanan yaklaşık 50 kişilik öğrenci grubu. pankartlar açarak slogan attı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, hükümet ortaklarmm zirvesini değerlendirdi ^Niyetimiz yıkıııak değiTANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. partisinin grup toplantı- smda yaptığı konuşmada hükü- met ortaklannın zirvesini değer- lendirirken, "ArHktaviriannınet- leştirsinler, CHP'ye kaüanıyorlar nu, teşekkür mü ediyorlar? Yık- mayınca teşekkür, eleştirince kat- lanma. Elbette katlanacaksın. biz sana katlaruyoruz. miUetsana kat- lamyor* dedi. Hükümet ortaklannın zirvesi- nin ardından toplanan CHP gru- bunda zirveyi değerlendiren Bav- kal. aynntılı açıklamayı Başbakan Mesut Ydmaz ile görüşmelerinin ardından yapacağını bildirdi. Bay- kal'm 1.5 saatlik konuşmasında temel sorunlarla ilgili olarak dile getirdıği görüşler özetle şöyle: Hükümet zirvesi: Değerlendir- • Koalisyonu, "CHP'ye katlanıyorlar mı, teşekkür mü ediyorlar karar versinler" sözleriyle eleştiren CHP Genel Başkanı Baykal, hükümeti yıkma "tertibi" içinde olmadıklannı söyledi. meler CHP etrafında oldu, bu do- ğaldır. Ancak hükümet CHP'ye yönelik tavnnı artık netleştirmeli, bize katlanıyorlarmı, teşekkür mü ediyorlarkararlannı versinler. Hü- kümet işine geldiği zaman CHP'den şikayet edip "katian- mak" diyor, işine geldiği zaman teşekkür ediyor. Kapalı toplantı- larda ne söylüyorlarsa. açık top- lantılarda da aynı şeyi söyleme ce- saretini göstersinler. İçerdebaşka. dışarda başka türlü konuşmakta yarar görüyorlarsa kendi durum- lannda gölgeli bir şey var demek- tir. Konu, Türkiye'nin geleceği- dir, alınganlığa yer yok ama, tutar- lı olmalannı, içerde dışarda ayn konuşmamalannı talep etmek hakkımızdır. Blokdeğiliz: CHPbuhüküme- te güvenoyu vermiştir, şu anda yı- kılması için herhangi bir tertibin içinde değildir. tşinize bakın: Yıkmadığımız için teşekkür edeceksin, eleştirin- ce katlanıyor olacaksın. Elbette katlanacaksın, biz sana katlanıyo- ruz,millet sanakatlanıyor. Hükü- met CHP'yi bıraksın. kendi işini yapmaya baksın. CHP saplantısı, buhükümetin verimli çalışmasır» önleyen bir faktör olarak ortaya çıkıyor. Kralçıplak: Kral çıplak, bu hü- kümet enflasyonla mücadele için ciddi bir politika ortaya koymadı. Memur maaşlan konusunda ver- diğimiz önerge eleştiri konusu ol- du. Biz sonuna kadar önergemizin arkasında durduk. TEKECinözeDeştirilmesi: TE- KEL'in b\r anlamda özelleştiril- mesi de değil, yabancılaştınlma- sı anlamına gelebilecek bir proje uygulanmak üzere. Olay hukuki açıdan zaafiyet içindedir. Devlet kuşatilmtş: Devletin ku- şatılması, hukukun tutsak alınma- ya yönelinmesi temel sorunlardır. Gaziantep'deki bir toplantıda Anayasa Mahkemesi'nin gördü- ğü bir davayla ilgili si\asi tepki konurken. en hararetli alkışlayan- lar güvenlik görevlileriydi. Baş- bakan. şu anda güç odaklannın ça- lışıp çalışmadığı konusunda gü- vence veremeyeceğini söylüyor. Güvence verebilmek için ne yapı- yorsunuz. yoksa doğal mı karşılı- yorsunuz0 Ordu politize edilmesin: Yargı- yı politize etmemek gerekir. Hü- kümet hükümetliğini, muhalefet muhalefetligini bilsin. yargıya kimse kanşmasm. Ordunun politize edilmemesi son derece önemli. Özel bir dik- kat göstermek gerekiyor. TSK ba- zen kullanılmak istenerek. bazen de meydan okunarak siyasi tartış- manm parçası haline getiril- memeli. Sayman, 'devlet sırn' kavramının hukuka uymayanlara cesaret verdiğini söyledi 6 Devlet cînayet işlettîrmez' İstanbul Haber Servi- si- tstanbul Barosu Baş- kanı Yücel Savman, kat- liamlann aydınlatılma- sıyla ilgili çok önemli bilgi \e belgelerin u Dev- let sırn" adı altında sak- lanmasının hukuka ay- kın davrananlara cesaret vereceğini söyledi. Say- man, 16 Mart Da\a- sı'yla ilgili olarak MİT tarafından, dönemin tçişleri Bakanı ile Ülkü- cü Türk Federasyonu Başkanı'nın yaptığı gö- rüşmenin bant çözümü- nü içeren belgeyi mah- kemeye sunan müdahil avukatlar hakkında suç duyurusunda bulunul- masının "Yargıya mü- dahale sonucunu doğu- rabüecek nitelikte" ol- duğunu söyledi. istanbul Barosu Yö- netim Kurulu tarafından dün 16 Mart Katliamı Davası müdahil avukat- lan hakkında yürütülen soruşturmayla ilgili bir toplantı düzenlendi. Toplantıda konuşan Baro Yönetim Kurulu Başkanı Yücel Sayman, hukuka aykın davranmış kişilerin "Devletsım* ayncalığından yararlanamayaca- ğını belirterek. "Deviet adına ci- nayet işlenemez. aksi takdjrde ona hukuk devieti denemez. İçine gi- Utjıibul Barosu Başkanı Savman, müdahil avukatlarhakkrçjda dava açıldığı takdirde. İstanbul Barosu'na üye bin- lerceavukaün "davayasanıksıfatıyladahiledilmeyi talepedeceklerini" açıkladı. (Fotoğraf: İPEK YEZDANİ) de yer alan bilgileri mahkemeye bildirme cihetine gitmemesi. Devlet geleneğıne de uygun bir davranış olmuştur' şeklinde açık- lamaktadır"dcdı Buolaymaçık- lanabilir bir durum olmadığıni söyleyen Sayman. belgenin MİT tarafından bizzat mahkemeye ge- tirilmesi gerektiğini vurguladı. remediğiniz, sorgulayamadığınız, her türlü keyfi uvgulamanın ol- duğu o deviete' Kutsal devlet' de- nir" diye konuştu. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahke- mesi'nde görülen ve kamuoyun- da "16 Mart Katliamı Davası" olarak anılan davada, Susurluk sürecine de ışık tutabilecek nite- likte son derece önemli bir belge- yi mahkemeye sunan müdahil avukatlar hakkında MİT tarafın- dan suç duyurusu bulunduğuna dikkat çeken Sayman. "MİT, suç duyurusunda bu belge ve bilgile- ri mahkemenin istemesine rağ- men göndermemesini' M üsteşar- lığımızın bir bakanlığının arşivin- En fazla yardım, 1 trilyon 236 milyar lirayla Refah Partisi'ne verilecek Partîlere 5 trflyonluk yardımANKARA (AA) - Hazine. bu yıl siyasi par- tilere 5 trilyon lirayı aşkm parasal \ardımda bu- lunacak. Her yıl olduğu gibi bu yıl da yasa gereği, "genel bütçe geHrleri" miktannm 5000'de 2 si, son seçimlerde Parlamento'ya giren siyasi par- tilere yardım olarak dağıtılacak. Ancak, yasa seçimlerde yüzde 10 barajını aşamasa bile yüz- de 7"den fazla oy alan ve seçimlerle Parlamen- to'ya giremese bile sonradan en az 3 milletve- kiliyle TBMM'de temsil edilen partilere de yar- dım yapılmasını öngörüyor. Bu hüküm gereği. 24 Aralık 1995 seçimlerinde Parlamento'ya gi- ren RP. DYP, ANAP. DSP ve CHP'nin yânı sı- ra yüzde 8.18 oy alan MHP. Parlamento'da şim- di 8 milletvekiliyle temsil edilen BBP ve 21 milletvekili olan DTP de yardım alacak. Yapı- lan hesaplamalara göre, 1998 bütçesinin. "ge- nel bütçc gelirleri" toplamı olan 10 katnlyon 760 trilyon liranın 5000'de 2 sini oluşturan 4 trilyon 304 milyar lıra 550 milletvekiline bölün- düğünde. siyasi partilere, her milletvekili için 7 milyar 825 milyon 454 bin lira yardım veri- lecek. Yasa. bu paranın son seçimlerde barajı aşa- rak Parlamento'ya giren partilere verilmesini öngördüğü için; RP, DYP, ANAP, DSP ve CHP. 24 Aralık 1995'te kazandıklan milletvekili sa- yısına göre yardım alacaklar. RP, bugün 150 sandalyeye sahıp olmasına karşm seçimlerde 158 milletvekili çıkardığı için 1 trilyon 236 milyar421 milyon 732 bin lira ile yardımdan en büyük payı alacak. DYP'ye de. bugün 92 milletvekiliyle temsil edilmesine rağ- men, seçimlerde 135 milletvekili çıkardığın- dan dolayı 1 trilyon 56 milyar 436 milyon 290 bin lira verilecek. Yardımda üçüncü sırayı alan 139 milletvekilli ANAP'a ise seçimlerden 132 milletvekiliyle çıktığı için 1 trilyon 32 milyar 959 milyon 928 bin lira venlecek. DSP. 24 Ara- lık'ta kazandığı milletvekilinin 13'ünü kaybet- tiği halde 76 milletvekili üzerinden hesaplana- rak 594 milyar 734 milyon 504 bin lira alacak. ANAP gibi CHP de bugün 55 milletvekili ol- masına karşın seçimde 49 milletvekili getirdi- ği için 383 milyar 447 milyon 246 bin lira yar- dımla yetinecek. Barajı aşamayanlar Siyasi Partiler Yasası'nın "DevtetçeYardım*ı düzenleyen ek maddesine 1988'deeklenenfık- ra ve 1990"da getirilen ek madde, genel seçim- lerde barajı aşarak Parlamento'ya giren parti- lerin yanında. yüzde 7'den fazla oy alan ancak, Meclis'e giremeyen ve TBMM'de 3 ya da da- ha fazla milletvekiliyle temsil edilen partilere de yardımı öngörüyor. Demirel'in daveti DYP'de iftar yemeği sıkmtısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-DYP'de. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in davetiyle gündeme gelen iftar yemeği bunalıma neden oldu. DYP yönetimi, Demırel'in yemeğine katılmama yönünde eğilim gösterirken, bu tavnn protesto biçiminde algılanmaması için bir heyet oluşturulması karan alındı. Cankaya'nın davetine katılacaklann isimleri Genel Başkan Tansu Çiller tarafından son ana kadar belırlenemedı. DYP'de. Demirel'in iftar yemeğine katılıp katılmama tartışması dün yayılds. DYP'nın Grup Başkanvekilleri Saffet Ankan Bedük, Turhan Güven yemeğe katılmay^caklannı, açıklarken Genel.Sekreter Nurhan TekineL, "Ben birkaç yıldır zaten katılmıyorum'" dedi. DYP Corum Milletvekili Bekir Akso> da. "Ben de katılmıyorum" dedi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hayri Kozakçıoğlu. DYP'nin bugün toplam 700 kişiye Dedeman Oteli'nde iftar >emeği programmı anımsatarak "Saytn Cumhurbaşkanı'nın daveti bizim davetimizden sonra geldi. Bu nedenle katılma oranı düser" dedi. Erbakan'dan protesto yok RP grubunun basına kapalı bölümünde milletvekillerı, Cumhurbaşkanı Demirel'in iftar yemeğini gündeme getirdiler. Bazı milletvekilleri Demirel'in davetinin reddedilmesini istediler. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan ise. ramazan ayı süresince düzenlenecek olan bütün iftarlara milletvekillerinin katılmalan gerektiğini belirterek protesto önerilerine destek vermedi. UZYAZII ORHAN BİRGtT Yazının başlığını, yeni kuşak- lar elbette bilmezler. Bugünkü konuşma dili ile "söylentisi ol- masından kötü" olarak sadeleş- tirebiliriz. Örnek mi istiyorsu- nuz? Perşembe günü sonuç- lanması beklenen dava için, Er- bakan'a gönderme yapılarak dünkü gazetelerde yayımlanan haberler, "şüyuu vukuundan beter" özdeyişi için biçilmiş bir kaftan gibi seçilebilir. Haber, önce geçen yılın son günlerinde "Sabah"ta yayım- lanmıştı. Refah liderinin, mah- kemede kendi davalan ile ilgili gelişmeleri anında izlediği ve gerekli önlemi aldığı ileri sürülü- yordu. Erbakan, yakın çevresi- ne sürekli moral de veriyor ve "Merak etmeyin" diyordu, "bizi kapatamayacaklar"... Karar oluşumundan önceya- yılan böyle bir haberin açık açık "şaibe" altında bıraktığı Anaya- sa Mahkemesi'nin, haber karşı- sında elbette vaziyet almasını düşünemezsiniz. Ne yapsın mahkeme? "Erbakan doğru söylüyor" mu desin? Yoksa Re- fah liderini yalanlasın mı? Ya da yüksek yargıçlar arasında ho- caya kulaklık yapanlann oldu- ğunu kabul ederek "kulak" ile "kulluk" arasında köprü mü ol- sun? Bir mahkeme, hele on bir yük- sek yargıçtan oluşan bir mahke- me, elbette bu tür haberler kar- şısında, açık durum alamaz. Bu görev, haberin kaynağı olarak gösterilen ve çok konuşmayı sevdiğini yakından bildiğim Er- bakan'a düşer. Ama Refah lide- ri, geçen yılın son günlerindeya- yımlanan bu haber karşısında mutlu bir suskunluk içinde. Ve haber. bir başka biçimi ile dünkü başka gazetelerde de y- er aldı. Mahkemenin RP'yi ka- patmayacağı güvenceleri, yan- daşlara verilmekle kalınmadı. Anayasa Mahkemesi'nin yann- ki karar oturumuna, üyelerin ba- zılannın isteği üzerine yeni bir ek savunma dilekçesi daha verile- rek, bir kez daha zaman kazan- ma yoluna gidilecegi söylentile- ri de eklenerek... 'Şüyuu Vukuundan Beter...' Başkentteki meslektaşlanm, haberlerin Refah kaynaklı oldu- ğunda ısrarlılar. Dahası, o kay- nakların kendilerine Hoca'nın "gönüllerini ferah tutmalan"yo- lunda mesaj gönderdiğinde de. Anayasa Mahkemesi dün yir- mi beş dakika gibi kısa sayılabi- lecek bir zaman dilimi içinde, yeni başkanını seçti. Dört tur süren oylamada üç yargıcın ismi sandıktan çıkıyor- du. Ahmet Necdet Sezer, Yal- çın Acargün ve Güven Dinçer. Dördüncü turda Ahmet Nec- det Sezer, 6 oy ile yüksek mah- kemenin yeni başkanı oldu. Kulislere göre yeni başkan için oy kullananlar, Sactt Adalı, Haşim Kılıç, Ali Hüner ve Mustafa Bumin. Doğal olarak Sezer'in kendi- si de. Hüner. Başkan Sezer gibi Yargıtay üyeliğinden geldiği için oylan "köken dayanışmaa" ola- rak yorumlanıyor. Sürpriz des- tek oylan Haşim Kılıç ve Sacit Adalı gösteriliyor. Bu iki isim, Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek ın ve başka bazı Büyükşehir Beledi- yesi ileri gelenlerinin de bağlan- tısı olan "Ufuk Yapı Kooperati- ü"nde de komşular. Medyanın güçlü aday olarak gösterdiği iki isim, Güven Din- çer ile Yalçın Acargün, o ara- da seçimin kilitlenmesi haliyle kendisine şans tanınan Lütfü Tuncel başkanlık yanşını yitir- diler. Yeni başkanını seçerek idari işlerini tamamlamış bulu- nan Anayasa Mahkemesi, artık önündeki dosyalara dönebilir. Kamuoyumuz, Anayasa Mahkemesi denince, Refah Partisi çağnşımını yapıyor. Oy- sa yüksek mahkemenin önün- de, kapatılması istenilen başka parti davası da, iptali önerilen yasalar ile ilgili dosyalar da var. Mesela, Şerafettin Elçi'nin Oemokratik Kitle Partisi ile ilgili dosya da karar aşamasında. Ama Elçi, dudaklannı ısırarak da olsa, genel başkanlığını yap- tığı partisinin geleceği ile ilgili olarak ağzını açmamayı yeğli- yor ve adalete yürekten saygı besleyen bir yurttaşın davranı- şını sergiliyor. Refah davası ise salt Türk iç politikasını değil; Avrupa, hatta Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yöneticileri de ilgilendirir bir soru yumağı halin- de. Bu gündemden düşmeme- nin tek nedeni. Erbakan ve ar- kadaşlannın başanlı bir kulis po- litikası izlemekte oluşlan. Otuz kadar siyasi partinin ka- patıldığı bir ülkede, yazar çizer- lerden ve aydın rozetlerini taşı- mak için özen gösterenlerden oluşan bir baskı grubu, sürekli olarak parti kapatılmasının ne kadar ayıp olduğunu anlatmaya çalışan uyumlu bir koro halin- deydiler. Daha önceki mahke- me uygulamalan için ağızlannı açmayışlarının nedenlerini, umanm akşamlan başlannı yas- tıklanna koyduklan zaman vic- dan hesaplaşmalan sırasında kendi kendilerine anlatıyorlardır. Tıpkı, yine Refah davası ne- deniyie "o/amaz" bildirileri ya- yımlayan kimi milletvekilleri ve li- derlerimizin, elleri vanp da Ana- yasa ile Siyasi Partiler Yasa- sı'nda değişiklik isteyen teklifler hazırlamayışlan gibi. Ki bu kabank listenin başın- da, elbette bugünün demokra- si şampiyonluğunu kimselere bırakmayan Refah lideri, kur- maylan ve öteki RP'li milletvekil- leri gelmelidir. Erbakan ye arkadaşlan "Ku- lağımız var. Içeride ne olup biti- yorsa anında öğreniyoruz. Bizi kapatmayacaklar" sözleri ile yandaşlarına moral vereceğiz diye Anayasa Mahkemesi üye- lerini töhmet altında bırakmak- dan vazgeçmelidir. Refahlı seç- menler de bu kulak haberinin yaratacağı çağnşıma uymalı ve Hoca ile öteki RP'li milletvekil- lerinin kulaklannayapışarak bü- tün güçleri ile çekmelidiıier. POUTtKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA 'Çürüme Çürümüşlük fotoğraf karelerınde çoğahyor; vurgun, soygun gündelik yaşamın halkalarını oluşturuyor... 15-16 yaşlanndaki çocuklanmızı 'silahlı çete' kur- dukları gerekçesiyle ışkenceden geçırip zindanlarda çürüten düzen, vurgunun kahramanlanna 'yasal gü- vence' tanıyor... Ne diyor eski TBMM Başkanı Mustafa Kalemli: "Etik açıdan yanlışyaptım, kabul edıyorum. Ama ka- nunsuz bir şey yapmadım, alnım açık..." Toplumumuzdaki çürümüşlüğün tipik bir gösterge- sidir tüm bu olup bitenler... Türkiye vurgunculann cennetidir... Hayali ıhracartan önce devletin Hazine alanlarını ta- lan edenler, bugün 'büyükpatron' olmuşlardır... Ülkemızde kirlenen salt siyaset değildir. Politikacı- sından gazetecisıne dek herkes bırbırıne bakarak bu pısliğin içine girmıştir... Az sayıda namuslu polıtikacı, sendikacı, gazeteci, işadamı, sanayici çürümüşlüğün içinde mücadele et- meyeçabahyor... Sonuç almır mı? Hiç sanmıyoruz! Önce sosyal dempkratlara bakalım: CHP'nm Seyhan ilçe Kongresi'nde yaşananlar çü- rümüşlüğün çok net bir fotoğrafıdır... CHP Genel Sekreter Yardımcısı Erdoğan Yetenç'in üzerine saldınp yumruk ve tekme atanlar kimlerdir? Bu kişilerin, bırakın 'sosyal demokratlığı' insanlıkla uzaktan yakından ilişkısi yoktur. Bir partinin genel sekreter yardımcısına saldıran ya- ratıklara 'parti içi muhalefet' denilemez... Erdoğan Yetenç'i neredeyse lınç etmeye kalkan ağ- zı salyalı yaratıkların, ya demokrasıden ve insan hak- lanndan söz etmelerine ne denır? Sahtekârlığın böy- lesi hangi demokratik ülkede etik kavramlarla bütün- leşir? • • • izmir'in Çeşme llçesi'nin lldırı Köyü'nde milletvekil- lerinin villaları bulunuyor... Dünkü gazetelerdekı başlıklara bakıyoruz: "Mustafa Kalemli'ye Ankara'da iki ev veren MESA firması, Mec/ı's /o^man/arında kullandığı malzemeyle eskibaşkanın yazlık villasım da tamamlamış..." lldırı yöresi SİT alanı değil midir? Buraya inşaat ya- pılır mı? Amayapılmış... Bir soru daha: "lldırı'daki arazı kimındir?" Yanıtını biz verelım: "Hazine'nin" Milletvekilleri Hazine arazisıni yağmalarsa, mafya da Ege ve Akdeniz kıyılarındakı alanlan, istanbul'un varoş- lanndakı devletin toprağını elbette ele geçınr... 28 öcak 1997 tarihlı 'Cumhuriyet'in manşetini anım- satalım: "Teğmen Güçlü'yü öldüren doktor Meclis'te..." 13 Nisan 1970'te HacettepeTıp Fakültesi'nin Sıhhi- ye'deki merkez bınası faşıstler tarafından basılmış, As- teğmen Dr. Necdet Güçlü. Ülkü Ocakları Genel Baş- kanı Ibrahim Doğan tarafından öldürülmüştü... 26 yıl sonra gazetelerde bir fotoğraf yer aldı. ibrahim Doğan, Mustafa Kalemli'yi muayene ediyordu. Cum- huriyet bunu manşet yaptı. Fotoğrafa Oral Çalışlar'la beraber bakıp karanmızı vermiştik: "Su kisi Dr. Necdet Güçlü 'nün katili Ibrahim Doğan. Katil, TBMM'ye doktor olmuş, biz ise hâlâ Abdultah Çatlı 'nın Meclis'e girip girmediğini araştınyoruz." Oral'la birlikte Uğur Mumcu'nun 14 Nisan 1976'da yazdığı yazıyı arşıvden bulduk ve okuduk... Uğur, şöyle yazmıştı: "Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ibrahim Doğan ve Milliyetçı Hareket Partisi Gençlik Kollan Başkanı Ali Güngör, 13.4.1970 günü. Anka- ra 'da Hacettepe Üniversıtesı bahçesınde Dr. Necdet Güçlü'yü tabanca kurşunuyla vurarak öldürdüler. Ka- tillehn cınayeti Fehmi Altınbilek ve Mustafa llerisoy adlanndaki iki teğmenin sılahlanyla işlediklen, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1974/91 esas ve 1974/486 say//ı kararında yazılmıştır. Cinayet aleti '6815296' ve '6815248' sıcıl sayıh tabancalar, Ankara Adliyesi'nde '1970/814' sırasında kayıtlıdır. Fehmi Altınbilek hakkında o günden bu yana hıçbir kovuşturma açılmamıştır: Altınbilek şu anda istan- bul'da Karta/'da yüzbaşı rütbesıyle görev yapmakta- dır. Kim konıyor bu yüzbaşıyı? Ben mi? Işteyer bildiriyoruz, tarih bıldihyoruz, suç a/etı sı/ah- /ann kayıt sayılannı bildiriyoruz. Başbakan susuyor. Içişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı susuyor ve Jan- darma Genel Komutanı da susuyor. Sonra da Demi- rel. - Kim kimi korumuş söylesinler.. diyor. Daha nasıl ka- nıöaya/ım, ne söy/eye//m, ne yapalım daha? Yüzbaşı- yı tutup savcıya biz mi götürelim?" • • • Türkiye'de siyasetten medyaya dek uzanan zincirin halkalannda 'rüşvet, vurgun' vardır... Artık bu pislık temizlenmelidır!.. Polis öğrenciyı, işçiyi. memuru copluyor. dövüyor; sosyal demokratlar "Biz muhalifız" deyıp Erdoğan Ye- tenç'i linç etmeye kalkıyor... Milletvekilleri Hazine arazısinı ele geçiriyor, mafya Edirne'de 6 kışıyı öldürüyor, cinayetten hüküm gıymiş faşist TBMM'de doktor olarak görev yapıyor, sıyasal iktidar da devlet içinde örgütlü çeteleri açığa çıkarma- yaçalışıyor... Böylesıne bir çelişkı nerede görülmüş! Çürüme. toplumun her kesimınde ivme kazanıyor... E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Düzeltme: Dünkü yazının baş- lığı "PKK Turizm ve Ötesi" olacak iken. bir vırgül ile terör örgütü ile turizm sözcükleri ayrılmış olarak çıkmıştır. Bilim ve Ütopya Gerçek yüzüyle Prof. Dr. Ertuğrııl Acun, Y. Savaş Emek, Nesrin Timur, Prof. Dr. Gürol Ergin, Oktay EkincU Prof. Dr. Ahmet Hızal İstanbul ormanlarını vakıf üniversitesi bahanesiyle talan edenler, nükleer santral ihalesine girenler, kıyılarımızı beton yığınına, denizlerimizi, akarsularımızı zehir yataklarına çevirenler kim dersiniz? Türkiye'nin en büyük holdigleri. Bunlar aynı zamanda TEMA'nın da kurucusu. Evet, Türkiye ne çöl olacak ne de bu holdinglerin çiftliği. Çizgibilim Eki Ademden Önce (Jack London) Tel-Faks: (0212) 213 80 29- 30 E-posta: bilimutopya@superonline.com Ocak sayısı bayilerde
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle