14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
,30OCAK1998CUMA CUMHURİYET 8AYFA HABERLER 4 Çete için lafdeğil işlem yapın' ANKARA/NEVŞEHİR (Cumhuriyet) - Çağdaş Hu- kukçular Derneği (ÇHD) Ge- , nel Başkanı Avdın Erdoğan, Susurluk çetesinin yoğun fa- aliyet gösterdiği dönemde gö- rev başında bulunan ve olay- lara katılan ya da bılgı sahibi olduğu halde seyırci kalanlar hakkında derhal işlem yapıl- masını istedi. TBMM Susur- luk Araştırma Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış da. hazırladiklan raporla 'Su- surluk olayının fotoğrafmın çekildiğini, ancak yeterin- ce ilgilenilmemesi sonucu hedefe ulaşılamadığını' öne sûrdü.. ÇHD Genel Başkaru Erdoğan, Cumhuriyet'e yap- tığı açiklamada Kutlu Sa- vaş'ın çalışması ile pek çoğu daha önce kamuoyuna yansı- yan ilişkilerin önemli bir bö- lümûnün resmi raporla bel- gelenmiş olduğunu belirtti. Rapordan çok sayıda kişinin suça kanştığının anlaşıldığı- nı ve bunlann bir kısmının da ismen belirlendiğini kayde- den Erdoğan, " Çete bugiin ortaya çıkmadı. Yasal engel varsa bunlar başından beri vardı, ortadan kaldınlma- sı için neden adım atılrnı- yor" diye sordu. Hükümetin ciddi ve sorumlu davranma- dığını vurgulayan Erdoğan, şunlan söyledi: "Hükümet yapması gerekeni yapmak yerine yakınmaya devam ediyor. Bu hûkûmeti, bir an önce bu turumunu terk ede- rek sorumluluğunun gerek- lerini yerine getirmeye çağı- rıyoruz." Nevşehir muhabirimiz Se- lahattin Şahin'in bildırdiği- ne göre, TBMM Susurluk Ko- misyonu Başkanı Elkatmış da, hazırladıklan rapora ilgı- siz davranılmasından yakın- dı. Komisyonun, Yeşil kod adlı Mahmut Yüdınm'm res- mını ve nüfus bilgilerini elde ettiğini anımsatan Elkatmış, öraer Lütfii Topal, Cem Er- sever, Tarık İ'mit, Nesim Malki. Eşref Bitlis olaylan hakkında da önemli ipuçlan- nın komisyon tarafından bu- lunduğunu savundu. Elkat- mış, basında 'esrarengiz iti- rafçı' olarak yer alan ve ha- len tutuklu olarak yargılan- masına karşın gerçek kimli- ği açıklanmayan Osman Gür- büz'ün de Susurluk bağlan- tıh olaylann ıçınde yer aldı- ğını söyledi. Köylüye tehdit \ 'Oral Çelik arazi peşinde' : ÖZCAN ÖZGÜR | MUĞLA - Marmaris Hi- > sarönü'ndeki 'padişah tapu- ', Iu' araziler üzerinde hak id- ; dıa eden emlakçılar kralı Me- "tin Kaya Çağlayan'ın dave- *Ji üzerine yöreye gelen ülkü- Jtü Oral Çelikın bir otelde jî<arargâh kurarak köylülere ^özdağı verdiği öne sürüldü. îj Marmaris'te köylülerin yıl- tjardır kullandığı 280 bin dö- 'fiümlük araziyi. elindeki pa- »îiişah tapusuyla almak için tfcabalayan Çağlayan'a yöne- •Jik tepkiler sürüyor. J« Hafta başında îzmir'de ya- »Jcalanan Mustafa Kafalı ad- »Jı bir kişinin, Hisörünü köyü î^ski muhtan Bekir Tanm ve fyeni muhtar Fahrettin Yücel »İarafından Çağlayan'ı öldür- »|nek için kiralandığını öne •Jürmesi üzerine polis ope- Srasyonlan başlamış ve dört kişi gözaltına ahnmıştı. Olay- la ilgili gözaltına alınanlar önceki gece serbest bırakı- lırken, köylüler bu ıfadenin tertip olduğunu ve öncekiler gibi Çağlayan tarafından dü- zenlendiğıni öne sürdüler. Köylüler. ramazan ayında Abdullah Çath'nm yakın ar- kadaşı Oral Çelik'in Hisarö- nü'ne geldiğini ve Golden Key Oteli'ne yerleştiğini be- lirterek Çağlayan adına işle- ri üstlendiğini savladılar. Ra- mazan boyunca Çamlı kö- yünde arkadaşlanyla birlik- te iftar yemekleri düzenleyen Çelik'in. Golden Key Ote- li 'nin de sahibi olduğunu be- lirttiği ve "Artık buraiarı benden sorulacak" tehdi- diyle köylüleri sindirmeye çalıştığı öğrenildi. Şeker Bayramı'nı îstanburda geçiren Demirel, gazetecilerin sorularını yanıtladı ' Özel mahkeme kunılamaz'İstanbul Haber Servisi - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Susurluk olayının 'çok önemli bir olay" oldu- ğunu belirterek "Çok önem- li bir olay, ama Türkiye Su- surluk olayından ibaretde- ğil. Türkiye'de başka kötii şeyler de var, başka iyi şey- ler de var" dedi. Demirel. Susurluk için özel mahke- me kurulmasının ana> asaya aykın olduğunu söyledi Şeker Bayramı'nı Istan- bul'dageçiren Demirel. bay- ram namazını dün Dolma- bahçe'dekı Bezm-ı Âlem Va- lide Sultan Camii'nde Vali Kutlu Aktaş ve Emniyet Müdürü Hasan Özdemir ile birlikte kıldı. Demirel. na- mazdan çıkışında dışarıda kendisine sevgi gösterisin- de bulunan vatandaşlan se- lamlayarak "Bayramınız mübarek olsun" dedı. Süleyman Demirel daha sonra eşi Nazmiye Demirel'le birlik- te, kendisinı izleyen gazetecıleri Etiler'de- ki evinde öğle saatlerinde kabul ederek bay- ramlaştı. Kabul sırasında gazetecilerin so- rulannı da yanıtlayan Demirel. Susurluk'la ilgili bir soru üzerine, devletin mekanizma- lannın ve kurumlannın çalıştığını, ülkede kanunsuz olan her şeyın meydana çıkarıla- cağını ve gereken tedbirlerin alınacağını belirtti. Demirel, "Susurluk raporunun bir bölümii açıklandığında, 'Bu olaylar Parti liderleri ve bakanlar tatillerini dinlenerek geçiriyorlar Siyasette bayram molası Haber Merkezi - Şeker Bayra- nu nedeniyle siyasetten bir süre- ligine uzaklaşan siyasi parti lider- leri ve bakanlar, bayram tatilleri- ni dinlenerek geçiriyorlar. AJMAP Genel Başkanı ve Baş- bakan Mesut Yılmaz, bayram na- mazını. Hacı Dursun Erdemir Ca- mii'nde kıldı. Başbakan Yılmaz, KöroğluCaddesi'ndeki Hacı Dur- sun Erdemir Camii 'ne, Başbakan- lık Müsteşarı Yaşar Yazıcıoğlu ve ANAP Genel Sekreteri Erkan Mumcu ile birlikte geldi. Yılmaz. namazını kıldıktan son- ra cami çikışı vatandaşlaria ve ba- sın mensuplan ile bayramlaştı. Bayramını Antalya'da geçiren RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan da bayram namazını kıl- mak üzere oğlu Fatih Erbakan ile Antalya Meltem Camii'ne geldi. Namaz sonrası camiden aynlır- ken vatandaşlariabayramlaşan Er- bakan, gazetecilerin de bayramı- nı kutladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba- kanı Cumhur Ersüraer, bayra- mı Çanakkale'de geçiriyor. Bele- diye Sosyal Tesisleri'nde düzen- lenen bayramlaşma programına katılan Ersümer, gazeteeilere Kaz Dağlan ile ilgili açıklamada bulun- du. Kaz Dağlan'nın dünyarun en güzel bölgelerinden biri olduğunu ifade eden Ersümer, "Kültûr ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na göre bu bölgenin SİT alanı içine alınmış olması, bizim bakıınımızdan bir koruma getireceği için nıemnuniyet vericidir" dedi. münferittir' demiştiniz. Şimdi geri kalan kısmı da açıklandı. Hâlâ aynı görüşte mi- siniz?" sorusunu. "Bu Susurluk olayı, adı namı altında. Burada bir hadise olmuş. onun altı aranıyor. Bu küçük bir olay dc- ğil, çok önemli bir olay. Çok önemli bir olay, ama Türkiye Susurluk olayından ibaret değil. Türkiye'de başka kötü şey- ler de var, başka iyi şeyler de var. O ma- nada söyledim. Ve " Susurluk olayı Türki- ye "de münferiden mütalaa edilmelıdir" de- diğimiz vakit. yani onun içinde ne varsa. önünde-arkasında ne \ arsa, nereye kadar gidiyorsa, onun üzerinde durulmalıdır. Ama Susurluk olayı veya başka bir olay, kurum olarak de\ leti kötülemeye, rejimi kötülemeye sebep olmamalıdır. Çünkü devlet bir tanedir. bu devleti kötüleme- nin mihrakını yaptığınız zaman Türki- ye'de, zarar görecek olan yine bu ülkenin halkıdır. Devlet çok değerli bir vaıiık- tır"diye yanıtladı. Demirel, 'kamuoyunda Yeşil olarak anılan kişinin işlediği cina- yetlerden MİT'in haberdar olduğuna' 'flpn nnrtîlîİ0V0 vnfov U/J/J/// D V P Genel Başkanı Tansu Çiller,DYP İstanbul II Merkezi'ndepar- MCH y u r lUUete 4,UJCI VUUUl t i | j | c r | e bayramlaştı. Tansu Çiller, yaptığı konuşmada "Bizim siya- setimizin merkezinde millet vardır, Türkiye vardır. Zafer daima halktan yana olandan yana olmuştur. Size zafer vaat ediyo- rum" dedi. Çiller. il merkezindeki bayramlaşma öncesinde, babası Hüseyin Necati Çiller ile annesi Muazzez Çiller'in Zin- cirlikuyu Mezarlığı'nda bulunan kabirlerini ziyaret etti. (Fotoğraf: KUBİLAY TÜNTUL) Ölenlerden Mehmet Topaloğlu'nun Kurtuluş gazetesi temsilcisi olduğu bildirildi AdaııaMaki infaz protesto edildi ADANA / İSTANBUL - Ada- na"da önceki gece polisın gerçek- leştirdiği operasyonda öldürülen üç kişiden Mehmet Topaloğlu'nun Halk için Kurtuluş gazetesinin Adana temsilcisi olduğu bildiril- di. Halkın Hukuk Bürosu adına yapılan açıklamada, evde öldürü- lenlerin baskın sırasında. "Niçin ateş ediyorsunuz? Arama yap- mak istiyorsanız yapabilirsiniz. Ateş etmeyin" diye bağırdıklan ilen sürüldü. DHKP-C üyesi olduğu savla- nan üç kişinin Adana "da önceki gece düzenlenen operasyonda öl- dürülmesınden sonra başlatılan so- ruşturma ve kimlık belırleme ça- lışması sürüyor. Kiremithane Ma- hallesi 95 Sokak No: 48'de Hali- fe Topaloğlu "na ait evde Kurtuluş Gazetesi Adana Temsilcisi Meh- met Topaloğlu ile üzerinden Sela- hattin Akıncı adına düzenlenmiş sahte kimlik çıkan bir kışi ve üze- rinde kimlik çıkmayan 25 yaşla- • Halk için Kurtuluş gazetesi binasında toplanan gazete okurlan ile Haklar ve Özgürlükler Platformu üyeleri, gazete çalışanlanyla birlikte Türkiye Gazeteciler Cemiyeti önüne kadar yürüdü. nnda bir kişi öldürülmüştü. Polis. evde yaptığı aramanın ardmdan. öl- dürülen kişilerin Sıvas kırsalından eylem yapmak üzere Adana'ya geldiklerinin belirlendiğini öne sürmüş ve iki Kalaşnikof marka uzun namlulu tüfek. 10 dolu şar- jör, 7 parça tesirli çeşitli markalar- da el bombası. iki kütüklük, bir 14'lü tabanca ve şarjörü ve bir as- keri matara ele geçirdiğini açıkla- mıştı. Mehmet Topaloğlu'nun. operasyondan sonra gözaltına alı- nan ev sahibi Halife-Gülperi To- paloğlu çıftinin yeğeni olduğu öğ- renildi. Topaloğlu çıftinin sorgu- lamasv sürerken cesetler üzerinde otopsi yapıldığı bildirildi. Halk için Kurtuluş Gazetesi bi- nasında dün öğle saatlerinde top- lanan gazete okurlan ile Haklar ve Özgürlükler Platformu üyele- ri, daha sonra gazete çalışanlany- la birlikte Türkiye Gazeteciler Ce- miyeti önüne kadar yürüdü. "Bin operasyon sürüyor, 3 devrimci katledildi". "Devrimci basın sus- turulamaz" pankartlan taşıyan ve "Susurlukdevlcttir. hesap so- ralım", sloganlan atan topluluk adına yapılan açıklamada, "Kat- liam, 'katledin, ama usulüne uy- gun olsun' mantığının bir örne- ğidir. Polis çok değil bir ay önce tehdit ettiği arkadaşımızı bugün terörist ilan ediyor. Bu yalana kinıi inandıracaklar '' denildi. Açıklamanın ardından söz alan Haklar ve Özgürlükler Platformu sözcüsü Ova Grtkbavrak da. Su- surluk çetelerinin suçlannın itiraf edildiği ve herkes tarafından bilin- diği bir dönemde katliamın sür- dürüldüğünü söyledi. Halkın Hukuk Bürosu'nca ya- pılan yazılı açıklamada ise öldü- rülenlerden Topaloğlu'nun Ada- na'da ikamet ettiği belirtilerek Ada- na Valiliği'nin yaptığı açıklamada belirtildiği gibi Sıvas kırsalından gelmesinin mümkün olmadığı vur- gulandı. Açıklamada, büro avu- katlanndan Metin Narin'in olay yerinde inceleme yaptığı belirtile- rek "Görgü tanıklannın ifadesi- ne göre içeride bulunan insan- lar polislere 'niçin ateş ediyorsu- nuz? Arama yapmak istiyorsanız yapabilirsiniz. Ateş etmeyin' di- ye seslenmişlerdir. Evde çıplak gözle yapılabilen bir gözlem da- hi çatışma olmadığının anlaşıl- masını sağlamaktadır" denildi. Demokratık Haklar Platformu ise yaptığı açıklamayla olayı protes- to erti. ilişkin soru üzerine de. "Bun- lar iddiadır. Ben iddialann üzerinde durmam. Ülkenin savcıları var, hâkimleri var, parlamentosu var, basını var; bu çeşit iddialan neri- ceye bağlarlar. Beni, birta- kım iddialar karşısında po- lemiğe itmeyin" diye konuş- tu. Bir gazetecinin, Susurluk konusunda yapılması planla- nan düzenlemeler hakkında- ki görüşlerini ise şöyle özet- ledi. _ "Özel mahkeme kurul- ması anayasaya aykırıdır. Adalet Bakanı da beyan et- ti. Özel mahkeme falan ku- rulmaz Türkiye'de. Zaten Türkiye'de DGM'Ier var, normal mahkemelerin dı- şında. Özel hâkim, özel mah- keme olmaz." Cumhurbaş- kanı Demirel. "Çete diye Ma- nisalı gençler yargılanıyor, diğer çete olarak suçlananlar niye yargı- lanmıyor?" sorusunu da. "Herkes yargı- lanıyor Kim suç işlerse yargılanıyor. Hiç- bir kimse işlediği suçtan dolayı serbest de- ğildir. Suç işleme imtiyazı da yoktur Tür- kiye'de. Kim suç işlerse yargılanıyor" di- ye yanıtladı. Vatandaşlann devlete, rejime ve ülkenin geleceğine olan inancmın hiçbir şekilde ze- delenmemesi gerektiğini vurgulayan De- mirel, 'anayasanın daha demokratık ha- le getirilmesi yönündeki çalışmalara iliş- kin' bir soruya da şu yanı- tı verdi: "Türkiye'nin devlet re- formuna ihtiyacı vardır. Bunu birçok kere söyle- dik. Devletin daha iyi işle- mesi lazımdır. Ülkenin hiz- metlerinin daha iyi görül- mesi lazımdır. Vatandaşın devletinden daha çok memnun olması lazımdır. Ama bütün bunlardan ev- vel geleni, vatandaşın dev- lete, rejime ve geleceğe olan inancırun hiçbir şekilde zedelenmemesi lazımdır." Demirel, 'İstanbul Bo- ğazı kıyısında Cumhur- başkanûğı'na ait kaçak bir köşk inşa ettirildiğine' iliş- kin iddialarla ilgili soruyu yanıtlarken de, "Ben 5 se- nedircumhurbaşkanıyim. Burası benim evim. Bu so- kak içinde, bu mahallede orururum. Benim ne köş- ke ihtiyacım var ne sara- ya" dedi. Demirel. "Yapı- lan köşk nedir? sorusuna ise "Devletin, devletin ih- tiyacı var" karşılığını ver- di. "Ama Boğaziçi Imar Yasası'na aykın yapıldığı söyleniyor" sorusu üzeri- ne Demirel. "Hayır 6yle değildir. Ciddi iddialar varsa onların cevabını il- gili makamlar verir. Dev- leti küçük düşürmek için birtakım gayretler her za- man olagelmiştir. Devlet kendi kurallannı, kendi nizamlannı kendisi çiğne- mez. Nizam dışı, kanun dı- şı hiçbir şey yoktur. On- lar anlayış farklılıklandır. Böyle bir anlayış farkı var- sa giderilir" dedi Tarık Zafer Tunaya anıldı İstanbul Universitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi kurucu dekanı Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya, ölümünün yedinci yılında Aşiyan'daki mezarı başında anıldı. Törende konuşan Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ülkü Azrak, "Tunava ile birlikte Siyasal Biİgiler Fakültesi'ni kurmanın coşkusunu yaşıvorum. Bugün yaşamış olsaydı muhteşem eserine çok şeyler katacaktı" dedi. Prof. Dr. Aydın Aybay da Tunaya'yı daima sevgi ve hasretle andıklarını ifade etti. Törene Tunaya'nın eşi Melahat Tunaya, yakınları, arkadaşları ve öğrencileri katıldı. (Fotoğraf: SAADET USLU) İstanbul Bayramda açık görüşe devam İstanbul Haber Servisi - Şeker Bayramı'nın birinci gününde, tstanbul cezaev- lerinde bulunan tutuklu ve hükümJüleryakınlanyla bu- luşmanın sevincini yaşarken vali ve emniyet müdürü po- lıslerle bayramlaştı. Şeker Bayramı'nın birin- ci gününü ılık bir havada ge- çiren istanbul, pek çok sıcak bayramlaşmaya tanıklık et- ti. Bayram nedeniyle Bay- rampaşa ve Metris cezaev- leri ile Bakırköy Kadın ve Çocuk Tutukevi'ndeki adli suçlardan tutuklu ve hüküm- lü buiunanlara verilen açık görüş nedeniyle erken saat- lerden ıtibaren cezaevleri kapısında yığılmalar oldu Terör veya terör amacıyla işlenen suçlardan dolayı ce- zaevinde bulunan hükümlü ve tutuklulara da bugün ve yann kapalı görüş izni veri- lecek. İstanbul Valisi Kutlu Ak- taş ve Emniyet Müdürü Ha- san Özdemir, Çevik Kuv- vet Şube Müdürlüğü'nde dü- zenlenen törende polislerle bayramlaştı. Törene katılan Denız Şube Müdürlü- ğü'nden sorumlu istanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Yusuf Ciner ise TEM'de 6 kişinin ölümüyle sonuçla- nan olayda kullanılan silah- lann Zeytinburnu'nda bu- lunamadığını belirtti. HAFTAYA BAKIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Refah hlah OIUP mu? Eski Yunan demokrasisinde "çanakyöntemi" var- dı. Yurttaşlann yararlandıklan bir haktı bu. Topluma zararlı saydıklan isim ya da isimleri yazıp bir çana- ğa atarlardı. Çoğunluğun yazdığı isim de kendini o kent devletinin sınırlan dışında bulurdu. öyle bir yöntem bizde uygulansa ne olurdu aca- ba? Sayın Necmettin Erbakan ve RP'nin kapatılma- sında başrolü oynayanlar, acaba Türkiye'de kala- bilirier miydi? Hiç sanmıyorum... Ama bu yöntemin demokra- tik olduğunu da elbette ki düşünmüyorum. Çünkü demokrasi başkadır, "çoğunluk diktatör- lüğü" başkadır! (Ve elbette, yüzde 20 oya dayalı "azın- lık diktatörtüğû" hevesi de daha başkadır!) ••• Sorun Erbakan'ı ve falanı filanı devre dışı bırak- ma sorunu değil... Sorun, demokrasi oyununu ku- ralına göre oynama sorunu. Avrupa Biıiiği (AB), bizi "aday" olarak kabul et- mek için bile, bir sürü önkoşul öne sürdü. Haksız- dı, art niyetliydi.. Ama adaylığımızı kabul edip de 'An- cak bu koşullan yerine getirdikten sonra üyeliğiniz kesinleşir" deseydi... Ve de bize başkalanndan fark- lı koşullar öne sürmeseydi, haklı olurdu. Şimdi kimisi saflığından, kimisi ise art niyetli olu- şundan, şöyle buyuruyor: - Avrupa haklı! Bir kulübe üyelik için başvuruyor- sunuz, ancak kulübün kurallanna uyanlar üye olur... Söyledikleri Türkiye'nin durumuna pek uymuyor, ama RP'nin durumuna çok uyuyor. Adam partisini kurarken oyunun kurallanna uyacağını peşinen ka- bul etmiş. Bir süre sonra da futbol alanında güreş yapmaya başlamış. Hakem kırmızı kart göstermeyip de ne yapacak- tı? - İyi ama onun çok taraftan var! Peki ne olacak? Hakem kurala göre mi karar ve- recek, yoksa taraftar sayısına göre mi? Yasalar yal- nız zayrflara ve küçüklere uygulanmak için midir? Bir de "Yargı, Meclis'in üzerine çıktı, böyle demok- rasi mi olur" laflan ediliyor. Hem de ciddi ciddi.. Inanılacak gibi değil! Yargı anayasaya aykın bir yasayı iptal ettiğinde, bu "hukuk devletinin gereği" sayılacak... Ama ay- nı yargı, gene anayasanın gereği olarak bir partiyi kapattığında, bu demokrasi dışı" olacak... • • • Abdullah Gül, RP'nin "ılımlı" isimlerindendi. Şim- di tutmuş, demokrasilerde "Şiddetle ilişkisi kurul- madığı sürece parti kapatılamaz" düşüncesini sa- vunuyor. Yanlış! Batı Avrupa'da bile bunun birçok ömeği var.. Kaîdı ki bazı ülkelerde kapatma karan için Ana- yasa Mahkemesi'ne bile gerek yok. önemli olan, bir siyasal partinin anayasada yer alan ilkelere uyup uymaması. Ve bu ilkeler de ülke- den ülkeye değişiyor. Ali Sirmen geçenlerde bu- nun iyi bir örneğini anımsatmıştı: "Sistemin temelinde özerklik bulunan Ispanya 'da, aynlıkçılık salt kendi başına anayasaya aykınlık oluş- turmaz. Ama komşusu Portekizya da öbürkomşu- su Fransa'da aynlıkçılık salt kendi başına anayasa- ya aykınlık öğesidir." Sayın Gül'ün yanlışı niçin önemli? Partisinin kapatılmasındaki gerçek nedeni anla- yamamış göründüğü için... Üstelik kapatma karan- nı -RP'nin Meclis'te en büyük gruba sahip olması nedeniyle- bir "yüzkarası" olarak nitelendiren de o. Bir Amerikan gazetesine söylemiş ve de ekle- miş: "Onlarlaikseçkinler değil, din karşıtlandır. AdıAJ- lahsızlık olan bir başka din yaratmak istiyoriar..." Oysa RP'nin boşluğunu dolduracak olan partinin sağlıklı olmasının bir önkoşulu van ölen partinin has- talığına doğru tanı konmuş olması! • • • Hüküm vermek için acele etmemeli. "Eğer ılımlısı böyleyse diğerieri kimbilir nasıldır" demek, bizi yanıltabilir. Çünkü en ılımlılan da şim- di bir "şoku" yaşıyorlar. Savunma içgüdüsünün et- kisi altındalar. Çıkıp da şöyle diyemezler - Evet, hata ettik!.. Meydanı sivrilere bıraktık. Siv- rilikler karşısında açık bir tutum takınamadık. Ama kurulacakolan partide, bu hatalanyinelemeyeceğiz!.. Bakın HAMAS'ın kurucusu ve beyni Musa Ebu Marzuk bile, bizimkilere ne öğüt veriyor "Ne Refah FIS 'e benziyorne de Türkiye, Cezayir"e. FIS, ezici bir çoğunlukla iktidara gelmek üzereyken durduruldu. Yüzde 20 ile tek başına iktidar olunmaz.. İki ülke arasında benzeriik kuranlar cahillerdir. Refah- lılar kesinlikle şiddetten uzak durmalı veyasalara uy- malıdıriar..." Sayın Marzuk dinci, biz ise laiklikten yanayız. Ama ikimiz de aynı şeyi söylüyoruz.. Çünkü aklın yolu birdir. Ve Refah'lıların da o yolu seçmeleri için sayılamayacak kadar nedenleri vardır! TÜM OKURLARIMIN RAMAZAN BAYRAMINI EN İYİ DİLEKLERİMLE KUTLUYORUM! Silalı kaçakçısı korucu yakalandı DİYARBAKIR (Cum- huriyet Bürosu) - Şırnak bölgesindekı operasyonlar- da öldürülen PKK'lilerin üzerinden çıkan silahlarla, operasyonlara katılan as- kerlerden çaldıklan mer- mileri pazarlayan Babat aşi- reti koruculanndanAbbas Babat, 8 Kalaşnikof ve 35 bin mermi ile yakalandı. Babat, silah ve mermileri Siverek'te gönüllü köy ko- rucusu olan Hasan adlı bi- riyle birlikte pazarladıkla- nnı itiraf etti. Uzun süredir Şımak böl- gesinden Batı illerine silah ve mermi kaçakçılığı ya- pıldığı bilgisini alan Mar- din Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından bir dizi operasyon düzenlendi. Şır- nak'a bağlı Uludere ilçesi Şenoba bölgesinin en bü- yük korucu aşireti olarak bilinen Babat aşiretine mensup Abbas Babat, Nu- saybın- de33HCL742pla- kalı kamyonda yakalandı. Kamyon daki gizli bölme- lerde 8 adet Kalaşnikof marka otomatik tüfek, bir adet Stea marka tabanca ve 35 bin adet mermi ele ge- çirildi. Mardin Emniyet Mü- dürlüğü'nde sorguya alı- nan Abbas Babat, satmaya çalıştığı silahlarını çatış- malar sırasında güvenlik güçleri tarafından öldürü- len PKK'lilerin üzerinden, mermileri de operasyonlar sırasında korucu ve asker- lerden çaldığını itiraf etti. Babat, silah ve mermileri Siverek ilçesinde gönüllü köy koruculuğu yapan Ha- san adlı bir kişiyle birlikte pazarladıklarını belirtti. Mardin polisi Bucaklar'ın denetimindeki Siverek'te Hasan adlı köy korucusuy- la ilgili araştırmayı sür- dürüyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle