23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
.FA CUMHURİYET 25 OCAK 1998 PA2AR HABERLERIN DEVAMI Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli K PB K PB PB PB PB K 3 1 3 5 10 9 12 9 Sinop 6 Adana 14 1 Samsun Trabzon Y 10 Mersin 15 Giresun _Y 12 Dıyarbakır Y 8 Y 10 Şanlıurfa Y 10 10 Ankara Eskişehır Y 11 Mardin 8 K 3 Siirt K 5 Hakkârı Zonguldak K Konya Sıvas _ _ _ 5 Antalya PB 14 Kars K 2 Van K -3 Butun yurt parçalı yer yer çok bulutlu. Mar- mara'nın doğusu, Ka- radenız, Iç Ege, Iç Oslo Anadolu, Doğu Akdenız Helsınkl ıleDoğuveGuneydoğu CtockhöirTT Anadolu bolgelerı ya- b I O C K n o l m AVRUPA PB 0 PB 1 PB 1 gışlı geçecek Yağışlar Londra PB 5 doğu Akdenız'de yağ- Amsterdam mur, dığeryerierdekar- Brüksel lakanşıkyağmurvekar p şeklınde olacak. Hava acaklığı azalmaya de- vam edecek. PB PB PB 4 Bonn PB 3 Munıh K Bertin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına PB PB Y K PB PB Y Y 4 4 8 -1 3 -3 14 13 Zünh Taşkent Tahran ASYA Moskova Aşkabat Akmola Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahıre Şam PB K K K K K K Y Y -5 2 -12 -3 3 0 3 18 15 Parçalı bulırtlu Sısıı Bulutlu t Çok bulutlu Yağmurfu Karlı Gok gurultulû G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafı I. Sayfada Mesut Yılmaz'ımızın da esrarengiz olaylan, bol kanlı cinayetleri çözen süper müfettiş Kutlu Sa- vaş'ı var. Süper Müfettiş Kutlu raporu, kim ne derse de- sin, yararlı da oldu. Anlatalım: Rapor açıklanır açıklanmaz; adı geçenlerden bol bol yalanlama çıktı, kimileri yargı yoluna başvur- du... Bu genel tablo, başarının ilkaşamasıydı. Şim- di aynntılar: Örneğin, devlet bankalannda bir çete kuruldu- ğu "hissı veren" rapordaki açıklamalara sert tep- kiler geliyor. Raporda çetenin başında olduğu iz- lenımı verılmek istenen Rekabet Kurulu Başkanı Aydın Ayaydın, hakkında DGM'de soruşturma açılmasını istıyor. Aynı kadro içinde adı geçen DYP milletvekili, Şaibe Hanım'ın partıde bir altındaki görevde bu- lunan Cihan Paçacı, "Soruşturmanın selameti açısından gerekiyorsa dokunulmazlığım kaldınl- sın" diyor. Bu iki örnek ülkemizin alışmadığı, görmediği ger- çeklerı zorluyor. Kanıt ve delil diye fol yok yumur- ta yokken ortada; suçlanan bir yüksek bürokrat yargıya başvuruyor, bir milletvekili dokunulmazlı- ğının kaldırılmasını öneriyor. Böylece rapor hıç beklenmeyen bir görevi yeri- ne getirmiş oluyor. Bitmedı: TSK, olur olmaz biçimde raporda adı geçtiği için bozuk. MİT ise, eğer tam metin verilir- se rapordaki birçok yanlışı düzelteceğıni duyuru- yor. Ya raporu bütünüyle okuyan hükümet ortağı DTP'nin Genel Başkanı Cindoruk ne diyor: "Ba- na sorarsanız Kutlu Savaş yanlış adreslere gidip bilgi ıstedi. Bence elindeki bilgiler devletin elinde- ki bilgilerin binde biridir." Deniz Baykal ın satıraralarında kaynayan açık- lamasına ne demeli? Başbakan CHP liderine ne demiş: "Raporu istersem başkalarına verebilece- ğimi, 'basına sızdırabileceğimi' söyledi" diyor Bay- kal. Ve.. Nihayet, sahibi olduğu çiçeği burnunda ra- poru Başbakan Yılmaz da yalanlıyor. Evet, Mesut Yılmaz da yalanlama kervanına ka- tılıyor. Azerbaycan'la ılgili bilgiler ölen bir kumar- hane sahıbıne aitmiş, süper müfettişın saptaması değilmiş! Hadi, buyrunuz, şımdı çıkınız ışin ıçinden! Susmak niye? Eski Jandarma Komutanı, MİT Müsteşarı Te- oman Koman'a soruluyor: "Kutlu Savaş 'ın devletin içine gırdiği tabloyla il- gili teşhisini nasıl buldunuz?" t •. •> Koman'ın yanıtı bir şaheser: "Gayef edebi buldum. Onun dışında da birşey göremedim." Nedense Kenan Evren, olayları bilen, tanık olan ya da karışanları resmeden fotoğrafta görülmüyor. Eski TBMM Susurluk Komisyonu Başkanı Meh- met Elkatmış, gözlerden kaçan kısa demecinde, "Olayların 'evveliyatı' var" diyor ve ekliyor: "79707/ yıllardan geliyor. Bizim bulgulanmız, 1980'den itibaren Kenan Evren'in talimatlanyla oluşturulan bir şey bu." Çetelere giren ve kanlı eylemlere katılanların devr-i iktidarındaki başlangıcını sormak üzere Mar- maris'i arayanlara Evren çıkmadı. Hatta Hürrıyet, "ısrariı başvurulanmıza rağmen ne telefona ne de karşımıza çıktı" diye yazdı. Oysa: 1980'den sonra, daha sonra MİT Müste- şar Yardımcısı olan Hiram Abas'ın Avrupa ülkele- rine görevli gönderildiği, görev dönüşü Çankaya Köşkü'ne sık sık gelerek "rapor verdiği" bilıniyor. Evren'in damadı MlT'te görevli Erkan Gürvit, Abas'ın görevlerini, sonradan çetelere gıren yasa kaçaklarını, o zamanlar ASALA'ya karşı kanlı ey- lemleri gerçekleştırenlerı "devlet hızmetıne kımle- rin aldığını" biliyor olmalı. Her konuda bülbül olan Evren: Yetkılilere "sırolmayan" bılgıleri neden aktarmı- yor acaba? Amerikalı uzmandan öneri ' Strese karşı çöp basketi' ANKARA (UBA)-Amen- kalı yazar Manning Duin. ça- lışanlann ış slresinden kur- tulması için. aralannda çöp sepetıne basket atmanın da yer aldığı bir dızi önende bu- lundu. Duın, "'60 Saniyede Stresten Kurtulmaıun 60 Yöntemi" adlı kitabında. her geçen gün daha da karmaşık bır >apıya bürünen iş hayatı- nın, ınsanlan sürekli stresli bir yaşama ıttığini \-urgula- yarak çalışanlara, iş stresin- den kurtulmak için ilginç önenlerde bulundu. Öıneğın. çöp sepetine basket atmak veya bir bardak suyu 30 yu- dumda ıçmek gıbı. Duın. kitabında insanlan en çok strese sürükleyen olaylann başında. kışının bir yakınını kaybetmesi. önemli hastalıklara yakalanması ve evlilik geldiğini belirtiyor. Kitapta. yaşadıklan baskı- ya ayak uydurabılmek. ken- dilerinden bekleneni \erebıl- mek için stresin etkisiyle ış- kolık olup çıkatı ınsanlann sadece ruhsal değıl. beden- sel açıdan da sağlıklannı yı- tirdikleri \ urgulanıyor. Kı- tapta bazı mesleklerin stres- le yaşamayı adeta zorunlu kıldığı belirtılıyor. Stresle en fazla karşı karşıya kalan mesleklenn başında da gaze- tecılik, öğretmenlik, polislik. sekreterlik ve maden işçıliği gösteriliyor. Amerikalı yazar Manning Duin'in "60 Saniyede Stres- ten Kurtulmaıun 60 Yönte- mi" adlı kitabında yer alan bazı önenler şöyle:- Bir bar- dak suyu tam tamına 30 yu- dumda için - Kapatın gözlennızi bir renk düşünün. Ardından ha- yalınızde bu renkte beş ayn nesneyı canlandırmaya çalı- şm. - Kâğıttan bir top yapın ve çöp sepetinizi pota yaparak basketbol oynayuı - Dalgalann kıyıya vuru- şunu hayilinızde canlandınn ve onlann seslerinı duymaya çalışın. - Gözlerinizi kapann ve zihninizde bugüne kadarelde etb'ğiniz en büyük başannızı düşünün. 1Ü Rektörü kaliteli eğitim için öğrenci kontenjanlannın yenilendiğini söyledi Rektör Kemal Alemdaroğlu, düzenJediği bir genel görüşme toplantısıyla İl dc görevli öğretim elemanlannın sorun ve önerilerini dinledi. Aleıııdaroğlu icraatuıı anlatb İstanbul Haber Servisi- Istanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ke- mal Alemdaroğhı. düzenlediğı bir genel görüşme toplantısıyla lÜ"de görevli öğretim elemanlannın so- run ve önerilerini dinledi. yapma- yabaşladığı icraatını anlattı. Alem- daroğlu, İÜ kapsamında 1998-99 öğretim yılında açılacak "Hasan Âli Yücel Eğitim FakültesTnin Ça- pa Anadolu Öğretmen Lisesi"nin bulunduğu tarihi binada hizmet \ermesi ve Avcılar Kampu- su'ndaki 6 personel lojmanıyla Kredi Yurtlar Kurumu'na bağlı 4 öğrenci yurdunun lÜ'ye devri için girişimde bulunduklannı, lÜ'nün özel vakıf üniversitelerine öğretim elemanı desteğinın de öğretim üye- leri arasında yapılacak "referan- dum"la belirleneceğini söy Iedi. İÜ Hukuk Fakültesı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Hatemi ıse dev- let üniversitelerinde bilimsel. öz- erk ve demokratik bir ortam oluş- turulmaması durumunda tüm de\ - let üniversitelerinin özelleştirilece- ği uyansında bulundu. Ek zamda ısrarlı tÜ Fen Fakültesi Konferans Sa- lonu'nda dün düzenlenen toplantı- nın açış konuşmasını yapan İÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemda- roğlu. yılbaşında göreve başlama- sının ardından İÜ Merkez Kampu- su'nda bir basın merkezi açıldığı- nı. öğretim elemanlannın da öğret- menlere \erilen ek zamdan yarar- lanması için hükümete çağnda bu- lunulduğunu ve İÜ Senatosu'nca hazırlanan "özerk üniversite yasa tasansı"nın ilgili kurum ve öğretim elemanlannın bilgisıne sunulduğu- nu bildirdı. Alemdaroğlu, öğrenci konseyi kurulması için hazırlanan yönet- melik taslağının üniversite yöne- tim kurulu ve senatoya sunulduğu- nu vurguladı. Alemdaroğlu, üni- versitenin tüm bölümlerinde daha iyi eğitim verilebilmesi için öğren- ci kontenjanlannın yeniden belir- lendiğini. öğrencilere yönelik ya- 'Mumcu, omifiu bir miras bınıktı' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Gazeteci-yazar L'ğur Mumcu'nun meslektaşlarına örnek oluşturması gereken "onurlu bir miras bıraknğV vurgulandı. TBMM'de kurulan ko- misyonun sonuç vermemesini değer- lendiren milletvekilleri, istihbarat bi- rimlerinin bilgi gızlediğine. soruş- turmanın kasıtlı olarak savsaklandı- ğına dikkat çektiler. Başbakan Mesut \ ılmaz. Mum- cu'nun kendinden sonra gelen mes- lektaşlanna. dürüstlük \e cesaretle yaşanmış onuriu bir meslek anlayışı miras bıraktığını kaydettı. DSP Grup^Başkanvekıli Ali Ilık- soy, TBMM'de kurulan Uğur Mum- cu Cinayetini Araştırma Komısyo- nu'nun yaptığı araştırmaya karşın yargıdan hâlâ bir sonuç ahnmadığı- nı vurguladı. Ilıksoy. yargı bağımsızlığının önündeki engellerin aşılarak. diğer tüm faili meçhul cinayetlerle birlik- te. L'ğur Mumcu cinayetinin de ay- dınlatılması gerektiğıni söyledi. DSP IzmırMılletvekili ÂhmetPi- riştina. L'ğur Mumcu Cinayetini Araştırma Komısyonu'nun hazırla- dığı raporun önerı ve sonuçlarının ızlenmesı gerektığıne dikkat çekti. üğur Mumcu'nun yazdıklarının an- lamının bugün iyice anlaşıldığını kaydeden Pıriştina. failı meçhul cina- yetler konusunda Mumcu'nun yap- tığı saptamalann. TBMM komisyo- nunun araştırmalardan sonra yaptık- lanndan ileri olduğunu kaydetti. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Eşref Erdem. düzenlediği basın top- lantısında. cinayetin faillerinin bulu- namamasınm Türkiye'yı yönetenler adına ayıp olduğunu belirtti. lşçiPartisi(lP)ÖncüGençlikKo- lu yaptığı yazılı açıklamada. Mum- cu cinayetinin beş yıldır aydınlatıl- mamasının hükümetlerin ayıbını gösterdiğıni kaydetti. Polisten 6 yeni Mumcu tehdidi' B Baştarafı 1. Sayfada zan'nda koluma bir kişi gi- rerek kendisi> le gelmemi iv tedi. Ben "Cumhunyet gaze- tesi foto muhabım ım' diye- rek kendimi tamtmama rağ- men beni süriikleyerek gö- türmc\e başladı. Kolumu kurtararak kimliğimi gös- termek için cuzdanunı çı- karttım. Kimliğimi almak isteyince cüzdanımı elimden aldL 'Bcn polısım' diyerek tekrar sürüklemeve başladı. Çevredeki insanlara sesimi du\urmak için 'Ben cum- hurivet gazetesi foto muha- biriyim' diyerek bağırdım. Bir eli> le ağzımı kapattıktan sonra diğer elijle fotoğraf makinemi çekti. Makinemi kurtannayaçalışırken kafa- mı demir korkulukJara çarptım. Beşiktaş Terörle Mücadele Bürosu polisi ol- duğunu belirten kişi, mon- rumu demir parmakhğa ge- çirerek beni hareketsiz bı- raktıktan sonra,' Sen neden olay çıkarmaya çalışıyor- sun. provokatör müsün" di- ye konuştu. Sonra telsizle ekip çağırarak beni Yıldız'daki Be- şiktaş İlçe Emniyet Müdüriüğü'ne götürdüJerr Arkadaşımız karakolda yaşadıklarınıysa şöyle anlattı: **Be- ni terörle mücadele bürosunda kar- şılayan görevli polis, "Bız senı tanı- yoruz. sen öğrenci değıl misin" di- ye sorunca gazeteci olduğumu belir- terek kimliğimi gösterdim. Polis me- muru üstümde olanlan tutanağa ge- çirdikten sonra kemerimi \e a>ak- kabı bağlanmı aldı. Gazeteye telefon etmek isiediğimi sö> lememe rağmen telefon açtırmayarak beni nezaret- hane\e ko> dular. Beni gözahına alan polis, 'Sen yenı bir Uğur Mumcu va- kası mı olmak ıstiyors,un. Anılarda mı yaşayacaksın" diyerek tehditler savnrdu. Saat 20.00'den 23.00'e ka- dar telefon izni vermeyen polisler. be- ni nezarethaneden alarak merkez karakoluna çıkardılar. Karakolda ifademi alan polisler beni saat bancı dil hazırlık sınıfı açılmasinın yanı sıra öğretim elemanlannın KPDS ve TOEFL sınavlannda ha- zırlık kurslan düzenlenmesi için IÜ Yabancı Diller Yüksek Oku- lu'nda sınav merkezi oluşturma ça- lışmalannın başladığını söyledi. Anadolu'dan gelen öğrencilerin köktendinci akımlann elindeki yurtlarda kalmasını engellemek için ÖYS sınavında lÜ'ye bağlı yurtlardan yararlanma seçeneği su- nulması için YÖK'e başvuruldu- ğunu kaydeden Alemdaroğlu, bu amaçla Avcılar'daki iki yurt ile Atatürk Öğrenci Yurdu ve Vezne- ciler Kız Yurdu'nun lÜ'ye devri için girişimde bulunduklannı açık- ladı. İÜ Rektörü, öğrenci- lere yönelik danışmanlık hizmeti verilmesi için ça- lışma yaptıklannı kaydetti. Bilimsel yayınlan değer- lendirecek bir "etik kurul" oluşturulduğunu anlatan Alemdaroğlu, böylece aka- demik yükseltmelerde yol- suzluk ıddıalarının önüne geçilerek İÜ'nün saygınlı- ğının korunacağmı söyle- dr Eşitsiz ortam İÜ Rektörü'ne sorunla- nnı anlatan öğretim üyele- ri ise vakıf üniversiteleri- nin. aldıklan ekonomik destek ve öğretim üyeleri açısından devlet üniversi- telerinin olanaklanndan yararlanıp öğretim üyeleri- ne yüksek ücret vererek devlet üniversiteleri aleyhi- ne eşitsiz bir ortam oluştur- duklannı savundular. Öğ- retim üyeleri, yurtdışı eği- tim ve araştırma olanakla- nnın genişletilmesi, bilim- sel araştırmaya dayalı ba- şan kriterlerinin kesinleşti- rilmesi gibi taleplerde bu- lundular. Bazı öğretim üye- leri de öğretmenlere veri- len ek zamla öğretim üye- lerinin öğretmenlerle kı- yaslandığını öne sürerek rektörü eleştirdi. Mumcu'yu Anııeler de andı tan sonra kendilerinden bir daha haber alamadıkları yakınlannın bulunması için başlatüklan eylemin üzerinden 401 hafta geçti. Kayıp yakınlan yağmura rağmen dün de Galatasara> Lisesi öniinde toplandı. Onlarca kayıp kişinin fo- toğrafiy la birlikte bombalı saldın sonucu > aşamını yitiren gazetemiz yazan Uğur Mumcu'nun da fotoğrafinın taşındığı eyleme. Mezopotamya Kültür Merkezi Çocuk Korosu da destek \erdi. Kayıp vakınlan. Diyarbakır'da 3 yil önce 5 ki- şiyle birlikte gözaltına alındıktan sonra "ortadan kaybolan" Bedri Algan'ı ka- muoyuna tanıttıktan sonra sessizce dağıldılar. (Fotoğraf: ÖZKAN GUVEN) 02.00'de serbest bırakh. Beşiktaş İl- çe Emniyet Viüdürü Mustafa Gü- na\ dın. gazeteci olduğumu sö> leme- me karşın konunun kendisini ilgilen- dirmediğmi söy Iedi." Gazetemiz muhabirlerinden Hiil- ya Topcu da 20 Ocak 1997 tarihın- de İstanbul DGM'de görülen MHP Kartal İlçe Başkanı NihatUygun'un öldürülmesı davası sonrasında saldı- nyauğramıştı. MHP'libirsaldırgan Topcu'yu yumruklayarak yerlerde sürüklemişti. Muhabırimız Saadet Uslu ise iki hafta önce Kadıköv İs- kele Meydanı'nda HADEP'lı genç- lerin protesto göstensi sırasında Ra- dıkal muhabın Hasan Maksud ılc birlikte gözaltına alınmıştı. TGC Başkanı NaiIGüreli konu\- la ılgili olarak yaptığı açıklamasın- da. göre\ başındaki gazetecilere yö- nelik saldınlann İstanbul Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü'nün verdiği tüm güvencelere karşın de\am ettı- ğinin altını çizdi. Güreli. bu gıdişe engel olunmamasının hukuk de\ le- tınin ağır yaralar almasına davetiye çıkarmak olduğunu kaydetti. Güre- li, bunun sorumluluğunun ise başta Içışleri Bakanı olmak üzere öteki üst düzey yöneticilerde olacağına dik- kat çekti. CHP Beşiktaş Örgütü Başkanı Zakir Özlü de "Eğer bir muhabir Uğur Mumcu gibi öldüriilmekle teh- dit edilhorsa demek ki bizim daha çok çalışmamız gerekiyor" dedi. Arkadaşımızın gözaltına alınma- sını CHP millervekiİleri Ahmet Güryüz Ketenci \ e Ercan Karakaş. CHP PM üyesı Bedri Baykam. CHP İstanbul tl Başkanı Mehmet AliÖz- polat ıle Işçı Partisi (İP) Genel Baş- kanı Doğu Perinçek ve ÖDP İstan- bul İl Başkanı Mehmet Atay da kı- nadılar. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Bitirdiğimiz hafta da öncekiler gibi yoğundu, içi boş bir doluluk vardı. Bunun yanında yıldönüm- leri vardı. Uğur Mumcu'yu ölümsüzlügünün be- şinci yılında andık. Bu, beraberinde yeni gazete- cilik anlayışına ilişkin tartışmalan getirdi. 24 Ocak kararlarının 18. yıldönümü de IMF heyetinin Tür- kiye'de olduğu günlere rastladı. Her mesleğe uyarlanabilir ama, sanınm gaze- tecilikte daha çok tartışma konusu: - Önce insan olmak mı gazeteci olmak mı? Sanki ikisi birden olamazmış gibi... Bu soru sık sorulduğuna göre, genel olarak in- san olmakta da gazeteci olmakta da bir sorun var demektir... Bunu geçelim; konumuz "bir avuç"... Ben bu deyime hiç olumsuz anlam yükleyemem. Çünkü "bir avuç" çok önemli. Deyim, hafta ıçin- de birkaç kez birbirinden bağımsız ortamlarda ve çoğunlukla olumsuzluk anlamı yüklenerek geçın- ce kendi kendime yine sordum: - Arkadaş düşün bakalım, yaşamında hiç bu de- yime ilişkin olumsuzluk olmadı mı? Aklıma ilk 1982 yılındaki anım geldi. Celal Baş- langıç'la birlikte Piri Reis gemısine binmış, Ege'ye açılmıştık. O dönem siyasi haberler yasak olduğu için özellikle Izmir gazeteciliğinde en önemli haber- lerin başında Yunanistan'la Ege Denizi yüzünden aramızın açılması geliyordu. Böyle durumlarda gazeteciler Ege'ye açılır, bir Yunan hücumbotu- nun tacizini beklerdi. Taciz etti mi güzel: "Alçak Yunan..." Etmedi mi haber büyümez ama, yine de birinci sayfadan üç-beş sütunu olur: "Korkakiar, gelemediler..." Ama Piri Reis'in Ege yolculuğu bunlardan öte, araştırmaya dayalıydı. Yolculuğumuz yağmurda, kapalı havada başladı. Aylardan marttı. Yağmur ikinci-üçüncü gün da- ha da arttı. Karayı bıraktık, güneşi görme özlemi... Bir yandan da, "Acaba Yunan hücumbotu gelir mi?" gözlemi... Bir sabah ikinci kaptan sevinçle yanımıza geldi: - Müjde, birkaç saat sonra hava açacak... Celal'le birbirimize baktık. Hava kapkara bulut- larla kaplı. Nasıl güneş açar? Kaptan devam etti: - Bakın şu uçta gökyüzü avuç içi kadar açtı. Iş- te hava bulutlan o kadar da olsa açtı mı, bu rüz- g'âria yırtar atar. Gerçekten öyle oldu. O gün bu gündür avuç içi kadar bile olsa, nere- de kararlı insan görsem umudumun yeşillikleri çi- çek açar. Altının olacağına toprağın olsun Sözcüğe tek parça olumsuz anlam bulamayın- ca, "böl-parçala-üret" yolunu seçtim: Av uç... Yani bir av var ve o uçuyor. Yok canım, öyle şey mi olur? Ömer Asım Ak- soy'un sürekli rafucumdaki Atasözleri ve Deyim- lerSözlüğü'nükarıştırdım. Evet "bir avuç"ıçın, "az sayıda" diyor ama, buna dayalı atasözlerinde olumsuzlama yok. Işte bir atasözü: "Bir avuç altının olacağına bir avuç toprağın ol- sun..." Bu arada Bergama'ya da bir avuç selam gön- dermiş olduk. Dün, önceki gün gündemin getirdiği bulutlarda çökünce içimi tanımı zor bir hüzün sardı. Ama bi- liyoaım, kıyısında bucağında bir avuç açıklık da var. Zaten insanın içe dönük duyguları akarsu gibidir. Kontrol edemezse sel olur, taşar yıkar. Ama ken- disini de akarsuya atıp yön verirse su, duygu be- reketi olur çıkar. Yazıyı bağlayalım, bir avuç yer kaldı. Gerçek bir avuç çok önemli. Bir avuç sevgi, bir avuç umut, bir avuç özlem... Öteki büyüklük ölçülerine milyon basar... Çünkü bir avuç... Ellerimizde... \ Altı konuda inceleme yapılacak Yılmaz'dan Susurluk'a soruşturma taJiıııatı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakan Mesut Y'ümaz. Teftiş Kurulu Baş- kamekilı Kutlu Savaş'ın Susurluk rapo- rundaki önenlen çerçevesınde 6 konuda soruşturma yürütülmek üzere müfettiş gö- revlendirdi. Alınan bilgiye göre, soruşturma konu- lan ve soruşturma yöntemi şöyle belirlen- di: - 'Exûnbank-Türkmenistan ve Emper- yal şirketi ilişkilerinin araştınlması ve ge- rekiyorsa sonışturulmasr görüşünden ha- reketle, konunun bırbankalaryemınlı mu- rakıbıvla birlikte araştınlması konusunda Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanlığı'na talimat. - Kamu bankalannda yapılan bir değer- lendirme>e istinaden. daha önce Halk- bank. Emlakbank \e Vakıfbank için baş- latılan inceleme \ e soruşturmanın kapsa- mının, Off-Shore banka ilışkılen, leasıng şırketlerı ıle temınat mektuplarını da içe- recek şekılde genişletilmesi. Soruşturma heyetinin Hazine kontrolörleri. gelırler kontrolörleri. Yüksek Denetleme Kurulu denetçilen \e gerektığınde bankalar ye- minli murakıplanndan uzmanlarla takv iye edilmesı. - Turızm Bakanlığı'nın talıh oyunlan sa- lonlanyla ılgili bütün ışlemlen için kap- samlı bir soruşturma. Bu konuda. bir Baş- bakanlık müfettışının koordinatörlüğün- de. İçışlen ve Turızm bakanlıklan müfet- tişlerinden bir komısyon kurulması. Ku- marhane işleticilerinin vergı ve muhasebe kayıtlannın hesap uzmanlan. gelirler kont- rolörleri ve gerekırse \ergi denetmenlerin- den oluşan bir komisyonca incelenmesi. - Susurluk raporunda yer alan. öldürü- len kumarhane patronu Ömer Lütfü To- pal'ın 105 milyon dolarlık borcunun nede- nmın araştınlması önerisi çerçev esinde To- pal'ın şirketlen hakkındakı incelemenin hızla tamamlanması. - Rapordaki itiraf yasası için mevcut ya- sanın Genelkurmay. Içişleri ve MtT gö- rüşlen doğrultusunda değerlendınlerek ye- ni yasanın oluşturulması için Adalet Ba- kanlığı'na talimat. - Kayıp sılahlar konusunda Başbakanlık Teftiş Kurulu, İçışleri, Emniyet teftiş ku- rullarından ikışer müfettiş, Gümrük Müs- teşarlığı'ndan da bir müfettişın katılımıy- la kapsamlı bir ınceleme-soruşturma baş- latılması, koordınatörlüğün Başbakanlık müfettışınce yürütülmesı. Yılmaz. Susurluk olayıyla ilgili çalış- malar ve soruşturmalar kapsamında. ba- kanlıklar \e yargıyla ılgili konularda bir yargıcın görev lendırilmesı gereği uyarın- ca Adalet Bakanlığı Ceza Işlerı Genel Mü- dür Yardımcısı Abuzer Duran'ın, ihtiyaç olduğu sürelerde Başbakanlık çalışmala- rında görevlendınlmesini istedi. Yılmaz. ayrıca süren soruşturmalar ve davalarla ilgili taleplerin karşılanması için Teftiş Kurulu \ e Hukuk Müşav irlıği'ne de talimat verdı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle