Katalog

JO OCAK 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Polisin yozlaşmasma ilişkin, ilginç bir çağdaş polisiye-western: Cop Land Diirüstliik^ çelik yelek değfldir! ı£f}e w York polis örgütünden bir grup uyanık po- lisin aileleriyle yerleşip vaşadığı Cop Land denen bir polisler diyanndaj ız. tnsanı tüketen büyük met- ropolûn karmaşasından kaçıp New Jarsey'in yak- laşık bin nüfuslu küçük. sakin Garrison kasabası- na postu sererek bahçeli, şırin evlerde oturan po- lislerin başı olan Ray Donlan (Harve\ Keitel), gö- rünürde dirlik dûzenliğin tıkınnda gittiği, polis loj- manı halindeki bu küçü kentin alikıran başkeseni. Istediğini belediye başkaru seçtirecek kadar kud- retli. feleğın çemberinden geçmiş, güçlü bağlantı- lara sahip, gerçekleri gerektiğinde işine geldiği gi- bi örtbas edip yasanm \ erdiği ayncalıklan da çı- kannakullanarakCop Land-Garrison'dabütün ola- na bitene ıstediği şekli veren. 'kirü' polis Ray'le sürekli yanında taşıdığı adamlannın, bize çok ta- nıdık binleriru ve bir şeyleri hatırlattığı muhakkak. Bu yanıyla oldukça ilgimizi çeken "Cop Land -Güç- lüler Bölgesi^nde, "devletin derinlerinde' kümele- nerek ünıformanın. koltuğun sağladığı ayncalık- lan çıkarlanna kullanıp birtakım suçlara, cinayet- lere, uyuşturucu trafığine kanşmış, devlet sırn di- ye gizlenen kimi karanhk, gizli ilişkilere gırtlağa dek batmış. suç odağı çeteleşmeleri anında çağnş- tıran Ray ve adamlan, >ozlaşmış bir sistemin ka- nun adamlandır. Kısacası, kanun tanımaz bir ka- nun çetesinin. kanunlan nasıl kendine yonttuğuna ilişkın bırpolisiyeyle karşı karşıyayız. Polis maaşı kann doyurmav ınca mafyayla ortaklaşa çalışmayı yeğleyerek kendinı \e çetesini ihya etmeyi seçen Ray v e adamlan; huzurlu, küçük Garrison'daki ev - lere, mafyanın talimatıyla \erilen banka ödemele- ri sa>esinde sahıp olmuşlar zaten. Cop Land'in gizli patronu mafta aslında. Bır süre önce bir olaydaki fedakârlığından ötü- rü medyanın kahraman ilan ettiği buluttan nem ka- pan, ateşli. çaylak polisi Murray Babbitch (Micha- el Papaport)bır gece arabasıyla evine dönerken yol- da ıkı zencı delikanlıyla takışıyor. Crack'le alkolü kanştınp tam uçmuş bir halde gezerek bela aray an, saldırgan zenci delikanlılarla dalaşan, tezcanlı po- lis Murray, üstüne ateş açıldığını zannederek sila- hına da\ranınca, bir köprü üstünde ikı zencinın ölümüne sebep oluyor. Zaten burnundan soluyan zencı kesiminin yaygara koparmasını ve olayaba- lıklama dalan basının tepkisini önlemek için bey- lik deyişle ortaya bir günah keçisi atmak zorunda kalıyor Garrison'un kudretli adamı Ray Derhal 'süper çocuk' Murray. üzüntüsünden köprüden at- lavıp ıntıhar etti söylentısini yayan Ray. anında Munay'i ortadan yok edip hüzünlü, ama düzme- cebir cenaze töreni düzenliyor, tabutun içinde, sa- döe^poTıs i&\îformâsmın gSmüldûğu'. Çtrrikö Ray'în kansının (Cathy Moriarty^eğerüdir çaylak polis Mtrrray. Polisiye dramdan çağdaş westerne Ne varkı bu kez işi >üzüne gözünebulaştıracak- tır Ray amca. Polis örgütünün iç ışleri bölümün- den bir müfettiş Moe Tilden (Robert De Niro) kö- tü kokulann yayıldığı Garnson'a geliyorolayı so- ruşturmava. Doğan tepkıler had safhaya ulaşınca Ray. 'tepeden' aldığı emre göre bu kez adamlan- na gerçekten öldürtmek ısteyecektir, cesedı nehir- de bulunamayan. yeğen Murray'i. Çaylak polis Murray. canını almak ısteyen eski arkadaşlanndan kaçıp kasabanın hımbıl, pasıf, memur ruhlu şerifi Freddy Heflin'e (SyJvester Stallone)sığınıyor. Vak- tiyle Ray'ın Garrison'a şenf atadığı. göbek salmış ıçıne kapanık. etlıye sütlüye kanşmayan, hantal Freddy, sonunda uykulu gözlerini açıp hayatta bir kez olsun yüreklice da\Tanıp harekete geçerek can- lı tanık Murray"i yetkililere sag salim götürmeyi başaracak v e Ray"in düzenının tekenne çomak so- kacaktır. "Cop Land-Güçlüler Bölgesi", geçen yıl lstan- bul Festivali"nin Bağımsız Amerikan Sinemasıbö- lümünde gösterilen ve şişman, içe dönük birpiza- a gencm öyküsünü anlatan Liv Tyler'lı, Debbie- Harry'li i *Heavy-Ştşman"latanıdığımız. kisa film- den yetişme. 33 yaşındaki Ne\v York'lu yönetmen James Mangoldun yazıp yönettiğı ikinci filmı. Anlaşılan kafayı şişmanlığa takmış bağımsız (In- die) yazar-yönetmen Mongold'ım. yıllann maço ak- siyon katan Sylvester Stallone'yi. malum Rocky Rambo tiplemesinden çıkanp göbeklenmiş, han- tal, sıradan bir küçük kasaba şerifine dönüştürdü- ğü* "Giiçlfiler Bölgesi", doğrusu hiç de yabancısı sayılmayacağimız konusu ve 20 milyon dolar gibı mütevazı bütçesine karşın ünlü ve usta oyuncula- n bır araya getiren parlak kadrosuyla ilgiyle. ibret- le ızlenıyor. Bize de çok şeyler çağnştıran. yer yer etkileyici. yer yer dağınık sahnelerle gelışen fılm. gitgide karakterler üstünde yogunlaşırken Man- gold'un ağır aksak yürüyen, kafa kanştıncı anla- tımi.gerçekçitavnylaağırlıkkazanıyor. "HighNo- on-Kahraman Şerif", "Shane-Vadüer Aslanı" gi- bı western klasiklennden oldukça etkilenip esin- lenmışe benzeyen genç yönetmenın, polisiye dram- dan yola çıkıp çağdaş bir western-action filmine dümen kıran "Cop Land"i. Sidney Lumet-AI Pa- cino'nun yıllar öncesinde kalmış *Serpico"sunun çizgisinı sürdüren. çok kahramanh. ağır tempolu ama sonuçta ilginç nitelemesini hak ediyor Cüçlü kötülere karşı savaşan şerif Herkesın üç maymunu oynadığı, ahlaki değer- erinı yitirmiş rDürüstlük. çelik yelek gibikoruya- maz insanı' der pısliğe bulanmışlardan bin) ama gösterişli cenaze törenlerinin gırla gittiği. görü- nürde sorunsuz yaşanılan, ancak içten içe yozlaş- mış bir kasaba atmosferinde geçen bu kötü polis- iyi polis mücadelesi. oyunculanyla ılgi çekıyor ay- nca. Yıllar önce New York polis örgütüne girmek isteyip vaktiyle göle düşen bir kızın hayatını kur- tanrken birkulağının sağırolması yüzünden örgüt- çe reddedilmiş. kırgın, hımbıl, hüzünlü Bruce Spingsteen şarkılan dinleyen, yalruz. sonunda 'uya- nan' Garrison şerifi rolündeki Sly, De Niro-Keitel gıbi iki devin arasında pek ezilmiyor. Martin Scor- seseekünsınden.'Sıkı Dosöar'De Nıro'yla Keıtel'in her zamanki performanslarıyla canlandırdığı iki pohs şefmin de birbırlerinden pek farkı yok dene- bilir. Kafası iyice kanşmış lapacı şerifimize önce dürüstlük nutuklan çeken. İç işleri'nden Moe Til- den (De Niro), olay yukardan gelen emirle bir çır- pıda kapatılınca, polis akademisinden aynı dönem arkadaşı olan Ray'in (Keitel) üstüne gitmez. Bez- gin Bekır şenfimiz New York'un yolunu tutup can- lı kanıtla ona başvurduğunda, 'Siz hepiniz ajnısı- nız zaten' diyerek kasabasına döner. Ray ıse ortak geçmışlerinden ötürü muhbırlikle aşağıladığı Moe"dan hiç hazzetmez. Keıtel-De Niro ıkilisinin \arhklanyla renk kattığı filmin SK kadar başanlı sa\ ılacak bır başka oyuncusu da bir başka eskı 'Sı- kı Dosf olan Ra\ Liotta. Alışılmış psıkopat tıple- mesi yerine bu kez Ray tarafından dışlanmış. yol- suziuklara kanşmış. gızh gizli beyazlan çeken. za- yıf ama hassas. çok dolu \e şerife yardım eden. iyi bir 'pisliğT oynu\or. oldukça kilolanmış Ray Lı- otta. Bildik. "güçlü kötülere karşı savaşan yalnız şerif" klişesine yaslanan konusu, dağınık anlatı- mı. zengin (ama dennliksiz) karakterlen. gıderek kan \e şiddetin 'patladığı' fınaliyle ilginç bir çağ- daş westernedönüşenfllrndeyeterinceışlenmerniş, Ray Liotta'yla Keitel'ın bağlantısı ya da şerifin kur- tardığı kızdan (Annabella Sciorra) karşılık bulama- yan aşkı gibi yeterince ışlenmeyerek havada kalan yanlar da var. Nehrin karşı kıyısındaki Manhattan manzarası- na gamlı gamlı dalmaktan vazgeçip finalde kah- ramanlığa soyunan göbekli yalnız kovboyumuzun (Sly), tüm pisliklerin cezasını verdiği bir mutlu sona bağlanarak kimsemn yasalann üstünde olamayacağı mesajıyla çıktığırnız bu u GüçIüter Bölgesr, kimilerine bir şey ifade eder mi acaba? Popülerbiraksiyon eğlenceGğL çakal The Jackal/ Yönetmen: Michael Caton-Jones/ Senaryo: Chuck Pfarrer/ Kamera: Kari VValter Lindenlaub/ Müzik: Carter Burvvell/ Oyuncular: Bruce Willis, Richard Gere, Sidney Poitier, Diane Venora, Mathilda May/ 1997 ABD (UIP) Richard Gere. IRA tetikçisi Decian Mulqueen'i canlandınyor. Amerikalı senaryo yazarlan- nın her darda kaldıklannda eski defterleri kanştırdığını bir kez da- ha ömekleyen "Çakal"m üç aşa- ğı beş yukan ne menem bir fılm olduğunu bile bile gittik seyrettik yine. Yanyıl ve bayram tatili ne- deniyle ortahğı saran, çocuklara yönelik. Hollywood yapımı çiz- gi film ftıryasında seyredecek doğru dürüst film bulamadığı- mızdan görmek zorunda kaldığı- mız "The Jackal-ÇakaT. büyük ölçüde iki yıl kadar önce. Fran- sa'da yakayı ele veren. ünlü de\- nmcı-terörist Carlos'un nerdey- se çeyrek yüzyıllık efsanesini bır güzel sömürüyor. 1990'lara uydurulmuş. parlak bır güncelhk cılası çekilerek. 1970"li villann başında o dönemin en çok para ödenen yazan olan. Ingıliz FrederickForsvth'ın E Ya- yınlan tarafından Türkçe çeMti- si de yapılan, ünlü çok satan ro- manı "Çakarın yıllann yönet- menı FredZinnemaneliylebeyaz- perde\e yapılan uyarlaması "The Dav of JackaT, romanın dennlı- ğini pek yansıtamasa da, Çakal la- kaplı. asla yakalanmaz. azılı te- rönst Carlos'un müthış serü\en- lennı ve De Gaulle'e yönelik, son anda başansız kılınmış. şeytani suıkastgınşımını anlatan. düzey- li. nitelikli bir polıtik-thrillerdi. -Skandal", "Rob Ro>", vb. orta karar fılmlerivle kendinı Holly- wood'a kabul ettıren lskoç Vlic- hael Caton-Jones tarafından yö- netilmış ve Zınneman ustanın v er- siyonunu günümüzün gözde rü- rü aksıyon-macera formatlanna uydurmuş. 1997 versiyonu **Ça- kaT.orak- çekiçlı kızıl bayrak. Le- nın. Stalin resimleri, eski haberfıl- mi ve glasnost-perestroyka gö- rüntiileri üstüne çekilmiş. Massi- \e Attack müziğijle. bezeli, gra- fiksel tattakı. siyah bev az tanıtma yazılanyla. Moskova'da başlıyor. Seyircinın Helsınkı'den Mont- rcal'a ve dünyanın çeşitli kentle- rine doğru uluslararası bir gezi- ye çıkanldığı fılmde, Rus mafya- smın (muhtemelenÇeçen) reisle- rinden Terek'in kardeşi Gazi Mu- rat'm. ABD-Rusdayanışması ve işbirlığı sonucunda yapılan bır baskmda. Moskova'da öldürül- mesi üstüne intikam ateşiyle ya- nıp tutuşan Terek'ın esrarengiz terörist Çakal'ı bır üst düzey ABD yönetıcisıni (FBl başkanını) öldür- mek için 70 milyon dolara tutma- sıyla gelışen olaylar nakledıliyor. türiin alışılmış klişelerine dayana- rak. Tıpkj .James Bond gibi, acayip sılahlannı. uzaktan kumandalı to- punu tüfeğini önceden hazırla- \ an, saldınrken hiç de centilmen olmayan bır çakal gıbi. avını ta- vına getirerek uyanıkça ışı bıtiren. yıllar >ilı inceden inceye bütün ay- nntısıyla engellenemeyen terör olaylannın faili olmuş, güvenlik güçlenne korku salmış Carlos'un inanılmaz serüvenlerini, hayli uzun tutulmuş. beylik bir aksi- von-ınacera filmine dönüştüren Michael Caton-Jones'un "Ça- kaPında ikı büyük Hollyvvood stan rol kesiyor. Ama Çakal'ı sü- rekli kılık değıştirip saçını başı- nı boyayarak oynadığını sanan Bruce VVillis'le, teröristi tanıdı- ğı için hapishaneden çıkarılan IRA tetikçisi Decian Mulqueen'i canlandıran Richard Gere'den çok. yaralı yüzünden ötürü cinsel- ligi tadamamış, erkek gibı dövü- şen. Rus binbaşı \'alentına Kos- lova rolündeki usta oyuncu Di- ane Venora'yla Ruslarla ortak ça- hşan FBl ajanını canlandıran 73'lükdelikanlı Sidne> Pbhierve IRA tetıkçisının eski manitası olup Bask militanıyken çoluk ço- cuğa kanşmış, esmer güzeli, Fran- sız Mathüda Maygöz dolduruyor- lar. Özetle bu yeni "Çakal" geniş kitle için tezgâhlanmış. tipik Hollywood yapımı. popüler bır aksiyon-macera eğlenceliği. alı- şılmış tarafından gösterişli birpat- lamış mısır sineması örneği. Devil's Advocate / şeytanın Avukatı Yönetmenliğini Ta>1or Hackford'ın üstlendiği filmde başrolleri Keanu Reeves, Al Pacino. Charlize Ttaeron ve Jeflfrev Jones paylaşıyorlar. 'Şejtanın Avukatı'nda başanlı savunma avukatı Lomax'in (Reeves^ hızla degişerek bir kâbusa dönüşen yaşarriı anlatıhyor. Kansı Mary Ann'le Florida'da düzenli ve mutlu bir hayat süren Lomax'in, mmekkilinin suçlu olduğunu bilmesine karşın aldığı bir davayı kazanmasıyla başlıyor bu kâbus. Çalışmalannı ve başanlı kariyerini vakından izleyen Milton (Al Pacino). kurucusu ve başkanı olduğu ünlü hukuk firmasında önemli bır iş teklif ediyor Lomax'e. Bu dolgun ücretli ve cazip işi geri çeviremeyen Lomax. e^ini de yanına alarak New York'a yerieşiyor. Ancak kısa bir süre sonra Lomax, adalet duygusunu kaybetmiş. iyinin ya da kötönün yanında olmaa artık kendisi için pek fazla şey ifade etmeyen, gözünü hırs bürümüş bir canavara dönüşüyor. Anastasia 20th Century Fox tarafından Gary Goidman'ın yönetmenliğinde 300 sanatçının çizim ve renkleriyle hazırlanan bu pırıl pml çizgi film. efsanevi Rus prensesi Anastasia'ntn öyküsünü anlatjyor. Çizgi filmin konusu kısaca şöyle: Rasputin, Romanof ailesini mahvedebilmek için tehlikeli bir güç karşıhğmda ruhunu satmıştır. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Değişim bütün ülkeyi sarmışür va Romanof hanedanı sallantıdadır. Büyükannesinin Anastasia" >ı buralardan kaçırma plaru da suya duşer. Artık Anastasia "yı ailesine götürecek tek ipucu bir gerdanhktır. Cüçlüler Bölgesi Cop Land / Yönetmen, senaryo: James Mangold / Kamera: Eric Edwards / Müzik: Hovvard Shore / Oyuncular: Sylvester Stallone, Harvey Keitel, Ray Liotta, Robert De Niro, Peter Berg, Annabella Sciorra, Michael Papaport, Jaeane Garofalo, Robert Patrick, Cathy Moriarty / 1997 ABD (Film Pop-WB) KEDİ GOZU VECDİ SAYAR Paris "Şimdi Istanbul'da olmak vardı, anasını satayım..." demek gelıyor içinden kedinin. Sevgiliden uzak bir bayram daha geçırmek kolay mı? "Allahından daha ne istiyorsun, Paris gibi birkent- te yaşamaktan şikâyetçi olunur mu?" Bal gibi de olunur. Çünkü sevgilinin olduğu yerde çarpar yüreğı kedinin. Istanbul'da, Ankara'da (bile), Diyarbakır'da, Ro- ma'da... • • • Paris sokaklannda en çok konuşulan dil hangısi? Türkçe, elbette. Paris'te yeni birTürk istilası yaşantyor. Ve tabii bü- yük alışveriş merkezlerinde yoğunlaşıyor kalabalık- lar. Yılbaşı tatilinde Fransız gazeteleri geniş yer ayır- dı bu "o/ay"a: "Çokşaşıracaksınızama"dediler, "Yılbaşı tatilin- de Paris'te en çok para harcayan turistler arasında, Japonlardan sonra ikıncı sırada Türkler gelıyordu." Eee, ne de olsa, "Tîtan" kültürüyle yetişmişiz. "Birkaç günlük tatılimizi operayla, tiyatroyla har- cayacak değilizya... 'Titanik'/ görsek yeterde artar bize." Mnouckine'in. Brook'un yeni oyunlanymış. Ge- orge de la Tour'un resimleriymiş, fazla ilgilendimni- yor onları. Hele bir de "Se/ect"de ya da "F/ore"da bir kahve içmeyı başarmışlarsa, Paris dönüşü anla- tacak yeterii malzeme çıkıyor. Tabii Paris'e gelen kedıler de oluyor ara sıra Ama onlann sıkıntısı başka. Bilet kuyruklarında geçiriyor- lar tüm zamanlarını zavallıcıklar. Bir gelen bir daha unutabilir mi Paris'i? Paris öz- lemi bir yaşam boyu sürer. Ya Paris'e hiç gelemeyenler? Onlar da özler Pa- ris'i. Hem de belkı gelenlerın göremediklen yanlanyla. Bu bayram yazısını Paris'e gelemeyenlere ve bay- ramı Paris yerine demırparmaklıklar ardında geçir- mek zorunda kalanlara adamak istiyorum. Ve sevgili birdosta, büyük şairCahit Külebi'ye... Külebi. 1954'te yazmış Paris'i. • • • - • •-;,-. "Paris deyince aklıma , : . • Boğuk sesli bir kadm gelir. Şarkı söyler uykusuzluğa Göğsü bir ıner bir yükselir. Içi sıkılır müşterilerin Yine de hepsi kadını dınler, : - : • Vefasızlık üstüne bir şarkı Olur mu kalkıp gitsınler. Işıklar kadehlerde Içilmeyr bekler kapkara, Su katılmış rakı gibı bır duman Çöker mi üstelık sokaklara. Bu kadm durmadan sabaha kadar Aşk ile şarkısını söyler, Ben gitmedim ama Paris'e • • '' ' ' : M ' ' Gıdenler ğördüler." " m " Zihni Küçümen Tiyatro Emek Ödülü: Bir Ata Krallığım • Kültür Servisi - Istanbul Şehır Tıyatroları Sanatçıları Derneğı (İŞTİSAN) 1996-97 tiyatro sezonundan bu yana Tivatro Emek Ödülü adıyla tiyatro sanatının yenilıkçı. saratıcı. atılımcı yönelişinı özendirmey ı amaçlayan bır ödül düzenlivor. Bır Şehır Tıyatrolan yapımına ekip bazında verılecek ödülün seçıcı kurulunu ise şehir tiyatrolarının tüm sanatçı ve çalışanları oluşturuyor. 1996-97 tiyatro sezonunda sahnelenen 23 Şehir Tıyatrolan yapımı arasında Başar Sabuncu'nun Shakespeare'den kurgulayıp yönettiği Bir Ata Krallığım isimli oyun, 86 seçici kurul üyesinın oyunu alarak Zihni Küçümen Tiyatro Emek Ödülü'nü kazandı. Salı Toplantıları başlıyor • Kültür Senisi - Yapı Kredı Kültür Sanat Yayıncılık. büyük ılgı gören Salı Toplantılan'na uzun bir aradan sonra 3 Şubat Salı akşamı saat 18.45'te yeniden başlıyor. Bu yılın toplantılannda iki ana konu her hafta dönüşümlü olarak ele alınacak: "Hayat, Bılım ve Etık'ıle'Hayat ve Aynntı: 8 Fiil". Türkiye'de ve dünyada insan haklanndan sağlık htzmetlenne. sivil haklardan ekonomı-etık tartışmalanna. hukukı söylemlerin bireysel havat etkisıne. gündehk hayatın etiğine kadar. modern devletin modern bireyle karşı karşıya gelmesinden doğan bütün sorunlar Hayat, Bılım ve Etik tartışmalanna konu olacak. Hayat ve Aynntı: 8 Fiil ana başlığını taşıyan toplantılar ise her hafta avn bır fiilden yola çıkarak aynntıdaki hayatı, sanatı. felsefeyı ve bilimı masaya yatıracak. Türkiye'nin önde gelen hukukçulan. bılim adamlan, sanatçıları. yazarlan \e akademisyenleri her tartışmada ayn bır konu için salı günleri Yapı Kredı Sermet Çifter Kütüphanesi'nde buluşacaklar. 3 Şubat'ta gerçekleştırılecek olan Hayat ve Aynntı: 8 Fiil "Geriye. lleme. Olduğu Yerde: Dönmek" konulu toplantıya Ertuğnıl Kürkçü. Aydın Engın. Tevfika tkiz, Reha > . Çamuroğlu. Ömür Akvüz katılacak. Serdar Arat sergisi AKM'de • Kültür Senisi -Çalışmalarını halen NevvYork'ta sürdüren Serdar Arat'm yapıtları 2 Şubat-26 Şubat tanhlerı arasında Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) sergilenecek. 1955 yılında tstanbul'da doğan sanatçı, 1984 yılında NevvYork State Ünıversitesrnde resım dalında lisansüstü eğitimini tamamlayıp aynı ünı\ersıtede öğretim üyeliği görevine başladı. Resim çalıs,malannın yanı sıra halen Concordia College'da sanat dalında eğitim veriyor. 1992 yılında 4. Asya-Avrupa Bienali'nde birıncilik ödülünün sahıbi olan Arat'ın AKM'de açılacak olan sergisi Türkiye'de açtığı en kapsamlı sergı nitelığınde. Sergıde sanatçının 15 yıla yay ılan tüm dönemlerine ait \ apıtlan yer alacak. Bu sergıyle birlikte Galeri Nev tarafından yayımlanan. metnini \BD'h sanat eleştırmenı Bill Arning'ın yazdığı bir Serdar Arat kitabı da sergiyi izleyenlere sunulacak. BUGÜN • AKSANAT'ta saat 19.00'da Abelard ve Hetoise' adlı oyun izlenebilir. (252 35 00) • KUMPANYA SAHNESİ'nde saat 20.00'de •\ ınnlamanın Binbir Yolu' adlı oyun izlenebilir. (235 54 5?)