25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 OCAK 1998 PAZARTESİ HABERLER Gökhan Semiz toprağa verildi • İstanbul Haber Ser\isi - Bakırköy'de önceki gece geçirdığı trafık kazası sonucu hayatını kaybeden pop müziği grubu Vitamin'in vokalisti Gökhan Semız'in cenazesi dün toprağa verildi. Bağcılar Merkez Camıi'nde öğlenamazını takiben kılınan cenaze namazına Semiz'in ailesi, arkadaşlan, pop müziği sanatçılan Banş Manço, Hakan Peker, Ercan Saatçi. Selçuk Aksoy ve yurttaşlar katıldı. Semiz'in cenazesi. daha sonra eller üzerinde taşınarak Güngören Mezarlığı'nda toprağa verildi. Işık Ahmet'e bdiH • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Türkiye Sağlık Çalışanlan Eğitim \e Dayanışma Vakfi'nın 1997Hizmet Ödülü. dün düzenlenen törenle l$ık Ahmet'e verildi. Batı Trakya'daki Türk azınlığının haklannı korumak içın faalıyet gösteren Dostluk Eşitlik ve Banş Partisi'nin genel başkani Işık Ahmet, Yunanistan'ın kendilerine yaptığı baskılan dünyaya duyurmayı sürdüreceklerini söyledi. Işık, eşi Dr. Sadık Ahmet'in yaşamını yitirdiği kazanın şüpheli olduğu iddiasını yineledi. Bakan Özsoy'dan açılış • İstanbul Haber Servisi - Sağhk Bakanı Halil Ibrahım Özsoy. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıklan Hastanesi bünyesindeki Dr. Zati Dokuz Muhafaza ve Tedavi Kliniği Adli Psikiyatri Birimi'nin açıhşını yaptı. Hastanelerdeki tutuklu birimlerinin yetersizliğine dikkat çeken Bakan Özsoy. "702 hastanenin sadece 204'ünde mahkûm koğuşu var" dedı. Açılışa katılan Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, böyle çağdaş bir birimin açılmasının bir insan haklan sorununun çözümü olduğuna dikkat çekti. Hak-İş, ETUC'a üye oldu • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Hak-lş, ETUC"a (Avrupa lşçi Sendikalan Konfederasyonu") üye oldu. Hak-lş Genel Başkanı Salim Uslu, ETUC üyeliği ile birlikte iki önemli uluslararası sendikal kuruluşa üye olarak hedeflerine ulaştıklannı ıfade etti. Uslu. Hak-İş'in artık bütün uluslararası platformlarda bulunduğunu bildirdi. Globalleşen dünyada dışa açılma zamanı olduğunu belirten Uslu, böyle bir sürecte Türkiye "de gerek sivil toplum kuruluşlannın gerekse hükümetlerin son derece tutarlı. ilkeli ve gayretli bir yol izlemeleri gerektiğini ifade etti. DTP'den kampanya • ANKARA (AA) - Demokrat Türkiye Partisi (DTP) Kadın Komisyonlan, temel gıda maddelerinin devlet tarafından sübvanse edilmesı amacıyla kampanya başlatacak. DTP Genel Başkan Yardımcısı Ayseli Göksoy, gelecek neslin daha sağlıklı büyümesi için süt, yumurta gibi temel gıda maddelerinin de\ let tarafından sübvanse edilmesını istedi. Göksoy, Avrupa'da sütün fıyatının. sudan daha ucuz olduğunu belirterek "Türkiye'de ise süt ancak şişesinden se>Tediliyor'" dedi. Protein değeri yüksek olan temel gıda maddelerinin devlet tarafından sübvanse edilmesi amacıyla gerçekleştırecekleri kampany ayı bir basın toplantısı ile duyuracaklannı kaydeden Göksoy, kampanyanın bütün DTP teşkilatlannda aynı zamanda başlatılacağını ifade etti. Erbakan 'ın, Demirel 'in sayesinde önce OdalarBirliği 'nden, ardından daAP'den atılması, önündeyepyeni ujuJdar açtı DemirePm politikaya amıağaııı M SP'nın anahtarparti ko- numuna geldiği 1973 seçimlerinden hemen sonra müzikli taşlama eserleny- le tanınan Ali Avaz. Necmettin Erbakan için bir plak yapmıştı. 45 'lik plak hışırtılar içinde döner- ken Ali Avaz, genizden gelen kendine özgü sesıyle dönemin MSP lıderine şöyle sesleniyordu: "Ehlen ve sehlen Erbakan! Bir parti kapabp birini açan; bu anah- tar kilit açmaz kardeşim, iyisi mi sen bu anahtan boynuna as Er- bakan." Ali Avaz'ın, sezgisi güçlü bir sanatçı olduğu bellı. Zira, 70'li yıl- lann başı olan o dönemde Erba- kan, sadece bir parti kapatrruş, çok geçmeden de yerine yenisini aç- mıştı. Nakşibendilerin önemli merkezlerinden Gümüşhaneli Dergâhı Şeyhı Zahit Kotku'nun katkılan ile 26 Ocak 1970 tari- hinde kurulan ve Erbakan ın ge- nel başkanı olduğu Milli Nizam Partisi, üzerinden ikı yıl geçme- den 12 Mart 1971 askeri darbe- sinden sonra Anayasa Mahke- mesi tarafından 14 Ocak 1972 tarihinde kapatılmıştı. Kapatılma gerekçeleri, MSP ve RP'nın kapatılma gerekçele- riyle aynıydı. Erbakan'ın 30 yıl- lıİc siyasi yaşamı etüt edildiğin- de başına gelenlerin başlıca iki kaynağı olduğu görülüyor: Asker- ler ve Süleyman DemireL. Hızı çok seven Erbakan. başı sıkıştığında sık sık U dönüşü yap- RP Genel Başkanı kapatma karannı cinayet olarak değerlendirdi Erbakan sertleştiANKARA / İSTANBUL (Cum- huriyet)-Anayasa Mahkemesi'nce kapatılan RP'nin yerine Fazilet Par- tisi "nden sonra, önümüzdeki gün- lerde Yenıden Büyük Türkiye (YBTP) ve Mılli Kalkınma Partisi adlı yeni partilenn kurulacağı öğ- renıldi. RP'nın gövde gösterisine dönüşen genişletilmış ıl divanı top- lantısında. kapatılan RP'nın lideri Necmettin Erbakan."Yeniden bü- yük Türkiye'yi kuracağız* sözleny- le YBTP'nın ışaretını \erdı. Daha sonra Ankara'dan İstanbul "a giden Erbakan, Anayasa Mahkemesi'nin RP'yi değıl kışılen yargıladığını belirterek "Bunahukukdeğihçar- Hston oyıınu denir. Böy le hukuk Af- rika, IVleksika veya kutuplarda bi- feyok"dedı. Ankara'da il divanı toplantısına katılan Erbakan. kapatma karannı "cüıayet" dıye nıtelendırdı. Konuş- tstanbul'daki iftar yemeğinin \erildiği lokanta>a 21 pare top anşıyla gelen kapatılan RP'nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ı büyük bir kalabalık karşıladı. (Fotoğraflar: ALPER TURGLT) masma, *Bütün düny anı n heyecanla beklediği lider" anonsu ve "Hoca Çankaya seni bekİi- yor", "Biz biz biz güçlenerek geliriz", "Dünya seninle gurur duyuyor" sloganları eşlığınde başlayan Erbakan. "Bu karan talihsiz bir şekil- de alanlann kendileri hakkında aldığı bir ka- rardır. Bu hukuki bir cinayettir. Bir ilkokul ço- cuğu dahi böyle hukuk olma>acağını bilir" de- di. Kendılennın hukuka saygılı olduklannı be- lirten Erbakan, Anayasa Mahkemesi'nin \er- diği karann adil olmadığını savundu. Erbakan şöyle konuştu: "Burada yargılanan. partinin hükmi şahsiye- tidir. Bu şahsiyetin yasalara aykınhğı yok. FiU- siz bir dava olur mu? Önce Partinin kendisini yargılıyoruz' diye yola çıkacaksınız, sonra ga- zete kupürleriyle 4.5 mihon üyesi olan bir par- tinin, baa üyeleri hakkında ceza vereceksiniz; parmak kaldıracaksınız ya da zar atacaksınız, sonra karar alacaksınız. Böyle hukuk olmaz." Aynıidealleripaylaşanlarınamaçlannamut- laka ula^acaklannı kaydeden Erbakan, RP'nın "Yeniden büyük Türkiye'yi kurma" ıdealının adı olduğunu savundu. Erbakan şu görüşlerı dile getırdi: "Bu ideal mutlaka isimler. partiler. teşldlat- lar ne olursa olsun milletin e\ latlan tarafından gereekleştirilecektir. Bu töeali kimsennı orta- dan kaldırnıası mümkün değfldir. Bu milleti az- minden vazgeçirebilecek Hr ölay var mı? Mil- letimiz mutlaka yeniden büyük Türkiye'yi ku- racakür. İdeallerdeğişmez, millet degis.mez.ga- ye değişmez. Yapümak istenen tahribaün öne- mi yokrur. Ne nıutlu bu yolda geceli gündüzlü çalışıp katkıda bulunanlara." RP Genel Sekreten Oğuzhan Asiltürk de par- ti ısımlerınin değişmesınin tarihsel göre\len değiştırmeyeceğını söyledi. 5 yıl sıyaset yasa- ğı getırilen Genel Başkan Yardımcısı AhmetTek- dal. dıvan toplantısının veda değil, yenı bir olu- şum ıçm ilk adım nıteliğmi taşıdığını söyledi. RP'nın hedefinden sapmayacağmı vurgulayan Tekdal. partilılen "birüğin içine nifak sokmak isteyenlere karşT uyardı. Ankara Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek de partinin kapatılması karannı "Türk adaleti açısından üzücü" dıye değerlendirdi. Gökçek. "Diyorlar ki 'Yenı partı kurulursa onu da kapatınz'. Kapatamazsınız arkadaş. Ana- yasaya göre kapatamazsmu. Bundan sonraki si- yasi mücadelemizde tek başımıza iktidarolaca- ğız. Demokrasi>e biz sahip çıkacağız. Sadece Başbakanlığı değiL Cumhurbaşkanlığını da ala- cağız" dedı. RP Başkanlık Di\^mı, Erbakan başkanlığın- da dün toplandı. Genel merkezde saat 14.30'da toplanan ve yaklaşik 1.5 saat süren toplantıdan sonra Erbakan, istanbul il örgütünün Ma\i Mar- mara Et Lokantası'nda verdiği iftar yemeğine katılmak üzere lstanbul'a gıtti. Erbakan' ı Atatürk Ha\ alimanı'nda çok sayı- da mıllenekılı. İstanbul Büyükşehır Beledıye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan. ılçe belediye başkanlan \e yaklaşik 5 bın kişilik bir toplu- luk karşıladı. 21 pa^e topatışıyla lokantaya ge- len Erbakan'ın yanında aralannda Şe\ket Ka- zan, RP Grup Başkanvekıli Lütfii Esengül, Dı- yarbakır Millen ekılı Abdülkadir Aksu'nun da bulunduğu çok sayıda mılletvekıli ve belediye başkanlan hazır bulundu. "Biz Türkiye âşığı. delisi divanesi\ İA Birileri bu aşknnta kıskandı" diye konuşan İstanbul Bü- yükşehır Belediye Başkanı Recep Tayyip Er- doğan, yasaların temelinde hukuk olmaması durumunda onun yennı vahşetin alacağını söy- ledi. Hizmet içın yola çıktıklannı belinen Er- doğan, partilerinin adının yolsuzluklara kanş- madığını söyledi. §e\ ket Kazan ise yaptığı ko- nuşmada. "RP'yikapartüar. ancak arkasından gefcn kadro Erbakan'ı cumhurbaşkanı yapacak" dedı. YSK, RP'yi seçim kurullanndan çıkardı .\NKAR\ (Cumhuriyet Bü- rosu) - Yüksek Seçım Kurulu (YSK). Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan Refah Par- tisi'ni ıl ve ilçe seçim kurulla- nnın oluşturulmasında üye is- tenecek siyasi partiler lıstesın- den çıkardı. Resmi Gazete'de yayımla- nan kararda YSK'nin. "ilk ge- nel kongrelerini yapmış. illerin en az yansında ve en ar altı a\ önce il ve ilçe teşkilatını kur- muş bulunan siyasi partilcrin adlannı ilçe seçim kurullan- nın yeniden kurulması için ön- görülen aylann ikinci haftasın- da tespit ve ilan etme göre\i bu- lunduğu" anımsatıldı. Bu ko- nuda yapılan ınceleme sonu- cunda, Ana\atan Partisi. Ba- nş Partisi, Büyük Birlik Parti- si. Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Partı. Demokratık Sol Parti, Doğru Yol Partisı, Halkın Demokrasi Partisi, tş- çi Partisi. Millet Partisi. Mil- liyetçi Hareket Partisi. Özgür- lük ve Dayanışma Partisi. Re- fah Partisi ve Yeniden Doğuş Partisi'nin YSK'nin belirledi- ği ölçütlere uyduğu kaydedil- dı. Ancak. Anayasa Mahke- mesi'nin kapatma kararı üze- rine. Refah Partisi ilçe seçim kurullannın oluşturulması için üye istenecek partiler lıstesin- den çıkanldı. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan kapatma karan için "Bir ilkokul çocuğu dahi böyle hukuk olmayacağını bilir" dedi. masına karşın yine de kazalara en- gel olamıyor. Başından üç bü- yük kaza geçen ve her seferinde gidip gidip "kör kör parmağun gözüne" der gibi asken tanklara bindiren Erbakan, yine de hurda- ya çıkan aracından bir şey olma- mış gibi çıkıp yoluna devam edi- yor. 1977'de Hüseyin Abbas ve Ahmet Akçael ile birlikte MSP'den aynlan Hüsamettin Ak- mumcu. yıllar önce eski genel başkanı için şu tanımlamayı yap- mıştı: "Erbakan cı\a gibidir. Avuçta tutulmaz. Lastik top gibi- dir, ezdim dersin, ayağını kaldı- nnca yeniden eski hatini aür." Bu tanımlamaya uyan insanlar için "top" benzetmesinden çok, sık sık şekıl değiştiren bir hay- vanla özdeşleştirilir ki Erbakan için bu teşbihi yakm tarihte Bü- tent Ecevit yapmıştı. RP'nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılma karan alın- masından sonra doğaldır ki, bir- çok kişi "Aaa bizbu filmi gönnüş- tük" diye çevTesindekilere söz etmiştir. Acaba daha önce iki kez seyredilen bu film "umumi ar- zu üzerine" yeniden vizyona gı- recek mi dersiniz? Yoksa filmin gösterimi "Danıştay karan"yla engellenecek mi? Şimdiden bir şey söylemek güç, ancak görü- nen tablo filmin kolay kolay bir daha gösterime gimeyeceği yö- nünde. Girse de tahrik edici sah- nelerin sansürlenerek filmin es- ki film olmaktan çok uzak ola- cağı kanısı daha akla yatkın. 'Blöfyapıyorlar' Sözünü ettiğimiz film Brezil- ya dizilerini geçtı maşallah. Du- &ırup durup bir iki ufak rötuşla ye- nileri çevriliyor. İlk filmdeki "esas oğlan" son iki filmde başlangıç- w ta görülmedi. ancak gözleri "vel- fecri okuyan", artık yaşını başı- nı almış ve torun torba sahibı to- parlak yüzlü oğlan, sonradan ge- lıp filme dahil oldu. İlk iki film- de muradına hasıl olamayan "esas oğlan" son filmde el yordamıy- la gerdeğe girmişti ki zaptiyeler gelıp kapıya dayanınca teslım bayrağını çekti. Yine muradı göğ- sünde, bedbaht bir şekilde orta- da kalakalmıştı. Başlangıçta "Sa- n saçü fettan"ın "Sen gitmezsen askerler tez zamanda burayı ba- sar ikimizde yanaru" diye ken- dısını oyuna getırdığıni düşün- müştü. "Askerlerin basacağı fa- lan yok, Möfyapıyorlar" diyerek kendisini paylayan arkadaşlan da fena haide yanılrruşlardı. Şim- di ortada ne ev kaldı ne de san saçlı kız. O da kendi derdine düş- müştü. AP'den aüüyor Oysa her şey ne güzel başla- mıştı. ICozganoğullanndan Ağır Ceza Reisi Mehmet Sabri Efen- di'nin ikinci eşinden olan üç nu- maralı oğlu olarak basamaklan ne de hızlı çıkmıştı.-Girdiği her okulu birincilikle bitirmiş, zekâ- sı ve \urdumduymazlığı saye- sinde iş yaşamında sivnlmıştı. İTÜ'den dönem arkadaşı tslam- köylü Süleyman Demirel'in sa- yesinde önce Odalar Bırliği'nden. ardından da AP'den kovulması sayesinde önünde yepyenı ufuk- laraçılmış, Şeyh Zahit Kotku'nun sayesinde sıyasette bir yıldız gi- bi parlamıştı. Ama askerler bir tür- lü rahat vermedi ki... Önce 12 Mart darbesiyle Milli Nizam Par- tısi'ni, ardından 12 Eylül darbe- siyle Milli Selamet Partisi'ni ka- patmışlardı. Şimdi de RP'nin ka- patılmasıyla üzerine tüy dikildi. Sürecek CHP Genel Başkanı kapatma karannın siyasi sistem için bir başan olmadığını söyledi Baykal: Kurumları sarsmamahyızANK.AR.A (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Genel Başkanı De- niz Baykal. yargı organlanna kar- şı sistemli birsaldın kampanya- sına kimsenin destek olmaması gerektiğini belirterek "Kurum- ları sarsarak bir yere \armak mümkün değildir" dedi. TRT'de yayımlanan "Poütika- nın Nabzı" programına katılan Baykal. RP'nin kapatılmasından sonra geleceğe yönelik aynntılı değerlendırmeler yapmanın ım- kânsız denecek kadar güç bir iş olduğunu söyledi. Türkiye'nin bir oluşum aşamasında olduğu- nu belirten Baykal, şunlan kay- detti: "Geliş.meteri iki ayn düzlemde görmeliyiz. Biri pariamento, hü- kümet düzlemi. RP ile ilgili karar buraya nasıl yansıyacaktır, nasıl yeni şekillenmeler ortaya çıka- caknr? Asıl flu olan budur. Bir de, gelecekte de varlığı kaçınıimaz gözüken yeni oluşumlar var. Bu- lunduğumuznoktadan sonra önü- müze gelecek gelişmeler, bizlerin alacağı karara, tavra çok bağu. Bir siyasi partinin kapanma noktası- na gelmesi, o siyasi sistem için övünç verici bir olay değildir. Bu- nu doğal, olağan karşılamak mümkün değildir. Keşke böyle bir gelişme olmasaydı." Türkiye'nin demokrasi ve hu- kuk devleti olduğunu vurgula- yan Baykal. bir partinin kapatıl- masının Anayasa Mahkemesi 'nde ele alınmasının sıyasetçıler içın başan sayılamayacağını vurgula- dı. Baykal, "Bu sorunun mahke- meye havale edilmiş olmasL nıah- kemenin bu konuyu çöznıesi. Tür- kiye siyaseti için bir iftihar mese- lesi değildir. Bir zaamr. Bu hem RP için hem de Türkiye'yi yöne- ten siyasi partiler için" dedi. RP'nin kapatılma olayını ba- şan olarak değerlendirmesinin söz konusu olamayacağını kay- deden Baykal. "Onlardasoğuk- kanlı düşündüklerindeyanlış >ap- tıklannı. ciddi hatalardan geçtik- lerini değerlendireceklerdir" di- ye konuştu. Baykal. yargı organlanna kar- şı sistemli bir saldın kampanya- sına kimsenin destek olmaması gerektiğini vurguladığı konuş- masında, şunlan söyledi: "Ku- rumlan sarsarak bir yere var- mak mümkün değildir. Ayakta rutmamız gereken yerler, hukuk, yargı kurumlandır. Biz bu sına- vı veriyoruz. Herkese soğukkan- lı olmak, durumu aşmaya yar- duncı olma görevleri düşüyor. Si- yasi partiler kapanır. anayasa ve hukuk sistemi bunu uygun gör- müşse bu işler. Önemli olan; bu son kararda kapatılan siyasi par- tinin önemli bir siyasi desteği se- ferber etmiş olması Türkiye açı- sından dikkatle değerlendiriune- si gereken bir noktadır. Türki- ye'de hukuk sistemi ile siyasetara- sında bir çatışma olmadığını gös- termeye ihtiyaç vardır." BÎZBİZE ERDAL ATABEK Kadmlar Yeni Haklar mı Ediyop?.. Kadmlar cenaze namazlarına katılacaklar mı? Katılırlarsa erkeklerle aynı saflarda mı namazadu- racaklar? Namazı erkekler gibi mı kılacaklar? Kadmlar bayram namazlanna katılacaklar mı? Kadmlar cuma namazını erkeklerle aynı saflar- da kılabilirler mi? Kadmlar kurban kesebilir mi? Türkiye'de kadın haklannın yeni boyutu böyle mi oldu? Kadmlar Islam dininin ibadetleri alanındayeni hak- lar elde etmeyi kadın haklannın yeni aşamaları mı kabul edecekler? Kadınlann koyun kesmelerini yeni haklar elde et- mek mi saymak gerekecek? Türkiye, kadın haklarının bilişsel, duygusal, kül- türel, toplumsal alanını unuttu mu, yoksa tamam- ladı mı? Cumhuriyetle başladı denecek ölçüde ivme ka- zanan, Cumhuriyet döneminde toplumsal kabul gö- ren, Cumhuriyetle yasal plana geçebilen "kadınm toplum içindeki var oluş biçimi olan haklan" bu- güne kadar geçen süreçte kadınlık bılinciyle güç kazanmalıydı. Bu hakların önünedıkilen engel, ka- dını toplum ölçeğinde erkekten ayıran, erkeğin üs- tünlüğünü kabul ettiren, ancak erkeklere hizmet ederlerse ödüllendirilen kadınlık anlayışıyla "siya- sal din"d\r. Onun için de Refah Partisi'nin içinde kendi etkinliklerini bulan kadmlar, iş aday göste- rilmeye gelince "Bizim böyle bir talebimız yok" di- yerek geri çekilmeyi erdem saymışlardır. Gelenek- sel toplum içinde ezilen kadmlar, kimliklerini siya- sal bir alanda başkaları için varetseler de hareket edebilişlerini başan saymışlardır. Ama Refah Par- tisi'nin siyasal ideolojisi, hiçbir zaman kadınlan kendi çerçevesinin dışına çıkarmaya niyetli olma- mıştır. Çünkü, hareketin ekseni sadece dınin emir- leri"d\r ve bu hareketin içinde bu emirlere bağım- lı olmak zorundadırlar. Bu kurallann dışında hiçbir değişim, hiçbir farklılık, hiçbir gelişme beklene- mez ve olamaz. Türkiye'de de, dünyada da kadın haklan ancak laik bir zeminde var olabilir. Dinsel dogmaların egemen olduğu toplumlarda kadın haklan ne is- tenebilir ne de gerçekleşebilir. O düzenlerde ka- dmlar, kendilerine değer verilmemesine alışmak, çok küçük adımlan d a kendi hesaplanna başan say- mak zorundadırlar. Uygarlığın laikalanında kadmlar, geleneksel top- lumun yasaklamalanndan ancak endüstri toplumu- nun ekonomik özgürlüğüne kavuşarak bir ölçüde kurtulabilmişlerdir Kadının ekonomik özgürlüğü bu haklara, değer verilen kadın kimliğine ulaşma- da önemli bir aşama oluşturmuştur. Ancak bu da tek başına yeterli olmamıştır. Günümüzde de eko- nomik özgürlüğü olan, mesleği olan pek çok ka- dın duygusal ve sosyal nedenlerie haklarının bilin- cine kavuşamamıştır. Duygusal nedenler, kendi- sinin bir erkeğin korumasi altmda olmazsa zayıf ka- lacağma ilişkin bir kökenden kaynaklanmaktadır. Sosyal neden de bir erkeğin koruması otmadan çev- reye karşı kendini koruyamayacağına ilişkin top- lumsal baskınm yansımasıdır. Onun içindir ki, ger- çekten "kendihaklannın bilincinde olan kadın", eko- nomik özgürlüğüne kavuşmuş, kendilik değeriyle birinin vesayeti attına girmeye gerek duymayan, top-' lumda da kendi sosyal değeriyle var olmayı bilen kadındır. Ancak böyle kadmlar, haklarının bilinci- ne vararak, uygar ve eşitlikçi bir toplumun kadın- lan, analan ve insanları olabilirler. Bu aşamalarda uygarlığın laik, demokratik nitelikleriyle uyumludur. Kadınlann kendi haklannı kazanmaları, kendi değerlerini kavramaları, bunları topluma kabul et- tirmeleri de bilişsel, duygusal, toplumsal, kültürel alanlardaki gelişmeleriyle olabilir. Bunları bir yana bırakarak cenaze namazların- da erkeklerle saf tutmaları bir süre gündemde ka- lır, pek önemli bir konu gibi görünebilirse de tele- vizyonlarda biraz daha görünmenm dışında kadm- lar yeni bir hak sağlamış olmaz. Kurban kesmeye talip ölmanın nasıl bir kadın hak- kı olduğunu ise bu işe talip olan kadmlar anlatır- sa.. toplum da belki anlar. Ne yaparsınız ki insanın kavrayışı böyledir: Ya- rarlıyı anlaması için önce yararsızı denemesi ge- rekir. VVashington Times gazetesi 'AB aptalca politikasını değiştirmek zorunda' WASHINGTON(AA)- Washmgton Times gazete- si, Avrupa Bırlığı'nm. Tür- kiye'ye ilişkin "aptalca" politikasını değıştirmesi gerektiğini belirtti. Gazete- de yer alan bir yazıda. Tür- kiye-lsraıl- ABD stratejık ittifakı, köktendincıliğe kar- şı "ilk ciddi meydan oku- ma" olarak nıtelendırildi ve terorizme destek \ eren Suriye'nin ise "tecriteflil- mesi" gerektıği kaydedil- di. Siyaset bilimi uzmanı Amos Perlmutter tarafın- dan kaleme alınan yazıda, geleneksel Arap milliyetçı- liğine karşı çıkarak güçle- nen köktendmcilığin. şim- di. Tü'kiye. Israıl ve ABD'nmoluşturduğuçok güçlü br koalisyonu karşı- sında bılduğu belirtıldi. Perlrrutter. üçlü ıttifa- kın. bökedeki iki demok- ratik ülkeye ABD'nin des- teğıni gösterdığini ve "utannuzbir şekilde'' Tür- kiye'ye tam üyelık pers- pektıfi .ermeyen AB'ye de Washngton'ın tepkisi- nı simgdedığinı yazdı. Ya- zar, Türviye'ye üyelık ta- nımayar \B'nin. demok- ratik olnayan Bulganstan ve Rominya'ya kapılarını açtığını ja ifade etti. Perl- mutter, -\B. Türkiye ile il- gili aptaca politikasını de- ğiştirmciidir'' dedı. Cinsel taciz davası Clinton, Jones'la ylizleşti NEW YORK (AA) - ABD Başkanı Bill Clinton. Arkansas valisi iken bir otelde kendisuıe cinsel ta- cizde bulunduğu ıddiasıy- la PaulaJones adlı kadın ta- rafından açılan davada ön- cekı gün ıfade verdı. Yaklaşik 6 saat süren ifa- desinde davacı Paula Jo- nes'la yüzleşen ABD Baş- kanı Clinton hakkında, dün de New York Post gazete- si yenı br iddia ortaya at- tı. Birıncsayfadamanşet- ten \erien habere göre Clinton.Oval Ofıs'in ya- nındakı xiada, göre\liler- den Katften VVflte'i sıkış- tırarak ccmek istedi. Clin- ton, VViiey'in karşı koy- ması üzenııe daha Jeri git- medi. AİC televizvonuda, Willey'u iddiasını yemin- li olaral \ erdiği ıfadede tekrarlacğını duyurdu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle