Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 OCAK 1998 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Tekkeler, Dergâhlar, Tarikatlar...
M. İSKENDER ÖZTURANLI
B
u yazım. Sayın Cumhur-
başkanımız DemireTe açık
mektuptur. ""Saygıdeğer
Cumhurbaşkanım. sizi po-
lıtikaya atıldığınız günden
beri izle\en. inişlerınize.
çıkışlarınıza tanık olan bir kişiyim. Bir
zamanlar hukuk devletine nasıl karşı çık-
tığınızı. *Tazminatöderim.yargıkararta-
nnıuygulamam' dedığınizi, Danıştay baş-
kanlanyla ne denli sa% aştığmızı da çok iyi
bilenlerdenim. Ne var ki. birkaç yıldân
beri laikliği savunduğunuzu. Atatürk il-
kelerini gûndeme getirdiğinizi büyük bir
mutlulukla gözlüyorum. Bımdan ötürü si-
ze ulusça teşekkür borçluyuz. Sağolun.
Zaman zaman düşünmüşümdür kendi
kendime, 20-25 yıl önceleri de böyle ko-
nuşsaydınız. Türkiye bugün hangi aşama-
larda olurdu diye. O günlerdeki tutumu-
nuzun yüzlerce belgesini ortaya çıkarmak
hiç de zor değil. Ne \r
ar ki geçmişi bir ya-
na bırakıp bugüne bakmanın ve geleceğe
yönelmenin daha olumlu olacağı kanısın-
dayım. Ve bu gerçeği herkesten çok sızin
görmenizi, uygulama alanına getirmem-
zi diliyorum. Bu nedenle de 1977'krde
CHP'nin bir koalisyon hükümeti kurma-
sı üzerine. "Sol \e komüuizmle mücadele
edenler, solu iktidara getirenlerden kjyame-
te kadar davacı olacaklardır" biçiminde-
ki sözlerinizi ve bunun gibi çeşitli konuş-
malannızı. aynca 'Bir Atatürkvecumhu-
riyet düşmaıu' olduğu Yargitay genel ku-
rulu karanyla kesinleşen Said-i Nursi için.
ölüm günü 23 Mart 1963 olmasma karşın
Cumhuriyet Bayramı'nın başlangıç günü
olan 28 Ekimlerde okutulan mevlitlere
gönderdiğıniz telgraflann içeriğini bile
unutmaya çahşıyorum. Ama ıkı yıl kadar
önce Kocaeli'nde 'Benburalardaotuzyıl-
dan beri kurdele keser. temel atanm. Ben
yoksam burada hiçbir şey yok demektir'
diye konuşmanızı nedense unutamıyo-
rum. Bir de 'ŞeriaOn kestiği parmak acı-
maz' özdeyişini, bir türlü, 'Adaletin kes-
öğj parmak acımaz" biçimine dönüştüre-
memenıze akıl erdiremiyorum.
Son aylardaki davranışlannızı da çok dü-
şündürücü buluyorum. Bir süre önce
(21 11 1997) Içef'desize bir kabanarma-
ğan edilmişti. Bu kabanı sırtınıza giydik-
ten sonra nasıl konuştuğunuzu lütfen anım-
sayınız. Dediniz ki: 'Bu Anadolu beni bes-
liyor ve giydiriyor.' (Hepımizı. demek is-
tediğiniz belli.) Anadolu sizi besliyor ve
giydiriyor. ama ne yazık ki kendini besle-
yip giydıremiyor. Kjmi yörelerde ayağı-
na giyecek pabuç bile bulamıyor.
21'Aralık 1997 akşamı TRT-1 kanalın-
da Kurtul Altuğ'la bir söyleşiniz vardı.
'Tok bir Türkiye'den söz ettiniz o akşam.
'Türkiye'de aç insan. hastane kapılannda
bekleyen insan yoktur' dediniz. Tüm iç-
tenliğimle soruyorum size çok Sayın Cum-
hurbaşkanım! Bunlanndoğruluğunager-
çekten inanıyor musunuz? Ve niçin ça-
murlar içinde yiyecek kapışan. bir topan
ekmeği daha ucuz satanfirinlarönünde kar-
da, kışta ve karanlıkta bekleşen insanlan-
mızı görmezlikten gelıyorsunuz? Devlet
hastanelerinde. Sigorta hastanelerinde çı-
le çeken memur ve işçilerimizin durum-
lanyla ilgilenmıyorsunuz? Hele hele has-
tanenin ne olduğunu bilmeyen: doktor.
eczane ve ilaç tanımayan milyonlarca köy -
lümüzün nasıl yaşayabildiğini kendilerin-
den sormuyorsunuz?
Bugün ülkemiz bazı bakımlardan ne
denli üerlemiş olsa da. si\asal. düşünsel.
eğitsel açıdan Atatürk döneminden asla da-
ha ileride değildir. O günlerin onuru \e say -
gınlığı yitirilmiştir. Bu gerçeği yadsımak
olanaksızdır. 1923'ten sonra hiçbir girişi-
mi olmadığı halde.w
MilletlerCeıniyeti"ne
çağnlan Türkn e Cumhuriyeti. bugün Av-
rupa Birliği'nin kapılannda oekletilmek-
tedir.
Atatürk'ün Ş-urttabanş' özlemi günii-
müzde tarihe kanşmıştır. Bir yanda din-
cı. tarikatçı: öte \ anda bölücü terör ülke-
\i kasıp ka\ urmaktadır. Hayat pahahlığı
veenflasyon \atandaşımızı inim inim in-
letmektedır. 1923-38 arası yüzde 0olan enf-
las\on. son yıllarda yüzde 100'lerdedır.
Atatürkçü eğitım siyasası. anavasamı-
zın açık yargılanna karşın uygulama ala-
nmdan k'aldırılmıştır. Çağdışı bir eğitim.
ülkeyi karanlığa doğru sürüklemektedir.
Birer tembellik yuvası olan \e yasalanrm-
za göre yasak sayılan tekkeler. dergâhlar
ve tarikârtartüm güçleriyle ayaktadır. Bu
xv\ alann şey h \ e der\ işlenne Başbakan-
lık konutlannda iftaryemekleri \erılmı^-
tir. Siyasal iktidarlar bu yasadışı kuruluş-
larla savaşacak güçte değildir.
Mustafa Kemal'in 'en büyükeserim' di-
ye niteledığı \e o yıllarda toplumumuza
yön \eren TBMM. toplumun gerisinde
kalmıştır.
Saygıdeğer Cumhurbaşkanım. çok iyi
bildığiniz gıbı pariamentoyu savunmak
başka. onu saygın duruma getirmek bas,-
ka şeydir. Gerçeği konuşmaktan çekın-
meyiniz. Say gınlığını yıtırdıği söşlenen.
yazılan. bilinen birparlamentonun saygm
olduğunu söy leyeceğinize, onu saygm du-
ruma getirme yolunda nıçin sav aşım \ er-
miyorsunuz'1
Parlamentonun 'halkmözgür
iradesiyteseçilmişolduğunu' söyleyeceği-
nize, gerçekten böyle bir duruma gelme-
sı \olundaki çalışmalara neden destek ol-
mu\orsunuz? Türkıye'de 'cumhuriyetçi
gençleryenştirildiğini' sö> liivorsunuz. Ama
unutuyorsunuzkı engızisyon papazlan gı-
bi düşünmeleri istenen cumhuriyet düşma-
nı genç kuşaklar da yetiştirilmiştir. Bu ger-
çeği niçin görmezlikten geliyor ve bu doğ-
rultuda çalışmalar başlatmıyorsunuz? Bir
zamanlar karşı olduğunuz başkanhk sis-
temıni gündeme getirmiş olmanıza karşın.
ondan daha önemli olan seçim sistemi
hakkındaki düşüncelerinizi niçin ortaya
koymuyorsunuz?
Hepimiz çok iy i bilmeliy ız kı "Bir ulu-
sa ancak kendinde var olan ahlak verile-
bilir.' Ahlakı yaratacak olanlar da o iilke-
run düşünürleri. sanatçılan. yazarlan ve dev -
let adamlarıdır. Türk ulusu çoğunlukla te-
mız bir ahlaka sahıptır. Ne var ki. bunun
parlamentoy a > ansımast için yasal düzen-
lemeler gereklidır.
Bu arada şunu da belırtmeden geçeme-
yeeeğtm: Bugüne değin kullandığınız \e
kullanmayı sürdürdüğünüz "Benim işçün,
benim çiftçim. benim memurum. benim ül-
kem' gibı sözcükleri niçin kullannor ve
yapılan eleştirileri gözardı ediyorsunuz?
\'e durmadan bu sözcükleri yineliyorsu-
nuz. M. Kemal Atatürk'ün söyle\ lerini.de-
meçlerinı. konuşmalannı baştan sonaoku-
yunuz. BüyükSöylev ıni gözden geçirinız.
hiç bir satınnda bu gibi sözcüklere rastla-
yamazsınız. Her yerde \e her türlü ko^ul-
îarda %
Muhterem Türk kö\lüsü. aziz ög-
retmenler. Muhteremçiftçi kardeşlerim. Bü-
yük Türk milleti, Ey Türk gençüğj" gibı
deyımlerkullandığını görürsünüz. Hiçbir
konuşmasında "ben" demediği gibi 'biz' de
dememiştir. Her şeyi ulusa mal etmeye,
her etkinliğini ulusla birhkte gerçekleştir-
meye çalışmıştır. Mustafa Kemal'e göre
k
Müdafaa-i Hukuk,Redd-i İlhakCemh'et-
leri'ni kuran. 'Kuva->ı Milliye Örgütü' nü
yaratûn ulustur. Cumhunyeti isteyen ve
onu toplumumuza kazandıran Türk ulu-
sudur. Çağdaş u\ garhğı amaçlayan Türk
halkjdır. o tertemiz insanlardır. Sakary a ut-
kusunda büyük katkısına \e ajağında de-
lik pabuçla başanya ulaşmasına karşın
•Zaferi Anadolu halkına borçluyuz' di\e-
cek kadar alçakgönüllü bir de\ let adamı-
dır Mustafa Kemal Atatürk.
Sayın Cumhurbas,kanım. sizden özür di-
leyerek bir rıcada bulunmak istiyorum:
Eğer Atatürk "ü. Atatürkçü cumhuriyeti sa-
\aınmak ve onun ilkelenni korumak isti-
yorsanız. lütfen Atatürk gibi alçakgönül-
lü konuşmaya çalışınız. Türk ulusuna Ata-
türk"ün seslendiğı gibi sesleniniz. Bir da-
ha da 'benim ülkem, benim işçim. benim
çiftçim' sözcüklerıni kullanmayınız. Ata-
türk. Türk ulusunu kul olmaktan kurtanp
\atandaşhk katına çıkarmıştır. Ulus dedi-
ği 0 görkemli varlığın. hıç kimsenin ku-
lu-kölesi ve bendesi olmayacağını söyle-
mıştir.
L'nutmav mız kı. bu sözcüklen dıliniz-
den çıkarmaz \e Atatürkçe konuşmazsa-
nız. hele "Türkiye'de bir irtica tehİikesi ol-
duğuna ben hiç bir zaman inanmadım"
diyen cemaat önderlennın verdiklen ödül-
lere dikkat etmezseniz. ne Atatürk'e sahıp
çıkabilır ne de parlamentonun saygınlığını
gerçekleştirebılirsıniz.
En derin savaılanmla."
ARADA BtR
AHMET ARPAD
Gecekondudan Gökdelene
Ikitelli'nin üzerinden geçip istanbul'a inerken uça-
ğın içi pis kokularla doluyor. İstanbul'a kış geliyor.
Sobalar, kaloriferier yanıyor. Kent havası kirteniyor.
Ve hava kirliliğinin ekolojik boyutlan kimseyi ilgilen-
dirmiyor.
Marshall yardımı yutturmacasıyla ülkeye giren bin-
lerce traktörün ekmeksiz bıraktığı onbinlerce ırga-
tın İstanbul'a akını.dünyagüzeli bu kentin sonunun
başlangıcı olmuştur. ilkleri Yedikule ve çevresinin
boş arsalarına bir gecede kondurulan yapılar, kent
yozlaşmasını peşinden getirmiştir. Yarım yüzyıl son-
ra bugün istanbul metropolünün çevresi kat kat ge-
cekondu kuşakları ile sanlı güzelim doğa parçaları-
na ve su havzalarına. yasalara ve imar planlarına ta-
mamen aykırı yapılmış bu binalara tüm belediyeler
tapu vermiştir. Gecekondular poHtikactlann hep can
simidi olmuştur. Bu çarpık yapılaşma İstanbul'a sos-
yal, kerjtsşl,;toplumsal ve çevresel sorunlan taşımış-
tır.
Kiryüklü dev bir kara bulut kış aylannda Istanbul'un
üzerinden hiç kalkmaz. Tencere kapağı örneği. Al-
tında insanlar nefes alamaz. Hava kirliliği aşın bo-
yutlara ulaşırken, kimbilir kaç bin yurttaş sağlığını ve
yaşamını bu nedenle yitirmekte? Çarpık yapılaşma-
nın beraberinde getirdiği ısıtma ve ulaşım sorunla-
rının çözülmesi hemen hemen olanak dışı. Son elli
yılın gelişmeleri bunun kanıtıdır. 1947'in Yedikule ti-
pi gecekondusu ortadan silindi. Yerini gecekondu
apartmanlar, villalar aldı.
Kentleşmedeki çarpıklık, 5-10 holdıng ağasının 9O'lı
yıllarda Büyükdere Caddesi'nin sağını solunu ele
geçirip gökdelenler dikmesi ile devam ediyor. 21. yüz-
yılın gökdelenleri için de 3. Boğaz Köprüsü ile bağ-
lantılı Dolapdere-Piyalepaşa bölgesi gözden çıka-
rıldı. Gökdelenlerin modern şehircilikten çağdaş bir
adım olduğu yalanını bizlere inandırmak isteyen pa-
ra babaları, yetkililer. uzmanlar var. Hepsinden acı-
sı, Istanbul'un birinci derecede deprem bölgesinde
olduğunu bilen mımar ve mühendislerimiz de. Pla-
za, City, Center adını verdikleri gökdelenlerin kon-
durulduğu semtlerin altyapı ve trafik sorunu varmış,
böylesine yüksek yapılar hava akımlarını engelleyip
kentlilerin nefes aimasını zorlaştınrmış... Belki hol-
ding ağası bunu pek umursamaz. Fakat ya üniver-
site diplomalı uzman nasıl göz göre göre böyle bir
"kötülüğe" maşa oluyor, altına imzasını atabiliyor?
Bir bildikleri olmalı.
• Arkası 17
. Sayfada
Mimarlık Fakültemizin eski öğretim
üyelerinden. Yıldız Teknik Üniversitesi Vakfı
Mütevelli Heyeti Üyesi.
Söğüt Seramik sahiplerinden
Doç. Dr.
ALAATTtN
YENER'İkaybetmiş olmanın üzüntüsünü tüm YILDIZ
TEK.NİK. ÜNİVERSİTESİ ailesi ile paylasjiyor.
Ailesine ve yakın dostlanna başsağlığı
diliyoruz.
Alaattin YENER'in cenazesi bugün (7.01.1998)
saat 10.30"da YTÜ MerkezKampus'ta
vapılacak olan törenin ardından Teşvikiye
Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakiben
Büyükada'da bulunan aile kabristanında toprağa
verilecektir.
YILDIZ TEKNÎK LNİVERSİTESİ
REKTÖRLÜĞC
'•' : " ' ' " YTÜ VAKFI
YTÜ TVf tMARLIK FAKİ LTESİ
DEKANLIĞI
Nüfus cüzdanımı
kaybettım.
Hükümsüzdür.
DEMET YALÇ1N
Nüfus cüzdanımı
kaybettım.
Hükümsüzdür.
TLCRULBAYAZ
MALATYAASUYE3.
HIKIKM\HKE\IE-
Sİ"NDEN
DosvaNo: 1997 260
Da\acı Şadiye Ünal
tarafından da\alı Me-
met Ünal aleyhıne açı-
lan boşanma da\asının
de\amı sırasında da\a-
lının adresı meçhul ol-
duğundan adına ılanen
tebligat >apılmasına
karar venlmış olmakla:
Malatşa ıli. Akçadağ il-
çesi Yağmurlu köşü.
cılt: 048 01 sayfa: 47.
kütük: 19 sıra no'da nü-
fusa kayıtlı Mustafa ve
Zeynep'ten olma
5.6.1954 D.lu Memet
Ünai'ın duruşmanın
atılı bulunduğu
4.2.1998 günü saat
9.00'da mahkeme salo-
nunda bızzat bulunma-
sı \eyakendısini bırve-
kille lemsıl ett\rmes\
aksı takdırde duruşma-
lara yokluğunda devam
edıp yokluğunda karar
\erılecegı hususu da\a
dilekçesının teblıği ye-
nnc kaın olmak üzere
ılan olunur.
Basın: 62584
CumhurİYet
kitap kulübü
TAKSİM Sergi Salonu
ıCAK AYI ETKİNÜKLERİ
9 Ocak Cuma Saat:15.00-17.00
ARİFE KALENDER
Kitaplarını imzalıyor.
Adres: Istiklal Cad. (Aksanat Karşısı) Taksim Tel:252 38 81/82
DERELİ IC\DASTRO MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1995 183
Da\acı Orman idaresince davalılar Raşıt Er ve arka-
daşlan aleyhine , Derelı ılçesı Lzundere köşünde kaın
108 ada 60 parsel sayılı taşmmazın tespıtıne yönelık ola-
rak mahkememize ikame edile kadastro tespitıne itıraz
davasının yargılaması sırasında. tüm araştırmalara rağ-
men adresleri tespıt edilemeyen tespit malikleri Ali kızı
Fatma. Zeynep. Te\fik çocukları Rasım. Halime. Nafı-
ye. Ahmet ze\cesi Zeynep. Ahmet evlatları Etem Hüse-
yin. Mehmet, Fatma ve ölü tespit malikı Raşıt Er mıras-
çılan: Gülizar. Mustafa. Emıne. Halıt, Aysel. Yüksel.
Harun ve Galip Er"e duruşma gününün ılanen teblığine
karar verilmiş olmakla. adı geçenlerın duruşma tanhi
olan 28.01.1998 günü saat 09.00'da vapılacak duruşma-
ya bızzat katılmadıklan. kendılerini vekille temsil ettir-
medikleri ve herhangi bir yazılı beyanda bulunmadıkla-
rı takdirde yargılamaya yokluklarında de\am olunacaöı
ve davanın sonuçlandırılacağı hususu 3402 sayılı ka-
dastro kanununun \e 7201 sayılı tebligat kanununun il-
gili hükümleri uyarınca ilanen teblığ olunur. Basın:
62592
BOZOYÂ ASLIYE HUKUK MAHKEMESI'NDEN
EsasNo: 1997.28
Davacı SSK Genel Müdürlüğü vekili tarafından davalılar Hüseyin Tezer, Demaş
AŞ \e Ahmet Demir aleyhine açmiş olduğu rücuan tazminat da\ asının yapılan du-
ruşması sırasında verilen ara karan gereğince: Davacı kurumun 903.906.078- TL
tazminatın ile yargılama giderlerı \e ücreti \ekalet ile bırlikte davalılardan tahsili-
ne ilişkin da\a dilekçesinın \e duruşma gününün 7201 sayılı tebligat yasasının 28
vs. maddeleri gereğince davalılardan İzmir Demaş şirketinde montaj müdürü Hü-
seyin Tezer'e ilanen tebliğıne son ilan tanhinden itibarcn 7 gün sonra yapılmış sa-
yılacağına, duruşmanın 24.02.1998 günü saat 9.20'yebırakıldığınave duruşma gün
ve saatinde duruşmaya gelmediğiniz takdirde da\anın yokluğunuzda duruşmanın
sürdürüleceği hususunun bilinmesine karar venldıüı ilan olunur. 09.12.1997 Ba-
sın: 62889
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük
Bizim Gazete
Ülke sorunlanna ilişkin raporlarıyla. araştırmalarıyla, köşe yazılarıyla. tarafsız
haberleriyle sivil toplumlann gazetesi.
Düzenli okumak için abone olun. Tel: 0.212. 511 08 75
PENCERE
Turnusol Kâğıdı... .
Öğretmen, kimya dersinde öğrenciye turnusol
kâğıdını tanıtır.
Nedir turnusol kâğıdı?..
Asitli çözeltiye batırdın mı turnusol kâğıdı kır-
mızıya dönüşür; alkalilerde mavi renk olur; bu yön-
temle kimyasal sıvının niteliği saptanır.
Hayatta neyin ne olduğunu aniamak için turnu-
sol kâğıdına gerek yok mu?..
Kimi gazetecimiz, Kürt (ya da Güneydoğu) so-
rununda devlete veryansın ediyor.
Devlet ne?..
Siyasal iktidar ile devlet arasındaki aynm okul-
larda belletiliyor.
Sorumlu ve yetkili hükümeti bir yana bırakıp
devleti suçlamak ne anlam taşıyor?.. Bu tür söy-
lem, PKK'nin marifeti -daha doğrusu- taktiğidir;
Sevr yanlılarının hedefi toptan TC değil mi!..
Daha açık deyişle Türkiye Cumhuriyeti..
Bir gazete yazısında, TC ile PKK'nin yan yana
vurgulandığını gördünüz mü, bilin ki 0 yazı terör
örgütünegöbeğinden bağlı birkalemin ürünüdür.
•
Medyada çoğu gazeteci 'devlet terörü'np kar-
şı çıkıyor ki doğrudur; devlet terörüne karşı çık-
mak, bir gazetecinin görevidir...
Ama gazetecinin bir görevi daha var.
Terör örgütüne karşı çıkmak!.. . ,
Devlet terörüne karşı çıkıp da PKK'nin canavar-
lıkları karşısında sus pus olan gazeteci, bu tutu-
munu tarafsızlığıyla açıklayabilir mi?..
Hayır...
Turnusol kâğıdı, bu gazetecinin kimyasındaya
aptallıktan ya da TC'ye düşmanlıktan kaynakla-
nan bir '(arafg/r'liğin varlığını kanıtlıyor.
Lozan'la saptanan sınırlar içindeki toprağı Va-
tan' bilen kişi için PKK, terör örgütüdür. Sevr Ant-
laşması'nı 'halklann kurtuluşu' sayan kişiye göre
PKK, 'bağımsız Kürdistan' uğruna savaşan gerrl-
ladır.
Bakış açısı, bir yazının başını, sonunu, içeriğini,
anlamını saptar.
Diyelim ki gazeteci, bu çarpık açıdan yaşanan
olayları değerlendiriyor, TC'yi yıkılması gereken
bir devlet biliyor. PKK'yi destekliyor.
Ancak bu kapsamda bile gerçek bir gazeteci,
PKK'nin kundaktaki bebelere dek çocukları, genç
kızları, yaşlıları. silahsız sivilleri öldürmesini nasıl
eleştirmez...
Ne yazık ki medyamızda PKK canavarlığı kar-
şısında bir satır yazmamış gazeteci var. .
•
Etnik savaşlar cinayettir, felakettir, ilkel kan da-
vasına taş çıkarırlar...
Etnik bir savaş ile ulusal kurtuluş savaşı arasın-
da dağlar kadar fark var...
Anadolu'daki Kürt sorununa silahlı çözüm ara-
yan kgi, feir-ciBeîieteprtakJlp.ifj ' m
Türkiye'de bugün her sorunb demokratik yol
ve yordamla çözebilecek araçlar kullanılabilir; si-
lahı yeğleyen kışi çıkmaz sokaktadır, Kürt köken-
li yurttaşın başına belayı sarmakta, felakete çağ-
n yapmaktadır: ama bunu da başaramayacaktır.
Çünkü PKK silahlı kalkışmasının sonu, artık açık
seçik belirlenmiştir.
• • . •• • i
Medyatik gazeteciler devlet terörünû olduğu
kadar PKK canavarlığını da kınayabilselerdi, ger-
çekler çok daha önceden ortaya dökülürdü. Ne
yazık ki TC'ye düşmanlık, yalnız PKK militanların-
da değil, yeni mandacılarda da yaygın...
"Yeni Bir Hizmet"
Sağhk ekibimiz. evinize, işyerinize geliyor.
Bir telefon kâfidir.
TÜRK KALP VAKFI
19 Mayıs Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL
Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat
Faks:(0 212)212 68 35
293 89 78 (3HAT)
JILDA SAHAKIAN
Resim Sergisi
8 - 23 Ocak 1998
Açıh} 8 Ocak Perşembe saat 17.30 - 19 30
ATATUK KULTUR MERKEZI
TAKSİM - İSTANBUL TEL (0212) 2 5 1 5 6 0 0
Goleri Pazar-Pazortesı dıjında hergun 10 00-17 30 arası oçıktır
İSTANBUL BÛYÛKŞEHİR BE1EDİYESİ J
© İSTANBUL BÜ^
Eflüfl
USKUDAR MUSAHIPZADE CELAL SAHNESİ'NOE
TEL (0216) 333 03 97
ORTAOYU.VU
ŞARKILI, ÇALC/Lf. GLLDCRL
Uyortoyon v» Yânttcn Yalon AKÇAY
Kortüm : Ayhor, DOĞAN
»tZEVBEK
r- OZDAR
- «GUVEU
MûzA Uıkon CHSI
CBJ"!» kfter, CETt-eR-fcaan D(2&y!-SrfMT» ELH*N-Y£B«TWI GEZOM
OğtWıCUB£t-MK«evr>tCARA8AĞ-£ra* KÖSE'DĞ-Ü Yimcz ME'HW*H-Nur SAQ*JKER
BİLET SATIŞLABI BAŞLAMIŞTIB
OYUN GÛNLERİ: Çarjamba I 5 X-20 30 Perjembe 20 30 / Cuma. 20.30
15 00-20 30 /Pazar I 500-18 30
if m R£Ş*T NUH SAMNESH
ğ anyel
i güze
ğ ^ ^ san,sanatlar
erisı
KARM\RESIM SERGISI
ADNAN ÇOKEK
li.VSRl ERUCM
DİN'CER ERlMir/.
Tl'RANEROL
İİAMİTOÖREU:
CANANKOLDA^OÖU'
\'ELL-APA7.
\'1T
R.\LV!LDIRIM
r
08.01.1998-14.02.1998
Kuyunıaı Inan SOK. NO lo
Tt-l-0212. 296 99 79
i
\ Galeri
| Atölye
i ilanlannız İçin:
j
•/ 293 89 78
\ (3 hat)
• £ - * * * * * *
. Kültür l
' Sanat \
). ilanlannız için: %
:293 89 78
(3 hat)
Türk Sineması Yülcselişini Sürdürüyor...
Amerikan Hükümeti'nin Baskısı Sonucunda
Türk Filmlerine %10 Rüsum konuldu.
Amerikan Filmlerinin %25 Olan Rüsumuda %10 indirildi..
Tüm Dünya'da Her Hükümet Ulusal Sinemasını
Koruma Altına Almıştır. Türk Sineması'nın Sadece
Sinemasever Halkımızın Desteğine İhtiyacı Vardır...
SES-1 885/ORTAOYUNCULAR
Tel: 212-251 18 65 Fax: 244 43 27 - ISTİKLAL CAD. 140-BEYOĞLU
ATIF YILMAZ
FILM VONETMENLERI
DEHNEĞI BAŞKANI
NUR SURER
ÇAĞOAŞ SINEUAOYUNCULARI
DERNEĞI BAŞKANI
KADRI YURDATAP
SlfJEMA FSEHI MESLEK
BIRLIĞI BAŞKANI
GOKSEL ARSOY
SINEMA OYUNCULAHI
DEHNEĞI BAŞKANI
SABAHATTIN ÇETİN
FIYAP FILM YAPiMCILARI
DEHNEĞI GENEL BAŞKANI
NECMETTİN ÇOBANOGLU
SINEMA EMEKÇILEHI
SENDIKASI BAŞKANI
FERHAN ŞENSOY
FERHANGİ
ŞEYLER
Çarş./Perş. 21.OO
FERHAN ŞENSOY
FELEK
3\R GÜN
Pazar 15.30 ve 18.30
K U R G U L A Y A N : FERHAN ŞENSOY Y Ö N E T E N . DERYA BAYKAL
FERHAN ŞENSOY-RASİM ÖHEKİN-LEVENT ÜNSAL-AÜ ÇATALBAŞ-ŞÜKRAN DEDEMAN
ERKAN OÇÛNCÛ-ÖZKAN AKSU-SAYGIN DELİBAŞ-SEVİNÇ ERBULAK-SEVİL AKI
Cuma 21.00 Cumartesl 18.30 - 21.00 Kültür Bakanlıgının katkılarıyia
B İ L E T S A T I Ş Y E R L E R İ :
Ortaoyuncular Gişe : 251 18 65-66 V.ıtknr.vnMnr 7^-^r Sı
MÜZ1K: SERDAR YAL 1EOGRAF: MARINA (İOKC
RENT OYÜISCULARI246 35 89
247 36 34
perde
CANDAN ERÇETİN/ MÜŞFİK KENTER MELTEM CLMBlV KADRİYE KENTER ,
LEVTNT GÜNER Tl'NC. AYDOĞAN KEVORK T A V m AN VE 57 KİŞİLİK KADRO '••
LSEP ULUSAL SANAT ETKfNLİKLERİ PRODlTvSİYON Toplu Satış: 0212 296 92 30 -
12 Ocak, ARM Büyük Salon Saat: 20.30; 15.20.21 Ocak, Bostancı (îösteri Merkezi Saat 21.15
BİLETLER Tateitn VafcknramaflZU 251 15 71. Suadiye Vakknrama 0216 .'5fl 87 42. Bostancı (iosteri Merkc^i 0216 384 72 11)4
INTER
• •"••"" •" • •"J
krteroonk'ın
Y A L I S I I 2 j B C>YUIM
Terrence Mc Nally
MARIA CAUAS
(Master Class)
çevren yoneten •
Mehmet Baydur Yıldız Kenter
Yıldn Kenter Mehmet Bîrkiye
dekor muzik dıre^tcru koît^n'
Osman Şengezer Mûveddat Cünbay Çolpan İlhan
18-9-10-15-16-17 Ocak Saat: 21.00/1 !-18 Ocak Saaf 15,001
oynay^nifr Vıldıı Kenter-Mehmet Birkfye
Osman Bayman-Melissa Kenter-Şeyda Erbaş-Bulent Kulekçi ]
Rezervasyonlarınızı VISA veya MASTER katlla yaplırabıiırsınız