Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9FVLUL1997SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
20 bin liralıklar
tedaviUden
kalkıyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bûrosu) - Yırmı bin liralık
banknotlar. bugün
tedavülden kaldınlıyor. 9
Mayıs !988ve3Nısan
1995 tarihlerinde tedavüle
çıkanlan 20 bin liralık
banknotlar bugünden
itibaren piyasada işlem
görmeyecek. 20 bin liralık
banknotlar. 10 yıllık yasal
zamanaşımı süresinin sonu
olan 9 Eylül 2007 tarihi
akşarruna kadar. Merkez
Bankası gişelennde
değiştinlebilecek.
Etibank
madencilikten
çekiliyor
• ANKARA (AA)-
Etibank. bankacılıktan
sonra madencilikten de
büyük ölçüde çekilmeye
hazırlanıyor. Etibank'ta
yûrûtülen çalışmalara göre.
Bor dışındaki işletmelerde
özelleştirmeye gidilecek.
Seydişehir Alüminyum,
Kütahya Gümüş ve Küre
Bakır işletmeleri öncelikle
özel sektöre açılacak.
Devlet Bakanı Rüştü
Kazım Yücelen,
"Etibank'ın
özelleştirilmesine ilışkin
çalışmalan 1 ay sonra
Bakanlar Kurulu'na
sunacağım" dedi.
ÖYK'den
Kurtalan
Çimentoya onay
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Özelleştırme
Yüksek Kurulu (ÖYK),
Kurtalan Çimento ile
Orüs'e ait 5 ışletmenin
satışını onaylarken Konya
Krom Magnezit Tuğla
Sanayii ve Tıcaret AŞ ıçin
açılan ıhaleyi ıptal erti.
Özelleştirme tdaresi
Başkanlığı'ndan yapılan
açıklamaya göre, ÖYK
karan ile Kurtalan
Çimento'da bulunan yüzde
100 kamu hissesi Canlar
Otomotiv'e; Orüs'ün
Eskipazar, Bartıri,
IJ
Dursunbey. Kalkım.
Demırköy işletmeleri ortak
ginşım gruplanna verildi.
Boyner-Dinçkök
işçlsi rekop
kazandırdı
• ANKARA (ANKA)-
Türkiye'nin en büyük 500
kuruluşu arasında ışçi
başına en çok kânn,
Boyner-Dinçkök ailesinin
ortak enerji şirketi olan Ak
Enerji'de ortaya çıktıği
belirlendi. Ak Enerji'de işçi
başına elde edilen kâr. 25.6
milyar lira olarak
hesaplandı. tkinci sırayı,
işçi başına 19.8 milyar
lirayla Turcas Petrolcülük
alırken Hürriyet
Gazetecilik, 17.1 milyar
lirayla üçüncü sırada yer
aldı.
Almanlardan
GAP'a iki proje
• ŞANUURFA(AA)-
Alman Teknik Işbirliği
Kurumu GTZ, GAP'ta
insanlann ekonomik ve
sosyal durumlannın
iyileştırilmesi için iki proje
yürütecek. GAP Bölge
Kalkınma ldaresi Bölge
Müdürü Erkan
Alemdaroğlu. bu projeyle
ilgili geçen ay Türkiye'ye
gelen Dr. Helge Neutatz'm
Ankara. Diyarbakır ve
Şanhurfa'da temaslarda
bulunduğunu bildirdi.
Alemdaroğlu "GTZ'nin
ağırhk verdiği noktalar
fakirlikle mücadele, doğal
kaynaklann korunması ve
ileri eğitimdir" dedi.
AB'den MEDA
Fonu ihalesi
• ANKARA (AA)-
Avrupa Birlıği, Akdeniz
iilkeleri için kurduğu
MEDA Fonu'ndan
faydalanmak üzere yapılan
başvurulan değerlendırerek
mali yardım alma sürecini
hızlandırmak üzere, tüm
Akdeniz ülkelerinde
"Meda Takımı" projesi
başlattı. Türkıye'de bu
çerçe\ ede ağustos ayında
açılan ihalenin ilk
aşamasında 10 fırma
listeye girdi. 10 fîrma, 23
Eylül'e kadar tekliflenni
yenileyerek AB
Komisyonu'na teslim
edecek. Seçilecek firma,
kasım ayında Ankara'da
çalışmalanna başlayacak.
İşçi ve işveren sendikalan, Avrupa Parlamentosu'nda sivil baskı unsuru oluşturacaklar
Sendıkalar Avrupa yohındaFİLİZ GÜMÜŞ
REFAHYOL döneminde
birleşik muhalefet yürüt-
meleriyle dikkat çeken Tür-
kiye'nin 5 büyük "'shiltop-
lum kuruluşu" olan Dev-
rimcı İşçi Sendikalan Kon-
federasyonu (DÎSK). Tür-
kiye İşçi Sendikalan Kon-
federasyonu(Türk-lş). Tür-
kiye Esnaf ve Sanatkârlar
Konfederasyonu (TESK).
Türkiye İşverenler Sendi-
kası (TİSK) ve Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği
(TOBB). 16 eylülde Stras-
bourg'a giderek Avrupa
Parlamentosu'nda görüş-
melerde bulunacaklar.
Türkıye'deki "irtica"
tehlikesi karşısında. iktıdar
değişikliğinin. Avrupa Bir-
liği'nin (AB)dedahaönce
tanık olmadığı bır bıçimde
*sml tophımun"1
isteğı üze-
nne olduğunu AB'ye anlat-
mak isteyen başkanlar.
özellikle malı yardım ko-
nusunda "sivil
baskı unsuru"
oluşturmayı
amaçlıyorlar.
İşçi ve işve-
ren temsilcilen.
Türkıye'nın
•'emeğin ve sa-
navinin temsil-
eileri" sıfatıyla.
AB Karma Par-
lamento Komis-
yonu Eşbaşkanı
Pieter Dankert
tarafindan
Strasbourg'a
davet edildiler.
TESK, AB'nin
de ilgili olduğu,
küçük ve orta
TİSK Başkanı Bavdur, TOBB Başkanı Miras. Türk-İş Başkanı Meral, DİSK
Başkanı Budak (soldan sağa) Avrupa Parlamentosu'nda lobi yapacak.
ölçekli işletmelenn (KOBt)
gelışimi konusunda ıleti-
şim kurmak ısterken DtSK
ve Türk-tş. Sosyalıst
Grup'la Türkiye dekı sen-
dıkalsorunlarveyurtdışın-
da yaşayan Türk ışçılenn
durumlan konusunda te-
maslarda bulunacak. TO-
BB ve TİSK de AB ile
gümrük birliği sürecinde
Türk sanayiinde yaşanan
sıkıntılar konusunda görüş
bıldirecekler.
DİSK Başkanı Rıdvan
Budak. AB Parlamentosu
ıçensındeki Hınstıyan De-
mokratlar dışında tüm
gruplann, Türkiye'nin Av-
rupa ile entegrasyonunun,
"shil toplum kuruluşlany-
la ilişki kurarak sağlanabi-
leceği" polıtikasını güttü-
ğünü belirterek şöyle ko-
nuştu: "*ÖzeUikJe Sosyalist
Grup'un bizimle biriikte
bir Avrupa büeşkesi oluş-
masını istediğj-
ni gördük. Tür-
kiye bir Doğu-
Batı ikikmiyle
karşı karşıyay-
dı. İrticanın
önemini onlar
da kavramış
olacaklar.Avru-
pa'ya ghmeden
önce Dişişleri
Bakanhği'nda
yapacağunız
toplandda. Tür-
kiye'nin gerekli
yardımı alması
için sivil inisiva-
tif olarak bir
baskı unsuru
oluşturulabile-
ceğini tarüşaeağız.'"
Brüksel'dekı DİSK Av-
rupa Temsilcısi Yücel Top
ıse AB'nin özellikle son ık-
tidar değışıklığınde ışçı ve
işveren olarak sivil toplum
kuruluşlannın birleşik bir
muhalefet yürütmelerınin
Avrupa'nın dikkatını çek-
tiğinı belırtti. Top. görüş-
menin yapılacağı hafta AB
Parlamentosu'nda genel
kurulu nedeniyle bütün
parlamenterlerin Strasbo-
urg'da bulunacağını belırt-
ti.
Palamenterle görüşme
konulannın daha çok Dışiş-
leri Bakanlığı'nda 13 eylül-
de yapılacak toplantıyla şe-
kılleneceğinı sövleyen
Türk-lş Başkanı Bayram
Meral. gündeme Türki-
ye'nin genel siyasal ve eko-
norruk durumunun yanı sı-
ra işçi ve işveren ılişkile-
riyle yurtdışında çalışan iş-
çılerin durumunu getire-
ceklenni belırtti.
TESK Dış Ihşkıler Biri-
mı Başkanı Mustafa Bek-
taş ise "Türkivc'nin konu-
lan beili. Gümrük biriiğin-
de verüen sözler yerine ge-
drilmedi. Öte yandan de-
mokrasi ve insan haklan
konusu da onlann günde-
minde" dedi.
Toplam gelirler içindeki payı yüzde 11
Ege ranta itibar etmedi
tZMÎR (Cumhuriyet
Ege Bürosu)- Ege Bölge-
sı'nde 100 büyük firma
açıklandı. Ilk iki sırayı
Tüpraş ve Petkim alırken
Philsa özel sektörün lide-
n oldu.
Istanbul firmalanmn
ağırlıklı olarak rant gelir-
lerinden kârettiklerini ifa-
de eden Ege Bölgesi Sa-
nayi Odası (EBSO) Yö-
netim Kurulu Başkanı
Aül Akkan, "EgeB sanayi-
ci rantheci olmadı. olma-
yacak. Yatinmla büyüme-
yi hedefliyor. 100 firmanın
toplam gelirler içinde rant
gelirleri 1995 yüında yüz-
de 9iken 19%'dayüzde 11
ounuştur" dedi.
Geçen yıl özel sektör
satış kârlılığının yüzde
8.4'ten 7.9'a, özsermaye
kârlılığının ise yüzde
26'dan yüzde 25'e gerile-
diğını belirten Akkan
"Bölgede kârtılık düştü.
Bunun nedeni 1996yılının
yaünmlar vılı olmasıdır"
diye konuştu.
1996 yılında başlayan
KOBİ yatınmlannın bu
yıl da hizla devam ettiğı-
ne işaret eden Akkan,
bunlann büvük kısmının
Ege Bölgesi'nde İlk 1O
- Satışlar
TUPKAŞ
PETKİM M^^- -ğ& '~%^M
PHİLSA j f % **X\
BMC ~ *^y \ \\
(ZMİR DEMİR ÇEÜK \
TARİŞ PAMUK TARIM SATIŞ KOOP
OPELTÜRKİYE ^ ^ J Ç ~
PINARSÜT %2m %3
230.111.757
56.900.000
L 52.499.103
I 21.723.292
15.911.314
15.449.420
12.500.0%
10.771.040
RAKS ELEKTRONİK
EGE BİRACILIK
10.556.971
9.788.266
önümüzdeki yılın bolge
ekonomik değerlendir-
melerine yansıyacağını
anlattı.
EBSO arafından hazır-
lanan Egelı 100 Büvük
Sanayı Kuruluşu değer-
laıdirmesinde 1996 da ılk
' beş firmanın flretimden
satışlannın 377.2 trilyon.
100 büyük firmanın top-
lam üretimden satışlannın
ise 739.4 tnlyon lıra oidu-
ğu açıklandı.
Cretımden satışlar
19%'da cari yüzde 84. re-
el yüzde 5 oranında arttı.
İlk beş firmanın 100 bü-
vük fırma üretiminden sa-
tışlan içindeki payı yüzde
51 oldu.
1996'da ilk 100 firma-
nın istıhdamı bir önceki
vıla göre yüzde l'lık bir
artış gösterdı. İhracatta ise
ilk 100. vaklaşık 2 milyar
.<^>larltk dış sattş yaptı.
Akkan. değerlendir-
melennde kamuda büv ük
gerileme gördüklerini
söyledi. "Kamu batmış"
dıven ,\kkan, özel sektö-
rün vaklaşık lOvıldırdev-
letın ekonomıden elını
çekmesi ıçin vaptığı çağ-
nlann ne kadar haklı ol-
duğunu eösterdiöinı söy-
ledi.
Sayaççılara 240 trilyonluk pazar yaratılacak
'îndirim değil, dolaylı zam'
FATMA KOŞAR/NLRTEN YALÇIN
Bakanlık tarafindan açıklanan ucuz tarife-
li elektriğın tüketıciye faturası 240 trilyon li-
ra olacak. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakan-
lığı'ıun yüzde 50 indirimle tanıttığı "ucuz
eİektrik" zaman ayarlı sayaçlann alımını zo-
runlu kılarken, uygulama pek çok örgüt ta-
rafindan tepkivle karşılandı.
30 milyon abonenin yaklaşık 8 milyon lı-
ra karşılığında satuı alacağı sayaçlarla yarar-
lanacağı uygulamanın amacı bakanlık yetkı-
Iılerince "elektrikrüketiminingününhersa-
atine yayılmasr şeklinde özetlenırken. bazı
kesımler uvgulamayı "dolayh yoldan zam
vapmak ve sayaçlann değiştirilmesi yoluyla
birilerini zengin etmek" olarak değerlendiri-
yor.
Kamu Iktisadi Teşebbüslerini Geliştirme
Merkezi (KİGEM) Genel Sekreten İlker Er-
ruğrul indinmli saatlerin enerjide tasarrufun
mümkün olmadığı bır dılımı oluşturduğunu
söyleyerek. sözkonusu uygulamanın enerji
dağıtrmmda planlanan özelleştirme öncesin-
de halkı ucuzluk yalanıyla kandırmak anla-
mına geldığını belırtti. Ertuğrul "Hükümet
bu volla en çok talebin olduğu 17.00-22.00 sa-
atleri arasına sık sık zam yaparak. diğer za-
manlardaki indirimi telafi edecek, olan yine
rüketicije olacak" dedi Elektnkteki ucuzlu-
ğunu "ikinci ceset torbası vakası" olarak ta-
nımlayan Ertuğrul "Tüketimin en \nğun ol-
duğu 1 7.00-22.00 zaman diliminde yüksekta-
rife uvgulandığı gözden kaçınlıyor. L'vku sa-
atinde verecekleri indinmli elektriğin tüketi-
ciye faydasının ounayacağı çok açık. Bu uy gu-
lamaytasayaçyoluyla birilerini zengin etmeyi
\«dogrudan yapamadıklan zamlan dolayh o-
larak yapmayı amaçhyorlar" dedi
Elektnk Mühendıslen Odası eskı Başka-
nı Ünal Erdoğan ise bakanlığın "sayaçlann
yenilenmesi"yönündeki açıklamasınıeleşti-
rerek "Sayaçlann mutlaka değiştirilmesi ge-
rekmiyor. şimdiki sayaçlar ufak bir adaptas-
yonla kullanılır hale getirilebilir" dedi.
TEKFEM Endüstri \e Tıcaret AŞ'den
Eİektrik Mühendısi Mehmet Yaman da. sa-
yaçlann değıştinlmesının zorunlu olmadığı-
nı belirterek "Bir süre önce ay nı tarüşma ya-
şandı. Amaçlan İstanbul'daki say açlan değiş-
tirmek. Daha önceki girişimlerinde, yeni sa-
yaç bedellerini kimin ödeyeceği konusunda
anlaşmazhkyaşanmıştı. Şimdi de indirim adı
alunda sayaç bedelini vatandaşa ödeten bir
yöntem buldular" dedi.
Istanbul Sanayı Odası(lSO) Başkanı Hü-
samettin kavi de bu u>gulamayla elektriğın
ucuzlamadığını söyleyerek "Ortalamafiyat
zaten aynı olacaktır. Burada ön plana çıkanl-
nıası gereken herhangi bir dilinı içinde elekt-
riğin ucuza sahlacağı değil, enerjinin zaman
dilimleri arasında orantıh olarak dağınlaca-
ğıdır" dedi Enerji \e Tabiı Kaynaklar Ba-
kanlığı Enerji Işleri Genel Müdür Yardım-
cısı Osman İlhan ıse. uygulamadan yarar-
lanmak ısteyenlerin sayaç değıştireceğini. is-
temeyenlerin değiştırmemekte özgür oldu-
ğunu belırtti.
ÇIFTÇININ DOSTU /SADULLAH usırat
Milyonlarca pamuk üreticisine bu yıl
da yazık oldu. Hem ilan edilen pamuk fi-
yatlan maliyetin çok altında kaldı hem de
üretıcilerin dört gözle beklediklerı ~pnm
sistemi" gene uyutuldu. Böylece 1997 yı-
lı pamuk piyasasına da tüccar ve sana-
yıciler damgasını vurmuş oldu. Pamuğu
aylarca gecelı gündüzlü uğraş vererek
yetiştıren çiftçi bu yıl da para kazanama-
yacak, buna karşılık alım-satımını yapan-
lar ve sanayide kullananlar kasalarını tı-
ka basa dolduracaklar...
Halbuki Necmettin Erbakan ve Tan-
su Çiller hükümetinden kurtulduğumuz
ilk günlerde 55. hükümeti kuracak olan
Mesut Yılmaz ve bazı parti yöneticileri-
nin sözleri tanm kesimine umut vermiş-
ti. Aynca buğday fiyatlan düşük olsa bi-
le 17 yıldan beri ilk kez uygulanan "pe-
şin ödeme" çiftçiyi sevindırmişti. Ama
Mesut Yılmaz'ın pamukta düşük fiyat i-
lan etmesi üreticileri karamsarlığa itti. He-
le prim sisteminın bu yıl da uygulanma-
ması büyük tepki yarattı. Hükümete kar-
şı olan güveni sarstı. Pamuk üretilen böl-
gelerdeki çiftçiler ve kuruluşlan, "Bu yıl
gene hem devlet hem de üreticiler kay-
bedecekler" diyor...
Başbakan Mesut Yılmaz'ın Antalya'da
ANTBİRLİK Genel Merkezi'nde yaptığı
açıklamaya göre, Ege ve Antalya pamu-
ğu üreticinin elinden 140 bin liraya alına-
cak. Çukurova pamuğuna ise biçilen fi-
yat 120 bin lira. Başbakan, diğer ürün-
lerde olduğu gibi pamuk alım fiyatlarının
da kademeli olarak arttınlacağını. eylül ve
ekim aylannın ardından pamuk fiyatları-
na kasımda 5 bin. aralıkta 5 bin lira ol-
mak üzere 10 bin lira ilave edileceğinı
söyledi. Bazı gazeteler bu açıklamanın
ardından okuyucularına pamuk alımlan-
nın 150 bin liradan yapılacağını duyurdu-
lar. Nitekım hükümetin vermek istediği
görüntü de buydu.
Ancak pamuk ekimi yapılan bölgeler-
de fiyatların açıklanmasından bu yana
kızılca kıyamet kopuyor. Üreticiler hem
hükümeti eleştiriyor hem de adeta yas
tutuyor. Özellikle prim ve yüksek fiyat
beklentisi içinde bulunan üreticiler, "şok"
geçiriyor!...
5 bin lira fark tüccara kalır
Eylül ve ekim aylarından sonra kasım
ve aralık aylarında uygulanacak olan be-
şer bin lirafarktan üreticilerin yararlanma
şansları çok az... Zıra büyük çoğunluğu
borçlu olan üreticilerin kasım veya aralık
ayına kadar beklemeleri mümkun değil.
Banka kredilerınin ve esnafa olan borç-
lannın vadeleri genellıkle eylul sonu ve-
Pamuk Ureticisinden Mesut Yılmaz'a
ya kastm ayı başlanna denk geldıği için
üreticiler. topladıkları pamuğu vakit ge-
çirmeden satmak zorundadır. Hatta bir-
çoğu tarlasından veya bahçesınden çu-
vala doldurduğu pamuğunu pazara sür-
meye çalışır. Başka çaresi yoktur. Çün-
kü bankalara olan borçlarını zamanında
kapatamazlarsa katmerli faiz ödemek
zorunda kalırlar. Ayrıca mahkeme ve ic-
ra kapılarında surünürler...
Türk çıftçisi onuruna çok düşkündür.
Bu nedenle borçlarını kapatabilmek için
kazancından fedakârlık etmeyi göze alır
ve pamuğunu ucuz fiyatla tüccara ve sa-
nayiciye satar... Çark, üreticinin daha iyi
sömürülebılmesi ıçin böyle kurulmuş ve
geliştirilmiştir. Tüccar. sanayici ve hatta
hükümetler bu durumu son derece iyi bı-
lir. Üreticiler bu sömürü çarkının kınlma-
sı için çırpınır, yetkili makamlara başvu-
rur. Hazırladıklan raporları ilgililere sunar.
Çiftçi kuruluşlannın resmi ve ozel bütün
toplantılarında konuşulur, tartışılır... Bu
tartışmaları bakanlar, yetkili bürokratlar
dinler. ama gene de değışen bir şey ol-
maz. Bu tür sömurü çarkı surer gider...
Çünkü tüccar ve sanayicının hükümet
üstündeki etkinliği bu düzenin değişme-
sıni engeller... 17yıldan beri birtekyıl ve
bir tek zeytinyağının dışında her yıl, her
üründe tüccar ve sanayicinin istediği ol-
muştur.
Orneğin kredilerın vadeleri hasat dö-
nemının üç ay sonrasına bırakılsa, faiz-
leri biraz düşük tutulsa veya yeterli bir ta-
ban fiyat verilerek TARİŞ. ÇUKOBİRLİK
ve ANTBlRLlK'in peşin para ile alım yap-
ması sağlansa bu sömürü çarkı bir anda
biter ve tanm kesımı de rahat bir nefes
alır. Yaşamı değişır...
Pnm sistemi vergi kaçağını önler...
Nitekim bu yıl da çıftçilenn kredi va-
delerinde bir değişiklik olmadı. Çiftçi ge-
ne ürününü toplar toplamaz satacak. Us-
telik kaç lira olduğuna bakmadan. Değil
kasım ve aralık aylannda verilecek 10 bin
lira farkı beklemek, belki de ilan edilen
140 bin lira fıyatın çok altında satmak zo-
runda kalacak!...
140 bin lira alım fiyatı çok düşük. Çün-
kü bir kilo pamuğun maliyeti 168 bin li-
ra... Geçenlerde Manisa'da 23 kurulu-
şun ortaklaşa yaptıklan toplantıda tanm
ile ilgili bazı önemli kararlar alınmıştı. Bu
arada pamuğa 190 bin lira fiyat istenme-
si uygun görülmüştü. Nitekim oybirliği ile
alınan karar gereğince 190 bin liranın 150
bin lirasının fiyat olarak açıklanması, 40
bin lirasının da prim olarak ödenmesi
önerilmişti...
Üretıci kuruluşlan ve üreticiler "prim
sistemi"n\n yeniden getirilmesinde ısrar-
lıydılar. Çünkü pamukta çırçırcıdan, iplik-
çiden, dokumacıdan, konfeksiyoncu-
dan, toptancıdan, perakendeciye kadar
oluşan zincir içinde her yıl trilyonlarca li-
ra vergi kaçağı vardı. 1997 yılı için bu ver-
gı kaçağının 280 trilyon lırayı bulacağı
hesaplanmıştı. Bu nedenle devletın ure-
ticiye vereceği pnmden hıçbir kaybı ol-
mayacak, üstelik kazançlı daçıkacaktı./
Nitekim 1993 yılında pamuğa kilo başı-
na 3 bin lira prim verilmişti. Odenen prim
4 trilyon 500 milyar lira tutmuştu. Fazla-
dan sağlanan vergi ise 15 trilyon liraya
yaklaşmıştı. Böylece hem üretici hem de
devlet kazanmıştı. Prim verilseydi, bu yıl
da aynı sonuç alınacaktı. Belki üreticiye
100 tnlyon lira civarında prim dağıtıla-
caktı, ama devlet, karşılığında 300 trilyon
liraya yakın vergi sağlayacaktı. Ancak..
bazı sanayici ve tüccar vergi kaçırama-
yacaktı.
Nitekim 1994 yılında bazı sanayici ve
tüccar prim sistemi uygulamasına şid-
detle karşı çıktılar. Hatta 1994 yılında za-
manın başbakanı Tansu Çiller bütün
ürünlerde prim sistemine gideceklerini
ve aynı yıl pamuğa bin lira prim verecek-
lerini açıkladığı halde, son anda uygula-
madan vazgeçildi. Tansu Çiller de bir da-
ha prim lafını ağzına bile almadı. Konu
butün çıplaklığı ile Necmettin Erba-
kan'a da anlatıldı... O da işin üstüne git-
meye cesaret edemedi...
Böylece pamuk üreticilerinin ve halkı-
mızın hakkı olan yüzlerce trilyon lira yıl-
larca vergi kaçıranlann kasalanna aktı...
Ne yazık ki Mesut Yılmaz herhangi bir
müdahalede bulunmazsa bu yıl da ak-
maya devam edecek!...
Aslında prim sistemi vergi kaçırmayı
amaçlamayan işadamlan ıçin de son de-
rece yararlı bir uygulama. Çünkü pnm
sistemi, son yıllarda en çok şikâyet ko-
nusu olan iç ve dış piyasa fiyatlan ara-
sındaki dengesizliğı de ortadan kaldın-
yor. Ürüne verilecek fiyat dış piyasalar
ölçüsünde olacak... Prim de üreticinın
zararını önleyecek.. bıraz da geçimine
katkıda bulunacak... Böylece ihracatçı
ve sanayici dış piyasalara açılabilecek...
Hem ülke ekonomisi hem kendisı kaza-
nacak... 30 milyon kırsal kesım insanı da
eline geçecek para ile ülke ekonomisıne
katkıda bulunacak... Devlet hepsinden
daha çok kazanacak ve ülkenin kalkına-
bilmesi için yararlı yatırımlar yapabile-
cek...
Bundan daha güzeli olabilir mi?
Üç beş kişinin veya üç beş yüz kişi-
nin daha çok para kazanması için bu ka-
dar güzelliklere sırt çevirmek yanlış de-
ğil midir?
Mesut Yılmaz'ın bu konuyu bir kez
daha düşünmesinde yarar vardır... Eğer
isterse bu konuda kendısine ciddi bil-
giler aktarabılecek insanlann da isimlerini
verebıliriz...
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
v
Ucuzdur Vardır İlleti'
Abdullah Baştürk'ün oğlu Bülent'in nıkâhı için
Genel-lş'in Ören'deki tesislerinde toplanan Sunar
Sitesi sakinlerinin gözlerinde hüzün ve sevinç göz-
yaşları buluşuyor. Her taşında Baştürk'ün emeği
olan DlSK'le ilgili en onemli toplantıların yapıldığı
mekân, Abdullah Baştürk Eğitim Tesisleri, bugünkü
adı ile Artemis Tatil Köyu. herkeste 12 Eylül'ü, çeki-
len acıları, göçüp gıdenlerie yaşanmış güzellikleri
çağrıştırıyor.
Prof. Bahri Savcı ve eşi. Akbal'lar. Baykut'lar,
Çelenk'ler. Soysal'lar.. uç kuşaktan gelebilenleri ile
bazan Ruhi Su'nun öğrettiği bırtürküde. bazan Baş-
türk'le, Soysal'la, Apaydın'la yaşanmış bir güzel
anıda butünleşiyoriar. Müşerref Hekimoğlu çok az
sayıda sendikacının katılmasına takmış, vefasızlık-
tan söz etmemi istıyor.
Genel-lş Başkanı Atilla Öngel ve Tekstil Genel
Sekreteri Süleyman Çelebi ile ise sendikacılığın sü-
rüklendiği büyuk çıkmazdan, bırkaç gun sonra ya-
pılacak DİSK Genel Kurulu'nun bıle bir dinamizm ge-
tiremediğinden, Türk-lş'te gidışlerin çok daha da
berbat olduğundan yakınıyoruz. Çelebi son birkaç
ayın sendikacılık uğraşındatekstil olarak karşılaştık-
lan olayların bir dökümünü yapıyor. O kadar ürkü-
tücü bir tablo ki, not olarak fakslamasını ıstıyorum.
Işte dün öğlene kadar elime ulaşan, son iki ayın ge-
lişmelerini, DİSK-Tekstil'in başına gelenleri ıçeren
not metinden kimi alıntılar..
"* Lüleburgaz'da kurulu 180 işçinin çalıştığı ve
130 işçinin tekstil üyesi olduğu Sofist Tekstil'de,
sendikal nedenle işıne son verilen işçi sayısı 100'ü
bulmuş.
' Çorlu'da Örsa Holdıng'e bağlı First Tekstil'de
300 işçi Tekstil üyesi olunca ilk aşamada 10 işçi iş-
ten çıkanlmış. Diğer işçilere ise işten atılma tehdi-
dı ile sendikadan istifa etmeleri baskısı sürmekte.
* Yine Çorlu'da 140 işçinin çalıştığı Embosan
Tekstil'de Tekstil'in örgütlenme çalışmalarının ta-
mamlandığı bır aşamada, iş yerine noter getirtilip,
jandarma gözetiminde, işçiler Tekstil'den istifa et-
tirılip, Teksif'e üye olmaya zorlanmışlar. Direnen 15
ışçi ışten çıkarılmış.
' 224 işçinin çalıştığı Edime TÖZTAŞ'ta sendika
örgütlenmesini tamamlayarak, toplusözleşme için
yetki de almış. Ancak bundan sonraki aşamada ya-
sadışı olarak işten çıkanlan ışçi sayısı 135 7 bulmuş.
Yasadışı yeni işçi alımı da iş yerinde sürmekteymiş.
' Bursa Türkkan Boya Emprıme ve Konfeksıyon
iş yerlerinde resmi kayıtlara göre 512 işçi çalışıyor.
Aslında Türk vatandaşı olmayanlarla biriikte çok sa-
yıda sigortasız ışçi de çalıştınlmaktaymış. Bu iş ye-
rinden 378 işçinin Tekstil üyesi olduğunun öğrenil-
mesi aşamasında, 25 işçi ışten çıkarılıp, diğerleri-
nin işten atılması tehdidı ile istifaya zorlanmaları
gündeme gelmiş.
* Denızli Boyasan'da çalışan 380 işçıden 24O'ı
Tekstil"e üye olmuş. 60'a yakın işçinin işten çıkarıl-
masının ardından, daha önce Teksif üyesi olan ış-
çilerın yeniden eski sendikalanna dönmeleh sağlan-
mış.
' Yine Denizli'de kurulu 300 işçinin çalıştığı Ege-
men Tekstil'de henüz sendıkalaşma aşamasında,
durumu öğrenen işveren 30 işçinin işine son ver-
miş. Istanbul Esenyurt Güzel Tekstil'de de henüz
sendıkalaşma aşamasında durum öğrenilince 16
işçinin işine son verilmiş. Adana Arat Tekstil'de de
henüz örgütlenme aşamasında 11 işçinin işine son
verilmiş. Samsun Yapay Jüt Çuval Fabrikası'nda
300 işçinin örgütlenmesinde sözleşme yetkisini
Tekstil'in aldığı aşamada sonuca itiraz eden işveren
mahkemeye giderken, işten çıkanlan işçi sayısı şim-
dilik 11'i bulmuş.."
işte sendikacılığı bırakmamakta. orgutlenmekte
direnen birkaç namuslu sendika ve sendikacının
başlarına hep gelenden en son örnekler. Sendikal
değerier ve gelişim açısından Türk-lş'in genel duru-
mu ise çok daha karanlık. Çünkü hâlâ sendikacılık
yapmakta direten birkaç namuslu sendikacı dışın-
da, o cephede olup bitene aldıran bıle yok. 12 Ey-
lül'den DlSK'in üyeierinin de çoğunluğunu almış ola-
rak çıkan Türk-İş, o tarihten bu yana hemen hemen
hıçbir işkolu ve iş yerinde yeni ciddi örgütlenme ger-
çekleştirebilmiş değil. Özellikle KlT'lerin özelleştiril-
mesi ile bağlantılı, taşeron ve sendikasızlaştırma uy-
gulamaları ile de durmadan üye işçi ve işyeri kay-
bediyor.
Bayram Meral ve kimi başkanlann bu günlerde-
ki en önemli derdi ise kimi sendika başkanlarının "Bu
kadan da olmaz" diyerek protesto etmeleri ve katıl-
mama karan ile Özbekistan'da yapılmak istenen
başkanlar kurulunun Istanbul'a alınmak zorunda ka-
lınması. Bir de REFAHYOL hükümetine kendilerinin
imzaladıkları sözleşmelerle bağışladıklan, sözleşme
özerkliğini ortadan kaldıran ve işçıyi ağır yoksullaş-
tıran eşel-mobil sisteminden dönüşün Yılmaz hükü-
metinde sanıldığı kadar kolay olmayacağının anla-
şilması.
Başta Harb-iş, Türk-lş içinde kimi sendikalar, Yıl-
maz hükümetinin acımasız ekonomik politikaları,
ücret zamlarının onaylatılmasından başka bir anlam
taşımayan Ekonomik Konsey'den çıkılmasından söz
ediyorlar. Aynı türden bir sorgulama 12 Eylülde ge-
nel kurul yapacak olan DlSK'e de yönelmış bulunu-
yor.
DİSK, genel kurul öncesi bir genel uyarı eylemi ile
Yılmaz hükümetinin zamlarını, ekonomik politikala-
nnı protesto ederek bir imaj degişikliğine gitmeye ça-
lışıyor. Türk-lş'ten ise henüz bir ses çıkmış değil.
Kısacası Nâzım Hikmet'in yıllar öncesinde bir şi-
irinde sözünü ettiği gibi, insanımızın, çalışanımızın
ucuz olması hali katlanarak devam etmekte. Şiirin
"Ucuzdur vardır illeti" uyansı hep atlanmakta.
Tüketici Kanımu
iki yaşmda
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu ) - Sanayi v e
Ticaret Bakanı Yalım
Erez. Tüketicinin Korun-
ması Hakkındaki Ka-
nun'un yürürlüğe girme-
sinden bu yana geçen iki
yılda tüketiciden yüzde
89'unun olumlu sonuç
aldığını bildirdi. Erez,
Türkiye genelınde kanu-
na aykın davrananlara
toplam 675 milyar lıra
para cezası uygulandığı-
nı belırtti. Yalım Erez.
yaptığı yazılı açtklama-
da. söz konusu yasaya
bağlı olarak 6 vönetme-
lık ve 19 teblığın yürür-
lüğe konularak tüketici-
lere sağlanan haklann
genışletıldiğinı ifade et-
ti. Erez. 10 bin kitap, 60
bin kitapçık ve 100 bin
broşürün de tüketici ve
tüketici derneklenne da-
ğıtıldığını da kaydede-
rek. tüketicinin yasal
haklannı öğrenmelerine
olanak sağlayan "175 A-
lo Tüketici HattTnın tüm
illerde faaliyete geçiril-
diğını belırtti.
Erez, 73 kişiden olu-
şan Tüketici Konseyi'nin
önümüzdeki ay Anka-
ra "da yapılacağını açık-
ladı.