Katalog

14 OCAK 1998 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 13 ALLECRO EVtN tLYASOĞLU Viyana'dan uçuşan ezgilerAvusturya Liseliler Vakfı'nm dü- zenlediği geleneksel yeni yıl konseri bu yıl Viyana operetleri, marşlar, pol- kalar ve valslerle rengârenk bir hava estirdi. Johann Strauss Oda Orkestra- sı, çoğunlukla Viyana Filarmoni ve Viyana Senfoni Orkestralan'nın üye- lerinden oluşmuş. Orkestra, ciddi mü- zikle uğraşan kişilerin hafif müziği de nasıl ciddiye aldıklannı duyuruyordu. Öyle ya valsler, polkalar ve operetler zamanın hafıf mûzikleridir. Günümü- ze kalmalan ise onlann da bir gelenek ve kültûr oluşturması. Bir ülkenin ken- di geleneğini ciddiye alması, sulandır- madan sınırlannm dışına taşıması im- renilecek bir şey. Topluluğu, başke- mancıları VVolfgang Göllner yöneti- yordu. Hem kemanıyla sololar yapa- rak hem tempoyu verirken neredeyse dans ederek! Baştan sona Viyana sa- raylannın görkemini, uçuşan valslerin zarafetini keyifle dinledik. Avusturya Liseliler Vafkı önümûzdeki yıl bir Vi- yana opereti getirtebilse keşke. Örne- ğin Viyana Volksoper'den bir Yarasa veya Şen Dul Opereti! Bu tür etkinlik- ler kentimize renk katıyor. Bir yandan da sponsorluk kurumunun ciddiyetine harika bir örnek oluşturuyor. Lütfü Kırdar Salonu'nda iki gece üst üste yer alan bu görkemli konseri dûzenle- yen Avusturya Kültür Ofisi'ni, Liseli- ler Vakfı'nı, Istanbul Barosu'nuveon- ca geniş sponsoru bir araya getiren or- ganizasyonu kutluyoruz. Sabri Tuluğ Tırpan'ın resitali Geçen hafta Viyana'dan bir başka konuğu vardı Istanbullu müziksever- lerin. Piyanist Sabri Tuluğ Tırpan, Is- tanbul Menkul KıymetlerBorsası'nın salonunda bir resital verdi. Ilk bölüm- de Haydn'ın Hob. 52 mi bemol majör sonatını, RachmaninoTun Üç moment 'ohann Strauss Oda Orkestrası'nı başkemancılan Wolfgang Göllner yönetiyordu. Hem kemanıyla sololar yaparak hem tempoyu verirken neredeyse dans ederek! Baştan sona Viyana saraylannın görkemini, uçuşan valslerin zarafetini keyifle dinledik. musicaux'ini, Skryabin'in 5 numarah sonatını seslendirdi. Ikinci bölümde Liszt'in "Harmonics Poetique et Reli- gieuses"den Misere, Funeriailles ve Dante Sonatı gibi karanlık çizgilerle örülmüş, son derece duygusal yapıtlar seçmişti. Piyanonun tuşlanndaki hâki- miyeti, özellikle Liszt'lerdeki derin tu- şesi ve iyice mıknatıslı, ağır tempoda- ki yorumuyla imgelem gücü zengin bir piyanist olarak kendini kanıtlayan Sabri Tuluğ Tırpan, Viyana Müzik Akademisi'nde Oda Müziği dalında yüksek lisans çalışmalannı tamamla- makta. Solistlik kadaroda müziği yap- mayı seviyor. Çeşitli oda müziği grup- lannın piyanistliğini yaptığı gibi ke- mancı Dora Sclroarzberg gibi ünlüle- re eşlik ederek de konserler veriyor. Stnıgala İDSO'da tstanbul Devlet Senfoni Orkestra- sı'nın sesi değiştiğinde ve cumartesi sabahı Atatürk Kültür Merkezi'nin dolduğunu gördüğünüzde Tadeusz Stnıgala Istanbul'da demektir. Struga- la'nın hüneri yalnız iyi bir orkestra şe- fi olması değil, aynı zamanda prog- ramlanna Türk ya da yabancı besteci- lerden ilginç yapıtlar seçmesi ve Av- nrpa'nın müzik merkezlerinde yaşa- dığı için, parlayan yetenekleri bulup bizlere tanıtması. Geçen haftaki kon- serde yeni bir yapıt yoktu. Tam tersi- ne belki de klasik müzik tarihinin en popüler iki yapıtı yer aldı: Çaykovs- ki'nin Keman Konçertosu ve Mo- zart'ın 40. Senfonisi. Belki hiç konse- re gitmemiş birisini bu konserle klasik müziğe alıştırabilirdiniz. Öte yanda yepyeni, gencecik bir so- listle tanıştık: 1978 Polonya doğumlu Piotr Kvvansny, Çaykovski 'nin Keman Konçertosu'nda tertemiz tonuyla ve iyice romantik yorumuyla dikkati çek- ti. Önümûzdeki yıllarda bu sanatçının adını çok duyacağız, hem de biraz da- ha cesaretli yorumlarda dinleyeceğiz onu. Konserin ikinci yansında yer alan Mozart'ın 40. Senfonisi'ni büyük bir zevkle dinledik. Şafak Mula'nm baş- kemancılığındaki topluluk, net bir ton- lamayla, dengeli, düzenli bir Mozart yorumu sundu. Orkestra üyeleri de gü- zel müzik yapmanın keyfîne varrmş- lardı. Önümüzdeki hafta yine Struga- la'nın yöneteceği konserde yeni bir vi- •yolacı ile tanışacağız: Ynri Gandels- man. Çağdaş Ingiliz besteci \Villiam \*&lton'un Viyola konçertosunun ya- nına Dvorak'ın Yeni Dünya senfonisi yerleşmiş. Strugala'nm yönettiği kon- serlerde orkestramızm değişen sesine tanık olmak için bu konseri kaçırma- yın. JakDeleon'dan 200 Bakve Dans Yapı Kredi Yaymlan Türk balesinin ellinci yılma bir armağan sundu: Jak Ddeon'un 200 Bale ve Dans başlıklı kitabı. Bale tarihinde dünya sahnele- rinde sergilenmiş 110, Türk sahnele- rinde sergilenmiş 90 bale ve dansın öyküsünü içeren bir çalışma. Yalnız öykü (libretto) değil anlatılan her ya- pıtm bestecisi, librettisti, ilk koreogra- fı, ilk dekorcusu, ilk kostümcüsü ve ilk sahnelendiği yeri ve yılı da kayde- dilmiş. Aynca notlar halinde her yapıtın de- ğişik başlıklar altında, değişik dönem- lerde ve değişik sanatçılar tarafından seslendirilmesine değınilmış. Bu ara- da bizim koreograflanrruzın kısa yaşa- möyküsü de notlann arasında yer alı- yor. Belli bir şablon içinde bu tür ki- taplan yazmak iğneyle kuyu kazmak- tır. Hem şablonabağlı kalmalısın hem de tlhan Mimaroğlu'nun deyişi ile "mezar taşı" havasmı ısıtmalısm. Işte Jak Deleon'un kitabındaki notlar bö- lümü her maddeyi öznel bir yorum ge- tirerek ısıtıyor. Baleye, dansa meraklı olsun olmasın her müzikseverin kitap- lığmda yer alması gereken harika bir başvuru kaynağı. Dünya armoııiniıı gücünü duysa... AHMfeTSAY ANKARA - Yeni yılda "le- baleb dolu" bir haftadan size ancak dört etkinlik anlataca- ğım: İki tören, bir konser, bir de resital... Sanınm siz de işin törensel tarafı kadar, töreni gerektiren "olgu"ya ilgi duyarsınız. Izle- diğimiz törenlerin ikisi de önemli olgulan yansıtıyordu: "Türkiye'de Balenin 50. Yıh" ve Kültür Bakanlığı'nın verdi- ğj "Kültür ve Sanat Biivük Odûlü_" Aydınlanma çiçeği 1948'de Istanburdakı "Yeşffl- köy Bale Okulu"nun devletçe açılışı, ulusal planda "milat" kabul ediliyor. Hükümetimizin çağnsını kabul eden Dame Ni- nette de Valois'ın kurduğu bu okul. Türkiye'de balenin "res- men" doğuşunu simgeler. Tö- rene bu bağlamda 1948'den gü- nümüze uzanan bale serüveni- ni sergileyen duygu dolu ekran gösterisiyle başlandı. Elli yıl öncesinden "aramızda bulu- oan" sanatçılanmız sahneye davet edildiğinde, değerbilir- liğin doruğundaydık: Bütün sa- lon onlan gururla dakikalarca ayakta alkışladı. Türkiye, Avnıpa'nın doğu- sunda balenin son durağıdır. Bu sanat dalıyla cumhuriyetin ku- ruluş ilkeleri arasmdaki bağlan- tılan görebilmek için, "Ayduı- lanma ÇağTnı anımsamak ge- rekir: Bale, kendi alanında ay- dınlanmanın çiçek açmasıdır. Bağımsız bir sanat dalı olarak balenin kimlik kazanması ve aristokrasinin beğenisini yan- sıtan "saray danslan" özelli- ğinden çıkanlıp "koreografi" temeli üzerinde gerçek bir sah- ne sanatına yükseltilmesi, ay- dmlanmaya rastlar. Dönemin dans öğretmeni Je- an-Georges Noverre'ın getirdi- ği koreografı kavrayışı, çokses- li müzikte "armoni"nin ege- menliğine paraleldir. Aynı şey "opera" sanatı için de geçerli- dir: Aydınlanmanın operadaki öncüsü Gluck, 1769'da şöyle demektedir: "Anlatun gücüyle müziği, dramı idemeye, şüre yardımcı kümaya ve yerine oturtmaya çahşrjm." Noverre'ın koreografısini yaptığı "Don Jo- an" bale müziğinin (1761) bes- tecisı Gluck'tur. Mozartda No- verre için "Les petitsriens"ba- le müziğini yazmıştır (1778). Mozart şöyle der: "Keşke bû- tün dünya armoninin gücünü duyabilse-." kültür Bakanlığı'nın "Bü- yük Ödül"ü bu yıl bir kuruma, "Devlet Opera ve Baksi Genel Mödürlügü"na\enldı. Tören- de bir konuşma yapan Genel Müdür Hüseyin Akbuhıt,opera sanatının Rönesans'ta doğarak aydınlanma çağında soluk ka- zandığını, balenin de bağımsız bir sahne sanatı düzeyine yine bu dönemde kavuştuğunu be- lirterek kavramlan yerli yerine oturttu. Uygarlık tarihindeki bu yükselişlerin Türkiye ile bağ- lantılannı ise tek sözcükle özet- ledi: Atatürk. Solist orkestracı Cumhurbaşkanlığı Senfo- ni'de üç genç kızımızı solist olarak dinledik. Arpçı Bahar Göksu, Rus besteci Gliere'nin Arp konçertosunda, çalgısının olanaklanndan kaynaklanan "böyülü tuu"yı incelikle du- yurdu. Bahar Göksu, dinleyici- nin sürekli alkışlanna "teşek- kür için" yorumladığı Cajios Saizendo'nun "Gecenin Şarta- »" adlı solo parçasında, arpın binlerce yıllık "gizemli şarkı- s"nı bir kez daha ömeklemiş oldu. Max Bruch'un "Viyola ve klarnetiçin" konçertosunda ise viyolacı Çhnen Karaömeroğul- lan ile klarnetçi Ayşegül Kir- maaaglu, j-omantik dönemin derin duyarlıhğını içeren bu za- rif yapıtı bilinçle ifadelendirdi. Bir noktaya dikkat çekmek is- tiyorum: Çimen ve Ayşegül, Is- tanbul Devlet Senfoni'nin; Ba- har Göksu ise Ankara Opera Orkestrası'nm üyesidir. Solist düzeyindeki genç kuşağın or- kestralanmızda görev yapması ne kadar sevindirici! Ankara'da yaşayan Çinli pi- yanist Yu-Ming Liang Boz- kuş'un ODTÜ Kültür Merke- zi'nde sunduğu resitalin prog- ramı entelektüel bir içerik taşı- yordu. Ancak salon akustiğinin ve piyanonun olumsuz koşul- lan, bu değerli piyanisrin resi- talinden beklediğımiz tadı al- mayı engelledi. Geçen yıl da genç birpiyanistimiz, "bu salon ve bu pıyanonun" müzikal tadı uçurup götürdüğünü dile getir- mişti. Birde acı haber: Popüler mü- ziğimize kendi döneminde ka- lite getiren piyanist, şarkıcı ve besteci Yaşar Güvenir'i yitir- dik. Çok yönlü bağlanmız olan Yaşar ağabeyimi daima saygıy- la, sevgiyle anacağım. Mutlu bir gelişme ve güzel bir dinletiÖIVDERKCTAHYALI İZMİR- 20'nci yüzyıl Ingiliz müziğinin önde gelen bestecile- rinden Sir Michael Tıppett'in (1905) geçen hafta 93 yaşmda öl- mesi, 1998'de tanık olacağımız önemli müzik olaylannın ilki sa- yılabilir. Yaratmayolu için 16'ncı yüzyıl lngiliz müziğini derinle- mesıne araştırmış olan Michael Tippett geçmişin alışılmış kalıp- lanna karşı çıkmasıyla ve dile ge- tirdiği akıcı biçemle dikkati çek- mişti. Bestecinin siyasal kimliği de epey tartışılmıştı. Bu açıdan bakıldığında en önemli yapıtı, 1930'larda faşizmin Avrupa'da- ki yükselişine tepki ohrak yazdı- ğı "A Child Of Our rıme" (Za- manımızın Çocuğu) başlıklı ora- toryosudur. Yapıt, 1944'te Lond- ra'da seslendirilmişti. Tippett, anılan oratoryosunda, zenci mü- ziği ile kendisine özgü şiirselliği kaynaştırmaktaydı. Şimdiye de- ğin müzik yaşantımızda yer tut- mamış olan değerli besteciyi, sa- nınm daha yakından tanımamız gerekecektir. Müzikteki dünya olaylannın ölümlebaşlamasına karşın biz se- vinçliydık. Türk balesinin 50. ku- ruluş yılı kutlandı. DOB'ye, tari- hinde ilk kez olmak üzere Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verildi. Kültür Bakanı Sayın tstemihan Talay'ın bu olay nedeniyle yaptı- ğı açüdama ise sevincimizi iyice arttırdı. Sayın Bakan'ın söylediğine göre Samsun'da, Van'da, Sıvas'ta, Gaziantep'te ve Antalya'da ope- ra-bale kurumlan açilacaktır. Kadrolar için Maliye Bakanlı- ğı'ndan söz alınmıştır. Kararna- me imza aşamasındadır. Şef Lobo, soBst Touvron Halkımıan dünya uygarhğı ile bütünleşmesinde önemli bir adım sayılan bu gelişim, aynı zaman- da yüzlerce işsiz müzflcçiyi rahat- latacaktır. Olayın kültür kalkın- mamızdaki ışlevi gözönünde tu- tularak çalışmalar özenle yürü- tülmeli, her kurumun orkestra- sıyla senfonik dinletiler de veri- lebilmeli, kısa operalarla bale ya- pıtlan çevre illere götürülmeli, bestecilerimiz özendirilerek, Türk opera ve bale dağannın zen- ginleştirilmesi yolunda caba har- canmalıdır. Gelişmeleri umutla bekliyoruz. KültürBakanımızın açıklama- sı gibi tZDSO'nun hafta sonu dınletîsi de mutlulukla doluydu. IDOB'da 'AdrianaLecouvreur' Kültür Servisi - tstanbul Devlet Opera ve Balesi, Prancesco Cilca'nuı ünlü \apro 'Adriana Lecouvreur'ü sahneiemeye başladL Istanbul'da ilk kez sahnelenen opera, ilk temsüinde bestecisi CUea'ya büyük başan kazandırmıştL Eugen Scribe'uı tiyatro oyunundan yola çıkarak librettosunu Arturo Colautti'nin yazdığı yapıt, 18. yüzyıl başuıda yasamış bir kahramanın, Paris'te 'Comedie Française Tiyatrosu'nun efsanevi aktristi ünlü oyuncu "Adriene Lecou\Teur'ün nronalı aşk yaşamından bir kesiti ve yine o dönem Paris'te büyük skandal \aratan ölümünü anlaüyor. Aytaç Manizade'nin sahneye koyduğu operanın orkestrasını şef Serdar Yalçm yönetiyor. Dekorlar Yücei Tanyeri'ye, kostümler Figen Koyunoğlu'na ait Korosunu Yıknz Künutku'nun çalıştırdıgı yapıtın koreografısini Selçuk Borak gerçekleştirdi. Işık düzeni ise Bülent Darcan'a ait Adriana Lecouvreur rolünü Meral Manizade ile Payam Koryak'm dönüşümlü olarak yorumladıklan operada diğer rolleri Hüseyin Likos, Mesut İktu, Işın Güyer, Elena Kenber, Kenan Dağaşan, Lynn T. Çağlar, Ahmet ÖncüL Sevan Şencan, Tîmur Doğanay, Şamil Gökberk, Gizem Eren, Nazlı tktu. Nilgün Arda, Nigar Kırta>, Gökhan Ürben, Erkan Tezcan, Kurruluş Demirperçin paylaşıyoıiar. Orkestramız, Portekizli şef Jose Ferreira Lobo ile Fransız trom- petçi Guy Touvron'u konuk etti. 1971-75 arasında Münih'te, Prag'daveCenevre'de uluslarara- sı üç büyük yanşmadabirinci ge- len Guy Touvron, Avnıpa'nın başlıca oda orkestralanyla dmle- ti verdi, fesrivallere katıldı ve 50 dolayında CD doldurdu. Sanatçı lzmir'deki dinletisinde, G. P. Te- lenuuın'm trompet sonatını, or- kestra eşlikli düzenlemesiyle çal- dı. Ardından, J. Haydn'ın Hob. 7e: 1 mi bemol majör konçerto- sunu seslendirdi. Bir sanat mevsiminde piya- nistlerin, kemanalann ve viyo- lonselcilerin ağırlıkta olduğu so- loculann yanında usta bir trom- petçiyi de dinleyebilmek güzel bir değişikliktır. Touvron'u, trompete özgü renkleri ve tekni- ği güzel müzik yapmak amacıy- la kullanan başanlı bir sanatçı olarak alkışladık. Portekiz hükü- meti tıpkı bizde olması gerektiği gibi sanat merkezlerinden uzak- ta bulunan insanlara da müzik götürebilmek için 1992'de birça- lışmabaşlatmış ve ülkenin müzik adamlan arasında yanşma aç- mıştı. Bu yanşmayı kazanan Jose Ferreira Lobo, "Onjuesto Do Norte'V! kurdu ve sürekli yö- netti. Başka bir etkinliği de 1979'da Madalenas'a e Costa ile "Camerata Do Porto" adındaki oda orkestrasıru oluşturması ve onun sürekli yönetmenliğini yap- masıdır. Portekiz dışındaki or- kestralarla yaptığı kariyer de yo- ğundur. Lobo, dinletisinde ülkesinin bestecilerini tanıttı. Sanatçının yaklaşımı, dış ülkelerde dinleti veren Türk orkestra şeflerine ör- nek olmahdır. Seslendirdiği ilk yapıt, 18'inci yüzyılın opera bes- tecisi Sousa Carvalho'nun "O Amor tndustrioso" uvertürüydü. Üç bölümlü eski ttalyan opera uvertürübiçiminde yazümış olan ve kanımca Boccherini'ye öykü- nen bu yapıtı yine de ilgiyle kar- şıladık. İkinci yanda ise çağdaş Portekizli bestecilerden dördü- nün yapıtlan vardı. Tutarlı biçim- ler içinde renkli ve elden geldi- ğince özgün olmaya çalışan söz konusu bestecilerden Francisco De Lacerda'nın "Almouror baş- lıklı yapıtı oldukça ilginçti. 19'uncu yüzyıl Ispanyası'nda ülke folklonma dayalı eski bir ti- yatro türü olan ZarzueDa vardı. Lobo, söz konusu türün önde ge- len besticisi Gironhno Gime- nes'in iki kısa parçasıyla dinleti- yi noktaladı. Sık sık işittiğimiz bazı Ispanyol halk ezgilerini de içeren burenkliyapıtlann orkest- ramızca ortaya konulan ustaca yorumlan, Izmirli sanatseverleri coşturdu. Böylece değişik bir so- luk getiren dinletiden son derece mutlu aynldık. Vedat Dalokay Öykü Ödülü • ANKARA (AA)- Ankara'run eski belediye başkanlanndan Vedat Dalokay"ın anısını yaşatmak amacıyla, 'Vedat Dalokay ÖyküÖdülü' yanşması düzenlendi. Edebiyatçılar Derneği'nden yapılan yazılı açıklamaya göre bu yıl çocuk edebiyatı dalında verilecek ödül, Vedat Dalokay'm Türk edebiyatına sağladığı katkının tanıtılmasını amaçlıyor. Yanşmaya 1 Ocak ile 31 Aralık 1997 tarihleri arasında yayımlanmış bir ya da birden fazla çocuk öyküsü kitabı ile aday olunabilecek. Son katılım tarihi 31 Ocak olarak beiirlenen yanşmada, 100 milyon lira para ödülü verilecek. Yanşmanın sonuçlan 21 Mart'ta açıklanacak. Aksanarta bu hafta • Kültür Servisi - Aksanat'ta bugün saat 12.30 ve 17.30'da yönetmenliğini Emir Kusturica'nın yaptığı 'Underground' adlı film \ideo'dan, perşembe günü saat 12.30'da cazın usta isimlerinden Wynton Marsalis'in 'Blues&Swing" konseri laser-disc'ten izlenebilir. Bu konserde sanatçıya, Quartet'i; piyanoda Marcus Roberts, basta Bob Hurst ve davulda Jeff T. VVatts eşlik ediyor. Aynı gün saat 18.30'da Resim Heykel Müzeleri Derneği etkinlikleri kapsamında Ali Akay, Orhan Alkaya, Haldun Dostoğlu ve Yalçm Sadak'ın konuşmacı olarak katılacaklan 'Sanatta Modern Sonrası' konulu panel, cuma günü saat 12.30'da Beethoven'ın 'Senfoni no. 9' ve saat 19.00'da 'Abelard ve Heloise' adlı oyun yer alıyor. Cumartesi günü ise saat 14.00'te Borodin'in 'Prince tgor' adlı operası laser-disc'ten, saat 19.00'da da 'Abelard ve Heloise' izlenebilir. Poroy, yrtın karikatürcüsü • Kültür Servisi - Karikatür Vakfi gelenekselleştirdiğı 'Yılın Karikatürcüsü Ödülü'nü Semıh Poroy'a, 'Onur Ödülünü' de Bedri Koraman'a verdi. Ferruh Doğan. Hıfzı Topuz, Mahmut Tali Öngören, Tan Oral, Vecdi Sayar, Önder Şenyapılı, Süleyman Coşkun. Haluk Ünsal ve Nezih Danyal'ın oluşturduğu Karikatür Vakfı Danışma Kurulu. çağdaş karikatür anlayişıyla çizdiği karikatürler ve özellikle portre karikatüründe başanlı çalışmalan nedeniyle karikatürist Semih Poroy'u 'Yılın Karikatürcüsü' seçti. Kurul, 54 yıkfcr yurtiçi ve yurtdışında karikatür çalışmalannı başanyla sürdürerek karikatür sanatımıza yaptığı katkılar nedeniyle Bedri Koraman'a da 'Karikatür Vakfi Onur Ödülü' verilmesini kararlaştırdı. Karikatürist Semih Poroy'un portre karikatürlerinden oluşacak 'Yılın Kankatürcüsü Karikatür Albümü' Karikatür Vakfı tarafından bastınlıp, 'Yılın Karikatürcüsü' belgesiyle birlikte 8-12 Mayıs tarihleri arasında yapılacak 4.Uluslararası Ankara Karikatür Festivali'nde Poroy'a sunulacak. Bedri Koroman'ın ödülü de festival etkinlikleri kapsamında sunulacak. Alman Kültür Merkezi'nde yeni iki dizi etkinlik ; • Kültür Servisi - Alman Kültür Merkezi yeni' yılda Çarşamba Sineması' ve 'ÇokXültürlü Istanbul' başlıklı iki dizi etkinliğe ev sahipliği yapacak. Sinema etkinlikleri kapsamında her hafta dönüşümlü olarak Türk ve Alman sinemasmdan yazın uyarlamalan sergilenecek. 'Çarşamba Sineması'nda bugün saat 18.30'da yönetmenliğini Volker Schlöndorff'un yaptığı 'Teneke Trampet' adlı fılm izlenebilir. 'Çok Kültürlü tstanbul' başlığı altında düzenlenen etkinlik kapsamında ise yann saat 18.30'da Hulki Aktunç'un 'Dilin Daralışf konulu söyleşisi izlenebilir. Richard Gere'e protesto • Kültür Servisi - Japonya'da sağ kanattan 40 kişilik bir grup. burada fotoğraf sergisi açan Richard Gere'i, Tibet'in bağımsızlığmı savunduğu için protesto etti. Serginin açıldığı galerinin önünde toplanan protestocular 'Yankiler evine. Tibet, Çin'e aittir" diye slogan attılar. Gerc, yaptığı açıklamada, 'Yalnızca demokratik ülkelerde farklı sesler duyabilirsiniz" dedi. Tibet'in özgürlüğü için yaptıklanyla tanınan Gere, cuma günü başkan Lee Teng-hui ile görüşme yaptı. Gere'in Tibet fotoğraflanndan oluşan albûmünden elde edilen . gelir, Tibet'in özgürlüğü için kurulan vakfa aktanlacak. Sema Ündeğer'e Taejon Karikatür Yarışması'ndan ödül • Kültür Servisi - Taejon (Kore) 6. Uluslararası Karikatür Yanşmasrnda Sema Ündeğer. çocuk ve oyuncak konusunda beşincilik ödülünü kazandı. Yanşmaya Türkiye'den 42 çızer 151 yapıtla katılmıştı. Gültekin Tetik dia gösterlsi • Kültür Servisi - Fotoğraf sanatçısı Gültekin Tetik'in, Güneydoğu'da belgesel çekimler için yaptığı 5000 km'lik gezinin ürünü olan dia gösteisi, 23 Ocak tarihinde saat 19 30"da Sanat Restauranfda gerçekleşecek.(245 29 76) BUGUN • AKSANAT'ta saat 12.3Ove 17.30'da Emir Kusturica'nın yönettiği 'Underground' adlı fılm izlenebilir.(252 35 00) • tDOB'da saat 20.00'de 'Gün Doğarken' adlı ytpıt izlenebilir.(251 10 2^) • CRR'de saat 20.00'de Grup Mediterrane" konseri izlenebilir.(251 56 00) • BAKIRKÖY BELEDİYT: TTYATROLARI Yunus Emre Kültür Merkezi'nde saat 20.30'da 'Gelin Dokunalım' adh oyun izlenebilir. • ISTANBUL ŞEHIR TIYVTROLARI Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde saat 15.00 ve 20.3 ı'da 'Kafkas Tebeşir Dairesi', Fatih Reşat Nuri Sahnesi'nde saat 15.00 ve 23.30'da 'Silvanlı Kadmlar', Üsküdar M. Celal Sahnesi'nde saat lfOO ve 20.30'da 'Gülme Komşuna', Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde saat 15.C0 ve 20.30'da 'Lüküs Hayat' ve Gaziosmanpaşa Sahnesi'nde saat 15.0> ve 20.30'da 'Halaj;' adlı oyunlar izlenebilir. (240 7740) • LEMAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 17.0>'de küçük Iskender kıtaplanru Lnzalıyor. (245 38 06«