22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 0 Genel Yayın Koordınatorü Hikmet Çetinkaya 0 Yazuşlen Mudürlerr tbrahim Yıldız - Dinç Tayanç 0 Sonımlu Müdür Fikret llkiz 0 Haber Merkezı Mudürü: Hakan Kara •Gorsel Yonetmen. Fikret Eser Dış Haberier Şinasi Danışoğlu 0 tsöhbarat Cengiz Yıldırun 0 Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kultur. Handan Şenkökeo 0 Spor Abdülkadir Yücebnan 0 Makaleler Sami Karaören 0 Duzehme AbduDah Yazıcı0Fotoğraf Erdoğan köseoğlu • Bdgı-Belge Edibe Buğra 0 Yun Haberlen Mehmet Faraç YayınKurutu tlhanSclçuklBaşkan). Orhan Frinç. Oktav Kıırtböke. Hikmet Çetinkaya, ŞûkranSoner, Ergun Baka, Dinç Taysnç, Ibrahim Yıldız. Orhan Bursılı. Mnstafa Balba>, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125, Kat:4, Bakanlıklaı-Ankara Tel: 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 0 Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Blv. 1352S.2 3Tel 4411220, Faks 44191170Adana TemsilcısıÇetinYigeııoğln,lnönüC4119S No:l Kat:l, Tel. 363 12 11, Faks. 363 12 15 Müessese Mudürü Üstön Akmen # Koordınator Ahmet Korulsan 9 Muhasebtr Büknt Yeneı «1dan: Hüsnin Gürer • l$letme Önder Çelik • Bıigı- Işlenr Nail İnal 9 Bılgısayar Sıstem Mürivet Çikr«Sanş Fazikt Kuza MEDYA C: • Yönetıır Başkanı - Genel Mudür l Erduran # Koordınator işıtman # Genel Vfüdür Yxü SevdaÇoban Tel 514 V 51395 80-513 W6O-61,Faks51 Yavımlatan \e Basan: Yem Gun Haber Ajansı, Basm \e Ya\ıncılık A Ş TurkocagıCad 3941 Cağaloglu 34334 Ist PK.246 Istanbul Tel (0 212) 512 05 05 120 hat) Faks (02121513 85 95 14OCAK1998 İmsak: 5.48 Güneş: 7.21 Öğle: 12.20 Ikindi: 14.44 Akşam: 17.05 Yatsı: 18.32 Cumhuriyet 3 ay önce uyarmış, Orman Bakanlığı uygulamanın 'yasal' olduğunu açıklamıştı Kazdağı'ııa 'yasalarla' kıyıldı Taylandı dansçılamn gösterisi • İstanbul Haber Servisi - CNR Uluslararası Fuarcılık A.Ş. tarafindan şubat aymda Yeşilköy cieki Dünya Ticaret Merkezi'nde düzenlenecek Birinci Uluslararası Deri, Deri Konfeksiyon ve İşleme Sıstemlen Fuan'nda Taylandlı dansçılar, geleneksel Tayland motıfleriyle süslü egzotik dans gösterileri sunacak. Türkiye'den ve dünyadan bırçok deri firmasmın yer alacağı fuarda her tür ham \e işlenmişderi, deri konfeksiyon ve saraciye ürünleri, deri işleme sistemleri ve kimyasallan da tanıtılacak. THY, Samsun seferterini kaldırdı • İstanbul Haber Servisi - Türk Hava Yollan, 11 Ocak'ta pist dışına çıkan ŞanlıurfaadlıRJ-lOOtipi uçağın kurlarma çalışmalan sona erene kadar dünden itibaren Samsun seferlerini durdurduğunu açıkladı. İstanbul'da su kesintisi • İstanbul Haber Servisi - Büyükçekmece Terfi ve Tasfiye Tesisleri'ni besleyen enerji nakil hatlannda dün 12.05'ten ıtibaren enerji kesilmesi nedenıyle Büyükçekmece, Esenyıut, Avcılar. Firuzköy, Küçükçekmece. Bahçelievler. Şirinevler, Mahmutbey. Güngören, Esenler. Yenibosna, Sefaköy ve Bağcılar'a su verilemediği bildirildi. Yanlış cenaze köyden döndü • RİZE (Cumhuriyet)- Rıze'de bır kışı. eşıni toprağa vermek üzereyken cenazenin başkasına ait olduğunu fark ettı. Hasan Havuz, bir süredir tedavi gördüğü KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'nde ölen eşi Seher Yavuz'un cenazesini toprağa vermek için tkizdere üçesinin Meşe köyüne getirdi. Ancak Havuz, defin işlemleri sırasında cenazenin eşine ait olmadığını fark etti. Hastaneye geri götürülen cenazenin Sabiha Tokgöz'e ait olduğu belirlendi. Hastane yetkilileri olayla ilgili soruşturma başlatıldığmı kaydettiler. Durmak yok' • Haber Merkezi - Muhalif müzık gruplanndan Kurup Yıldızı'nın yeni kaseti 'Durmak Yok' dün müzikseverlerin beğenisine sunuldu. Yaklaşık ikı buçuk yıllık bir çalışma sonucu üretilen Durmak Yok'ta yer alan parçalann çoğu, grubun kolektif bestelerinden oluşuyor. Kutup Yıldızfnın son çalışmasında. daha önceki kasetlerde olduğu gibi direniş ve mücadele temalan açık bir şekilde kendisını hissettiriyor. RTÜK'ün kararı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo ve Televızyon Üst Kurulu (RTÜK), reklam payı borcunu ödemeyen Kanal 6"nın yayınını saat 24.00'ten itibaren durdurdu. RTÜK. verdiği 7 günlük sürede borcunu ödememesi üzerine Kanal 6'nın yayınını 'borcunu ödeyeceği tarihe" kadar durdurdu. Öte yandan RTÜK. HBB'ye de reklam borcunu ödemesi için ihtar yazısı gönderdi. Onceki gece ihtar süresinin yanlış anlaşılması sonucu HBB'nin yayını 3 saat süreyle durduruldu. RTÜK'ün HBB'ye yaptığı ihtann süresi. 16 Ocak'ta dolacak. • Çanakkale'deki Kocamezarhk orman alanında başlatılan lahribatla ilgili 1997 Ekimi'nde yaptığımız yayından sonra ilgili tüm bakanlıklar "yasalara aykınysa durdurun" talimatlan verdiler. Âncak "yasal" olduğu için orman kıyımı başlatıldı ve bu yasalann değişmesi için girişim yok. TC ORMAN BAKAKLJÛI B vı H*IU> tHfkUcr M8»«*fH»ftı C7 Y u tflart M tSTANBUL 19 ıo I W $*&: . ÇMtddoJe tKVDtk C»fc' tnjlıfryı» vt OkWî ıh|«lwllııın • ım riı rtî İ)= 5 V m edsr. f«l(fn»)vnuada boşarıJar dıtarıı OKTAY EKİNCİ "Maden arama ruhsaOna istina- den kömür üretimi için (-.)6831 sa- yılı Orman Kanunu'nun 16. mad- desi ile 5.4.1995 taribH Orman Ara- aJerinin Tahsisi Hakkında Yönet- melik'in hükümlerine göre uygun olarak izin verildiği. sahada ber- hangi bir kesim çakşnıasının yapıl- madığı anlaşümışür..." Bu açıklama. Orman Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavir- liği'nden Cumhuriyet gazetesi Ya- zı İşleri Müdürlüğü'ne gönderilen 30 Ekim 1997 tanh ve 348 sayılı ya- zıda yer alıyordu. Cumhuriyet'te- kı ÇED Köşesi'nde 19 Ekim 1997 günü yayımlanan "Çanakkale Düş- mek Uzere1 " başlıklı yazımızdakı "Kazdağı'nda orman katiiamı ha- zırhğma" dikkat çeken uyanlan- mız üzerine yapılan açıklamada. Çanakkale'ye bağlı Yenfce ilçesin- deki "KocamezarhkOrmanı" için- de verilen kömür arama izninin or- man kıyımına yol açmaması yö- nünde de şu "öntemleriıı" ahndığı vurgulanıyordu: "Aynca konu Ça- nakkale N'aliliği. İl Çe\TeMiidürtü- ğü ve Mûze Müdüriüğû'nce incele- meye ahnnuştır—" Orman Bakanlığı'nın bu "yaah güvencesi" üzerine derin bir nefes alan ÇED Köşesi ve okurlan, ara- dan yaklaşık 3 ay geçtikten sonra- bu kez aynı ormanlık alanda "kat- liamın başladıguîa" dair haberlen okuyunca doğrusu çok şayırdılar. Hürriyet gazetesinin 10 Ocak 1998 günü başlattığı haber dizisi içinde ilk dikkati çeken "aynnti", Orman Bakanı EranTaranoj^u'nun sanki bu doğa kıyımına yönelik izin ve hazırlıldardan "hiç haberi yt»k- muş" gibi bir tutum sergilemesiy- di. Oysa konu, aylar önce sadece Cumhuriyet gazetesinde degil, ör- negin 10 Ekim 199Tde Güneş'te, 7 Ekrnı 1997'de Sabah'ta , 12 Ekim 1997'de de Miffl Gazete'de yer al- mıştı.. Gelişmeleri yörede izleyerek biz- leri de sürekli bilgilendiren ve Gür- Tem şirketine verilmiş maden ara- ma izinlerinin iptali için de Ekim (1997) ayında dava açan duyarlı mimar Hasan Cansever diyor ki; "Orman kıyımı yapılacağmı daha Eylül (1997) a>ıiıda Antalya'daki Ormancüık Kongresi'nde bakana faksla bildirdim ve gereğinin vapn lacağı yanıtmı da almıstun™" Orman Bakanı Taranoğtuda ga- zetelerdeki katliam görüntülerine bakarak şimdi diyor ki: "Uyanlar üzerine ağaç kesümemesi için Or- man Bölge Müdfirünü uyarmış- ûm_" (Hürriyet-13 Ocak 1998) 'Yanhş adresc' uyan Kazdağı'ndaki Kocamezariık Or- manı'nın başına gelen bu katiiamı "durdurmak'' adma diğer bakan- lıklann yaptıklan "gjrişimlerde" de Orman Bakanlığı'nın tutumuna benzer bir "duyarazhk" açıkça göz- lenebiliyor... Örneğin Kültür Bakanlığı Koru- ma Genel Müdür vekilı Nermin Beşbaş, Doğal Hay atı Koruına Der- neği'nin (DHKD) 8Ekim 1997'de- ki ilk başvunısunu bölgeye bakan Edirne Koruma Kurulu'na değil, yetkili ohnayan Baükesir Koruma Kurulu'na 21 Kasun 1997tarihli bir yazıyla bildiriyor. Böylece DHKD'nin "Kazdağı tahribaüna acil müdahale" talebi Nermin Beş- baş tarafindan "bürokratik dalga- lanmaya" bırakılıyor... Yine Kültür Bakanlığı 'nın bu kez u adresi doğru saptayarak" müste- şarlık kanalıyla Edirne Koruma Ku- rulu'na yazdığı 3 Kasım 1997 ta- rih ve 4868 sayılı yazıda ise; "2863/3386 sayüı yasalara a> kın bir durum \ar ise" uygulamanın dur- durulması isteniyor. Oysa, Koca- mezariık Ormanı çoktan hakettiği "SİT alanı" statüsüne hâlâ lavuş- manuş" olduğundan, ortada!863/ 3386 sayılı yasalara aykın brdu- rum da görünmüyor... Bölge için uluslararası kmıma. kredisi alındığından ötürü de.Teyer giren İçişleri Bakanuğı'nuı "söz- lü"(!) uyanlannda da "resmsöy— lem" hep a\Tiı: "Yasalara avkn uy— gulama varsa durdurun-.' Kamuoyundakı tepkiler ürerine- Kazdağı'ndaki orman kıyımıla za— ten yasal olarak değil. "kaynaka- ımn müdahalesivie'" ancak curdu- rulabildi. Eldekı tek "\-asalnnut"* ise bölgenin daha fazla gecmlme- den SlT ilan edilmesi... Bütün bunlardan sonra "Orman Kanunu'nun 16. maddesi" le or- mandaki madencilığe "denefasiz'* olanak sağlayan yönetmelıker hâ- lâ yürürlükte tutulacak mı°.. -lükü- metin, ilgili tüm bakanlannve si- yasal parti liderlerinin asıl bı soru- yu yanıtlamalan gerekiyor. Tarihin en pahalı fdmi olan "Titanik" gösterime gtrişinin 24. giinünde 200 miKon dolaruk masrafını karşıladı. Ihanikgişe rekorunakoşuyor NEW'YORK(AA)-Mevsimin en iddialı fılmlerinın başında ge- len "TTtanik", vizyona girişinin 24. gününde 198.4 milyon dolar hasılat yaptı. Tarihin en pahalı filmi olan Titanik. 200 milyon dolara mal olmuştu. Filmden 300-450 mil- yon dolar arasında gelir beklen- diği belirtiliyor. Bu arada, Tita- nik'm haftalık gişe hasılatının 29-32 milyon dolar arasında de- ğiştiği kaydedildi. Yapımcılar, filmi gören yetiş- kinlerin yüzde dördünün, genç- lerin ise yüzde yedisinin filme tekrar tekrar gittiklerini belirtti- ler. "Trtanik",gelecekhaftada- ğıtılacak olan "Altm Küre" ödül- lerine 8 dalda aday gösterildi. Titanik'in, 10 Şubat'tadağıtıla- cak olan OscaT ödüllerinin de başlıca adaylan arasında yer al- dığı kaydedildi. Oscar ve Altin Küre'ye ada> olan filmin yönetmeni James Cameron (en sağ- da). başrol oyunculan Kate VVuıslet ve Leonardo Di Caprio ile filmin setinde. MADENt ^SİVİL tTAATSİZLİK1 EYLEMÎYLE KAPATACAKLAR Bergamah pes etmiyor HAKAN DtRİK İZMÎR - Bergama Çev- re Yürütme Kurulu, "eytem'' karan aldı. Kurul Sözcüsü Oktaj1 Kon>ı ar, Bergama'da siyanürle altın çıkarmak is- teyen Eurogold'un dinı duy- gulan istismar ederek sür- dürdüğü iftar uygulamasını tepkiyle karşıladıklannı be- lirterek. "Bu oyuna daha fazla izin verme>eceğiz. Ma- deni kapatacağız. Bundan sonrakj e\lemlerimizin so- rumlusu Bergama halkı de- ğil, göre>ini kötüye kulla- nanlar ve İzmir VaHsi Erol Çakır otacaknr" dedi. Ber- gama Belediye Başkanı Se- fa Taşkın da Eurogold'un yargı kararlanna meydan okurcasınabilim adamlan- nı kullanarak ilanlanna de- vam ettiğıni dile getırerek, "Cani Hitler'in propagan- dacısı 'Gobbels' yöntemle- rini kullanan Eurogold. bi- lhn adamlannı zehirli cmcl- lerinealetetmeye kalkışmak- tadır. Zehirli altının gûcü, insanlık onurunu satm ala- maz" dedi. Yörelerinde siyanürle al- tm çıkanlmasma karşı se- kiz yıldır sürdürdükleri mü- cadelelerini ülkenin birçok köşesine yayan Bergamalı- lar, eylemlerine yeniden baş- lıyor. Bergama Çevre Yü- rütme Kurulu'nda alınan ka- ran açıklayan Oktay Konyar. Eurogold'un Bergama'da verdiği iftar yemeklerini. ''tehlikeli'' olarak değerlen- dirdi. Eurogold'un provo- kasyon peşinde olduğunu dile getiren Konyar, şöyle konuştu: "Eurogold, haİkı- mtnn dini duygulannı istis- mar ediyor ve iftar yemek- e-posta : tan (" prizma.net. tr leri veriyor. Bu oyuna daha fazla izin verme\eceğiz. An- cak Eurogold, biyim bu iftar yemeklcrimi/i basmamızı bekliwr. Biz bunu >apma>-a- cağız. Yurttaş bilinci tekrar meydanlara çıkacak. Srvil itaatsiziiğimizi gerçekleşti- rerek madeni kapatacağız.'1 Öte yandan Bergamalı- lar, her hafta Başbakan Me- sut Yıhnaz'dan başlayarak yedi yetkili hakkında birer milyarlık tazminat davası açmayı sürdürüyorlar. Köy- lülerin avukatı SenihOz^'ın daha önce açtığı ve redde- dilen tazminat davasıyla, Bergamalılann açmaya de- vam ettiği davalann birbiri- ne kanşnnlmaması gerekti- ği bildirildi. ÇHD tzrtür Şubesi, Eu- rogold'un ilanlannda son olarak öğretim üyelerinin ve Maden Mühendisleri Odası'nın kullanılmasını eleştirerek. "Sırfgelirekteet- mekvemeslcki faaliyet kay- gısı gelecek kuşaklara daha sağlıklı bir çevTe bıraküma- sı sorumluluğunu ortadan kaldırmaz" görüşünü sa- vundu. TMMOB Genel Sek- reter Vekili Subutay Alp- türkde Eurogold Madenci- lik AŞ'nin, basmda yer alan reklam ve ilanlanyla halkı yanıltmaya ve çe\Teyi ze- hirlemeye devam ettiğini bil- dirdi. Kazdağı'nda ağaç kesimine izin verilmesine tepki 'Doğa katliamııu durdurun9 tstanbul Haber Senisi - Çanakkale'nin Kalkım ilçesi Aşağı Çavuş Köyü'nün Kocamezariık mevkiinde, endemik (dünyanın yalnızca bu bölgesinde yetişen) bitki türlerine sahip Kazdağı çevresinde yapılmak istenen usulsüz ağaç kesiminin durdurulması istendi. Orman Bakanlığı ise Çanakkale'deki ağaçlann kesim emrini ilk kez 19 Ekim 1997'de ÇED Köşesi'nde duyuran Cumhuriyet'e verdiği yazilı yanıtta, "söz konusu bölgenin herhangi bir koruma statüsünde yer aunadığmı" bildirmiştı. Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfi'nın (ÇEKÜL), konuyla ilgili açıklamasında, Orman ve çevre bakanlıklan duyarlı olmaya davet edilerek "Bir an önce bu doga ve tarih katliamuun durdurulmasını istryoruz" denildi. SOS Akdeniz Demeği'nden Nesrin Tîmur da maden ruhsatını veren Refah Partili Eski Enerji Bakanı Recai Kutan'ın döneminde doğal değeri olan tüm alanlann talan edilmesine davetiye çıkanldığını • ÇEKÜL Vakfı, hem bitki gen kaynağı olarak seçilen birkaç alandan biri olan hem de arkeolojik zenginliklere sahip tarihi geçmişi bulunan bölgeye sahip çıkılmasını istedi. söyledi. Söz konusu olanın sadece birkaç dönümlük orman değil, insanlığın ortak geleceği olduğu vurgulanan açıklamada. bölgede ağaç kesimi için izin veren Orman Bakanlığı Kadastro Mülkiyet Daıre Başkanı Ahmet Ar'ın telefon ve faks numaralan da venlerek tepkilerin iletilmesi istendi. Kültür ve Tabiat Bakanlığı'nın katiiamı önlemeye yönelik çabalannı desteklediğini bildiren ÇEKÜL Vakfi, hem bitki gen kaynağı olarak seçilen birkaç alandan biri olan hem de arkeolojik zenginliklere sahip tarihi geçmişi bulunan bölgeye hep birlikte sahip çıkılması zorunluluğu olduğunu dile getirdi. SOS Akdeniz Demeği'nden Nesrin Timur, maden çıkarmak için Türkiye'nin altını üstüne getirmenin kimseye faydası olmadığını belirterek "Oksijen, ağaç ve toprak gibi değerlerin ekonomik literatürde girdi olarak görünmemesu bunlann fütunuzca talan edilebileceği anlamına geüniyor'' dedi. Türkiye'nin dünyadaki 9 bin endemik bitki türünün 3 binini banndırdığını belirten Timur. ülkenin gerçekte doğal kaynaklar açısından çok zengin olduğunu, bu eşsiz genetik rezervin uluslararası kaçakçılık şebekelerince yasadışı ticaretınin bile yapıldığını söyledi. Bu noktada maden mühendislerinin de ahlaki açıdan kendilerini sorgulamalan gerektiğini söyleyen Timur, başka sonınlarda ilerici tavır sergileyen bu meslek mensuplannın, kendi çıkarlan söz konusu olduğunda insanlığın ve ülkenin ortak çıkarlannı geri plana ittilderini savundu. Orman Bakanlığı Kadastro Mülkiyet Daire Başkanı Ahmet Ar'a ulaşılabilecek numaralann telefon: 0 (312) 223 76 17 - faks: 0 (312) 212 38 37 olduğu bildirildi. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN Sinema, En Tehlikeli SilâhL. A cem'in çayhanesinden, Lâleli'ye doğru, sanı- # \ n m bir iki dükkân öndeydi: Beyazıt'ta, Mey- dan'a bakan, bir öğrenci lokantası; bir ara, oraya dadanmıştım: 1950'li yıllar mı, ne! Yemek listesini ne zaman elime alsam, köfte ve kebap çeşitlerinin bolluğu, beni şaşırtırdı: en az on, oniki çeşit köfte sıralanmış!... Yıllar sonra, '/(eyfîyef/'Türk Mutfağı'nı iyi bilen bir dostuma nakletmiştim; hınzırca güldü, dedi ki "Bizim mutfağımızda, köfte çeşidi, hakikat- te yirminin üstündedir!" Oysa biliyoruz, şu anda milletçe, 'hamburger' denilen o sevimsiz ve tek- tip 'amerikan köftesi'ne, adetâ mahkûmuz!. Kebap bahsi, daha az 'hicran")\ değil! Işinin eh- li bir kebapçı, size bir çırpıda inanılmaz kebap çe- şitleri sayabilir; üstelik, hangi içecekle yenileceği- ni de söyleyerek! 4O'lı yıllann Sirkeci'deki meşhur kebapçısı'nda, içecek diye münhasıran 'ayran' servisi yapılırdı; çünkü Anadolu, kebabın 'yakışı- ğı' olarak 'ayranı' seçmiştir; en azından, bin yıllık bir gelenek! Şimdi biliyorsunuz, en 'haysiyetli' ke- bapçılanmızda, en 'meraklı' kebap müşterilerinin birinciyegelen içeceği, 'ayran'değil; yane, 'kola'! Bu da başka bir 'mahkûmiyet'! 'Erken' Cumhuriyet dönemi, ne '/co/a'bilirdi, ne de 'hamburger' bilse 'tenezzül eder miydi, o ayn bahis! Peki, bu acayip, -hatta utandıncı düşkün- lük- nereden çıktı dersiniz? Bu sorunun, tek ve şaş- maz bir cevabı vardır: sinema'dan! Daha doğru- su, yanm yüzyıldır, belleğimizi esir alan, Holh/wo- odfilmlerinden!Yeni nesilleri 'kiark çekmek'üen 'ma- rilyn öpüşmesı'ne, 'hamburger'den 'ko/a'ya-ga- liba 'p/zza"yada- kadar, hertürlü 'yabancılaşma'ya -hadi korkmayın 'yozlaşmaya' deyin- kaydıran Holryvvood olmuştur: işin gelenek ve görenekle il- gili yanı bu; bu da, bir de ekonomiyle ilgili yanı var; milletimizin, aslında köftecimizin, şerbetçi, ayran- cı ve pidecimizin cebine girmesi gereken paracık- lan, tıpış tıpış Amerika yolunu tutmakta, netice Yan- kee'lerin cebine girmektedir. Hollywood lehine 'rüsum eşitiiği' karan veren yö- netim, bunu görmeyecek kadar kör müdür? Anla- mayacak kadar safderûn mu? Daha o zaman 'kârlılığa' geçmişlermiş! Sinema, tıpkı ingilizce öğretim veren 'Mission' okullan gibi, ABD'nin en tehlikeli 'silâhı'; kül- tür emperyalizmi, asıl emperyalizme onlarla 'zemin' hazırlıyor. Şimdi,'... hoppala, bu da nereden çık- tı' mı diyeceksiniz; nereden çıktığını, vaktiyle işa- retlemişim (3 Ekim 1977); lütfedip bakar mısınız: "... American Board of Mission adına bir açık- lama yapmış olan Mr. H.O.Dwıght'ı dinleyelim. (Yri: 1895): '-...biz bu bölge (Anadolu) halkını, yal- nız bizim sattıklanmızı almalan için değil, ge- lecekte kurulacak tesisleri geliştirip yaşatabi- lecek bir düzeye gelmeleri için eğitiyoruz. Bu yoldan Amerikan yatınmlanna yeni alanlar aç- mak umudundayız (...) Amerikalılar Asya Tür- kiye'sinde daha şimdiden kârlılığa geçen bir iş kurmuşlardır. Bu durum bütün bölge halkının bizim müşterimiz olacağına dair umudumuzu gerçekleştirmektedir." Adam nasıl da bilmiş, adeta kâhin! Ama o yal- nız değil, E. Mead Earle adlı bir Amerika'lı yazar da 'American Missions in Near East' adlı ese- rinde şunlan demiş: "... mission'lann temel işlevi, ticarete uygun bir ortam hazııiamaktır. Insanda yarattıklan ruhsal heyecan ve benzeri duygularla, yerli ır- kın, Batılı uygaıiığa eğilim duyması sonucunu vermektedir. Dünya ve Batı uygarlığını yakın- dan tanımalan, oralardaki halklar gibi yaşama isteğini arttırmakta ve bunun doğal sonucu olarak da ticari faaliyet artmaktadır." Nasıl iyi mi? ('Batı'nm Deli Gömleği', s. 122, 2. Basım. 1995. Bilgi Yayınevi). Hollywood,20'liyıllardan itibaren, 'Mission 'a tak- viye gelmiş, görselliğin ona verdiği güçle, Ameri- kan mallan nayranlığını çok daha büyük çapta 'ya- ratmıştır': kapağı Amerika'ya atan on Türkten be- şi, kesinlikle 'beynini Hoüyvvood'un yıkadığı' bir gençtir; geri kalanlar ya televizyonun esiridir, ya da 'ingilizce öğretim yapan 'mission' okullannın! Hakseveriiğin böylesi nerede görülmüş? şin sosyal ve kültürel yanı, bu mertebe mühim -hatta vahim-; ya, ekonomik yanı? Acaba Holly- vvood filmlerinin 'rüsumunu' Türk filmleriyle 'eşit- leyerek', hakseveriiğe uygun davrandığını zanne- den safderûn yönetim, aslında kimi kiminle 'eşit- lediğinin' farkında mı? iyisi mi, şundan bundan sponsorluk 'dilenilerek' çevrilmiş olan Türk film- lerinin, karşısındaki ekonomik güç meğerse ney- miş, hadi bir bakalım: "... 1997 yılında uluslararası sinema piyasa- sında ABD menseli yedi büyük şirket (Sony, Bu- eno Vista, Paramount, Unrversal, VVarner Bros... Fox Dreamworks) toplam olarak, dört milyar dolara yakın gişe geliri (yaklaşık 985 trilyon TL) elde etmişlerdir" (Hürriyet, 1 Ocak 1998) Eskiler demiş ya, 'teşbihte hatâ olmaz', haklı- dırlar: bizim 'serçe' kadar canı olan filmciliğimiz karşısında, Amerikan sinema tekellerinin gücü, fillerin gücünden hiç aşağı kalmıyor. Ve görevi Türkiye'nin, devletin ve halkın, menfaatlannımu- hafaza ve müdafaa etmek olan; üstelik 'laik' ve alaf- ranga' bir koalisyon: görevini, bu filin karşısında- ki serçeye -vaktiyle nasılsa sağlanmış- yüzde 25'lik bir rüsum 'kalkanını' bir çırpıda kaldırarak yapmış oluyor: ne yaparsın, hakseverlik, başa dert! Ne bekliyorlar, bir de bizden 'aferin' mi? Onu Hollyvvood demiştir. http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN httpy/www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle