14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 OCAK 1998 CUMA CUMHURİYET SAYFA 13 laser pointer' Konferanslarda perdeye yansıyan tabloları işaretlemekte kullanılan ve fakat Türkiye'de çocukların elinde oyuncak olan "laser pointer" konusunda Ankara Tabip Odası Sağlık Hizmetlerinin Denetimi Komisyonu Başkanı Dr. Ali Rıza Üçer, Amerika'nın besin ve ilaçlarla ilgili yetkin kuruluşlanndan Food and Drug Administration'un 18 Arahk1997'de yayımladığı raporu duyuruyor: "Raporda, çocuklann 'laser pointer'leri oyun amacıyla ve özellikle göze doğrudan tutmalan sonucu önemli göz hasaıianna yol açtığı belirtitiyor ve ebeveynler uyanlıyor. Raporda biri veli diğeri bir göz doktoru tarafından bildirilen göz hasarı oluşan iki olgudan söz ediliyor ve 'laser pointer'lerin çocuklar tarafından kullanılmasının çok sakıncalı olduğu ifade ediliyor." Ö M Ü R i L i K Hükümeti kurtaran fılm Zorunlu Tasarruf şubatta si-NEMA'larda Ömür E. Kurum Tefc 0.212.512 05 05 Faks: 0.21Z512 44 97Etektronik posta: [email protected] - Erbakan RP için devletten kira parası istemiş... "Bu çidişle vakında. naklrve masrafını da ister!" Silahın sanığa iadesine... • stanbul'da oturan Tunç Şenel'in Pendik'ten öte Emirli köyünde hafta sonlarını, tatillerini geçirdiği bahçe içinde bir evi var... Üç ay ka- dar önce köye gittiğinde, iki kurt köpeği ile bir- likte çevredeyürüyüşe çıkıyorTunç Şenel... Dönüş- te, evine 50 metre kala, tepede bir koyun sürüsü be- liriyor. Sürünün başında bir çoban ya da çoban kö- peği göremiyor başlangıçta ve bu arada köpekler sürüye doğru koşmaya başlıyor. Şenel köpeklerini geri getirmek için arkalarından koşarken, komşulardan birinin oğlu Necmettin Ya- vaş da elinde tüfekle koşarak sürünün yanına geli- yor. Necmettin Yavaş tüfeği doğrultup köpeklere ateş etmeye başlıyor. Necmettin Yavaş ikinci atışta, köpeklerden dişi olanını vuruyor; yaralı köpek sendeleyerek Tunç Şe- nel'in yanına geliyor ve kolları arasında ölüyor. Tunç Şenel'le arasında 100-150 metre mesafe bu- lunan Necmettin Yavaş, ateş etmeye devam ediyor. Tunç Şenel, öteki köpeğinin kaçtığını görüyor ve "ateş etme" diye bağınyor ancak dinletemiyor ve Nec- mettin Yavaş, öteki köpeği de vurup kaçıyor. İki köpeği öldürülen Tunç Şenel, doğruca jandar- ma karakohjna gidip şikâyetçi oluyor. Karakolda, Necmettin Yavaş'ın kullandığı tüfeğin kendisine ait olmadığı, ağabeyinin tüfeği ile ateş et- tiği anlaşılıyor. Sürüdeki koyunların köpeklerin saldırısına uğra- yıp uğramadığının saptanması için bir veterinerden bilirkişi olması isteniyor; bilirkişi raporunda bir ko- yunun kulağından yaralı olduğu diğerlerinde her- hangi bir şey bulunmadığı belirtiliyor. Olay, Pendik Cumhuriyet Başsavcılığı'na intikal ediyor. Hazırlık evrakını inceleyen savcılık köpekler sü- rüye saldırdığı ve Necmettin Yavaş zaruret sonucu iki köpeği öldürmek mecburiyetinde kaldığı için ta- kipsizlik kararı veriyor. Savcılık ayrıca, emanete alınan başkasına ait ruh- satlı silahın sanığa iadesini de kararlaştırıyor. Tunç Şenel, u Bu karar beni fazlaca şaşırtmadı" diyor: "Günümüzde insan katillerinin hukuka nispet yaparcasına elini kolunu sallayarak gezdiği ülke- mizde, hukukun hayvanlar lehine karar vermesi anor- mal olurdu." Herşey o kadar normal ki... Silah bile ruhsat sa- hibine değil sanığa iade ediliyor... SESStZ SEDASrZ (!) NURÎ KURTCEBE FJimden gelse Türklepl Arap yaparım' Yayın hayatına yeni başlayan aylık dergi Kavram, ilk sayısında ulusalcılık konusunu işlemiş. Sina Akşin, Korkut Boratav, Emin Değer, Cihan Dura, Bülent Ecevit, Necdet Ekinci, llter Ertuğrul, Alpaslan Işıklı, Doğu Perinçek, Gürbüz Türfekçi ve Çetin Yetkin'in yazılarının yer aldığı dergide ayrıca Ali Fuat Cebesoy'un anılarıyla yayımlanmamış Misak-ı Milli belgeleri de bulunuyor. Cihan Dura'nın yazısından: "Araplarda eskiden beri mevcut olan Türk düşmanlığı 20. yüzyılın başlarında daha da gelişmişti..." "Osmanlı yönetimi ise, son 300 yıl boyunca Türk' sözcüğünü küçümseyici anlamda Anadolu köylüleri ve göçebeleri için kullanmıştır..." "Osmanlı emperyalizmi Türk milleti kendi başına devlet yapamaz' düşüncesi üzerine kurulmuş bir hayaldi. Osmanlı Imparatorluğu'nda bütün azınlıklar ayncalıklı, Türkler ayrıcalıksız olduğu için, herhangi bir Müslüman azınlığın çocuğu olmak Türk olmaktan dahayarartıydı..." "Vahdettin'in şeyhülislamı Tokatlı Mustafa Sabri, 'Elimden /gjğk gelse Türkleri Arap (J**%' yaparım' diyordu." ^ p ^ Aylık Kavram dergisinin ~* L ederi 300 bin lira. lletişim adresi: PK 2 Kavaklıdere, Ankara. Salıvermeler, tahliyeler, firarlar artık heyecan vermiyor; bir an önce ışmlama teknolojisini ithal etmemiz gerekiyor. UPALASMNDIRASl _ _ _ \MufttBozac, Uyarılar para etmedi Yollar ilk günden kana bulandı Yurt Haberleri Servisi - Kö- tü hava koşullan. aşın ve hatalı sol- lama. Şeker Bayramı'nın ilk gü- fiü karayollannı kana buladı. Niğ- Ide'de meydana gelen kazada LPG ileçalısan birotomobilde bulunan aynı aileden 7 kişi yanarak öldü. Bahkesir'de meydana gelen kazada ise 5 kişi öldü. Diğer böl- "gelerdeki kazalarda da 7 kişi ya- şamını yitirdi. 23 kişi yaralandı. [ Niğde'ninŞahintepebölgesin- de yolun kaygan oluşuna aldır- madan aşın hız yaptığı belirtilen .Kanber Singir (37). kendisiyle birlikte 6 yakınının daha ölümü- ne neden oldu. Bayram ziyareti için Kayseri'den Niğde'ye gittiği .öğrenilen Singir'in kullandığı 38 ;LK 333 plakalı otomobil. kente 12 jdlometre kala Zeynel Tok yö- netimindeki 51 ED 633 plakalı kamyonla çarpıştı. Dün sabah 06.30'da meydana gelen kazada JCanber Singir. eşi Şengül Singir 433). çocukları Mustafa (12). Emine (2). Kanber Singir'in kar- deşi Dilek (17) ve Ahu (15). ak- rabası Fatma Ak (37) öldü. Yet- kililer. 4 kişınin yaralandığı ka- zada. tüple çalıştınlan otomobi- lin bagajında bulunan üç tüpten "birinin patlaması sonucu yangın çıktığını, bu nedenle kimlik sap- Tamasımn güçlükle yapılabildi- ğine dikkat çektiler. 5 kişinin ölümü. 5 kişini yara- lanmasıyla sonuçlanan bir diğer kaza da Balıkesir'de meydana gel- di. Balıkesir-Bigadiç karayolu- nun 5. kilometresinde meydana gelen zıncirleme kazada Astsubay Seyfi Öztürk'ün (35) kullandığı 06 MR 54 plakalı otomobil önce Özcan Altınöz (32) yönetiminde- kı 10 AU 694 plakalı kamyona sonra da Muhsin Göçmen yöne- jimindeki 10 M 0080 plakalı mi- nibüse çarptı. Kazada. otomobil- -de bulunan ve iftara girtikieri öğ- fenilen Çubuk ailesinden Salim Çubuk (37). Mehigül Çubuk (32). Halim Çubuk (37). Hüse- yin Çubuk (62) ve Ferzat Çubuk (60) yaşamını yitirdi. Astsubay Seyfi Öztürk ile 5 yaşındaki Sev- <ta Nur Çubttk ise ağır yaralan- dı. Seyfi Öztürk, asken hastane- de. Sevda Nur ise devtet hastane- sinde yoğum bakıma alındı. Ölümle sonuçlanan bir diğer kaza Adana'nın tmamoğlu ilçesi yakınlannda meydana geldi. Dün saat 11.00'de meydana gelen ka- zada lbrahim Yılmaz tarafından kullanılan 01 EE881 plakalı oto- mobil, karşı yönden gelen İbra- him Kahraman yönetimindeki 01 DU 263 plakalı özel otomobil- le çarpıştı. Olayda kimliği belir- lenemeyen bir kişi yaşamını yiti- nrken lbrahim Yılmaz. eşi Gönül Yılmaz ve çocuklan Halit (13) ile Ahmet Yılmaz (4) yaralandılar. Adana'daki ikinci kaza ise kente bağlı Kayışlı ve Camızlı köyleri arasında aşın hız yüzünden mey- dana geidi. Plakası ve sürücüsü be- lirlenemeyen pikabın dün 10.00'da devrilmesi sonucu 14 yaşındaki Alev Seven öldü. Kazada aynı so- yadı taşıyan ve yaşlan 12-16 ara- sında olan Çiğdem, Hakan, Di- lek, Onur, Özcan, Aycan, Ay- lin, Seval, Nimet ve Şadiye ya- ralanarak Adana Devlet Hastane- si'nde tedavi altına alındılar. lstanbul'da ilk kaza Şişli'de meydana geldi. Mecidiyeköy yö- nüne giden Cevdet Zengin'in kullandığı 34 TDN 25 plakalı tak- si. bir otomobılin sıkıştırması so- nucu kontrolden çıkarak reklam panolarının bulunduğu direğe çarptı. Kazada sürücü Zengin ile yolcu Eyüp Dumanoğlu araç içinde sıkıştı. Vatandaşlann ça- bası sonucu araçtan çıkartılan Zengin hastaneye kaldınlırken yolda öldü. yaralı yolcu ise Şişli Etfal Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Birincilik ödülü 10 bin dolar Ford çevre koruma yarışması ilk kez Türkiye'de yapılacak ü Istanbul Haber Servisi - Dün- va otomoti\inin öncülerınden T ord'un. kurucusu adına düzen- edigi 'Henrj Ford Avrupa Çev- re Koruma Odülleri'nin 15."si ilk kez Türkiye'de mayıs ayında ve- -Hlecek. - A\rupa Konseyi ve UNES- ÎTO'nun desteğiyle 34 katılımcı ulke ve toplam 500 bin dolarlık ödül ile alamnın en kapsamlı or- gamzasyonlarından biri haline ^elen Henry Ford Çevre Koruma Odülleri için son proje teslim ta- rihi 6 Mart 1998 olarakbelirlen- di. İlk aşamada ulusai ölçekte ya- nşacak olan projelerin Türkiye fi- nallerinde birinciye 10 bin, ikın- çiye 6 bin. üçüncüye 4 bin dolar •ödül verilecek. Ülke çapında yanşmayı kaza- nan proje. Avrupa Bü\ük Odü- lü'ne katılma hakkını elde ede- cek. Ulusai jüri, projeleri değer- lendirirken, kullanabilirlik ve uy- gulanabilirlik, adaylann projeye kendilerini adamalan, orijinal- lik, finansal yardıma ihtiyaç du- yulması ve uluslararası gereksi- nimlere de yanıt \ erebilmesi öl- çütlerini gözönünde bulunduru- yor. Ford tarafından her yıl kapsa- mı daha da genişletilen Çe\re Koruma Odülleri. doğal hayatı koruma. kültürel miras. çevre ko- ruma mühendisliği ve gençlik projeleri alanlannda düzenleni- yor. Ford bu organizasyonla. çev- renin ve kültürel mirasm korun- ması konusundaki girişimlere destek olmayı, bu girişimleri ka- muoyuna duyurmayı ve ödüllen- dirmeyi amaçlıyor. HAYVANLAR ISMAIL GÜLGEÇ KtM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicakdturk.net fanhs b/nfey <*nfeı ÇİZGİLÎK KÂMİL MASARACI MIRMIRLAR LĞLR DVRAK TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 30 Ocak HEINKEL'/N UCAKLARL. 1358'DB BU6ÜM, ALHAN UÇAK MÜHBN0İS MATÖKİJ MeiMR/CH HEINKEl-ÇHAYNKEL-) fO t>A ÖLDÜ. Ö2£LÜKLE, I. VEW, OÛNYA SAVAÇ- LARI SIRASINDA YAPTIĞI ASKEHI UÇAKLAE- A TAMiNMlŞrt• HEtNRlCH HE/fJM£L, ROk£T MOTOGLU UÇAKLLAK ÜZ£RİND£ ÇAUŞAULA- R/M BAf/M&A SELMEKTEYPİ. İ93S'TEN SONRA VVERNH&Z YOH BB4UH'LA, SlVI YA- KfTT.1 ROK£TLSRf HİTLER'İN IRJCÇI POLİTİKASlNA KAftŞI t>f- İMİ TUT-toADIGIN&AN, BİRÇOK PROJEMİ ELİNOEhJ AUNUASUMA NE.DEN OUutUÇTV. SoLda, loralan '•I uçak ANKARA... ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLÎF Bayram Sabahı Pencerede kar, başımı dayadım seyrediyo- rum. Çankayatepeleri, köşkler, bahçeler, heryer bembeyaz. Ancak karanlığı aşamıyor insan. olay- ların izini örtemiyor kar. Tersine her şey yeniden başlar gibi; raporlar, tepeler, ölenler, öldürenler ve de kimler! Çözdükçe dolanıyor sorular, çöz- mek için uygulanan politikalar, girişimler, yöntem- ler akıl almaz boyutlara varıyor; gülsün mü, ağ- lasın mı şaşırıyor insan. Galiba gülmek gerekiyor. Her gün, her saat yaşananlara karşın ayakta kalabilmek, belli bir direnci, yaşama gücünü ka- nıtlıyor çünkü. Duyarlığını koruyor, tepkisini, se- çimini belirtiyor, duyarsız kişileri uyarmaktan ge- ri kalmıyor hiç. Ölümünün 5. yılında Uğur Mum- cu'yu anma törenlerindeki coşku da bir uyarı değil mi? Karanlığı delen biryazarın ışığı sönmü- yor. Yurdun her yerinde dalga dalga insan ka- ranfiller, mumlarlasaygısını belirtiyor. Zaman hiç geçmemiş gibi sevgiyle, saygıyla, özlemle selam- lanıyor Uğur Mumcu. Acı ama gerçek, karanlığı delen yazarlar giderek azalıyor, köşelerde, ekran- larda sergilenen çelişkiler de sistemin resmini açık seçik çiziyor. Hülya Avşar'ın bebeği, Sezen Ak- su'nun yeni aşkı, Ajda Pekkan'ın alaturkacılığı derken ABD Başkanı Clinton yerleşti ekranlara. Bir yanda IMF grubu, enflasyon, önlemler, ver- giler, zamlar, bir yanda Clinton'un cinsel öykü- leri. Hiçbiri doğru değil belki, siyasal savaş çok ilginç boyutlara uzanıyor, düzmece olaylar, aldat- macalar öne geçiyor değil mi? Susurluk olayı da ne ilginç senaryolar içeriyor bakın! Açıklamak zo- rundayım, bunca yıl, onca hükümet, başbakan- lar, bakanlar, milletvekilleri, eski partiler, yeni par- tiler, kapananlar, açılanlar.. ama böylesi şaşırt- maca, karmaşa bir dönem görmedim! Kişiler de kuruluşlar da düzey yitiriyor giderek, neredeyse dibe vuracağız. Sonra da yeniden tırmanış baş- layacak bence. Melih Cevdet'in dizeleri gibi; bir an, bir an daha derken, ortalık güneşler içinde. • • • Sevgili okuriarım, Bu bir bayram yazısı değil, ama karamsarlığı içimesindiremiyorum. Bayram öncesi yaşadığım güzel bir olayı anlatmak istiyorum size. Büyük Tiyatro'da Çocuk balesini izliyorum. Biryanım- da Hürriyet gazetesinden Şefik Kahramankap- tan, öbüryanımda üç kadın. ikisi başörtülü, göz- leri parlayarak baleyi izliyor. Arada konuşuyoruz. Dans eden çocuklar arasında oğullan var. Biri ka- pıcı oğlu, TV'de izlerken dansa ilgi duyuyor, Ale- vi kökenli annesinin gözünden kaçmıyor bu ilgi, oğlunu sınava getiriyor, yüz puan alıyor, beslen- me yetersizliği var, çok güçlü değil, ama sevgiy- le dans ediyor, belki de bir yıldız adayı balede. Çocuk balesinin müdürü Omür Uyanık anlat- tı sonra. Dans eden çocuklar arasında opera ve bale atölyelerinde çalışan işçilerin çocuklan da var. Kundura ya da peruka atölyesinde çalışan bir babanın kızı ya da oğlu, haftada iki saat ders alıyor, dansa ısınıyor, bir sanat sevgisi, birikimi oluşuyor, yetenekleri varsa baleye yöneliyorlan, Yüz seksen çocuk dansetti o akşam, kelebek-' ler gibi uçtular, salondaki çocuklar da kuşlar gi- bi cıvıldayarak izledi, alkışladı onlan. Ömür Uya- nık'ı içten kutluyor, bu tür çalışmaların çoğalma- sını, yaygınlaşmasını diliyorum. Ayrıca birlikte dans eden, şarkı söyleyen yüzlerce, binlerce ço- cuk düşlüyorum, düşmanca değil, dostça bakı- yor birbirine, sevgiyle, hoşgörüyle. Barış içinde birlikteliği yaşıyorlar. Yaşam boyu sürüyor bu birliktelik, değişik görüşler nedeniyle ters bak- mıyorlar birbirlerine, sopayla, satırla saldırmıyor, tartışarak uzlaşmaya varıyor. Hepsi bizim çocuklarımız, ama barış içinde eğitemiyoruz onlan. Kavgalar da, sancılar da buradan kaynaklanıyor, sevgiyi, hoşgörüyü öğ- retemiyoruz. Birlikte şarkı söylemeden, dans et- meden geçiyor en güzel yıllan, gençligin doğa- sını da yaşamıyor çoğu kez, bir sevgilinin elini tutmadan sopaya, satıra sarılıyor, sevginin itici gücünü hissetmeden şiddetin hızına dalıyor. Hepsini hüzünle düşünüyorum bu bayram sa- bahı. Gelecek bayramlarda barış içinde birlikte- liği kutlamayı diliyorum. BULMACA SEDAT YAŞAYAS 1 2SOLDAJNSAĞA: 1/ Kent merke- zinden uzakta- kioturmaalanı; banliyö. 2/ Er- zincan'ın ilçesi 3 Kemaliye'nin 4 eski adı... Bre- zilya'nın para 5 birimi. 3/ To- g humlanndan kandilyağı, çi- 7 çekJerinden sa- g n boya çıkan- lanotsubitki... 9 Olumsuzluk belirten bir önek. 4/ Ko- runmak için bir yere bı- rakılan eşya. 5/ "Ka- 2 der kedere - - oldu ' 3 Ağladırn gözüm yaş oldu" (Âşık Veysel)... _ llaç... Hükümdarbaşlı- ğı 6/ Sevecenlik... Bir 6 soru sözü. II Güreşte biroyun...Gerçekteye- 8 ri olmayıp zihinde ta- g sarlanan 8/ Çamaşınn az kirli suyu. 9/ Toplumların yapısını, kültür özellik- lerini ve kökenlerini inceleyen bilim dalı. YUKARIDAN AŞAĞIYÂ: 1/ Kent dışında. başta eğitim olmak üzere özel amaçlar için kurulan yerleş- me birimleri; kampus. 2/ Birtümceyi oluşturan birim- lerden her biri... Türk halk müziğinde baglama çalma tekniklerinden biri. 3/ Bir ilimiz... Birey. 4/ Erkekli- ğini gidermek, iğdiş etmek... Yabanıl hayvan banna- ğı. 5/ Çoğunlukla döşemelik olarak kullanılan keten ve ipek kanşımı bir tür kumaş. 6/ " Eyüboğlu": Türk kadın ressarru... Uzaklık işareti. 7/Neon elemen- tınin simgesi... Bir gıda maddesi... Yapısına girdiği sözcüğe "yeni" anlamı katan yabancı önek. 8/ Gös- teriş, debdebe. 9/ Bir nota... Çene altından bağlanan başörtüsü. Kirlenen Dünyamızı Fidan Dikerek Arıtalım ORMAN BAKANLIĞI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KONTROLÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle