15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 OCAK 1998 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Serbest ticaret anlaşmaları • AÎNKARA (AA) - AB mev zuatına u> um amacıyla Romanya ıle ımzalanan Serbest Ticaret Anlaşması. Bakanlar ICurulu tarafından onaylandı. Anlaşma uyannca ıki ülke anlaşma kapsamındakı ürünlerdekı gümrük vergilenni. 2001 >ılı sonunakadar kaldıracak. Türkiye ile Macaristan arasında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşmasının yürürlüğe girmesı halinde vergilerin düşeceği beklentisine giren ithalatçılar nedeniyle. iki ülke arasındaki ticaret durma noktasınageldi. Yunan lobisi • İSTANBUL(AA)- Türkiye- Avrupa Birliği ilişkilerinde Yunanistan'in sürekli takındığı olumsuz tavır ve baltalama girişimleri. Türk özel sektörünün sabnnı taşırdı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliâi (TOBB) Başkanı Fuat Miras. Yunanistan'ın. Türkıye'yı AB'den dışlama çabalanna karşı. iş âlemi olarak kendilerinın de Yunanistarfın her konusuna köstek olacaklannı söyledi. Bankalarda unutulan para • İSTANBLL(CHA)- Son on yılda 70 dolayındakı banka şubesınde açılan hesaplarda 165 milyar 775 milyon lira unutuldu. Zamanaşımına uğrayan hesaplann sahiplen tüm aramalara karşın bulunamayınca. sahipsiz servet Bankalar Kanunu gereğince. Merkez Bankasrndaki Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredildi. Boeing krizden etkileniyor • Ekonomi Servisi - Kriz nedeniyle Boeing firmasının Asya seferlerindeki düşüş. firmayı. yerd ha\ a taştmacılık firmalanyla yenı tanfeler düzenlemek için bir araya getirdi. Seferlennı azaltmayı planlayan Boeing firması, yolcu yoklugu yüzünden gerçekleşen uçuş iptallerine son \ermek istiyor İki havayolu şirketi daha • ANKARA(ANKA)- Havayolu taşımacılığına Bursa \e istanbuFda kurulan birer şjrket daha giriyor Bursa'da kurulan "Uludağ Ha\ayollan AŞ"nin sermayesi 15 milyar lira düzeyinde bulunuyor. istanbuFda kurulan "Bercan Havacılık ve Tunzm Işletmeleri AŞ"nın sermayesi ise 5 milyar lira olarak belirlendi. Van Et halka açılıyor • ANKARA(ANKA)- Van Et Entegre Et Sana\ ı ve Ticaret ıle Öztay Tekstıl Konfeksiyon Sanayi ve Pazarlama halka açılmak üzere SPK'ye başvurdu. \'an Et. sermayesıni 287.5 milyar lira bedelli arttıracak. Bavul ticareti seferberliği • A]\KARA(AA)- Lalelfden elde edilen gelınn. 1996 yılında yaklaşık 6.5 milyar dolarken geçen yıl 4 milyar dolara düşmesı dolayısıvla Malive Bakanhğı. DTM" ve Gümrük Müsteşarlığı yetkililen bır toplantı yaptılar. Endonezya'da devlete bağış • Ekonomi Servisi - Mali kriz ıçındekı Endonezya'da kuyumcular ve Müslüman akademisyenler. hükümete 2.6 kilogram altın bağışladılar. Ülkede. "Rupfyi se\" adıyla başlatılan kampanya kapsamında toplanan bağışlar. temmuz ayından beri dolar karşısında yüzde 70 değer kaybeden Endonezya parasını kurtarmayı hedefliyor. Toplusözleşmeli sendikal haklar için yasa tasansı TBMM'ye sunuldu Emeldıler içîn söz Meclis'te FtLİZGÜMÜŞ CHP Grup Başkanlığı. emek- lilere de toplu ış sözleşmesi ta- nıyan sendika kanun teklıfinı Meclıs Başkanlığı'na sundu. Öte yandan yüzde 30 zamdan sonra en yüksek maaşlan 75 mılyona ulaşabilen SSK emeklilerinın yüzde 70'e yakınının aldığı en yüksek maaş ise ancak 39 mılyon lirada kaldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Nami Çağan"ın da bir toplantıy la dikkati çekti- ği. emeklı maaşlan arasındaki dengesizliğin ise geçerliliğini bu dönem de koruduğu görüldü. "İşçi ve Memur Emeklileri ile Bunlann Dul \e ^etimlerinin Sen- dikalaşmasına İlişkin Kanun" adını taşıyan kanun teklifi. TBMM Başkanlığfna verildi. DlSK'e bağlı Tüm Emekliler Sendıkası (Emekli-Sen) ise kade- melerden kaynaklanan maaş den- gesizliğinin giderilmesi için in- tibak yasasının bir an önce çıra- kılması istemini yinelerken, Ça- ğan'ın bu konuda yaptığı toplan- tıya çağnlmamalannı da eleştir- di. Emeklı-Sen Malı Daıre Başka- nı Yusuf Yıldınm 1 Ocak'tan iti- baren geçerli olacak olan maaş zamlannda katsayının 5820 ola- rak belırlendığını, sosyal yardı- mın ise 4 milyon 690 bin lira ol- duğunu kaydetti. Yıldınm, buna göre en düşük maaşın 39 milyon lirada kaldığını ifade etti. Aynı iş- yerinde aynı işi yapan birişçinin bir dığerine göre daha sonra emekli olmasından dolayı daha fazla maaş aldıgını belirten Yıl- dınm şöyle konuştu: "Eskieınek- Ulerin gösterge tabiosunda kade- meler arasındaki fark 5'er puan artarken, yeni emekli olanlann gösterge tablosunda bu farklar 50'şer puan artıyor. İşçi emekli- leri için de memur emeklileri gi- bi tek gösterge tablosu oluşturul- malı. Kademeler arasındaki fark da üst gösterge tablosu baz alına- rak kapatılmaü." â 4 10 13805 13305 12805 12305 11805 11305 10805 10305 9805 9305 13855 13355 12855 12355 11855 11355 10855 10355 9855 9355 ÜST GÖSTERGE TABİ.OSU E 5 6 7 13905 13405 12905 12405 11905 11405 10905 10405 9905 9405 13955 13455 12955 12455 11955 11455 10955 10455 9955 9455 14005 13505 13005 12505 12005 11505 11005 10505 10005 9505 14055 13555 13055 12555 12055 11555 11055 10555 10055 9555 14105 13605 13105 12605 12105 11605 11105 10605 10105 9605 14155 13655 13155 12655 12155 11655 11155 10655 10155 9655 14205 13705 13205 12705 12205 11705 11205 10705 10205 9705 14255 13755 13255 12755 12255 11755 11255 10755 10255 9755 0.1. NORMAL GÖSTERGE TABLOSU K A D E M E L E R IKAT SAYI5820. D5 E/R6 E/C7 L8 BR9 10 11 12 9260 9200 9140 9080 9020 8960 8900 8840 8780 8720 8660 8600 9265 9205 9145 9085 9025 8965 8905 8845 8785 8725 8865 8605 9270 9210 9150 9090 90» 8970 8910 8850 8790 8730 8870 8610 9275 9215 9155 9095 9035 8975 8915 8855 8795 8735 8675 8615 9280 9220 9160 9100 9040 8980 8920 8860 8800 8740 8680 8620 9285 9225 9165 9105 9045 9290 9230 9170 9110 9050 8985 ! 8990 8925İ8930 8865 ! 8870 8805 8745 8685 8625 8810 8750 8690 8630 9295 9235 9175 9115 9055 8995 8935 8875 8815 8755 8635 9300 9180 9240 9245 9250 9255 9120 9060 9000 8940 8820 8760 8700 8640 9185 9125 9065 9005 8945 8885 8825 8765 8705 8645 9190 9130 9070 9010 8950 8890 8830 8770 8710 8650 9195 9135 9075 9015 8955 8895 8835 8775 8715 8655 DUNYA EKONOMISINE BAKIŞ / ERGİNYILDIZOĞLU LONDRA EURO: Karar Anı Yaklaşırken Bazı Endişeler Dünyanın dikkati, Asya krizi üzerin- de yoğunlaştı. Bu yüzden. rayından çıktığı takdirde en az onun kadar teh- likeli sonuçlara yol açabılecek bir baş- ka süreç, Avrupa Ortak Para Biri- mi'ne (AOPB) geçiş sürecı, gerekli il- giyi görmüyor. Geçen hafta Avrupa Birliği Para Ko- misyonu Başkanı Yves-Thibault de Sil- guy "Ortak Para Birimı'ne (EURO) ge- çecek ülkelerin listesınin 2 Mayıs'ta belli olacağını ve EURO'nun 1 Ocak 1999'da uygulanmaya konacağını" açıkladı. Alman halkının çeşıtlı kamu- oyu yoklamalanna göre yüzde 50 ıla yüzde 75'inin karşı olmasına rağmen Alman Devlet Başkanı Kohl'ün yaklaşmakta olan seçimlerde EURO'yu kampanyasının merkezı- ne koymaya hazırlanma- sı, sosyal demokratların EURO'ya muhalefet et- mekten vazgeçmelerı, EUflO'nun zamanında gerçekleşeceğini düşün- dürüyor. Ancak AOPB'ye geçişin koşullarının he- nüzoluşmadığını, bu pa- ra birfiğinın, taşıdığı çelış- kilerden dolayı çökebıle- ceğini ıleri sürenlerde var. Geçen hafta. dört say- gın Alman ekonomistin anayasa mahkemesıne yaptığı başvurusu, bu kaygıların ürünüydü. 300 sayfalık başvuru dilekçe- si "AOPB sürecinin koşul- lannın yenne gelmedığını ve bu yüz- den Almanya 'nın ulusal çıkarlarına ay- kırı bır yönde ileriediğim" ileri sürdü. AOPB'nin (EURO) geleceğine ilişkin kötümserlığın arkasında iki gerekçe daha var. Birincısi. tarih, sıyasi birlik ol- madan gerçekleştırilen parasal birlik- lerin yaşayamadığını gösteriyor. Ikin- cisı EURO bölgesi ıçındeki ülkelerde gö- rülen bölgesel farklılıklar, cıddı birer ıs- tikrarsızlık kaynağı olmaya aday görü- nüyorlar. Tarihin gösterdiği (1) Geçmışte Avrupa'da yaşanmış iki tane başarısız para birliği deneyı var: iskandinav Birliği 1873te başlamış. ancak 1924'te çökmüş; Latin Para Birliği 1865 Fransa, Belçika. italya, Is- viçre ve Yunanıstan arasında başla- dıktan sonra kısa sürede çökmüş. Her iki deneyin başansızlığının arkasında, üye ülkelerin kendi ekonomılerinin da- yattığı öncelikleri para birlığinin genel çıkariannatercih etmiş olmalan yatıyor. Bu başarısız deneylere karşılık EU- RO'nun iyimser savunucularının gös- terdiği ıki başarılı deney var. Bunlardan biri önce bir gümrük birliği ile başlaya- rak 1830'da OPB sürecine dönüşen ve bunu 1870'te başarıyla tamamlayan Alman Para Birliği. ıkincısi de Ame- rıka. Amerika'da 1800'lerin ilk yarısın- da çeşıtli eyaletlerde, bankaların ken- di çıkardıkları banknotlara dayalı çok paralı bir sistem vardı. Iç savaş sıra- sında kuzey hükümeti savaş finansma- nrçabasının bır parçası olarak kâğrt do- ları (Greenback) çıkardıktan ve de sa- vaşı kazandıktan sonra Amerika'da tek bır para bırimı uygulamasına ba- şarıyla geçilmiş. Ancak bu deneylerin ikisi de EU- RO'ya örnek gösterilemeyecek kadar özel süreçler. Alman Para Birliği Bis- marc'ın baskıcı ve emperyalist rejimi altında ve Almanya'nın uluslaşma sü- recinin bir parçası olarak gerçekleştı. Amerika'da ortak para birimine geçiş de kuzeyin savaş kazanması ve eya- letleri bir merkezi / federal hükümet altında birleştirmesine dayanıyor. Her iki başanlı ömekte de görüldüğü gibi Ortak Para Birliği merkezi, birsiyasi oto ritenın variığına dayanıyor. Bu yüzden Ortak Para Birimi'nin uygulandığı eko- nomık coğrafyanın içinde oluşan asi- metrık krizler (sadece bir bölgeyi etkı- leyen) sırasında merkezi yönetim krizı çözmek için kaynak transferi yapmak üzere müdahale edebıliyor. Bunun için yetkısı ve kaynağı var. ikincısı siyasi oto- ritenin kapsadığı sıyasi coğrafyada sa- dece malların ve sermayenın değil. emeğin de serbestçe dolaşmasının koşullan oluşuyor. Nihayet bu siyasi coğrafyada dil ve ortak kültür, Alman- ya söz konusu olduğunda ulusal-etnik birlik gerçekleşebiliyor. Avrupa'da siyasi bütünleşme gündemde değil Bugün Avrupa'nın gündeminde si- yasi bütünleşme yok. Dil. kültür gibi ulu- sal özelliklerini korumaya devam ede- cek olan siyasi birimler (ülkeler) arasın- da emeğin serbest dolaşımı da son derecede zor. Üstelik AOPB'yi oluştu- racak ülkelerin ekonomik gelışmişlik düzeyleri arasında önemli farklar da var. Orneğin Ispanya ve Portekiz'de kişi başına GSMH; Almanya'nın, sıra- sıyla yüzde 69.4 ve yüz- de 60.8'ine eşıt. İşçi üc- retlerınde de benzer bır durum söz konusu. Is- panya'da ımalat sanayiı ortalama saat ücreti Al- manya'nın yüzde 39.8'ine ve Fransa'nın yüzde 67.7'sine eşit (Global Economic Forum) 16/01/98)AOPB'-ninMa- astricht Anlaşması ile ko- nan ön koşulları, aday ül- keler arasında bu ekono- mik farklılıkların etkilerini azaltacak asgari bir malı benzerlık sağlamayı amaçlıyordu. İsükrarPak- tı" ise bu benzerliğin EU- RO'ya geçişten sonra ko- r unmasına olanak sağla- yacak. Bir Avrupa Mer- kez Bankası da (AMB) Av- rupa çapında ortak para polıtikasının uygulanmasından sorum- lu olacak. Bu model, şimdi iki açıdan sorgu- lanıyor. Birincısi, geçen hafta Alman Anayasa Mahkemesi'ne verilen rapor, aday üyelerin Maastricht koşullanna uy- mak için "hile" yaptığını, son 25 yıllık trendin ise aday ülkelerde mali denge- lerinın giderek bozulduğunu gösterdi- ğini ileri sürdü: Aday ülketer kamu borç- larını birsonraki yıla aktarıyor. gerçek- leşecekgelirleri, daha gerçekleşmeden hesaba katıyoriar. Yine rapora göre Maastrıch Anlaşması, kamu borçlan- nı GSMH'ye oranının yüzde 6O'ı ola- rak saptamasına rağmen, aday ülke- lerde bu oran 1991 'de ortalama yüz- de 57'den 1996'da yüzde 75'eyüksel- mişti. (Wall Street Journal 12/1/98). Rapor bu koşullarda gerçekleşecek bır bırlikte Alman vatandaşlannın ma- li zarara uğrayacağını ileri sürüyor. Maastricht koşulları gerçekleşince, AOPB'ye geçişle birlikte üye ülkeler- de tek bir ortak faizoranı uygulanacak olması da endişe yaratıyor. Yapılan ba- zı hesaplar, Avrupa'da faizlerin yüzde 4.1 civarında ortaklaşmasını öngörü- yor. Halen Portekiz ve Ispanya'da fa- izler yüzde 5. İtalya ve Irlanda'da yüz- de 6, Fransa ve Almanya'da da yüzde 3.7 civarında. Bu koşullarda EURO'ya geçince, Almanya ve Fransa'da faiz- lerin yükselmesi, Ispanya, Portekiz ve İtalya için ise düşmesi söz konusu. Bu durum ilginç bir sonuç yaratıyor. Enflasyonist eğilimlerin zaten zayıf ol- duğu ülkelerde faizleryükselecek, enf- lasyonist eğilimleri göreli olarak güçlü olan ülkelerde ise faizler düşecek. Al- manya ve Fransa'da ekonomik dina- mik üzerindekı bu kısıtlayıcı baskı, iş- sizliğin azalması için gerekli olan yatı- rımlarıcaydırabilecek. Ispanya. İtalya, Portekiz vb ülkeler ise yüksek enflas- yonist bır ortama sıkışacaklar. Emeğe baskı Diğertaraftan, AOPB'ye üye ülkele- nn elinden para polrtikalan ve kamu har- camalan gibi enstrümanları aldığı için Almanya ve Fransa'da işsizliğe ve eko- nomik yavaşlamaya karşı tek çare ola- rak emek pazarını esnekleştirmek, ya- nı emekçıler üzerindekı baskıyı arttır- mak kalıyor. Ek olarak OPB, ülke düzeyinde de- valüasyon yapma olanağını da kaldı- nyor. Böylece Ispanya, Portekiz ve İtal- ya gibi ülkelerde enflasyonist ortam, üreticilerin rekabet gücünü olumsuz etkilemeye başlayınca bunu devalüas- yonla gidermek mümkün olmayacak. Bu da yatınmları olumsuz etkileyebi- lecek, işsizliği arttıncı birbasınç yapa- cak. Özetle AOPB'ye geçiş Avrupa için- deki bölgesel farklılıklan derin- leştirırken bun- lara çare araya- cak yerde siya- si iktıdarı kısıtlı- yor, ama yerine merkezi bir siya- si iktidarkoymu- yor. Endişe et- mek için yeterin- ce gerekçe var sanınm. ANKARAPAZARI YAKUP KEPENEK Satılmış Devlet istatistik Enstitüsü (DİE), 9 Ocak 1998'de, "tanm- sal ücretlere" ilişkin 1996 verilerini yayımladı. Kamuoyunun gündeminı "kadınlann namaza nasıl katılacakları üzerine de- nn tartışmalar" dolduruyor. Bu nedenle yüz binleri ilgılendi- ren bu konu, gündem dışı kalıyor. Tarımın yanında ormancılık, balıkçılık ve avcılık alt kesim- lerinı de ıçeren bu sektörün ücret verileri, "çalışma süresi- ne" göre ikıye aynlıyor "Mevsimlik", yani geçıcı ve "sürek- li". "Mevsimlik işçilerin günlük ortalama ücretleri", özel ve ka- mu kesımi ayırımı ve "bin 71 olarak" şöyle: Özel Devlet Devlet/Özel Oranı (Yüzde) Kadın 471.2 676.0 43.5 Erkek 676.4 774.1 14.4 Ortalama 574.6 743.1 29.3 Sayılar, mevsimlik işçilerin, devlet kesiminde ortalama yüz- de 29.3 oranında daha yüksek ücret aldıklannı; devlet-özel ücret farkının "kadın işçiler" söz konusu olunca, çok daha yükselerek, yüzde 43.5 düzeyine ulaştığını kanrtlıyor. Eğer iş- çilerin verimlilığinın her iki kesimde de aynı olduğu varsayı- lırsa, "özel kesimde kadın işçiler", devlet kesımıne göre çok daha fazla "eziliyoriar". Bilırsinız, ezilme sözcüğüAnadolu'da "sömürü" anlamında kullanılır. Mevsimlik işçilerin, "iş güvencesi" yoktur; çok büyük ço- ğunluğunun sosyal güvenlikten yararianmaları da söz konu- su değildir. Özel sektörde bunlara ilişkin "kayıtlar" tutulmaz; bu nedenle verilerin güvenilirliğı aynca tartışma konusudur. • • • "Sürekli işçilerin milyon 71 olarak aylıklan" ise, özel-dev- let ayınmı ve devlet/özel yüzdesi olarak şöyle: Özel Devlet Devlet/Özel Oranı (Yüzde) Kadın 10.0 28.6 186.5 Erkek 13.5 28.4 109.9 Ortalama 13.3 28.4 113.8 Özel-devlet "ücret farklılaşması" sürekli işçılerde, mevsim- lik ışçilere göre çok daha büyük boyutlara tırmanıyor. Devlet ışletmelennde çalışanlarözel ışletmelerdeçalışanların "ikika- tından daha fazla aylık alıyor". Aynı ışı yapan işçiler arasın- da bu ölçüde ücret farkının ana nedeni, tanmsal üretım ör- gütlenmesinın çağdaş işletmecilik kurallanndan çok uzak ol- masıdır. Bu olgu "kadınları ikıncil sayan" geleneksel ve kül- türel anlayışla tamamlanıyor. Devlet ışletmelennde çalışan kadınlar, özel kesimde çalı- şan kadınlann "iki katıya da yüzde 186.5 daha çok" kazanı- yor. Kadınların asıl çok büyük oranda "ezılmesi" burada ge- çerli oluyor. ilginçtir, devlet ışletmelennde çalışan kadınların ortalama ücreti, erkek çalışma arkadaşlarından daha yük- sektır. Bu durum, büyük olasılikla devletin tarım işletmelerin- de eğıtım düzeyı yüksek kadınların çalışmasından kaynak- lanıyor. ••• Kırsal kesimde "kadın işgücünün konumu" düşük ücretle bitmıyor. Yine en son, DlE'nin 20 Ekim 1997'de yayımlanan işgücü verilerine göre, 1996'da kırsal kesimde ortalama "4.1 milyon kadın, ücretsiz aile işçisi" olarak çalışıyor; bunlar, çok az da olsa bir ücret alacak ya da yukarıdakı sömürü sürecine ka- tılaçak kadar ücret alacak ölçüde bıle "özgürieşmiş değildir". Ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınların toplam 6.1 mıl- yonluk kadın işgücü içındeki payı "yüzde 60.5'e" ulaşıyor. Ya- nı Türkiye ekonomisi, "çalıştırdığı her beş kadından üçüne hiçbir ücret vermiyor". • • • Burada ele alınabılecek bır başka çok önemli konu var. Tür- kiye'de "devletin elındekı ışletmelenn (KİT), gerek ücretler, sendikalaşma ve sosyal haklar; gerekse vergi ödeme" yö- nünden, genel ve de geleneksel olarak. özel ışletmelere gö- re çok daha saydam ve sorumlu Öavrandıklan bilinmektedir. "Son yıllarda, devletin elindeki "tanmsal /f/eftr)eterVn* i 'rfl^- la "özelleştirildıkleri" görülüyor. Tanm ve orman ışletmeleri- nin, ülkenin ekonomik gelişmesi yönünden "hiçbir ön de- ğerlendirme yapılmadan"özelleştirılmelerinin, öbürzararla- n yanında, özellikle kadın işgücünün "sömürüsü" açısından nasıl "yıkıcı sonuçlar" doğuracağını yukarıdaki veriler kanrt- lıyor Ozelleştirmeyle, genelde tarım işçilerinin, özellikle de kadın işçilerin ücret düzeyi ve buna bağlı olarak "ekonomik ve toplumsal konumları" çok büyük ölçüde gerileyecektir. Ve kadınlannı, üretim sürecine katmayıp, "satılmış" duru- munda tutan toplumlar, "nelerim özelleştırerek satarlarsa sat- sınlar", hiçbir bıçımde "gelışmış sayılmıyor" (1) American Unıversıty'nin Brüksel Merkezi Direktörü, Jero- meW. Sheridan ve Prof. Larse Journey ortak çalışması (Akta- ran Wall Street Journal 13/01/98) PLAN (Y)OUR FUTURE We are lookıng for energetıc dedıcated and career-mınded young people to be z traıned for a responsıble posıtıon ın the nevvly-formed Plannıng Departmem of our fast growına company At Embıl we value customer focus, team orıented fast - paced problem sotvıng and the abılıty to cope v\ıth challenges Industrial Engineers Must na.e experıence ın - Cor.straınt management MRP II - Budgetırg and cost accountıng TQM - A Commandıng knowledge of MS Excel and Access - At least one hıgh level structured computer language such as C-+ Computer Engineers Vust have experıer,ce ır - Database Management CDject Orıented Languages (One or more hıgh level structu'ed computer languages such as O + , Delpnı III, Vısual Basıc ) - Clıent Se-ver Systems Local Area Networks (NT Serıert Candıdates should be less than 28 vears oid, have completed theır Mılıtary oblıgatıon ımales) and have ^J a good command of Englısh %r ^ Please FAX your C.V. to (0212) 230-9932 Attn: Planning Dept. Gnbil Pharmaceutical Co. 1998 yılında artan müşteri portfoyümüze hizmet vermek üzere genişleyen organizasyonumuzda görev alacak ve geliştirdiğimiz projelerin bir parçası olacak, üniversite mezunu, bir tam hizmet ajansında en az 3 yıl tecrübe kazanmış, dinamik, insan ilişkilerinde başanlı ve yogun bir tempoya kolayca uyum sağlayabilecek, bir müşteri grubunun sorumluluğunu baştan sona üstlenebilecek MÜŞTERİ DİREKTÖRÜ, en az üç yıl ajans deneyimli, Türkçeyi iyi kullanabilen, dikkatli, hızlı bir tempoya anında uyum sağlayarak kreatif ekibin bir parçası olacak REKLAM YAZARI anyoruz CENAJANS CREY BARIŞÇI Ilgılenen ada\ların fotoğraliı özgeçmişlenni K.ükürtlü Mah Oulu Cad O\Ium Gökberk Sıtesı F Blok D 2 16080 Bursa adresine göndermelennı ya da (0224) 234 50 64"e fakslamalarını rıca ederız. Telefonla yapılan başvurular geçersızdır. Erkek adaylann askerlikle ilişkisi olmaması gerekmektedır. Tüm başvurular gizli tutulacaktır. Genç ve deneyimli "yaratıcılar" arıyoruz. Yaratıcı Grup Direktörü Önemli kampanyaiara imza atmış, reklamcüık meslcğinde olgunluğa ulaşmıştır. Genç yaratıcüara yeni ufuklar açar, kampanyaiara öncülük eder. Aynı zamanda iyi bir yönetici, iyi bir öğretmendir. Bildiklerini öğretirken, kendisi de öğrenmeye devam eder. Deneyimli Reklam Yazan Yazar ile "reklam yazan" arasındaki önemli farkın bilincindedir. "Sattıran" fikirler üretip "sattıran" metinler yazar. En az 3 yıl deneyimlidir. Merakhdır, araştınadır. Türkçe'yi ustalıkla kullanır. İngilizce bilgisi ona öncelik kazandıracaktır. Sanat Yönetmeni (SY> Birlikte çalıştığı reklam yazanyla iyi bir ekip oluştıırur. Zaman zaman onu kıskandtran başlıklar attığı da olur. Onun önerdiği görsel fikirleri ise kendi bulmadığı için reddetmez. Özetle; olgun, deneyimli, "reklamcı" bir sanat yönetmenidir. İlgılenenlerin, ayrıntılt özgeçmişlerini, zarfın üzerine başvurdukları ij/e ilgili rumuzu da yazarak. ManajanslTbompson, Büyükdere Caddesi 191, Levent, 80509 İstanbul adresine. en geç 2 Şubat Pazartesi aksamı ulaşacak şekılde göndermeleri-rıca olunur. Erkek adaylann askerlikle iliskisı olmaması gereklidir Manajans |Thompson
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle