Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç
0 Genel Yayın Koordınatorü Hikmet
Çetinkaya 0 Yazuşlen Mudürlerr tbrahim
Yıldız - Dinç Tayanç 0 Sonımlu Müdür
Fikret llkiz 0 Haber Merkezı Mudürü:
Hakan Kara •Gorsel Yonetmen. Fikret Eser
Dış Haberier Şinasi Danışoğlu 0 tsöhbarat Cengiz
Yıldırun 0 Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kultur.
Handan Şenkökeo 0 Spor Abdülkadir Yücebnan
0 Makaleler Sami Karaören 0 Duzehme AbduDah
Yazıcı0Fotoğraf Erdoğan köseoğlu • Bdgı-Belge
Edibe Buğra 0 Yun Haberlen Mehmet Faraç
YayınKurutu tlhanSclçuklBaşkan).
Orhan Frinç. Oktav Kıırtböke.
Hikmet Çetinkaya, ŞûkranSoner,
Ergun Baka, Dinç Taysnç, Ibrahim
Yıldız. Orhan Bursılı. Mnstafa
Balba>, Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No:
125, Kat:4, Bakanlıklaı-Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks:
4195027 0 Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya
Blv. 1352S.2 3Tel 4411220, Faks 44191170Adana
TemsilcısıÇetinYigeııoğln,lnönüC4119S No:l Kat:l,
Tel. 363 12 11, Faks. 363 12 15
Müessese Mudürü Üstön Akmen #
Koordınator Ahmet Korulsan 9
Muhasebtr Büknt Yeneı «1dan: Hüsnin
Gürer • l$letme Önder Çelik • Bıigı-
Işlenr Nail İnal 9 Bılgısayar Sıstem
Mürivet Çikr«Sanş Fazikt Kuza
MEDYA C: • Yönetıır
Başkanı - Genel Mudür l
Erduran # Koordınator
işıtman # Genel Vfüdür Yxü
SevdaÇoban Tel 514 V
51395 80-513 W6O-61,Faks51
Yavımlatan \e Basan: Yem Gun Haber Ajansı, Basm \e Ya\ıncılık A Ş
TurkocagıCad 3941 Cağaloglu 34334 Ist PK.246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 120 hat) Faks (02121513 85 95 14OCAK1998 İmsak: 5.48 Güneş: 7.21 Öğle: 12.20 Ikindi: 14.44 Akşam: 17.05 Yatsı: 18.32
Cumhuriyet 3 ay önce uyarmış, Orman Bakanlığı uygulamanın 'yasal' olduğunu açıklamıştı
Kazdağı'ııa 'yasalarla' kıyıldı
Taylandı
dansçılamn
gösterisi
• İstanbul Haber Servisi -
CNR Uluslararası Fuarcılık
A.Ş. tarafindan şubat aymda
Yeşilköy cieki Dünya Ticaret
Merkezi'nde düzenlenecek
Birinci Uluslararası Deri,
Deri Konfeksiyon ve İşleme
Sıstemlen Fuan'nda
Taylandlı dansçılar,
geleneksel Tayland
motıfleriyle süslü egzotik
dans gösterileri sunacak.
Türkiye'den ve dünyadan
bırçok deri firmasmın yer
alacağı fuarda her tür ham
\e işlenmişderi, deri
konfeksiyon ve saraciye
ürünleri, deri işleme
sistemleri ve kimyasallan
da tanıtılacak.
THY, Samsun
seferterini
kaldırdı
• İstanbul Haber Servisi -
Türk Hava Yollan, 11
Ocak'ta pist dışına çıkan
ŞanlıurfaadlıRJ-lOOtipi
uçağın kurlarma çalışmalan
sona erene kadar dünden
itibaren Samsun seferlerini
durdurduğunu açıkladı.
İstanbul'da su
kesintisi
• İstanbul Haber Servisi -
Büyükçekmece Terfi ve
Tasfiye Tesisleri'ni besleyen
enerji nakil hatlannda dün
12.05'ten ıtibaren enerji
kesilmesi nedenıyle
Büyükçekmece, Esenyıut,
Avcılar. Firuzköy,
Küçükçekmece.
Bahçelievler. Şirinevler,
Mahmutbey. Güngören,
Esenler. Yenibosna, Sefaköy
ve Bağcılar'a su
verilemediği bildirildi.
Yanlış cenaze
köyden döndü
• RİZE (Cumhuriyet)-
Rıze'de bır kışı. eşıni
toprağa vermek üzereyken
cenazenin başkasına ait
olduğunu fark ettı. Hasan
Havuz, bir süredir tedavi
gördüğü KTÜ Tıp Fakültesi
Farabi Hastanesi'nde ölen
eşi Seher Yavuz'un
cenazesini toprağa vermek
için tkizdere üçesinin Meşe
köyüne getirdi. Ancak
Havuz, defin işlemleri
sırasında cenazenin eşine ait
olmadığını fark etti.
Hastaneye geri götürülen
cenazenin Sabiha Tokgöz'e
ait olduğu belirlendi.
Hastane yetkilileri olayla
ilgili soruşturma
başlatıldığmı kaydettiler.
Durmak yok'
• Haber Merkezi - Muhalif
müzık gruplanndan Kurup
Yıldızı'nın yeni kaseti
'Durmak Yok' dün
müzikseverlerin beğenisine
sunuldu. Yaklaşık ikı buçuk
yıllık bir çalışma sonucu
üretilen Durmak Yok'ta yer
alan parçalann çoğu,
grubun kolektif
bestelerinden oluşuyor.
Kutup Yıldızfnın son
çalışmasında. daha önceki
kasetlerde olduğu gibi
direniş ve mücadele
temalan açık bir şekilde
kendisını hissettiriyor.
RTÜK'ün kararı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Radyo ve
Televızyon Üst Kurulu
(RTÜK), reklam payı
borcunu ödemeyen Kanal
6"nın yayınını saat
24.00'ten itibaren durdurdu.
RTÜK. verdiği 7 günlük
sürede borcunu ödememesi
üzerine Kanal 6'nın
yayınını 'borcunu ödeyeceği
tarihe" kadar durdurdu. Öte
yandan RTÜK. HBB'ye de
reklam borcunu ödemesi
için ihtar yazısı gönderdi.
Onceki gece ihtar süresinin
yanlış anlaşılması sonucu
HBB'nin yayını 3 saat
süreyle durduruldu.
RTÜK'ün HBB'ye yaptığı
ihtann süresi. 16 Ocak'ta
dolacak.
• Çanakkale'deki Kocamezarhk orman
alanında başlatılan lahribatla ilgili 1997
Ekimi'nde yaptığımız yayından sonra ilgili
tüm bakanlıklar "yasalara aykınysa
durdurun" talimatlan verdiler. Âncak
"yasal" olduğu için orman kıyımı başlatıldı
ve bu yasalann değişmesi için girişim yok.
TC
ORMAN BAKAKLJÛI
B vı H*IU> tHfkUcr M8»«*fH»ftı
C7
Y u tflart M
tSTANBUL
19 ıo I W $*&: .
ÇMtddoJe tKVDtk C»fc' tnjlıfryı» vt OkWî
ıh|«lwllııın • ım riı rtî
İ)= 5
V m
edsr. f«l(fn»)vnuada boşarıJar dıtarıı
OKTAY EKİNCİ
"Maden arama ruhsaOna istina-
den kömür üretimi için (-.)6831 sa-
yılı Orman Kanunu'nun 16. mad-
desi ile 5.4.1995 taribH Orman Ara-
aJerinin Tahsisi Hakkında Yönet-
melik'in hükümlerine göre uygun
olarak izin verildiği. sahada ber-
hangi bir kesim çakşnıasının yapıl-
madığı anlaşümışür..."
Bu açıklama. Orman Bakanlığı
Basın ve Halkla İlişkiler Müşavir-
liği'nden Cumhuriyet gazetesi Ya-
zı İşleri Müdürlüğü'ne gönderilen
30 Ekim 1997 tanh ve 348 sayılı ya-
zıda yer alıyordu. Cumhuriyet'te-
kı ÇED Köşesi'nde 19 Ekim 1997
günü yayımlanan "Çanakkale Düş-
mek Uzere1
" başlıklı yazımızdakı
"Kazdağı'nda orman katiiamı ha-
zırhğma" dikkat çeken uyanlan-
mız üzerine yapılan açıklamada.
Çanakkale'ye bağlı Yenfce ilçesin-
deki "KocamezarhkOrmanı" için-
de verilen kömür arama izninin or-
man kıyımına yol açmaması yö-
nünde de şu "öntemleriıı" ahndığı
vurgulanıyordu: "Aynca konu Ça-
nakkale N'aliliği. İl Çe\TeMiidürtü-
ğü ve Mûze Müdüriüğû'nce incele-
meye ahnnuştır—"
Orman Bakanlığı'nın bu "yaah
güvencesi" üzerine derin bir nefes
alan ÇED Köşesi ve okurlan, ara-
dan yaklaşık 3 ay geçtikten sonra-
bu kez aynı ormanlık alanda "kat-
liamın başladıguîa" dair haberlen
okuyunca doğrusu çok şayırdılar.
Hürriyet gazetesinin 10 Ocak
1998 günü başlattığı haber dizisi
içinde ilk dikkati çeken "aynnti",
Orman Bakanı EranTaranoj^u'nun
sanki bu doğa kıyımına yönelik izin
ve hazırlıldardan "hiç haberi yt»k-
muş" gibi bir tutum sergilemesiy-
di. Oysa konu, aylar önce sadece
Cumhuriyet gazetesinde degil, ör-
negin 10 Ekim 199Tde Güneş'te, 7
Ekrnı 1997'de Sabah'ta , 12 Ekim
1997'de de Miffl Gazete'de yer al-
mıştı..
Gelişmeleri yörede izleyerek biz-
leri de sürekli bilgilendiren ve Gür-
Tem şirketine verilmiş maden ara-
ma izinlerinin iptali için de Ekim
(1997) ayında dava açan duyarlı
mimar Hasan Cansever diyor ki;
"Orman kıyımı yapılacağmı daha
Eylül (1997) a>ıiıda Antalya'daki
Ormancüık Kongresi'nde bakana
faksla bildirdim ve gereğinin vapn
lacağı yanıtmı da almıstun™"
Orman Bakanı Taranoğtuda ga-
zetelerdeki katliam görüntülerine
bakarak şimdi diyor ki: "Uyanlar
üzerine ağaç kesümemesi için Or-
man Bölge Müdfirünü uyarmış-
ûm_" (Hürriyet-13 Ocak 1998)
'Yanhş adresc' uyan
Kazdağı'ndaki Kocamezariık Or-
manı'nın başına gelen bu katiiamı
"durdurmak'' adma diğer bakan-
lıklann yaptıklan "gjrişimlerde"
de Orman Bakanlığı'nın tutumuna
benzer bir "duyarazhk" açıkça göz-
lenebiliyor...
Örneğin Kültür Bakanlığı Koru-
ma Genel Müdür vekilı Nermin
Beşbaş, Doğal Hay atı Koruına Der-
neği'nin (DHKD) 8Ekim 1997'de-
ki ilk başvunısunu bölgeye bakan
Edirne Koruma Kurulu'na değil,
yetkili ohnayan Baükesir Koruma
Kurulu'na 21 Kasun 1997tarihli bir
yazıyla bildiriyor. Böylece
DHKD'nin "Kazdağı tahribaüna
acil müdahale" talebi Nermin Beş-
baş tarafindan "bürokratik dalga-
lanmaya" bırakılıyor...
Yine Kültür Bakanlığı 'nın bu kez
u
adresi doğru saptayarak" müste-
şarlık kanalıyla Edirne Koruma Ku-
rulu'na yazdığı 3 Kasım 1997 ta-
rih ve 4868 sayılı yazıda ise;
"2863/3386 sayüı yasalara a> kın bir
durum \ar ise" uygulamanın dur-
durulması isteniyor. Oysa, Koca-
mezariık Ormanı çoktan hakettiği
"SİT alanı" statüsüne hâlâ lavuş-
manuş" olduğundan, ortada!863/
3386 sayılı yasalara aykın brdu-
rum da görünmüyor...
Bölge için uluslararası kmıma.
kredisi alındığından ötürü de.Teyer
giren İçişleri Bakanuğı'nuı "söz-
lü"(!) uyanlannda da "resmsöy—
lem" hep a\Tiı: "Yasalara avkn uy—
gulama varsa durdurun-.'
Kamuoyundakı tepkiler ürerine-
Kazdağı'ndaki orman kıyımıla za—
ten yasal olarak değil. "kaynaka-
ımn müdahalesivie'" ancak curdu-
rulabildi. Eldekı tek "\-asalnnut"*
ise bölgenin daha fazla gecmlme-
den SlT ilan edilmesi...
Bütün bunlardan sonra "Orman
Kanunu'nun 16. maddesi" le or-
mandaki madencilığe "denefasiz'*
olanak sağlayan yönetmelıker hâ-
lâ yürürlükte tutulacak mı°.. -lükü-
metin, ilgili tüm bakanlannve si-
yasal parti liderlerinin asıl bı soru-
yu yanıtlamalan gerekiyor.
Tarihin en pahalı fdmi olan "Titanik" gösterime gtrişinin 24. giinünde 200 miKon dolaruk masrafını karşıladı.
Ihanikgişe rekorunakoşuyor
NEW'YORK(AA)-Mevsimin
en iddialı fılmlerinın başında ge-
len "TTtanik", vizyona girişinin
24. gününde 198.4 milyon dolar
hasılat yaptı.
Tarihin en pahalı filmi olan
Titanik. 200 milyon dolara mal
olmuştu. Filmden 300-450 mil-
yon dolar arasında gelir beklen-
diği belirtiliyor. Bu arada, Tita-
nik'm haftalık gişe hasılatının
29-32 milyon dolar arasında de-
ğiştiği kaydedildi.
Yapımcılar, filmi gören yetiş-
kinlerin yüzde dördünün, genç-
lerin ise yüzde yedisinin filme
tekrar tekrar gittiklerini belirtti-
ler. "Trtanik",gelecekhaftada-
ğıtılacak olan "Altm Küre" ödül-
lerine 8 dalda aday gösterildi.
Titanik'in, 10 Şubat'tadağıtıla-
cak olan OscaT ödüllerinin de
başlıca adaylan arasında yer al-
dığı kaydedildi.
Oscar ve Altin Küre'ye ada> olan filmin yönetmeni James Cameron (en sağ-
da). başrol oyunculan Kate VVuıslet ve Leonardo Di Caprio ile filmin setinde.
MADENt ^SİVİL tTAATSİZLİK1
EYLEMÎYLE KAPATACAKLAR
Bergamah pes etmiyor
HAKAN DtRİK
İZMÎR - Bergama Çev-
re Yürütme Kurulu, "eytem''
karan aldı. Kurul Sözcüsü
Oktaj1
Kon>ı
ar, Bergama'da
siyanürle altın çıkarmak is-
teyen Eurogold'un dinı duy-
gulan istismar ederek sür-
dürdüğü iftar uygulamasını
tepkiyle karşıladıklannı be-
lirterek. "Bu oyuna daha
fazla izin verme>eceğiz. Ma-
deni kapatacağız. Bundan
sonrakj e\lemlerimizin so-
rumlusu Bergama halkı de-
ğil, göre>ini kötüye kulla-
nanlar ve İzmir VaHsi Erol
Çakır otacaknr" dedi. Ber-
gama Belediye Başkanı Se-
fa Taşkın da Eurogold'un
yargı kararlanna meydan
okurcasınabilim adamlan-
nı kullanarak ilanlanna de-
vam ettiğıni dile getırerek,
"Cani Hitler'in propagan-
dacısı 'Gobbels' yöntemle-
rini kullanan Eurogold. bi-
lhn adamlannı zehirli cmcl-
lerinealetetmeye kalkışmak-
tadır. Zehirli altının gûcü,
insanlık onurunu satm ala-
maz" dedi.
Yörelerinde siyanürle al-
tm çıkanlmasma karşı se-
kiz yıldır sürdürdükleri mü-
cadelelerini ülkenin birçok
köşesine yayan Bergamalı-
lar, eylemlerine yeniden baş-
lıyor. Bergama Çevre Yü-
rütme Kurulu'nda alınan ka-
ran açıklayan Oktay Konyar.
Eurogold'un Bergama'da
verdiği iftar yemeklerini.
''tehlikeli'' olarak değerlen-
dirdi. Eurogold'un provo-
kasyon peşinde olduğunu
dile getiren Konyar, şöyle
konuştu: "Eurogold, haİkı-
mtnn dini duygulannı istis-
mar ediyor ve iftar yemek-
e-posta : tan (" prizma.net. tr
leri veriyor. Bu oyuna daha
fazla izin verme\eceğiz. An-
cak Eurogold, biyim bu iftar
yemeklcrimi/i basmamızı
bekliwr. Biz bunu >apma>-a-
cağız. Yurttaş bilinci tekrar
meydanlara çıkacak. Srvil
itaatsiziiğimizi gerçekleşti-
rerek madeni kapatacağız.'1
Öte yandan Bergamalı-
lar, her hafta Başbakan Me-
sut Yıhnaz'dan başlayarak
yedi yetkili hakkında birer
milyarlık tazminat davası
açmayı sürdürüyorlar. Köy-
lülerin avukatı SenihOz^'ın
daha önce açtığı ve redde-
dilen tazminat davasıyla,
Bergamalılann açmaya de-
vam ettiği davalann birbiri-
ne kanşnnlmaması gerekti-
ği bildirildi.
ÇHD tzrtür Şubesi, Eu-
rogold'un ilanlannda son
olarak öğretim üyelerinin
ve Maden Mühendisleri
Odası'nın kullanılmasını
eleştirerek. "Sırfgelirekteet-
mekvemeslcki faaliyet kay-
gısı gelecek kuşaklara daha
sağlıklı bir çevTe bıraküma-
sı sorumluluğunu ortadan
kaldırmaz" görüşünü sa-
vundu. TMMOB Genel Sek-
reter Vekili Subutay Alp-
türkde Eurogold Madenci-
lik AŞ'nin, basmda yer alan
reklam ve ilanlanyla halkı
yanıltmaya ve çe\Teyi ze-
hirlemeye devam ettiğini bil-
dirdi.
Kazdağı'nda ağaç kesimine izin verilmesine tepki
'Doğa katliamııu durdurun9
tstanbul Haber Senisi -
Çanakkale'nin Kalkım ilçesi Aşağı
Çavuş Köyü'nün Kocamezariık
mevkiinde, endemik (dünyanın
yalnızca bu bölgesinde yetişen)
bitki türlerine sahip Kazdağı
çevresinde yapılmak istenen
usulsüz ağaç kesiminin
durdurulması istendi. Orman
Bakanlığı ise Çanakkale'deki
ağaçlann kesim emrini ilk kez 19
Ekim 1997'de ÇED Köşesi'nde
duyuran Cumhuriyet'e verdiği
yazilı yanıtta, "söz konusu bölgenin
herhangi bir koruma statüsünde yer
aunadığmı" bildirmiştı. Çevre ve
Kültür Değerlerini Koruma ve
Tanıtma Vakfi'nın (ÇEKÜL),
konuyla ilgili açıklamasında,
Orman ve çevre bakanlıklan duyarlı
olmaya davet edilerek "Bir an önce
bu doga ve tarih katliamuun
durdurulmasını istryoruz" denildi.
SOS Akdeniz Demeği'nden Nesrin
Tîmur da maden ruhsatını veren
Refah Partili Eski Enerji Bakanı
Recai Kutan'ın döneminde doğal
değeri olan tüm alanlann talan
edilmesine davetiye çıkanldığını
• ÇEKÜL Vakfı, hem bitki
gen kaynağı olarak seçilen
birkaç alandan biri olan hem
de arkeolojik zenginliklere
sahip tarihi geçmişi bulunan
bölgeye sahip çıkılmasını
istedi.
söyledi. Söz konusu olanın sadece
birkaç dönümlük orman değil,
insanlığın ortak geleceği olduğu
vurgulanan açıklamada. bölgede
ağaç kesimi için izin veren Orman
Bakanlığı Kadastro Mülkiyet Daıre
Başkanı Ahmet Ar'ın telefon ve
faks numaralan da venlerek
tepkilerin iletilmesi istendi. Kültür
ve Tabiat Bakanlığı'nın katiiamı
önlemeye yönelik çabalannı
desteklediğini bildiren ÇEKÜL
Vakfi, hem bitki gen kaynağı olarak
seçilen birkaç alandan biri olan hem
de arkeolojik zenginliklere sahip
tarihi geçmişi bulunan bölgeye hep
birlikte sahip çıkılması zorunluluğu
olduğunu dile getirdi. SOS Akdeniz
Demeği'nden Nesrin Timur, maden
çıkarmak için Türkiye'nin altını
üstüne getirmenin kimseye faydası
olmadığını belirterek "Oksijen,
ağaç ve toprak gibi değerlerin
ekonomik literatürde girdi olarak
görünmemesu bunlann fütunuzca
talan edilebileceği anlamına
geüniyor'' dedi. Türkiye'nin
dünyadaki 9 bin endemik bitki
türünün 3 binini banndırdığını
belirten Timur. ülkenin gerçekte
doğal kaynaklar açısından çok
zengin olduğunu, bu eşsiz genetik
rezervin uluslararası kaçakçılık
şebekelerince yasadışı ticaretınin
bile yapıldığını söyledi. Bu noktada
maden mühendislerinin de ahlaki
açıdan kendilerini sorgulamalan
gerektiğini söyleyen Timur, başka
sonınlarda ilerici tavır sergileyen bu
meslek mensuplannın, kendi
çıkarlan söz konusu olduğunda
insanlığın ve ülkenin ortak
çıkarlannı geri plana ittilderini
savundu.
Orman Bakanlığı Kadastro
Mülkiyet Daire Başkanı Ahmet
Ar'a ulaşılabilecek numaralann
telefon: 0 (312) 223 76 17 - faks:
0 (312) 212 38 37 olduğu bildirildi.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
Sinema, En Tehlikeli SilâhL.
A cem'in çayhanesinden, Lâleli'ye doğru, sanı-
# \ n m bir iki dükkân öndeydi: Beyazıt'ta, Mey-
dan'a bakan, bir öğrenci lokantası; bir ara, oraya
dadanmıştım: 1950'li yıllar mı, ne! Yemek listesini
ne zaman elime alsam, köfte ve kebap çeşitlerinin
bolluğu, beni şaşırtırdı: en az on, oniki çeşit köfte
sıralanmış!... Yıllar sonra, '/(eyfîyef/'Türk Mutfağı'nı
iyi bilen bir dostuma nakletmiştim; hınzırca güldü,
dedi ki "Bizim mutfağımızda, köfte çeşidi, hakikat-
te yirminin üstündedir!" Oysa biliyoruz, şu anda
milletçe, 'hamburger' denilen o sevimsiz ve tek-
tip 'amerikan köftesi'ne, adetâ mahkûmuz!.
Kebap bahsi, daha az 'hicran")\ değil! Işinin eh-
li bir kebapçı, size bir çırpıda inanılmaz kebap çe-
şitleri sayabilir; üstelik, hangi içecekle yenileceği-
ni de söyleyerek! 4O'lı yıllann Sirkeci'deki meşhur
kebapçısı'nda, içecek diye münhasıran 'ayran'
servisi yapılırdı; çünkü Anadolu, kebabın 'yakışı-
ğı' olarak 'ayranı' seçmiştir; en azından, bin yıllık
bir gelenek! Şimdi biliyorsunuz, en 'haysiyetli' ke-
bapçılanmızda, en 'meraklı' kebap müşterilerinin
birinciyegelen içeceği, 'ayran'değil; yane, 'kola'!
Bu da başka bir 'mahkûmiyet'!
'Erken' Cumhuriyet dönemi, ne '/co/a'bilirdi, ne
de 'hamburger' bilse 'tenezzül eder miydi, o ayn
bahis! Peki, bu acayip, -hatta utandıncı düşkün-
lük- nereden çıktı dersiniz? Bu sorunun, tek ve şaş-
maz bir cevabı vardır: sinema'dan! Daha doğru-
su, yanm yüzyıldır, belleğimizi esir alan, Holh/wo-
odfilmlerinden!Yeni nesilleri 'kiark çekmek'üen 'ma-
rilyn öpüşmesı'ne, 'hamburger'den 'ko/a'ya-ga-
liba 'p/zza"yada- kadar, hertürlü 'yabancılaşma'ya
-hadi korkmayın 'yozlaşmaya' deyin- kaydıran
Holryvvood olmuştur: işin gelenek ve görenekle il-
gili yanı bu; bu da, bir de ekonomiyle ilgili yanı var;
milletimizin, aslında köftecimizin, şerbetçi, ayran-
cı ve pidecimizin cebine girmesi gereken paracık-
lan, tıpış tıpış Amerika yolunu tutmakta, netice Yan-
kee'lerin cebine girmektedir.
Hollywood lehine 'rüsum eşitiiği' karan veren yö-
netim, bunu görmeyecek kadar kör müdür? Anla-
mayacak kadar safderûn mu?
Daha o zaman 'kârlılığa' geçmişlermiş!
Sinema, tıpkı ingilizce öğretim veren 'Mission'
okullan gibi, ABD'nin en tehlikeli 'silâhı'; kül-
tür emperyalizmi, asıl emperyalizme onlarla 'zemin'
hazırlıyor. Şimdi,'... hoppala, bu da nereden çık-
tı' mı diyeceksiniz; nereden çıktığını, vaktiyle işa-
retlemişim (3 Ekim 1977); lütfedip bakar mısınız:
"... American Board of Mission adına bir açık-
lama yapmış olan Mr. H.O.Dwıght'ı dinleyelim.
(Yri: 1895): '-...biz bu bölge (Anadolu) halkını, yal-
nız bizim sattıklanmızı almalan için değil, ge-
lecekte kurulacak tesisleri geliştirip yaşatabi-
lecek bir düzeye gelmeleri için eğitiyoruz. Bu
yoldan Amerikan yatınmlanna yeni alanlar aç-
mak umudundayız (...) Amerikalılar Asya Tür-
kiye'sinde daha şimdiden kârlılığa geçen bir iş
kurmuşlardır. Bu durum bütün bölge halkının
bizim müşterimiz olacağına dair umudumuzu
gerçekleştirmektedir."
Adam nasıl da bilmiş, adeta kâhin! Ama o yal-
nız değil, E. Mead Earle adlı bir Amerika'lı yazar
da 'American Missions in Near East' adlı ese-
rinde şunlan demiş:
"... mission'lann temel işlevi, ticarete uygun
bir ortam hazııiamaktır. Insanda yarattıklan
ruhsal heyecan ve benzeri duygularla, yerli ır-
kın, Batılı uygaıiığa eğilim duyması sonucunu
vermektedir. Dünya ve Batı uygarlığını yakın-
dan tanımalan, oralardaki halklar gibi yaşama
isteğini arttırmakta ve bunun doğal sonucu
olarak da ticari faaliyet artmaktadır."
Nasıl iyi mi? ('Batı'nm Deli Gömleği', s. 122, 2.
Basım. 1995. Bilgi Yayınevi).
Hollywood,20'liyıllardan itibaren, 'Mission 'a tak-
viye gelmiş, görselliğin ona verdiği güçle, Ameri-
kan mallan nayranlığını çok daha büyük çapta 'ya-
ratmıştır': kapağı Amerika'ya atan on Türkten be-
şi, kesinlikle 'beynini Hoüyvvood'un yıkadığı' bir
gençtir; geri kalanlar ya televizyonun esiridir, ya da
'ingilizce öğretim yapan 'mission' okullannın!
Hakseveriiğin böylesi nerede görülmüş?
şin sosyal ve kültürel yanı, bu mertebe mühim
-hatta vahim-; ya, ekonomik yanı? Acaba Holly-
vvood filmlerinin 'rüsumunu' Türk filmleriyle 'eşit-
leyerek', hakseveriiğe uygun davrandığını zanne-
den safderûn yönetim, aslında kimi kiminle 'eşit-
lediğinin' farkında mı? iyisi mi, şundan bundan
sponsorluk 'dilenilerek' çevrilmiş olan Türk film-
lerinin, karşısındaki ekonomik güç meğerse ney-
miş, hadi bir bakalım:
"... 1997 yılında uluslararası sinema piyasa-
sında ABD menseli yedi büyük şirket (Sony, Bu-
eno Vista, Paramount, Unrversal, VVarner Bros...
Fox Dreamworks) toplam olarak, dört milyar
dolara yakın gişe geliri (yaklaşık 985 trilyon TL)
elde etmişlerdir" (Hürriyet, 1 Ocak 1998)
Eskiler demiş ya, 'teşbihte hatâ olmaz', haklı-
dırlar: bizim 'serçe' kadar canı olan filmciliğimiz
karşısında, Amerikan sinema tekellerinin gücü,
fillerin gücünden hiç aşağı kalmıyor. Ve görevi
Türkiye'nin, devletin ve halkın, menfaatlannımu-
hafaza ve müdafaa etmek olan; üstelik 'laik' ve alaf-
ranga' bir koalisyon: görevini, bu filin karşısında-
ki serçeye -vaktiyle nasılsa sağlanmış- yüzde
25'lik bir rüsum 'kalkanını' bir çırpıda kaldırarak
yapmış oluyor: ne yaparsın, hakseverlik, başa
dert!
Ne bekliyorlar, bir de bizden 'aferin' mi? Onu
Hollyvvood demiştir.
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
httpy/www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm