15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenr Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatoru Hikmet Çetinkaya • Yazıışlen Müdurlen İbrahim Yüdız - Dinç Tayanç 9 Sorumlu Müdur Fikret tlkiz • Haber Merkezı Müduru HakanKara#.GörselYonetmen Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu • Ntıhbarat Cengiz Yıldınm • Ekonomı Mehmet Saraç • Kultur Handan Şenköken 9 Spor Abdiilkadir ^ ücelman 9 \1akaleler Sami Karaören 9 Duzeltme \bdullah Vana9Fotograf Erdoğan Köstoğlu 9Bılgı-Bclge Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Ya\inKurulu İlhanSdçukfBaştan). Orhan Erinç. Okla> Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun Bakı. Dinç Tayanç. İbrahim V ıldız. Orhan BursaJı, Mustafa Balbav. Hakan Kara. Ankara Teımılcısı Mustafa Balba> Ataturk BuK an No 125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTeI 4195020( 7 hat), Faks 4195027 0 tzmır Temsılcısı Serdar Kızık. H Zıya BK 1352 S 2 3TeI.4411220. Faks 44191 |70Adana Temsılcısı. Çetin Yiğenoğlu. Inönu Cd 119 S No. 1 ICat 1. Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Muessese Muduru Cstün Akmen 9 Koordınator \hmet KoruUan # Muhasebe Bulent \ener#tdare Hüseyin Gürer • lşlctme Önder ÇeBk • Bıl'gı- lşlem jNail İn«l • Bılgısayar Sıstem Mürüvet Çiter#Satış FazfletKuza MEDYA C: 9 Yonetım Kuralu Ba^kanı - Genel Mudur Gülbin Erduran 9 Koordınator Reha Işıtman 9 Oenel Müdur Yardımcısı SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Faks 5138463 Yayımlayan \e'6asan: Yem Gun Haber ^jansı. Basın \e Yavncılık A $ Turkocaj: Cad 39 41 Cağaloglu 34334 lst PK 246 Istanbul Tel (0 212)512 05 05 (20 hat) Faks (0 212) 513 85 95 7OCAK1998 lmsak:5.49 Güneş: 7.22 Öğle: 12.17 tkindi: 14.37 Akşam: 16.58 Yatsı: 18.26 Şarkıcı Sonny Bono öldü • VVASHINGTON (AjansIar)-ABD'del971- 1974 yıllan arasında şov dünyasının ünlü ikilisi haline gelen Sonny And Cher grubunun erkek şarkıcısı Sonny Bono, geçirdiği kayak kazası sonucu hayatını kaybetti. ABD'nm Nevada eyaletındekı Tahoe Gölü yakınlanndaki bir kayak merkezınde tatilıni geçiren Sonny. kayak için için çıktığı dağda kayboldu. Polis yetkilileri. kaybolduktan 2 saat sonra Sonny'nın donmuş cesedini buldular. Grubun dağılmasından sonra politikaya atılan 62 yaşındakı Bono. 1995 yılından bu yana Cumhuriyetçi Parti"nin Kalifomiya Senatörü olarak görev yapıyordu. Pazarlarda inceleme • İSTANBUL (AA) - Tüm Tüketıcılen Koruma Derneğı, bazı semt pazarlannda yaptığı incelemeler sonucu beyaz peynır. taze kaşar peyniri, salam ye tereyağı gibı gıdalann yüzde 42.1 "inde E kolı. yüzde 84.2'sinde de bozulmaya yol açan maya ve toksinlere rastlandığını açıkladı. Açıklamada, semt pazarlanndan alınan gıdalarda dikkatli olunması ıstendi Çocuklara yardım • Dh ARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır 7. Kolordu Komutanlığı tarafından Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesf ndeki ılköğretım okullanna ve bu okullarda öğrenim gören öğrencilere yardım amacıyla geniş kapsamlı bir kampanya başlatıldı. Kıbns'ta turizm • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -KKTC Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş ile Turizm Bakanı tbrahim Gürdal. Kıbns turizminin geliştirilmesi konusunu görüşmek üzere Antalya'da bir araya gelecekler. Turizm Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre. Denktaş ile Gürdal. 10 Ocak Cumartesi günü. Kıbns'ın Türkiye'dekı ilk turizm bürosu olan Antalyaüaki merkezin açılışını yapacaklar. Açılışın ardından turizm sektörüne ilişkin TalyaOtel'de düzenlenecek toplantıda, turizmin geliştirilmesi tartışılacak. Yeni tedavi yönteminde hastaya yüksek dozda vücut direncini artıran besinler veriliyor Kansere karşı beslenme kürü• Beslenme ve kanser araştırmalanndan yola çıkılarak geliştirilen yeni tedavi yönteminde, hastalara radyoterapi ve kemoterapinin yanı sıra vücudun bağışıklık sistemini güçlendirici bir diyet uygulanıyor. ASUMAN ABACIOĞLU İZMTR - Dokuz Eylül Tıp Fakültesi Hastanesi 'nde "beslenme" kanser teda- visinin bir parçası olarak uygulanıyor. Amerika'da da beş yıldır uygulanan yön- tem çerçe\ esinde, \-ucudun kansere kar- şı direncinı arttıran besinler hastalara yüksek dozda venlıyor. Beslenmenin kanseri önleyici etkisi ve kanser teda- visindeki rolüne ilişkın araştırma so- nuçlanndan yola çıkılarak kanserlı has- talara radyoterapi ve kemoterapinin ya- nı sıra vücudun bağışıklık sistemini güç- lendirici bir dıyet uygulanıyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakül- tesi Erişkin Onkoloji Hematoloji Bölü- mü"nden Doç. Dr. RüksanÇehreli. bes- lenme biçimi ile bazı hastalıklann orta- yaçıkmasıarasındakiilişki\edikkatçe- kerek "Besinlerin içeriğL, besinJerin kir- lenmesi, besinin aşın veva az tüketilnıe- si, bütün bunlann hepsi, kanser oluşu- munda olumsuz etkenler. Beslenmenin kanserin oluşmasında en az yüzde 30- 35'ük payı var" dedı. İnsanoğlunun fiz\ olojisınin 30 bin yıl- dır aynı kalırken -doğada saf hakieki ta- hıL, meyve ve sebzeve" dayalı '"vitamin ve posa açısından zengin" yalın beslen- me tarzının yüzde 99.9'luk bir değışı- me uğradığına dikkat çeken Doç. Dr. Çehreli. "Bu çok hızlj bir değişim. Üs- telik bu değişim son 30-40yıl içindc bü- yük bir i\ me kazanmış. Biz bugün kar- şımıza çıkan alerjik hastalıklar. koroner kalp hastalıklan, kanser, hipertansiyon ve diyabet gibi hastalıklann arkasında yaşamış olduğumuz bu değişimin bu- lunduğunu irdetemekzorundayTz" dedı. Çehreli. günümüzde sık görülen ko- lon kanserlennın oluşumunda en önem- lı etkenlerden bınnm "aşımağlı beslen- me. çok fazla katı \ e ha>^ ani yağ kullan- ma" olduğunu vurguladı. Kolon kan- sennde "posasızgKİalarla" beslenmenin de etken olduğunu belirten Çehreli, ül- kemizde "rafineedilmiş" gidalara daya- lı beslenme alışkanlığının artmasıyla. posa miktannın günde alınması gereken 30-35 gramdan 10-15 grama kadar düş- tüğünü bildırdi. Anti-oksidanlann önemi "Anti-oksidan" adı verilen maddele- rin az tüketilmesinin de kansergörülme sıklığını arttırdıgını kaydeden Doç. Dr. Çehreli. anti-oksidanlan *\ücudagiren yabancı hastalık yapıcı mikroorganiz- malara karşı koru>ııcu hücreierin oluş- masma yardımcı olan etkenler" olarak tanımladı. "A vitamini ve içindeki beta- karoten, la> kopen. C ve E \itaminleri se- lenyum, demir. bakır. omega üç yağ asi- dj" gibi antı oksıdan maddeleri içeren besın gruplannı en çok tüketen insan- lan ınceleyen 15 yıl süreli çalışmalar- da, bu insanlarda kanser oluşumunun çok düşük olduğunun gözlendığini vurgula- yanÇehreh. "Bu maddeleri içeren gıda- lan, kanser tedavisi olan hastalanmız- da \ üksek dozlarda kullanarak bağışık- lık sistemini güçlendirmevi amaçlıvo- ruz*'dedı. Kanserlı hastalarda kemote- rapi veya radyoterapi \erilme aşama- sından sonra birdüzelme görüldüğünü. ancak bir süre sonra dirençli bir başka kanser tipinin gelişebildiğini kaydeden Çehreli. sözlerini şöyle sürdürdü: -Dirençli bir kanserle hasta karşımı- za geldiğinde artık ikinci ya da üçüncü kez kemoterapi vermenin pratik birya- ran kalmıvor.Son beş \ıldırAmerika'da da bu tedavi yöntemi ön plana geçti. Biz buna imnıun nutrition divoruz. Vani ba- ğışıklıksistemini güçlendirici beslenme. Anti oksidan sa\ unnıa sistemini ön pla- na çıkanp o sistem doğrultusunda sözü- nü etngim besin öğeierini > üksek dozlar- da vermeve yönelik bu tedavi programı- nı bir vıldır uyguluvoruz. Tedavi sonra- sı hastalarda immun direnç mekaniz- ması oluşturup, hastanın bağışıklık sis- temini güçlendirip sevmediğimiz kan- ser hücreleri mücadelesine destek sağ- lamavi amaçbyoruz." A\nca yıne bu teda\i şeklını hasta- va kemoterapi alırken de uyguladıkla- nnı belirten Çehreli. "Sonuç gayet gü- zel. Hastalar en azuıdan kemoterapinin getirdiği yan etkileri daha kolav karşıla- yabilivorlar. enfeksivonlaravakalanma riskleri azalıyor" diye konuştu. Küçük Denizkızı 'na saldırı Danimarka'nın başkenti Kopenhag'ın simgesi olan Küçük Denizkızı heykelinin kafası koparıldı. Danimarka'da şaşkınlıkla karşılanan olayın kimler tarafından >e ne amaçla gerçekleşririldiği henüz açıklık kazanmazken. polis suçluları yakalamak için harekete geçti. Ünlü Danimarkalı masalcı Hans ( hristian Andersen'in bir masalından esinlenerek Kopenhag limanında doğal bir kayanın üzerine verleştirilen heykel. 1964 Mİında da benzer bir saldınya kurban gitmişti. Heykelin 1964 yılındaki saldında kopanlan ve bulunamayan kafasının yerine, aslına sadık olarak yapılan bir kopyası yerleştirilmişti. (Fotoğraflar: Cumhuriyet-Reuters) TAR1M ALANLAREVIN YOK EDİLMESİNE ÇEVRECİLERDEN TEPKİ 'Budalaca sanayfleşme bitsin' CEM ULUTAŞ Tanm alanlannın sanayi ve yerle- şimlere açılarak yok edilmesi. çevre- ci kuruluşlann tepkisine neden oluyor. Dünya tanm ticaretinin yüzde 24'ünü elinde tutan ABD göz önünde bulun- durulursa. tanmı katlederek "sanavi- leşme budalalıgının" ancak bizım gi- bi ülkelerdegörülebileceğini belirten çevreciler, kendi besininı sağladığı topraklan koruyamayan bir ülkenin. hiçbirdeğerini koruyamayacağını söy- lediler. SOS Akdeniz DerneğYnden Nes- rin Timur da topraklann ya kimyasal tanm ilaçlanyla ya da sanayicinin çok yönlü saldınsıyla gerçek anlamda "çöfleşmekte" olduğunu söyledi. Tür- kıye'de 1980-88 arasında yatınmya- pan 51 yabancı firmanın 48"inin sa- nayiye değil tanma yatınm yaptığını anımsatan Timur. "Buherhâkteonla- nn cahJDiğinden değil, geleceği gör- melerindeödir" diyerek tepkısini di- le getirdi. Tımur, fanmsal Varlıklan Koruma Kurulu'nun oluşturularak, topraklann hükümet ve sanayicinin elinden kurtanlmasını önerdi. • Kendi besinini sağladığı topraklan koruyamayan bir ülkenin, hiçbir değerini koruyamayacağını belirten çevreci kuruluşlar, tanmsal alanlann sanayi ve yerleşime, sulak alanlann da tanma feda edilmesine karşı çıktılar. Doğal Hayatı Koruma Derneğı (DHKD) Genel Müdürü Nergis Yaz- gan. Cumhurbaşkanı Sülevman Demi- rel'in verimli topraklara yasalara ay- kın olarak otomoti\ endüstnsı kurul- masını "Bu topraklardan patates ye- rine otomobilçıkacak" sözleri\ leteş- vik ettığini anımsatarak "Y'üksekdü- zeyde söylenen bu sözlerin endikanTde- ğeri \sar. Son derece yanlış bir tutum" dedi. Yanlış kullanımlann önüne ge- çılmesı için arazi sınıflandırması ha- ritasının hazırlanarak bir an önce uy- gulanmasını isteyen Yazgan. Türki- ye'nin taraf olduğu uluslararası söz- leşmelerle koruma altında olması ge- reken 1.5 milyon hektar sulak alanın yok edildiğinı kaydetti. Bu mıktar. Türkiye'de son yirmi >ılda sanayiye ve yerleşımlere terk edilen 450 bin hektarlık tanmsal alanın üç katından fazla. Yazgan. \erimli tanm toprak- lan sanayi ve yerleşımlere feda edi- lırken. kuşlann üreme alanı ve zengin biyolojik çeşitliliğe sahip sulak alan- lann da tanma açıldığını belirtti. Politik gerekçelerle sulak alanla- nn kurutulmasından elde edilen top- rakların venmsız \e hıçbır organik değeri olmadığını kaydeden Yazgan. trilyonlarca liranın bo^a harcandığı- nı söyledi. Bu uygulamanın en çarpı- cı örneğinın Aksaray'ın merkez ilçe- sı Eskil'dekı Eşmekaya sazlığında ya- şandığını belirten Yazgan. yürütme- nin durdurulması için Ankara idare mahkemelerinde da\a açtıklanru anım- sattı. ÇEKÜL Genel Sekreten Betül Sö- zen de de\ letın kendi meralannı. ve- nmlı topraklannı koruması \e ıslah et- mesigerektığını söyledi. Sözen. Dün- ya Bankası'nındesteğivlehazırladık- İan "Doğu Anadolu Su Havzalan Re- habilitasyon Projesi"nın yöre halkının me\cut tanm alanlanndan daha çok \ enm elde etmelen \ e yaşanan iç gö- çün durdurulmasına yönelik olduğu- nu anlattı. e-posta : tan (â prizma.net tr AKM'de Mevlana'yı anmagecesi Uluslararası Lions Kulüpleri Birtiği Yönetim Çevnesill8-T.Türk düşünürü Mevlana Celalettin Rumi anısına bir gece düzenledi. Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKJVI) önceki akşam gerçekleştirilen Mevlana'yı anma gecesinde Galata Mevlevihanesi Vaşarma Derneği Çağdaş Âşıklar Grubu tarafından 'sema' gösterisi sunuldu. Gecede. "Hicaz, Hüseyni, ve Rasf makamında ilahilerden oluşan konser verildi. 118-T Genel Y'önetmeni Hayati Babaoğlu, geceden elde edilen 1 milyarlık gelirin Beşiktaş Dikilitaş'ta yapılacak olan, Gazi Mustafa Kemal İlköğretim Okulu'nun yapımında kuUanılacağmı belirtti. Geceve vaklaşık bin kişilik bir davetli katıldı. (Fotoğraf: AYKUT KÜÇCKKAYA) SfGARA İÇENLERE GÖZ AÇTIRMAYACAKLAR ^Dıımaıı avcıları' atakta CEMİLCİĞERİM SAMSUN - Kapalı mekânlarda sigara içen- ler artık göz hapsinde olacak. Türkiye Çocu- kevleri Vakfı. ilkokul öğrencilerinden oluşa- cak "Duman Avcılan" örgütünü kuruyor. Kimlik, yetki belgesi \ e özel giysi taşıyacak olan avcılar, sigara ya- sasına muhalefet edenleri \akfa rapor edecekler. "Türiin Mamullerinin Zaraıiannın Önlenmesine DairYasa'nın geçış süre- cının sona ermesını göz önüne alan Tür- kiye Çocukevleri Vakfı Yönetim Kuru- lu, yasanın etkin bıçimde uygulanması veçocuklann kendılennı koruma bilın- ciningelıştinlmesi ıçınbirçalışmabaş- lattı. Vakıf "DumanAvcılan" örgütü ku- rarak sigara ile ilgili yasaya aykın hare- ket edenlere göz açtırmayacak."Duman Avcılan'"nın yakında işbaşında olacağı- nı ve sigara yasaşının etkin biçimde uy- gulanması için mücadele edeceğinı be- lırten Türkiye Çocukevlen Vakfı Genel Müdürü Selim Kazak. yeni yapılanmay- la ıleıli şunlan söyledi. " İlköğretim okullannın 4. ve 8. sınıf öğrencilerinden oluşacak Duman Avcı- lan hulunduklan her verde görev >apa- caklar. Kendilerine özgü kıyafctkri, kim- likleri. v etki belgeleri olacak. Vasak yer- lerde sigara içenleri uyaracaklar. Yasa- ğa uymamakta ısrar edenlerle bunlara engel olmayan görevliler hakkında tuta- nak tutup türkiye Çocukev leri \akft'na bildirecekler. \'akıfYönetim Kurulu. Du- man Avcısı olmuş çocuklara çeşitiî avan- tajlar yaratacak." Aldıkactı 'Gericilik 8 yılla önlenir' İstanbul Haber Servisi - İstanbul Ünnersıtesı merkez binada dun "Atatürk İlkele- ri ve InkılapTarihi Dersi \ ön- tembilim Semineri" düzen- lendı İL Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu. YÖK Başkanı Kemal Gürüz ve emeklı Orgeneral NecdetÖz- torun'un da katıldığı toplan- tıda konuşan 1Ü Hukuk Fa- kültesi Öğretim Üvesi Prof. Dr. Orhan Aldıkactı. Ata- türk'ün ölümünden sonra in- kılap tarihi dersinin gıttikçe hafifletilip ya\aşlatıldığını savundu. Lise \e üniversi- telerde inkılap tanhi dersmın "kuru bir tarih dersi" şeklin- de anlatıldığını ıfade eden Aldıkactı. "Ovsa öğrencile- re, Atatürkveekibüün Erzu- rum'dan Ankara'va gider- ken Erzincandağlanndasöy- ledikleri şarkılar anlatılma- üydı" dıye konuştu. Aldıkactı. Türk milletınin genci güçlere karşı istedigı zaman örgütlenebıleceğıne ınandığını belirterek Iğur Mumcu'nun cenaze törenınin. son kutlanan 29 Ekimlerin ve 10 Kasım tören- lerinın bunun kanıtı olduğunu \urguladı. Aldıkactı, Tür- ki\e"de çok partili döneme geçışle bırlıkte dıni eğıtım \eren mahalle okullannın hızla arttığını \e gerici eği- tımin >a>gınlaştığını belir- terek sekız yıllık kesintısız eğitimle bu hareketin önüne geçmenm kısmen mümkün olacağını söyledı. Toplantıda konuşan Prof. Dr. Kemal Bevdilü ise İstan- bul \e Ankara gibi büyük şehirlerin dışındakı üniver- sitelerde ınkılap tanhi ders- lerinin tamamen Atatürkçü olmayan kışılerin eline bırakıldığını savunarak bu kişılerin derslerde kendi ak- sı görüşlerinı öğrencilere an- lattığına bizzat şahit ol- duğunu söyledi. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Madalyonun Arka Yüzü I smet Paşa'nın 'Demiryolu Politikası'm, bir de, I madalyonun arka yüzünü çevirerek, irdelemek- te fayda yok mudur? Aslında bu, 'erken' Cumhu- riyet dönemi ıktisat politikasının. mercek altına alınması demek; o politika. Gâzi'nin şu sözlerin- de mündemiç sayılabilir: "... yeni devletimizin, yeni hükümetimizin bü- tün esaslan, bütün programlan 'iktisat prog- ramı'ndan çıkmalıdır. Binaenaleyh evlâtlanmı- zı o suretle tâlim ve terbiye etmeliyiz, onlara o surette ilim ve irfan vermeliyiz ki, âlem-i ticâ- ret, ziraat ve sanatta ve bütün bunlann faali- yet sahalannda müsmîr olsunlar, faal olsunlar, amelîbiruzuv olsunlar". (EnverZiya Karal, 'Ata- türk'den Düşünceler', s. 101, işBankası Kültür Ya- yınlan, 1956). Bu düşüncenın nereden geldığini anlamak için, Gâzi'nin bir başka tesbitine göz atmak gerekiyor; onun 'fikr-i sabiti' ekonomiyi, dolayısyıyla ticâ- reti ve sanayii 'ağyar'ın elinden kurtarmak, yâ- ni 'millîleştirmek'di; yan yarıya sömürge olan Devlet-i Aliyye'nin 'ulusal' birekonomısi yoktu, oy- sa Mustafa Kemal 'ulusal demokratik bir devrim 'in liderıydi; ekonomide, tam bağımsızlıktan ve ken- di içinde tutarlılıktan yanaydı. Demiştir ki: "...ticârette düşüneceğimiz şey, ihracat ve ithâlâtımıza tavassut vazifesini gören ticâreti ağyar elinden kurtarmaktır. Maateessüf bu ti- caret artık kendi elimizde değildi. Milli ticâret müesseseleri birer birer elimizden çıkmıştı. Ar- tık halkımızın tüccar sınıfını zengin edebilmek için, ticâretin hariç ellerde bulunmasına mâni tedabiri ittihaz etmek mecburiyetindeyiz..." (Aynı eser, s. 195) Tadına vardınız mı? Günümüzdeki 'küreselleş- me'meraklılannı çatlatmak ıstermişcesine, 'tücca- n zengin edebilmek için ticâretin hâriç ellerde bu- lunmasını önleyecek önlemleri almak zorunda- yız' demiş! işte, 'Demiryolları Politikası'nın, ülke- mizde 'devlet eliyle burjuvazi oluşturma' teşebbü- sü, bu noktadan hareket etmiştir. Haksız mıydı? O tartışılabilir, ama gerçek budur... İlk milyonerler nasıl yetişmişti? Zaten Ismet Paşa, o bahis açılınca ne demişti hatııiayınız: "...bu hatta çalışan mühendisle- rimiz, hiçbir yabancı mühendisin bulunmadığı istikametlerde, kendi başlanna, hatlan yapa- cak hale gelmişlerdi. Mühendislerimiz ilk tec- rübeleri kazandıktan sonra, zamanla daha iyi eserler vücuda getiriyoriardı." (Hatıralar, Cilt 1. s. 256. Bilgi Yayınevı, 2. Basım, 1992) Öyleydi de, acaba yalnız mühendislerimiz mi, tecrübe kazan- mış, en çetrefil arâzide, en müşkül hatlan döşer ol- muşlardı? Işın içinde 'yerii' müteahhitler de yok muy- du? Elbette vardı! Şimdi isterseniz. Doğan Avcı- oğlu'nun, söylediklerine bir kulak verelim: "...bu (demiryolculuk) politika, yerii kapitalist- lerin yetişmesini sağlamıştır: Ankara/Ereğli, Kütahya/ Bafıkesir, Keller/Diyarbakır hatlan- nın inşâı The Svvedish Co. Julius Berger gibi ya- bancı firmalara verilmiştir. İnşaatçılık konu- sunda yerii müteahhitler de, kendi başlanna iş almaya koyulmuşlar, Samsun/Turhal, Kayseri/S<- vas, Turhal/Sıvas hatlarını yapmışlardır. Mese- la Nemlioğlu Gâlip Bey'in Samsun insaatına talip olması, Gâzi'yi coşturmuş ve 'Efendiler, Merkezi Anadolu'nun iskelesi olan Samsun'u Sıvas'a bağlayacak demiryoluna başlarken, Nemlioğlu'lann hakiki programa ftilen tevessül- leri ne kıymetli misal olmuştur' diye onu övmüş- tür." (Türkiye'nin Düzeni, s. 213. Bilgi Yayınevi, 1968) Daha da ilginci, ünlü (Limancı) Ahmet Hamdi Bey'e (Başar) göre, ilk milyonerlerimizi demiryol- larının yaratmış olması. 'Banş Dünyası' dergisinin 63. sayısında demiş ki: "...biz henüz kendi adamlanmızla ve kendi pa- ramızla demiryolu yapamayacağımızı bildiği- mizden, bu işleri başlangıçta bir Isveç grubu- na vermiştik. Fakat aradan bir iki yıl geçince, bu grubun emrinde çalışan Türk taşeronlan yetişmiş ve devletten, doğruca müteahhit ola- rak, işleri onlar üzerine almaya başlamıştı. En çok ve en çabuk ray döşeyen, hadsiz hesap- sız para kazanıyordu. Vâhit fıyat üzerine işi ta- ahhüt edenler, bu fiyata esas olan işçi kazma- sı yerine ekskavatör kullanınca maliyetler üç dört misli azalıyor, kâriar da o ölçüde çoğalı- yordu. İlk milyonerierimiz böyle doğdu." Nasıl, beğendinız mi? Mustafa Kemal'in, 'Sa'y Misâk-ı Millisi' ile tasarladığı, 'ulusal' ve 'bağım- $ız' ekonomi politikası; daha 'demiryolu polıtika- sı', uygulamada 'yerlileşmeye' başlarbaşlamaz; son- raki oligarşinin (bürokrasi +. burjuvazi), öteki ayağını 'yaratmaya' koyulmuştu. Bu 'ikinci ayak', zamanla, günümüzdeki Dr. Frankenste- in'inyarattığı 'Canavar' haline dönüşecek, bü- rokrasi'ye kök söktürecekti. İki devrimin ortak talihsizliği Demiryolu bahsını kapatmadan. o eski tartşmaya değinmek ısterim: Sovyet Devrimi ile Anadolu Devrimi, ortak bir talihsizliği paylaşırlar; ikisininde 'tabanlannda', onlan yaratması gereken 'sos- yal sınıflan' yoktur; ne Rusya'da çok gelişmiş ve kalabalık bırışçı sınıfı vardır, ne Anadolu'da çıkannı bilip ulusal pazarı ecnebıye bırakmak istemeyen bir ulusal burjuvazi! Her iki devrimi de, sonunda talihsiz bir mer- keziyetçi bürokrasi diktasına dönüştüren bu olmamış mıdır? Ruslar, sanayileşme ve elekt- rifikasyon politikalarıyla, işçi sınıflannı 'serada' yetiştirmeye kalkıştılar; biz, 'demiryolu politikası'yla başlayarak, ulusal burjuvazimizi 'serada' yetiştirmeye kalkıştık; ne onlann işçi sınıfı, klâsik şemaya, gelişmiş ülkelerdeki işçi sınıfına benzedi, ne bizde burjuvazi, aynı şemaya göre gelişmiş ülkelerdeki burjuvaziye! Şu içinde debelendiğimiz başıboşluğun altında bu yatıyor olmasın? http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle